Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/227 E. 2021/573 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/227
KARAR NO: 2021/573
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/115
KARAR NO: 2018/89
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/01/2014 tarihinde ortak sağlık güvenlik primi hizmet alım sözleşmesi imzalanarak ticari ilişki kurulduğunu, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetini vereceğini, davalı şirketin ise bu hizmet karşılığında kararlaştırılan ücreti ödeyeceğini, bu kapsamda ekli cari hesap ekstresi bakiyesi tahsil edilemeyince müvekkili şirket adına alacağın tahsili amacı ile Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile şirket aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı şirketin hiç bir gerekçe göstermeksizin icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin yapmış olduğu bu itirazının haksız olduğunu, sözleşmenin 3. Maddesine göre müvekkili şirketin edimini yerine getirdiğini ancak davalı şirketin borcunu ödemediğini, davalı şirketin mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, bu nedenle öncelikle davalı şirketin borca yetecek miktarda taşınır ve taşınmaz malları ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilerek Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca alacağın %20’sinden aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket ile kendi şirketleri arasında yönetmelikler gereği hukuki bir ilişki mevcut olup 12/06/2015 tarihi itibari ile herhangi bir alacak borç ilişkinini bulunmadığını, davacı tarafa 12/06/2015 tarihinde Yapı Kredi Bankası ile 5.000,00TL havale yapılarak aralarındaki cari hesap bakiyesini sıfırlandığını, 19/06/2015 tarihinde işletmelerinde çıkan yangın neticesinde tüm ekipmanlarının, hammadde, mamul maddeler, işletme binaları ve idari binanın yandığını, dolayısı ile davacı ile imzalanan her türlü sözleşmenin konusunu kalmadığını, buna rağmen davacı tarafın görev yapacağı tesis olmadığı halde sonraki aylar için para talep ettiğini, ancak bunun kendilerini kabul etmediğini, önce elden tediye makbuzu ile ödenen faturaların tekrar tahsil yoluna gidildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasında iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda sözleşme yapıldığı konusunda bir itilaf bulunmamaktadır. Bu sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete 2015 yılı Eylül ayına kadar olan dönem için toplam 28.387,76TL tutarında fatura kesilmiştir. Davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketten 13.412,00TL tahsilat yapılmış olup, davalı şirket davacı şirketten 14.965,76TL alacaklı gözükmektedir. Davalı şirket bu fatura bedellerini davacı şirkete ödediğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi sunmamıştır. Yalnız davalı şirket tarafından dosyaya iş yerinde 19/06/2015 tarihinde yangın çıktığı ve bu yangın sırasında ticari defter ve kayıtların yandığına ilişkin Kocaeli 1 Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/12/2015 tarih ve 2015/634 esas sayılı zayi belgesi sunulmuştur. Davalı şirkete ait iş yerinde 19/06/2015 tarihinde yangın çıkmış olup, bu tarihten sonra ticari bir faaliyette bulunmamaktadır. Davacı şirket bu tarihten sonra da Eylül 2015 tarihinde kadar 4 adet daha fatura kesilmiş olup, bu faturaları miktarı bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere 3.348,00TL bulunmaktadır. Davacı şirket davalı şirkete ait iş yerinde yangın çıktıktan sonra hizmet verdiğine ilişkin dosyaya sunduğu faturalar dışında herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle bilirkişinin 11/12/2017 tarihli ek raporunda belirtildiği üzere davacı şirketin davalı şirketten alacağının toplam 11.617,76TL olduğu, kanaatine varılmakla ” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı ile müvekkil arasında yönetmelikler gereği hukuki ve ticari bir ilişki mevcut olup, 12/06/2015 tarihi itibarı ile aralarında borç / alacak ilişkisi kalmadığını, kendilerine 12/06/2015 tarihinde … Bankası ile 5.000 TL havale yapılarak cari hesap bakiyesi sıfırlandığını, 19/06/2015 tarihinde de müvelkil işletmede çıkan yangın neticesinde tüm üretim ekipmanları hammadde mamül maddeler, işletme binaları ve idari bina yanmış olup, bu fors majör (mücbir sebep) neticesinde yönetmelikler sözleşme gereği davacı ile imzalanan her türlü sözleşmenin konusu kaldığını, buna rağmen davacı, görev yapacağı tesis olmadığı halde sonraki aylar için para talep etmiş fakat tarafımızdan bu kabul