Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2189 E. 2022/456 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2189
KARAR NO: 2022/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/982
KARAR NO: 2020/336
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
DAVA: Alacak (Danışmanlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilleri ile … arasında 11/03/2010 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinin sözleşme gereği üzerlerine düşen tüm hak ve yükümlülükleri yerine getirdiklerini, müvekkillerinin sözleşmenin 4.6. maddesinde belirlenmiş olan ücretlere hak kazandıklarını, toplam proje bedelinin belli olmaması nedeniyle müvekkillerin kazanmış olduğu alacağın mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkillerin sözleşmeden doğan alacaklarını ödemediklerini, tüm bu nedenlerle tahkikat sonucunda müvekkillerinin sözleşmeden doğan alacaklarının tam ve kesin olarak tespitine, belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL nin alacağın doğduğu tarihten itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu 04.09.2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile Toplam Proje Bedeli’nin net bir şekilde hesaplanması bu aşamada mümkün olmadığından, hak kazanmış olduğumuz başarı ücretimizin; şimdilik davalı …’e yapılan ödemeler esas alınarak düzenlenen bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda hesaplanan 7.116.181,83 TL’nin temerrüt tarihi olan 27.01.2014 tarihinden itibaren reeskont faizi de işletilerek davacılara ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacılar ile müvekkili arasında 11/03/2010 tarihinde danışmanlık sözleşmesi adı altında karma bir sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince danışmanlık hizmeti alınmasının şartlarının düzenlendiğini, gayrimenkullerle ilgili olarak danışmanın aldığı yükümlülüklerin, neler yapılması gerektiğinin ve bunlar karşılığında alacağı ücretlerin ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, … ile imzalanan Arsa Karşılığı Hasılat Paylaşım sözleşmesinin, davacılar ile imzalanan danışmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu sözleşme kapsamında davacıların vermiş oldukları herhangi bir danışmanlık hizmeti bulunmadığını, kaldı ki başarı ücretinin yatırımcı kurumdan istenebileceğini tüm bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Dava tarafları arasında akdedilen Danışmanlık sözleşmesinin 4. Maddesinin 1. fıkrasının k bendi “projelendirmeye konu gayrimenkullere ilişkin yatırımcı ile yapılacak anlaşmaların yapılması ve gayrimenkulün yatırımcıya teslim edilerek inşaat ruhsatının alınmasıyla danışmanlık görevi sona erecektir” düzenlemesi mevcut olup, aynı sözleşmenin 4. Maddesi 6 fıkrası “Başarı ücreti: Toplam proje bedeli, masraflar ve vergiler düşülmeksizin hesaplanacaktır. … için toplam proje bedeli hesabında, gayrimenkul üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli esas alınacaktır. Başarı ücreti olan proje bedelinin KDV hariç %1’lik bölümü anlaşmalar uyarınca yatırımcıdan danışmana ödenecektir ve yatırımcı ile anlaşmalar danışmanın muafakatiyle bu çerçevede yapılacaktır. … ayrıca danışmanın yatırımcıdan talep edeceği %1’lik bir danışmanlık ücretine de şimdiden muvafakat eder” şeklindedir. Taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesinin 4. Maddesi 6 fıkrası ne de bir başka maddesi başarı ücretinin hak edilmesi için gereken hususları açıkça düzenlememiştir. Başarı ücretine hak kazanılması için davacı tarafça yapılması gereken hususların sözleşme çerçevesinde tespiti için sözleşmenin 2 ve 4. Maddelerinin birlikte yorumlanması gerekmektedir. Bu kapsamda; sözleşmenin 2. Maddesi gereğince davacıların yükümlülüğü hem danışmanlık olduğu gibi hem de aracılıktır. Başarı pirimine hak kazınılması için somut olarak yapılması gerekenler de sözleşmenin 4.1 maddesinden anlaşılmakta olup, bu maddeye göre “…’in projelendirmeye konu Varlık/Varlıkları’nın ön analizinin ve değerlendirilmesinin yapılması veya yapılmasının sağlanması ile bu değerlendirme onucunda projelendirmeye hazırlık için yapılması gerekli düzenlemeler hususunda öneriler getirilmesi; b.Projelendirmeye konu Varlık/Varlıklar hakkında bir pazarlama dokümanı ve/veya bir bilgi notu hazırlanması ve Yatırımcılara iletilmesi; …. ve Yatırımcılar arasındaki toplantıların organize edilmesi; …. ile birlikte veya … adına, Yatırımcılar ile görüşmeler yapılması, yurt içi ve/veya yurt dışında toplantılar düzenlenmesi, sunumlar yapılması ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi; e.Projelendirmenin yapısı, stratejisi hakkında …’ e danışmanlık yapılması; g.Yatırımcılarla olan görüşmelerinde, …’e, değerleme konusunda danışmanlık yapılması; ….’in hizmetine başvurduğu hukukçular tarafindan hazırlanacak raporlar, anlaşmalar, beyanlar, garantiler ve sair belgelerin genel olarak