Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/313 E. 2021/722 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/313
KARAR NO : 2021/722
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/272 Esas
KARAR NO : 2018/74
KARAR TARİHİ: 25/01/2018
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:30/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de kurulu sağlık sektöründe firmalara ilaç, tıbbi medikal malzemesi vb. ve personel istihdam eden bir firma olduğunu, davalı şirket ile aralarında 09/04/2012 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, davalı şirketin satış müdürü ve medikal müdür pozisyonlarına uygun işgören bulunması hususunda anlaşma sağlandığını, 21/06/2012 tarihinde davalı şirketin uygun personel alımını ertelediğini bildirdiğini, Ağustos 2012’de davalı şirkete Ülke Müdürü pozisyonunda …’ın işe başladığını haricen öğrendiklerini, davalı şirketin sözleşme ihlali ile ilgili soruna ilgisiz davrandığını, davalı şirkete pozisyon iptal bedeli faturalarının gönderildiğini, davalı tarafın borcu kabul etmediğini, müvekkil ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin önerilen proje ve ücretler başlığı altında yer alan … Özel Ücretler hükmü uyarınca iptal edilen her bir pozisyon için ödenmesi gereken 2.000 Euro ve KDV tutarındaki alacağın iki adet pozisyonun iptali sebebi ile ödenmesi gereken 10.809. TL’nın KDV alacağın 04/09/2012 tarihli 724538 sıra numaralı faturaların tebliğ tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibari ile işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete verilmesini, davalı ile müvekkil arasında akdedilen sözleşmenin teklif edilen masraf ve notlar başlığı altında yer alan ek yerleştirmeler hükmü uyarınca ülke müdürü yerleştirme bedeline ilişkin garanti edilen yıllık ücretin %20 sine tekabül eden alacağın şimdilik 5.000,00.-TL kısmının dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete verilmesini, yapılan uçak bileti masrafına iliştin şirkete gönderilen 600,00.-TL alacağın dava tarihi itibarı ile işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı tarafından imza edilen 04/03/2012 tarihli sözleşme ile şirketin ihtiyaç duyduğu satış müdürü ve medikal müdürü pozisyonlarına uygun eleman bulunması için anlaşmaya varılmış olduğunu, davacı ile yapılan anlaşmanın içeriğinin iki pozisyondan ibaret olduğunu, tarafların bu pozisyonların doldurulması için anlaşmaya varmış olsalar da davacı tarafından pozisyonlara ilişkin uygun aday dahi bulunmadığından sözleşmenin halen yürürlükte bulunmadığını, taraflar arasında sözleşmenin feshi yönünde de herhangi irade ortaya konmadığını ve bu yönde işlem yapılmadığını, davacı ile ülke müdürü pozisyonuna ilişkin hizmet alınması yönünde bir talep ve anlaşma olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereği davalı şirkete satış müdürü ve medikal müdürü iş pozisyonları için uygun nitelikte kimseler bulmak konusunda sözleşmeden doğan edimi yerine getirmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Dava dışı …’ın Ülke Müdürü olarak davalı şirkette işe başlamış olmasının hukuki bir anlamı yoktur. Zira taraflar aralarındaki anlaşma ile herhangi bir pozisyonda işe alım durumunun sonuçlarını açıkça kararlaştırmışlardır. Kaldı ki davacının bilgisi dışında gerçekleştirilen bu durum davalının sözleşmede kararlaştırılan hükme aykırı davrandığını göstermektedir. Ayrıca davalı şirketin … (…) A.