edilmediğini, bu yüzden daha önce elden tediye makbuzları ile ödenen faturalarıda yangın sonrası kesilen faturalarla birlikte tekrar tahsil yoluna gittiğini bilirkişi raporlarına itirazımız sonucu, yangın sonrası kesilen faturalar, ek bilirkişi raporuna yansımış ve sayın mahkeme tarafından da haksız oldukları kabul ederek reddedildiğini, kabul edilen kısım yönünden ise davacı ticari defterlerini usulüne uygun tutmadığını, davacı tarafın, elden aldığı ödemeleri muhasabeleştirme anlamında bir takım sıkıntıları olduğu aşikar olup bu nedenle “daha önce elden tediye makbuzu ile ödenen faturaları da tekrar tahsil yoluna gittiğini, 19/06/2015 tarihinde işyerinde meydana gelen yangın neticesi, tüm üretim ekipmanlarımız, hammadde mamül maddeler, işletme binalarımız ve idari binamız ile birlikte saklamakla yükümlü olduğumuz belge evrak ve defterlerimizde yandığını, bu nedenle diğer taraf olarak bizlerin, aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerimizdeki kayıtların davacı tarafın kayıtlarına aykırı olup olmadığı veya ilgili hususta hiç bir kayıt içerip içermediği yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanıp ispatlanamadığı tespit edilemediğini, yine bu nedenle HMK ve TTK nın ilgili hükümleri gereği uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulayıp doğrulamadığı tespit edilemeyeceği için, defterlerini incelemeye ibraz eden davacı tarafın defterleri tek taraflı olarak sahibi lehinde delil olarak kabul edilmemesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, ” Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmet Sözleşmesi ” kapsamında düzenlenen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından; taraflar arasında 06/01/2014 tarihli hizmet sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede davalı şirketin iş veren, davacı şirketin ise hizmet kuruluşu olarak yer aldığı, sözleşme konusunun sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen iş sağlığı ve güvenliği doğrultusunda iş güvenliği uzmanlığı – iş yeri hekimliği – diğer sağlık personeli hizmetlerinin verilmesi olduğu, davacı şirket tarafından sözleşme kapsamında verilen hizmetler kapsamında 31/01/2014-30.09.2015 tarihlerine ait toplam 28.387,76 TL fatura düzenlendiği, icra takip tarihe kadar toplam 13.422,00 TL tahsilat yapılmakla bakiye 14.965,76 alacağın tahsili amacıyla amacıyla davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında Kocaeli … İcra Dairesinin … Esas nolu dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu şirketin yasal süre içerisinde borca itiraz ettiği, davacı şirketin ise İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında; sözleşme ilişkisinin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Davalının, iş yerinde 19/06/2015 tarihinde meydana gelen yangına kadar hizmetin verilmediğine ilişkin bir itiraz bulunmadığı gibi davacı tarafça ibraz edilen iş sağlığı ve güvenliği eğitim planı, yangın tutanağı, yangın raporu, evrak teslim tutanağı, eğitim katılım tutanağı, İSG saha denetim raporu, iş sağlığı ve güvenliği çalışma planı, yıllık değerlendirme raporu, kimyasal dökülmesi ve sızıntıya ilişkin acil durum tatbikat raporu, iş sağlığı ve güvenliği risk değerlendirmesi raporu, çalışan temsilcisi atama yazısı, işyeri hekimlik sözleşmesi, 22.04.2015 tarihli Epikriz raporu, iş göremezlik belgesi, işe giriş periyodik muayene formlarından davalı iş yerinde yangının çıktığı tarihi kadar hizmetin verildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili gerek istinaf dilekçesinde gerek cevap dilekçesinde 12/06/2015 tarihinde 5.000,00 TL havale yapılarak cari hesap ilişkisinin sonlandırıldığını iddia etmiş ise de davacı ticari defter ve kayıtlarına göre 12/06/2015 tarihli 5.000,00 TL havale dahil davalı tarafça toplam 13.422,00 TL ödeme yapıldığı ancak davalı iş yerinde meydana gelen yangına kadar toplam 25.039,76 TL tutarında hizmet verildiği, davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edildiğinde bakiye 11.617,76 hizmet bedelinin ödendiği davalı tarafça ispata elverişli yasal deliller ile kanıtlanamadığından bakiye bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Başvuru tarihinde Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye irat kaydına, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince alınması gereken 793,60 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırılan 198,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 595,20 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.27/05/2021