organizasyonu; i.Projelendirme işleminin tüm safhalarının genel olarak organizasyonu; j.Projelendirmeye yönelik planlanan ve gerçekleştirilen tüm faaliyetlerin her ay detaylı olarak rapor haline getirilip …’e sunulması. k.Projelendirmeye konu gayrimenkullere ilişkin yatırımcı ile yapılacak anlaşmaların yapılması ve gayrimenkulün yatırımcıya teslim edilerek inşaat ruhsatının alınmasıyla Danışmanın görevi sona erecektir.” Davacıların başarı ücreti kazanabilmesi için tüm bu yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Davacı taraf başarı ücretine dayanak olarak bankalar ile yapılan yapılandırmalar, bu yapılandırmalara ilişkin sözleşmeler, sözleşme görüşmeleri, sözleşme imzasına ilişkin delileri de göstermiş ise de; danışmanlık sözleşmenin 4.6. Maddesinde ücretler, başarı ücreti ve banka yapılandırılması için ödenecek sabit ücret ve masraflar şeklinde iki yarı başlık altında düzenlenmiş olup, banka yapılandırılması için ödenecek sabit ücret ve masraflar başlığı altında da … ve … ile yeniden yapılandırma anlaşmaları olarak 20.000’ER TL “hizmet bedeli” sabit olarak belirlenmiştir. Bu somut düzenlemeler ve ayrıca yapılandırma için yapılacak masraf ödemelerinin de ayrıca düzenlendiği dikkate alındığında danışmanlık sözleşmesine göre, banka kredi borçlarının yapılandırmalarının başarı ücretine hak kazanmadaki yükümlülükler kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır.Yapılandırma olmasaydı, projenin gerçekleştirme imkanı kalmayacağı iddiası da banka kredi borçlarının yapılandırılmasının başarı ücreti kapsamı dışında bırakılması nedeniyle dinlenebilirliği bulunmamaktadır. Davacı taraf başarı ücretine dayanak olarak başka yüklenicilerle daha önce yapılan ancak feshedilen sözleşmeler ileri sürülmüş ise de; başarı ücretinin danışmanlık sözleşmenin 4.6. Maddesindeki “gerçekleşen projenin toplam satış bedeli” üzerinden hesap edilmesi, danışmanlık hizmetinin ancak inşaat ruhsatının alınmasından sonra biteceğine ilişkin danışmanlık sözleşmenin 4.1.k Maddesindeki düzenleme ve nihayetinde sözleşme kapsamına göre bir başarıdan bahsedebilmek için gerçekleşmesi sağlanan bir projenin bulunması gerektiği, başarının ancak bu şekilde tanımlandığı ve zaten bu nedenle başarı ücretinin bu kadar yüksek oranda kararlaştırıldığı, -fesihlerin kötü niyetli olduğu iddiası da bulunmadığı- hususu dikkate alındığında feshedilen sözleşmeler için yapılan çalışmaların başarı ücreti tanımı kapsamında kalmayacağı anlaşılmıştır. Davacı taraf başarı ücretine dayanak olarak davalı tarafça yapılan 100.000 TL’lik ödeme ileri sürülmüş ise de; davalı taraf ticari defterlerinde bu ödeme başarı ücreti olarak kayıtlı olmadığı -danışmanlık ücret ödemesi ile kayıtlı olduğu, cevabi ihtarnamede bu ödemenin masraf olduğu da bildirilmiştir ki sözleşmenin 4.6. Maddesinde başarı ücreti kapsamında kalmayan “banka yapılandırılması için ödenecek sabit ücret ve masraflar” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında ticari deftere “başarı ücreti” şeklinde kaydedilmemiş bulunan bu ödemenin, “başarı ücreti” ödemesi olarak kabulü de mümkün değildir. Davacı tarafa danışmanlık sözleşmesinin 4.1.j maddesi gereğince davalı kuruma her ay sunması gereken raporları ibrazı için süre verilmiş, iki klasör halinde ibraz edilen belgeler incelendiğinde belgelerden sadece Ek 76’daki e-mail yazışmlarının … ile yapılan taslak protokolüne ilişkin olduğu, bu maillerin tamamında davacı …’in sadece … ile … arasında e-mailleri forward eden konumda olup, danışmanlık sözleşmesinin 4.1 maddesinde düzenlenmiş yükümlülüklerin yerine getirilerek başarı ücretine hak kazanıldığını ispatlamadığı, somut bu durumun, davalı tarafın avukatlık vekalet ilişkisi içinde … ile yapılan sözleşmede imza attığı savunması kapsamına da girebildiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle başarı ücreti koşullarının bulunmadığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkillerin davalı …’e dört (4) sene boyunca yoğun bir mesai ile hizmet verdiğini borçların yapılandırılması, faiz oranının düşürülmesi ve taşınmaz’ın icra kanalıyla satılmasının engellenmesi için gerek alacaklı ve ipotek sahibi Vakıfbank ile gerekse de proje yatırımcılarıyla yüzlerce görüşme ve toplantılar gerçekleştirdiğini, taşınmaz’ın farklı hasılat paylaşım modellerine göre gelirleri projekte edilmiş (kat karşılığı veya hasılat paylaşımı vb..) ve Türkiye’nin en ünlü mimarlık gruplarıyla çalışılarak avam projeleri hazırlandığını, bu dönemde Taşınmaz’ın 1/5000’lik ve 1/1000’lik imar planları çıkarılarak davalı …’e düzenli olarak raporlama sağlandığını, binlerce yazışma ve e-posta gönderildiğini, İzmir-İstanbul-Ankara üçgeninde sayısız seyahat gerçekleştirildiğini, bu süreçte … Holding, …, … İnşaat gibi Türkiye’nin en önde gelen inşaat firmaları projeye çekildiğini, Danışmanlık Sözleşmesi’ne konu iş tek bir kişinin