Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/283 E. 2021/232 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/283
KARAR NO: 2021/232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/686
KARAR NO: 2018/134
KARAR TARİHİ: 07/02/2018
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili, Beylikdüzü ilçesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazı Beylikdüzü Belediyesi (Eski Gürpınar Belediyesi) tarafından Pınarkule Konut Yapı Kooperatifleri birliğine tahsis edildiğini. Pınarkule Yapı Kooperatifleri birliği de bu arsayı birliğe üye olan S.S Özgürtepe Konut Yapı Kooperatifine tahsis ettiğini, Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifi iş bu arsa üzerinde; konut yapmak, kooperatife üye bulmak, kooperatife ve hissesine düşecek daireleri SATMAK üzere … Ltd. Şti. ile Kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, … Ltd. Şti. de Sözleşme uyarınca inşaata başladığını ve inşaatı bitirdiğini, kooperatife üye bulduğunu ve kaydettiğini, aynı zamanda buradaki daireleri kendisi adına olanları asaleten, Kooperatife ait olan daireleri de Kooperatiften aldığı yetkiye istinaden de sattığını, bu şekilde 639 ada 2 yarselde kayıtlı taşınmaz ÜZERİNDE inşa edilen 928 adet Bağımsız Bölümün tamamı satıldığını, halihazırda bu 928 daire sahibi de müvekkili gibi mağdur olup, tapularını alamadıklarını, davaya konu … Blok D:… (Eski No: D:…) nolu daire de, … ve Özgürtepe Konut Yapı Koop. Kurucusu ve koop. Üyesi olan …den 28/02/2000 tarihli kooperatif hisse devir sözleşmesi ile … ‘a devredildiğini, … da Zeytinburnu … Noterliği 02/10/2002 tarih ve … yevmiye nolu Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesi ile …‘a devrettiğini, …‘da Büyükçekmece … Noterliği 21/04/2004 tarih ve … yevmiye nolu Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesi ile müvekkil … ‘ye devredip sattığını, bu sözleşme ile taşmmazı da müvekkile teslim ettiğini, müvekkilinin de o tarihten buyana taşınmazı malik sıfatı ile kullandığını, dava konusu taşınmaz bakımından …’ün, Özgürtepe Konut Yapı Koop. Üyesi olduğuna dair belgeleri sunduklarını, satıcı … Ltd.Şti. de müvekkilinin dairesini 1999 tarihinde ilk malike teslim ettiğini ve bu taşınmaz o tarihten beri sahipleri tarafından malik sıfatı ile kullanıldığını, bu husus elektrik, su, doğalgaz faturaları, müvekkilin yapmış olduğu kira kontratları, ödediği kira beyannameleri vs. ile de sabit olduğunu, müvekkilin dairesi fiilen kendisine teslim edildikten sonra, tapuda ferdileştirme işlemleri (Kat irtifakı tesisi-kat Mülkiyeti tesisi ve/Yönetim Planı oluşturulması, Tapu kayıtlan açısından defterlerin yazılması vb.) yapılarak bunlann sonucunda daire / dairelerin tapuda gerçek sahipleri adına devir ve tescil edilmek üzere iken satıcı … Ltd.Şti. Sahibi … aleyhine kara paranın aklaması suçlamasıyla hakkında açılan davalar dolayısıyla, Bağcılar 2.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın tapu kaydına, (TAPU KAYDI O DÖNEM BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ ADINA KAYITLI OLMASINA RAĞMEN) Hukuka aykırı olarak ihtiyati tedbir konulduğundan tapu devri yapılamadığını, daha sonra bu tedbirin yapılan yargılama sonundu kalktığını, müvekkilinin daire sahibi olmasına rağmen ve yaklaşık olarak 12 yıldır fiilen iş bu daireyi kullanmasına rağmen dairesi tapuda gerçekte malik olmayan davalı PINAR KULE KONUT KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ adına kayıtlı olduğunu, bu hususun tapu kaydı incelemesi ile tespit olunduğunu, müvekkilinin malik sıfatıyla yaklaşık olarak 12 yıldır dairesini kullanılmakta, sitenin ortak giderlerine katılmakta, bu yerin Emlak ve Çevre Temizlik Vergilerini ödemekte ve ödenen bu vergiler de Belediye tarafından alındığını, Beylikdüzü Belediyesinin de müvekkili ve daha doğrusu tüm daire sahiplerini malik olarak kabul ettiğini, arz ve izah ettiğimiz vaziyet muvacehesinde müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi açısından; öncellikle İstanbul İli, Beylikdüzii ilçesi … ada … parselde kayıtlı, … Blok D:… (Eski No: D:…) daire/taşınmazın Tapu kaydına Teminatsız Tedbir Konulmasına, sözleşme, teslim ve fiili kullanıma uygun olarak, İstanbul İli, Beylikdüzü ilçesi … ada … parselde kayıtlı … Blok D:… (Eski No: D:…) Nolu daire /taşınmazın Tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline, yargılama masrafı ile ücreti vekaletinin de davalı taraflara tahmiline Karar verilmesini istemiştir.
