Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/325 E. 2021/659 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/325
KARAR NO: 2021/659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/92 Esas
KARAR NO: 2018/297
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz, Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ:23/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin patlayıcı madde üretimiyle uğraştığını, müflis şirket … A.Ş.’nin müvekkili … Ltd. Şti.’den patlayıcı madde aldığını ve bununla ilgili müflis şirkete fatura kesildiğini, patlayıcı madde üretimi, satımı ve tesliminin özel hususlara tabi olduğunu, satılan patlayıcı madde tesliminin gerekli izinler alındıktan sonra kolluk kuvvetleri huzurunda alıcıya teslim edildiğini, nitekim davacı şirketin de patlayıcı maddeleri kolluk kuvvetleri nezdinde müflis şirket yetkililerine teslim etmiş olduğunu, bunlara ilişkin Kütahya Emniyet Müdürlüğü’nde kayıtlar mevcut olduğunu, ancak bu patlayıcı maddelerin bedelinin müflis şirket tarafından hala ödenmediğini, fatura kapsamında yer alan patlayıcı maddelerin bedelinin müflis şirkete teslime götürülmesi için düzenlenen sevk irsaliyeleri ve Kütahya Emniyet Müdürlüğü’nden alınan barut ve patlayıcı maddelere ait taşıma izin belgelerinin de dilekçe ekinde bulunduğunu, müflis şirket tarafından davacı şirketten teslim alınan ancak ödenmeyen patlayıcı madde bedellerine ilişkin olarak yani borca ilişkin olarak Kütahya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından icra takibi yapılmış olduğunu, takibin kesinleştiğini, gerekli işlemlerin yapıldığını ancak borçlu şirketin iflas ettiğinden alacaklarının tahsil edilemediğini, müflisin iflasının açıklandığının öğrenilince oluşturulan iflas idaresine masa alacaklarını oluştururken davacı şirketin Kütahya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından icra takibinin konusunu oluşturan alacağına da masada yer verilmesi için taraflarınca başvuruda bulunulduğunu, ancak iflas idaresince söz konusu takip dayanağı alacağın tereddüt içerdiği ve varolup olmadığının tespiti için yargılama gerektirdiği gerekçesi ile alacağın kaydı talebinin reddedildiğini beyanla, davanın kabulü ile alacak kayıt taleplerinin reddi konulu iflas idaresinin kararının iptaline, İstanbul …İflas Müdürlüğü’nün … İflas dosyasındaki müflis şirket olan … A.Ş.’nin iflas masasına, Kütahya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında alacaklı olarak yer alan davacı … Ltd Şti’nin, müflis şirketin iflas tarihi olan 18/02/2014 tarihi itibariyle 217.794,38TL miktarındaki alacağın kaydının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddi ile, sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükünün davacı alacaklıya ait olduğunu, alacağın mevcudiyetini ve miktarını, davacının ispat etmek zorunda olduğunu, itiraz edilen alacağa karşı borçlunun itiraz etmemiş olması sebebiyle ödeme emrinin kesinleşmiş ve itiraz etmesine rağmen itirazı kaldırılmış olsa bile, davalı alacağının mevcudiyetini ispat yükü altında olduğunu, bu durumun alacağın varlığı hakkında karine teşkil etmediğini, buna ek olarak, sıra cetvelinin ilgili kararında belirtildiği üzere, iflas idaresi memurluğunun davacı tarafından takibe dayanak olarak sunulmuş belgelerden mutabakat metnindeki müflis şirket adına atılan imzanın müflis şirketi temsil kabiliyeti olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği kanaatine vardığını, aynı şekilde, her ne kadar davacının mahkememizde açtığı bu davaya ilişkin dava dilekçesinde satıldığı iddia edilen patlayıcı maddelerin kolluk kuvvetleri huzurunda müflis şirkete teslim edilmiş olduğunu belirtmişse de, ibraz edilen patlayıcı madde teslim tutanağının imzasız olması nedeniyle yargılamayı gerektirdiğinden sebeple alacağın reddi gerekmiş olduğunu, bir an için davacının alacak kaydı talebinin kabulü düşünülse bile, talebe konu alacağın meblağına ilişkin kapak hesabının hatalı olarak müflis şirketin iflas tarihi olan 18/02/2014 yerine alacak kaydı talebi yapılan tarih olan 20/06/2014 tarihi itibariyle hesaplandığını, dolasıyla, toplan faiz miktarının yanlış hesaplanmış olduğundan sebeple yine reddinin söz konusu olacağını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da ifade edildiği üzere kayıt kabul davalarında “İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacı alacaklıdadır. Alacaklı masaya kayıt talebinde bulunurken alacağının sebep ve delillerini bildirmeli; alacağını genel hükümlere göre ispat etmelidir.” şeklinde belirtildiği üzere alacaklının alacağını yeterli ve çelişkiden uzak