Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2150 E. 2021/235 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2150
KARAR NO: 2021/235
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1255 Esas
KARAR NO: 2020/424
KARAR TARİHİ: 11/09/2020
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan- İİK 285 ila 308-h- Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini bu süreler sonucunda teklif olunan konkordatonun tasdikine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI. Mahkemece ” Komiser heyeti tarafından düzenlenen raporlarla … Ltd.Şti.’nin Konkordato Ön Projesinde; Almanya’nın Aachen şehrinde şirket ortağı …’in maliki bulunduğu gayrimenkulü satışa çıkaracağı ve o satıştan elde edilecek 8 milyon Euro satış bedelinin Türkiye ye transfer edilerek şirket sermayesine ekleneceği, satıştan gelecek kaynak ile alacaklılara olan borçların ödemesiz süreyi takiben 36 aylık vadede ödeneceği beyan ve taahhüt edildiği ancak davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu belgeye göre satış bedeli açıklanan tarihte Türkiye ye getirilemediği, şirketin Konkordato Ön Projesinde taahhüt ettiği gayrimenkul satışından elde edilecek 35.000.000 TL’nın sermayeye eklenmesi koşulunun gerçekleştirilemeyeceğinin ortaya çıkmış olduğu, Şirketin Konkordato Ön Projesinde taahhüt ettiği gayrimenkul satışından elde edilecek 35.000.000 TL’nın Almanya’dan Türkiye’ye transferinin pandeminin dünya ekonomisinde yol açtığı ekonomik kriz neticesi ve kredi kaynağının Birleşmiş Milletlerce kabul edilen Uluslararası Sözleşme uyarınca soruşturulmasından dolayı gerçekleşmediği ve gayrimenkul satış bedelinin Şirket sermayesine eklenmesinin şimdiye kadar yerine getirilememiş durumda olduğu, böylece ön projenin yerine getirilemediği, davacı şirketin Cezayir Projesi ve Fildişi Projeleri ile ilgili olarak da son konkordato raporu sonrasında herhangi bir teknik gelişme yaşanmadığı, hala ödenmemiş 10 aylık komiserlik ücreti bulunduğu, konkordato komiseri ücretlerini, komiser heyetinin ikazlarına rağmen ödememenin, komiserin talimatlarına aykırılık oluşturduğu, Bunun dışında; davacı şirkete, komiser heyeti tarafından ilamlı işçi alacaklarının ödenmesi hususunda, müteaddit kez sözlü ve yazılı uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen hala bu ödemelerin de yapılmamış olduğu, aynı mülahaza ve sonuçların şirketin tek hissedarı ve sahibi (tacir olmayan) gerçek kişi … için de geçerli olduğu, Sonuç olarak, şirketin mali durumunda herhangi bir değişiklik meydana gelmediği, mali ve finansal durumunda hiçbir iyileşme olmadığı, şirketin borca batık durumda olmama halini korumakta olması, Almanya’daki gayrimenkul satışı icra edilmiş olduğu halde satış bedelinin halen Türkiye’ye getirilememiş durumda bulunduğu, konkordato ön projesinin inandırıcı ve güvenilir olmadan çıktığı belirtilmiş olmakla sunulan rapor mahkememizce de benimsenmekle her iki davacı yönünden konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, davacıların komiserin talimatına uymadığı, davacı şirketin borca batık durumda olmadığı, gerçek kişi davacının tacir olmadığı belirlenmekle İİK 292. Madde gereği her iki davacı yönünden koşulları oluşmayan davanın reddine, mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ” şirketin mali durumunda herhangi bir değişiklik meydana gelmediği, mali ve finansal durumunda hiçbir iyileşme olmadığı tespiti açıkça hukuka aykırı olduğu 15.10.2018 31.12.2019 31.08.2020 Mevcut Alacaklar: 74.168.585,62-TL 103.916.885,93-TL 155.322.708,82-TL Borçlar Toplamı: -56.274.147,53,-TL -72.441.214,20-TL -117.068.549,91-TL Alacak-Borç Fark: 17.894.438,09,-TL 31.475.673,73-TL 38.254.158,91-TL İşçilik Alacakları Hakkında Müvekkil şirket Konkordato süresinde, Mahkemelik olunan işçilerle alakalı olarak, maaş, mesai, izin, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, mahkeme ve avukat masrafları ile birlikte toplamda 1.930,073,00- TL ödeme yapıldığı Almanya Aachen’ deki Gayrimenkulün Satışına İlişkin Beyanlar 18.03.2019 tarihinde Almanya’nın Aachen kentinde … ‘e ait gayrimenkul Noter … ve sayın Mahkemece görevlendirilen komiserlerden … nın nezaretinde Almanya’daki sistem gereği noter aracılığı ile 8.000.000 Euro bedelle alıcı ..’e satılmasına ilişkin sözleşme imzalandığı ve satış gerçekleştiği Fakat, Aralık 2019 tarihinde başlayan ve halen devam etmekte olana Corona Virüs Pandemisi neticesinde fonlama bedeli ile ilgili çalışmalar ancak 21.07.2020 tarihi itibariyle tamamlamış olup; alıcı … tarafından … nezdindeki hesabından 7.000.000 Euro bedelin davacı müvekkil …’in … Bankası nezdindeki Euro hesabına transfer yapılması konusunda talimatı yazılı olarak davacıya bildirildiği Satış bedeli 8.000.000 Euro olmakla birlikte gayrimenkul üzerinde bulunan borçlardan dolayı 500.000 Euro bedel kesintiye uğramasıyla Yine satış rakamından kalan 500.000 Euro’su ise Aachen Belediyesi tarafından istimlak bedeli ödendikten sonra aynı şekilde davacı …’e ait … Bankası hesabına gönderileceği alıcı ve satıcı arasında mutabık kalındığı Sonuç olarak hem Aralık 2019 tarihinde başlayan ve halen devam etmekte olan Corona Virüs Pandemisi neticesinde yaşanan aksaklıklar hem de uluslararası anlaşmalar gereği Konkordato Komiserlerinin raporlarında da belirttiği gibi para kaynağının detayları hakkında 09.12.1999 tarihli hali hazır gündemde de olan karapara aklama ve Terörizmin Finansmanının önlenmesi hakkındaki sıkılaştırılmış incelemelere istinaden süreç uzadığı Sermaye Artışı Hakkında Davacı tarafından konkordato projesinde belirtilen şirkete sermaye eklenmesi hususu da yukarıda belirtilen ve satışı gerçekleşen Almanya’nın Aachen kentinde bulunan gayrimenkulle bağlantılı olup, şu an itibariyle gelecek olan tutarın 7.000.000 Euro karşılığı yaklaşık 62.000.000 TL civarında olduğu göz önüne alındığında Konkordato Ön Projesinde taahhüt edilen 35.000.000 TL nin bir hayli üzerinde bir rakamın ülkeye getirileceği Cezayir Ve Fildişi Projelerine İlişkin Cezayir Projesiyle ilgili olarak …. imalatlarına istinaden … Ltd.Şti’ne 10.771.588,25 TL, … A.Ş.’ye 2.275.975,11 TL olmak üzere 13.047.563,36 TL şirket ortağı olan … tarafından ödeme yapıldığı Alger-Oran Hattı Oued Sly-Yellel arası 93 Km Çift hatlı Hızlı Tren Projesi yurt dışı projesi olup, Müvekkil şirketin Cezayir Şubesinden 31.08.2020 tarihi itibariyle resmi kayıtlarda oluşan alacağı; 2.639.477,47 Euro karşılığı 20.345.620,23-TL dır. Bu nedenle herhangi bir teknik gelişme olmadığı yönündeki beyanlar tamamen gerçek dışı olup Söz konusu proje 2021 yıl sonu itibariyle de tamamlanacağı Mahkeme kararında belirtilen 274.808.000 Euro değerindeki Fildişi projesine ilişkin tespitlerde fiili durumu tam olarak ortaya koymadığı. Komiser Ücretleri Hakkında Beyanlar Konkordato komiser heyetinin ücretleri Şubat 2020 ayı dahil yatırılmıştır. Hatta ödemeler bizzat İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kalemi tarafından tahakkuku kesilerek yapılan ödemeler olduğundan eksik ödeme yapılması söz konusu olmadığı belirtilmek suretiyle mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordato yapılış biçimine göre tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato olarak üçe ayrılmaktadır. İmtiyazsız alacaklıların, kanunda öngörülen usule göre borçludan olan alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat etmeleri halinde tenzilat konkordatosu, alacaklıların alacaklarından feragat etmeksizin, borçların vadesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle daha sonraki bir tarihe ertelenmesi veya ödemenin taksitlere bağlanması durumunda vade konkordatosu, hem borçtan indirim yapılması hem de vadeye bağlanması halinde ise karma konkordato gündeme gelir. 