CEVAP Davalı Pınarkule vekili, dava konusu meskenin üzerinde yer aldığı … ada, … parsel sayılı taşınmazın, müvekkili Birlik tarafından, Birlik ortağı olan; T.H.S.S Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifine tahsis edildiğini, Birliğin, bölgede toplamı 7388 konutluk yeri, bedelini ödeyerek Gürpınar Belediye Başkanlığından tahsisen devralmış ve bu arsaları, birlik ortağı olan kooperatiflere, yine bedeli mukabilinde, tahsisen devrettiğini, bu şekilde, Belediyeden devir alınarak, Birlik ortaklarına tahsis edilen arsalar üzerine fiili olarak 6668 adet konut, 84 adet de işyeri yapıldığını, Birlik ortaklığına kabul edilmenin ön şartı olan “arsa tahsis şartnamesi” başlıklı bu belge, bütün ortak kooperatiflerin genel kurulundan geçirilerek, onaylatılmış ve devamında aşağıda açıklaması yapılan “taahhütname” başlıklı belge de noterden onaylatılarak, birliğe teslim edildiğini, Birlik ortağı olan, T.H.S.S Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifinin, 16.03.1995 tarihli Genel Kurulunda konuyu görüştüğünü, bu Genel Kurulda, Birlik ana sözleşmesinin kabul edildiği hususunun oybirliği ile kabul edildiğini, Birliğin ortağı olan bir kısım kooperatiflerin, Birlikten tahsisen aldıkları arsa üzerine inşaatlarını, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaparak, 3.şahıslara yaptırmış bulunduğunu, S.S. Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifinin de, bu yolu seçen ortaklardan olup, kendisine tahsis edilen arsa üzerine sözleşmede yazılı şartlar ile Kat Karşılığı İnşaat yapılmak üzere, 3. şahıs … Limited Şirketi ile Büyükçekmece Noterliğinin 31.03.1995 tarihli … sayısında kayıtlı “Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı inşaat Sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyi yaptığını, arsa tahsis işleminin yapıldığı günden bu yana geçen uzun süre içinde,”Birlik ortağı S.S. Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifi ve yüklenicisi … Limited Şirketi, Birliğe karşı olan alt yapı katılım payı borçlarını düzenli bir şekilde ödememişler, zaman zaman Birlik genel kurulunca alman kararlarla yapılan iyileştirme düzenlemelerine rağmen, 04.04.2012 tarihli Genel Kurul toplantısına kadar geçen süre içinde, sözü geçen kooperatifin birliğe olan borcunun toplamı 11.084.454,00 -TL ye ulaştığını, davacının dava konusu yaptığı … Blok …. nolu daire numarası, tapu kaydındaki resmi numara ile örtüşmediğini, arsa sahibi kooperatif ile yüklenici şirketin başlangıçta oluşturdukları daire numaralanın projesine uymadığından, arsa sahibi kooperatif, daire numaralarını projeye göre düzelterek, genel kurulun onayından geçirdiğini, buna göre davacının dava konusu yaptığı dairenin tapu kaydına göre resmi numarası, birliğe verilen bilgiye göre; … Blok No:… olduğunu, birlik kuruluş amacına ve Gürpınar Belediye Başkanlığı ile yaptığı protokole uygun olarak, adı geçen Belediyeden tahsisen devir aldığı ve o tarihlerde tarla konumundaki arsalar üzerine, planı gereği alt yapı hizmetlerini yapıp tamamladığını, gerek Birlik ile Birlik ortağı olan S.S Öz Gürtepe Konut Yapı Kooperatifi arasında yapılan sözleşmeye, gerek Tapu Kanunu’na ve gerekse Vergi mevzuatına göre rızaen devir yapılması gereken hallerde müvekkili Birlik, tapu devir işlemini sadece ve ancak Birlik ortağı olan kooperatife yapmakla yükümlü olduğunu, şartların yerine getirilmesi halinde yasal görev olarak edimini ifa eden Birliğin yaptığı bu devir işleminde, aslında; kötü niyetin aranması iyi niyetle bağdaştırılamayacağını, müvekkilinin, yasal hak sorumluluk ve görevini yerine getirdiğini, davanın Birlik yönünden reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı …vekili, gayrimenkullerde taşınmazın devri resmi şekil şartına tabi olup bu şekil zorunluluğu yerine getirilmezse işlem hukuken sonuç doğurmayacağını, davacı tarafça birtakım belgeler sunulmuşsa da bunların tamamı adi yazılı belge vasfında olduğu ve davacının bu belgelere dayanarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunması hukuken mümkün olmadığını, sunulan belgelere bakıldığında yukarıda ismi geçen kişiler arasında düzenlenmiş adi yazılı belgeler olduğunu müvekkili kooperatifin söz konusu belgelerde imzası bulunmadığı gibi, müvekkili kooperatif kayıtlarında davacının iddialarını destekleyen bir husus bulunmamakta olup dava konusu daire …’e tahsis edilmediğini, … müvekkil kooperatif üyesi ise de protokolde bahsi geçen daire bu kişiye tahsisli olmadığını, bu nedenle işbu belgeler müvekkil kooperatif açısından bağlayıcı olmayıp hukuken geçerliliği bulunmadığını, davacı, kooperatif üyesi olmadığı gibi ve haklarını devraldığını iddia ettiği … dışındaki kişiler de müvekkil kooperatifin üyesi değildir. Bu doğrultuda Kooperatif ortağı olmayan birisinin üyeymiş gibi üyelikten kaynaklanan haklarının mevcut olduğu gerekçesiyle kooperatife dava açması da mümkün bulunmadığını, davacının devir ve aldığını iddia ettiği kişilere yapılmış bir daire tahsisi mevcut olmadığını, müvekkil kooperatif kayıtlarına göre söz konusu daire … isimli üyeye tahsis edilmek ve tapusu verilmek suretiyle ferdileştirmesi tamamlanmış olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan üyelik senedi başlıkla, … adına düzenlenmiş belgenin geçerliliğinin olmadığını, zira kooperatif kaşesi altındaki imza müvekkil kooperatif yetkilerine ait olmadığını, bu sebeple belge ve diğer dayanak belgeler üzerinde imza incelemesi yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde dairenin … Ltd. Şti’ne yüklenici sıfatıyla düşen dairelerden olduğu, yüklenici şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiği de belirtildiği, ancak bir an için bu iddianın yerinde olduğu farzedilse dahi davacının ve de devraldığını iddia ettiği kişilerin … Ltd. Sti ‘ne karsı sadece şahsi hakkı mevcutken bunun ayni hak olarak müvekkil kooperatife karşı ileri sürülebilmesine hukuken anlam verebilmek mümkün olmadığını, dava konusu g.menkul … adlı kişiye tahsis edilmiş olup, ferdileştirmesi tamamlanmakla verilen tedbir kararı, gerçek hak sahibi olan bu kişilerin tasarruf ehliyetini kısıtlayacağından bu durumda adı geçen kişilerin müvekkil kooperatife zarar tazmini talebi yöneltmelerine yol açabileceğinden verilen tedbir kararının kaldırılmasını, davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı … adındaki şahıstan satın aldığını, usulune uygun satış yapıldığını, davacı tarafın müvekkilinin muvazaalı ve hileli bir işlemin yapıldığına veya tarafı olduğuna dair dosyaya da hiçbir delil ve belge sunmadığını, sunulmasının da mümkün olmadığını, müvekkilinin davaya dahil edilmesinin adalet, hakkaniyet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmadığını, taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”….Dava konusu dairenin bulunduğu ana taşınmazın Beylikdüzü Belediyesine aitken davalı T.H.H.S PINARKULE KONUT YAPI KOOP. BİRLİĞİ ‘ne tahsis edildiği, bilahare de bu davalı tarafından diğer davalı … ‘ne tahsisen devredildiği; bilahare de davalı kooperatif tarafından tahsis yolu ile dava dışı …’a tapuda devredildiği, bu devre mütakiben onun tarafından davalı …’ya satıldığı ve halen bu davalı adına kayıtlı olduğu saptanmıştır. Davacının davalı kooperatif üyesi olduğu, kooperatifte birden çok üyeliği bulunduğu, dava konusu … Blok … nolu dairenin kooperatif üyeliğini de devren aldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre de … Blok … nolu dairenin kooperatif üyeliğinin … adına kayıtlı iken 28/02/2000 tarihinde …’a noter aracılığı ile devredildiği, onun tarafından da 02/10/2002 tarihinde …’a devredildiği, … tarafından da 21/04/2004 tarihinde davacıya noter aracılığı ile devredildiği görülmektedir. Her ne kadar davacının dava konusu daireye yönelik üyelik kaydına ilişkin belge ve bilgi elde edilememiş ise de az yukarıda belirtilen ve dava konusu üyeliğinin ilk sahibi ve devredeni olan …’ün davalı kooperatifin 07/04/2002 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetvelinde ismi bulunduğundan, davacının iş bu üyeliği muntazam silsileli devir yolu ile edindiği kabul edilmiştir. Dava konusu taşınmazın kooperatif adına kayıtlı iken davadan sonra dava dışı …’a tapuda devredildiği, bu devre mütakiben onun tarafından davalı … ‘ya satıldığı ve halen bu davalı adına kayıtlı olduğu dikkate alındığında davacının üyelikten gelen hakkını davalı … ‘ya karşı ileri sürüp süremeyeceğinin saptanması gerekir. Davalı … vekili, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetle dava konusu daireyi satın aldığını savunmuştur. Davacı vekili ise davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1024. maddesi uyarınca tapu sicilindeki bir kaydın yanlış olduğunu bilmeksizin bu kayda dayanarak mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kazanan kimse iyi niyetlidir, tapu sicilindeki mevcut yanlışlık kendisine karşı ileri sürülemez. Bir diğer ifadeyle, taşınmazın malikini gösteren tapu sicilindeki kayıtlara (tescile) karşı, bu kayıtlar gerçek hak sahipliği durumunu göstermezse (yolsuz tescil olsa) bile, iyi niyet tam olarak korunmuştur. Buna göre; tapuda bir taşınmazın maliki görünen kişinin gerçek hak sahibi olmadığını bilmeyen ve gerekli özeni gösterse dahi bilebilecek durumda olmayan kişi, bu kişinin kendisine tanıdığı ayni hakkı, tasarruf yetkisi eksikliğine rağmen kazanacaktır. Görüldüğü üzere, kanun koyucu tapuda taşınmazla ilgili kayıtlara ilişkin olarak “tapu siciline güven ilkesi”ni benimsemiştir. Bir kimse iyi niyetle, bu kayıtlara güvenerek bir hukuki işlem yapmış ise, kişi korunur ve hak sahibi olur; yeter ki bu kişi, kendisine düşen dikkat ve özeni göstermiş olsun. Nitekim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 3/1. maddesi uyarınca Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Bu itibarla iyi niyetli olunmadığı, başka bir ifadeyle kötü niyetli olunduğu hususunu ispat külfeti bu iddiada bulunana aittir. Ancak, aynı maddenin ikinci fıkrasında belirtildiği üzere, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz. Bu doğrultuda, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 14.02.1951 tarih ve 1949/17-1951/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında “Vakıa ve karinelerden, olayda halin icapları veçhile kendisinden beklenen özeni sarf etmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirlenmiş kimsenin eski Medeni Kanunun 931. maddesinden (yeni TMK. m.1023) yararlanamayacağı ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınacağı…” şeklindeki görüş benimsenmiştir. Yine bu görüşten hareketle, “kötü niyet iddiasının def’i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (re’sen) nazara alınacağı ilkeleri” Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 08.11.1991 tarih ve 1990/4-1991/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş; bilimsel görüşler de aynı doğrultuda gelişmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023 ve 1024. maddelerinde yer alan hükümler, yukarıda açıklanan genel ilkelere paralel özel düzenlemelerdir. Nitekim 1023. maddede “iyi niyetle tapu kütüğündeki tescile dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin” bu kazanımının korunacağından söz edilirken, 1024. maddede “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı” belirtilmiştir. Başka bir deyişle, tapuya güven ilkesi gereği taşınmazın mülkiyetini iyi niyetle edinen kişinin kazanımı korunurken, tapudaki tescilin yolsuz olduğunu bilen veya bilmesi gereken kişinin iyi niyet iddiası dinlenmeyecektir. Somut davada davalı … ‘in kötüniyetle dava konusu taşınmazı edindiğine ilişkin herhangi bir delil yoktur. Dinlenen tanık anlatımları da davalı … ‘in kötüniyetli olduğunu kabule yeterli değildir. Diğer yandan davalı kooperatif hak sahibi üyesine bağımsız bölüm devretme borcunu yerine getiremeyecek durumda bulunduğundan tazminatla sorumlu ise de davacının talebi tescile ilişkin bulunduğundan tazminata karar verilmesi mümkün değildir. Yine davacı hakkını üyesi olduğu kooperatife karşı ileri sürebileceğinden ve davalı T.H.H.S PINARKULE KONUT YAPI KOOP BİRLİĞİ de taşınmazı akidi olan diğer davalı kooperatife devrettiğinden ona husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, 1-Davalı T.H.S.S. PINAR … BİRLİĞİ hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, 2-Diğer davalılar hakkındaki davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddi kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davalılardan THHS Pınarkule … Birliği’nin iş bu dava açıldıktan sonra tapuda dava konusu taşınmazın devrini gerçekleştirmesi nedeniyle kötü niyetli olduğu, THH S.S.Öz Gürtepe… Kooperatifi açısından ise dava konusu taşınmaz diğer davalı birlik kooperatifinden kendi adına tescil yapılır yapılmaz aynı gün sonradan üye yapılan …a devri yapılması nedeniyle kötü niyetli olduğu, dava tarihi olan 19.10.2015 tarihinde taşınmazın mülkiyetinin Pınarkule… Yapı Koop. Üzerine kayıtlı olduğu, dava dilekçesinin tebliğinden 2 gün sonra 28.10.2015 tarihinde davalı Pınarkule diğer davalı S.S.Öz Gürtepe …. Koop , Koop. De aynı gün …a ve birkaç gün sonra ise taşınmazda davacının kiracısı oturmakta iken diğer davalı …ya satılması nedeniyle en son malik olan … nın davacının iş bu taşınmazı malik sıfatıyla kullandığını bile bile satın alması nedeniyle iyi niyetli bir kazanımı bulunmadığı, kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediği, yolsuz tescili bilerek devir aldığı, , zira tanık anlatımlarından da … nın dava konusu konutu gezerken oturmakta olan kiracının davacının kiracısı olduğunu bildiği, kiracının bir an tahliye olması ve derhal … ile kira sözleşmesi imzalaması konusunda korkutarak tehdit ettiği , taşınmazın satış değerinin tapudaki sorunlar nedeniyle düşük tutulduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 2- Davalı THS.S. Öz Gürtepe… Koop. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacının üye kabul edilmesi ve daire üzerinde hak sahipliğini devraldığına ilişkin mahkeme gerekçesinin ve değerlendirmesinin yerinde olmadığı, kooperatif kayıtlarında …ün o tarihte kooperatif üyesi ise de bahsi geçen dairenin bu kişiye tahsisli olmadığı, kooperatifin 07.04.2020 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde isminin yer alması nedeniyle davacının iş bu üyeliği muntazam silsileli devir ile edindiğini ve davacının kooperatiften tazminat talep edebileceği yönünde değerlendirmede bulunduğunu oysa ki üyelik ve tahsisin birbirinden farklı olduğu, …’e hangi dairenin tahsis edildiği veya daire tahsis edilip edilmediğinin araştırılmadığı, bu kişi dosyada taraf sıfatına sahip olmadığı, mahkemenin davacıya varana kadar 3-4 taraf değiştirmiş belgeleri gerçeklikleri ve delil nitelikleri sorgulanmadan silsile yoluyla davacının hak sahipliği için yeterli kabul edilerek gerekçe yapılmasının doğru olmadığı, dava dilekçesinde ekli ”üyelik senedi” başlıklı … adına düzenlenmiş belgenin geçerliği bulunmadığı, kooperatif kaşesi altındaki imzanın kooperatif yetkililerine ait olamadığı, İmza incelemesi yapılmadan belgeler hakkındaki karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının haklarını devraldığını iddia ettiği kişilere daire tahsis edildiğinin anacak teslim edilmediğinin mahkemece kabulü ve değerlendirmelerinde yer verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek karar gerekçesinin 4. Ve 5. Sayfasında yer alan değerlendirmelerin ( tüm ilgililerin yer alacağı ayrı bir davada detaylı inceleme ve araştırmalar neticesi varılabilecek sonuçları doğuracak şekilde başka bir dava için kesin olacak ibareler ve gerekçeler yazımı bulunduğu iddia olunarak ) kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazın (Beylikdüzü ilçesi … Ada … Parsel) Beylikdüzü Belediyesi tarafından Davalılardan Pınarkule…. Koop. Birliğine tahsisi işlemi yapıldığı ve iş bu davalı tarafından da diğer davalı ve birliğe üye olan S.S.