Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/220 E. 2021/570 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/220
KARAR NO : 2021/570
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/366 Esas
KARAR NO : 2017/710
KARAR TARİHİ: 26/10/2017
DAVA: Menfi Tespit – İstirdat
BİRLEŞEN DOSYA : Birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 Esas sayılı dosyası
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında 14.04.2012 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, her biri 100.000,00 TL bedelli toplam 1.000.000,00 TL lik senedin anılı sözleşemeye istinaden davalıya teslim edildiğini, işbu senetlerden 23.04.2012 tarihli senedin tamamının ödendiğini, 31.05.2012 tarihli senedin 60.000,00 TL’sinin ödendiğini, davalının sözleşmede taahhüt ettiği hizmetleri ifa etmediğini, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, danışmanlık hizmeti vermediğini, işe başlama tarihi olan 24.04.2012 tarihinden itibaren hizmet yeri olan müvekkilinin fabrika adresine gelmediğini, sözleşmenin 6. Md. yazan işleri yapmadığını, sözleşme ile güvence altına alınan, sözleşme süresince başka kişi ve şirketler ile çalışma yapılmayacağı taahhüdüne sadık kalmadığım, sır kapsamında olan bilgi ve belgeleri başka iş ve işlerde kullandığını, bu süreçte davalıya ulaşılamadığını, sözleşmeye göre yapılması gereken işler yapılmadığı gibi bugün başlansa dahi tesisin tamamlanması, kızgın yağ süresi, soğutma süresi, tesisin test edilmesi süresi vs dikkate alındığında işlerin sözleşmede kararlaştırılan 31.08.2012 tarihine yetişmesinin mümkün olmadığını, davalının sözleşmeyi ihlali ile ilgili konular için mahkeme kanalıyla tespit yaptırılmakta olduğunu, sözleşmenin 20.5 mad. müvekkile gerekçesiz fesih hakkı verdiğini, sözleşmenin davalı tarafından ihlali nedeniyle 20.5 madde gereği, Beyoğlu ….Noterliğinin sözleşmede yer alan adrese keşide edilen ihtarname ile 11.06.2012 tarihinde feshedildiğini, ancak sözleşmede yazılı adres doğru olmadığından davalı tarafından tebliğ alınmadığını, sözleşmedeki adresin doğru olmamasının davalının sorumluluğunda olduğunu, sözleşmenin davalı tarafından ihlali ile 20.5 mad gereği haklı fesih hakkının kullanılması sonucu, davalıya verilen senetlerin bedelsiz kaldığını, ihtarname ile senetlerin iadesinin talep edildiğini, davalının senetleri iade etmediğini, keşidecisi müvekkili olan, davalı lehinde düzenlenen her biri 100.000,00 TL bedelli 30.06.2012, 31.07.2012, 31.08.2012, 30.09.2012, 30.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.01.2013 vade tarihli 800.000,00 TL bedelli senetlerin iptaline, senetler için tedbir konulmasını, davalıya yapılan ödemelerin istirdatı ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şartların tazmini saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli dilekçesi ile; Davaya konu edilen senetlerden 7 tanesinin …’a ciro edildiğini, 31.07.2012 ve 31.08.2012 vade tarihli senetlere İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, icra dosyasına toplam 271.643,33 TL ödendiğini, 30.09.2012, 31.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.01.2013 tarihli toplam 500.000,00 TL lik senetlerin, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, icra dosyasına 691.134,74 TL yatırıldığını, 2 İcra dosyasına toplam 962.778,07 TL yatırıldığını, işbu nedenle 31.07.2012, 31.08.2012, 30.09.2012, 31.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.12.2013 vadeli senetlerle ilgili ödenen toplam 962.778,07 TL nin ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte istirdadına, menfi tespit davasına konu edilen 31.06.2012 vadeli 100.000.00 TL bedelli senet yönünden menfi tespit davasının devamına ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın kimyager olduğunu, üretimde kullanılan çeşitli kimyevi ürünlerin araştırma ve üretim projelendirilmesinin uzmanlık olduğunu, müvekkili davalı ile davacı şirket arasında, 01.06.2011 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalı müvekkilinin günün şartlarına uygun en yeni ürünleri en hızlı ve ekonomik olarak araştırıp geliştirme görevini üstlendiğini, işbu sözleşmede, müvekkiline ücret olarak, davacı şirketin vıl sonunda oluşacak net karından %16 oranında ödeme yapılacağı kararlaştırdığını, işbu sözleşme gereği müvekkilinin görevine başladığını, önce aylık 1400 ton üretim kapasiteli DOP tesisi projesini, sonrasında aylık 900 ton kapasiteli DOTP üretim tesisi