Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2198 E. 2021/587 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2198
KARAR NO : 2021/587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/868
KARAR NO : 2020/343
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
DAVA: KONKORDATO TASDİKİ
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 vd. maddeleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Komiser heyetinin iltihak süresi sonunda sunduğu 07.09.2020 tarihli nihai gerekçeli raporda özetle; borçlu firmanın 31.07.2020 tarihli bilançosuna göre rayiç değer tespitinin yapıldığı ve davacı şirketin borca batık olduğu, davacı şirketin konkordato projesinin tasdiki halinde Kasım 2021 ayından başlamak üzere 8.223.523,77 TL borcunu ödeyeceği taahhüdünde bulunduğu, konkordato tabi olduğu tespit edilen 41 adi alacaklıdan şirket lehine kabul beyanında bulunan 2 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağının 907.675,23 TL olduğu, projeyi kabul eden alacaklı sayısının 2 olduğu ve % 4,88 alacak oranına karşılık geldiği, alacak tutarı bakımından %11,04 olduğu, bu nedenle de İİK. 302/3-a bendi ve 305/1-c bendi çerçevesinde borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, borçlu şirketin iflas etmesi halinde ve iyimser şartlarda hesaplanan varlıklarının değerinin 4.199.227,67 TL olduğu, bu bağlamda iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek bu tutarın borçlu şirketin ödeme teklifinin (faizsiz) 8.223.523,77 TL’nin altında olduğu, İİK. 305/1-a bendi çerçevesinde adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olma şartının sağlandığı, İİK. 305/1-b bendi çerçevesinde borçlu şirketin ödeme teklifi ile borçlu şirketin kaynaklarının orantılı olduğu, ödenmemiş işçi alacakları ile borçlu şirketin doğrudan komiser onayıyla mühlet içinde doğmuş devam eden bir para borcunun bulunmadığı ve 18.667,40 TL tasdik harcı yatırması gerektiğini, mevcut haliyle davacı şirketin tasdik şartlarını taşımadığının belirtildiği görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu’nun 292’nci maddesinin birinci fıkrası, madde gerekçesinde de belirtildiği gibi borçlunun mali durumunun düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı veya tasdikin sağlanıp sağlanamayacağı noktaları dikkate alınarak yorumlanmalıdır. Öğretide de benimsendiği gibi işletmenin devamına izin verilmesi önemli ve hissedilir ölçüde aktifleri azaltıyor ve/veya pasifleri arttırıyorsa ve bu durum konkordato süreci içinde geri dönüşü mümkün olmayan bir varlık-borç dengesizliğine yol açma ihtimalini gösteriyorsa iflas açılmalıdır. (Budak/Tunç Yücel, Öztek-Yeni Konkordato Hukuku,2018,Ankara,m.292, no.8)Konkordato komiser heyetinin ayrıntılı raporlarında belirttikleri üzere davacı şirketin dayanmış oldukları ön projenin gerçekleşemeyeceği, tasdik şartlarının sağlanamadığı, konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşıldığı ve davacı şirketin borca batık durumda olduğu anlaşılmaktadır.Bu haliyle davacı şirket yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu konkordato komiser heyeti ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Yapılan açıklamalar karşısında, davacı … Ticaret Ltd. Şti. (ticaret sicil no:…) tarafından ileri sürülen konkordato talebinin reddine ve mahkemece verilen kesin mühletin ve tüm tedbirlerin 17/09/2020 günü saat 13:43 itibariyle tümden kaldırılmasına, 17/09/2020 günü saat 13:43 itibariyle konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine; davacı … Ticaret Ltd. Şti. (ticaret sicil no:…) iflasına, kararın derhal İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, iflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 hükmü çerçevesinde ilan olunmasına, davacı şirket tarafından depo edilen iflas avansının İstanbul İflas Müdürlüğüne gönderilmesine, davacının