Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2129 E. 2020/373 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2129
KARAR NO: 2020/373
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/653
KARAR NO: 2020/251
KARAR TARİHİ: 06/07/2020
DAVA: KONKORDATO TASDİKİ
KARAR TARİHİ: 23/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nin ana faaliyet konusunun kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi olduğunu, 30.09.2019 tarihi itibarı ile şirket sermayesinin 109.200.000,00 TL olup sermayenin tamamının ödendiğini, muhtemel satış fiyatları ile değerlenerek düzenlenen rayiç değer bilançosunda varlıklarının toplam değeri 579.185.251,15 TL olarak tespit edildiğini, davacı …’nin ana faaliyet konusunun belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda büro mobilyaları ve aksesuarlarının perakende ticareti işleri olduğunu, 30.09.2019 tarihi itibarı ile şirketin sermayesinin 42.250.000,00 TL olup sermayenin tamamının ödendiğini, muhtemel satış fiyatları ile değerlenerek düzenlenen rayiç değer bilançosunda varlıklarının toplam değeri 262.263.976,44 TL olarak tespit edildiğini, muhtemel satış değeri ile varlıkların paraya çevrilerek borçların ödenmesi halinde alacaklıların alacağına kavuşma oranının %100 olduğu, şirketlerin içinde bulunduğu ekonomik durum ve konkordatoya başvuru nedenlerinin ayrıntılı olarak açıklandığını belirterek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 ay geçici mühlet verilmesini, geçici komiser ataması yapılmasını, yargılama sonunda 1 yıl kesin mühlet verilerek konkordatonun tasdikine ve yasadan kaynaklanan tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Tüm dosya, davacının yazılı ve sözlü beyanları , itiraz edenlerin sözlü ve yazılı beyanları ile komiser heyetinin 17/06/2020 tarihli konkordato projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı yönündeki raporunda; davacı şirketlerin, konkordato projesi kapsamında şirketlerin başarıya ulaşmasının ve mali durumlarını iyileştirerek ticari yaşamlarına devam edebilmeleri için kaynak akışının her iki şirkete ait ve … projesi kapsamında inşa edilecek yapının inşası ve satışından elde edilecek gelire bağlanmış olması ve fakat bu projenin inşasına tahsis edilmiş olan arsanın 21/04/2020 Tarihli, 31106 sayılı R.G.’de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile … AŞ adına tescil edilmek üzere Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele olarak kamulaştırılmasına yönelik olarak idari işlem tesis edilmiş olması ve akabinde Maliye Hazinesi tarafından İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/24 D. İş sayılı dosyasından kamulaştırma bedelinin tespiti davası açılmış olması ile bu projenin hayata geçmesinin fiilen imkansız hale gelmiş olması nedeniyle; mevcut konkordato projesinin başarıya ulaşma şansının sona ermiş olması, komiser heyetinin konkordato projesinin başarıya ulaşmayacağı yönünde kanaat belirtmiş olması ve davacıların geçici mühlet süresince başarısız olacağı anlaşılan projelerini revize etmemiş olmaları nazara alındığında: Davacı şirketlerin konkordato projelerinin İİK. m. 292/1-b. kapsamında başarıya ulaşamayacağı anlaşıldığından ”gerekçesi ile Davacı şirketlerin konkordato projelerinin İİK. m. 292/1-b. kapsamında başarıya ulaşamayacağı anlaşıldığından davacı şirketler hakkında 18.11.2019 tarihinde verilen GEÇİCİ MÜHLET KARARININ AYRI AYRI KALDIRILMASINA, KESİN MÜHLET TALEBİNİN REDDİNE, Geçici komiser heyetinin GÖREVLERİNE SON VERİLMESİNE, Geçici mühlet kararıyla verilen tüm TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA, İİK. 288/son maddesi uyarınca geçici mühletin kaldırıldığı ve komiserlerin görevlerine son verildiği, ayrıca tüm tedbirlerinde kaldırıldığı hususunun ilgili kurumlara bildirilmesine ve bu hususun İİK. 166. maddesindeki usulle İLANINA, ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyet raporunda iflasa hiç yer verilmemişken mahkemece iflas kararı ile ilgili olarak tefrik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, acele kamulaştırma kararının sonucunun beklenmesi gerektiği, davacı şirketlerden … A.Ş.’nin borca batık olmadığını, grup şirketlerinin varlıklarının borcu ödemeye yeteceği, gerek kamulaştırma sürecinin ve gerekse değinilen sair hususlarının gereği gibi araştırılmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. Mahkemece davacı şirketler hakkındaki geçici mühletin kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı davacılar şirket vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketin muamele merkezi (Beşiktaş/İstanbul) Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Davacıların İstanbul Ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı, Beşiktaş/İstanbul adresinde faaliyet gösterdiği, davacılardan … A.Ş’nin şirket ortaklarının sermaye borcu bulunmadığı, tek hissedarının … olduğu, 2019 tarihi itibariyle SGK kayıtlarına göre çalışan kaydı bulunmadığı, … A.Ş.’nin ise tek hissedarının … A.Ş. Olarak belirtildiği, sermaye borcu bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın açılmasından sonra 18.11.2019 tarihli kararla davacılar yararına 3 aylık geçici mühlet verilmiş, yasada öngörülen tedbirler alınmış ve 14.02.2020 tarihli ara karar ile geçici mühlet kararının 2 ay uzatılmasına dair karar verilmiştir.
