Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/289
KARAR NO : 2021/599
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/850
KARAR NO : 2017/824
KARAR TARİHİ: 03/10/2017
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ortak satın alma sektöründe ticari faaliyet göstermekte olup sözleşme imzaladığı müşterilerine avantajlı koşullarla hizmet ve mal alımı temin ettiğini, bu kapsamda …. Akaryakıt istasyonlarından akaryakıt alımına ilişkin davalı yanın 6 adet aracını kapsayacak şekilde taraflar arasında otobil müşteri sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 2.2.2 maddesi gereğince davalının … akaryakıt istasyonlarından akaryakıt alımı yapmak ve akaryakıt, servis, cihaz bedelleri vs için tedarikçinin belirlediği bir bankada DBS hesabı açtırarak gerekli anlaşmaları yapmayı ve bu anlaşmanın gerektirdiği bütün yükümlülükleri yerine getirmeyi kabul ettiğini, bu madde gereğince davalının … Mastercard kredi kartı bilgilerini verdiğini ancak kredi kartından çekim yapılmasına müsaade etmediğini, yine sözleşmedeki alternatif ödeme/teminat seçeneklerinden hiçbirisini gerçekleştirmeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, sözleşmenin 2.2.6 maddesi uyarınca 3 ay boyunca yakıt almaması nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshetmiş sayıldığını, bu durumda ise herhangi bir yazılı uyarıya gerek olmaksızın cihazları 15 gün için hasarsız şekilde iade etmekle yükümlü olup, iade etmediği takdirde cihaz başı 200,00 USD + KDV cihaz bedeli ile sözleşmeyi süresinden önce feshetmiş olması nedeniyle 200,00 USD + KDV cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle her iki bedelin tahsili için ayrı ayrı fatura tanzim edildiğini ve iadeli taahhütlü mektupla gönderildiğini ancak davalının faturaları kabul etmediğini, borç ödenmediği için icra takibi başlatıldığını ve takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, icra takibine davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davanın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasının talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmenin yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşme kapsamındaki araçların sisteme dahili için gerekli bilgileri de davacıya bildirdiğini, aynı şekilde kredi kartı bilgilerinin de davacıya verildiğini, ancak davacının araçlara, ücretsiz sistem çalışması için gerekli ekipmanı monte edeceğini taahhüt etmesine rağmen gerekli montajları yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı tarafın cihazları teslim ettiği yönündeki iddiasını ispatlaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla cihazların takıldığı düşünülecek olsa dahi müvekkilinin hiçbir zaman davacı taraf aracılığı ile benzin almadığını ve araçları kullanmadığını, yine sözleşmenin 2.2.6 maddesinde belirtilen cihazların iade edilmemesi halinde ödenecek bedel, takıldığı iddia edilen cihazların gerçek bedeli olmadığından, cihaz başı 200,00 USD + KDV cezai şartın fahiş olduğunu, ayrıca iki ayrı cezai şart talep edilmeyeceğini, sonuç itibariyle cihazlar teslim edilmediğinden ve monte edilmediğinden haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … ile hukukçu-finanscı … ve sektör bilirkişisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 29/11/2016 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;”Davacının defter ve kayıtları üzerind inceleme;2014 yılı ticari defter tasdik bilgileri; Davacı yanın TTK uyarınca defter tasdiklerinin yasaya ve usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmıştır.Davacı tarafından düzenlenen faturalar:Davacı tarafından düzenlenen aşağıdaki faturalar ticari defterlere kaydedilmiş olup, davalı şirket borçlandırılmıştır. Davalı şirket tarafından bugüne kadar bu faturalara mahsuben herhangi bir ödeme davacı kayıtlarında yer almamaktadır. Dava konusu uyuşmazlığın durumuna göre davacının talep edebileceği tutar aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Buna göre;Davacı adına …tarafından ekteki “Taşıma İrsliyesi”nden de anlaşılacağı üzere 6 adet cihazın 18/04/2014 tarihinde bir koli içerisinde davalı adresinde … TC kimlik numaralı kişiye teslim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından cihazların teslim edildiğinin kanıtlanmadığı ve sözleşmenin davacıya yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilmediği sonucuna varılması halinde davacının talep edebileceği bir tutar bulunmamaktadır. Davacı ile davalı arasında 15/04/2014 tarihinde “Otobil Müşteri Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmenin 2.1.2. maddesi uyarınca davalının verdiği bilgiler doğrultusunda, otobil ünitelerini programlattırarak, araçlara montajını ücretsiz olarak sağlayacaktır. Mahkeme tarafından cihazların kargo ile davalıya tesliminin gerçekleşmiş olduğu ancak araçlara montajının yapılması davacı sorumluluğunda olduğu, dolayısıyla davacının cihazları Opet tarafından kargo ile göndermesi dışında araçlara montajının yapılması ile ilgilenmediği, davalının hangi serviste nasıl montaj yapacağını izah etmediği yani bu cihazlar hangi serviste monte edilmiş ise buna ilişkin bir bilginin sunulmadığından hareketle, davacının sözleşme kapsamında edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediği, dolayısıyla henüz aktif hale gelmemiş bir sözleşmenin söz konusu olduğu, sözleşme hükümlerinin davacının dava konusu cihazları davalının araçlarına monte etmekle başlayacağından sözleşmenin henüz başlamamış olduğunu sonucuna varılması halinde davalı yan sadece cihazların teslim edilmemesinden dolayı sorumlu olacaktır. Bu durumda davalının ödemekle yükümlü olacağı tutar; Cihaz Bedeli = Sözleşmedeki Tutar x 18/04/2014 TCMB Döviz Alış Kuru Cihaz Bedeli = 200,00 USD x 2,1284 Cihaz Bedeli = 425,68 TL 6 adet cihaz teslim edildiğinden Toplam Cihaz Bedeli = (6 adet x Birim Cihaz Bedeli) + %18 KDV Toplam Cihaz Bedeli = (425,68 x 6) + (425,68 x 6) %18 Toplam Cihaz Bedeli = 3.013,81 TL’dir. Davacı tarafından cihazların Opet aracılığıyla davalıya teslim edildiği ve yapılan sözleşmenin de uygun olarak yürürlüğe girdiğinin kabul edilmesi ve de davalı tarafından haksız feshinin söz konusu olması halinde davalının sözleşme kapsamında belirlenen cihaz bedellerinin yanı sıra sözleşmenin 7.maddesi gereğince her bir cihaz için 200 USD + KDV bir bedeli de ayrıca ödemesi gerekecektir. Bu durumda;Toplam Ödenmesi Gereken Tutar = Cihaz Bedelleri + Haksız Fesih Bedeli Toplam Ödenmesi Gereken Tutar = 3.013,81 + 3.013,81 Toplam Ödenmesi Gereken Tutar = 6.027,62 TL.’dir şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür. Mahkememizce opet ten alınan 12/06/2017 tarihli cevabı yazıda taraflarına iletilen 6 adet aracın 18/04/2014 tarihinde otomobil sistemine dahil edildiğini sistem kapsamında yakıt alımını gerçekleşebilmesi için araçlara takılması gereken cihazların programlarını ve davacı tarafa 19/04/2014 tarihinde iletildiğini, yapılan incelemede davacı tarafından …,…, …, … plaka sayılı araçlara ilgili cihazların montajının yaptırıldığı ancak … plaka sayılı araca ait cihazın montajının yapılmadığının belirlendiğini, montaj formlarında davacı şirketin ismini yer aldığını ve akaryakıt alımının söz konusu olmadığını beyan ettiği görülmüştür.Mahkememizce beyanına başvurulan Davacı Tanığın … anlatımında; davalı yanın cihazlar kendisine gönderilmesine ve servis bilgileri kendisi ile paylaşılmasına rağmen montaj yaptırmadığını haber vermiştir.Dava; … akaryakıt istasyonlarından ortak avantajlı akaryakıt alımının temini maksadıyla şirket ile davalı arasında 6 adet araç için imzalanan otomobil müşteri sözleşmesinin davalı tarafça sözleşme ile taahhüt edilen edilen yerine getirilmeyerek haksız feshine sebebiyet verildiği ve cihazlarında iade edilmediğinden bahisle cihaz bedeli ve cezai şarttan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe ilişkin davalının itirazının