Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/234 E. 2021/332 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/234
KARAR NO : 2021/332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/54 Esas
KARAR NO : 2018/183
KARAR TARİHİ: 21/02/2018
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/03/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin bilişim sektöründe faaliyet gösteren Bilgi Teknolojileri konusunda çözüm ve danışmanlık hizmetleri sağlayan bilişim firması olduğunu, elektronik cihazların bakımı ve destek sağlama hizmetlerinin verilmesi için davalı şirket ile anlaştıklarını, bu hizmetlerin karşılığında fatura düzenlendiğini, faturaların ödenmemesi sebebiyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmamış, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… bilirkişi incelemesinde dava konusu döneme ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin HMK 222 maddesi gereğince sahibi lehine ve aleyhine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacının ticari defterlerinde 15/01/2015 tarihinden itibaren düzenlenen 7 adet fatura karşılığı davalı şirketten 4.761,30 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı faturalar içeriği aylık IT destek hizmetine ilişkin olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Faturalar incelendiğinde faturaların tamamının irsaliyeli fatura olduğu, faturalar altında teslim alan bölümünde herhangi bir isim ve imzanın bulunmadığı bu nedenle davacı tarafından faturalarda belirtilen hizmetin davalıya verilip verilmediğine dair belge ibraz edilmediği bu husus davalı tarafından red edilmiş olduğundan IT destek hizmetinin davalıya verildiğinin ispata muhtaç olduğu, faturaların davalıya teslim edildiğine dair dosyada delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olup olmadığı, davalı tarafından ticari defterler ibraz edilmediğinden tespit edilememiş olduğundan davacının defterlerinin lehe delil niteliği bulunmasa da karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. Takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asil olup takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir. Takip dayanağında faturalar gösterilmiş olup faturalarda gösterilen işler belirtilmiş olup bu işlerin davalıya sunulup sunulmadığı, hizmetin verilip verilmediği ispata muhtaçtır. Davacı tarafından dayanılan faturaların tebliğine ve içeriğinin yerine getirildiğine dair fatura altında teslim alan bölümünde herhangi bir isim ve imza bulunmadığı davacının dayanmış olduğu faturalardaki teslim şartının ispat edemediği anlaşıldığından” davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının ticari ilişki nedeniyle davalıya bakım ve destek hizmeti verdiğini, davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesine rağmen davalının fatura bedellerini ödemediği, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiği, davalı tarafın duruşmalara iştirak etmediği gibi ticari defterlerini de usulüne uygun olarak sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmediği sonucunda davacının iş bu davada haklı olduğunun ortaya çıkacağı, ticari defterlerini sunmamasına rağmen davalı hakkında hiçbir yaptırıma gidilmediğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava taraflar arasındaki elektronik cihazların bakımı, ve destek sağlama hizmetinden kaynaklanan fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 01.01.2015ve 16.08.2015 dönemlerinde kesilen toplam 9 adet faturadan kaynaklı 5.599,38 TL ( asıl alacak ve işlemiş faiz) üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defterlerinin mali müşavir vasıtasıyla incelenmesi amacıyla inceleme günün 30.01.2017 tarihli celsede belirleniği ve davalı vekiline belirlenen inceleme gününü bildiri ihtaratlı tebligat çıkarıldığı ve tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Takibe konu ve davacı tarafça sunulan fatura örneklerinin incelenmesinde 15.01.2015,07.02.2015,02.03.2015,02.04.2015,02.05.2015,06.06.2015 ve 02.07.2015 tarihli toplam 9 adet ,”Aylık IT Destek Hizmeti ” açıklamalı, 02.07.2015 dışındaki tüm fatura bedellerinin ayrı ayrı 590,00 TL olduğu iş bu faturaların irsaliyeli olup, teslim alan kısmının da herhangi bir isim yazmadığı ve imza bulunmadığı görülmektedir. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan raporda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin HMK 222. maddesi uyarınca sahibi lehine ve aleyhine delil olma özelliğine haiz olduğu, 2015 yılı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının 4.761,30 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı ve iş bu nedenle inceleme yapılamadığı, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı, dosyaya sunulan faturaların tamamının irsaliyeli fatura olduğu, faturanın teslim alan bölümünde herhangi bir isim ve imzanın bulunmadığı, takip konusu faturaların davalıya teslim edildiğine dair belge bulunmadığı, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği, dolayısıyla takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, fatura içeriği IT Destek hizmetinin davalıya verildiği husunun da ispata muhtaç olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur.Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamakla 6100 sayılı HMK’nun 128. Maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmaktadır. İş bu nedenle öncelikle ispat yükü üzerinde durulması gerekmektedir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun birinci bölümünde borç ilişkileri, birinci ayrımında, sözleşmeden doğan borç ilişkileri ve 1. maddede ise, sözleşmenin kurulması düzenlenmiştir. Aynı yasanın 12. maddesinde, sözleşmelerin şekli üst başlığı ile, sözleşmelerin geçerliliğinin kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmadığına yer verilmiştir. Somut olayda olduğu gibi, yasa koyucu tarafından, tacirler arası hizmet alım sözleşmesi konusunda herhangi bir şekil şartı getirilmemiştir. Diğer yandan salt fatura düzenlenmesi fatura konusu alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Bu nedenle, alacak iddiasında bulunan davacının fatura konusu hizmeti davalıya verdiğini ve fatura alacağına hak kazandığını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Fatura konusu hizmetin verilmediği iddia edilmiş sayılmakla , ispat külfeti davacıya ait olacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nun 6. maddesinde ise, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir.Davaya konu somut olayda, öncelikle davacının takip konusu faturalara konu hizmetin davalıya verilip verilmediği üzerinde durmak gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafça düzenlenen faturalar davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine kayıt edilmiş ise de bu durumun varlığı hizmetin verildiğini tek başına ispatlayamaz. Dosyada mübrez faturaların incelenmesinde de teslime alan kısımın boş olduğu ve davalı tarafın davayı tamamen kanunun amir hükmü uyarınca inkar ettiği hususu birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura konusu hizmetin verildiğini ispat edemediği anlaşılmaktadır. İş bu nedenle HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki , belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye Gelir Kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2021