ÖN PROJE: (…A.Ş. Yönünden ); vade konkordatosunun teklif edildiği, -Borçların tamamının konkordato tasdikinin yapıldığı 3 yıl içerisinde eşit taksitlerle ödeneceğinin taahhüt edildiği -Maddi duran varlıkların satışının ve yeni banka kredisinin kullanımının öngörülmediği -Konkordato teklifinde bulunulmasının nedeni olarak; grup şirketleri kredi sözleşmelerine göre kefaletler ile grup şirketlerinin diğer borçlarına kefaletlerden kaynaklanan borçların ödenmesi için grup şirketlerinden gayrı kabili rücu ödeme taahhütnamelerinin alındığı, Proje kapsamında 3/5 hisse ile maliki bulunduğu ve İstanbul finans merkezinde geliştirmiş bulunduğu …da inşa edeceği satılabilir ofis alanları ve diğer ticari alanları satmak ve kiralanabilir nitelikteki emsal dışı ortaklık alanları işletmek suretiyle elde edeceği gelirler ile borçların ödeneceği, … A.Ş. Yönünden ;vade konkordatosunun teklif edildiği, – Borçların tamamının konkordato tasdikinin yapıldığı 3 yıl içerisinde eşit taksitle ödeneceğinin taahhüt edildiği -Maddi duran varlıkların satışının ve yeni banka kredisinin kullanımının öngörülmediği -Konkordato teklifinde bulunulmasının nedeni olarak; grup şirketleri kredi sözleşmelerine göre kefaletler ile grup şirketlerinin diğer borçlarına kefaletlerden kaynaklanan borçların ödenmesi için grup şirketlerinden gayrı kabili rücu ödeme taahhütnamelerinin alındığı Proje kapsamında 2/5 hisse ile maliki bulunduğu ve İstanbul finans merkezinde geliştirmiş bulunduğu …da inşa edeceği satılabilir ofis alanları ve diğer ticari alanları satmak ve kiralanabilir nitelikteki emsal dışı ortaklık alanları işletmek suretiyle elde edeceği gelirler ile borçların ödeneceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu: …A.Ş. Yönünden; ön projenin ve karşılaştırma tablosunun sunulduğu, şirketin kaydi değerlerine göre yapılan incelemede 30.09.2019 tarihi itibariyle varlık toplamı 235.437.705,04 TL, toplam borç miktarı ise 235.937.637,01 TL , şirketin sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu, şirketin tüm borçlarını herhangi bir iskonto yapmadan konkordato tasdikini izleyen yıldan başlamak üzere sonraki 36 ayda eşit paylı ödeme şeklinde ödemeyi taahhüt ettiği, …Şti yönünden ise ; aktif toplamının 35 milyon TL, yıllık net satış hasılatının 70 milyon TL, çalışan kişi sayısının 175, varlık toplamı 33.169.023,63 TL olup toplam borcun 298.587,55 TL olduğu, şirket sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu, şirketin öz varlığının kaydi değerlere göre 32.870.436,08 TL, rayiç değerlere göre ise 261.648.081, 38 TL şirketin tüm borçlarının herhangi bir iskonto yapılmadan konkordato tasdikini izleyen yıldan başlamak üzere sonraki 36 ayda eşit paylı ödemeyi taahhüt ettiği belirtilmiştir. İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, … ada, … nolu parselde kayıtlı 6.741,03 metre kare yüz ölçümlü taşınmazın 3/5 hissesinin …A.Ş.’ye 2/5 hissesinin … A.Ş. Ait olduğu ve arsa vasfına haiz taşınmazın değerinin KDV hariç 255.064.000 TL olduğu (… A.Ş. 153.038.400TL , … A.Ş. 102.025.600 TL ) mimar, gayrımenkul değerleme uzmanlarında oluşan bilirkişi heyet raporunda belirtilmiştir. Taşınmazın değerinin tespitine ve bilirkişiye yönelik yapılan itirazlar sonucunda, düzenlenen ek bilirkişi heyet raporunda taşınmazın değerinin kök raporda belirtilen miktar yönünden değişiklik yapılmasını gerektir bir durum olmadığı belirtilerek rapor tanzim edilmiştir. Konkordato komiser ön heyet raporunda; …A.