şekilde belirlenmesinin gerekli olduğunu, bu nedenle alacağını ispat edemediğinden sıra cetveline kaydının reddi gerektiğini beyanla, usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin patlayıcı madde üretimi yaptığı, müflis şirkete de usulüne uygun olarak ve güvenlik güçlerinin nezaretinde patlayıcı madde satışının yapıldığı ve tutanağın düzenlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının 217.794,38 TL borcunu ödememesi üzerine, iflas eden borçlu şirketin iflas masasına bu alacağın kaydının talep edildiği, ancak alacağın şüpheli bulunduğu belirtilerek iflas masasınca bu taleplerin reddedildiği, taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın; söz konusu alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, dosyaya celp olunan patlayıcı teslim tutanaklarında satıcı firmanın davacı şirket, alıcı firmanın ise davalı müflis … A.Ş. olduğu, İçişleri Bakanlığı Kütahya Emniyet Müdürlüğü tarafından onaylı, gönderenin davacı şirket, gönderilen müflis şirket adına düzenlenen barut ve patlayıcı maddelere ait taşıma izin belgelerinin mevcut olduğu, yine davacı şirket tarafından davalı müflis şirket adına düzenlenen sevk irsaliyelerinin de mevcut olduğu, dosyaya sunulu olan mutabakat mektubunda davacı ile davalı müflis şirketin 156.356,31TL üzerinde mutabakata vardıkları görülmüş olup, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davalı müflis şirketten icra takip tarihi olan 14/01/2013 tarihi ile iflas tarihi olan 18/02/2014 tarihi itibariyle 156.356,31TL asıl alacak, 20.879,99TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.236,30TL alacağı bulunduğu, davacının alacağının iflas masasına alacak olarak kaydı gerektiği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 156.356,31 TL asıl alacak, 20.879,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.236,30 TL’nın davacı … Ltd. Şti’nin müflis İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki Müflis … A.Ş’nin iflas masasına 4. Sıradan alacak olarak kayıt ve kabulüne, kalan kısımlar yönünden davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararının somut ve açık gerekçelerden yoksun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik muhtevalı olması nedeniyle hukuka aykırı olduğu, davacının sunmuş olduğu bilgi ve belgeler kapsamında alacağın varlığına ve miktarına ilişkin iflas idaresince bizim bir kanaat getirilememesi ve alacağın varlığı ile sıra cetvelinin kaydı bakımından bir yargılama gerektirmesi nedeniyle davacının alacak talebinin reddedildiği, davacının alacağını ispatlamakla yükümlü olduğu, iflas masasına başvuru aşamasında söz konusu takibe dayanak olacak ve alacağın varlığını işaret edecek belgeleri ibraz etmediği ve iflas idaresince alacağın varlığına ilişkin kesin, çelişkiden uzak bir kanaat getirilemediğinden mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi uyarınca düzenlenen sıra cetvelinde sıraya itiraz davasıdır. İİK 206 maddesi uyarınca adi alacaklar imtiyazlı ve imtiyazsız olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İİK 206. maddesinde ilk üç sırada düzenlenen imtiyazlı alacaklar dördüncü sıradaki imtiyazsız alacaklara göre öncelikle ödenmesi gereken alacaklardır. İmtiyazlı alacakların birinci sırasında, işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil olmak üzere dahil alacaklar ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi nedeniyle hak edilen ihbar ve kıdem tazminatları oluşturmaktadır. Velayet ve vesayet nedeniyle malları müflis idaresine bırakılan kişilerin bu ilişki sebebiyle doğan tüm alacakları ise müflis masasından ikinci sırada ödenmektedir. Özel kanunlardan kaynaklanan imtiyazlı alacaklar üçüncü sırayı oluşturmaktadır. Sosyal Güvenlik kurumunun malları, alacakları, banka hesapları 2004 sayılı İİK ve 6183 sayılı Kanun bakımından devlet malı hükmünde olup 5502 s K.m 35/2 uyarınca alacakları imtiyazlı alacaklardandır. İflas sıra cetveline karşı yapılan başvuruda alacağı kısmen veya tamamen masaya yazdırılmayarak iflas idaresince reddedilen alacaklılar kayıt kabul davası açabilmektedir. İş bu nedenle; borçlu veya iflas idaresinin bu davayı açma yetkileri bulunmamaktadır. İflasta sıra cetveline yönelik kayıt kabul davalarında davalı olarak basit tasfiyede iflas dairesi, adi tasfiyede ise iflas idaresi hasım olarak gösterilmelidir. Yetkili ve görevli mahkeme ise; iflasa karar vermiş olan ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesidir. Bu yetki kamu düzenine ilişkindir. İtiraz davası, sıra cetvelinin gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmalıdır. İflas masasına alacak yazdırılırken tebligatı kabule elverişli adres göstermek ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğini istemiş olan alacaklılar yönünden ise İİK 234/3 maddesi uyarınca ilan tarihinden itibaren değil, tebligatın yapıldığı günden itibaren hak düşürücü sürenin hesaplanması gerekmekte olup, İflas idaresince mahkemeye gönderilen 28.01.2015 tarihli yazılı cevabı ve eklerinde, İstanbul 39. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013 /283 esas sayı dosyası 18.03. 2014 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … İflas Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından devam ettiği, sıra cetvelinin 21.12.2014 tarihli … gazetesi ile 24.12.2014 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, davacının müflis şirket masasına … kayıt numarası ile 217.814,00 TL’lık alacak kaydı yaptırdığı ve iflas idari memurları tarafından alacağının tamamının reddine karar verildiği belirtilmektedir. Aynı zamanda, davacı tarafından … kayıt numarası ile 207.814,00 TL’lık alacak kaydı yaptırmış olup iflas idari memurları tarafından bu alacağın da tamamının reddine karar verilmiş ve ret kararlarının 23.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından masraflarının yatırıldığı belirtilmektedir. İstinafa konu işbu dava 06.01.2015 tarihinde açılmıştır. Bu haliyle İİK 223 maddesi uyarınca davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kütahya … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; 14.01.2013 tarihli ilamsız takibe ilişkin ödeme emri düzenlendiği ve buna göre davacı şirket tarafından davalı şirketten 30. 09.2012 vade tarihli hesap ekstresi ve mutabakat mektubu dayanak gösterilmek suretiyle 156.356,31 TL ana para ile 7. 837,09 TL faizden oluşan toplamda 164.193,40 TL’nın müflis şirketten tazmininin talep edildiği, icra takip dosyasına faks örneği alınarak sunulan mutabakat mektubunda 31.12.2012 tarihi itibarı ile davacı şirkettin cari hesap incelemesine göre 156.356,31 TL müflis şirketten alacak bakiyesi verdiğinin belirtildiği ve mutabık olup olmadığının bildirilmesini talep edildiği, iş bu belgenin alt kısmında 10.01.2012 tarihi belirtilmek üzere 31.12.2012 tarihi itibarı ile cari hesabının 156.356,31 TL alacak – borç bakiye ile mutabık olunduğunu yazıldığı ve alt kısmında davalı müflis şirketin kaşesi üzerinde imza bulunduğu ve ”mutabıkız” kelimesinin yazıldığı, ödeme emrinin Müflis şirketin daimi çalışanına 22.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği ancak dosyada icra takibine karşı müflis şirket tarafından sunulan herhangi bir itiraz dilekçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince iflas müdürlüğüne yapılan başvuruda 18.02.2014 tarihi itibarı ile davalı müflis şirketten alacağının 217. 794,38 TL olduğu belirtilerek iflas masasına alacağın kaydının yapılmasını talep edildiği ve ekinde muavin defter kayıtları, mutabakat mektubu, patlayıcı madde teslim tutanakları, sevk irsaliyesinin ve diğer belgelerin sunulduğu, yapılan inceleme sonucunda davacının alacağının 241. Kayıt numaralı alacaklı aynı olduğu ve alacağın Kütahya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayandığı belirtilmekte olup talep edilen alacağın müflis şirketin iflas öncesinde uzun bir süredir organ ve yetkililerin fiilen görev başında bulunmaması, müflise yapılmış olan ödeme emirlerinin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının değerlendirilemediği ve bununla birlikte müflis tarafından hiçbir ödeme emrine itiraz edilmediği hususları göz önünde bulundurularak söz konusu takibe dayanak belgelerden mutabakat metninde müflis şirket adına atılan imzanın şirketi temsil kabiliyeti olup olmadığı hususun da incelenmesi gerektiğinden, ibraz edilen patlayıcı madde teslim tutanağının imzasız olması nedeniyle alacağın yargılamayı gerektirdiği belirtilerek talebin reddine dair karar verilmiştir. Davacı tarafça dosyasına sunulan patlayıcı madde teslim tutanakların incelenmesinde; iş bu farklı tarihlere ilişkin tutanaklarda güvenlik görevlisi olarak belirtilen kişi isimlerinin değiştiği ancak teslim alan sorumlu ateşleyici kısmında dava dışı …’nün isminin geçtiği, düzenlenen sevk irsaliyelerinde de yer alan kaşede patlayıcı madde sorumlusu olarak …’nün isminin geçtiği anlaşılmaktadır. Bursa Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nce mahkemeye yazılan yazıda; davalı müflis şirketin sahibi olduğu … ve … ruhsat numaralı maden ocaklarını ait maden ruhsatlarına bilgilerin incelenmesinde madeni sahada yapacağı çalışmalar ile ilgili olarak müflis şirketin ihtiyacı olan patlayıcı maddeleri