Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/26 E. 2020/4 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/26
KARAR NO : 2020/4
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/278 Esas
KARAR NO : 2017/1043
KARAR TARİHİ: 27/09/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı yana ait PC’lerin aylık bakımı hususunda tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin kararlaştırılan işi düzenli ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalı tarafın bu işten kalan 7.379,19 TL’lik cari hesap bakiyesini ödemediğini beyan ederek, alacağının tahsili için başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, tanzim ettirilen bilirkişi raporu ve davacı tarafça sunulan delillerden, taraflar arasında davacıya ait PC’lerin bakımı konusunda anlaşmaya varıldığı hususu ile anlaşma kapsamında bakım hizmetinin yerine getirildiği iddialarının ispat edilemediği, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; mahkemece tesis olunan ara karar uyarınca davalı adına tanzim edilen irsaliyeli faturaların dosyaya ibraz olunduğu, faturalarda yer alan imzaların davalı çalışanları olduğu hususunda herhangi bir şüphe bulunmadığını, ayrıca davalı yan duruşmaları takip etmediği gibi söz konusu hizmetin yerine getirilmediği yönünde bir itirazda da bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, sözleşmeye konu hizmetin verilip verilmediği noktasındadır. İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 7.379.19 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defterlerine göre davalıya toplamda 38.580.47 TL’lik fatura düzenlediği buna karşın davalıdan 31.201,28 TL tahsilat yaptığı böylelikle takip tarihi itibariyle davalıdan 7.379,19 TL alacaklı kaldığı, davacı defterlerinde gözüken (cari hesaba konu) faturalar ile ödeme belgeleri dosyaya sunulmadığından defter kayıtlarının dayanağı belgeler üzerinde herhangi bir inceleme yapmanın mümkün olmadığı, davalı yan inceleme ara kararı ile yapılan ihtara rağmen incelemeye katılmadığından davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapmanın mümkün olmadığı tespit edildiği şeklinde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür. Takibe konu edilen borcun kaynağı taraflar arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanmaktadr. Hizmet akdi iki tarafa borç yükleyen akitlerden olup, hizmet akdinde akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini hizmet veren davacı, bedelinin ödendiğini ise hizmet alan davalı ispatlamakla yükümlüdür.Buna göre eldeki davada davacının akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini ispatlaması gerekir. Yani ispat yükü öncelikle davacıya düşmektedir. Yapılan bilirkişi incelemesinde cari hesaba konu faturalar ile ödeme belgeleri dosyaya sunulmadığından cari hesap kayıtların dayanağı belgeler üzerinde inceleme yapılamadığından mahkemece, cari hesaba konu faturaları ve faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair delilleri sunmak için davacı vekiline süre verilmiş olup verilen süre içerisinde davacı vekilince 28 adet olduğu bildirilen sevk irsaliyeli fatura sunulmuş olup sevk irsaliyeli faturalar mahkeme kaleminin kasasında muhafaza altına alındığı duruşma tutanağından anlaşılmıştır. Ancak mahkemece cari hesaba dayanak yapılan faturaların ibrazı için ara karar tesis edilmiş ise de bu hususta bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Faturalar, istinaf incelemesi için dava dosyası içerisine alınmamış olmakla birlikte davacı vekili istinaf dilekçesinde faturalarda yer alan imzaların davalı çalışanları olduğunu iddia etmiştir. Bu itibarla mahkemece, davacının dayandığı irsaliyeli faturalarda teslim alan olarak imzası bulunanlar yönünden davalının usulüne uygun isticvap davetiyesi ile duruşmaya çağrılması ve imza yönünden isticvap edilmesi, davalı imzanın kendisine veya yanında çalışan kişilere ait olduğunu kabul etmez ise irsaliyeli faturadaki imzanın davalıya veya çalışanlarına ait olup olmadığı yönünden imza incelemesi yaptırılması, irsaliyeli faturada imzası kendisine ait çıkan kişilerin davalı yanında çalışıp çalışmadığının usulüne göre araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde araştırma yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/278 E. 2017/1043 K. 27/09/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 33,60 TL harcın davacıya İADESİNE, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf başvuru harcı 83,50 TL ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/09/2020