Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/257 E. 2021/585 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/257
KARAR NO: 2021/585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2018
NUMARASI: 2016/581 2018/80
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ:02/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asil dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin üyesi bulunduğunu; davalı kooperatifin 10/04/2016 tarihinde kooperatif merkezinde olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yaptığını, bu toplantıya ilişkin gündemin 3.maddesinde arsa alımı, proje çalışmaları, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulması ve ortakların ferdileştirme gibi diğer teferruatları için üyelerden 1.000,00 TL ve 4.maddede de belirtilen bu işlerden eksik kalan kısım için iddia edilen 3.000,00 TL ek ödeme talep edildiğini, ancak, dava dilekçesinde ayrıntılı açıklamalar kapsamında, kooperatifin içinde bulunduğu fiziki nedenler ve gerekse kooperatif ana sözleşmesinin 87.maddesi ile TTK.nun. 292 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 52.maddesine aykırı olarak alınmış olan kararların iptalinin gerektiğini bu nedenlerle, davalı kooperatifin 10/04/2016 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı kooperatifin 2004 yılında tasfiye sürecine girdiğini, bu nedenle, tasfiye kurulunun tasfiye dışı işlemler yapamayacağını, tasfiye kurulunun amacının gerçekleştirilmesi için eksik ve yarım kalan işleri tamamlamakla yetkili ve görevli bulunduğunu; bu itibarla kat irtifakı ve kat mülkiyetini sağlamak için arsa tevhidi yapılarak, ruhsat alınabilmesi ile kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulması ile ortaklıkların ferdileştirilmesi gerekmekte olduğundan üyelerin yararına ve kooperatifin amacının gerçekleşmesine yönelik bu işlemlerin sürdürülebilmesi için ortaklardan hisse başına 1.000,00 TL ve dış cephe izolasyonu, çatı ve iç tamirat boya işleri için daire başına 3.900,00 TL ödeme alınması, genel kurula katılan üyelerin gerekli oyları ile kararlaştırıldığını, bu nedenlerle, davacının yerinde bulunmayan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53.maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmesi için, toplantıya katılan üyenin red oyu kullanması ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesinin gerektiği, somut olayda 10/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında dava konusu (3) nolu kararın katılanların oy birliğiyle, (4) nolu kararın katılanlardan 45 kabul 3 red oyuyla kabul edildiği, dava dilekçesinde; davacının, kendisinin çağrı usulsüzlüğüne de dayandığı anlaşılamadığı gibi olağanüstü genel kurul toplantısına katılmasına haksız olarak engel olunduğunun da iddia edilmediğine göre; toplantıya katılmayan bir üyenin dava açma hakkına sahip olduğu hallerden birine de dayanılmadığı, bu nedenle, davacının, üyesi bulunduğu davalı kooperatifin 10/04/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısına katılmadığından dava konusu (3) ve (4) nolu kararlarının iptali için dava açma hakkının bulunmadığı, bu nedenlerle, davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine ” karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı asil yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; tasfiye halinde bulunan kooperatifte tüm üyeler uzun yıllardır kendi dairelerinde oturduklarını, bu bakımından fiili olarak kat irtifakının gerçekleştiğini, Kat Mülkiyeti Kanunun 33. Maddesi uyarınca toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden itibaren bir ay içinde ve herhalde karar tarihinden başlayarak 6 ay içinde iptal davası açabileceği düzenlendiğini, bu nedenle toplantıya katılmamam gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğunu, dava konusu 10/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurulda, imar iskan ve tapu alınacağı bahanesi ile ortaklardan 4.000,00 TL istendiği ancak söz konusu yapıların kaçak ve haklarında tutanaklar düzenlenmiş olmasına ve ilgili makamlarca bu yapılara imar, iskan ve tapu verilmeyeceği belirtilmesine rağmen üyelerin iyiniyeti istismar edilerek paraların toplandığını, TTK anonim şirketlerle ilgili 292, maddesinde