projesini tamamladığım, İlgili projeler davacı şirket tarafından uygun görülerek, dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne üretimi ve montajı yaptırıldığını, bu süre içerisinde müvekkilin Ar-Ge faaliyetlerinin de devam ettiğini ve davacı şirkete kimyasal konularda danışmanlık hizmeti verdiğini, 2011 yılının kar-zarar açıklandığında, davacı şirketin kayıtlarında zarar gösterdiğini ve bu nedenle Haziran 2011 tarihinden itibaren davacı şirkete hizmet vermiş olan müvekkilinin davalıya, 2012 Nisan ayına kadar olan hizmetleri karşılığında sözleşme uyarınca ödenmesi gereken kar payının ödenmediğini, müvekkil tarafından davacı şirketin hesaplarının zarar gösterilmesi kabul edilmediğinden tarafların ortak mutabakatıyla, 2012 Nisan ayında 01.06.2011 tarihli sözleşme feshedildiğini, hem müvekkilinin 11 aydır ücret almaksızın vermiş olduğu hizmet ve hazırlamış olduğu projelerin ücretlerinin ödeme şeklinin belirlenmesi ve hem de yeni projelerin planlanması amacı ile, 14.04.2012 tarihli sözleşme akdolunduğunu, bu sözleşme uyarınca davalı müvekkilinin, Mevcut DOP tesisinin geliştirilmesi, Mevcut DOTP tesisinin geliştirilmesi, 2. DOTP tesisinin üretiminin sağlanması, … tesisinin plan, proje üretiminin sağlanması, projelerini yapacağını ve bu projeler için 150.000.-TL ücret alacağını, sözleşmenin 7.maddesinde, müvekkil davalı tarafından güne kadar yapılmış ve sözleşme süresi sonuna kadar (31.08.2012) yapılacak danışmanlık ücretlerinin her biri 100.000.-TL bedelli 10 adet senetle yapılacağı kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzası ile, müvekkilinin sözleşmede belirtilen DOP tesisinin geliştirilmesi, DOTP tesisi projesi ve … tesisi projelerini hazırladığını, yine davacı şirket tarafından projelerin uygun görülerek, tesis inşalarının dava dışı … şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, DOP tesisinin geliştirilmesine ilişkin montaj işlemlerinin de yine müvekkili denetiminde tamamlandığını, sonrasında … tesisinin montajının %80 tamamlandığı sırada, 11.06.2012 tarihinde davacı şirket … tesisinin montajının tamamlanması ve 2.DOTP tesisinin montaj işlemleri için fabrika sahasına gelen …Kimya şirketi çalışanlarım fabrika sahasına alınmadığını, davacı şirket tarafından ilgili şirketle herhangi bir bağlantılarının olmadığı iddia edildiğini, oysa ki, davacı şirket yetkilisi…u’nun, müvekkilinin şiddet gösterdiğini iddia edilmekte olunan (ki böyle bir olay asla gerçekleşmemiş olup, ilgili şikayet müvekkil davalının hak etmiş olduğu ücretleri ödememek adına planlanmış oyunun bir parçasıdır.) savcılık dosyasında vermiş olduğu ifadesinde; … çalışanlarının şirketlerinde işgörmekte olduğunun kendisi tarafından açıkça ifade edilmekte olduğunun görüldüğünü, sonrasında öğrenildiği üzere, 11.06.2012 tarihinde (montaj işlemleri için gelen … çalışanlarının fabrika sahasına alınmadığı ilk gün) müvekkil davacıya sözleşme feshi İhtarı gönderildiğini, davacı tarafın tesislerin 31.08.2012 tarihine kadar yetişmesinin mümkün olmadığına ilişkin beyanlarının teknik gerçeklikten uzak olduğunu, projesi tamamlanmış, üretimi yapılmış, montajına başlanmış tesisler, eğer davacı taraf montaj işlemlerine engel olmasaydı ve müvekkil davalının sözleşmesi feshedilmese idi, anılan tarihte ve hatta daha öncesinde faaliyete geçebilecek durumda olduğunu, müvekkilinin gerek ilk sözleşme ve gerekse ikinci sözleşme yürürlükte olduğu sürece, davacı şirket tarafından yapılan haksız fesih tarihine kadar yaklaşık 13 ay boyunca eksiksiz olarak davacı şirkete hizmet verildiğini, fesih tarihinde sözleşmenin sona ermesine 2,5 ay gibi kaldığı ve müvekkilinin sözleşmede belirtilen tüm hizmetleri eksiksiz verdiğini, projelerini hazırlamış olduğu nazara alındığında, sözleşme bedelinin tamamını hak etmiş olduğunu ve senetlerinin iptalinin bu nedenle de söz konusu olamayacağını, müvekkilini 14.04.2012 tarihli sözleşmeyle davacı şirketin danışmanlığı görevini üstlendiğini, danışmanın şirketin bordrolu çalışanı olmadığı ve tüm çalışma günü içerisinde şirkette bulunmasının beklenemeyeceğini, müvekkilinin davacı şirkete gelmemiş olduğu beyanları doğru olmadığını müvekkilinin başka kişi ve şirketler için çalışmayacağı taahhüdüne aykırı davranmadığını, sır niteliğinde hiçbir belgeyi de başka işlerde kullanmadığını, davacı tarafın iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, davacı şirketin gerekçesiz fesih hakkını ancak