iptali ve takibin devamı isteminden ibarettir. Davalı taraf; sözleşmede taahhüt edilen edimlerin davacı tarafça yerine getirilmediğini, sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur. Yanlar arasında; 6 adet araç için opet ten akaryakıt alımına ilişkin otomobil müşteri sözleşmesi imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf yoktur. Yanlar arasındaki ihtilaf; araçlara takılması gereken cihazların davalıya teslim edilip edilmediği, montaj için servis bilgilerinin davalı ile paylaşılıp paylaşılmadığı, her iki tarafın montaj ile ilgili işlemleri ile sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirip getirmediği, davalının sözleşmenin haksız feshine sebebiyet verip vermediği ve davacının sözleşme kapsamında alacak talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarına ilişkindir. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davacı tarafça yanlar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının 6 adet aracına takılması gereken cihazları … marifetiyle ve Kargo aracılığıyla davalı ya teslim ettiği, montaj için gerekli servis bilgilerini davalı ile paylaştığı, sistemin …nezdinde aktive edildi, … montajın yapıldığı bilgisinin davacı tarafça verildiği, ancak davalının araçları montaj için hazır bulundurmadığı, sözleşmenin haksız olarak fesh edilmesine sebebiyet verdiği, cihazları davayı tarafa iade etmediği sübuta ermekle; takip öncesinde usulüne uygun temerrüd gerçekleşmediğinden mübrez raporda hesaplanan asıl alacak esas alınarak davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 6.027,62 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalının likit olan cihaz bedeli alacağı (bakiye cezai şart alacağı yargılama ile belirlendiğinden) 3.013,81 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı taraf delil listesinde tanık deliline dayanmamış olması nedeniyle tanık dinlenmesine muvafakat etmemelerine rağmen, davacı şirket çalışanının tanık olarak beyanının alınmasının usul hükümlerine aykırı olduğu, davanın tanık veya ticari defterlerle ispatlanamayacağı, davacının iddialarının ancak senetle ispatının mümkün olduğu, ticari defterler karşılıklı olarak birbirlerini doğrulamaları halinde sahibi lehine delil olabilecekken ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme dahi yapılmamışken davanın ispatlanamadığı, mahkemenin bilirkişi inceleme ara kararında her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar vermesine rağmen bilirkişi heyetince sadece davacı defterlerinin incelendiği, müvekkili şirkete ait defterlerin incelenmediğini, sözleşme uyarınca araçlara kurulumu yapılacak otobil ünitelerinin müvekkil şirkete teslim edilmediğini, … tarafından teslim alındığı iddia edilmiş ise de teslimin gerçekleştiği söylenen tarihte … adında bir çalışanın olmadığını, … isimli kişi belirtilen tarihte şirket çalışanı olmadığı gibi şirkete gönderilen herhangi bir gönderiyi alma yetkisinin de bulunmadığını, yine gönderinin içerisinde ne olduğunun da açıkça belirtilmediğini, bu nedenle cihazların usulüne uygun olarak teslim edildiğinden söz edilemeyeceğini, otobil üniteleri hiçbir aşamada teslim edilmediği gibi bu ünitelerin araçlara ne şekilde ve hangi servislerde montajının yapılacağının da sözleşme uyarınca müvekkili şirkete bildirilmediğini, davacı tarafça bu hususta açıkça usule aykırı olarak tanık dinletildiğini ve mahkemenin de bu tanığın beyanlarına itibar ettiğini, davacı şirkette çalışan tanığın tarafsız olamayacağını, ayrıca tanığa cihazların montajı için “bilgiyi hangi şirket yetkilisine verdiği ve hangi servislere yönlendirdiği hususunda sorulan soruya hatırlayamadığı yönünde yanıt verdiğini”, davacı şirketin montaja ilişkin bilgilendirmeyi tanık beyanıyla dahi ispat edemediğini, davacı taraf, sözleşmenin 2.1.2 maddesi gereğince verilen bilgiler doğrultusunda otobil üniteleri programlatarak araçlara montajını ücretsiz sağlayacağı, 2.2.5. maddesi