Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2256 E. 2023/1686 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2256
KARAR NO: 2023/1686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
ESAS NO: 2018/446
KARAR NO: 2020/474
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 04/05/2018
KARAR TARİHİ: 29/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili özetle; davacı tarafın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/154 Esas sayılı dosyası ile 19.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere … Tic A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, davacı … Tic A.Ş’nin üçüncü şahıslardaki alacakların tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi raporunun 08.07.2014 tarihinde iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas dairesince İİK.229 maddesi gereğince masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile tespit edilen alacakların tahsili için … Tic A.Ş’nin borçlularına karşı icra takibi başlatıldığını, bu karar ile bilirkişi raporunda tespit edilen davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini dosyada işlem yapmaya gidildiğinde itirazdan haberdar olunduğunu, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın itiraz tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın davalı tarafından alacaklı olmadığını aksine davalı tarafa borcunu olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede ortaya çıkacağını, tüm bu sebepler doğrultusunda davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava, alacağın tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir. …. davalı tarafın davacı taraf ile 2011 yılında ticari ilişkinin olduğu, davalı tarafından davacı tarafa Müşavirlik Hizmeti verildiği, davacı … Tic A.Ş’nin bu faturalara istinaden davalı yana ödemeler yaptığı ancak davacı … Tic A.Ş, davalı taraf olan … Ltd. Şti. aleyhine ilamsız takip başlatmış ise de, bu alacağa dayalı herhangi bir fatura, cari hesap ekstresi, vb belgeleri dosyaya sunmadığından alacağın ispata muhtaç olduğu, itibar edilen bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalı tarafın, cari hesap ekstresinde ve ticari defterlerinde Davacı … Tic A.Ş’ye borcunun olmadığı tespit edilmiş olmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”bilirkişi ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu ve hatta davalının müflis şirkete borçlu olduğunu tespit etmiştir. Ancak buna rağmen alacağın ispata muhtaç olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada müflis şirkete ait BA-BS formları incelenmemiştir. Kaldı ki, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda da davalı taraf müflis şirkete borçlu gözükmektedir. Bu sebeple anılan yerel mahkeme kararı haksız, hukuka aykırı olup anılan karara karşı istinaf yoluna başvurmayı zorunlu kılmıştır. ” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı iflas idaresi, iflas dosyası kapsamında müflisin defterleri incelenerek alacaklarının tespit edildiğini, borçlu davalı adına takip başlattıklarını, takibe itirazın haksız olduğunu iddia etmektedir. Davacının dayanağı, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyada alınan 09/07/2014 tarihli bilirkişi raporudur. Raporda müflisin ticari defterleri incelenerek alacaklarının 31/12/2013 tarihli mizan üzerinden tespit edildiği ve davalının alacağının 24.772,58TL olarak belirtildiği görülmektedir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 09/01/2015 cari hesap alacağı için 24.772,68 TL asıl alacak, 21,38 TL faiz alacağı için takip başlattığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, davanın süresinde açıldığı görülmektedir. Davalı taraf, davacıya borcunun olmadığını, alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu belirtilerek ”Davacı … Tic A.Ş’nin 09.07.2014 tarihinde Mali Müşavir … tarafından alınan bilirkişi raporunda davalı taraf olan … Ltd Şti’den 24.772,58TL Alacaklı olduğu ve alacağa istinaden ilamsız takip başlatmış ise de bu alacağa dayalı herhangi bir fatura, cari hesap ekstresi, vb belgeleri dosyaya ve tarafıma sunulmadığından alacağın ispata muhtaç olduğu kanaati hasıl olmuştur. Detaylıca verilen davalı taraf 2011 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam 349.140,10TL tutarında Müşavirlik Hizmeti hizmeti verdiği ve hizmete istinaden davacı taraf davalı yana 337.414,7TL tutarında ödeme yaptığı görülmüştür. Davalı tarafın 31.12.2011 tarihi itibariyle davacı taraftan kaydi olarak 11.725,38TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davacı tarafın 31.12.2011 tarihinden daha sonra herhangi bir ödemenin yapılmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde mütalaa olunmuştur. Müflis şirketin ilgili vergi müdürlüğünce gönderilen 2011 dönemine ilişkin BA formunda davalı adına yapılan bildirimde mal ve hizmetlerin toplam bedeli 22.788,00TL olarak belirtilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 222/3 fıkrası; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü düzenlemektedir. Alacağının varlığını ve miktarını ispat yükü davacıya ait olup davacı alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Davacının sadece kendi ticari defterlerine dayanarak davasını ispat ettiği kabul edilemez. Somut davada, davacı, fatura ya da cari hesap ekstresi ibraz etmemiştir. Davalının usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarına göre, davacı alacaklı değildir. Davacının sadece kendi ticari defterlerine dayanarak davasını ispat ettiğinin kabulü mümkün değildir. Buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 55,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 214,85 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/11/2023