gerçekleştirebileceği nitelikte bir iş olmayıp Bankacılık, Hukuk ve Pazarlama gibi alanlarda uzman kişilerden oluşan bir ekip çalışmasını gerektirdiğini, müvekkiller tüm bu süreç boyunca işin gerektirdiği bu kadroları da davalının yararına istihdam ettiğini, tüm bu gerçekleştirilen işlere ilişkin; davalı … ve … yetkilileri dahil olmak üzere imzalı toplantı tutanakları, yazışmalar, genel kurul tutanakları, yetki belgeleri, e-mailler, proje sunumları, raporlar, sözleşmeler ve basına verilen fotoğraflar Yerel Mahkeme dosyasına sunulduğunu, müvekkiller davalı …’in kendilerine vermiş olduğu yetkiler kapsamında yatırımcılardan bir kısmı ile sözleşmeler imzaladığını ve nihayetinde …’a 60 Milyon TL karşılığı verilecek olan taşınmaz, müvekkillerin öne sürdüğü hasılat paylaşım modeli ve … nezdinde yaptığı görüşmeler neticesinde projelendirilerek …’a olan borcun ödenmesini sağladığı gibi …’e de milyarlarca Türk Lirası gelir kazandırmasına vesile olduğunu, davalı … işbu sözleşmelerin imzalanması akabinde, taraflar edimleri ifaya başladığını, davalı … dava dışı …’den 250 Milyon TL’ye yakın para aldığını, … ile olan problemlerini giderdiğini, taşınmaz’ı bir anlamda kurtararak Hasılat Paylaşım Sözleşmesi ile …’ye devrederek ekonomik anlamda rahata kavuştuğunu, anılan dönemde de davalı … müvekkillerimize 100.000,00 TL “Kısmi Danışmanlık Ücreti” adı altında kısmi ifada bulunarak müvekkillerinin edimini ifa ettiği ispatlandığını, ilgili süreçlerin tamamlanmasından davalı tarafça Danışmanlık Sözleşmesi’nin konusuz kaldığı iddiasına sığınılarak haksız bir fesih gerçekleştiğini, fesih ihbarnamelerinde, Danışmanlık Sözleşmesi’nin hangi sebeple ve nasıl konusuz kaldığı belirtilmediğini, bu nedenle Danışmanlık Sözleşmesi süresinden önce haksız feshedilen müvekkillerin, fesih tarihi itibariyle Danışmanlık Sözleşmesi gereği hakedişlerinin muaccel hale geldiğini,18.02.2013 tarihli Hasılat Paylaşım Sözleşmesi ile inşaat ruhsatının alımı tartışmasız bir şekilde, projenin yapımını gerçekleştirecek …’ye yüklendiğini, hasılat paylaşım sözleşmesi’nin imzalanması ve tapunun devri ile müvekkillerin yapabileceği hiçbir işlem kalmadığını, Sonuç olarak, müvekkillerin edimlerini yerine getirdikleri bu durumun sunulan yüzlerce delil, yazışma, toplantı tutanakları, e-postalar, fotoğraflar ve sözleşmeler ile sabit olduğu, Davalıya ait Genel Kurul’da dahi … ve … ile olan görüşmeleri müvekkillerin yürüttüğü ikrar edildiği, Davalının 100.000TL’lik kısmi ifada bulunduğu, bu durumun hem dekontta hem de ticari defterde Kısmi Danışmanlık Ücreti olarak adlandırıldığı, müvekkillin emekleri neticesinde … ile akdedilen 18.02.2013 tarihli Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi’nin kurularak ifaya başlandığı, …’den 250 Milyon TL ödeme aldığı, müvekkilin üzerine düşen özen borcunu yerine getirdiği, davalının Danışmanlık Sözleşmesi’nin feshinin haksız olduğu göz önüne alınarak müvekkillerinin sözleşmede kararlaştırılan başarı primine hak kazandığı bilirkişi raporlarıyla da sabit hale geldiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, toplam proje bedeli’nin net bir şekilde hesaplanması bu aşamada mümkün olmadığından, hak kazanmış olduğumuz başarı ücretinin şimdilik davalı …’e yapılan ödemeler esas alınarak düzenlenen bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda hesaplanan bedele, temerrüt tarihi olan 27.01.2014 tarihinden itibaren reeskont faizi de işletilerek müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkindir. Davalı …’in ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; “-Davacı …nin davalıya keşide etmiş olduğu 17.02.2011 tarih ve … nolu 11.800,00TL’lik fatura ile işbu fatura karşılığı davalının davacı şirkete 11.800,00TL’ni ödediğinin kayıtlı olduğu, -Davalının davacı …’ya 04.03.2011 tarihinde 12.250.00-TL’lik Avukatlık Ücreti ödemesinin kayıtlı olduğu, -Davalının davacı …’ya 07.08.2013 tarihinde 100.000,00TL’lik Danışmanlık Ücret ödemesinin kayıtlı olduğu, dolayısıyla davalı … Birliğinin incelenen ticari defter kayıtlarına göre, davalı …’in davacılara 12.250,00TL avukatlık ücreti olmak üzere toplam (11.800+12.250+100.000 = 124.050,00-TL ödeme yaptığı” tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan kök ve ek raporda özetle; “Taraflar arasındaki Danışmanlık Sözleşmesinin 4.6 maddesine göre davacı danışmanın talep edebileceği başarı ücreti, toplam proje bedeli esas alınarak hesaplanacak olup, bu bedelin hesabında taşınmaz üzerinde gerçekleşen proje’nin toplam satış bedeli nazara alınacağı kararlaştırıldığı, bu kapsamda Dava dışı … TİC. A.