gereğince de …montaj tamamlandıktan sonra müşterinin yetkilisine tanzim edilecek bir tutanakla teslim edileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen dava konusu cihazları müvekkil şirketin belirlediği araçlara monte etmediği gibi bu hususta herhangi bir tutanak da tanzim etmediği, müvekkil şirket daha uygun fiyatlarla yakıt alma konusunda menfaati gereği davacı taraf ile sözleşme imzalamış olup bu sözleşmenin gereklerini yerine getirmeme hususunda herhangi bir menfaatinin bulunmadığı, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı taraf aracılığı ile hiçbir zaman benzin almadığı ve araçlarını kullanmadığı, gerekçeli kararın 3. Sayfasında mahkeme “Mahkememizce … alınan 12/06/2017 tarihli cevabı yazıda taraflarına iletilen 6 adet aracın 18/04/2014 tarihinde otomobil sistemine dahil edildiğini sistem kapsamında yakıt alımını gerçekleşebilmesi için araçlara takılması gereken cihazların programlarını ve davacı tarafa 19/04/2014 tarihinde iletildiğini, yapılan incelemede davacı tarafından … plaka sayılı araçlara ilgili cihazların montajının yaptırıldığı ancak … plaka sayılı araca ait cihazın montajının yapılmadığının belirlendiğini, montaj formlarında davacı şirketin isminin yer aldığını ve akaryakıt alımının söz konusu olmadığını beyan ettiği görülmüştür” şeklinde tespitte bulunmasına rağmen hiçbir araca ünitelerin montajının yapılmadığı hususunun taraflar arasında tartışma konusu dahi olmadığını, yine gerekçeli kararın 3. ve 4. sayfalarında “davacı tarafça yanlar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının 6 adet aracına takılması gereken cihazları opet marifetiyle ve Kargo aracılığıyla davalıya teslim ettiği, montaj için gerekli servis bilgilerini davalı ile paylaştığı, sistemin … nezdinde aktive edildi, … montajın yapıldığı bilgisinin davacı tarafça verildiği, ancak davalının araçları montaj için hazır bulundurmadığı, sözleşmenin haksız olarak fesh edilmesine sebebiyet verdiği, cihazları davayı tarafa iade etmediği sübuta ermekle” şeklindeki değerlendirme yaptığını, Mahkemenin davacının montaj yapıldığı bilgisinin …’e verildiğini beyan edip akabinde ise araçların montaj için hazır bulundurulmadığını söylemesinin çelişkili olduğunu beyanla, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Dava, davalının taraflar arasında imzalanan Otobil Müşteri Sözleşmesindeki yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle sözleşmeyi feshetmiş sayıldığı iddiası ile sözleşme uyarınca cihaz bedeli ve cezai şart istemine ilişkin düzenlenen faturalara konu alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; davacının, davalı aleyhine 3.167,60 TL asıl alacak, 29,56 TL işlemiş faiz, 3.167,60 TL asıl alacak, 29,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.394,32 TL üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren aylık %2 gecikme faizi ile birlikte tahsili istemiyle 17/12/2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, takibe dayanak belgelerin … no’lu 24/10/2014 tarihli 2.684,40 TL + KDV 483,20 TL = 3.167,60 TL bedelli [cihaz bedeli – 6 adet (… otobil sözleşmesi 2.2.6 maddesi gereği), ceza bedeli 6 x 200 USD = 1.200 USD + KDV] ve 561625 no’lu 24/10/2014 tarihli 2.684,40 TL + KDV 483,20 TL = 3.167,60 TL bedelli [sözleşme gereği ceza bedeli (… otobil sözleşmesi 7. fesih maddesi gereği), ceza bedeli 1.200 USD + KDV] faturalar olduğu, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası mevcut değil ise de davalının 23/12/2014 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takip tarihi 17/12/2014 olduğu için itirazın süresinde olduğu, davanın İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasa süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan bila tarihli “Otobil Müşteri Sözleşmesi” incelenmiştir. Sözleşmede davacının “Tedarikçi”, davalının “Müşteri” olarak yer aldığı, sözleşmenin konusunun “Otobil” faaliyetine yönelik olduğu belirtilmiştir. “Otobil; kullanım hakkı tamamen … ait olan ve Otobil Sistemine dahil olup içine elektronik kimlik ünitesi takılan taşıta, yine Otobil Sistemine dahil olan bir istasyondan anında ödeme yapmaksızın, akaryakıt verilmesini sağlayan ve ikmal sırasında, akaryakıt dolumuna ait bilgileri elektronik ortamda … Genel Merkezine gönderecek ve daha sonrasında Müşteriye raporlayacak bir sistem ağıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Sözleşmenin 2.maddesi tarafların hak ve yükümlülükleri başlığını taşımaktadır. 