Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2125 E. 2020/331 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2125
KARAR NO: 2020/331
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/299 Esas
KARAR NO:2020/45
KARAR TARİHİ:29/01/2020
DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketçe davalıya taraflar arasında akdedilen Otopark Hizmet Sözleşmesinin 6. md. istinaden 01/01/2017 tarihli ve … nolu 214.034,48 TL tutarında fatura kesildiğini, davalı yanca müvekkili şirkete kesilen … nolu 16.164,00 TL lık ve … nolu 13.488,00 TL lik iki adet fatura tutarının mahsup ve tenzili sonrası müvekkili şirketin davalıdan 187.748,78 TL vadesi geçmiş fatura alacağının bulunduğunu, alacaklarının ödenmesi için davalı tarafa Beyoğlu … Noterliğinden 24/02/2017 tarih ve … yev. numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin davalı tarafa 27.02.2017 tarihinde tebliğ olunduğunu, e-posta yazışmalarından anlaşılacağı üzere fatura bedelinin davalı yanca 22/02/2017 tarihinde ödeneceğinin davalının kabulünde olduğunu, faturaya yasal 8 günlük sürede itiraz edilmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı yanın sözleşmenin feshini gerekçe göstererek takibe itirazda bulunduğunu, sözleşmenin feshine yönelik ihtarnamelerin müvekkili şirkete ulaşmadığını, kaldı ki, sözleşmenin 8. Maddesine göre davalı yanın bu yöndeki itirazının da yerinde olmadığını beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın sözleşme yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle sözleşmenin feshine kendi kusurlarıyla sebebiyet verdiğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı olarak sözleşme konusu hizmeti üçüncü kişilere devrettiğini, fesih ihtarnamelerinin davacının sözleşmede belirttiği adresine gönderildiğini, tebligatların geçerli olduğunu, davacının faturaya itiraz edilmediğinden bahisle hizmet vermediği dönemlere ilişkin ücret talep etmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 16/02/2017 tarihinde feshedildiğini ancak davacının Ocak, Şubat, Mart aylarını kapsar şekilde fazladan talepte bulunduğunu, davacı taraf ile 01/07/2012 tarihinde sözleşme imzalanmış olup aynı gün davacı tarafından reklam bedeli açıklaması ile Temmuz-Ağustos-Eylül ayına ilişkin fatura düzenlendiğini, söz konusu faturanın kırkbeş günlük vade tarihi içinde hizmet alınmadan ödendiğini, ödemelerin ileriye dönük olarak yapıldığını, sektörün doğal akışının da bu şekilde olduğunu, zira sözleşmenin imza tarihinden önce davacıdan hizmet alınmadığını, davacının bu yönde de bir iddiası olmadığını, davacı tarafa ödemeler, hizmet alınmadan önce üçer aylık dönemlerde yapıldığını bu nedenle takibe konu 01/01/2017 tarihli faturanın 2017 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemini kapsadığını, sözleşmenin 16/02/2017 tarihinde feshedildiği nazara alındığında davacının talep edebileceği tutarın komisyon bedelleri mahsup edildikten sonra fesih tarihi olan 16/02/2017 tarihine kadarki 46 gün ile sınırlı olacağından alacağın da likit olmadığını beyanla, davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” temlik eden davacı şirket ile davalı şirket arasında “…’ın Esenboğa Havalimanından çıkışta Ankara şehir merkezi istikametinde 300 metrede sağda ve Bodrum Havalimanından çıkışta dördüncü kilometrede sağda konumlandırılan otoparkta ve bu sözleşmenin imza edilmesinden sonra tarafların mutabakatı ile açılacak diğer lokasyonlardaki havayolu yolcularının araçlarının, … görevlileri tarafından teslim alınarak, otoparkta kaldıkları süre üzerinden gerekli indirimin yapılarak ve otoparkta, ödeme noktalarında bulunan havayoluna ait reklamlar için “ekonomik otopark bedeli” ödemesine ilişkin sair hüküm ve koşulların düzenlenmesi” konusunda 01/07/2012 tarihli “… Otopark Hizmet Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmenin davalı yanca 16/02/2017 tarihinde feshedildiği, davacı yanca sözleşme kapsamında verilen hizmetlere ilişkin 01/01/2017 tarih, … sayılı ve 214.034,48 TL bedelli faturadan davalının kestiği 31/12/2016 tarih, … sayılı, 16.164,00 TL tutarlı ve 31/01/2017 tarih, … sayılı, 13.488,00 TL tutarlı