Öz Gürtepe…. Koop. Tahsisi edildiği, bu arsa üzerinde konut yapmak, kooperatife üye bulmak ve kooperatife ve kendisine düşecek daireleri satmak konusunda S.S. Özgürtepe…Koop. İle dava dışı … Ltd Şti arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davaya konu … No lu dairenin … Şti nin kurucusu ve kooperatif üyesi … tarafından 28.02.200 tarihli hisse devir sözleşmesi ile … a devrinin yapıldığı, … ın da iş hisseyi Nezahat Sayın a ve … da B. Çekmece … Noterliğince 21.04.2004 tarih- … yevmiye sayısı üyelik hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devrettiği belirtilmiştir.Davacının iş bu taşınmazı malik sıfatıyla kullandığı ancak dava dışı … tarafından devam den ceza davaları nedeniyle tapu devrinin yapılamadığı ve davalı S.S.Özgürtepe… Koop. Satışa çıkarıldığının öğrenildiği belirtilerek teslim ve fiili kullanıma uygun olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Davaya konu edilen Beylikdüzü ilesi … Ada … parselde kayıtlı taşınmazın Beylikdüzü Belediyesi ( Eski Gürpınar Belediyesi) tarafından davalılardan Pınarkule Konut…. Kooperatifine ve Pınarkule…. Kooperatifince de birliğe üye olan diğer davalı S.S. Öz Gürtepe…. Kooperatifine tahsisi edildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde birlik ortaklarına tahsis edilen arsalar üzerinde fiili olarak 6668 adet konut ve 84 adet iş yeri yapıldığı belirtilmektedir.Arsa Satış Şartnamesi İstanbul İli, Büyükçekmece … mevkii imar planında … Ada … parselde 730 konut+ … Ada … parselde … ve … no lu toplam 158 konut … ada … parselde … ve … konut , toplam 1016 konutluk arsalar ile ilgili olarak ” satılacak arsayı da kapsayan ana arterlere ait stabilize yol atık su( kanal) yağmur suyu , elektrik şebekesi, PTT ve doğal gaz gibi yatırımların birlik tarafından yaptırılacağı, okul, cami, spor alanları gibi ortak kullanım alanları ve kültürel alan ve kapalı sahaya da sanat binaları gibi ortak kullanım alanlarına ait arsaların birlik tarafından ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz terk edileceği, burada belirtilen inşaat yatırımların ait masraflar, yapılacak konut sayısına oranlanarak arsayı satın alan tarafından karşılanacağı ve birliğe ödeneceği Arsa Satış Şartnamesinde belirtilmektedir.
Taahhütname: 20.06.1995 karar tarihli Taahhütname başlıklı belgenin incelenmesinde ise ; sınırlı sorumlu Öz Gürtepe …. Kooperatifinin 16.03.1995 tarihli Genel Kurulunda kabul edilen kararı gereğince kooperatif adına taahhütname verilerek sınırlı sorumlu Pınar Kule … Kooperatifleri Birliğine ortak olmayı kabul ettikleri oy birliği ile bu yönde karar alındığı belirtilmektedir. Buna göre ,- birlik ana sözleşmesini bütün hak ve vecibeleri ile kabul ediyoruz. – Ana sözleşme gereği birliğin yapacağı altyapı hizmetlerinin (proje, sosyal tesisler, alt yapı, okul, cami, kreş , spor alanları , parklar , kültürel faaliyetler v.b.) finansmanına iştirakımız konusunda birlik yönetim kurulunca alınacak kararlara zamanında uyacağımızı -Gürpınar belediyesi konut üretim alanlarında inşaa edilecek konutların bütünlük arz etmesi sebebiyle iş bu kooperatifimize ait inşaat projenin de birlik tarafından yaptırılarak giderlerinin kooperatifimiz tarafından ödenmesini , sağlıklı bir yerleşim sağlanabilmesi için temel ve subasman inşaatlarımızın Birlik tarafından yaptırılarak giderlerinin kooperatifimizce ödenmesini ‘ kabul edilmiş ve 16.03.1995 tarihli Genel kurulda oybirliği ile kabul edilen bu taahhütname S.S. Öz Gürtepe … Koop. Tarafından notere onaylatılarak davalı Pınarkule… Birliğine teslim edilmiştir.Tahsis Belgesi: Arsa satış Şartnamesi kabul edilip yukarıda belirtilen taahhütname noterden onaylatılarak birliğe teslim edildikten sonra birliğe ait 730 konut yeri, yönetim kurulu tarafından 25.12.1995 tarih ve 24 sayılı karar ile diğer davalı S.S.Öz Gürtepe…. Koop. Tahsis edildiğine dair tahsis belgesi düzenlenmiştir.Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ; Davalı Öz Gürtepe… Koop. İle dava dışı … LTD Şti adına … arasında Büyükçekmece Noterliği vasıtasıyla 31.03.1995 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme yapılmıştır. Buna göre, 2. No lu maddede ; arsa sahibinin maliki ve mutasarrufu bulunduğu İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi Gürpınar belediyesi … mevkii kain tapuda … Ada … parsel de kayıtlı arazi üzerinde tasdikli yerleşim planına göre … No lu 94 konutluk ve 2,3,4,5,6,7,9,10 no lu 64 konutluk 10 bloktan oluşan toplam 730 konutun … hissesine tekabül eden 438 adet dairesini yüklenici ve önce satış vaadi bu sözleşmelerdeki aşamalarda kat’i satılıp devredilmesi karşılığında yüklenici tarafından söz konusu taşınmazın üzerine iş bu sözleşme ve ekli projede belirtilen evsafta 730 adet