Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/275 E. 2021/532 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/275
KARAR NO: 2021/532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/176
KARAR NO: 2018/250
KARAR TARİHİ: 08/03/2018
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müflis şirketin, dava dışı … AŞ’nin müvekkili bankanın Bahreyn Şubesinden kullandığı kredisinin müteselsil kefili olduğunu, müvekkili banka tarafından kullandırılan kredinin yeniden yapılandırılması, borcun tespiti ve kabulü, ödeme planına bağlanması amacıyla, müvekkili … A.Ş. ve … A.Ş, … A.Ş., … A.Ş. ve … arasında Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi uyarınca 29 Aralık 2003 tarihinde bir ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı düzenlendiğini, söz konusu ilam niteliğindeki uzlaşma tutanağı ile kredi borçlusu … A.Ş. ve müşterek borçlu müteselsil kefillerin müvekkiline olan borçlarının taraflar arasında açıkça tespit edildiğini ve borçlularca (borçlu müflis şirket tarafından) kabul ve ikrar edildiğini, borçlu müflis şirketin 29 aralık 2003 tarihli ilam niteliğindeki uzlaşma tutanağı ile tespit edilen, kabul ve ikrar edilen borcunu müvekkiline ödemeyerek temerrüde düştüğünü, ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı uyarınca müflis şirket’in iflas tarihi olan 12 Haziran 2013 tarihi itibari ile toplam borcunun 18.563.598,47 TL ana para (ilam niteliğinde uzlaşma tutanağında tespit ve kabul edilen 13.215.620,22 ABD Doları alacağına 31 Aralık 2003 tarihindeki efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı) ve ilam niteliğinde uzlaşma tutanağının 9.1. maddesi uyarınca 31 Aralık 2003 tarihinden iflas tarihi olan 12 Haziran 2013 tarihine kadar … AŞ tarafından T.C. Merkez Bankasına bildirilen en yüksek kredi faiz oranına bu oranın 50’sinin ilavesiyle bulunan oran üzerinden işlemiş 54.252.283,69 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.815.882,16 TL olduğunu, alacağın tahsili için asıl borçlu ile müşterek borçlu ve müteselsil kefiller hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, müvekkili banka tarafından fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak müflis şirketin iflas masasına yapılan 26 Eylül 2013 tarihli alacak bildiriminde ise alacağın 20.544.590,85 TL’lik kısmı için iflas masasına alacak kaydı talep edildiğini, müflis şirket iflas idaresinin 09 Nisan 2014 tarihli kararı ile müvekkili bankanın masaya kaydını talep ettiği 20.544.590,85 TL alacağının 16.111.727,55 TL’lik kısmının kabulüne karar verilerek 4.432.863,30 TL’lik kısmının ise haksız ve hukuka aykırı olarak reddine karar verildiğini, dilekçe ekinde sunmuş oldukları belgeler ve özellikle İlam niteliğindeki uzlaşma tutanağının varlığı karşısında müvekkili bankanın, fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak müflis şirketin iflas masasına kaydını talep ettiği alacağın tamamının masaya kabul ve kaydı gerekirken 4.432.863,30 TL’lik alacağın reddedilmesinin hukuka aykırı olup, reddedilen alacak tutarının da masaya kaydına karar verilmesi gerektiğini, 29 Aralık 2003 tarihli ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı uyarınca müflis şirketin iflas tarihi itibariyle toplam borcunun 72.815.882,16 TL olduğu gerçeği karşısında, müvekkili bankanın fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları ile bu alacakların masaya kayıt ve kabulünü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,45 TL alacağının da sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, iflas masasınca reddedilen 4.432.863,30 TL ile daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,45 TL alacağının iflas tarihinden itibaren 29 Aralık 2003 tarihli ilam niteliğinde uzlaşma tutanağının 9. 1. maddesi uyarınca işleyecek temerrüt faizi ile birlikte sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/415 E. sayılı dosyasından 12/06/2013 tarihinde iflasına karar verilen müflis … A.