konkordato talebinin red olunduğunun, geçici ve kesin mühletlerin tümünün kaldırıldığının, konkordato komiserlerinin görevlerine son verildiğinin daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan ilgili yerlere derhal bildirimde bulunulmasına ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; öncelikle sanki bir alacaklılar toplantısı yapılmış gibi dava dosyası başından sonuna kadar gerekçeli kararda irdelenmediğini, oysaki çok başarılı geçen ve tasdik şartlarını toplayan ilk alacaklılar toplantısı çok önemli olduğunu, çünkü müvekkil şirket bu toplantıda proje tasdik şartlarını taşıdığı halde, mahkeme bu toplantının sonrasında yeniden alacaklılar toplantısı yapması kararı verdiğini, bu durum usule ve hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı bu karar sebebiyle alacaklıların da yeniden gelmelerinin gerek olup olmadığı yönünde şüpheye düştükleri sonradan anlaşıldığını, müvekkili arayan çok büyük alacaklı grubu ki “biz daha evvel gelip onay verdiğimiz için gelmedik, böyle bir uygulama olduğunu dahi bilmiyorduk ” diyerek beyanda bulunduklarını, bu nedenle yeniden alacaklılar toplantısı yapma kararı açıkça hukuka aykırı olduğunu ve neticesinde alacaklılar gelmeleri gerektiğini düşünmediği için gelmediğini, oysaki olumlu düşünen ve projeyi kabul eden %85 gibi bir alacaklı topluluğu yanılgı içine sürüklendiğini,Müvekkil şirket borca batık olmadığını, ülkemiz ticari şirketlerindeki en önemli anlayış mali göstergelerinde genel anlamda efektif işlemlere yer verilmesi olup ticari hayatta hala güven ilişkisi ve açık hesap işlemlerinin itimada dayalı yapıldığını, bu şekilde aslında borç olmamasına rağmen hesabın kapanmaması sebebiyle borç göründüğünü yada tam tersi alacak olmamasına rağmen bazı alacakların görünmediğini, bu durum mali tablolara doğrudan etki etmediği için bu şekilde devam edip gittiğini, bu konunun tespitine yönelik tüm ticari defter ve kayıtları, belgeleri ile birlikte muhataplara da ulaşılarak elde edilecek bilgi ve belgeler neticesi karar verilmesi gerekirken bu yapılmayarak tek ve yüzeysel raporla yetinilerek iflasa karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, zaten bilirkişi raporunda da defter ve belgelere ulaşılmadan rapor verildiği, su sebeple de aslında iflastan daha menfaatdar bir yol olan Konkordato tasdiki yerine iflasa karar verilerek hem iyiniyetli müvekkil hem de alacaklılar ciddi mağduriyet yaşadığını, iflas halinde alacaklıların eline geçecek miktar ile projenin tasdiki sonucu alacaklıların eline geçecek rakam arasında ciddi fark olduğunu, proje tasdik edilse idi alacaklılar alacaklarının tamamına kavuşacağını ancak bu kararla bu durum engellendiğini belirterek istinaf incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi kararının müvekkil lehine kaldırılmasını, müvekkil lehine projenin tasdiki yönünde karar verilmesini talep etmiştir.Müdahil … San. Tic. Ltd. Şirketi vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; tüm ticari defter kayıtları ile birlikte komiser raporlarına ilişkin detaylı bir inceleme sonucu gerçekleştirilen raporlar nihayetinde karar verilmesi gerekir iken yüzeysel bir şekilde inceleme yapılması akabinde iflasa karar verilmesi hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, davacı borçlu şirket hakkında iflas kararı verilerek adeta alacaklıların haklı alacağına kavuşması yolu bertaraf edildiğini, ayrıca davacıların konkordato talebi gerçekleşebilecek düzeyde somut olmayıp inandırıcı bilgi ve belgelere dayanmadığını, tasdik şartlarının oluşmadığını, tüm bu nedenlerle konkordato projesinin gerçekçilikten uzak olması ve alacaklıları zarara uğratacak hususlara yer vermesi nedenleriyle; yapılacak istinaf incelemesi neticesinde, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iflas kararının kaldırılması ve davacıların