Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/279 E. 2021/616 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/279
KARAR NO : 2021/616
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/741 Esas
KARAR NO : 2017/963
KARAR TARİHİ: 25/12/2017
DAVA: Tapu İptali ve Tescil
BİRLEŞEN DAVA ( İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO 2017/963 KARAR NO 2017/946 ) DOSYASI;
DAVA :Tapu İptali ve Tescil
KARAR TARİHİ:09/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı Yapı Kooperatifin kuruluş amacına aykırı olarak, davacı yapı kooperatifine ait olan İstanbul ili … İlçesi … Mah. … parsel … Blok 9.Kat 61,63,64,65,66 nolu taşınmazlar bedelsiz olarak/bağışlama Bayrampaşa Belediyesi’ne devredildiğini, söz konusu hukuka aykırı işlemi tesis eden kooperatif eski yönetim kurulu üyeleri döneminde bir çok hukuka aykırı işlem tesis edildiğini ve davacı kooperatifin 16/10/2010 tarihli genel kurulunda ibra edilmeyip, yeniden seçilmeyerek görevlerinden uzaklaştırıldığını, ayrıca yapılan usulsüz işlemlerine karşı da sorumluluk davası açıldığını dosyanın derdest olduğunu, davacı Yapı Kooperatifinin 20/04/2016 tarihli yönetim kurulu toplantısının 453 karar nolu kararın 2. Maddesinde ”Kooperatifimize ait imar planlarının tanzimi ve bilahare imar uygulamalarındaki desteği sebebiyle ve arsa transferlerindeki iyi niyetli yaklaşımları nedeniyle Bayrampaşa Belediyesine kendilerince de talep edilen C 30 Blok 9.kattaki büro katının bağış olarak tahsis edilmesine, Bayrampaşa Belediyesi’ne yapılan bu bağışın ilk Genel Kurul onayına sunulmasına” şeklinde karar verildiğini, genel kurulda karar alındığını, bu taşınmazlardan …. nolu taşınmazlar 2007 yılında ferdileşme ile Bayrampaşa Belediyesinin bağışlama yolu ile aktif mal varlığı arttırılırken müvekkil yapı kooperatifinin aktif mal varlığı azaltıldığı, davacı kooperatifin eski yönetimi tarafından hukuka aykırı olarak işletme kooperatifine İstanbul ili Bayrampaşa ilçesi,… bloktaki taşınmazlara ilişkin yapılan bağışlama işlemine karşı müvekkil kooperatif tarafından İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/209 Esas sayılı dosyası ile genel kurul kararının yok hükmünde ve butlanı nedeniyle tapu iptal ve tescil davası ikame edilmiş ve mahkeme müvekkil kooperatif lehine olarak davanın kabulüne, C28 Bloktaki taşınmazların müvekkil kooperatif adına tapuya tesciline karar verildiğini, bu dosyanın davaya emsal nitelikte olduğunu, Kooperatifin amacı dikkate alındığında gayrimenkul bağışlamak bu amaçla bağdaşmayacağını, Kooperatifler Kanunu kooperatifin bağış yapıp yapılamayacağını düzenlemediğini, ilke olarak kooperatifin bağış yapabilmesi ancak faaliyet konusu ile bağdaşmaması halinde mümkün olduğunu, yapı kooperatiflerinde ise taşınmaz bağışlanması kooperatifin faaliyet konusu ile bağdaşmadığını, genel kurul kendisine dahi verilmeyen bir yetkiyi kullandığını, bu nedenle verilmiş olan bu karar kendiliğinden hükümsüz olduğunu, söz konusu kararlar kooperatifler hukukuna egemen olan mal varlığının korunması ilkesine de aykırı olduğunu, genel kurul tarafından kooperatifin genel yapısına uymayan ve mal varlığı korunması ilkesine aykırı bu karırın batıl olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu bu nedenle borçlandırıcı işlem de yok hükmünde olduğunu, bağışlama nedeni olarak gösterilen nedenler bir belediyenin zaten yapmakla yükümlü olduğu görevler olduğu, belediyenin görevini yerine getirirken teşekkür mahiyetinde yüklüce bir bağış istemesi veya verilmesi oldukça düşündürücü olduğunu, dava konusu işlemin dayanağı olan davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurulu Kararının yok hükmünde olduğunun tespitini ve yok hükmünde olan genel kurul kararına (borçlandırıcı işlem) istinaden yapılan tasarruf işlemi olan tapudaki devir işlemi(Bayrampaşa Belediyesi adına yapılan devir) geçerli olmadığı, yolsuz tescil olduğunun tespit ve karar verme yetki ve hakkı mahkemenin olduğunu, davalı tarafından ipotek ve benzeri takyitler ve/veya 3. kişilere devir yoluyla taşınmazın el değiştirmesine engel olmak için tensiple birlikte teminatsız olarak dava neticelenincceye kadar dava konusu taşınmazların devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir karar verilmesini, taşınmazların davalı adına tapu kaydının iptali ve müvekkil davacı kooperatif adına tescilini, vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesi ile; asıl davanın ek davası niteliğinde olan asıl dava ile birileştirilmesini talep ettiği, davalı belediyeye hukuka aykırı olarak bağışlanan İstanbul İli Bayrampaşa İlçesi … Mah. … parsel … Blok 9. Kat 62 nolu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ve müvekkili davacı kooperatif adına tesciline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Bayrampaşa İlçesinde bulunan …, kuru gıda alanında faaliyet gösteren büyük bir alış veriş merkezi olduğunu, ve 2500 civarı zengin esnaf üyenin kurduğu davacı kooperatif tarafından inşa edildiğini, davacı kooperatif üyelerince daha sonra … Kooperatifi” adında işletme kooperatifi kurulduğunu, …, şu an bu işletme kooperatifi tarafından işletildiğini, davacı kooperatifin ise, tasfiye aşamasında olduğunu, kapanması gerekirken şu an atıl olarak varlığını devam ettirdiğini, davacının İstanbul 18.Asliye Tic. Mah. 2012/209 E. 2017/404 K. Sayılı ve 04/05/2017 tarihli kararı iş bu davada emsal göstermesinin yersiz olduğunu, davanın kesinleşmediğini, dava muhteviyatının da görülen bu davadan farklı olduğunu, emsal olarak gösterilen davada üç bilirkişi heyetinden ayrı ayrı üç rapor alındığını, iki rapor bağışın butlan kapsamında olmadığını, bir rapor ise bağışın butlan kapsamında olduğunu, mahkemece de davanın reddine dair karar verilmesi yerine bağışın butlan kapsamında iptaline karar verdiğini, hukuken ihtilaf olduğunda aynı seviye bir hakimin içtihatı diğer hakimi bağlamayacağından ayrıca kararında henüz kanun yollarından geçip kesinleşmediğinden emsal olarak dikkate alınmamasını, kooperatiflerin sermaye şirketleri gibi fiil ehliyeti olarak bağış yapma ehliyetine sahip olduğunu, kanunlarda kooperatiflerin bağış yapma ehliyetini sınırlayan bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca kanunlarda kooperatiflerin fiil ehliyeti açısından bağış yapamayacağına ilişkin de açık bir hüküm bulunmadığını, işbu davada bir tüzel kişi olan davacı irade değiştirerek verdiğini geri istediğini, burada hakkın suistimali olduğunu, bir tüzel kişi olan davacı, dava konusu bağımsız bölümlerin belediye’ye bağış olarak devrine karar vermiş ve bu iradesini tapuda da göstererek dava konusu bağımsız bölümlerin devrini gerçekleştirdiğini, yönetim kurulu üyeleri değişti diye tüzel kişi ayrı bir tüzel kişiye dönüşemeyeceğini bağış iradesi gösteren ve devri gerçekleştiren davacı kooperatifin (yönetim kurulu üyeleri değişti diye) önceki iradesinden dönerek üçüncü kişilere ”verdiğimi geri ver” demeye hakkı bulunmadığını, belediyenin tapu devrine ilişkin kooperatif işleminde bir sakatlık olup olmadığını bilemeyeceğini(4721 m.1024) dava konusu kooperatif işlemine eğer bir sakatlık var ise budurum üçüncü kişi olan belediye’ye karşı değil önceki yönetim kurulu üyelerine karşı ileri sürülmesi gerektiğini, aksi takdirde hukuk ve işlem güvenliğinin sarsılarak sistem karmaşık haline geleceğini, bir hak söz konusu olsa bile bu şekil geri alım talebi(eski yönetimi kurulu üyelerine garaz taşıdığından ve uzun süredir kullanılmadığından) hakkın süistimali sayılacağını, işlem güvenliğinin korunması ve hakkın süistimalinin himaye görmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini, bağışa ilişkin genel kurul kararı oybirliği ile alındığından şekli anlamda da bir sakatlık bulunmadığını, belediye’nin … bünyesinde üyelerin ve gelen müşterilerin menfaatine olarak kültür merkezi olarak kullanmak üzere yer talep ettiğini, belediyenin de … Center yapımında davacı kooperatife Bayrampaşa’nın gelişmesi için olağanüstü yardımcı olduğunu ve bağış olarak belediye’ye verilen dava konusu yerlerin üyelerin ve müşterilerin menfaatine olarak bugüne dek kültür merkezi olarak kullanıldığını, kooperatiflerin bağış yapması kanuna aykırı olmadığından davanın reddine karar verilmesini, üyelerin menfaatine olan yatırımlar, bedelsiz veya harcama yapılarak da olsa sermayenin korunması ilkesini zedelemeyeceğini, Kooperatiflerin kuruluş amacına ve üyelerin menfaatine