Ş.’nin tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün .. E. sayılı dosyası ile iflas idare memurları tarafından yürütülmekte olduğunu, davacı iflas tarihindeki alacak miktarını masaya bildirip, alacağın varlığını ve miktarını ispata yarar belgeleri sunmadığından, alacak miktarının belirsiz olması nedeniyle talebinin reddedildiğini beyanla, alacağın varlığının ve miktarının tespit edilebilmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve davacının alacak iddiasını ispatlayamaması halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/176 E. 2018/250 K. sayılı 08/03/2018 tarihli kararı ile; “…Asıl borçlusu dava dışı … A.Ş … A.Ş. … A.Ş ve … tarafından Avukatlık kanunun 35/a maddesi kapsamında 29/12/2003 tarihli ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı düzenlenmiş uzlaşma tutanağının ilam netiliğinde olmadığı konusunda İst 5. İcra mahkemesinin 2014/8 E. sayılı dosyası ile şikayette bulunulmuş mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, Mahkemenin vermiş olduğu red kararı Yargıtay 8. HD.’nin 2016/3135 E. 2016/4779 K. sayılı 16/03/2016 tarihli ilamı ile sadece faize yönelik olarak bozulmuş olduğundan 29/12/2003 tarihli belgenin Avukatlık kanunun 35/a maddesi uyarınca uzlaşma tutanağı kapsamında olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uzlaşma Tutanağının 3.1 maddesinde; Tarafların, Banka tarafından kredi borçlusu lehine tesis edilen ve kullandınlan Amerikan Doları kredilerden dolayı 31/12/2003 tarihi itibariyle kredi borçlusunun bankaya; 5.100.000,00 USD anaparalı yurtiçi ihracat kredisi borcu, 7.400.000,00 USD anaparalı yurtdışı işletme sermayesi kredisi borcu bulunduğu konusunda mutabık kaldıkları, Uzlaşma Tutanağında, borçlunun, faiz, vergi ve diğer masraflardan oluşan 715.620,22 USD borcunu 27/02/2004 tarihine kadar ödeyeceği, bu faizin ödenmemesi halinde temerrüdün oluşacağı kabul edildiği, davada Uzlaşma Tutanağının 3.1.2 maddesi uyarınca 7.400.000,00 USD’lik alacağın talep edildiği, Davacı banka kayıtlarına dayanak ekstrelerdeki hesap hareketlerine dayanılarak bilirkişilerce yapılan hesaplamalarda, her iki kredi alacağı toplanarak, iflas tarihi 12/062013 itibariyle bankanın alacağının 18.563.598,47 TL asıl alacak, 54.452.283,70 TL temerrüt faizi alacağı olmak üzere toplam 73.015.882,17 TL olduğunun belirlendiği, davacı tarafından 18.563.598,47 TL asıl alacak ve 54.252.283,69 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.815.882,16 TL talep edildiği, Davacı bankanın 72.815.882.16 TL toplam alacaktan, kayıt kabule konu edilen 20.544.590,86 TL’ye ilişkin olarak, 26/09/2013 tarihinde masaya kayıt talebinde bulunduğu, … kayıt numarası ile masaya kaydedilen alacağın 16.11.727,55 TL’sinin rüçhanlı olarak kabul edilerek 4.432.863,30 TL’sinin reddedildiği, Davacının, dava dışı … olan alacağına ilişkin olarak, … nolu alacak kayıt dilekçesinde; 38.020.732,86 TL talepte bulunduğu, 29.788.272,45 TL’sinin kabul edildiği, 8.232.460,41 TL’sinin reddedildiği tespit edildiği, Davacının … ve … sıra numaraları ile (20.544.590,86 TL + 38.020.732,86 TL) = 58.565.323,72 TL olarak talepte bulunduğu, hesaplanan 72.815.882,16 TL’den 58.565.323,72 TL düşüldüğünde 14.250.558,44 TL kayıt talebinde bulunulmayan alacak oluştuğu, davacının kayıt kabulden sonra talep ettiği 14.250.558,44 TL tutarın, iflas tarihine kadar olan dönemde hesaplanan temerrüt faizi alacağından kaynaklanan faiz alacağı olduğu, 14.250.558,44 TL faiz alacağının, kayıt kabul aşamasında talep edilmediği, dava aşamasında talep edildiği, İstanbul ili, Bayrampaşa İlçesi, …, … Pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde alacaklı … A.