satın alarak kullanabilmesi amacıyla 31.12.2013 tarihine kadar geçerli patlayıcı madde satın alma ve kullanma izin belgesinin düzenlendiği, Kütahya valiliği tarafınca mahkemeye yazılan yazı cevabında da davalı şirket Kütahya ili Tavşanlı ilçesi … köyünde yer alan maden sahasında krom üretimi işinde kullanılmak üzere 15.04.2009 ile 07.12.2010 tarihleri arasında geçerli 2009 -10 ruhsat numaralı patlayıcı madde satın alma ve kullanma izin belgesi tanzim edildiği, Kütahya valilik makamının 29.11.2010 tarihli onurları ile 15.05.2012 tarihine kadar süre uzatımı yapıldığı, Kütahya valilik makamının 14.11.2011 tarihli oluru ile davalı şirketin Kütahya ili Tavşanlı ilçesi … köyünde yer alan maden sahası ile ilgili olarak krom üretimi işinde kullanılmak üzere tanzim edilen patlayıcı madde satın alma ve kullanma izin belgesinde şerh düşülecek yer bulunmadığından belgenin 14.11.2011 tarihinde yeniden güncellendiği ve ekinde 2 adet patlayıcı madde satma ve alıma dair kullanma izin belgesi bulunduğu belirtilerek düzenlenen yazı örnekleri mahkemeye gönderilmiştir. Mali müşavir bilirkişisi düzenlenen raporda özetle; davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla yapılan müracaatta tüm aramalara rağmen şirket yetkililerine ulaşılamadığı ve davalı tarafın ticari defterlerin incelenemediği dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgenin incelenmesi sonucunda; davacı şirket ile davalı müflis şirket arasında düzenlendiği belirtilen mutabakat mektubu, patlayıcı teslim tutanakları sevk irsaliyeleri ve davacı şirketin delil listesinde bulunan 2012 yılına ait muavin defter dökümleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda, davacı tarafın davalı müflis şirketten icra takip tarihi olan 14.01.2013 tarihi ile iflas tarihi olan 18.03.2014 tarihi itibarı ile 156.356,31 TL asılacak 20.879,99 TL faiz olmak üzere toplam 177.236,30 TL talep edebileceği tespit edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu mali müşavir bilirkişi düzenlenen rapor nazar alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne dair karar verildiği davalı iflas idaresince bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu somut olayda; davalı müflis şirketin iflasına dair karar verilen mahkeme dosyasının veya karar örneğinin dosya arasında alınmak suretiyle incelenmesi gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş ise de; mahkeme hükmü eksik incelemeye dayalı olup, yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafça davaya konu edilen alacağın kaydının yapılması talebinin reddine dair verilen kararda hiçbir ödeme emrine itiraz edilmediği, aynı zamanda takibe dayanak belgelerden biri olan mutabakat metninde ki imzanın temsil kabiliyetini haiz olup olmadığına kanaat getirilemediği belirtilmiş olması karşısında bu konunun da incelenmesi gerekmektedir. Bu amaçla; patlayıcı madde teslim tutanaklarında ismi belirtilen güvenlik görevlisi teslim alan sorumlu ateşleyici kısmında yer alan kişilerin tutanakların düzenlendiği tarihte müflis şirkette çalışma kaydının bulunup bulunmadığının SGK dan sorgulanması, dosyada yer alan mutabakat metninin de aslının dosya arasına alınması suretiyle imzanın müflis şirketi temsil kabiliyetine haiz olup olmadığının araştırılması için metnin düzenlendiği tarihteki şirketi temsile haiz kişilerin ilgili ticari sicil müdürlüğünden listesinin, adres bilgilerinin istenilmesi ve imzaya ait beyanlarının alınabilmesi için gerekli olması halinde isticvap davetiyesi de çıkarılması ve varılacak sonuca göre imza incelemesi gerekeceğinin dikkate alınması gerekmektedir. Her ne kadar mali müşavir bilirkişi tarafından davacı şirketin delil listesinde bulunan 2012 yılına ait muavin defter dökümleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda muhasebe yönünden inceleme yapılmış ise de; iş bu raporun hükme esas alınamayacağı yukarıda belirtilen sebeplerden de anlaşılmakta olup, yargılamanın sağlıklı yapılabilmesi ve usul ekonomisi nazara alınarak davalı müflis şirketin icra takibine konu edilen dönemlerine ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmeli, müflis şirketin yetkililerine tekrar sorgulama yapılmalı ve ticari defterleri inceleme için hazır etmelerine yönelik meşruhatlı tebligat çıkarılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.a.6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/92 Esas, 2018/297 Karar ve 07/03/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye Gelir Kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya İadesine, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2021