Ş. Aktif varlık toplamı 235.437.705,04 TL, rayiç 579.185.251,15 TL borçlar toplamının 579.185.251,15 TL, kaydi borç toplamının 235.937.637,01 TL öz varlığının kaydi (-)=499.931,97 TL, rayiç 343.247.614,14 TL, öz varlığın kaydi olarak 14.472.673,17 TL rayiç olarak ise 358.220.219,28 TL olduğu, ön projede aktiflerin muhtemel satış fiyatına göre şirketin varlıklarının bilançoda yer alan borçlarını karşılamaya yetmeye yeterli olduğu ve şirketin varlıklarının borçlarını 258.220.219,28 TL aştığının belirtildiği, şirketin mali durum incelemesinde borca batık durumda görünmediği ancak esas sıkıntının davacı şirketin borçlarında görünmeyen ve konkordato gerekçesi olarak gösterilen grup şirketlerine ipotek- teminat ve kefaletlerinden dolayı borçlarının varlığının önem arzettiği toplam (ipotek-kefalet ve teminattan kaynaklı) borçların 741.354.443,96 TL olduğu, konkordato kaynaklarının ise, faaliyetin devamı ile öngörülen kar tutarı , ticari alacaklardan yapılacak tahsilat ve grup şirketlerin ödeme taahhütleri neticesinde sağlanacak nakit girişleri olarak belirtildiği, … A.Ş. Yönünden ise; kaydı aktif varlıklar toplamının 33.169.023,63 TL, rayiç 262.263.976,44 TL borçlar toplamının 298.587,55 TL, kaydi öz varlık 32.870.436,08 TL, rayiç 261.965.388,89 TL olduğu bu haliyle borca batık durumda olmadığı , ön projede aktiflerin muhtemel satış fiyatları (rayiç) nazara alındığında şirketin varlıklarının borçlarını 261.648.081,38 TL aştığının belirtildiği, esas sıkıntının davacı şirketin borçlarında görünmeyen ve konkordato gerekçesi olarak gösterilen grup şirketlerine ipotek- teminat ve kefaletlerinden dolayı borçlarının varlığının önem arzettiği toplam (ipotek-kefalet ve teminattan kaynaklı) borçların 741.354.443,96 TL olduğu, bu haliyle her iki şirket bilanço dışı teminat-ipotek ve kefaletten kaynaklı borçların dökümü aynı olduğu, konkordato kaynaklarının ise, faaliyetin devamı ile öngörülen kar tutarı , ticari alacaklardan yapılacak tahsilat ve grup şirketlerin ödeme taahhütleri neticesinde sağlanacak nakit girişleri olarak belirtildiği,davacı şirket … A.Ş. nin %100 tek hissedarı olan … nin Türkiye’de yerleşik olduğu diğer grup şirketleri ile kefalet- ipotek ve teminat risklerinden dolayı lehine tasarrufta bulunduğu diğer grup şirketleri ile … firmasının iştiraki konumundaki Türkiye’deki diğer grup şirketlerinin faaliyetlerinin de denetlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ortaklık yapısı bakımından, davacı …. Şirketinin %100 hissedarı yurt dışında yerleşik …’nin sahip olduğu tek ortaklı anonim şirket olduğu, …A.ş. Nin %100 hissesinin diğer davacı ….şirketi olduğu, yani …Şti nin %100 iştirak ettiği ve ortağı olduğu bir anonim şirket olduğu, davacı şirketlerin tek malvarlığı konumundaki … mah. … ada ada … no lu parsel sayılı taşınmaz olduğu, iş bu taşınmazın %60 … A.Ş. %40 … A.Ş. Olmak üzre müşterek malik olup, inşaat faaliyetlerin iş bu taşınmaz üzerindeki yapılan inşaat işi durması nedeniyle durduğu, sadece yönetimsel faaliyetlerin devam ettiği, dava dışı … A.Ş.’nin de %100 iştirakinin dava dışı … A.Ş olduğu, bu şirketin de İstanbul 2. ATM’nin 2019/584 E sayılı dosyasında konkordato geçici mühlet kararı aldığı, bu şirketin de konkordato gerekçesinin grup şirketlerin bilanço dışı borçlarına kefalet ve ipotek verilmesine dayandığı belirtilmektedir. Geçici komiser heyet raporunda ise İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesinin 2022 yılı sonlarında veya 2023 yılı başlarında tamamlanma ihtimali yüksek olması sebebiyle 2 ay geçici mühlet kararı verilmesinin uygun olacağı yönünde görüş belirtilmiştir. Mahkemece geçici mühlet kararının 14.02.2020 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına dair karar verilmiştir. Davacıların sahibi bulunduğu İstanbul Finans Merkezi yerleşkesinin içerisindeki arsa için 21.04.2020 tarihli Resmi Gazetesinin 31106 sayılı nüshasında T.C. Cumhurbaşkanlığının 2444 sayılı kararı ile Türkiye Varlık Fonu adına acele kamulaştırılmasına karar verilmiş, İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/24 D.