Ş. lehine Bayrampaşa Tapu Sicil Müdürlüğünde tesis edilmiş olan 20/02/2002 tarih ve … yev.nolu 2.derecede 27.200.000,00 TL bedelli; yine aynı taşınmaz üzerinde 20/02/2002 tarih ve … yev.nolu 3.derecede 18.700.000,00 TL bedelli MÜŞTEREKEN tesis edilmiş toplam 45.900.000,00 TL bedelli limit ipoteği tesis edildiği, alacağın teminatı olarak alınmış olan 45.900.000,00 TL tutarında limit ipotekleri mevcut olduğu, en çok bu tutara kadar olan alacak için rüçhanlı kayıt talebi mümkün bulunduğu, masaya kaydı yapılan 16.111.727,55 TL’ye ilave olarak reddedilen 4.432.863,20 TL ve kayıt tarihi sonrası temerrüt faizi olarak talep edilen 14.250.558,44 TL’nin ilavesi sonucu toplam 18.863.421,75 TL’nin rüçhanlı alacak olarak masaya kayda alınması gereken alacak olduğu hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığı…” gerekçesiyle davanın kabulü ile 18.683.421,75 TL alacağın müflis … A.Ş’nin iflas masasına rüçanlı alacak olarak kayıt ve kabülüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; İİK 235.maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının re’sen tespiti ile süre geçtikten sonra açılmış ise reddi gerektiğini, davalı müflis şirket adına görevi sona eren iflas idare memurlarına çıkarılan tebligatlar usulsüz olduğu için müflis şirketin savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, davacının müflis şirkete yönelttiği taleplerinin haksız ve fahiş olup, iddia ettiği miktarda bir alacağı varsa bunun, ticari defter, belge ve kayıtlarıyla kesin olarak ispatlanması ve ayrıca müflis şirket belge ve kayıtlarının da tetkik edilmesi gerektiğini, müflis şirket defter ve kayıtları incelenmeksizin yerel mahkemenin genel ispat kaidelerini müflis şirket aleyhine değiştirir şekilde gerekçe tesis etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, iflas masası olarak dosyaya ibraz edilen davacı bankadan sadır belgelerin dikkate alınmadığını, davacı taleplerinin mükerrer ve mevcut olmayan bir alacağa ilişkin olduğunu, dava konusu alacağın müflis şirketin kefil olduğu kredi alacaklarına ilişkin olup, teminatı olarak bir takım ipotekler alındığını, aynı gayrimenkuller üzerinde ipotekleri bulunan bir başka bankanın İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ipotek takip dosyasına … A.Ş Genel Müdürlüğü birimlerince gönderilen 01/09/2010 beyanda “… A.Ş.’nin taşınmazları üzerinde bankamızın ipoteği devam etmekte olup, 09/07/2010 tarihi itibariyle alacak miktarımız Bankamıza ve … Bahreyn’e Toplam 6.172.243,23 USD (Anapara 4.429.884,16 USD, Faiz 1.742.359,07 USD olarak)’dır…” (EK-1: 01/09/2010 tarihli davacı bankadan sadır borç ikrarına ilişkin belge) denerek toplam borç miktarı ile o güne kadar uygulanmış gecikme faizinin davacı banka tarafından beyan ve ikrar edildiğini, banka yetkililerinin beyanlarının bağlayıcı olduğunu, ikrar niteliğindeki bu beyanın dikkate alınması gerektiğini ancak bu hususun gerek bilirkişilerce gerekse mahkemece incelenmediğini, bu belge üzerinden yapılacak hesaplama ile temlik alan alacaklının, iflas masasına kaydettirdiği miktar kadar dahi bir alacağı bulunmadığının tespit edileceğini, ayrıca temlik alacaklısı … A.Ş.’nin müflis şirketin yegane malvarlığı olan Rami/İstanbul’daki fabrika ve arazisinin satışına yönelik yapılan ihaleye fesat karıştırdığının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 2017/1447 E., 2017/1501 K. sayılı ilamı ile sübuta erdiğini, yegâne görevi 1400’ü işçi başta olmak üzere toplam sayısı 1700’ü aşan alacaklının haklarını korumak olan iflas idaresi tarafından değeri 831.947.522,00 TL olarak tespit olunan taşınmazların, değerinin çok altında bir rakama 225.000.000,00 TL’ye davacı …’ya ihale edilmek istendiğini, taşınmazı düşük bir değerle kendisine mal edinmek için ihaleye fesat karıştıran davacı … A.