Ş. vekilinin 23.05.2018 tarihli yazısında … İnşaat ile Davalı … arasında 24.09.2010 tarihli sözleşmenin imzalandığı, ancak sözleşmenin yürürlüğe girmediği, bu nedenle herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirildiği, mahkemenin 16.04.2018 tarihli müzekkeresi ile celp edilen dava dışı … Tic. Ltd. Şti’nin 07.05.2018 tarihli yazısında işbu cevabî yazımızın ekinde talep edilen sözleşmeler ektedir denildiği ve yazı ekinde dosyada mevcut sözleşmeler ve davalı … Birliğinin genel kurul toplantı tutanağı verildiği, yazı ekinde bir ödeme bilgisine rastlanmadığı, mahkemenin 16.04.2018 tarihli müzekkeresi ile celp edilen Dava dışı … Tic. A.Ş. vekilinin 07.05.2018 kayıt tarihli yazısında Müvekkil şirket ile davalı olarak görülen … Birliği arasında, davacılar ile davalı arasında aktedilen danışmanlık sözleşmesi kapsamında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı bildirildiği, mahkemenin 16.04.2018 tarihli müzekkeresi ile celp edilen Dava dışı … A.Ş. vekilinin 03.05.2018 tarihli yazısında Sözleşme ve ekleri dahil olmak üzere tüm kayıtların gönderilmesi rica olunmaktadır şeklinde mahkemenin talebi özetlendikten sonra ilgide kayıtlı yazı ile talep edilen dökümler ekli dosyada sayın mahkemenize sunmaktayız denilmekte olup yazı ekinde sözleşmeler yer almakta ve herhangi bir ödeme bilgisi verilmediği görüldüğü, buna göre davalı ile dava dışı … A.Ş. ve Dava dışı … A.Ş. arasında 18.02.2013 tarihli olarak imzalanan “Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi” (Hasılat Paylaşım Sözleşmesine göre, davalının hasılat paylaşımına konu işlerden elde edeceği kazancın “… tarafından yapılacak/yaptırılacak konut ve/veya ticaret alanlarının inşası, pazarlanması ve satışından oluşan toplam hasılatın” paylaşılması ile ortaya çıkacağı, Davalı …’e … firması tarafından ödeme yapılması, Danışmanlık Sözleşmesi’nin 4.6 maddesi çerçevesinde projenin gerçekleştiği anlamına geldiği, ayrıca davalı … ile ile dava dışı … arasında 18.02.2013 tarihinde imzalanan Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi kapsamında davalının hasılat paylaşımına konu işlerden elde edeceği kazancın … tarafından yapılacak/yaptırılacak konut ve/veya ticaret alanlarının inşası, pazarlanması ve satışından oluşan toplam hasılatın paylaşılması ile ortaya çıkacağından, henüz toplam hasılatın belirlenmemiş olması, 4.6 madde hükmüne göre davacının başarı ücretinin, davalı …’e yapılan ödemeden itibaren muaccel hale gelmesine engel teşkil etmediği, Danışmanlık Sözleşmesinin tarafı davalı … tarafından değil, yatırımcı (…) tarafından ödeneceğini öngörüldüğü, ancak sözleşmelerden doğan haklar nisbi olup bu hakları sadece sözleşen taraflar birbirlerine karşı ileri sürebileceği, dolayısıyla olayda davacının Danışmanlık Sözleşmesine göre 3.kişi olan … firmasından herhangi bir talepte bulunmasına hukuken imkân olmadığı, bununla beraber davacı ile davalı … arasında 4.6 madde hükmünde üçüncü şahsın fiilini taahhüt anlaşması söz konusu olup burada davalı …, davacı danışmana karşı, üçüncü bir şahsın fiilini (toplam proje bedeline göre hesaplanacak başarı bedelini ödenmesini) taahhüt etttiği, yani Davalı …, Danışmanlık Sözleşmesinin 4.6 maddesine göre davacıya, davacının hak edeceği başarı ücretini bir üçüncü şahsın ödeyeceğini taahhüt ederken, davacıya aynı zamanda bir garanti verdiği, bunun anlamı davalı …, 3.şahsın, başarı bedelini davacıya ödemesini sağlamak mükellefiyeti altına getirdiği, davalı … işbu garanti edimini yerine getiremediğinden ötürü davacıya karşı sorumlu olduğu, Mahkemenin 16.04.2018 tarihli müzekkeresi ile celp edilen Dava dışı … T.A.O. Genel Müdürlügü’nün 03.05.2018 tarihli yazısında Banka’nın müşteris Davalı … ile Banka arasında aktedilen 26.06.2013 tarihli Protokol’ün bir örneği ile bahse konu Protokol kapsamında yapılan ödemelere ilişkin dekontların birer nüshasının yazı ekinde gönderildiği belirtildiği, buna göre, Davalı … Birliğinin … Tic. A.Ş. (…)’den olan alacaklarını … Bankası’na temlik etmiş olmasına dayanarak, … tarafından Davalı … adına Banka’ya 10.09.2013- 28.11.2016 tarihleri arasında ödenen tutarların toplamı 119.743.240,38TL olduğu, Dosyaya celp edilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/903 E. sayılı dosyasında Davacı … Tic. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti., … Tic. A.Ş. (…) arasında görülen ve konusu Davacının darda kalmasına dayalı gabin sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmelerin hükümsüzlüğüne karar verilmesi olan davada Davacının talebinin reddine dair Mahkemece 07.04.2016 tarihli olarak verilen hükmün temyizen Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2017 tarihli Red kararı ile 16.01.