İş sayılı dosyasında yapılan yargılama ile 94.000.000,00 TL bedel üzerinden acele kamulaştırma kararı verildiği ve davacılarca acele kamulaştırma kararının iptali talepli dava açıldığı, bunun mümkün olması halinde ise kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili talepli açılacak dava sürecinin beklenilmesi gerektiği belirtilmiştir. Komiser heyetince düzenlenen nihai raporda ; Davacı şirketlerin grup şirketlerinden olan … A.Ş. – … A.Ş. – … A.Ş. Kaydi değerlere göre borca batık durumda olduğu, … A.Ş.’nin Gebze ATM 2020/147 E sayılı dosyası ile hakkında iflas kararı verildiği, bilonço dışı borçlar nazara alındığında davacılardan … A.Ş.’nin; Kaydi değerlere göre (-) 790.379.904,70 TL öz varlık ile borca batık olduğu, … A.Ş. Kaydi değerlere göre (-) 731.300.033,60 TL öz varlık ile borca batık olduğu, Davacılara ait taşınmazın kamulaştırma sürecine tabi kılınması karşısında artık konkordatoya devam etmenin mümkün olmayacağı, bu bağlamda geçici mühlet aşamasında bu durumla karşılaşılmış olması sebebiyle anılan maddenin İİK 292/1 açık lafzı muvacehesinde konkordatonun reddine karar verilebileceği belirtilmektedir. Mahkemece ” Komiser nihai raporu ile konkordato talep eden şirketlerin borca batık olduğu yönünde görüş beyan edilmiş ise de, her iki şirketin kendi ticari faaliyetinden kaynaklanan borçları ile ipotekten kaynaklanan borçları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli şekilde tespit edilmemiş olduğundan ve de 6102 Sayılı TTK. m. 376 ve İİK. m. 175. kapsamında şirketlerin borca batıklığı halinde iflaslarına yönelik talep ve dava resen araştırma ilkesine tabi olduğundan ve ancak bu aşamada bu hususun karar altına alınması mümkün olmadığından ve de geçici mühletin 09.07.2020 tarihinde bitecek olması karşısında” gerekçesi ile her iki şirket bakımından iflasa yönelik davanın tefriki ve mahkemenin başka bir esasına kaydı suretiyle yürütülmesine dair ara karar oluşturulmuş ve İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, … ada, … nolu parsel kayıtlı 6.741,03 metre kare yüz ölçümlü taşınmazın acele kamulaştırma kararı verilmiş olması , bu projenin fiilen hayata geçmesinin imkansız olması gerekçesiyle konkordato projesinin başarıya ulaşılamayacağınına kanaat getirildiği gerekçesiyle geçici mühlet kararının kaldırılmasına dair hüküm kurulmuştur. İİK 287. maddesinde geçici mühlet süresi belirtilmiş olup buna göre, mahkemece öncelikle verilecek geçici mühlet kararı 3 ay olup iş bu süre dolmadan borçlunun ya da geçici komiser heyetinin yapacağı talep üzerine mahkemece geçici mühlet en fazla 2 ay uzatılabilecektir.Geçici mühlet süresi toplam 5 ayı geçemez. Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin , geçici mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin geçici komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirmesi üzerine , borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder bunları dinledikten sonra re sen , geçici mühlet kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir. (Mahmut Coşkun , Konkordato ve İflas , 2. Baskı s.76) İİK 287 /5 maddesinde İİK 291 ve 292. Maddelerin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 292.maddesinin birinci fıkrasında dört bent halinde sayılan hallerden birinin varlığı halinde iflasa tâbi bir borçlu hakkında verilen mühletin kaldırılması ve iflasın re’sen açılması söz konusu olacaktır. Buna göre, 1- borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa 2- konkordatonun başarıya ulaşılamayacağı anlaşılıyorsa 3- Borçlu, 297. Maddeye aykırı davranır veya geçici komiserin talimatına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarar uğratma amacıyla