2.1 maddesinde “tedarikçinin hak ve yükümlülükleri” düzenlenmiştir. “2.1.1; Tedarikçi, otobil sistemine dahil olmak isteyen müşteri tarafından tahsilat garantisi amacıyla, en az aylık akaryakıt tutarının TL miktarı kadar, anlaşmalı bankalardan Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS) sözleşmesi ya da banka teminat mektubu (BTM) veya sair tahsilat garantisi (kredi kartı ile ödeme talimatı) verilmesini takiben müşterinin otobil sistemine dahil edilmesi için gereken teknik işlemleri tam ve eksiksiz olarak sağlayacaktır. 2.1.2; Tedarikçi, müşterinin verdiği bilgiler doğrultusunda, otobil ünitelerini programlattırarak, araçlara montajını ücretsiz olarak sağlayacaktır. Kullanıcı hatası yada kaza sonrası oluşabilecek hasar ve arızalardan tedarikçi sorumlu olmayacaktır…”2.2 maddesinde “müşterinin hak ve yükümlülükleri” düzenlenmiştir. “2.1.2; Müşteri, otobil sistemine dahil olacak araçlarının, sisteme dahil olabilmesi ve programlanabilmesi için gerekli bilgileri tedarikçiye verecektir. Bu bilgiler müşteri bilgi formu ve müşteri araç bilgi formu doldurularak tedarikçiye iletilecektir. Müşteri bilgilerin doğruluğundan doğrudan sorumludur. 2.2.2; Müşteri, … akaryakıt istasyonlarından akaryakıt alımı yapmak ve akaryakıt, servis, otobil cihaz bedelleri vs için tedarikçinin belirlediği bir bankada DBS hesabı açtırarak gerekli anlaşmaları yapmayı ve bu anlaşmanın gerektirdiği bütün yükümlülükleri yerine getirmeyi kabul etmiştir. Müşteri, bankanın kredi miktarını belirlemesi için tedarikçiye aylık akaryakıt tüketimini bildirecek. Tedarikçi DBS hesabının açılmasına ve sair tahsilat garantisi alınmasına istinaden müşteriye riski doğrultusunda bir limit belirleyecektir. 2.2.5; Müşteri, otobil ünitesi takılacak olan belli sayıdaki aracını … tarafından belirlenecek program dahilinde, kendi tesislerinde hazır bekletecek ve montaj için gerekli zaman ve zemini temin edecektir. Araçlar, montaj ekibine müşterinin yetkilisi tarafından kontrol edilerek teslim edilecek ve montaj tamamlandıktan sonra müşterinin yetkilisine tanzim edilecek bir tutanakla teslim edilecektir. Müşteri cihazların iadesini yaptığında yazılı belge almak ve saklamak, gerektiğinde yazılı belgeyi beyan edebilmek ile sorumludur. 2.2.6; Otobil takılan taşıttaki sistemin çalışması … tarafından 1 yıl garanti altına alınmıştır. Kullanıcı hatasından doğmadığı sürece arıza durumunda servis … tarafından ücretsiz verilir. Kullanıcı hatasından doğan problemler için servis bedeli taşıt başına 20 USD’dir. Müşteri, araçlarına programlama yapılan kilometre takipli ve takipsiz cihazların programlamaları yapıldığı tarih itibari ile veya sözleşme süresi boyunca 3 ay otobil sisteminden yakıt almaması durumunda sözleşmeyi fesih etmiş sayılacaktır. Müşteri bu durumda yazılı uyarıya gerek olmadan 15 gün içinde cihazların hasarsız ve çalışır halde iadesini sağlamakla yükümlüdür. Müşteriye cihazların zamanında ve hasarsız iadesi halinde 50 USD + KDV programlama ve/veya montaj bedeli, zamanında iadesinin yapılmaması yada hasarlı olması halinde ise 200 USD + KDV cihaz bedeli fatura edilecektir.”Sözleşmenin süresi 5.maddesinde; “İşbu sözleşme imza tarihinden itibaren 3 yıl süre ile geçerlidir. Taraflardan her biri sözleşme süresinin hitamından en az 3 ay önce süresi sonunda yenilenmeyeceğini bildirmediği takdirde sözleşme aynı hüküm ve şartlarla 2’şer yıllık süreler halinde