Ş.’nin var olmayan fiktif nitelikte bir alacağı masaya kaydettirerek, yıllarını ve tüm emeklerini müflis şirkete vermiş olan 1400 işçinin işçilik alacaklarının dahi ödenmesine engel olmak amacında olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 235. ve 236. maddeleri uyarınca açılmış olan kayıt kabul davasıdır. Uyuşmazlık, temlik alan davacının müflis şirketten iflas tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı ve alacağın miktarı noktasında toplanmaktadır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 E. sayılı dosyasında 12/06/2013 tarihinde … AŞ’nin iflasına karar verilmiş ve iflas kararı kesinleşmiştir. İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasında, davacı temlik eden … Bahreyn Şubesi vekili … kayıt numarası ile 20.544.590,85 TL’lik alacak kaydı yaptırmış, iflas idaresi tarafından 09/04/2014 tarihinde alacağın 16.111.727,55 TL kısmı rüçhanlı alacak olarak kabul edilerek, 4.432.863,30 TL kısmı ise reddedilmiştir. Yine davacı tarafından işbu dosya konusu olmayan … kayıt numarası ile masaya 38.020.732,86 TL için talepte bulunulmuş ve alacağın 29.788.272,45 TL’ kısmı kabul edilerek 8.232.460,41 TL kısmı ise reddedilmiştir. Düzenlenen sıra cetveli 18/05/2014 tarihinde … Gazetesinde, 23/05/2014 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, davacı vekiline 15/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İflas müdürlüğünce verilen cevabi yazıda, davacı vekili tarafından tebligat masrafı için avans yatırılmadığı bildirildiğinden 15 günlük yasal sürenin, son ilan tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerekmekte olup, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde 30/05/2014 tarihinde açıldığı belirlenmiştir. İİK’nın 195/1. maddesinde “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü yer almaktadır. Müflisin iflas masasından istenebilecek alacaklar, iflas alacakları ile masa borçlarıdır. Bu alacaklarda ilke olarak; iflas alacakları sıra cetveline yazılır. Bir alacağın iflas alacağı olarak kabul edilebilmesi için, iflasın açılmasından önce doğmuş olması gerekir. İflas anına kadar doğmuş alacaklar yine bu tarihe kadar işlemiş faizi ile birlikte masaya kaydedilir. İflasın açılmasından sonra da faiz işlemeye devam eder ancak tahakkuk edecek faiz ödemeleri 195.maddeye göre hesaplanan anaparalar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılabilir (İİK 195 ve 196.maddeleri). Adi tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde alacakların kaydettirilmesi gerekir (İİK 219.madde). Alacak istemi kısmen veya tamamen reddolunursa sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesinde dava açılabilir (İİK 235.madde). Öte yandan geç kalınmasından doğan masraflar alacaklıya ait olmak üzere vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur (İİK 236.madde). Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/5755 Esas, 2013/36 Karar sayılı 14/01/2013 tarihli ilamı; “…Öncelikle iflas idaresine müracaat edilmemiş olsa bile kayıt kabul iddiasının doğrudan mahkeme önüne getirilmesi İİK’nun 236.maddesine göre mümkündür. Bu durumda, tarafların gösterdiği deliller toplandıktan sonra ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle İİK’nın 195 ve 196.maddeleri de dikkate alınarak, davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten alacağı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır…” şeklindedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1500 Esas, 2014/6007 Karar sayılı 26/09/2014 tarihli ilamı da aynı mahiyette olup, masaya kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılmasının bir ön şart olmadığına, doğrudan mahkemeye başvurulabileceğine işaret edilmiştir. Somut dosyada; davacı tarafından iflas masasınca reddedilen 4.432.863,30 TL alacak ile daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,45 TL alacağın kayıt kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Yasal düzenleme ve emsal ilamlar uyarınca, alacağın iflas tarihinden önce doğması koşuluyla, daha önce masaya başvurulmasa dahi doğrudan kayıt kabul davası açılması mümkündür. Davacı/temlik eden bankanın, dava dışı … A.Ş’ne kullandırdığı krediler nedeniyle, davalı Müflis … A.Ş. şirket müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeleri imzalamış, kredilere konu borcun yeniden yapılandırılması ve ödeme planına bağlanması için … A.