müvekkilinin hak etmiş olduğu ücretleri ödemek kaydıyla kullanabileceğini, davacı şirketin saymış oldukları feshi gerekçelerinin asılsız ve tutarsız olduğunu bildiklerinden, sözleşmenin 20.4 maddesi uyarınca davacı şirketin gerekçesiz fesih hakkı olduğunu belirttiğini, oysa ki, ilgili maddede açıkça belirtildiği üzere, davacı şirket ancak müvekkilin ücretlerini ödemek kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin fesih tarihine kadar 13 ay boyunca davacı şirkete hizmet verdiğini, senet bedellerinin bu hizmetleri kapsadığım ve sözleşmenin sona ermesine 2,5 ay kala davacı şirket tarafından haksız olarak feshedildiğin, müvekkilinin senet bedellerinin yanı sıra, sözleşmenin 6.5 ve 13.maddelerinde belirtilen ödemelere hak kazandığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/192 Esas sayılı dosyasında; asıl davaya konu 30.06.2012 vadeli 100.000,00 TL bedelli senedin vadesinde ödenmediğinden senedin tahsili için asıl dosyası davalısı tarafından asıl dosya davacısına karşı İstanbul …İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası takip başlatılmış takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açılmış, her iki dosyasnın 14/04/2012 tarihli sözleşmeye konu bonolar ile ilgili olduğu, her iki dosya arasında 6100 sayılı kanunun 166.mad.anlamında bağlantılı olduğu, her iki dosya yapılacak araştırmanın aynı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğer dosyayı etkilediği ve dosyalar arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu anlaşıldığından, dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir.Birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 sayılı dosyasında; asıl dosya davalısı … tarafından birleşen dosya davalısına ciro edilen 7 adet senetten 31.07.2012 ve 31.08.2012 vadeli toplam 200.000,00 TL bedelli senetlerin tahsili için davalı … İstanbul ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış, asıl dava davacısı tarafından takibin iptali için dava ikame edilmiş bahse konu davanın huzurdaki dava ile birleştirilmiş ve dava konusu edilen 200.000,00 TL menfi tespit davasının 271.643,33 TL bedelli istirdat davası olarak ıslah edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davacı şirket davalı … ile 14/04/2012 tarihli sözleşme gereğince fesih tarihine kadar yapmış olduğu işlerin ilk 2 senetle ilgili gerek elden gerekse icra takibi sonucu ödeme yaptıkları, 2 senetle ilgili taraflar arasında ihtilaf olmadığı, 8 adet senetle ilgili olarak kök dosyada bu senetlerden dolayı menfi tespit isteminde bulunulmuş olup bu senetler her biri 100.000,00 TL lik 30/06/2012 tarihinden başlayıp aylık olarak 31/01/2013 tarihine kadar devam eden senetlerin dava konusu olduğu Bu senetlerden 7 tanesi ile ilgili davacı ayrıca İstanbul Anadolu 4. ATM’nde icra takiplerinin iptali ve ihtiyati tedbir talep ettiği, birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 sayılında davacının 7 adet senetle ilgili davacı ile ilgili yapılan İstanbul Anadolu … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyalarında 200.000,00 TL ile ilgili 31/07/2012 – 31/08/2012 senetlerle ilgili icra takipleri yapıldığından bahisle menfi tespit davası açmışsa da bu senetlerin kök dosyadaki davalı …’a verilip … tarafından davalı …’a ciro edildiği, menfi tespit davalarında asıl borçluyla menfi tespit isteminden sonra senedi ciro yoluyla devralan davalı …’ın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 sayılı dosyasında açılan davanın reddine,Kök dosya ile ilgili olarak dava sırasında birleşen birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 sayılı dosyasına konu olan İstanbul Anadolu …. İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyalarında , davacının 7 adet senetle ilgili 271.643,00 TL ve 785.855,00 TL olarak toplam 962.778,00 TL …’a ödeme yaptığı icra dosyalarından anlaşılmış olup, bilirkişi raporuna göre davacının yapmış olduğu işlerin ilk 2 senet bedeli olan 200.000,00 TL olduğu, bakiyesinden dolayı borçlu olmadığı konusundaki bilirkişi raporu doğrultusunda bu 7 adet senetle ilgili toplam 962.778,00 TL ‘nin davalı …’dan alınmasına ve 30/06/2012 tarihli 8.senet olan 100.000,00 TL den dolayı davacının davalıya borçlu olmadığına, Birleşen İstanbul 40. ATM’nin 2012/192 Esas sayılı dosyasında kök dosyada belirtilen gerekçe nedeni ile 8.senedin kök dosyada davacı şirketin davalı …’a borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, bu senetle