hareket ediyorsa 4- borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif , konkordato talebinden feragat ederse mahkemece geçici komiserin yazılı raporu üzerine geçici mühleti kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar verir. Yukarıda belirtilen kanun maddesinden anlaşılacağı üzere, 292.maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin bir arada gerçekleşmesini kanun koyucu aramamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise geçici mühletin kaldırılması gerekçesi olarak “konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması” gösterilmiştir. Mahkemeyi bu kanaate ulaştıran ise komiser heyetince düzenlenen rapor ile İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, … ada, … nolu parsel kayıtlı 6.741,03 metre kare yüz ölçümlü taşınmaz ile ilgili olarak acele kamulaştırma kararı ve bu taşınmazdaki bahsedilen … projesi kapsamında ki yapının satışından elde edilecek gelirlerin gerçekleşme ihtimalinin mümkün görülmemesidir. 06.07.2020 tarihli celsede ise davacı şirketlerin borca batık olduğu yönündeki komiser heyetince düzenlenen raporun denetime elverişli olmadığı belirtilerek iflas yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi İcra ve İflâs Kanunu’nun 292’nci maddesi iflasa tâbi olan ve olmayan borçlular için iki fıkra halinde düzenleme yapmış, 7101 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 301’inci maddede olduğu gibi iflasa tâbi olmayan borçluların dahi iflas yaptırımı ile karşılaşmasına izin vermemiştir. Ancak iflasa tâbi borçluların iflas ettirilebilmesi için 292’nci maddenin birinci fıkrasında sayılan dört halden birinin varlığı yeterli görülmüştür. Borca batıklık ise bu dört bendin sadece bir tanesinde (d bendinde) aranmıştır. Daha açık anlatımla fıkranın ilk üç bendindeki hallerin varlığı saptandığında iflasın açılması için ayrıca borca batıklığın mevcudiyeti öngörülmemiştir. Bu haliyle ilk üç bendin sermaye şirketleri ve kooperatifler için de uygulama alanı bulduğunda tereddüt yoktur. İİK 292. maddenin birinci fıkrasının b bendi uyarınca ”konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa” ibaresi ile belirtilen hal, iyileşmenin veya konkordato tasdikinin hiç mümkün olmadığı hallerdir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 292’nci maddesinin birinci fıkrasının b bendi uyarınca iflasa tâbi borçlu tarafından teklif edilen konkordatonun başarıya ulaşma şansının bulunmadığı anlaşılıyorsa mühletin kaldırılmasına ve iflasa re’sen karar verilmelidir. Mahkemece verilen kararda ise; davacıların konkordatosunun başarıya ulaşamayacağına dair tespit yapılmış olmasına rağmen aynı dosya üzerinde ve aynı duruşmada davacıların borca batık olup olmamaları araştırılmadan re’sen iflaslarına karar verilmesi gerekirken, konkordato taleplerinin reddine karar verilmiş ancak iflaslarına ise karar verilmeyerek dosyanın tefrikine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar ayrıca kendi içinde çelişki yaratmaktadır. Zira komiser heyetince düzenlenen nihai raporda; kaydi değerlere göre davacıların borca batık olduğu ve davacılara ait taşınmazın kamulaştırma sürecine tabi kılınması karşısında artık konkordatoya devam etmenin mümkün olmayacağı, bu bağlamda geçici mühlet aşamasında bu durumla karşılaşılmış olması sebebiyle anılan maddenin İİK 292/1 açık lafzı muvacehesinde konkordatonun reddine karar verilebileceği belirtilmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda iş bu raporun bir kısmı denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmek suretiyle mühletin kaldırılmasına karar verilmiş ve raporun bir kısmı yönünden ise hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir.Bir bütün olan heyet raporunun bu şekilde değerlendirilmesinin