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşen bu Mahkeme hükmünde gerekçeler arasında “davacının davaya dayanak taşınmazın 18/02/2013 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş”ye satışından 237.619.905.00TL hasılat elde ettiği, aynı sözleşmenin 7. maddesine göre davacının bağımsız bölümlerin satışından elde edilecek gelirden asgari hasılat payının 250.000.000.00 TL olarak kararlaştırıldığı gözetilmesi gerektiği, ayrıca … tarafından Davalı … lehine İcra dosyasına 25.01.2018 ve 04.07.2018 tarihlerinde ödenen toplam 23.433.984,46TL’nin de Kök Rapor sonrası hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, buna göre, dava dosyasına celp edilen yazılarla bildirilen, davacı lehine ödemelerin toplamı, son ödemenin yapıldığı tarih 04.07.2018 olarak, 230.227.224,84 TL olup bu tutar halen dosyaya girmiş bulunan bilgi ve belgelere göre hesaplanan davalı geliri olduğu, Danışmanlık sözleşmesi kapsamında, başarı ücreti olan proje bedelinin KDV hariç % l’lik bölümü anlaşmalar uyarınca, yatırımcıdan danışmana ödeneceği kararlaştırıldığı, ayrıca …, bu sözleşmenin imzalanmasını takiben, yapılandırılacak olan bankalar için, ulaşım ve konaklama masraflarını belge karşılığı ve yapılan işle mütenasip olmak ve …’in görüşü ve yazılı onayı alınmak kaydıyla …’a ödeyeceği, …, …’ın kestiği ilgili faturayı takip eden 15 (onbeş) gün içinde ödemeyi gerçekleştireceği, …, … Bankası T.A.O ile yapılacak olan Yeniden Yapılanma Anlaşmasını müteakiben hizmet bedeli olarak 20.000.TL (… tarafından …’a hitaben yazılan 19.04.2010 tarih, … sayılı yazıda belirtilen) … A.Ş ile yapılacak olan Yeniden Yapılanma Anlaşmasını müteakiben hizmet bedeli olarak 20.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL(Kırkbin türk Lirası) tutarında sabit ücret ödeyeceği kararlaştırıldığı, başarı ücreti olarak adlandırılan danışmanlık ücretinin matrahı, toplam proje bedelidir. Ayrıca bu bedel üzerine KDV ve benzeri bir vergi eklenmeden veya çıkarılmadan hesaplamaya dahil edileceği, Buna göre yapılan alacak ve faiz hesabına göre; davacı tarafın Beşiktaş … Noterliğinin 15.01.2014 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıyı danışmanlık ücretinden 07.08.2013 tarihinde ödenen 100.000,00TL’nin düşülmesi ve bakiye danışmanlık ücretinin, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, 3 (üç) gün içerisinde ihtarnamede verilen banka hesabına ödenmesi hususunda davalıyı ihtar ettiği dosyadan anlaşıldığı, davacı tarafın bu ihtarnamesine davalı tarafından İzmir … Noterliğinin 24.01.2014 tarihli ve … yevmiye numarası ile cevap verildiği görüldüğü buna göre davacı tarafın ihtarnamesinin en geç 24.01.2014 tarihinde davalıya ulaşmış olduğu ve buna göre davalının 27.01.2014 günü sonunda temerrüde düştüğü sonucuna varıldığı, 27.01.2014 temerrüt tarihinde davalının elde ettiği proje gelirleri 72.500.000,00TL’ olup bu değer dava tarihi (04.03.2014) itibariyle de aynı olduğu, davalının payına düşen % 32 oranındaki değer 72.500.000,00 TL olduğuna göre, temerrüt tarihinde proje bedeli (72.500.000,00TL/0,32=)226.562.500,00TL olarak hesaplandığı, proje bedelinin yüzde l’i olarak, davalının temerrüde düştüğü tarih (27.01.2014) itibariyle hesaplanması gereken başarı ücreti (226.562.500,00TL x 0,01=) 2.265.625,00TL olduğu, dosyadaki taraf dilekçelerinden ve davacı tarafın davalıya gönderdiği 15.01.2014 tarihli ihtarnameden, başarı ücreti alacağına mahsuben 100.000,00 TL’nin davacıya ödendiği anlaşıldığı, buna göre temerrüt tarihi itibariyle davacı tarafın alacağı (2.265.625,00 TL -100.000,00 TL =) 2.165.625,00 TL olduğu, 2.165.625,00TL olan anapara tutarı üzerinden dava tarihine kadar hesaplanan 21.581,05 TL faiz aşağıda yapılacak toplam alacak hesabına ekleneceği, Temerrüt tarihinden sonra davacı tarafın toplam anapara alacağının hesaplanmasında esas alınacak proje gelirlerinden davalının elde ettiği tutar son ödemenin yapıldığı tarih 04.07.2018 olarak, 230.227.224,84TL hesaplandığı, dosya kapsamında sunulan belgelere göre, davalının elde ettiği proje gelirlerinin tutarı halen 230.227.224,84 TL olup bu tutar toplam proje bedeli’nin 0,32’si olduğuna göre, Toplam Proje Bedeli 230.227.224.84TL/0.32 =719.460.077.63TL olduğu, davacı tarafın Başarı Ücreti Toplam Proje Bedeli’nin yüzde l’i ise davacı tarafın başarı ücreti alacağı, anapara olarak (719.460.077.63TLx0.01=)7.194.600.78TL hesaplandığı, davacı taraf başarı ücretine mahsuben 100.000,00TL’yi tahsil etmiş olduğuna göre, bu miktarın ana paradan mahsubu gerektiği, davacı tarafın dava tarihine kadar olan alacağı için işlemiş olan faiz de dikkate alındığında faiz dahil dava tarihine kadar olan alacağı (7.094.600.78 TL + 21.581,05 TL=) 7.116.181.83TL olarak hesaplandığı, Sonuç olarak; Davacı tarafın toplam proje bedelinin tamamı üzerinden başarı ücretine hak kapandığı, dava tarihine kadar olan anapara alacağına işlemiş faiz de dikkate alınarak, toplam alacağının 7.116.181,83TL olduğu, Hesaplanan 7.116.181,83TL faiz dahil alacak tutarı içindeki 7.094.600.78TL ana paraya dava tarihinden ödeme gününe kadar ki süre için faiz işletilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu ” tespit ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Dosya kapsamına göre taraflar arasında imzalanan 11/03/2010 