ilgili davalı olarak şirketin davacı olarak … tarafından itirazın iptali davası açıldığından kök dosyadaki gerekçe nedeni ile …’ın itirazın iptali davasının da reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı- birleşen dosya davacısı … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kimyager olup dünya çapında bir buluş yaparak (patenti kendisindedir) kanser yapmayan plastik hammaddesi üretecek ve bu yeni teknoloji ile şirketlere büyük karlılık sağlayacak fabrika ve tesis projesi geliştirdiğini, bu nedenle davacı şirket ile bu hizmeti vermek ve karşılığında davacı şirketin yıl sonunda oluşacak net karından %16 oranında pay almak için 01.06.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davacı şirket 2011 yılında başkaca nedenler ile zarar gösterdiğini, müvekkil tarafından davacı şirketin hesaplarının zarar gösterilmesi kabul etmediğini ve sonrasında tarafların ortak mutabakatıyla, 2012 Nisan ayında 01.06.2011 tarihli sözleşme feshedilerek hem müvekkilinin 11 aydır ücret almaksızın vermiş olduğu hizmet ve hazırlamış olduğu projelerin ücretlerinin ödeme şeklinin belirlenmesi ve hem de yeni projelerin planlanması amacı ile, 14.04.2012 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiğini, senet karşılığı yapılacak ödemelerin 01.06.2011 tarihli sözleşmeden olan alacağına da karşılık geldiğini, sözleşmenin sona ermesine 2,5 ay kala davacı şirket işlerin tamamlanmasını fırsat bilerek sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ayrıca montaj işlemlerini yapan …Kimya Ltd çalışanlarını da iş yerine almadığını ve her iki tarafa gerekli ödemeleri yapmayı da red ettiğini, davacı şirket her iki tarafında hizmet bedelini ödememek için tesisin parçalarını söküp işlerin eksik yapıldığını mahkemeden delil tespiti ile yaptırarak kurgulamak istese de nakliyeyi yapan tır şoförlerinin ihbarı ile bu suç ortaya çıkartıldığını ve müvekilinin davacı şirket yetkilileri hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunduğunu, davacı şirket yetkilileri hakkında İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinde dolandırıcılıK suçu nedeniyle dava açıldığını, (Münderecet dosyada mübrez olup ,Yargıtay aşamasındadır) müvekkilinin danışmanlığı ve talimatları doğrultusunda işin taşeronluğunu yapan … Ltd Şti dosyamız davacısı hakkında İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde alacağı için dava açtığını, yargılamada işlerin eksiksiz ve tam olarak yapıldığı tek tek tespit edildiğini ve alacağını davacıdan almasına karar verildiğini, bu karar yargıtay denetiminden geçmiş olup kesin hüküm niteliği kazandığını, hal böyleyken bilirkişi heyetinin, dava konusu senetlerin 14.04.2012 Tarihli sözleşmede edimlerin karşılığı olarak verildiği ve 01.06.2011 tarihli sözleşmedeki hizmetler nedeniyle talepte bulunamayacağı yönündeki bu raporun mahkemece esas alınarak karar verilmesi hatalı olduğunu, Sözleşmenin 7. Maddesinde bugüne kadar yapılmış danışmanlık hizmetleri de iş bedeline dahil edildiğini, ancak bu maddeyi yok sayarak hazırlanan heyet raporu ve ona dayanan yerel mahkeme kararı adeta sözleşmeyi tadil ederek bu hükmü anlaşma metninden çıkarttığını, Bilirkişi heyeti raporuna karşı yapılan itirazların hiçbiri alınan ek raporla cevaplandırılmadığını ve aydınlatılmadığını, aynı şekilde yerel mahkemenin ek rapor alınması ilişkin kararından sonra bilirkişi heyetince cevaplandırılmasını istediğimiz hususlar ayrıca yazılı olarak sunulmuş ancak bu hususlarda da ek raporda hiçbir cevap verilmediğini, mahkemeye bu hususların aydınlığa kavuşturmadan karar verilemeyeceğine ilişkin tüm çabalarımıza rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, duymazlıktan gelindiğini Müvekkilinin danışmanlık hizmeti vererek, fabrikanın nasıl kurulması gerektiğini planlayarak, projelendirilerek ve ne şekilde montaj işlemlerinin yapılacağını taşeron dava dışı … Ltd Şti’ye bildirildiğini ve bu şekilde projeyi hayata geçtiğini, taşeron firmaca gerekli fabrika ve tesis kurulduğunu ancak davacı tarafından onlarında hizmetine karşılık gelen bedeller tıpkı davamızda ki gibi işin yapılıp tamamlanmadığı, eksik yapıldığı gerekçesi ile ödenmediğini, bu hususta taraflar arasında çıkan hukuki uyuşmazlık … açmış olduğu dava ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı şirketin aleyhine sonuçlandığını, bu yargılamada yargılamada işlerin eksiksiz ve tam olarak yapıldığı tek tek tespit edildiğini, karar