konkordato taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkin olup uyuşmazlık konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, iflas kararı yerinde olup olmadığı noktasındadır.Somut uyuşmazlıkta; davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açılmış, mahkemece, davacı vekilinin vekaletnamesinde eldeki davayı açmak üzere özel yetkisine istinaden konkordato geçici mühleti verilmesi talebi üzerine davacı hakkında 02/10/2018 tarihinde başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş ve 3 kişilik bir komiser heyeti oluşturulmuş, 3 aylık geçici mühlet süresi dolmadan 20/12/2018 tarihinden itibaren başlamak üzere 2 ay uzatılmış, 07/02/2019 tarihi itibariyle 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, 07/02/2019 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühletin, 07/02/2020 tarihinden itibaren 6 ay uzatılmasına karar verilmiş, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi gereğince 22.03.2020 (dahil) tarihinden 15.06.2020 (dahil) tarihine kadar kesin mühletin durdurulmasına karar verilmiş, 07/09/2020 tarihli konkordato komiser heyeti nihai tasdik raporu sonrası duruşma açılarak 17/09/2020 tarihinde kesin mühlet kararı kaldırılarak konkordato talebinin reddine davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.Kanun yolları başlıklı 308/a maddesi: “(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir…” hükmünü içermektedir .İİK 293/3 fıkrasında mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar verilmesi halinde 164 üncü madde hükmü uygulanacağı, İİK 164/2 fıkrasında ise bu kararlara tebliğden itibaren on gün içinde istinaf yasa yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. Buna göre somut olayda, konkordato talebinin reddine borçlu şirketin iflasına karar verildiği gözetildiğinde, davacı borçlu şirket vekili kararın tebliğden itibaren 10 günlük yasal süre içinde istinaf başvurusunda bulunduğu, kararın alacaklı vekiline tebliğ çıkartılmadığından alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamına göre, 27/02/2020 tarihinde alacaklılar toplantısı icra edilmiş olup akabinde mahkemece atanan Komiser Heyeti tarafından ibraz edilen 13/03/2020 tarihli konkordato tasdik şartlarına dair nihai raporda; ” Toplam imtiyazsız adi alacak tutarı : 6.881.404,71 TL, adi alacaklılar sayısı: 37 kişi olarak belirlendiği, alacaklılar toplantısında 19 kişi (%51,35) kabul oyu verdiği, kabul oyu verenlerin alacak tutarı; 4.535.091,48 TL (65,90) olduğu, İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunu gerçekleştiği, İİK 305. maddesindeki, adi konkordato teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması şartını sağladığı, borçlu şirketin ödeme teklifi ile borçlu şirketin kaynaklarının orantılı olduğu, ödenmemiş işçi alacakları ile borçlu şirketin doğrudan komiser onayıyla mühlet içinde doğmuş devam eden bir para borcu bulunmadığı, borçlu şirketin diğer yargılama giderleri yanında 15.620,79 TL konkordato tasdik harcını yatırması gerektiği, mevcut haliyle firmanın projesinde öngördüğü haliyle tasdik şartlarını taşıdığı ” belirtilmiştir.İİK 305. Maddesinde düzenlenen konkordatonunu tasdiki şartları yönünden teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığı, teminat koşulu ve diğer tasdik şartlarına ilişkin olarak inceleme ve rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup Bilirkişi Heyeti tarafından düzenenen 17/06/2020 tarihli raporunda; “Şirketin en son düzenlediği 31.01.2020 bilançosu esas alınarak düzenlenen rayiç değer bilançosuna göre şirket (-) 697.406,04 TL borca batık olduğu, mevcut bilgi ve belgeler ışığında şirketin konkordatoya başvurusunda esas aldığı 31.08.2018 tarihli mali tablolarında yer alan ortaklara borçlar hesabında sunulan 2.002.482,88 TL tutarın gerçek bir borç olmadığı kanaati oluştuğu, heyetimize