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi ile “İzmir ili, Konak İlçesi, … Mevkii, … pafta, … ada, muhtelif parsellerde kayıtlı toplam 83.560 metrekare … gayrimenkullerinin projelendirilmesi, proje gelirleriyle finansman sağlanması, üzerinde yapılacak her türlü inşaat ve yatırım anlaşmalarının yapılması ve …’nin … Bankası T.A.O. nezdindeki borç yapılandırması işlemlerinin yürütülmesi” hususunda davacıların, davalıya danışmanlık hizmeti vermesi kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca projelendirilecek olan gayrimenkullerle ilgili olarak …’in münhasır danışmanı olarak tayin edildiği, sözleşmenin 4.1 maddesinde tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin 4.3 maddesinde … borçlarının yapılandırılması ilişkin hükümler, sözleşmenin 4.6 maddesinde ücretler kararlaştırıldığı, ve projelendirmeye konu gayrimenkullere ilişkin yapılan anlaşma uyarınca gayrimenkulün yatırımcıya teslim edilerek inşaat ruhsatın alınmasıyla danışmanlık görevinin sona ereceği kararlaştırıldığı, söz konusu sözleşme kapsamında davalı …’in dava dışı … ve …’a olan borçları yapılandırıldığı, Davalı … A.Ş. arasında 24.09.2010 tarihli “Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımlı İnşaat Yapım Sözleşmesi”nin akdedildiği ve sonrasında sözleşmenin feshedildiği, davalı … ile … Ltd. Şti. arasında 16.12.2011 tarihli “Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı Hasılat Paylaşımlı İnşaat Yapım Sözleşmesi”nin akdedildiği ve daha sonrasında bu sözleşmenin de feshedildiği, akabinde … A.Ş. (…) ile davalı … ve … Tic. A.Ş. arasında 18.02.2013 tarihli “Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşım Sözleşmesi”nin hazırlandığı, imzalandığı, ve sözleşme şartları uyarınca tapu devir çalışmaları yapıldığı taşınmazların tapusunun …’ye devredildiği, ayrıca … ile davalı … ve … arasında akdedilen protokol ile davalı …’in alacakları ve özellikle …’a olan borcun nasıl ödeneceği kararlaştırıldığı, davalı … tarafından gönderilen İzmir … Noterliği 14/02/2014 ve 06/03/2014 tarihli fesih ihbarnameleri ile danışmanlık sözleşmesinin konusu kalmadığından bahisle feshedildiği, sonrasında … ile yapılan sözleşme feshedilerek … A.Ş’nin de dahil olduğu yeni bir sözleşme imzalanarak projeye devam edildiği anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar … ile imzalanan Arsa Karşılığı Hasılat Paylaşım sözleşmesinin, davacılar ile imzalanan danışmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu sözleşme kapsamında davacıların vermiş oldukları herhangi bir danışmanlık hizmeti bulunmadığını, kaldı ki başarı ücretinin yatırımcı kurumdan istenebileceğini savunmuş ise de dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, yazışmalar, toplantı tutanakları, e-mail yazışmaları genel kurul tutanakları ve davacıya “danışmanlık ücreti altında yapılan kısmı ödeme (100.000,00 TL) dikkate alındığında davacıların danışmanlık sözleşmesi kapsamında üstlendiği davalıya ait taşınmazların projelendirilmesi ve davalının bankalara olan borcunun yapılandırılması edimlerini yerine getirdiği, kaldı ki davacıların projelendirilecek olan gayrimenkullerle ilgili olarak …’in münhasır danışmanı olarak tayin edildiği, … ile … arasında imzalanan hasılat sözleşmesinden sonra taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesinin konusu kalmadığından bahisle davalı tarafça tek taraflı feshedildiği anlaşılmıştır. Ücretler başlıklı sözleşmenin 4.6 maddesi “Başarı Ücreti: Toplam Proje Bedeli, masraflar ve vergiler düşülmeksizin hesaplanacaktır. … için Toplam Proje Bedeli hesaplamasında, gayrimenkul üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli esas alınacaktır. Başarı ücreti olan Proje Bedelinin KDV hariç % l’lik bölümü anlaşmalar uyarınca, yatırımcıdan Danışmana ödenecektir ve yatırımcı ile anlaşmalar Danışmanın muvafakatiyle bu çerçevede yapılacaktır. … ayrıca Danışmanın Yatırımcıdan talep edeceği %1’iik bir danışmanlık ücretine de şimdiden muvafakat eder. Banka Yapılandırması için ödenecek Sabit Ücret ve masraflar: …, bu sözleşmenin imzalanmasını takiben, yapılandırılacak olan bankalar için, ulaşım ve konaklama masraflarını belge karşılığı ve yapılan işle mütenasip olmak ve …’in görüşü ve yazılı onayı alınmak kaydıyla …’a ödeyecektir. …, …’ın kestiği ilgili faturayı takip eden 15 (onbeş) gün içinde ödemeyi gerçekleştirecektir. … … T.A.O ile yapılacak olan Yeniden Yapılanma Anlaşmasını müteakiben hizmet bedeli olarak 20.000.TL (… tarafından …’a hitaben yazılan 19.04.2010 tarih, 17-222/4032 sayılı yazıda belirtilen) … … A.Ş ile yapılacak olan Yeniden Yapılanma Anlaşmasını müteakiben hizmet bedeli olarak 20.