Ş. Bahreyn Şubesi ile asıl borçlu … A.Ş, müşterek borçlu müteselsil kefiller … A.Ş., … A.Ş. ve … arasında Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi uyarınca 29/12/2003 tarihinde “ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı” düzenlenmiştir. Bu tutanağın 3. maddesi ile borç miktarı 5.100.000,00 USD yurtiçi ihracat kredisi, 7.400.000,00 USD yurt dışı işletme sermayesi kredisi ve 715.620,22 USD her iki krediden kaynaklanan faiz, masraf ve vergi borcu olmak üzere toplam 13.215.620,22 USD olarak tespit edilmiş, 715.620,22 USD’nin en geç 27/02/2004 tarihine kadar ödeneceği kararlaştırılmış, 4. maddesinde anapara borcu olan 12.500.000,00 USD’nin 30/06/2004-31/12/2009 tarihleri arasında ödeneceğine ilişkin ödeme planı belirlenmiş, 9. maddesinde uzlaşma tutanağının ihlali ve temerrüt başlığı altında, tutanağın herhangi bir maddesinin ihlali yada borç ödeme planına aykırı davranılması yapılacak işlemler ve uygulanacak faiz oranına ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Tutanağın 13. maddesinde, uzlaşma tutanağının İİK 68/1 maddesi uyarınca, imzası ikrar edilen, borç miktarını mutazammın senet niteliğinde bulunduğu kabul edilmiştir. Tutanağın 14. maddesinde ise çekişme halinde bankanın ticari defter ve kayıtlarının kesin delil kabul edileceği, tarafların buna karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat ettiğini kabul, beyan ve taahhüt ettikleri belirtilmiştir. Avukatlık Kanunu 35/A maddesinde; “Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir. “, İİK 38. maddesinde; “Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Ödeme planına uygun şekilde ödeme yapılmadığından alacağın tahsili için, davacı/temlik eden banka tarafından, asıl borçlu … A.Ş ile müşterek borçlu müteselsil kefiller … A.Ş. ve … hakkında 27/12/2013 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı dosyaları ile toplam 13.215.620,22 USD alacağın karşılığı olan 76.605.950,18 TL’nin tahsili istemiyle “ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı” dayanak yapılarak ilamlı takip başlatılmıştır. Uzlaşma tutanağının ilam niteliğinde olmadığı ve faiz miktarının fahiş olduğu iddiasıyla kredi borçlusu ile müşterek borçlu müteselsil kefiller tarafından İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayetler neticesinde, İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/8 E. 2014/202 K. sayılı ve 2014/15 E. 2014/203 K. sayılı kararları ile; “…icra takibine konulan ilam niteliğindeki belgenin Avukatlık Yasasının 35/A maddesine göre usulüne uygun bir belge olup olmadığı yönünden itirazlar incelendiğinde, ilgili yasa maddesine göre uzlaşma sağlandığı takdirde uzlaşma konusu yeri, tarihi, tarafların karşılıklı yerine getirmesi gereken hususları içeren tutanağın avukatlar ile müvekkileri tarafından imza altına alınması gerektiğinin belirtildiği ve bu şekilde düzenlenecek tutanağın İİK’nun 38 maddesi anlamında ilam niteliğinde olduğu belirtilmiş, takibe konu belge incelendiğinde, ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı olarak düzenlenen belgede uzlaşmanın konusu, yeri, tarihi açık bir şekilde belirtildiği, yine belgenin içeriğinde tarafların yerine getirmesi gereken edimlerin ayrıntılı bir şekilde belirtildiği, tüm hususlardan sonra tutanağa kredi borçlusu, müşterek ve müteselsil kefiller ile … tarafından ayrıca avukatları tarafından ayrı ayrı imzalandığı, dolayısıyla takibe konulan ilamın A.Y’nın 35/A maddesine uygun olarak düzenlenip, İİK’nun 38 maddesi niteliğinde bir ilam belgesi olduğunun anlaşıldığı…” gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş, Mahkemenin vermiş olduğu red kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2016 tarihli 2016/3135 E. 2016/4779 K. sayılı ve 2016/3079 E. 2016/4728 K. sayılı ilamları ile sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, karar sadece faize yönelik bozulmuştur. Yargıtay denetiminden geçen anılan kararlar ile 29/12/2003 tarihli belgenin ilam niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İmzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle, müflis şirketin maliki olduğu, İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Mah. … pafta, … ada, …, … ve … nolu parsel sayılı taşınmazlar üzerinde alacaklı … A.