daire inşa edilip bunlardan … hisseye tekabül eden 292 adet dairesinin arsa sahibine geri kalan … hisseye isabet eden 438 adet dairesinin de yükleniciye tahsisinden ibaret olduğu , 10 . Maddesinde ise birlik tarafından hazırlanıp arsa sahibince kabul edilmiş olan sözleşmenin eki niteliğindeki taahhütname ve arsa satış sözleşmesinin getirilen müeyyideler (arsa bedeli ile ilgili olanlar hariç) yüklenici tarafından kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiş ve bu sözleşme uyarınca kooperatife düşecek dairelerin satımı konusunda … Şti ne yetki verilmiştir. …Şti bu sözleşme uyarınca inşaata başlamış ve kooperatife üye olmuştur. Davalılardan Pınarkule birlik tarafından sunulan cevap dilekçesinde arsa tahsis işlemi yapıldıktan sonra geçen süre boyunca birlik ortağı olan Öz Gürtepe … Koop. İle yüklenici … Ltd. Şti.’nin birliğe karşı arsa katılım payı borçlarını ödemediği ve 04.04.2012 tarihli genel kurul toplantısına kadar bu borçların 11.084.454,00 TL ye ulaştığı ve uyuşmazlık konusu dairenin numarasının da 76 olduğu ileri sürülmüştür.Hisse Devirleri: Davaya konu bağımsız bölüm … Şti nin kurucusu ve kooperatif üyesi … tarafından 28.02.2000 tarihinde Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile dava dışı …a devredilmiştir. (dava dilekçesine ekli olarak davacı tarafça sunulan bu devir sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır.) Zeytinburnu … Noterliği’nin 02.10.2002 tarih ve … yevmiye numaralı kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesi ile …’ın iş bu üyelik hakkını …a ve …ın da Büyükçekmece … Noterliğince 21.04.2004 tarih ve … yevmiye nolu kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devrettiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesine ekli üyelik senedi örneğinin incelenmesinde …’ın üyelik numarasının 25 ve üyelik tarihinin 02.10.2002 olarak belirtildiği ve üyelik senedine ilişkin düzenlenen bu belge örneğinin altında S.S. Öz Gürtepe … Koop. kaşesinin yer aldığı ancak iş bu davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde kooperatif kaşesi altındaki imzanın kooperatif yetkililerine ait olmadığı ve imza incelemesi yapılması gerektiği iddia ve talebinde bulunulduğu görülmektedir.S.S. Öz Gürtepe … Kooperatifinin 07.04.2002 tarihli Olağan Genel Kurul Hazirun Cetvelinde dava dışı … 011 no ile kooperatif üyesi olarak belirtilmiştir.
Tapu kaydı: Uyuşmazlığa konu davanın 19.10.2015 tarihinde açıldığı, bu tarihte mülkiyetin davalılardan SS. Pınarkule….Birliğine ait olduğu, 28.10.2015 tarihinde diğer davalı Öz Gürtepe…. Koop. Ve aynı gün yani 28.10.2015 tarihinde dava dışı … adına ve satış yoluyla devrinin yapıldığı, iş bu malik tarafından 200.000 TL bedelle 02.11.2015 tarihinde davalı … ya satış yoluyla devrini yapılmış ve davacı tarafça yeni malikin HMK 125. Maddesi uyarınca davaya dahil edilmesi yönünde talep dilekçesi sunmuştur. Davalılardan … tarafından davaya konu taşınmazda kiracı sıfatıyla oturduğu belirtilen …ya Bakırköy … Noterliği vasıtasıyla gönderdiği ihtarnamede ( 11.11.2015 tarih … Yevmiye numaralı) 2 aylık kira bedeli olarak toplam 3.400 TL’nın ödenmesi ve ihtarnamenin tebliğinden iti baren 15 gün içinde mecuru tahliye etmesi konusunda süre verdiği belirtilmektedir. Kira sözleşmesi: Davacı ile dava dışı … arasında … no lu daire (yeni …) ile ilgili olarak 18.08.2015 başlangıç tarihli 1 yıl süreli , aylık 1.400 Tl bedelli kira sözleşmesi ve 07.08.2015-2016 dönemine ilişkin davacı tarafça Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin … Sigorta A.Ş. İle düzenlenmiştir.Tanık beyanları: -Tanık … ”Ben davalı …’ yı tanırım, eniştemdir, kendisi Beylikdüzü tarafında daire arıyordu bir daire bulduğunu söyledi, sorduğumda 200 bin TL lik bloke çek ve 100 bin lira nakit olarak anlaştıklarını ve yarın tapuya gideceklerini söyledi kendisi ile bende gittim tapu işlemleri orada yapıldı, daire dava konusu dairedir, kendisi bana daireyi emlakcı … vasıtasıyla bulduğunu” – Tanık … “ben Beylikdüzünde emlakçılık yaparım, işyerimin ünvanıda konut emlaktır, tam tarihini hatırlamıyorum, daha önceden tanıdığım … işyerime gelerek sitede bulunan … nolu dairesini satmak istediğini söyledi, kendisi tapu suretini de getirmişti, benden müşteri bulmamı istedi, fiyat olarak 300 bin TL istiyordu, ben de hemşehrim olan ve daire aradığını bildiğim …’yı arayarak durumu bildirdim, dairede arap bir kiracı vardı ve içeriye izin alarak girerek gezdik, … beğendi ve satın almayı kabul etti, 200 bin liralık bloke çek, 50 bin lirada benim yanımda verildi, 50 bin liranın içinde tapu masrafları düşürüldü, benimde komisyon ücretimin bir kısmını ödemediler, tapu muameleleri için tapuya gittiklerini biliyorum, tapuyu aldılar, bilgim bundan ibarettir, ben işlem tarihlerinde mülkiyet konusunda bir ihtilaf olduğu konusunda bir şey duymadım, tapu kayıtlarına güvendim, ayrıca davalı …’in kızına da ayrı bir daire sattım, onda bir problem çıkmadı” -Tanık … ”… benim mahalleden arkadaşımdır, kendisi bana bir daire bulduğunu satın alacağını tapu işlemleri için bana tapuya gelip gelemeyeceğini sordu bende geleceğimi söyledim birlikte tapuya gittik