kendiliğinden yenilenecektir.”Fesih ise 7.maddesinde; “Taraflardan herhangi birinin bu sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimlerine uymaması durumunda diğer taraf sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartı ile tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. Müşterinin bu sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmenin zamanından önce ve/veya tek taraflı feshetmesi durumunda, müşteri kendisine tahsis edilen otobil ekipmanı başına 200 USD + KDV’yi tedarikçiye öder. Anlaşmanın süresi içinde dolması ve feshini takiben müşteri, otobil ekipmanlarını 15 gün içerisinde iade edecektir.” hükümleri yer almaktadır.Dava dilekçesi ekinde yer alan kayıtlara göre davalı tarafından … plaka sayılı araçlara km takipsiz cihaz takılması talep edilmiş ve ödeme yapılacak banka kartı bilgileri verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, sözleşme konusu cihazların davalıya teslim edilip edilmediği, cihazların montajı yönünden tarafların sorumlulukları, sözleşmenin davalı tarafça feshedilmiş sayılıp sayılmayacağı, talep edilen cihaz ve ceza bedelleri, bu bedellerin fahiş olup olmadığı ve davalının bu bedellerin tahsili için tanzim edilen faturalar nedeniyle sorumlu olup olmadığı, tanık dilenmesinin usul hükümlerine uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Cihazların teslimi itirazı;Dosya kapsamına sunulan … ait taşıma irsaliyesinde; … AŞ tarafından, davalı adresine gönderilen “Otobil Ünitesi” açıklamalı 18/04/2014 irsaliye tarihli kolinin … TC kimlik numaralı kişiye teslim edildiği yazılmaktadır. Mahkemece teslim edilen kişinin kimlik bilgileri araştırılmış ve … isimli kişi olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket çalışan kayıtları celp edilmiş, davalı şirketin 2014/4 dönemine ilişkin çalışanları arasında … isimli bir kişinin bulunmadığı ancak 2014/5 döneminden itibaren ve sonraki aylarda … davalı çalışanı olarak kayıtlarda yer aldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar … teslime konu 2014/4 döneminde davalı çalışanı değil ise de, gönderinin davalı adresinde bu şahsa teslim edildiği sabit olup ayrıca 2020/5 döneminden itibaren davalı şirket çalışanı olarak kayıtlarda bulunması da dikkate alındığında, cihazların davalı şirkete teslim edildiği açıktır. Montaj işleminin yapılmadığı itirazı; Mahkemece … AŞ’ye, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca, davalı aracına takılacak cihazların sisteme alınıp alınmadığı ve davalıya bildirim yapılıp yapılmadığı yönünde yazılan müzekkereye verilen 12/06/2017 tarihli cevabı yazıda; davacı tarafından 15/04/2014 tarihinde davalıya ait 6 aracın Otobil Sistemine dahil edilmesi için cihaz talebinde bulunulduğu, 6 adet aracın 18/04/2014 tarihinde sisteme dahil edildiği, araçlara takılması gereken cihazların programlanarak davalı şirkete 19/04/2014 tarihinde iletildiği, … plakalı araçlara ilgili cihazların montajının yaptırıldığı ancak … plaka sayılı araca ait cihazın montajının yapılmadığı belirtilmiş ve montaj formaları gönderilmiştir. Formlarda, … plakalı araçlara, 24/04/2014 tarihinde montaj yapıldığı, işlem yerinin “müşteri” olarak belirtildiği, montajın … tarafından yapıldığı, işlemi teslim alanın … olduğu ve formlar üzerinde imzanın yer aldığı anlaşılmıştır. … gelen kayıtlara göre 5 adet araca müşteri adresinde montaj yapıldığı belirtilmiş ve formlar gönderilmiştir. Formlarda, işlemi teslim alan sıfatıyla isim ve imzası bulunan …, dosya kapsamında yer alan davalı şirket kayıtlarına göre, davalı şirket çalışanı olduğu belirlenmiştir. Davacının iddiası davalının 2.2.2 maddesi uyarınca teminat/alternatif ödeme yükümlüğüne ve 2.2.6 maddesindeki yakıt alma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, davalının savunması cihazların teslim edilmediği, montajının yapılmadığı yönündedir. Davacı, cevaba cevap dilekçesinde montaj yapılmamış ise bunun sorumlusunun davalı olduğunu