kesinleştiğinden artık bu konuda bir kesin hükmün olduğunu, yerel mahkeme bu kesin hükmü esas almaksızın karar vermiş olup bu yönüyle de verilen karar hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Asıl davanın, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen davaların itirazın iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan raporda özetle; Dava konusu senetlerin 14.04.2012 tarihli sözleşmede belirlenen edimlerin karşılığı olmak üzere verildiği ve 01.06.2011 tarihli sözleşme döneminde verilmiş olan hizmetler nedeniyle talepte bulunulamayacağı, dava konusu senetleri ciro yoluyla iktisap eden …’ın …’dan bir alacağının olup olmadığının gerekli bilgi ve belgeler ışığında araştırılması gerektiği, dava konusu senetler düzenlendiği tarihte tanzim tarihlerinin bulunmaması sebebiyle kambiyo senedi vasfına sahip olmamaları dolayısıyla anılan senetlere dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağı ve davalı …’a karşı ileri sürülebilecek defilerin …’a karşı da ileri sürülebileceği, Davalı …’ın fesih tarihine kadar olan çalışmaları karşılığı olmak üzere 376.923,077 TL ücrete hak kazandığı, davacı tarafından ise toplam faiz+masraflar dahil olmak üzere 1.262.778,07 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıya, 885.855,00 TL fazla ödeme yaptığı, bu bağlamda; davacımn dava konusu ettiği, 31.06.2012 tarihli 100.000,00 TL lik senedin menfi tespitinin verinde olduğu. yine, davacının, davalıdan istirdatını talep edebileceği bedelin ise 785.855,00 TL olarak hesaplandığı” tespiti yapılmıştır.Dosya kapsamına göre; Davacı … ile davalı … arasında 14.04.2012 tarihli “Kimyevi Maddeler Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” akdedilmiştir. Sözleşme maddeleri incelendiğinde; Sözleşmenin Kapsamı başlıklı 4. Maddesi ” Bu sözleşme …. danışman …’dan kimyasal ürünlerde danışmanlık hizmetleri almaşım, tarafların görev ve sorumluluklarını belirlemeyi ve ayrıca …. Yapılan Know How (Ürünlerin formül, üretim teknikleri ve tesisi tasarımı) bilgilerini rakip veya 3. Kişilerle paylamamasını amaçlar” Danışman Tarafından Yerine Getirilecek Hizmetler başlıklı 6. Maddesi “- Mevcut DOP Tesisinin (Revizyonu) geliştirilmesi ( Kule serpantini 4″ değişimi, Küçük reaktörde 1,5 metre yükseltilmesi, Mil değişimi, …n kaynaklarım bilezik ile değiştirme Platform yapımı, Tuzak (Büyük reaktörün) ileri alımı ve 4 metre yükseltilmesi) -Mevcut DOTP Tesisinin geliştirilmesi, – DOTP Tesisinin titizlikle üretiminin sağlanıp çalışır vaziyette teslimi, – Hedef üretim olan … Tesisinin dizaynı plan ve projesinin hazırlanıp üretimini standartlara uygun ve kokusuz yaptırıp çalışır halde teslimini sağlaması, -Bu işlerin (DOP revizyonu ve DOA imalatının) toplam işçilik bedeli 150.000 – TL olarak karşılıklı anlaşma ile mutabakat sağlanmıştır.” Sözleşme Bedeli başlıklı 7. Maddesi ” Danışmanın alacağı ücret aşağıda dökülmüştür. Bu güne kadar yapılmış ve anlaşma süresi sonuna kadar yapılacak danışmanlık hizmeti gereği danışmana danışmanlık ücreti aşağıdaki şartlarda ödenecektir. Danışmana yapılacak avans ödemeleri ödemelerin yapılacağı tarihlerde ödemelerden düşülecektir. Toplam 1.000.000.-TL ödenecektir.” Sözleşmenin süresi başlıklı 10. Maddesi ” Bu sözleşmenin süresi işe başlama 24.04.2012 tarihinden 31.08.2012 tarihine kadardır.”Ödeme yeri ve Şartları başlıklı 12. Maddesi ” Sözleşme bedeli 1 er aylık senet imzalanarak ödenecektir.” Diğer Hükümler Başlıklı 20.5 maddesi ” Şirket fesih tarihine kadar danışmanın hak etmiş olduğu ücretleri ödemek şartı ile sözleşmeyi tazminatsız olarak her zaman feshedebilir” şeklinde kararlaştırılmış olup sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya 10 adet sıralı senet düzenlendiği, davalının edimlerini yerine getirmediği iddiası ile davacı tarafça davalıya gönderilen 11/06/2012 tarihli fesih ihbarnamesi sözleşmenin feshedildiği, ilk 2 adet senet bedelinin davalıya ödendiği, davaya konu edilen senetlerden 7 tanesinin …’a ciro edildiği, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyalarına dayanak yapılan 31.07.2012, 31.08.2012, 30.09.2012, 31.