Ş Ülke Müdürü pozisyonu için ödemelerde bulunmuş olmasının da somut uyuşmazlığa bir etkisi bulunmamaktadır. Dava dışı …’ın davacı şirket tarafından davalıya sözleşme kapsamında önerildiği, nitekim …’ın 10/07/2014 tarihli beyanında davacı kurum aracılığıyla davalı şirkete giderek satış müdürlüğü pozisyonu için görüşme yaptığını, sonra kendisine dönüş olmadığını, aradan bir ay geçmeden … tarafından aranarak ülke müdürü pozisyonu için davalı şirketin kendisi ile görüşmek istediğini söylemesi üzerine tekrar davalı şirkete gittiğini ve ülke müdürü pozisyonu için görüşme yaptığı, davalı şirkette çalışırken aylık 10.000,00 TL maaş aldığını beyan etmesi karşısında sözleşmenin ifası sonucunda davacının ücrete hak kazandığı ve dava konusu iki pozisyonun iptal edilmesi nedeniyle davacının sözleşmede kararlaştırılan ve hukuki niteliği itibariyle cezai şart niteliği taşıyan 2.000 Avro + KDV bedelinin her bir iptal nedeniyle talep etme hakkı olduğu, yine aynı şekilde uçak bileti masrafına ilişkin talep hakkı olduğu, anlaşıldığından davacının ıslah edilmiş haliyle davasının kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının simsarlık sözleşmesi kapsamında talep edebileceği herhangi bir ücret bulunmadığı, zira taraflar arasında sözleşme kapsamında davacının satış müdürü ve medikal müdür pozisyonuna uygun aday bulunması ile bu adaylar ve davalı arasında sözleşme yapılması halinde ücrete hak kazanacağının belirlendiği, ancak davacı tarafından bulunan herhangi bir aday ile iş sözleşmesi yapılmadığı, başka bir şirketten danışmanlık hizmeti alındığı, davacının dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalı tarafından bahse konu pozisyonlara uygun personel alımının ertelendiği ve geçici olarak işe alım sürecinin dondurulduğu, davacının alacak talebinde bulunabilmesi için bu iddiasını ispat etmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava , taraflar arasında düzenlenen 09.04.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak 16.409 TL alacağın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemine ilişkindir.Dava dilekçesi ile alacak kaleminin kalem kalem ayrıştırıldığı ve buna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin önerilen proje ve ücretler başlığı altındaki hükümler nedeniyle iptal edilen her bir pozisyon için ödenmesi gerektiği belirtilen 2000 Euro ve KDV tutarındaki alacak ile ilgili olarak ödenmesi gerektiği belirtilen 10809 TL’nın davacı tarafından keşide edilen 04.09.2012 tarihli, … sıra numaralı ve … numaralı faturalarının davalıya tebliğ tarihi olarak belirtilen 10.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile -sözleşmenin teklif edilen masraf ve notlar başlığı adı altında ülke müdürü yerleşme bedeline ilişkin garanti edilen yıllık ücretin %20’sine tekabül eden alacağın halihazırda Türkiye ülke müdürü pozisyonuna çalışan …’ın yıllık brüt ücretin net olarak bilinmemesi sebebiyle şimdilik fazla ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla alacak 5000 TL ‘lık kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile -davacı tarafından yapılan uçak bileti masraflarına ilişkin … sıra ve 18.06.2012 tarihinde düzenlenerek davalı şirkete gönderilen fatura konusu 600 TL’nın dava tarihi itibariyle ticari mevduat faizle birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin konusunun, davalı şirketin satış müdürü ve medikal müdür pozisyonlarında işe yerleştirme sürecini oluşturduğu ve davacının sözleşmeyle yükümlendiği asıl edimin davalı şirketin satış müdürü ve medikal müdürü pozisyonları için uygun nitelikte ve kriterde kişiler temin ederek davalı şirket ile dava dışı çalışan arasında sözleşme kurulması imkanını hazırlamak ve bu ilişkiye aracılık etmek olduğu, davalı şirketin sözleşmeyle yükümlendiği asıl edimin ise davacının bu faaliyeti sonucunda sözleşmede belirlenen ücretin ödenmesi olduğu anlaşılarak, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hukuki niteliği göz önünde bulundurulduğunda simsarlık sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu sözleşmenin ‘…’ya özel hizmet ücretlerimiz” başlığı altında medikal müdürü, satış müdürüne ilişkin görevlendirmelerde hizmet ücretinin yalnızca yıllık brüt maaşının %14’ü olduğu sözleşmenin imzalanmasından sonra pozisyonun iptal edilmesi halinde ise 2000 Euro+KDV inin davalıya ödeneceğinin belirtildiği, ilave işe yerleştirmeler başlığı adı altında düzenlenen maddede ise, adaylardan herhangi birisinin davalıya kısa listede sunulması veya davalı ile tanıştırılmasında sonraki 18 aylık süre içerisinde, geçici süreli veya süresiz olarak veya yan bağlı kuruluşların resmi iş yönlü olarak bu teklifte bahsedilen pozisyonlardan farklı veya herhangi bir pozisyonda davalıda çalışmaya başlaması durumunda, davacının işe alınan kişinin yıllık garanti edilen tüm brüt gelirlerinin toplamının %20’sini aday ile hangi kanaldan bağlantı kurmuş olursa olsun faturalandırılacağı, davalıya sunmasını takip eden 18 aylık süre içerisinde de herhangi bir rolde değerlendirmeyi düşülmesi halinde, davacı ile işe alım sürecini ve devamındaki iş mülakatlarını düzenlemesi için iletişime geçirileceği, davacının görevlendirmesi üzerine davalı web sitesi, google araması, Türkiye ve bölgesel yetkili ekip tarafından temin edilen dokümantasyon ve bilgiler kullanılarak davalının yeterlilik dokümanı ve açık pozisyon adayı bilgilendirme dokümanının hazırlanacağı ve bu dökümanların davalı insan kaynakları yetkilileri tarafından onaylanmasını takiben davacının aday arama sürecini sözleşmede belirlenen metotlarla yürüteceği, davacının pozisyon için mümkün olan en az 4, en fazla 6, en iyi adayı kısa bir liste halinde hazırlayacağı ve projenin onayından 12 iş günü sonra bilgi verileceği, listede yer alan tüm adayların davalının Türkiye’nin yetkili insan kaynakları ilgili departman müdürü ile ön görüşmelerini organize edeceğini, davalının davacıya uygun olan adaylarla ilgili olarak yapılan görüşmeler sonucunda aday uygunluğunu bildireceği ve davacının tüm aday geri bildirimleri sürecini takip edeceği ve düzenleyeceği belirtilmiştir. Sözleşmenin ayrıca ”kısıtlı harcamalar” başlığı altında bu kapsamdaki bedelin toplam hizmet bedeline dahil olmadığı ve davacı şirketçe gerekmesi halinde danışmanlığının seyahat, konaklama masraflarını, değerlendirme merkezi uygulaması, profil, sayısal testler, yabancı dil seviyesi testleri, adayların seyahat masraflarını, gazete ilanların masrafları harcamalarının, harcama yapılmadan önce davalının onayına sunacağı ve davanın Türkiye’ye davacının bu masraflarla ilgili harcamalarının resmi kanalı ve birlikte şeffaf olarak ve ekstra hizmet bedeli almadan faturalandırılacağı belirtilmiştir.Davanın öncelikle Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldüğü ve işbu mahkemece 2013/348 esas sayılı dava dosyasında yargılamasının yapıldığı ve davacı tanığı …’ın 10.07.2017 tarihli celsede beyanı alındığı anlaşılmaktadır. Tanığın beyanda özetle, davacı kurum adına davalı şirkete gidilerek satış müdürlüğü pozisyonu için görüşme yaptığını, ancak geri dönüş yapılmadığını, aradan bir ay geçmeden … tarafından aranarak ülke müdürü pozisyonu için davalı şirketin kendisiyle görüşmek istendiğinin söylenildiği ve bunun üzerine tekrar şirkete gidildiği ve müdürlük pozisyonu için yeni bir görüşme yapıldığı, davalı şirkette de ülke müdürü olarak görev yapmakta iken aylık 10.000 TL net maaş aldığını belirtmiştir.Mahkemece yargılama sonucunda görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilerek 27 /11/ 2014 tarihinde verilen görevsizlik kararının 09.03.2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmesi sonucunda yargılamaya Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/ 272 esas sayısıyla devam edilmiştir.Taraflar arasında dosyaya sunulan e-posta yazışmalarından bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere satış müdürü pozisyonundan … ve …’un aday olarak isim listesinin davalı şirkete sunulduğu, görüşmelerin hangi tarihte ve nerede yapılacağı yönünden bilgilerin yer aldığı tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde ekinde sunulan fatura örneklerinin incelenmesinde, 04.09.2012 tarih ve … sıra numaralı 63720 TL bedelli faturanın ülke müdürü …ın pozisyonunun işe yerleştirme hizmet bedeli ,… sıra numaralı 5.404,87 TL bedelle faturanın satış müdürü pozisyonu için cancellation tee pozisyon iptal bedeli, … sıra numaralı ve 14.06. 