uygun bağış yapabileceğini söyleyen çok sayıda yargıtaya karar da bulunduğunu, belediye’ye yapılan dava konusu bağışın … değer artış sağlama amacıyla yapıldığından ve ilgii yerler … bünyesinde kültür merkezi olarak kullanıldığından) sermayennin korunması ilkesine aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddini, yolsuz tescile karşı açılacak davalar için 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğunu, dava konusu yerlerin belediyenin adına tescil tarihinin 09/03/2017 tarihi olduğunu, işbu davanın açılış tarihinin ise 18/08/2017 tarihi olduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğinin davanın reddini, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Tapu iptal ve tescil davaları Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen davalardan olmayıp Türk Medeni Kanunu’ndan kaynaklanan davalardır. Yine davacı kooperatif olup davalı taraf kamu tüzel kişisi belediyedir. Dava şartları 6100 Sayılı HMK’ nın 114. maddesinde düzenlenmiş olup 115. Madde gereğince incelenmektedir. Görev konusu re’ sen yargılamanın her aşamasında incelenmesi gereken dava şartlarındandır. Dava şartlarının eksikliği halinde davanın usulden reddine karr verilir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; mahkememizin görevli olmadığı İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu ” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Dava konusu tapu iptal ve tescilinin dayandığı hukuki işlem kooperatif genel kurul kararı olup söz konusu genel kurul kararının butlan olması sebebiyle yapılan tescil işlemi yolsuz olduğunu, bu nedenle dava konusu olay sadece tapu iptal ve tescil davası olmayıp kooperatif genel kurul kararının butlan olduğuna dair yerel mahkemece araştırma yapılması gerektiğinden dava konusu olayda uygulanacak olan kanun Kooperatifler Kanunu ve Kooperatifler Kanunun göndermesi ile Türk Ticaret Kanunu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile genel kurul kararına istinaden davalı …’ye yapılan bağış işlemin yoklukla malül olduğunun tespiti ile devredilen taşınmazların tapusunun iptali ve tescili istemine ilişkindir.Kooperatifler Kanunu’nun 99/1 maddesi uyarınca, bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Davacının, dava dilekçesinde iki talebi bulunmaktadır. Birincisi davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, diğeri genel kurul kararını istinaden davalıya bağış yoluyla devredilen taşınmazların tapusunun iptali ve tescili istemidir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava çeşitlerini düzenleyen bölümün “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınmıştır.Somut olay incelendiğinde davacının, davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin Kooperatif Kanunu’ndan kaynaklanan bir hukuki işlem olduğundan Kooperatifler Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinde, mülkiyet hakkına dayalı olarak genel kurul kararına istinaden bağış yoluyla davalıya devredilen taşınmazların tapusunun iptali ve tescili talebinin ise davalı kamu tüzel kişisi olup kooperatif üyesi olmadığından ve taraflar arasında Kooperatif Kanunu’ndan kaynaklanan bir hukuki işlem bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. HMK 110/1 maddesi uyarınca taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkeme bulunmadığından birlikte görülme imkanı yoktur. Mahkemece, sadece tapu iptal ve tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de davacı kooperatifin 03/06/2006 tarihli 10 nolu Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Bu husus kamu düzenine aykırılık oluşturduğundan HMK 355 maddesi uyarınca resen gözetilmiştir. O halde mahkemece, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmesi, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi yönünden ise yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 355. Maddesi uyarınca kabulü ile kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/741 E. 2017/963 K. sayılı 25/12/2017 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 ve 355. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,4-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 6-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2021