2004 sayılı İİK’nun 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nun 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu Göztepe /İstanbul adresindeki ve iflasa tabi olmayan borçlu gerçek kişi davacının yerleşim yeri itibariyle, asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemede açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1.f bendinde vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartları arasında sayılmış, 6098 sayılı TBK’nun 504. maddesinde vekaletin kapsamı düzenlenmiş ve TBK 504/3 bendinde “Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez…” düzenlemesine yer verilmiştir. Yine davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde düzenlenmiş olup anılan yasal düzenleme uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. 7101 sayılı kanunla değişik İİK’nun 287. maddesi uyarınca 286.maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu mahkemece tespit olunmakla 26.10.2018 tarihli karar ile; a) Davacı … TC Kimlik numaralı …, ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı … Ltd. Şti hakkında 26/10/2018 tarihinden başlamak üzere 3 Ay Süre İle Geçici Mühlet Kararı Verilmesine, dair karar verilmiştir. 24.01.2019 tarihli celsede :İİK’nun 287/4 maddesi gereği Mahkememizce verilen 3 aylık geçici mühlet süresinin 26/01/2019 tarihinden itibaren 2 Ay Süre İle Uzatılmasına, 2-İİK’nun 288/son maddesi gereği ara kararın ilanına, Mahkememizce verilen tedbir kararlarının devamına, geçici komiserlerin görevlerine devam etmelerine Davacılara 7101 Sayılı yasa ile değişik İİK’nun 289. Maddesi gereği 26/03/2019 Tarihinden itibaren 1 Yıllık Kesin Süre Verilmesine, dair karar verilmiştir. Davacı şirket yapısının incelenmesi ve ön proje; Davacı şirketin Alt yapı sektöründe faaliyet gösterdiği, hava alanı pisti, havalanı terminal binaları, uçak bakım hangarları, hastane yapımı, devlet, il, köy okulları, baraj ve gölet inşaatı, tünel, demiryolu inşaatı gibi alanlarda faaliyet gösterdiği, %100 hisse ile davacı …’in hissedar olduğu , İİK 285 v.d. Maddeleri uyarınca alacaklılara tek teklif sunulduğu, konkordato teklifine göre30.09.2018 tarihi itibariyle borçlardan iskonto yapılarak 1 yıl geri ödemesiz sonraki 4 yılda eşit paylı ödeme şeklinde borçların kapatılacağı, borçlar için ilave bir faiz ödemesinin olmayacağı, şirketin, 30.09.2018 tarihi itibariyle konkordato kapsamına giren 119.441.670,48 TL borcun dağılımı ise 24.162.288,53 TL rehinli, 67.271.457,98 TL teminat mektubu olmak üzere toplam 91.433.746,51 TL rehinli borç, 3.669.610,20 TL kamuya ilişkin borç, 931.580,85 TL personele olan borçlar ve 23.406.732,92 TL diğer borçlardan oluştuğu belirtilmektedir. Komiser heyeti raporlarında ; davacı şirketin 7.500.00 TL ödenmiş sermaye ile faaliyetini sürdürdüğü şirketin sorumlusunun davacı … olduğu, ön projede esas itibariyle borçları ödemeye esas kaynak olarak belirtilen Almanya’nın Aachen şehrinde şirket ortağı olan davacı … in maliki bulunduğu gayrimenkulu satışa çıkaracağı ve o satıştan elde edilecek 8 milyon Euro satış bedelinin Türkiye’ye transfer edilerek şirket sermayesine ekleneceği ve bu kaynak ile borçların ödeneceğinin belirtildiği, şirketin devam eden projelerinden Cezayir projesinde Alger-Oran hattı Sly ve Yellel Deresi arasındaki çift yönlü hattın gerçekleştirilmesi işinde davacı firmanın alt yüklenici konumunda olduğu, resmi imzalı sözleşmeye göre işin bedelinin 44.122.023,70 Euro olduğu, ancak şirketin son durum değerlendirmesinin yapılması için toplantılara Cezayir projesi ile ilgili olarak bir gelişme sunulmadığı, teknik gelişmelerle ilgili olarak bir bilgi verilmediği”sadece 2019 Ekim-2020 Nisan dönemime ilişkin yapılan ödemeler listesi gönderilerek Türkiye’den gönderilen köprü aksamlarının montajı , güzergah temel, alt temel işleri , asfalt işleri ve beton işlerinin devam ettiği pandemi sürecinde kısmen çalışmaların durdurulduğu ve kalan işler tutarının yaklaşık olarak 37.000.000 Euro olduğunun beyan edildiği, ayrıca şirketin Fildişi projesinin de bulunduğu ve buna göre 45.000.000Dolar avans beklendiği, proje bedelinin fonlanması için kredi çalışmalarının devam ettiği ancak iş bu süreçte proje ile teknik gelişme