Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2340 E. 2021/135 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2340
KARAR NO: 2021/135
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/541 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 22/10/2020
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; davalının …, …, … ve … plakalı araçları ile 17/10/2017-07/11/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin işletme hakkı müvekkili şirkete ait olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirmiş olduğunu, geçiş ücretlerinin ve cezalarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin sabit olduğunu bu nedenle borçlunun itirazında haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini ve davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı şirketin ihtiyati haciz talebi, dava konusu yapılan ve varlığı iddia olunan alacağı teminat altına alma amaçlı olup, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti konusunda mevcut delil durumuna göre tam bir kanaat edinilmemiş olmakla ve bu talep yargılamayı gerektirmekle, İİK 257/1 ve 2. maddeleri koşulları oluşmadığından davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının araçları ile davacının işletme sahibi olduğu yollardan ve köprülerden geçtiğinin sabit olduğu, davalının mal kaçırma riski olduğu, belirtilerek mahkemece ihtiyati haczin reddine dair verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi üzerine mahkemenin 22/10/2020 tarihli ara kararı ile ”Davacı şirketin ihtiyati haciz talebi, dava konusu yapılan ve varlığı iddia olunan alacağı teminat altına alma amaçlı olup, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti konusunda mevcut delil durumuna göre tam bir kanaat edinilmemiş olmakla ve bu talep yargılamayı gerektirmekle, İİK 257/1 ve 2. maddeleri koşulları oluşmadığından davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin” reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin talep eden kişi yönünden şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati haciz isteminin dayanağı olarak davacı taraf, davalının araçlarının plakalarını içeren ihlalli geçiş bildirimleri, araçların otoyola giriş ve çıkış görüntüleri ile provizyon kayıtlarına ilişkin USB’nin ibraz edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre yapılan inceleme ve verilen kararın gerekçesi gözönüne alındığında; dava dilekçesindeki talebin, davacının işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğinden alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının iddialarının ispatlanması, diğer bir ifade ile taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları ve geçiş anındaki davacının ödeme kaydedici cihazları ve bilgisayar kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, rapor alınmadan İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve tüm bu işlemlerin yargılamayı gerektirdiği görüldüğünden, mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 148,60 TL’lik başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’ nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/02/2021 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.