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.12.2013 vadeli senetlerle ilgili ödenen toplam 962.778,07 TL nin ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte istirdadına, menfi tespit davasına konu edilen 31.06.2012 vadeli 100.000.00 TL bedelli senet yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı, dava konusu senetlerin tamamının 14.04.2012 tarihli sözleşme ile ilgili olmadığını, yanlar arasında akdedilen 01.06.2011 tarihli sözleşme ile davacının yıllık net karının %16 lık kısmının kendisine ödeneceği beyan edildiği, davacı tarafından ödeme yapılmadığı için 1.000.000,00 TL lik senetlerin davalının 01.06.2011 tarihinden bu yana vermiş olduğu hizmetlerden kaynaklı verildiğini iddia etmiştir.Takip dosyaları incelendiğinde; Davalı tarafından, 18.07.2012 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile davacı … aleyhine, 30.06.2012 vadeli 100.000,00 TL lik senedin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı … tarafından İstanbul 47 ATM 2012/165 E. 24.07.2012 tarihli ihtiyati tedbir kararına istinaden, icra dosyasına 119.056.39 TL yatırıldığı, ihtiyati tedbir kararından dolayı icra dosyasına yatan paranın tahsil edilememesi nedeniyle davalı tarafından İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/192 E. Sayılı dosya ile itirazın iptali davası ikame edildiği ve huzurdaki dava ile birleştirildiği, (dava konusu edilen ve 100.000,00 TL menfi tespit davası olarak devam eden senet)Dava dışı … tarafından, 29.09.2014 tarihinde İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile davacı … ve davalı … aleyhine, 30.09.2012, 31.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.01.2013 vadeli toplam 500.000,00 TL bedelli senetlerin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı … tarafından, icra dosyasına 691.134,74 TL ödeme yapıldığı,31.07.2012 vadeli 31.08.2012 vadeli toplam 200.000,00 TL bedelli senetlerin, davalı tarafından diğer birleşen dosya davalısı …’a ciro edildiği, davalılardan … tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, bahse konu senetler için icra dairesine 271.643,33 TL yatırıldığı, davacı tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2046 E. Sayılı dosya ile davalı … aleyhine, takibin iptali için dava ikame edildiği, bahse konu davanın huzurdaki dava ile birleştirildiği, ( dava konusu edilen 200.000,00 TL menfi tespit davasının 271.643,33 TL bedelli istirdat davası olarak ıslah edildiği) hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/58 D.İş dosyasında alınan tespit raporunda; “Tespit söz konusu üretim hattına ait işlerin, şu anki hali hazır durumu ile tüketici koruma kanununda yer alan mad.4 Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yada reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımında değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mallar olarak kabul edilir.Bu sebeple tespit söz konusu imalat işlerin, gerek istenilen standartta olmadığından taraflar arasında yapılan sözleşmeyle, şu anki mevcut hali ile istenilen standardı sağlamaması söz konusu imalat hattına ait işlerin, kullanıma uygun olmadığı ve ayıplı mal olarak kabul edilmesi gerektiği,Ancak; taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre, sözleşmedeki yapılacak işlerin bitiş süresinin 31.08.2012 olması sebebiyle yaklaşık 60 gün bir süresi olduğu ve sözleşme konusu üretim hattına ait işlerin bu süre içinde istenilen standarda uygun anahtar teslimatının yapılabileceği,Tespit söz konusu üretim hattına ait işlerin, yukarıda listelenmiş yapılmış ve eksik işlerle ilgili listede yer alan makine ve ekipman ve tesisat ve kontrol panoları ve işçilik maliyetlerinin sağlıklı hesaplanması için, varsa tarafların Sayın Mahkemeye hak ediş metraj fiyat listelerini sunduktan sonra, tarafımdan hazırlanacak ek raporla maliyet ve zamanla ilgili tespitlerimi yapmam daha uygun olacağı Davalının vermiş olduğu dilekçede ki tespit söz konusu ekipmanların 22.06.2012 keşif tarihinde taşınıp, keşif bittikten sonra tekrar yerine konduğu resimlerle izah edilmiş, ancak tespiti yapılan işlerin fazla olması sebebi ile 01.07.2012 tarihinde tekrar söz konusu keşif yerine 2. Kez gidilerek incelemeler yapılıp mevcut durum tespiti yapılmış olup, söz konusu üretim hattına ait malzemelerden önemli büyük bir kısmının hazır olduğu, yalnız montaj kaynak işlerinin eksik ve bazı işlerin hatalı olduğu” yönünde tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetince yapılan teknik incelemede; ” Dava konusu …Tic.Ltd.