tasfiye kurulunun, tasfiye dışında işlemler yapamayacağı belirtilmiş olmasına rağmen arsa alım işleminin yapılmış olması yasaya aykırı olduğunu, ana sözleşme getirtilmeden karar verilmesi hatalı olduğunu kooperatif ana sözleşmesinin 59/3 maddesinde kooperatiflerin konut inşaatların devamı sınasında ve tamamlanmasından sonra değişik yer ve zamanlarda yeniden arsa alınması ve ortak kaydedilmesi şeklinde faaliyette bulunamayacağı kararlaştırıldığını, kooperatif 4. Madde görüşmeleri sonucunda gündem içinde yer almamasına rağmen üyelerden 4.000,00 TL tutarında para talep edilmesi Kooperatifler Kanunun 46. Maddesine aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalı kooperatifin 10/04/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda gündemin 3 ve 4. maddeleriyle alınan ek ödemeye ilişkin kararların iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, iş bu davada davacı yönünden, iptal davası açma şartlarının oluşup oluşmadığı, olağanüstü genel kurulda alınan 3 ve 4 nolu gündem maddelerinin yoklukla malul olmasını gerektirir bir husus bulunup bulunmadığı, kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığına ilişkindir. Davalı Kooperatifin 10/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3. Maddesi, tasfiye halindeki olan kooperatif ile ilgili işlemlerin tamamlanabilmesi için arsa alımı, proje çalışmaları, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulması ve ortakların ferdileştirilmesi gibi diğer teferruatlar için üyelerden 1.000,00 TL ödeme yapılmasına ilişkin olduğu, kararın oy birliği ile kabul edildiği, 4. Maddesinin ise A Blok zemin kat daire için üye kaydı yapılmasının oylandığı ancak yapılan oylamada yeni üye kaydı yapılmaması konusu oy birliği ile kabul edilmesi üzerine yönetim kurulu başkanın, bedelin ortaklardan karşılanması gerektiğinden her üyeden toplam 3.000,00 TL ödeme yapılması oylandığı, kararın 45 kabul 3 red oyuyla kabul edildiği anlaşılmıştır. Toplantıya çağrılanları ihtiva eden hazirun cetvelinde 77 ortağın toplantıya çağrıldığı, 32 ortağın asaleten 16 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 48 ortağın toplantıya bizzat veya temsilen katıldığı tespit edildiği, toplantının açılması için gerekli çoğunluğun mevcut olduğu görülmüştür. Genel kurul kararlarının iptali için dava açabilecek kişiler ve dava açma süresi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde düzenlenmiş olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Somut olayda; davacı, dava konusu genel kurul kararının iptali davasını, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açmıştır. İptali talep edilen kararlar butlanla batıl olmayı gerektirir nitelikte karar değildir. Diğer bir ifade ile kararda yoklukla malul olmasını gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Dava dilekçesi kapsamında; davacının, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak ettiği yönünde bir iddiası bulunmadığı da gözetilerek, kararın yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi şartıyla iptali talep edilebilir. Ancak davacının, genel kurula katılmadığı dolayısıyla alınan kararın aleyhinde oy kullanmadığı ve muhalefet şerhini tutanağa geçirmediği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı, istinaf dilekçesinde tahsisi yapılan ve uzun süre üyelerin oturduğu dairelerde kat irtifakı kurulduğunu, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden itibaren bir ay, herhalde 6 ay içinde iptal davası açılabileceğini ileri sürmüş ise de kat mülkiyetinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı, dava konusunun genel kurul kararın iptali olup 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. Maddesi uygulanması gerektiğinden davacının bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacının, iptalini istediği genel kurul kararına karşı muhalefet şerhi ve imzasının olmadığı, bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesi gereğince, dava konusu genel kuruldaki kararın iptali davası açamayacağı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Sonuç olarak mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’ nin istinaf eden davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/06/2021