Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/265 E. 2021/561 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/265
KARAR NO : 2021/561
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1235 Esas
KARAR NO: 2017/1283
KARAR TARİHİ: 22/11/2017
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin hayvancılık, besicilik ve buna bağlı üretim işleri yapan bir şirket olup 19/04/2016 günü saat: 22.50 civarında çıkan yangında samanlıkta bulunan hayvan yem malzemelerinin yandığını, binanın hasar gördüğünü ve çiftlikte bulunan bir adet kepçeninde zarar gördüğünü, müvekkil şirketin bu konuda uğradığı maddi hasarın tespiti içi Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde inceleme yapıldığı, bilirkişi raporunun alındığı ve toplam zararının 667.307,00 TL olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ilki 15/03/2013-15/03/2014 tarihleri arasında, ikincisi 15/03/2014-15/03/2015 tarihleri arasında, 15/03/2015-15/03/2016 tarihleri arasında, Orta Anadolu Bölge Müdürlüğü aracılığıyla “Klasik Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesi”nin akdedildiğini, söz konusu yangın müvekkil şirket tarafından durum ertesinde davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin iş yerine eksper gönderdiğini, davalı şirketin zararın büyüklüğünü gördüğünü ancak hasar dosyası açmadığını, gerekçe olarak da poliçenin başlangıç tarih aralığından faydalanarak poliçenin yenilenmemesini gösterdiğini, söz konusu yangın nedeniyle uğranılan zarar sonucu dördüncü defa 15/03/2016-15/03/2017 tarihleri arasındaki poliçeyi davalı şirketin akdetmekten kaçındığını, davalı şirkete Çorum … Noterliği aracılığı ile 27/06/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, 15/03/2016-15/03/2017 tarihleri arasında, Klasik Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesinin akdedilmesini, müvekkil şirketin 19/04/2016 tarihinde oluşan yangın sonucunda meydana gelen zarar bedeli olan 667.307,00 TL’nun davalı … şirketinden tanzim edilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekilin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait Çorum ilinde bulunan çiftlik ve haralar, müvekkil şirket tarafından 2707599 sayılı Klasik Yangın Sigorta Poliçesi ile 15/03/2015-2016 vadeleri arasında yangın, yıldırım, sel, su baskını, hırsızlık, deprem rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alınmış, vade bitiminde davacı şirket tarafından poliçenin yenilenmesi talebinde bulunulmadığından sigorta ilişkisi 15/03/2016 tarih itibariyle sona erdiğini, 20/04/2016 tarihinde davacı firma yetkilisi tarafından poliçede dain mürtehin sıfatı ile yer almakta olan … Bankası Çorum şubesinde teftiş olduğu ve krediye konu davacı şirkete ait Çorum ilinde bulunan çiftlik ve haralara ilişkin yangın poliçesinin eksik olduğu konusunda uyarıldıklarını ve poliçeyi talep ettiklerini belirterek poliçe yenileme talebinde bulunulduğunu, müvekkil şirket tarafından davalı şirket tarafından davalı işyerine ait 15/03/2016-2017 vadelerini kapsayan bir yangın poliçesinin düzenlenmediğini, sistem kayıtlarında 2960430 yenileme numarası ile başlatılan yangın poliçesi tamamlanmamış, imza edilmemiş, davacıya ibraz edilmemiş ve dolayısıyla sigorta akdi kurulmadığını, geçmişe etkili sigortanın geçersiz olduğunu, icap anında dahi sigorta menfaatinin bulunmadığını, davacının iyi niyetli olmayarak bu davayı açtığını, prim ödenmediği için sorumluluğun başlamadığını, talep edilen hasar tutarının fahiş olduğunu, dava konusu zarara teminat veren bir sigorta akdi bulunmadığından haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Davacı işyerinde 19/04/2016 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle davalı sigortanın