Ş. lehine tesis edilmiş 26/02/2002 tarih ve … yevmiye no’lu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli, yine aynı taşınmazlar üzerinde tesis edilmiş 26/02/2002 tarih ve … yevmiye no’lu 3. derecede 18.700.000,00 TL bedelli, İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, … Mah, … Pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde alacaklı … A.Ş. lehine tesis edilmiş 20/02/2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli, yine aynı taşınmaz üzerinde 20/02/2002 tarih ve … yevmiye nolu 3. derecede 18.700.000,00 TL bedelli toplam 45.900.000,00 TL bedelli limit ipoteği olmak üzere toplam 91.800.000,00 TL’lik ipotek bulunduğu dosya kapsamında yer alan kayıtlardan tespit edilmiştir. Yargılama aşamasında, davacı … Bahreyn Şubesi ve temlik alan … AŞ arasında imzalanan 27/02/2015 tarihli alacağın devri sözleşmesi ile, gayri nakdi hak talepleri hariç olacak şekilde, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/176 Esas sayılı dosyasına konu alacak da dahil olmak üzere nakit alacaklar … AŞ’ye devredilmiştir. Alacak miktarının belirlenmesi için ilk derece mahkemesince Emekli Banka Müdürü …, Emekli Banka Müdürü … ve Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi …’ten oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 20/03/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; imzalanan uzlaşma tutanağı ile belirlenen toplam 13.215.620,22 USD alacağın 31/12/2003 tarihli efektif satış kuru üzerinden karşılığının 18.563.598,47 TL ve iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihi itibariyle hesaplanan faiz miktarının 54.452.283,70 TL olmak üzere toplam alacağın 73.015.882,17 TL olduğu, İstanbul …İflas Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 09/04/2014 tarihinde reddilen 4.432.863,30 TL ile daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,45 TL olmak üzere toplam 18.683.421,75 TL’nin, davacı banka alacağı olarak kaydedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatinde olduklarını bildirmişler, itiraz üzerine alınan 03/11/2016 tarihli raporda; uzlaşma tutanağının ilam niteliğinde olduğunun Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2016 tarihli 2016/3135 E. 2016/4779 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, imzalanan uzlaşma tutanağı ile belirlenen toplam 13.215.620,22 USD alacağın 31/12/2003 tarihli efektif satış kuru üzerinden karşılığının 18.563.598,47 TL ve iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihi itibariyle hesaplanan faiz miktarının 54.452.283,70 TL olmak üzere toplam alacağın 73.015.882,17 TL olduğu, davacı bankanın talebinin ise 18.563.598,47 TL asıl alacak ve 54.252.283,69 TL olmak üzere 72.815.882,16 TL olduğu, bankanın bu alacak miktarından 20.544.590,86 TL’si için 26/09/2013 tarihinde … kayıt numarası ile masaya başvurduğu ve alacağın 16.111.727,55 TL’sinin kabul edilerek 4.432.863,30 TL’sinin reddedildiği, yine davacının … kayıt numarası ile masaya 38.020.732,86 TL için talepte bulunduğu ve alacağın 29.788.272,45 TL’sinin kabul edilerek 8.232.460,41 TL’sinin reddedildiği, 210 ve 211 numaralı başvuruların toplamının 20.544.590,86 TL + 38.020.732,86 TL = 58.565.323,72 TL olduğu, toplam talep edilen 72.815.882,16 TL’den 58.565.323,72 TL düşüldüğünde talep edilmeyen 14.250.558,44 TL alacak hesap edildiği, bu miktarın iflas tarihine kadar hesap edilen faiz alacağı olduğu, alacaklı banka lehine İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, … Mah, … Pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde alacaklı … A.