ortaklar cari hesabına yapılan kayıtların detayı ve bu kayıtların dayandığı belgeler ile ilgili bilgi verilmediği, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerde şirketin teklifine göre 48 ay sürecek olan ödeme döneminde kaynaklarını nasıl sağlayacağı ve nakit döngüsünün borç ödemelerini karşılayıp karşılamayacağı somut bir şekilde proforma fınansal tablolara dayalı bir şekilde gösterilmediğinden orantılılık şartının değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve bu açıdan İÎK 305 b’de öngörülen tasdik şartının sağlanmadığı kanaati oluştuğu alacaklılar toplantısında kabul oyu kullanan iki şirketin vekilinin vekaletnamelerinde açık ve özel yetkinin bulunmadığı tespit edilmiş olup bunların verdiği oyların geçersiz sayılması durumunda İİK 305 c’de yer alan çoğunluk şartının sağlanmamış olacağı sonucuna varıldığı, rehinli alacaklı olarak gözüken iki bankadan alınan kredi için şirket ortağına ait varlıkların rehin-ipotek verildiği tespit edilmiş olup söz konusu bankaların alacaklarının konkordatoya tabi adi alacak olarak sayılarak nisaba red oyu olarak dahil edilmesi durumunda İİK 305 c’de yer alan çoğunluk şartının sağlanamayacağı sonucuna varıldığı, sonuç olarak, şirketin rayiç değerlere göre yapılan hesaplamada borca batık olduğu ve İİK 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarını sağlayamadığı” yönünde görüş bildirmişlerdir.Bilirkişi heyeti raporu ile Komiser heyeti raporu arasındaki çelişkiler nedeniyle Komiser Heyetinden ek rapor alınmış olup 03/07/2020 tarihli ek raporda özetle; ” 2018 yılı ve 2019 yılı kayıtları incelendiğinde borçlu şirketin 02.10.2018 tarihinde ortaklardan 2.133.039,78 TL alacaklı olduğu, 2018 ve 2019 yıllarında bilançonun aktifinde yer alan fiktif hesapların bu hesap ile karşılaştırılarak kapatıldığı, ortaklara gerçekte bir para ödemesi yapılmadığı, şirketin zararım daha fazla göstermemek için bu virman işlemlerinin yapıldığının anlaşıldığı, ortakların; şirketten alacakları nedeniyle alacaklılar toplantısına katılım listesinde yer almadığı, herhangi bir şekilde oy kullanmadığı ve nisaba dahil edilmediği, Komiser Heyetimizce düzenlenen rayiç değer bilançosuna göre şirketin (-) 697.406,04 TL borca batık olduğu, … ve … Bankasının kök raporumuzda imtiyazlı alacaklı olarak değerlendirilmiş ise de bu kez de adi alacaklı olarak görülmüş ve nisaba etkisi değerlendirildiği, … Bankası ve zaten listede olan … 42.848,04 TL’lik tutarın adi alacaklılar listesine eklendiğinden toplam alacaklı sayısı 38, alacak tutarı: 7.404.949,56 TL olarak hesaplandığı, buna göre İİK m.302/3-a uyarınca Alacaklı sayısı açısından%50 oranını aşan bir çoğunluk ile kabul edilmediği, öte yandan İİK m.302/3-a uyarınca kabul eden alacaklıların 1 /4’ü projeyi kabul etmiş olsa da alacaklar toplamının 2/3 oranını (% 66,66) yakalamamış olduğu görüldüğünden konkordato projesinin reddedildiği, bilirkişi heyetine göre iki alacaklının vekaletnameleri özel yetki içermemesi nedeniyle geçerli kabul edilmemeleri gerektiği ifade edilmiş ise de bunlardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin şirket yetkilisi (asil) kabul beyanını dosyada da görüleceği üzere muvafakat vermek suretiyle kabul yönündeki oyunda oluşan eksikliği giderdiği, diğer alacaklı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ise zaten Alacaklılar Toplantı Tutağında da görüleceği üzere konkordato projesine “Red” oyu vermiş olduğundan vekaletname de özel yetki olmasına ihtiyaç bulunmadığı” yönündeki tespitinden sonra bilirkişi heyetinden alınan 08/07/2020 tarihli ek raporda komiser heyeti ek rapor ile heyetimiz arasında bir görüş ve değerlendirme farkının bulunmadığı bildirilmiştir.Mahkemece, 16/07/2020 tarihli celsede, bilançoda alacağa mevcut görünen … A.