Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/328 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/231
KARAR NO : 2021/328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/477 E
KARAR NO : 2018/103
KARAR TARİHİ: 12/02/2018
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 31/03/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVADavacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin davalıdan cari hesap fatura alacağında dolayı davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek takibin devamını talep etmiştir
CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının hizmet sunup sunmadığını ve miktarını kanıtlayamadığını, faturanın alacağın varlığını kanıtlayamayacağını, icra takibinin haksız olduğunu, davacı delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, tanık deliline muvafakatleri olmayacağını, davayı kabul etmeselerde müvekkilerinin iade faturasının zaten talep edilemeyeceğini, temerrüt faizi ve icra inkar talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… alacak davasına konu olan alacağın davacının davalıya kestiği nakliye ve lojistlik işi için personel hizmet bedeli faturalarının toplamından kaynaklandığı, davalının davacı hesabına dosya kapsamında yapmış olduğu herhangi bîr ödemenin kaydının olmadığı, davacının faturalarını zamanında kesip davalıya elden teslim ettiği, davacının faturaları teslim aldıktan sonra süresinde itiraz etmediği, aylık BA/BS mutabakatlarının davalı talebi ile davacının teyit ettiği, karşılıklı olarak yapıldığı, davalının dosya kapsamında sunduğu iade faturasının davacı işletme defteri hesaplarında olmadığı, davacının kestiği iade fatura üzerinde kaşe imzasının olmadığı, basılı fatura numarasının rastlanmadığı, iade faturasının davacıya teslim edildiğine dair dosyada evrak olmadığı, iade faturasıyla İlgili BA/BS mutabakatı yapılmadığı, dosya üzerinde yapılan incelemede tespit edilmiştir. Davalı tarafın defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle mali incelememizde katı mutabakat yapılamamıştır. İade faturasının davacı tarafa teslim hususunda ispat külfetinin davalı tarafta olduğu, ancak davalı tarafın bu yönde yazılı bir delil dosyaya sunmadığı gibi bu konuda hatırlatılan yemin deliline dayanmayacağını beyan etmesi sonucu davalı tarafın bu iddiasını ispat edemediği sonucuna varılmıştır.Bu açıklamalar ışığında; davacı tarafın ticari kayıtları ve dosya kapsamı itibarıyla davalıdan takip tarihi itibariyle 72.212,46 TL alacaklı olduğu, faturalara davalı tarafından da süresinde itiraz edilmediği takdir ve sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacak miktarı olan 72.212,46 TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına dair karar vermek gerekmiştir.Davalı tarafın işlenmiş faize itirazının yerinde olduğu zira takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafın dosyaya bilgi ve belge sunmadığı, borcun talep edilebilirliği ile temerrüdünün farklı şeyler olduğu faiz talebinin temerrüt ile söz konusu olacağı anlaşılmakla işlenmiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK’nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine” dair karar verilmiştir,
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacıya davalının herhangi bir borcu bulunmadığı, faturaların tek taraflı düzenlendiği davacının iddia ettiği fatura konusu hizmetlerin ifa edildiğinin ispatlanması gerektiği, davalının davacı tarafa kestiği iade faturasına karşılık gelen kısmın talep edilemeyeceği, davacı tarafça iddia edilen alacağın likid olmadığından icra inkar tazminatına da hükmedilemeyeceği, icra takibi kötü niyetle yapıldığından davalı lehine kötü niyet hükmedilmesi gerektiği, belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafça davaya konu faturalardan kaynaklı davalı aleyhine Bakırköy ….İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasında 10.04.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış olup davalı tarafça borca itiraz edilmiştir.Mali müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının B.Çekmece Vergi dairesi onaylı … vergi numaralı ve 2016-2017 yıllarına ilişkin noter onaylı defterlerinin işletme defteri olduğu ve takip tarihi itibariyle 72.212,46 TL davalıdan alacaklı olduğu tespitinde bulunulmuştur. Davacı vekilince sunulan delil listesinde 11.01.2016 tarihinde toplam 33 adet, 06.02.2017 tarihinde toplam 32 adet ve 06.03.2017 tarihinde toplam 9 adet faturanın davalıya elden teslim edildiğine dair taraflar arasında düzenlendiği belirtilen teslim eden kısmında davacının teslim alan kısmında ise davalının isim/ünvan ve imzaların yer aldığı fotokopi belgeler dosya arasına alınmıştır.Taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan mail yazışma örneklerinin incelenmesinde 7.252 TL , 26.665TL 27.280 TL’nin KLDV siz tutar olarak Mutabık kalındığı, 3 adet B formu mutabakat yazısı ve 3 adet üst yazıdan anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan 21.09.2017 tarihli ön inceleme duruşmasının davalı vekilinin yokluğunda yapıldığı ve mahkemece 4 no lu ara karar ile tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verildiği anlaşılmaktadırBilir kişi raporu:Davacının İbraz edilen 2016 – 2017 yılları Ticari defterlerinin açılış onaylarının TTK Madde 64,66 (Eski TTK. Madde 69,70/son 72/3} ve VÜK madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usule uygun şekilde yaptırıldığı görüldüğü İşletme defteri