Ş. lehine tesis edilmiş 20/02/2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli, yine aynı taşınmaz üzerinde 20/02/2002 tarih ve … yevmiye nolu 3. derecede 18.700.000,00 TL bedelli toplam 45.900.000,00 TL bedelli limit ipoteği tesis edildiği, alacağın en çok bu miktara kadar rüçhanlı olarak kayıt talebinin mümkün olduğu, İstanbul …İflas Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 09/04/2014 tarihinde reddilen 4.432.863,30 TL ile daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,45 TL olmak üzere toplam 18.683.421,75 TL’nin rüçhanlı olarak kaydedilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir. Yukarıda yapılan tespitler ve açıklamalar uyarınca, dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı/temlik eden bankanın, dava dışı … A.Ş’ne kullandırdığı ve davalı Müflis … A.Ş. şirket müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmeleri nedeniyle, borcun yeniden yapılandırılması ve ödeme planına bağlanması için … A.Ş. Bahreyn Şubesi ile asıl borçlu … A.Ş, müşterek borçlu müteselsil kefiller … A.Ş., … A.Ş. ve .. arasında Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi uyarınca 29/12/2003 tarihinde düzenlenen uzlaşma tutanağının, ilam hükmünde olduğu Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2016 tarihli 2016/3135 E. 2016/4779 K. sayılı ve 2016/3079 E. 2016/4728 K. sayılı ilamları ile tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki bu tutanak ile borç miktarının toplam 13.215.620,22 USD olduğu kesinleşmiş, yine tutanağın 14. maddesi ile banka kayıtlarının kesin delil olacağı taraflarca kabul edilmiştir. Bilirkişi heyetince davacı/temlik eden bankanın toplam alacak miktarının 73.015.882,17 TL olduğu hesap edilmiş ancak davacı tarafından bu miktardan daha az olacak şekilde toplam alacak miktarı 72.815.882,16 TL olarak bildirilmiştir. Alacağın teminatı olarak yukarıda açıklandığı üzere toplam 91.800.000,00 TL ipotek tesis edilmiştir. Davacının alacağının ipotek teminatı miktarına kadar olan kısmı rüçhanlı alacaktır. Davacı bankanın iflas masasına … kayıt numarası ile 20.544.590,86 TL alacak için başvurduğu ve alacağın 16.111.727,55 TL’sinin kabul edilerek 4.432.863,30 TL’sinin reddedildiği, yine davacının … kayıt numarası ile 38.020.732,86 TL alacak için talepte bulunduğu ve alacağın 29.788.272,45 TL’sinin kabul edilerek 8.232.460,41 TL’sinin reddedildiği, … ve … numaralı başvuruların toplamının 20.544.590,86 TL + 38.020.732,86 TL = 58.565.323,72 TL olduğu, davacının alacaklı olduğunu bildirdiği toplam 72.815.882,16 TL’den, masaya talepte bulunulan toplam 58.565.323,72 TL düşüldüğünde ise davacının masadan talep etmediği 14.250.558,44 TL alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda reddedilen 4.432.863,30 TL alacağın İİK 235.maddesi uyarınca, daha önce iflas masasına bildirilmeyen 14.250.558,44 TL alacağın ise İİK 236.maddesi uyarınca tamamının ipotek limiti dikkate alınarak rüçhanlı olarak masaya kaydı gerekmekte olup, ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygundur. Davalı müflis şirket adına görevi sona eren iflas idare memurlarına çıkarılan tebligatlar usulsüz olduğu için müflis şirketin savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin davalı vekilinin itirazları değerlendirildiğinde ise; İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 12/01/2015 tarihli 2014/837 E. 2015/9 K. sayılı kararı ile, müflis şirket iflas idare memurları Av. …, Av. … ve Av….’un görevlerine İİK 227/2 maddesi uyarınca son verilmesine ve yerlerine yedek adaylar arasında bulunan Av…., Av. … ve Av. …’ın atanmasına karar verildiği, bilirkişi raporunun 02/04/2015 tarihinde Av. …’a tebliği üzerine, ilgilinin iflas idare memurluğu görevinin sona erdiğini belirterek ve mahkeme kararını sunarak raporu iade ettiği, bunun üzerine bilirkişi raporunun yeni atanan iflas idare memurlarına tebliğ edildiği belirlenmekle savunma hakkının kısıtlanmadığı tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/05/2021