Ş’nin adi konkordatoya tabi alacak olarak tespit edilerek alacaklılar toplantısına katılmaya hak kazananlar listesinde yer almamış olması ve bankanın şirket ortağı ile yaptığı anlaşma kapsamında şirket ortağının bankaya bir kısım ödeme yapmış olma iddiası karşısında banka ve ödeme yapan şahsın alacaklı ve alacaklı oldukları miktar nisaba dahil edilerek alacaklılar toplantısı yapılacak olduğunda bu iki alacaklının kullanacağı oyun alacaklılar toplantısında oluşacak nisaba etkisi karşısında yapılmış olan alacaklılar toplantısına esas alınan nisabın kanuna aykırı olarak tespit edilmiş olması nedeniyle komiser heyetinin alacaklılar toplantısı ve bu toplantıda alınan nisap kararının yönündeki işleminin iptali ile komiser heyetince yeniden adi konkordatoya tabi alacaklılar ve alacak miktarının tespiti ile alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verilmiş, komiser heyetinin şirket yetkilileri ile yapılan toplantı sonucu alacaklılar toplantısının 24/08/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiş, ilan metni basın ilam kurumunda 29/07/2020 tarihinde, Ticaret Sicil Gazetesinde de 04/08/2020 tarihinde yayınlanmış, ayrıca taahhütlü mektup ile adresi bilinen tüm alacaklılara ilan metni gönderilmiş, adi alacak listesi yeniden oluşturulmuş, buna göre imtiyazsız adi alacaklı sayısı : 41, imtiyazsız alacak tutarı 8.233.523,77 TL olarak belirlenmiş, 24/08/2020 tarihinde alacaklılar toplantısı icra edilmiştir. Komiser heyetinin iltihak süresi sonunda sunduğu 07/09/2020 tarihli nihai tasdik raporda özetle; ” borçlu firmanın 31.07.2020 tarihli bilançosuna göre rayiç değer tespitinin yapıldığı ve davacı şirketin borca batık olduğu, davacı şirketin konkordato projesinin tasdiki halinde Kasım 2021 ayından başlamak üzere 8.223.523,77 TL borcunu ödeyeceği *taahhüdünde bulunduğu, konkordato tabi olduğu tespiti edilen 41 adi alacaklıdan şirket lehine kabul beyanında bulunan 2 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağının 907.675,23 TL olduğu, projeyi kabul eden alacaklı sayısının 2 olduğu ve %4,88 alacak oranına karşılık geldiği, alacak tutarı bakımından %11,04 olduğu, bu nedenle de İİK. 302/3-a bendi ve 305/1-c bendi çerçevesinde borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, borçlu şirketin iflas etmesi halinde ve iyimser şartlarda hesaplanan varlıklarının değerinin 4.199.227,67 TL olduğu, bu bağlamda iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek bu tutarın borçlu şirketin ödeme teklifinin (faizsiz) 8.223.523,77 TL’nin altında olduğu, İİK. 305/1-a bendi çerçevesinde adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olma şartının sağlandığı, İİK. 305/1-b bendi çerçevesinde borçlu şirketin ödeme teklifi ile borçlu şirketin kaynaklarının orantılı olduğu, ödenmemiş işçi alacakları ile borçlu şirketin doğrudan komiser onayıyla mühlet içinde doğmuş devam eden bir para borcunun bulunmadığı ve 18.667,40 TL tasdik harcı yatırması gerektiğini, mevcut haliyle davacı şirketin tasdik şartlarını taşımadığı” bildirilmiştir.Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.2004 sayılı İİK’nun alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. Maddesi:”Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir.Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.Konkordato projesi;a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.”Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. Maddesi “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır.a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” Davacı borçlu şirket vekili istinaf nedeni olarak ilk alacaklılar toplantısının usulüne uygun yapıldığını, tasdik şartlarının gerçekleştiğini ancak mahkemece ilk alacaklılar toplantısının iptal edilerek yeniden alacaklılar toplantısının yapılmasına karar verilmesini hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, ilk alacaklılar toplantısının iptal nedeni olarak, üçüncü kişi rehniyle güvence altına …kası A.