Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2328 E. 2023/1689 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2328
KARAR NO: 2023/1689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2020
ESAS NO: 2018/795
KARAR NO: 2020/337
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 07/09/2018
KARAR TARİHİ: 29/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı asil dava dilekçesinde özetle; …San. Tic.A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş olduğunu, ilgili şirketin 28.12.2017 iflas masası Müdürlüğü’nün yetkililerince şirketin kapanışın gerçekleştirildiğini, kendisinin 05.08.2002 tarihinden iş akdinin şirketin iflası nedeniyle feshedildiği 28.12.2017 tarihine kadar davalı iş yerinde aralıksız ve fasılasız sekreter olarak çalıştığını, İstanbul … İflas Müdürlüğü’ne 30.01.2018 tarihinde başvuru yaptığını, kararın ise 28.06.2018 tarihinde ihbar tazminatı alacağının kabul edilerek diğer alacaklarının dayanağının bulunmadığı sebebi ile reddedilen kararın kendisine tebliğ edildiğini, bu sebeple huzurdaki davayı açmak zorunda kaldığını, işçilik alacaklarının tespiti ile masaya kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Dava, İİK 235.maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davasıdır.İİK m.235 kapsamında sıra cetveline itiraz eden alacaklıların sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde işbu davayı açmaları gerekir. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında, İstanbul … İflas müdürlüğünün 22/10/2018 tarihli cevabi yazısında sıra cetvelinin ilişkin kararın 29/06/2018 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından işbu davanın 07/09/2018 tarihinde açılmış olduğu anlaşıldığından süresinde açılmayan davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil; iflas idaresince verilen alacağın reddine ilişkin kararı üzerine 09.07.2018 tarihinde itiraz ederek dava yoluna gitmiştir. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2018 tarih, 2018/617E., 2018/742K. Sayılı ilamı ile ”İİKnun 235/2 maddesi gereğince davanın masaya karşı açılması gerektiği, işbu davanın hasımsız olarak açıldığı, belirtilen madde gereğince davanın hasımsız açılamayacağı ve davalı olarak iflas masasının gösterilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Müvekkil, iflas idaresinin alacağının reddi kararı üzerine 15 günlük süre içerisinde açmış olduğu davada, kalem memurlarının yanlış yönlendirmesiyle işbu karara ilişkin istinaf hakkından feragat ederek 07.09.2018 tarihinde hasımsız olarak açmış olması sebebiyle usulden reddedilen davasını, iflas masasını davalı olarak göstererek yeniden açmıştır. Müvekkil tüm bu dava sürecini ekonomik durumunun kötü olması sebebiyle ne yazık ki avukat ile takip edememiştir. müvekkil sıra cetvelindeki alacak miktarına ilişkin itirazına yönelik açmış olduğu ilk davayı 15 günlük süre içerisinde açmıştır. usuli hakların sıkı sıkıya uygulanması anayasal hakkımız olan hak arama hürriyetini ihlal etmektedir.Davanın reddedilmesi halinde büyük bir mağduriyet yaşamakla birlikte ciddi bir hak kaybı yaşayacaktır. Borçlar kanunu md. 158 göz önüne alınarak süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddedilen yerel mahkeme ilamınının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmekteyiz.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Kayıt kabul davası için yasada öngörülen 15 günlük süre özel dava şartıdır. Somut olayda, Davacı … , İstanbul … İflas Dairesinin … iflas sayılı dosyasında masaya kayıt no 5 sıra ile alacak kayıt talebinde bulunmuş, müdürlükçe alacak iddia eden kayıt dilekçesi ve eklerinin incelenmesinde; alacak kaydının kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, yemek ücreti, yol ücreti alacağı olduğu görülmekle; talep edilen yemek- yol ücreti adı altındaki alacaklarının dayanağının olmadığı, yıllık izin ücreti adı altında talep edilen bedelin de dayanağının olmadığı, yine kıdem tazminatı olarak talep edilen bedelin çalıştığını iddia ettiği süre (yaklaşık 15 yıl ) ile uyumlu olmadığı ve ispatı gereken alacaklar olduğu nedeniyle; 60.236,00 TL alacağın REDDİNE, ihbar tazminatı olarak talep edilen 4.400,00 TL ‘nin KABULÜNE, sıra cetvelinde 1.sıraya kaydının yapılmasına, sıra cetvelinin alacaklıya tebliğine ve ilanına karar verilmiştir. Tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve karar 14/07/2018 tarihinde muhatabın bizzat kendi imzasına tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davacı asil, süresinde 09/07/2018 tarihinde İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/617 esas sayılı dosyası ise kayıt kabul davası açmıştır. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/617 esas 2018/742 karar sayılı ilamı ile hasımsız açılmış olması sebebi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacıya 07/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, aynı tarihte kesinleşmiştir ve aynı tarihte istinaf incelemesine konu işbu dava açılmıştır. Mahkemece davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.6098 sayılı TBK’nın 158. maddesinde davanın reddinde ek süre düzenlenmiştir. Maddede, dava veya def’i, mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa alacaklının altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabileceği belirtilmiştir. Adalet Komisyonu değişiklik gerekçesinde, düzeltilmesi mümkün bir hata sebebiyle davanın usülden reddinde zamanaşımı için tanınan fırsatın hak düşürücü süre için dahi tanınmasının hem hakkın doğası ve hemde adil yargılama hakkının doğal gereği olması, ayrıca maddedeki ifade bütünlüğünün sağlanması amacıyla 158. maddenin kabul edildiği belirtilmiştir.Bu durumda davacının daha önce açtığı ve usulden reddine karar verilen kayıt kabul davasına ilişkin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/617 E. 2018/742 karar sayılı dosyası 6098 sayılı TBK’nın 158. maddesi uyarınca değerlendirilmelidir.Davacının süresinde açtığı ve usulden reddedilen davası da reddedilen alacağının masaya kayıt kabulüne ilişkin olup davacı tarafından dava maddi hataya dayalı olarak hasımsız olarak açılmıştır. Anılan hüküm bu tür yanlışlıklarda, kişilerin hakkının özünün kaybolmaması için kişiye ek bir süre getirmiştir. Madde gerekçesinde bu amaç “hakkın doğası ve adil yargılanma hakkının doğal gereği” olarak ifade edilmiştir (İstanbul BAM 45. HD., 05/10/2022 tarih, 2022/1389 E., 2022/1064 K.). Hak kaybının önüne geçmek ve mahkemeye erişim hakkının ihlalinin önlenmesi bakımından, TBK 158. madde kapsamında, ilk açılan davanın hasımsız olarak açılmasının, düzeltilecek bir yanlışlık olarak değerlendirilmesi ve 60 günlük ek süreninde tartışılmasında da bir isabetsizlik olmayacaktır. Bu durumda, eldeki uyuşmazlıkta TBK’nın 158. maddesinin uygulanması gerektiği, 60 günlük ek dava süresinin kararın tebliğ tarihi olan 07/09/2018 tarihinde başlaması gerektiği (Yargıtay 11. HD., 01/10/2020 tarih, 2020/231 E., 2020/3734 K.), eldeki davanın aynı tarihte ve 60 günlük ek dava açma süresi içerisinde açıldığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir.Bu sebeplerle; işin esasının incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/795 E. 2020/337 K. Sayılı 13/03/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2023