2012 tarihli 600 TL bedeli faturanın ise satış müdürü adayı …’un Belçika- İstanbul görüş ve transfer bedeline ilişkin olduğu, davalı tarafça Beyoğlu … Noterliği vasıtasıyla davacıya bu faturaları itiraz ile faturaların iadesinin talepli 11.09.2012 tarih ve … sayılı ihtarnamede dava konusu 3 adet faturanın 10.09.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği fakat iş bu faturaların dayanaksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu bu sebeple kabul edilmediği belirtilmiştir Mahkemeye sunulan mali müşavir, eczacı – medikal uzmanı ve Marmara Üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesinin oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen heyet raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle simsarlık sözleşmesi olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde düzenlendiği davacının yasal defterlerine göre dava tarihi itibariyle davalının 75.129,74 TL borçlu göründüğü, davalı yasal defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı , ülke müdürü …’ın sözleşmesi bakımından ise 14.969,16 TL asıl alacak +1.947,24 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 16.916,40 TL davacının alacaklı olduğu, satış müdürü ve medikal müdürü pozisyon iptali bakımından yapılan hesaplamada ise toplam 4.000 Euro karşılığı değeri olan ve dava dilekçesinde talep edilen 10.809 TL bedelle %18 KDV’in eklenmesiyle birlikte toplam 12.754,62 TL’nin hesaplandığı ve davacı tarafça düzenlenen faturanın tarihi olan 10.09.2012 tarihinden dava tarihi olan 05.07.2013 tarihine kadar işleyen süreçteki temerrüt faizini toplamının 1.659,16 TL olarak hesaplanarak toplam 14.413,78 TL alacağın bulunduğu, uçak bedeli bakımından yapılan inceleme sonucunda adayların seyahat masraflarının da incelenmesi sonucunda 600 TL bedelle 724509 sıra numaralı ve 18. 06.2012 tarihli fatura düzenlendiği ,faturanın tarihi ile dava tarihi arasındaki süreçteki temerrüt faizini toplamda 678,15 TL olduğu, bu haliyle belirlenen alacaklara Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları üzerinden basit usulde temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı yönünde tespitte bulunulmuştur. Bilirkişi heyeti düzenlenen ek raporda ise; dava dışı …’ın yıllık maaş miktarına aylık 10.000 TL bedel üzerinden hesaplama yapılması sonucunda 2013 yılı 2. Altı aylık diliminin 77.447,04 TL, 2014 yılı 2. Altı aylık döneminin 77.700,42 TL ve bu haliyle toplam miktarının 155.147,46 TL olduğu işbu miktarının %20’sinin karşılığının 31. 029,49 TL bedele tekabül ettiği, fatura tarihi olan 10.09.2012 tarihinden dava tarihine kadar işleyecek süreçteki temerrüt faizini 4.036,43 TL olarak hesaplanması birlikte, bu kalem yönünden alacağın 35. 065,92 TL olacağı, diğer kalemler yönünden ise kök raporda belirtilen değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığıyla dava dışı …’ın sigorta hizmet döküm cetveli dosya arasına alınmış ve yapılan incelemede 2013 yılı 2. Dönemine ait altı aylık dilimde 113,40 TL, 2014 yılı .1 Dönemine ait altı aylık prim de 6.961,50 TL olduğu belirtilmiş bilirkişi raporunda bu döneme ilişkin 2. Altı aylık dilimin 6.360,90 TL olarak belirtildiği görülmüştür. Bilirkişi raporlarına nazara alınarak ülke müdürü yerleştirme bedelini ilişkin dava dilekçesinde fazla ilişkin haklar saklı tutularak 5.000 TL taleple açılan davada davacı vekilince 22.11.2017 havale tarihli ıslah dilekçesi sunduğu ve işbu kalemi yönelik alacak talebinin rapor doğrultusunda 35.065,92 TL olarak artırıldığı belirtilmiş ve buna ilişkin 06.12.2017 tarihli sayman mutemet alındısı dosya arasına alınmıştır. TBK’nun 520. maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır.Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz. TBK.’nun 521. maddesi gereğince; simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Şu halde simsarın, simsarlık ücretini isteyebilmesi için simsarlık sözleşmesinde sözü edilen sözleşmenin kurulması simsarın aracılığıyla ve çalışması ile gerçekleşmiş olması gerekir.Davaya konu somut uyuşmazlıkta ; dava dışı ve …’ın ülke müdürü olarak görevlendirilmesi sonucunda davacının taraflar arasında düzenlenen ve uyuşmazlığa konu 09.04.2012 tarihli sözleşme uyarınca alacak hakkının bulunup bulunmadığının incelenmesinde dava dışı …’ın davalı şirket de ülke müdürü olarak çalıştığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı şirket tarafından gerek cevap dilekçesinde ve gerekse istinaf dilekçesinde satış müdürü pozisyonu için dava dışı … ile görüşme yapılması için davacı şirkette görüşüldüğü ancak hiçbir şekilde dava dışı …’ın davalı şirket de satış müdürü pozisyonunda yer almadığı, davalının satış müdürü ve medikal müdür pozisyonları için işe alınacak kişilerin istihdamının durdurduğu ve bir süre askıya aldığı ve daha sonra başka bir danışmanlık şirketi olan … (Amrop)şirketi ile …’ın davalı şirket nezdinde ülke müdürü pozisyonunda istihdam edilmesi konusunda anlaşıldığı ve bu hizmet karşılığında anılan şirkete ödemeler yapıldığı belirtilmiştir. Dava dışı …’ın Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde alınan beyanında da davacı kurum aracılığı ile davalı şirkete gittiği ve satış müdürlüğü pozisyon için görüşme yaptığı ancak kendisine geri dönüş yapılmadığı ve aradan bir ay geçmeden Amrop tarafından ülke müdürü pozisyon için davalı şirketin kendisiyle görüşmek istemesi üzerine yeni bir görüşme yapıldığı ve davalı şirkette ülke müdürü olarak görev aldığını beyan ettiği görülmekle , davacı şirketin 09.04.2012 tarihli sözleşmenin ‘Alvımedica’ya özel hizmet ücretlerimiz” başlığı altında ”…davalı ile tanıştırılmasında sonraki 18 aylık süre içerisinde, geçici süreli veya süresiz olarak veya yan bağlı kuruluşların resmi iş yönlü olarak bu teklifte bahsedilen pozisyonlardan farklı veya herhangi bir pozisyonda davalıda çalışmaya başlaması durumunda” hükümleri nazara alındığında , bu alacak kalemi yönünden davacının alacağını talep etme hakkının bulunduğu tespit edilmiştir.Satış müdürü ve medikal müdür pozisyonunun iptali bakımından yapılan incelemede ; TTK 18 / 2 maddesi uyarınca her tacirin bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, taraflar arasında düzenlenen e-posta yazışmalarında davalının söz konusu pozisyon alımını durdurduğunu belirttiği, yargılamanın öncelikle yapıldığı ilk mahkeme Çatalca 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın 05.07.2013 tarihinde açıldığı ve davanın açıldığı döneme kadar bu alacak talebine konu edilen pozisyonun geçici olarak durdurulduğu yönündeki beyana itibar edilmesizin mümkün olmadığından davalı tarafından alımların iptal edildiği anlamına geldiğinin anlaşılmasına ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ekstra harcamalar başlığı adı altında adayların seyahat masraflarının da faturalandırılacağı belirtilmekle bu alacak kalemleriyle tespit edilen bedelin davalı tarafça karşılanmasına dair verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 98,10 TL’nın başvuru harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.174,63 TL’nın istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 1.353,00 +35,90 TL’nın harcın mahsubu ile bakiye 1.790,73 TL’nın tahsili ile Hazineye Gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/06/2021