belirtmiştir. Sözleşmenin 2.2.5 maddesine göre, cihazların montajı “… tarafından belirlenecek program dahilinde” yapılacaktır, yani montajın yapılması … sorumluluğundadır. … gelen kayıtlara göre 5 adet araç için cihaz montajının davalı işyerinde yapıldığı ve işlemin davalı çalışanı olan … teslim edildiği sabittir. İşyerine gidildiğinde 5 adet araca montaj işleminin yapılarak 1 adet araca montaj yapılmaması ise artık davacının yada … AŞ’nin sorumluluğunda değildir. Zira, sözleşmenin 2.2.5 maddesinde açıkça davalının tüm araçları montaj için kendi tesislerinde hazır bekleteceği düzenlenmiştir. Bu durumda montaj işleminin yapılmış olduğunun kabulü gerekmektedir.Davalının ticari defterlerinin incelenmediği itirazı;Dava konusu fatura bedellerinin ödenmediği her iki taraf beyanı ile sabit olup, davalı tarafça bedellerin ödendiği iddia edilmediğinden, davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonuca etkili olmayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde değildir.Tanık dinlenmesine ilişkin itirazlar;Davacı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Bilirkişi raporunun alınması akabinde, rapora beyan dilekçesinde davalı şirketin cihazların kendisine ulaşmasından sonra, müvekkili şirket çalışanları tarafından defalarca aranmış olmasına rağmen, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu konuda müvekkili şirket çalışanı …’ı tanık olarak dinletmek istediklerini beyan etmiştir. Mahkemece talep kabul edilmiş ve tanık sıfatıyla beyanı alınmıştır.Tanık … beyanında; Ben davacı şirketin operasyon departmanında sorumlu olarak çalışmakta idim, halen orada çalışmıyorum, satın alma gerekli satın almayı gerçekleştirdiğinde gerekli evrakları düzenleyerek bizim çalıştığımız birime gönderir, biz de gerekli cihazları … temin ederek, araçlara monte için … ile bağlantıya geçeriz, işe ilk başladığım dönemlere denk geldiği için davalı şirketi anımsıyorum, davalı şirketin evrakları bize geldiğinde biz evrakları … bildirdik, davalı şirket ile ilgili bu rutin işlemlerden sonra … cihazların bize hazır olduğunu bildirdi, …otomatik olarak cihazları … ile müşteriye gönderir, müşteri gönderiyi aldığında bize bilgi verir, zaten satın alma ve operesyonda müşteriyi takip eder, müşteriyle bizzat bende görüştüm, cihazların geldiğini teyit ettik, kendilerine en yakın olan teknik servisin bilgilerini kendileriyle paylaştık, uzun süre müşteri teknik servise başvuru yapmadığı için cihazın montajı yapılmadı, müşteri hiçbir şekilde cihazları monte ettirmedi, geçmiş zaman olduğu için şirkette kiminle görüştüğümü söyleyemeyeceğim, yine o tarih itibariyle lokasyona en yakın olan servis bilgileri kendisine verilmiştir, geçmiş zaman olduğu için hatırlayamıyorum, ama kayıtlarda mevcuttur.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/04/2016 tarihli 2014/2-695 E. 2016/522 K. sayılı ilamında; “…Hem dava dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur (HMK. m. 121, 129/2).Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (HMK. m.140/5).Bu madde metninde vurgulanması gereken husus “dilekçelerinde gösterdikleri” ibaresinin kullanılmış olmasıdır.6100 sayılı HMK’nın 140. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere taraflar, delil olarak dayandıkları belgeleri dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden getirilecekse, bunu belirtmek zorundadırlar. Şayet taraflar, bu konuda yapmaları gereken işlemleri eksik bırakmışlarsa, tahkikata başlamadan önce, taraflara son kez kısa bir süre verilerek bu eksiklikleri tamamlamaları düşünülmüştür. Taraflar bu şanslarını da doğru kullanamazlarsa, artık tahkikat mevcut delillerle yürütülecek ve tarafların o delile dayanmaktan vazgeçtikleri kabul edilecektir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sisteminde, ön inceleme duruşmasında tayin edilen kesin süreye uyulmaması, vazgeçme yaptırımına bağlanarak, davayı uzatıcı bu kötüniyetli davranışlar