Şti.ne ait fabrikada yapılan incelemede DOP ,DOTP ,DOA kimyasal kod isimleri ile bilinen PVC esaslı plastifıyanlar üretiltildiği, üretilen bu maddeler kablo, suni deri, ayakkabı tabanı, çocuk oyuncağı, paspas gibi birçok yumuşak plastiğin yapımında kullanıldığı, ilgili tesiste otomatik kontrol ile kapalı sisteme göre üretim yapılmaktadır. Makine ve yardımcı ekipmanlar olarak ” a-Reaktör b- 21m yüksekliğinde kule c-Kule -reaktör bağlantısı d- Vakum reaktörü e-Eşanjör f- Vakum tüpü g-Filtre” nin sistematik olarak çalıştığı görüldüğü, bu tesiste aylık olarak üretim kapasitesi 4000 ton/ay. olup Ayrıca AR-GE çalışmaları yapmak, ve üretilen kimyasalların kalite kontrolunu yapmak üzere modern bir analiz laboratuvarının olduğu görüldüğü” tespiti yapılmıştır.Somut olayda taraflar arasında akdedilen 14/04/2012 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi davacı tarafça davalıya gönderilen 15/06/2012 tarihli ihtarname ile feshedilmiştir. Davacı, davalının ihlali davranışı nedeniyle sözleşmenin 20.5 maddesi nedeniyle feshedilmemesi nedeniyle sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali ve ödenen bedelin istirdadını talep etmiştir. Sözleşmenin 20.5 maddesi ” Şirket fesih tarihine kadar danışmanın hak etmiş olduğu ücretleri ödemek şartı ile sözleşmeyi tazminatsız olarak her zaman feshedebilir” şeklinde kararlaştırılmıştır. Davalı … ise, daha önce taraflar arasında 01.06.2011 tarihinde sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmede kendisine hizmetleri karşılığında, davacı şirketin yıllık kar payının %16’sı oranında ödeme yapılmasının öngörüldüğünü, 2011 faaliyet yılında zarar gösterilmesi üzerine kendisine kar payından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine bu sözleşmeyi karşılıklı sona erdirerek 14.04.2012 tarihli sözleşmenin yapıldığını, senet karşılığı yapılacak ödemelerin 01.06.2011 tarihli sözleşmeden olan alacağına da karşılık geldiğini iddia etmiş olup ayrıca kendisinin hak ettiği ücretinin, sözleşmede kararlaştırılan danışmanın teknik anlamda yüklendiği görevi yerine getirip getirmediği ( sözleşmede kararlaştırılan tesisin tam olarak kurulup, tesisin fiilen çalışıp çalışmadığı) tespit edilerek belirlenmesini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu senetlerin 14.04.2012 tarihli sözleşmede belirlenen edimlerin karşılığı olmak üzere verildiği ve 01.06.2011 tarihli sözleşme döneminde verilmiş olan hizmetler nedeniyle talepte bulunulamayacağı ifade edilerek, davalı danışmanın hak ettiği ücretin, 130 günü kapsayan 1.000.000,00 TL bedelli sözleşmenin, fesih tarihi itibariyle yürürlükte kaldığı 49 güne tekabül eden miktar üzerinden orantılayarak hesaplamıştır. Ancak bilirkişi heyeti raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki danışmanlık bedelini düzenleyen sözleşmenin 7. Maddesinde, danışmanlık hizmet bedeli olarak kararlaştırılan 1.000.000,00 TL’nin bu güne kadar yapılmış ve anlaşma süresi sonuna kadar yapılacak danışmanlık hizmetini kapsadığı ifade edilmiştir. Diğer bir ifade ile 14/04/2012 tarihli sözleşmeden önce verilen danışmanlık hizmeti de bu sözleşmede kararlaştırılan bedele dahil edilmiş ancak bugüne kadar yapılmış hizmetten neyi kastettiği, ne kadar süre ile ne hizmeti verildiği konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Diğer bir husus davalı danışman, sözleşmede kendisine yüklenen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin davacı tarafça haksız olarak feshedildiği iddiasında bulunmuş olup bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Halbuki sözleşmenin 20.5 maddesine göre davacı …, sözleşmeyi tazminatsız olarak feshedebilmesi için fesih tarihine kadar danışmanın hak etmiş olduğu ücretleri ödemek zorundadır. Ancak davacı, davalı danışmanın sözleşmenin fesih tarihine kadar hak ettiği ücreti ödemediğinden sözleşmeyi tazminatsız feshetme hakkı bulunmamaktadır. O halde davalı danışmanın fesih tarihine kadar, sözleşmede kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği tespiti ile sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenlerle feshedilip edilmediği belirlenmesi gerekmektedir. Şayet sözleşme davacı tarafça haksız nedenle feshedilmiş ise davalı yüklenicinin, sözleşme bedelinin tamamını, haklı nedenle feshedilmiş ise fesih tarihine kadar ki hak ettiği ücreti talep etme hakkı bulunmakla birlikte davalı danışmanın hak ettiği ücretin, 130 günü kapsayan 1.000.000,00 TL bedelli sözleşmenin, fesih tarihi itibariyle yürürlükte kaldığı 49 güne tekabül eden miktar üzerinden hesaplanması da hatalı olmuştur. Danışman tarafından yerine getirilecek hizmetler sözleşmenin 6. Maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmede, davalı