Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/291
KARAR NO : 2021/609
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1371 Esas
KARAR NO : 2018/148
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket nezdinde yerine getirdiği hizmetler nedeniyle düzenlenen 02/09/2015 tarihli … numaralı 2.643,20 TL ve 06/01/2016 tarihli … numaralı 849,60 TL tutarındaki iki adet faturanın süresi içerisinde ödenmemesinden dolayı davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının vekili aracılığıyla bilinçli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemesine ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili 23/10/2017 tarihli beyan dilekçesi ile; açılan dava hukuki mesnetten yoksun ve gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmeden kaynaklı olarak tarafların karşılıklı borç altına girdiğini, davacı şirketin hizmet edimine karşılık müvekkili şirketçe ücret ödemesi yapılacağını, ancak söz konusu hizmet edimi yerine getirilmediğinden davacıya herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davacı ile müvekkili arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hizmet ediminin gerçekleşmediğini, davacının taleplerinin tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini beyanla, davacının davasının ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davanın, 2 adet hizmet faturasına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan Araç Takip ve Filo Yönetim Sistemi abonelik Sözleşmesi ve WEB+GSM Sözleşmeleri bulunduğu, takip konusu 2 adet faturanın hizmete ilişkin olduğu, her ne kadar davalı vekili hizmetin verilmemiş olması nedeniyle faturaların ödenmediğini savunsa da takip ve dava konusu 2 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı oldukları ve tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2 adet fatura toplamı 3.492,80 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının faturalara konu hizmeti yerine getirmiş olduğunu ispat etmiş olduğu, zira davalının herhangi bir itirazı olmaksızın faturaları defterine kaydettiği, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, davacı tarafın takipten önce davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname vs sunulmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede temerrüde ilişkin bir hüküm de bulunmadığı dolayısıyla işlemiş faize ilişkin talebi reddetmek gerektiği, asıl alacak yönünden ise talebin kabulü ile alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 3.492,80 TL asıl alacak yönünden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, davanın Kısmen Kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/167 e. iflas erteleme dosyasında verilen tedbir kararın 1. maddesi ile açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmiş olmakla tedbir kararına aykırı olarak icra takibinin devamı niteliğinde itirazın iptali kararı verilemeyeceği gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1371 e. – 2018/148 k. sayılı ilamının kaldırılarak, davanın reddine dair karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından 3.492,80 TL asıl alacak ve 118,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.611,48 TL alacağının ( faiz başlangıç tarihli … no’lu 2.643,20 TL tutarında fatura ve 07.02.2016 faiz başlangıç tarihli .. no’lu 849,60 TL tutarında fatura) tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali davası açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 20.02.2018 tarihinde ” davanın kısmen kabulüne ,Davalının İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 3.492,80 TL asıl alacak yönünden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, ” dair karar verilmiş iş bu karara yönelik davalı vekilince mahkemece kabul edilen miktar yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 .maddesinde ” Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200., 201., 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı basından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını asmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200. ve 201. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. HMK 341. maddesinde 2018 yılı için kesinlik sınırı olarak 3.560 TL belirtilmiştir. Bu haliyle mahkemece verilen kararın kesin olduğu tespit edilmiştir.Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle her iki taraf yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 341/2 ve 352/1.b maddeleri uyarınca usulden red kararı verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1371 E. sayılı 2018/148K ve 20/02/2018 tarihli kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/06/2021