fatura bedelleri mahsup edilerek 187.748,78 TL asıl alacak ve 300,91 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, uyuşmazlığın da takip/ dava konusu alacağın dayanağını oluşturan fatura kapsamında davacının alacak hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre temlik eden davacı şirket ve davalı şirket kayıtlarının örtüşmesi ve her iki şirket ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 184.383,48 TL alacaklı görünmesi sebebiyle bu alacağın talep edilebilir olup olmadığının tespiti bakımından davalının savunmalarının değerlendirilmesi gerekmiştir. Bu kapsamda davalı yanca 01/01/2017 tarihli faturanın 2017 yılı Ocak Şubat Mart aylarına ilişkin olduğu ve sözleşmenin feshi tarihine nazaran davacının ancak 46 günlük süreye ilişkin talepte bulunabileceği savunulmuşsa da bilirkişi kök ve ek raporunda ayrıntısına yer verildiği şekilde süregelen ticari ilişkinin taraf şirketlerine yansıyış şekline nazaran faturanın 2016 yılı Ekim Kasım Aralık aylarına ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Davalı yan, taraflar arasındaki sözleşmenin 01/07/2012 tarihinde imzalandığını ve aynı gün davacının henüz verilmeyen hizmetlere yönelik Temmuz Ağustos Eylül aylarına ilişkin fatura düzenlediğini ve peşinen ödeme yapıldığını beyan etmişse de bahse konu faturanın ayrıntısının sunulan kayıtlardan anlaşılamaması, taraf kayıtlarına aynı şekilde yansıtıldığı üzere devam eden ticari ilişkide yıl sonları itibariyle hesap bakiyelerinin ödenerek sıfırlanması, ticari defter kayıtlarında yapılan incelemede davalının geçmiş dönemlere ilişkin peşin ödemeden kaynaklı alacak hakkının bulunduğunun anlaşılamaması ve davalının bahse konu dönemi kapsar şekilde ödemeleri yaparak faturayı kabul etmiş olması sebebiyle bu yöndeki savunma yerinde görülmemiştir. Davalı yan, ayrıca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini beyan etmişse de takip/ dava konusu alacak istemi fesih tarihinden önceki döneme ilişkin olup sözleşmenin 8. maddesinde; “sözleşmenin ne sebeple olursa olsun sona ermesi, taraflardan hiçbirinin tahakkuk etmiş hak ve sorumluluklarının ve bunların diğer tarafça talep ve dava edilebilirliğini etkilemeyecektir.” şeklinde kararlaştırma bulunması, takip/ dava konusu alacağın dayanağını oluşturan faturaya, davalı yanın yasal sürede itirazda bulunmaması ve dosyaya sunulan e-mail yazışmaları ve fotoğraflar itibariyle davacı yanca faturaya konu hizmetlerin verildiğinin anlaşılması sebebiyle bu yöndeki savunma da yerinde görülmemiş, davalının ödeme yönünde savunmasının bulunmaması da nazara alınarak davacının 01/01/2017 tarih, 89217 sayılı ve 214.034,48 TL bedelli fatura kapsamında bakiye alacağı talep etmekte haklı olduğuna kanaat getirilmiştir. Davacı yanca, 214.034,48 TL bedelli faturadan davalı yanca keşide edilen 16.164,00 TL ve 13.488,00 TL fatura tutarları mahsup edilerek 187.748,78 TL asıl alacak talebinde bulunulduğu beyan edilmişse de taraf defter kayıtlarına da yansıtıldığı şekilde 214.034,48 TL bedelli faturadan bahse konu bedeller mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği bakiye asıl alacak miktarı 184.383,48 TL olacaktır. Davacı yanca icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunulmakla, bakiye alacağın ödenmesi noktasında davacı yanca keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 24/02/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalıya 27/02/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden ihtarnamede verilen 2 günlük süreye nazaran davalının 01/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Asıl alacağa 01/03/2017 temerrüt tarihinden 08/03/2017 takip tarihine kadar işlemiş avans faizi 399,50 TL olarak hesap edilmişse de takip dosyasında talep edilen işlemiş faiz 300,91 TL olduğundan taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 184.383,48 TL asıl ve 300,91 TL işlemiş faiz alacağı talep etmekte haklı olduğu ” gerekçesiyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, hükmolunan alacağın %20 oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde;davacı taraf ile 01/07/2012 tarihinde sözleşme