tapu işlemleri yapıldı, … daireyi satın aldı, 200 bin liralık bir bloke çek ve 100 bin lira nakit para verildi, bunlar benim yanımda verildi, dairenin ihtilaflı olduğu konusunda hiçbir bilgimiz yoktu, tapu kaydına güvenerek satın aldı” -Tanık … ” davacı benim babamdır, dahili davalı … i tanımam, babamın davalı kooperatifte dört daire üyeliği vardır, dava konusu daireyi babam … isimli üyeden devir yoluyla edinmiştir edindikten sonrada kiraya vermiştir, 2015 yılı sonlarına doğru kapıcı marifetiyle babamın dairesine girilmiş bilaharede gelen kişiler kendilerinin satın aldıklarını kira parasını kendisine ödenmesi gerektiği iddiasıyla kiracımıza bildirim yapmışlar bunun üzerine kiracımız durumu bize bildirdi biz haberdar olduk, daha sonrada kiracımıza aynı hususlarda baskı yapmaya devam ettiler, dolayısıyla satın alan …’nın bu dairenin babama ait olduğunu bilerek satın aldığını düşünüyorum, zira bu sitedeki dairelerde mülkiyet problemi yaşandığı emlakçılar dahil herkes tarafından bilinen bir husustur, … benimle veya babamla herhangi bir muhatap olmuş değildir, kira bedelini bile satın aldıktan sonra kiracımızdan sorarak öğrenmiştir, ..u bilirim, şahsen tanımam, …un sitedeki problemli dairelerin üyeliğini üzerine geçirip birkaç gün içinde başkasına sattığını ve bir kaç daireyi bu şekilde alıp devrettiğini biliyoruz, …ı tanırım kendisi kooperatif üyesiydi ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bilirkişi raporu: Düzenlenen keşif sonucunda İnşaat müh, Mali müşavir ve kooperatif bilirkişi tarafından düzenlenen heyet raporunda özetle; tasfiye halinde kooperatifin 2008-2015 tarihleri arasındaki üye kayıt defterlerinin incelenmesinde …, … ve … isimleri tespit edilemediği, Genel Kurul Hazirun Cetvellerinin incelenmesinde de dava konusu daire ile ilgili …, … ve … isimleri tespit edilemediği, davaya konu taşınmazın rayiç değerinin dava tarihi itibariyle 380.000,00 TL, 02.10.2002 (2.devir tarihi itibariyle ) 60.000,00 TL ve 28.02.2000 (1.devir tarihi itibariyle) 40.000,00 TL olduğu, dava dışı …’ün kooperatif ortaklığına dair belge bulunmasa, bir an için üye olduğu kabul edilse dahi davaya konu bağımsız bölümün ona tahsis edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, aksine kooperatif kayıtlarından bu bölümün …’a tahsis edildiğinin anlaşıldığı, iş bu nedenle bu ortağın davaya dahil edilmesi gerektiği, ayrıca eski ortak …den devir yoluyla mı yoksa satış yoluyla mı alındığı husunun davacı tarafça açıklığa kavuşturulması gerektiği tespitinde bulunulmuştur. Mahkemece taşınmazın bilirkişi heyetince belirlenen değeri üzerinden davacı taraf Harçlar Kanunun 30 . Maddesinin yollamasıyla HMK 150 . Maddesi uyarınca süre verilmiş ve dava değeri 380.000 TL üzerinden hesaplanan harcın ikmal edilmesiyle yargılamaya devam olunmuştur. İTSM mahkemeye gönderdiği 02.11.2015 tarihli yazı ekinde 1290-4 sicil numaralı S.S.Özgürtepe…. Koop. İle … sicil numaralı Pınarkule…. Birliğinin tasfiye halinde olduğu belirtilmekle öncelikle bu konu üzerinde durulmalıdır. Taraf ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nun 50. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK’nun 8. maddesinde düzenlenen medeni haklardan yararlanma (hâk) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Davalının gerçek kişi ise sağ olması, tüzel kişi ise tüzel kişiliğinin bulunması taraf ehliyetiyle ilgili olup 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarındandır. Dava şartlarının varlığının yargılamanın her aşamasında aranması gerekir. HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir ise de; aynı maddenin ikinci cümlesinde dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddedilebileceği hükmü getirilmiştir. Bilindiği üzere ticaret ortaklıklarının tüzel kişiliği, ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişinin, tüzel kişiliğinin sona ermesi durumunda taraf ehliyeti de son bulur. Bu durumda mahkemece, davacı şirketin sicilden terkin edilip edilmediği araştırılıp sicilden terkin edildiğinin anlaşılması halinde ;davacı şirket tüzel kişiliği bulunmamakta ise de ticari şirketlerin ve kooperatiflerin mahkemeden ihya kararı alarak tekrar tüzel kişiliklerini kazanmaları ve bu haliyle dava şartlarından olan taraf ve dava ehliyeti noksanlığının HMK’nun 115/2. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca giderilmesi mümkündür. Kooperatif üyeliğinin devri konusunda; Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de BK’nun 163. maddesi maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK 173 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle, kooperatif üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı kooperatife bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı kooperatife üyelik başvuru yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 03.11.2014 gün ve 2014/2015 E 2014/6905K sayılı ilamı) Mahkemece İstanbul Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğüne her iki davalı kooperatifin tüm dosyalarının gönderilmesi talebini içerir 21.10.2015 tarihli sonucunda gelen belgelerin dosya arasına alındığı ve bilirkişi heyetince iş bu belgelerin