sağlanmadığı , komiser ücretlerinin dahi ödenmediği, ayrıca komiser heyetinin aldığı kararların da yerine getirilemediği, işçi alacaklarının ödenmesi konusunda sözlü ve yazılı uyarıda bulunulmasına rağmen uyarıların şirket tarafından dikkate alınmadığı, sürecin olumlu ve inandırıcı olmadığı , şirketin borca batık durumda olmama halini koruduğu, Almanya’daki gayrimenkul satışı icra edilmiş olmasına rağmen satış bedelinin halen Türkiye’ye getirilmemiş olduğu , mevcut alacakların 15.11.2018 tarihinde 74.168.585,62 TL 31.12.2019 tarihinde 103.916.885,93 TL , borçlar toplamının 15.11.2018 tarihinde (-)56.274.147,53 TL 31.12.2019 tarihinde (-)72.441.214,20 TL ve varlıklar ile borçlar farkının 15.11.2018 tarihinde 17.894.439,09 TL 31.12.2019 tarihinde ise 31.475.673,73 TL olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur. Mahkemece 26/03/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verilmiş, 23/03/2020 tarihli duruşma ara kararı ile 7101 Sayılı Kanun ile değişik İİK.nun 289 maddesi gereğince kesin mühletin 26/03/2020 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar verilmiştir. yine 30.04.2020 tarih ve 3114 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığının Yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla getirilen durma süresinin uzatılmasına dair kararın 1. Madde hükümlerinde 01/05/2020 ( bu tarih dahil ) tarihinden 15/06/2020 ( bu tarih dahil ) tarihine kadar uzatılmış olduğu belirlendiğinden 20/08/2020 tarihine kadar ek süre verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin ve davacının borca batık durumda olmadığı, ön projelerin yerine getirilmemiş olduğu, komiser heyetinin ikazlarına rağmen ödemelerin talimatlara uygun yerine getirilmediği ve ön projede belirtilen 35.000.000 TL nin sermayeye eklenme koşulunun gerçekleştirilemeyeceği belirtilerek her iki davacı yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd. maddelerinde, 2004 sayılı İİK‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış , İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. fıkrada ,mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’inci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yasanın 288/1. fıkrasında, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağına yer verilmiş, İİK 294. maddesinde, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları ,297. maddesinde ise, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarına ilişkin düzenleme yer almıştır. Kanun koyucu, 7101 sayılı Kanunda, uygulama alanını genişleterek konkordatoyu, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulabilmek için başvurabileceği bir hukuki çare olarak betimlemiştir. İİK285. maddesinde konkordato talebi düzenlenmiştir. Konkordato öncelikle borçlu tarafından talep edilmektedir. Borçlu ise, iflasa tabi olan veya olmayan bir gerçek veya tüzel kişi olabilmektedir.15.03.2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanunun 65. maddesi ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 179/ a,179/ b ,179/c, 298/a ve 329/a maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. “Yeni Konkordato Hukuku “ Editör ,Prof.Dr. Selçuk Öztek “ ,146 vd sayfalarında, İİK‘nun 287. maddesinde düzenlenen geçici mühletle ilgili düzenlemeye dair hükümet gerekçesinin devamında, geçici konkordato komiserinin, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının denetlenmesi için görevlendirildiği, İsviçre İİK‘nun 293 b’de, geçici konkordato komiserinin atanması ile borçlunun iyileşme ümidinin olup olmadığının, konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceğinin yakından denetlenmesinin ifade edildiği belirtilmiştir. İİK 287/3. fıkrasında, geçici konkordato mühletine karar verildiğinde mahkemenin bir geçici komiser görevlendirmesini öngörmektedir. Konkordato komiserinin görevleri aynı yasanın 290. maddede düzenlenmiştir. İsv. İİK ‘da, konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak açıkça , “ borçlunun iyileşmesi “ kavramına yer verildiği, buna göre , geçici mühletin , açıkça iyileşme ümidi görülmüyorsa, yani konkordatonun tasdikine gerek kalmaksızın iyileşme yahut konkordato ihtimali yoksa kaldırılacağı, İİK ‘da ise, m.287’deki borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “ konkordatonun başarı şansı “ kavramı altında ifade edildiğine yer verilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku Av. Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt). İİK‘nun 289/3. fıkrasında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceği belirtilmiştir. Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir.Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir, bu taktirde komiserin de görüşü alınır.Her iki halde de uzatma talebi kesin mühletin sona ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır ( İİK m. 289/f .5) Davaya konu somut olayda, Almanya’nın Aachen kentinde davacılardan …’in maliki bulunduğu belirtilen gayrimenkule ilişkin olarak alıcı … tarafından … nezdindeki hesabından 7.000.000 Euro bedelin davacı … ‘in … Bankası nezdindeki Euro hesabına transfer yapılması konusunda talimatlı yazılı olarak bildirim yapıldığı belirtilmektedir. Dava dışı alıcı …’in 18/08/2010 tarihli celsede beyanda bulunduğu ve taşınmazın bir kısmını belediyenin istimlak etmek istediği ve ayrıca pandemi süreci nedeniyle taşınmaz bedelinin transferinin uzadığı, Almanyadaki bankanın paranın kaynağının ne olduğuna ilişkin gerekli belgeleri istemesi ve bu belgelerin temin edilmesinin süreci daha da uzattığı, en son banka ile yapılan görüşmede yaklaşık olarak 15-45 gün zaman aralığından sonra iş bu bedelin davacının hesabına geçeceğinin kendilerine bildirildiğini belirtmiştir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde, gerek Corona virüs pandemi sürecindeki gelişmelerin Dünya genelinde kamusal ve özel faaliyetlerin yavaşlamasına neden olduğu gerçeği, gerekse duruşma huzurunda Almanya’nın Aachen kentinde davacılardan …’in maliki bulunduğu belirtilen gayrimenkulün alıcısı dava dışı …’in beyanları birlikte değerlendirildiğinde; konkordatoya konu projede en önemli husus olan şirketin sermaye arttırımının kaynağı olan iş bu taşınmaz satımından elde edilecek satış bedelinin, taraf hesabına aktarımın mahkemece karar verilen tarihten itibaren geçen sürede tamamlanıp tamamlanmadığı, olumlu sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının kesin süre verilerek tercümeli apostilli belgeler temin edilmek suretiyle tespiti, sermayeye aktarılacak bedelin Türkiye’ye transferinin mümkün olması, hazır olması halinde, bu konuda davacı tarafa transferin gerçekleştirilmesi için kesin süre verilerek oluşacak sonuç dairesinde kayyım heyetinden rapor alınabilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi amacıyla konkordato sürecinin İİK 289 maddesi uyarınca 3 ay (mahkemece 26/03/2019 Tarihinden itibaren 1 Yıllık Kesin Süre ve İİK.nun 289 maddesi gereğince kesin mühletin 26/03/2020 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasın kararı göz önünde bulundurularak) süre ile uzatılarak yargılamaya devam olunması gerektiği anlaşılmakla , davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353 maddesi 1/a6 uyarınca kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1255 Esas, 2020/424 Karar ve 11/09/2020 karar tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı … TC Kimlik numaralı …, ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı … Ltd. Şti. hakkında İİK 289 maddesi uyarınca 03/03/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 YILLIK KESİN MÜHLET KARARININ 3 AY SÜREYLE UZATILMASINA, 5- İİK 293/2. fıkra gereğince, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi ve İİK 289/6 fıkrası yollaması İİK 288. maddesi gereği gerekli ilamların yapılması ve İİK 297 maddesi öngörülen tedbirlerin alınması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 7-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2021