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL(Kırkbin türk Lirası) tutarında sabit ücret ödeyecektir. …, …’ın kestiği ilgili faturayı takip eden 15 (onbeş) gün içinde ödemeyi gerçekleştirecektir. Projelendirme için yapılan masraflar: … ve … tarafından projelendirme için yapılan yurt içi/yurt dışı ulaşım ve konaklama masrafları ile tercüme, tanıtım dokümanları ve basım masrafları, gazete ve diğer medya ilanları, belge karşılığı ve yapılan işle mütenasip olmak ve …’in görüşü ve yazılı onayı alınmak kaydıyla … tarafından ödenecektir. …, …’a masraflar ile ilgili faturanın, … tarafından …’e ibrazını müteakip 10 (on) işgünü içinde, ödemesini gerçekleştirecektir. 4.7.Vergiler: İşbu sözleşme uyarınca, doğacak damga vergisi, KDV ve diğer vergiler Vergi Mevzuatı gereğince mükellef yükümlülüğü olan tarafça ödenecektir. Buna göre:Başarı Ücreti Toplam Proje Bedelinden, naasraflar ve vergiler düşülmeksizin hesaplanacaktır. … için Toplam Proje Bedeli hesaplamasında, gayrimenkul üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli esas alınacaktır. Başarı ücreti olan Toplam Proje Bedelinin KDV hariç % l’lik bölümü anlaşmalar uyarınca, yatırımcıdan …’a ödenecektir ve yatırımcı ile anlaşmalar danışmanın muvafakatiyle bu çerçevede yapılacaktır. … ayrıca …ın Yatırımcıdan talep edeceği %1’lik bir danışmanlık ücretine de şimdiden muvafakat eder. ” şeklinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen danışmalık sözleşmesinde Başarı ücreti olan Proje Bedelinin KDV hariç % l’lik bölümü anlaşmalar uyarınca, yatırımcı tarafından …a ödeneceği kararlaştırılmış ise de davalı …’in yatırımcı ile yaptığı sözleşmede, toplam proje bedelinin %1 lik bölümünün danışmana ödeneceğine yer verilmediği, davalının danışmanlık sözleşmesine aykırı davrandığı bu nedenle danışmanın başarı ücretinin, sözleşmenin tarafı olmadığı yatırımcıdan talep etmesi mümkün olmadığı gibi aslında davalı, sözleşmenin 4.6 maddesinde, yatırımcının danışmana yapacağı ödemeyi taahhüt altına aldığı, bilirkişi raporunda ifade edildiği 4.6 maddesine göre davacılara, davacıların hak edeceği başarı ücretini bir üçüncü şahsın ödeyeceğini taahhüt ederken, davacılara aynı zamanda bir garanti verdiği, bir nevi üçüncü kişinin fiilini üstlendiği, TBK 128. Maddesi uyarınca üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğundan danışmanlık ücretinin doğrudan davalı …’ten talep edilmesinde hukuki engel bulunmamaktadır. Diğer bir husus, gayrimenkul üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli esas alınarak KDV hariç %1 lik bölümü yatırımcıdan danışmana ödeneceği hususu sözleşmede başarı primi olarak kaleme alınmış ise de davacıya ödenecek ücretin primden ziyade davalının sözleşmede kararlaştırılan hizmetlerin karşılığında ödenmesi gereken danışmanlık ücretine ait olduğu, banka borçlarının yapılandırılması da gayrimenkullerin projelendirilmesi sözleşmesininde ayrı düşünülemeyeceği, projenin gerçekleştirilebilmesi için önce banka borçlarının yapılandırılması gerektiği, nitekim … ile yapılan hasılat paylaşım sözleşmesi sonrasında ayrıca banka borcun ne şekilde ödeneceği hususunda … ile davalı … ve … arasında protokoller akdedildiği, banka borçların yapılandırılması ve davalıya ait gayrimenkullerin projelendirilmesinin bir bütün halinde davacıların sunacağı danışmanlık hizmeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre gayrimenkul üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli esas alınarak ödenecek danışmanlık ücreti dışında ayrıca bankalarla yapılan yapılandırmalara ilişkin toplam 40.000,00 TL sabit ücret ödeneceği kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. O halde, dava dışı … ile davalı … arasında imzalanan 18/02/2013 tarihli İzmir İlinde Alsancakta bulunan “Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşım Sözleşmesi”nin dosya kapsamına göre davacıların danışmanlık faaliyetleri neticesinde düzenlendiği, icra edilme sürecine de girildiği, taşınmazların … firmasına devredildiği, … firmasınca bir takım ödemeler yapıldığı, 07/08/2013 tarihinde davalı … tarafından “danışmanlık ücreti” altına davacılara 100.000,00 TL kısmı ödeme yapıldığı, akabinde sözleşme konusuz kaldığından bahisle 14/02/2014 tarihinde davalı … tarafından sözleşmenin tek taraflı feshedildiği görülmüştür. Davalı …, fesih ihbarnamesinde sözleşmenin konusuz kaldığını ileri sürmüş ise de sözleşmenin hangi sebeple ve ne şekilde konusuz kaldığını belirtmemiş, davalıya herhangi bir kusur atfedilmemiş, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ispatlayamadığından davacılar, davalı …’in … ile yapılan 18/02/2013 tarihli Hasılat Paylaşım Sözleşmesinden doğan %1 lik başarı ücretine hak kazandığı, davacıların fesih tarihi itibariyle danışmanlık sözleşmesi gereği hakedişleri muaccel hale geleceği anlaşılmıştır. Söz konusu hasılat sözleşmesinde inşaat ruhsatların alınamaması sebebiyle inşaatlara başlanamamış ise de davacıların, … firması ile düzenlenen sözleşmede inşaat ruhsatının alınmasına ilişkin bir edimleri olmadığı, inşaat ruhsatının alınması sadece danışmanın görevinin sona ereceği tarih