incelendiği anlaşılmaktadır. Ancak Bakanlık temsilci raporu, yıllara ait gelir- gider tablosu denetçi raporu gibi belgelerden sadece SS. Öz Gürtepe …. Koopç. Ait bilgiler yer aldığı ve nitekim bilirkişi heyetince düzenlenen raporda da Tasfiye halinde SS Öz Gürtepe …. Koop.2008-2015 tarihleri arasında üye kayıt ve Genel Kurul Hazirun cetveline dair bilgi verildiği anlaşılmakla ; mahkemece tekrar gelen belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle dosya arasına alınmamış belgeler bulunması halinde bunların ivedilikle dosya arasına alınması gerekmektedir. Zira dava konusu daire ile ilgili olarak davacı ve dava dışı … ile …ın üyeliklerinin tespit edilemediği bilir kişi heyet raporunda belirtilmiş, ancak bu kişilerin üyeliklerinin bulunduğuna dair düzenlenen sened örnekleri dosyaya ibraz edilmiş ve mahkemece …ün 07.04.2002 tarihli Hazirun cetvelinde ismi bulunduğundan bahisle davacının iş bu üyeliği muntazam silsileli devir yolu le edindiği kabul edilmiştir. Öncelikle bu devirlerin muntazam silsile yoluyla devredildiği husunda tekrar tüm kayıtlar (üye kayıt defterleri, yönetim kurulu kararları, olağan genel kurul karaları ve hazirun cetvelleri gibi) incelenmek suretiyle belirsizlikten uzak, somut verilerle kanıtlanması gerekmektedir.Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde, davaya konu konutu malik sıfatıyla kullandığı iddiasında da bulunulmuş ve bu hususun elektrik, su, doğal gaz faturaları, davacının yapmış olduğu kira kontratları ve ödediği kira beyannameleri ile de sabit olduğu belirtilmiştir. Gerek Büyükçekmece Belediyesinden ve gerekse ilgili kurumlardan ödenen vergiler ve faturalarla ilgili herhangi bir bilgi ve belge istenilmemesi de bir eksiklik olarak görülmekle bu eksikliğin tamamlanması ve ayrıca davacının birden fazla üyeliğinin bulunduğu iddiası dikkate alınarak davaya konu taşınmaz üyeliğinden kaynaklı ve genel kurul kararları doğrultusunda yaptığı ödemelerin olup olmadığının da incelenmesi gerekmektedir.Bilirkişi heyet raporu yönünden yapılan inceleme ayrıca yukarıda belirtilen eksikliler dışında Davalılardan Öz Gürtepe…Koop. Hangi tarihte ferdileşmeye geçtiği, ortaklara daire tahsisine ilişkin alınan yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının da irdelenmesi gerektiği, ortaklar arasındaki eşitlik ilkesi uyarınca davacının tüm borçlarını kooperatife karşı yerine getirip getirmediğinin de denetlenip raporda belirtilmesi gerekmektedir.Tapu siciline güven ilkesi: Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alışverişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ileride kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Türk Medeni Kanununun 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir. Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Nitekim T.M.K.’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1. fıkrasına göre “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde öngörülmüştür. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 19.03.2012 tarih 2011/15716 E 2012/4159 K sayılı ilamı) Mahkemece tapuya güven ilkesinin olayımızda koşullarının sağlanıp sağlanmadığı dinlenen tanık beyanları, hükme esas alınacak ve denetime elverişli bilirkişi raporu düzenlendikten sonra diğer bilgi ve belgelerle birlikte incelenmelidir.Somut uyuşmazlıkta dava , kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali tescil davasıdır. Mahkemece, gerekçeli kararda ”Diğer yandan davalı kooperatif hak sahibi üyesine bağımsız bölüm devretme borcunu yerine getiremeyecek durumda bulunduğundan tazminatla sorumlu ise de davacının talebi tescile ilişkin bulunduğundan tazminata karar verilmesi mümkün değildir. Şeklinde yapılan belirtme ayrıca HMK’nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuştur.Yukarıda yer alan bilgilerden anlaşılacağı üzere, öncelikle davalılara Tasfiye halinde SS.Öz Gürtepe…. Koop. İle Pınarkule…Birlik tasfiye sürecinin araştırılması gerekmektedir. Mahkeme her ne kadar dava dışı …den sonraki üyeliklerin silsileli devir yoluyla muntazam bir şekilde devredildiğini kabul etmiş ise bu hususun kooperatif kayıtları tekrar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve şüpheye mahal bırakılmaksızın belirtilmelidir. Bu konuda davacının malik sıfatıyla kullanımına dair düzenlenmiş bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan celp edilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla davacı ve davalı vekilince sunulan istinaf dilekçelerinin kabulüne, mahkemece verilen kararın HMK 353/1a -6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı ve davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/686 Esas, 2018/134 Karar ve 07/02/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı ve davacı tarafından ayrı ayrı yatırılan 98,10 TL’şer istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye Gelir Kaydına4-Harçlar Kanunu gereğince yatırılan istinaf eden davalı tarafından yatırılan 641,00 TL ve davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalının ve davacının kendisine İadesine, 5-Davalının ve davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2021