olması nedeniyle noter kapanış tasdiki aranmadığı, Davalı 2016 – 2017 yılı defter bilgileri defter inceleme günü defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davacının Aralık ayının biri ile otuz biri arasında davalıya toplam 33 adet fatura kestiği,bu faturalarını bir numaralı sıradan işletme defterine kaydetmeye başladığı, bu faturalar toplamı olarak işletme defterine 32.190,40 TL KDV dahil kayıt yaptığı, bu faturalarını 11.01.2016 tarihinde tutanakla davalı firmaya teslim ettiği,Davacının işletme defteri mükellefi olduğundan cari hesap muavin defterinin olmamasından dolayı banka kayıtlan veya kasa gibi tahsilatların izlenmediği davacı tarafından da fatura listesi dışında bir cari hesap sunmadığı ancak tüm faturalarının tahsil edilmediği fatura listesi-dava dilekçesinden anlaşıldığı, Davacı 2017 yılı ocak ayı hizmet satımları İle İlgili Gelir idaresine yapılan fatura bildirimi davalı tarafından mail ile gönderilmiş olduğu ; davacı tarafından 32 fatura KDV hariç 26.665,00 TL şubat ayı için 9 fatura KDV hariç 7.252,00 TL olarak teyit edildiği davalının fatura itirazı dosyada belgelerde mevcut olmadığı ve bu haliyle .Davalının Davacı hesabına dosya kapsamında yapmış olduğu herhangi bîr ödemenin kaydının olmadığı, davacının faturalarını zamanında kesip davalıya elden teslim ettiği , Davacı …’ın Davalı … Tic. AŞ. ile İlgili fatura ve belgeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016-2017 yılı defter kayıtlarına işlediği, 2016 ve 2017 yıllarında mevcut dosya kapsamında bir incelemeye de rastlanmadığı , 2016 yılı için 32.190,40 TL 2017 yılı ocak ve şubat ayları toplamı içinde 40-022,06 TL olmak üzere (32.190,40 +40,022,06 =) 72.212,46 TL alacaklı olduğu faturalara davalı tarafından da süresinde itiraz edilmediği , faturaların aylar itibariyle davacıya imza karşılığı listelerle teslim edildiği hatta davacının davalıya bir iade faturası düzenlediği ancak bu faturanın neyin ve ne kadar bir hizmetin iadesi yönünde bir bilginin olmadığı gibi genel davacı carı muavini de dosyaya ibraz etmediği, İnceleme günü defter ve belgelerini de ibraz etmediğinden çapraz kontrol sağlanamadığı tüm bu veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde ticari ilişkinin bulunduğu taraflar arasında personel temini konusunda faturalar düzenlendiği, ödemelerinin yapılmadığı davacının ispat niteliği olan defter ve belgelerle de alacağını İspat ettiği üzere Takip tarihi itibariyle Davacı …’ın 72.212,46 TL davalıdan alacaklı olduğu, ödeme tarihi itibariyle asıl alacağa işleyecek faiz hesabı İcra takibinde talep edildiği üzere avans Faiz oranı dikkate alınarak hesaplanması gerektiği yönünde tespitte bulunulmuştur. Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı önce resmiyette dava dışı … adına davalı ile Kasım 2016 yılından sonra ise kendi adına davalıya nakliye ve lojistik işi için personel temini yaptığını , davaya konu faturaların davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, buna ilişkin taraflar arasında mutabakat formları da düzenlendiği belirtilerek davalı tarafça faturaların tahsili amacıyla başlatılan icra takip dosyasın yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekilince gerek cevap dilekçesinde ve gerekse istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde davacının kanıtlayabilmiş bir alacağı bulunmadığı, tek başına faturaların alacağına varlığını ispatlamayacağı ve davacının kestiği iade faturasına karşılık gelen kısmı talep edemeyeceği belirtilmiştir.Taraflara mahkemece ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla belirlenen günün hem davalı ve hem de davalı vekiline tebliğ edildiği, inceleme günü davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle sadece davacının defterlerinin incelenmesi ile yetinildiği, davacı tarafça sunulan delillerden takip konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğinin anlaşıldığı ve davalı tarafça TTK’nun 21/1 maddesi belirtildiği üzere 8 gün içerisinde faturaların içeriğine itiraz edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun hükme esas alınan bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu, aylık BA/BS mutabakatlarının da davacının alacak talebini teyit edildiği anlaşılmaktadır .Her ne kadar iade faturasına karşılık gelen kısmın talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de ; basılı fatura numarasına rastlanılmaması bu fatura ile ilgili BA/BS mutabakatı yapılmaması ve davaya konu takibin fatura alacağından kaynaklı likid alacak olması nazara alındığında davalının iade fatura bedelinin hesaplama dahil edilmesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yönündeki istinaf taleplerinin de dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır.Ancak; mahkeme gerekçeli kararının ”delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe” kısmında 3. Paragrafta yer alan bilgilerin dosya ile ilgisi bulunmadığı ve sehven yazıldığı anlaşılmakla; bu kısımların incelemede dikkate alınmayarak davalı tarafın istinaf sebeplerinin HMK 3531/b1 maddesi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK ‘nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.932,83 TL istinaf karar harcından , davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 1.233,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.699,63 TL harcın davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,HMK’nun 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.