bakımından önem arzettiği lakin … ile imzalanan hasılat paylaşım sözleşmesinin düzenlenmesi ve gayrimenkulün yatırımcıya teslimi ile davacıların hizmet edimi sona erdiği görülmüştür. Her ne kadar sözleşmede, davacı danışmanlık ücreti, taşınmaz üzerinde gerçekleşen projenin toplam satış bedeli nazara alınarak hesaplanacağı düzenlenmiş ise de, bu aşamada projenin toplam satış bedelinin tespiti mümkün olmadığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda, hasılat paylaşım sözleşmesinde davalı …’e ait ait arsalar üzerinde inşa ettirilecek bağımsız bölümlerin satışından elde edilecek KDV hariç satış gelirinin %32’sinin davalı payı olduğu gözetilerek davalı …’e yapılan kısmı ödemeler üzerinden toplam proje bedeli belirlenmiş ise de söz konusu ödemelerin bir kısım avans ödemeleri, …’in …’a kredi borçlarına ve icra dosyasına yapılan ödemeler olduğu, bilirkişilerce belirlenen toplam 230.227.224,84 TL ödemenin, davalının %32 hissesine tekabül eden ödemeler olmadığı ancak hasılat paylaşım sözleşmesinin 7. Maddesi uyarınca davalı …’in bağımsız bölümlerin satışından elde edilecek gelirden asgari hasılat payının 250.000.000.00 TL olarak kararlaştırıldığı gözetildiğinde, davalıya yapılan ödemelerin asgari hasılat payının altında kaldığı ve davacılarca bu miktar üzerinden yapılan hesaplamaya itiraz edilmediği dikkate alınarak toplam proje bedelinin davalı tarafa yapılan kısmi ödemeler üzerinden hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna göre davalıya yapılan ödemelerin hissesine karşılık yapıldığı kabul edildiğinde toplam proje bedeli 719.460.077.63 TL olduğu, davacılara yapılan 100.000,00 TL kısmı ödemenin mahsubu ile toplam proje bedeli üzerinden davacıların hak ettiği danışmanlık ücreti 7.094.600,78 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı vekili gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde, temerrüt tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte alacağa hükmedilmesini talep ettiği dikkate alınmaksızın bilirkişilerce dava tarihine kadar faiz hesabı yapılması hatalı olup, davacılarca bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz alacağı da eklenerek toplam 7.116.181,83 TL’nin temerrüt tarihi olan 27.01.2014 tarihinden itibaren mükerrer faiz talebi yerinde görülmemiştir. Diğer bir husus davalıya gönderilen ihtarnamenin en geç 24.01.2014 tarihinde davalıya ulaşmış olduğu kabul edilerek 3 günlük sürenin sona ermesi ile 28/01/2014 tarihinde temerrüt gerçekleşmiştir. O halde, taraflar arasında imzalanan 11/03/2010 tarihli danışmanlık sözleşmesi kapsamında davacıların, üstlendiği davalıya ait taşınmazların projelendirilmesi ve davalı …’in bankaya olan borcun yapılandırılması edimlerini yerine getirdiği, sözleşmede kararlaştırılan toplam proje bedelinin %1 oranında danışmanlık ücretine hak kazandıkları kabulü ile toplam 7.094.600,78 TL danışmanlık ücretinin temerrüt tarihi olan 28/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/982 Esas, 2020/336 Karar ve 18/06/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davacıların davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, a-7.094.600,78 TL danışmanlık ücretinin temerrüt tarihi olan 28/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 484,632,18 TL karar ve ilam harcından, ıslah harcı ile birlikte peşin alınan toplam 121,526,63 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 363.105,55 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, c-Davacılar tarafından sarf edilen 121,526,63 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun haricinde davacılar tarafından sarf edilen başvurma ve vekalet harcı 32,80, posta/tebligat gideri 322,10 TL, bilirkişi ücreti 2.750,00, olmak üzere toplam 3.104,90 TL yargılama giderinden, davanın kabul-ret ( % 99,70 ) oranına göre hesap edilen 3.095,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, d-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 159.571,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ç-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, d-HMK’nun 333. Maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgili tarafa iadesine, İstinaf İncelemesi Yönünden; 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılarca yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, mükerrer yatan istinaf başvuru harcının istemi halinde davacılara iadesine, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacılarca peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, mükerrer yatan istinaf karar harcının istemi halinde davacılara iadesine, 5-Davacılarca sarf edilen 203,00 TL istinaf harcı, 74,30, TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 277,30 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilemesine, 6-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere olarak oy birliği ile karar verildi.13/04/2022