danışmanın ücretin, aylık yada gün üzerinden ödeneceği kararlaştırılmadığına göre gün oranlama yapılması da hatalı olmuştur. Nitekim davalı, bilirkişi raporuna yaptığı itirazda danışmanın teknik anlamda yüklendiği görevi yerine getirip getirmediği incelenmesini talep etmesine rağmen bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.O halde mahkemece, öncelikle davalı danışmanın sözleşmede kendisine yüklenen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğinin tespiti ile davacı … şirket yetkilisinin isticvabına karar verilerek meşruhatlı isticvap davetiyesi ile, davalı danışman …’ın ise hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında HMK 31. maddesi uyarınca çağrılarak sözleşmenin 7. maddesinde kararlaştırılan “bugüne kadar yapılmış hizmetten” neyi kastettiği, hizmetin ne olduğu, ne şekilde ve hangi sürede verildiği hususların açıklattırılmasına, buna ilişkin bilgi, belge ve delillerin ibrazından sonra bir mali müşavir, bir kimya mühendisi, bir inşaat mühendisi bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyetinden, tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle davalı danışmanın 14/04/2012 tarihli sözleşme öncesi danışmanlık hizmeti verip vermediği, hizmet verilmiş ise davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilerek var ise davalının 14/04/2012 tarihine kadar hak ettiği ücretin belirlenmesi, belirlenememesi halinde işin niteliği gözetilerek verilen hizmet süresi boyunca piyasa şartları dikkate alınarak davalının alacağının hesaplanması akabinde 14/04/2012 tarihli sözleşmenin 6 maddesinde düzenlenen danışman tarafından yerine getirilecek hizmetlerin eksiksiz ve ayıpsız ifa edilip edilmediği yada işin ne kadarlık kısmı tamamlandığı bizzat mahallinde inceleme yapılarak, dosya sunulan tespit raporu ve davalının delilleri arasında yer alan ceza dosyası ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava dosyası da getirtilip incelenerek belirlenmek suretiyle işin tamamlanma oranına göre davalı danışmanın, 14/04/2012 tarihli sözleşme öncesi ve sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar toplam danışmanlık ücretinin tespiti bakımından denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak davacı tarafça yapılan ödemelerden davalının hak ettiği toplam danışmanlık ücreti mahsup edilmek suretiyle davacının istirdat ve menfi tespit talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Kabule göre de mahkemece, birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2014/2046 sayılı dosyasına konu olan İstanbul Anadolu … İcra Müd.nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarında, davacının 7 adet senetle ilgili 271.643,00 TL ve 785.855,00 TL olarak toplam 962.778,00 TL …’a ödeme yaptığı, bilirkişi raporuna göre davacının yapmış olduğu işlerin ilk 2 senet bedeli olan 200.000,00 TL olduğu, bakiyesinden dolayı borçlu olmadığı konusundaki bilirkişi raporu doğrultusunda bu 7 adet senetle ilgili toplam 962.778,00 TL ‘nin davalı …’dan alınmasına ve 30/06/2012 tarihli 8.senet olan 100.000,00 TL den dolayı davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiş ise de …’a ciro edilen İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyalarına dayanak yapılan 31.07.2012, 31.08.2012, 30.09.2012, 31.10.2012, 30.11.2012, 31.12.2012, 31.12.2013 vadeli toplam 7 adet senetten dolayı ödenen toplam ücret 962.778,07 TL ( 271.643,33 TL + 691.134,74 TL) olduğu, bilirkişi raporuna göre davacının hak ettiği ücret 376.923,07 TL olup dava konusu yapılmayan ilk 2 adet senet bedeli 200.000,00 TL düştükten sonra bakiye 176.923,07 TL ‘nin mahsubu ile davacının davalıdan istirdadını talep edebileceği bedel 785.855,00 TL olduğu bilirkişi raporuyla da ifade edilmiş ise de mahkemece ne şekilde hesaplama yapıldığı anlaşılamamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı- birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı- birleşen dosya davacısı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/366 E. 2017/710 K. sayılı 26/10/2017 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE,3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından asıl ve birleşen dosyada ayrı ayrı yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Davalı- birleşen dosya davacısı … tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davalı- birleşen dosya davacısı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/05/2021