poliçe teminatı olup olmadığı, varsa tutarı, yangından bir gün sonra 20/04/2016 tarihinde geriye dönük düzenlenen ancak taraflarca onaylanmayan ve primin peşinatı yangından sonraki tarihte düzenlenen poliçeden dolayı davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, poliçe ilişkisinin varlığının kabulü halinde yangının teminat kapsamında kalıp kalmadığı, zarar miktarı noktalarında toplanmaktadır. Davacının tazminat talebini dayandırdığı poliçe incelenmiş, poliçenin imzasız olduğu ve ilk poliçe priminin yangın tarihinden önce henüz ödenmemiş olduğu, taraflar arasında geçerli bir poliçe ilişkisi olmadığı anlaşılmıştır. Davacının önceki poliçe süresi dolduğundan kendisi tarafından süresinde poliçenin yenilenmediği veya en azından peşinatın ya da ilk prim tutarının yangından önce yatırılmadığı ve dolayısıyla usulüne uygun bir poliçe ilişkisi bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen bir ilişki bulunduğunu bu ilişkinin karşılıklı güvene dayalı olarak görüleceğini davaya konu poliçenin önceki dönemlerine ait poliçede mevcut olduğunu ancak düzenlenen bu projelerle ilgili olarak herhangi bir sorun çıkmadığını davaya konu 15.03.2016 – 15. 03. 2017 tarihli için ise ödeme yapılmadığı gerekçesiyle geçerli sayılmadığını oysa para çekilmesi işleminin defaten davalı şirket tarafından gerçekleştiği şimdiye kadarki tüm ödemelerinin davacıya ait posttan para çekilmesi suretiyle yapıldığı, davaya konu poliçe dönemi için kredi kartı limitinin de çekilme hazır halde bulundurulduğu ancak buna rağmen 2016-2017 dönemi için para çekilmeyerek davalı şirketin iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış sergilediği ve bu haliyle MK 2 maddesine de aykırı davranıldığını, davalının poliçe yenileme talebinin yangın günü olan 19.04.2006 son gün olarak belirtmesinin de doğru yansıtmadığını devam eden poliçelerin sürekli olarak yenilendiğini ve bu haliyle taraflar arasında 2013 yılından beri süren bir güven ilişkisinin bulunduğunu taraflar arasındaki süregelen sigorta sözleşmenin her birinin maktu olarak imzalanmasına rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin verdiği güven duygusu ile gerek ödeme tarihlerini kendilerinin belirlediği gerek yenilemelerinin resen gerçekleştiği ve bu haliyle dosyada mevcut bulunan klasik paket yangın sigorta poliçeleri incelendiğinde ilk ödemenin ileri bir tarih ve birbirinden farklı olduğu, davalının taraflar arasında zincirleme şekilde devam eden ticari ilişkide kabul ettiği söz konusu davaya konu yangının davacı şirket tarafından durum ertesinde davalı şirkete bildirilip davalı şirketçe iş yerine eksper gönderilmesi ile de açığa çıktığını davaya konu poliçenin davanın işi savsaklaması nedeniyle henüz tamamlanmadan yangın meydana gelmiş ise de sözleşme değişimin ispatına genel hükümlere tabi olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava 19.04.2016 tarihinden meydana gelen yangın sebebiyle oluşan maddi zararın sigorta poliçesinden karşılanması talebiyle açılan alacak davasıdır. Davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ile davacı şirketin hayvancılık besicilik ve buna bağlı üretim işleri yapan bir şirketi olduğu belirtilerek 19.04.2016 günü saat 22:50 sularında çıkan yangında samanlıkta bulunan hayvan yemi malzemelerinin yandığı, binanın hasar gördüğü bir çiftlikte bulunan 1 adet kepçenin de zarar gördüğü belirtilerek işbu zararının maddi olarak tazminin klasik ticaret paket yangın sigorta poliçesinde dayalı olarak davalıdan karşılanması talep edilmiş davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde ise taraflar arasında herhangi bir sigorta akdi kurulmadığı, davaya konu işyerine ait 15.03.2016- 2017 dönemini kapsayan