engellenmeye çalışılmıştır. Zira, dilekçelere eklenip sunulmamış, daha sonra ön incelemede ek olarak bildirilen süre içinde de verilmemiş delillere, tahkikat içinde kural olarak (m. 145, c. 1) dayanılamaz. Tahkikatın amacı, kural olarak delil toplamak değil, delilleri incelemek ve değerlendirmektir; aksi halde tahkikat tamamlanamaz ve yargılama uzar. Bu sebeple, 145. maddede belirtilen ve tarafın etki alanı dışında kalan çok özel durumlar dışında, sonradan delil sunulması halinde bu deliller dikkate alınmamalıdır (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2015, 3. Bası, s. 328, 332).Dilekçelerin teatisi aşamaları bu şekilde net sürelere bağlı olarak düzenlendikten sonra yasa koyucu, “delil” bildirmenin “süreye” bağlı olduğunu tekrar vurgulayan 145. maddeye yer vermiştir. Anılan hüküm aynen; “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.” şeklindedir.Yukarıda belirtilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere gerek davacı gerekse davalı bakımından delil gösterme ile delil sunma ayrı olarak ele alınmış; dava ve cevap dilekçelerinde iddia edilen vakıaların hangi delillerle ispatlanacağının belirtilmesi zorunluluğundan söz edildikten sonra, eldeki belgelerin dilekçelere eklenmesi, elde bulunmayan belgeler için ise nereden getirtileceği konusunda bilgi verilmesi gerektiği açıkça öngörülmüştür. HMK’nın 140/5. maddesinde de dilekçelerde belirtilen ve fakat henüz sunulmayan belgelerin süresinde sunulmaması halinde uygulanacak yaptırımı açıklamıştır.Tekrar edilmesinde yarar vardır ki; yasa koyucu, tarafların, kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremeyecek olmalarını emredici bir düzenlemeyle (m.145) benimsedikten sonra, bunun istisnalarını da belirtmiştir. Buna göre, ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilecektir…” şeklindedir. Somut dosyada, davacının delil listesinde tanık delili yer almadığından, tahkikat aşamasında, bilirkişi raporu alındıktan sonra tanık dinletmeyi talep etmesi, davalı tarafın bu yönde muvafakatinin bulunmadığı da dikkate alındığında usul hükümlerine aykırı ise de bu yanlışlık sonuca etkili değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca; cihazların teslim edildiği ve montajın gerçekleştirildiği sabit olup, buna rağmen davalının yakıt alımı yapmaması nedeniyle, sözleşmenin 2.2.6 maddesinde yer alan “Müşteri, araçlarına programlama yapılan kilometre takipli ve takipsiz cihazların programlamaları yapıldığı tarih itibari ile veya sözleşme süresi boyunca 3 ay otobil sisteminden yakıt almaması durumunda sözleşmeyi fesih etmiş sayılacaktır.” düzenlemesi uyarınca sözleşmeyi feshetmiş sayılacağının kabulü gerekmektedir. Aynı maddede yer alan “Müşteri bu durumda yazılı uyarıya gerek olmadan 15 gün içinde cihazların hasarsız ve çalışır halde iadesini sağlamakla yükümlüdür. Müşteriye cihazların zamanında ve hasarsız iadesi halinde 50 USD + KDV programlama ve/veya montaj bedeli, zamanında iadesinin yapılmaması yada hasarlı olması halinde ise 200 USD + KDV cihaz bedeli fatura edilecektir.” düzenlemesi uyarınca, cihaz bedeli olarak talep edilen 1.200,00 USD (200,00 USD X 6 cihaz sayısı) + KDV bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekmektedir.Yine davalının edimlerini ifa etmemiş olması nedeniyle, sözleşme davalı tarafından feshedilmiş sayıldığından, sözleşmenin 7.maddesinde yer alan “Müşterinin bu sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmenin zamanından önce ve/veya tek taraflı feshetmesi durumunda, müşteri kendisine tahsis edilen otobil ekipmanı başına 200 USD + KDV’yi tedarikçiye öder.” düzenlemesi kapsamında, davalı 1.200,00 USD (200,00 USD X 6 cihaz sayısı) + KDV ceza bedelinden de sorumludur. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 411,74 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 113,23 TL’nin mahsubu ile bakiye 298,51 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/06/2021