Ş’nin adi konkordatoya tabi alacak olarak tespit edilerek alacaklılar toplantısına katılmaya hak kazananlar listesinde yer almamış olması ve bankanın şirket ortağı ile yaptığı anlaşma kapsamında şirket ortağının bankaya bir kısım ödeme yapmış olma iddiası karşısında banka ve ödeme yapan şahsın alacaklı ve alacaklı oldukları miktar nisaba dahil edilerek alacaklılar toplantısı yapılacak olduğunda bu iki alacaklının kullanacağı oyun alacaklılar toplantısında oluşacak nisaba etkisi karşısında yapılmış olan alacaklılar toplantısına esas alınan nisabın kanuna aykırı olarak tespiti gösterilmiştir.İş bu yargılamada en önemli uyuşmazlık konusu, üçüncü kişilerce verilen rehinlerin konkordato nisabına dahil edilip edilmeyeceği ve bu nedenle ilk alacaklılar toplantısının iptal edilmesi sorunudur. Üçüncü kişi rehniyle güvence altına alacakların konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin uygulamada ve doktrinde farklı görüşler bulunsa da hakim görüş, alacağı üçüncü kişi rehniyle güvence altına alınan alacaklının, konkordato projesinin kabulüne ilişkin olarak nisaba dahil edileceği yönündedir. Bu görüşünün temel gerekçesi, alacağı üçüncü kişi tarafından sağlanan rehinle güvence altına alınan alacaklının, konkordato nisabına dahil edilmemesi halinde, halefiyet gereği daha sonra alacaklının yerine geçerek borçluya rücu edebilecek üçüncü kişinin zarara uğrayacağı düşüncesidir. Bu düşünceye göre alacaklı nisaba dahil edilmeyerek teminattan mahrum bırakıldığında, üçüncü kişi de buna bağlı olarak rücu hakkının güvencesinden mahrum kalacağı yönündedir ( Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof Dr. Murat Atalı ve Doç. Dr. Ersin Erdoğan tarafından yazılan ve 16.10.2020 tarihinde blog….com.tr’de yayımlanan “Üçüncü Kişi Rehniyle Güvence Altına Alınmış Olan Alacakların Borçlunun Konkordato Nisabında Dikkate Alınıp Alınmayacağı Meselesi başlıklı makale )Öğretideki hakim görüş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 16/02/2021 tarih 2021/1389 Esas 2021/275 Karar sayılı ilamında ifade edildiği şekilde ” İİK 295. maddesi “Mühlet sırasında rehinde temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez” şeklindedir.17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla değişik İİK 289. maddesi de aynı ifadeleri taşımaktadır. 28.02.2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun yürürlüğünden önce doktrin maddede belirlenen rehinli malın borçluya ait olması konusunda fikir birliği içindedir. (Gündoğan, Postacıoğlu, Üstündağ Kuru) Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 20.10.1993 tarih 6282/6805 karar sayılı ilamında da 3. kişi rehninin konkordato nisabında adi alacak olarak gözönünde bulundurulmasına karar vermiştir.Meseleyi konkordatonun amacı çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi alacaklarını yetkili makamın onayı ve alacaklı çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir.Bu amacın gerçekleştirilmesi yani konkordatonun başarıya ulaşması için borçlunun malvarlığının korunması gerekir. İİK.nın 295. maddesi de bu amaca hizmet eden bir hüküm içerir. Rehni 3. kişinin vermesi halinde bu rehnin paraya çevrilmesi konkordato talep eden borçlunun pasifine etki etmeyecektir. Bu haliyle 3. kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesini konkordato kapsamında engellenmesi kanun koyucunun amaçladığı bir sonuç olarak düşünülemez.İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı önce rehne müracaat etmelidir. Maddede rehnin 3. kişi tarafından verilmiş olması durumu ayrık tutulmamıştır. Bu nedenle alacaklının 3. Kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat etmesi, konkordato talep eden borçlunun malını koruma altında tutacak olup bu husus konkordato kurumunun amacına uygun olacaktır.Bu gerekçeler ışığında alacağı 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi borçlu ve rehin veren 3.kişinin kanunun 303. maddesi çerçevesinde hareket etmesi gerekecektir.” şeklinde benimsenmiştir. Dairemizce de gerek öğretideki hakim görüş gerekse Yargıtay kararı uyarınca uyarınca üçüncü kişinin malvarlığına dahil malların rehniyle temin edilen alacakların adi alacak sayılarak bu çerçevede konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınması gerektiği kabul edilmiştir. Bu sebeple ilk yapılan alacaklılar toplantısında üçüncü kişi rehniyle teminat altına alınan alacaklıların alacağı, adi alacak olarak tespit edilerek alacaklılar toplantısına katılmaya hak kazananlar listesinde yer almamış olması ve oluşacak nisaba etkisi karşısında yapılmış olan alacaklılar toplantısına esas alınan nisabın kanuna aykırı olarak tespiti nedeniyle komiser heyetinin alacaklılar toplantısı ve bu toplantıda alınan nisap kararının yönündeki işleminin iptali ile komiser heyetince yeniden adi konkordatoya tabi alacaklılar ve alacak miktarının tespiti ile alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.Ancak komiser heyetince 288. madde uyarınca yeni bir ilanla alacaklılar, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet edilmiş ve ayrıca ilanın bir sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilmiş ise de 27/02/2020 tarihinde yapılan ilk alacaklılar kurulunun iptal edilmesi sebebiyle hak kaybına sebebiyet verilmemesi açısından ilk toplantıya katılan tüm alacaklılara da yeni ilanın posta ile gönderilmesi gerekmektedir. Nitekim ilk yapılan toplantıya 19 alacaklı kabul oyu vermişken ikinci yapılan toplantıya, katılım çok düşük olduğu sadece 2 alacaklının kabul oyu verdiği anlaşılmıştır. İlk toplantının iptal edildiğinden haberdar olmayan, kabul oyu kullandığı düşüncesiyle ikinci toplantıya katılmayan alacaklıların bulunduğu gözetildiğinde bu durum davacı açısından hak kaybına neden olmuştur. O halde komiser heyetince, tekrardan yapılacak alacaklılar toplantısının İİK 288. Madde uyarınca yeni bir ilanla alacaklıları toplanmaya davet ederek, ve ayrıca adresi belli olan alacaklılara ve hak kaybına sebebiyet vermemek amacıyla ilk toplantıya katılan tüm alacaklılara ilanın posta ile gönderildikten sonra toplantının ve iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikin uygun olup olmadığına dair gerekçeli rapor mahkemeye sunulduktan sonra İİK 304 madde uyarınca konkordato talebinin mahkemece incelenmesi gerekirken konkordato tasdik şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato talebinin reddine ve iflasına karar verilmesi usule ve hukuka aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı borçlu şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/868 E. 2020/343 K. sayılı 26/12/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 ve 355. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,2-Asli müdahil … San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,3- Kesin mühlet kararı verilmesi ( İİK 289. Maddede belirlenen süreden ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle kalan süre ve İİK 304/2 maddesi gözetilerek) ve konkordato komiserinin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi, İİK 289/6 fıkrası gereğince İİK 288. maddesinde belirtilen şekilde ilan ve bildirimlerin yapılması, İİK 297. maddesinde öngörülen tedbirlerin alınması için, dosyanın İİK 293/2. fıkra gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve işlemlerin ilk derece mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,4-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 6-Asli müdahil …San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma ve istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 7-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/06/2021