bir yangın projesi düzenlenmediği, sistem kayıtlarında 29430 yenileme numarası başlatılan yangın poliçesinin tamamlanmadığı, imza edilmediği, davacıya ibraz edilmediği dolayısıyla sigorta akti kurulmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının tazminat talebinin dayandığı poliçenin incelendiği ve poliçenin imzasız olduğu ilk poliçe priminin yangın tarihinden önce henüz ödenmemiş olduğu bu haliyle taraflar arasında geçerli bir poliçe ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve yukarıda belirtildiği üzere işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu zararın miktarının belirlenmesi amacıyla davacı tarafça zararın tespiti talepli Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/ 56 değişik iş sayılı dosya ile yapılan başvuru sonucunda bilirkişi raporunun düzenlendiği ve inşaat mühendisi bilirkişisince düzenlenen raporda davaya konu yem deposunun KDV bir arsa bedeli hali 137.700,00 binanın yıkım bedelinin 9.571 binanın enkaz bedelinin ise 26. 000 TL olarak, ziraat mühendisince düzenlenen raporda ise yemlerde meydana gelen toplam zararın 448.36,13 TL olarak belirtildiği yapılan incelemeden anlaşılmıştır.Dosyada mevcut yangın ekspertiz raporun incelenmesinde; davaya konu klasik yangın sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin 15.03.2016, poliçe tanzim tarihini 20.04.2016, tarihi ve saatini 19.04.2016 günü saat: 23:04 ve ekspertiz talep tarihinin 22.04.2016, ekspertiz tarihinin 23.04.2016, tespit edilen hasar miktarının 538.773,71 TL olarak tespit yapıldığı görülmektedir.Davaya konu uyuşmazlıkta Sigorta sözleşmesinin kurulup kurulmadığını öncelikle belirlenerek kurulmuş sayılması halinde davaya konu haksız fiilde tarafların kusur durum ve oranı ve davacının davalıdan herhangi bir maddi tazminat talebinde bulunup bulunmayacağı ve miktarında belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Davalı vekilince sunulan beyan dilekçelerinde davacının 20/ 04/ 2016 tarihinde poliçenin yenilemesi talebinde bulunduğu, davalı şirketin Ankara Bölge Müdürlüğü tarafından aynı gün yani 20 04 2016 tarihi tarihinde saat 11:00 45’te sistem kayıtlarında yeni dönem poliçe düzenlenmesi için çalışma yapıldığı ancak poliçe düzenlenmeden davalı işyerinde dava konusu 19.04.2016 tarihinde meydana gelen yangın hadisesinin öğrenilmesi sonucunda poliçe çalışmasının 21.04. 2016 tarihinde işlemlerinin iptal edildiği ve bu haliyle yangın dönemini kapsar şekilde düzenlenen bir içeriğin mevcut bulunmadığı belirtilmiştir. Dosyada tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak birlikte incelendiğinde; davaya konu rizikonun 19/04/2016 tarihinde gerçekleştiği, davacı şirket ile davalı … arasında davaya konu rizikodan önce de ticari ilişkinin mevcut bulunduğu, davacının 15.03.2016 ve 15.03.2017 tarihli ticari paket yakın sigorta poliçesinde dayalı olarak haksız fiilde oluşan maddi zararının davalı … şirketinden tazmini talep edilmiş ise de; öncelikli taraflar arasında kurulmuş sigortası sözleşmesinin mevcut bulunması gerektiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde; davaya konu riziikoyu kapsar şekilde düzenlenmiş poliçe sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacının davalı … şirketinden oluşan yangın sebebiyle maddi zararının klasik ticari paket yangın sigorta poliçesinde değer olarak talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece taraflar arasında yangın tarihinden önce düzenlenmiş geçerli bir poliçe ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.İş bu nedenle HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye Gelir Kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil üzere oy birliği ile karar verildi.27/05/2021