hukuksal dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, düzenlenen kayyım heyet raporunun denetime açık olmadığına kanaat getiriliyor ise ; geçici mühlet içerisinde taahhüt edilen ticari faaliyetlerin yapılıp yapılmadığı, bu süre içerisindeki ödemelerin ifa edilip edilmediği ve buna göre bu projenin uygulanabilirlik durumu bulunup bulunmadığı, her iki şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklanan borçları ile ipotekten kaynaklı borçlarının karşılaştırılarak konkordato talebinin bu hususları da içerip içermediği hususlarında karar vermeye ve denetime elverişli aynı komiser heyetinden ek rapor ya da yeni oluşturulacak konusunda uzman komiser heyetinden rapor alınarak ve bu raporlar alındıktan sonra ise eksiklerin ikmalinden itibaren verilmesi muhtemel kesin süre halinde İİK’nın 302. Maddesi uyarınca alacaklıların belirlenen hesaplarda konkordato projesini kabul edip etmedikleri hususu da değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Ancak kayyım heyet raporuyla İİK 292 maddenin birinci fıkrasında sayılan haller kapsamında yapılacak değerlendirme sonucunda rapora itibar edilmesi durumunda ise ; maddede sayılan hallerin bir arada gerçekleşmesini kanun koyucunun aramadığı nazara alınmak suretiyle, konkordatonun başarıya ulaşma şansının bulunmadığı anlaşılıyor ise mühletin kaldırılmasına ve iflasa re’sen karar verilmelidir. Mahkemece aynı zamanda İİK m 175 maddesi uyarınca şirketlerin borca batıklığının tespiti halinde bunun mahkemece re sen araştırılması gerektiği belirtilerek tefrik kararı verilmiş ise de ; İİK 175. Madde istirdat davası ile ilgili kanun hükmü olmakla iş bu hatanın sehven yapılmış maddi hatadan kaynaklandığı düşünülmektedir. Ancak, açılan davanın niteliği ve verilen karar dikkate alındığında ; konkordato için başvurmuş olan davacılar yönünden iflas şartlarının araştırılması ve sonucuna göre bu kısım yönünden bir karar oluşturulmak üzere iflas hususu için dosyanın tefrik edilmesinin yasal karşılığının olmadığı , yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu somut uyuşmazlıkta, yukarıdaki bilgiler ışığında konkordato ve iflas yönünden ayrı ayrı yargılama yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.a.6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde iflas yönünden tefrik edilen dosyanın bu dosya ile birleştirilmesi sağlanıp, ayrıca davacıların konkordato projesinin dayanağını oluşturan taşınmazın kamulaştırma kararına karşı yapılan yargısal başvurulara ilişkin ilgili dosyaların, karara çıkmış ise karar örneklerinin mahkemelerinden temin edilerek, yapılacak yargılamada oluşacak sonuç dairesinde konkordato tasdiki taleplerinin değerlendirilmesine dair bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine ve Dairemizce davacıların her biri yönünden birer (1’er) yıllık kesin mühlet kararı verilmesine, komiser ataması ile sair hususların ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/653 Esas, 2020/251 Karar ve 06/07/2020 tarihli kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … ve … nosunda kayıtlı … ‘ne İİK 289/3. fıkrası gereğince, 23/12/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 YILLIK KESİN MÜHLET VERİLMESİNE, 3- İİK 293/2. fıkra gereğince, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi ve İİK 289/6 fıkrası yollaması İİK 288. maddesi gereği gerekli ilamların yapılması ve İİK 297 maddesi öngörülen tedbirlerin alınması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 148,60’ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile yatırılan 54,40 ‘er TL’nin Hazineye irad kaydına, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/12/2020 tarihinde İİK 293/2. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.