imzalanmış olup, aynı gün davacı tarafından reklam bedeli açıklaması ile Temmuz-Ağustos-Eylül ayına ilişkin fatura düzenlendiğini, söz konusu faturanın kırkbeş günlük vade tarihi içinde hizmet alınmadan ödendiğini, ödemelerin ileriye dönük olarak yapıldığını, sektörün doğal akışının da bu şekilde olduğunu, zira sözleşmenin imza tarihinden önce davacıdan hizmet alınmadığı, davacının bu yönde de bir iddiası olmadığını, davacı tarafa ödemeler, hizmet alınmadan önce üçer aylık dönemlerde yapıldığını bu nedenle takibe konu 01/01/2017 tarihli faturanın 2017 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemini kapsadığını, sözleşmenin 16/02/2017 tarihinde feshedildiği nazara alındığında davacının talep edebileceği tutarın komisyon bedelleri mahsup edildikten sonra fesih tarihi olan 16/02/2017 tarihine kadarki 46 gün ile sınırlı olacağından alacağın da likit olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, takibe dayanak yapılan faturaya konu hizmetin verilip verilmediği, faturaların verilen hizmet öncesinde mi? yoksa sonrasında mı? düzenlendiği diğer bir ifade ile takibe konu 01/01/2017 tarihli faturanın 2017 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemini mi? yoksa 2016 yılı Ekim-Kasım-Aralık dönemini mi kapsadığı noktasındadır. Kadıköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 01/01/2017 tarihli faturaya istinaden davalı tarafça düzenlenen iki adet fatura alacağı mahsup edildikten sonra bakiye 187.748,78 TL asıl alacak 300,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.049,69 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar dava ve cevap dilekçesinde dayandığı deliller dosya ibraz edilmiş olup mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Mali müşavir bilirkişinden alınan 04/04/2018 tarihli kök raporda ” temlik eden davacı şirketçe dosyaya ibraz edilen, 2016 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, 2017 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, kapanış tasdik süresinin ise inceleme tarihi itibariyle dolmadığı, davalı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yevmiye ve kebir defterlerinin e-deftere tabi olduğu, 2016 yılı envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği, sunulan fotoğraflar incelendiğinde davacı tarafça davalıya ait “…” markasını sözleşmenin 5.1 maddesine aykırı olarak otopark biletleri üzerinde bulunmadığı ve davalı tarafça dosyaya sunulan bazı servis araçları üzerinde görülmediği, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan fotoğraflarda ise davalının markasının ve reklamlarının transfer araçlarının üzerine giydirildiğinin görüldüğü, bunun dışında kalan otoparkların dış cephelerinde, otopark personel kıyafetlerinde, otopark kulübe ve binalarında davalının “…” markasının reklamının yapıldığının anlaşıldığı, e-mail yazışmaları incelendiğinde davacının komisyon ödemelerini geciktirdiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafça Beyoğlu … Noterliği aracılığıyla davacıya gönderilen önceki ihtarnamelerde belirtilen sözleşmenin ilgili maddeleri gereği belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ihtar edildiği ancak davacının söz konusu ihtarnamelere rağmen sözleşmeye aykırılığı gidermediği gerekçesiyle fesih edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça davacıya gönderilen ihtarnamelerin sözleşmede belirtilen adrese gönderildiği ancak söz konusu ihtarnamelerin davacıya tebliğ/teslim edildiği yönünde dosyaya herhangi bir tebliğ belgesinin sunulmadığı, sözleşmenin davalı tarafça 16/02/2017 tarihinde fesh edildiği, davacı tarafça davalıya kesilen takip/ dava konusu alacağın dayanağı 01/01/2017 tarih ve … sayılı 214.034,48 TL tutarındaki faturanın davalının yasal defter kayıtlarında yer aldığı ve icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 184.383,48 TL alacaklı olduğu yönde tarafların yasal defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, faturanın 2016 yılı Ekim Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olduğu, 2017 yılı ilk üç aylık kısma ilişkin olmadığı bu çerçevede davacının söz konusu fatura bedelinden dolayı alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, netice itibariyle davacı tarafça davalıya kesilen huzurdaki dava dayanağı 01/01/2017 tarih ve … sayılı 214.034,48 TL tutarındaki davalının yasal defter kayıtlarında yer alması ve davalı tarafça söz konusu faturaya itiraz edilmemesi, aynı zamanda davalının söz konusu fatura bedeli ile ilgili olarak davacıya herhangi bir iade/fiyat farkı faturası düzenlememesi, fatura muhteviyatının da 2016 yılı Ekim- Kasım- Aralık ayına ilişkin olması hususları ile taraflar arasındaki e-mail yazışmaları birlikte değerlendirildiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 184.383,48 TL olduğu, talep edilebilecek işlemiş faizin de 300,91 TL olduğu, davacı tarafça icra takip tarihinden sonraki bir tarih olan 16/05/2017 tarihinde dava konusu alacağın … A.Ş’ye temlik edildiği ” tespit ve değerlendirmesi yapılmıştır. Rapora itirazların değerlendirilmesi bakımından alınan ek raporda özetle; ” tarafların 2016 ve 2017 yılları yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının da kendi yasal defterlerinde aylar belirtilerek ve her defasında bakiye sıfırlanarak yapıldığı, dolayısıyla tarafların 2015 yılından devreden bakiyenin Ocak ayında ödenerek sıfırlanması ve devamında 2016 ve 2017 yıllarında da yine fatura bazında bakiyelerin faturalar sonrasında sıfırlanması ve davalının verilmediği iddia edilen hizmet faturası ve muhteviyatını kabul ederek defterlerine kaydetmesi ve ödemesi birlikte değerlendirildiğinde 01/07/2012 tarihinde kesilen faturanın verilmeyen bir hizmete karşılık ödendiği iddiasının ispata muhtaç kaldığını ve kök raporda herhangi bir değişiklik meydana gelmediği ” tespitlerinde bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde temlik eden davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/07/2012 tarihli … Otopark Hizmet sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmenin Konusu başlıklı 2. Maddesi ” …’ın Esenboğa Havalimanından çıkışta Ankara şehir merkezi istikametinde 300 metrede sağda ve Bodrum Havalimanından çıkışta dördüncü kilometrede sağda konumlandırılan otoparkta ve bu sözleşmenin imza edilmesinden sonra tarafların mutabakatı ile açılacak diğer lokasyonlardaki havayolu yolcularının araçlarının, … görevlileri tarafından teslim alınarak, otoparkta kaldıkları süre üzerinden gerekli indirimin yapılarak ve otoparkta, ödeme noktalarında bulunan havayoluna ait reklamlar için “ekonomik otopark bedeli” ödemesine ilişkin sair hüküm ve koşulların düzenlenmesi”, …’ın Yükümlülükleri başlıklı 5. Maddesi ” …, işbu sözleşmede belirtilen havayolu müşterilerine Madde 6 da belirtilen bedel karşılığında … ekonomik otopark hizmeti vermeyi, otoparkların dış cephelerinde, transfer araçlarının üzerinde, otopark personel kıyafetlerinde, otopark kulübe ve binalarında, otopark biletlerinde havayolunca uygun görülen alanlarda havayolu reklâmının yapılmasını kabul ve taahhüt eder ” Ödeme Başlıklı 6. Maddesi ” Esenboğa … Otopark Hizmeti için tutarın 137.500 TL+KDV kısmı sözleşmenin imzalanmasından sonra tanzim edilecek fatura karşılığı söz konusu faturanın tebliğ tarihinden itibaren 45 (kırkbeş) gün içinde, diğer geri kalan tutarlar ödeme takvimin de verilen tarihleri takriben 45 (kırkbeşj gün içinde, aşağıda belirtilen hesabına ödenecektir, Ödeme takvimi; 01 Ekim 2012 137.500,00 +KDV, 01 Ocak 2012 137.500,00 +KDV, 01 Nisan 2012 137.500,00 +KDV ” Sözleşmenin Feshi Başlıklı 8. Maddesi son bendi ” sözleşmenin ne sebeple olursa olsun sona ermesi; taraflardan hiçbirinin tahakkuk etmiş hak ve sorumluluklarının ve bunların diğer tarafça talep ve dava edilebilirliğini etkilemeyecektir. ” şeklinde kararlaştırıldığı, davalı tarafça Beyoğlu … Noterliği aracılığı ile davacıya gönderilen 16/02/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile; sözleşmenin 8.1 maddesi gereği davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranışını gidermediği gerekçesi ve 8.2 maddesi gereği 3 yazılı ihtara istinaden sözleşmenin tek taraflı feshedildiği anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde belirtildiği gibi tarafların yasal defter kayıtlan örtüştüğü, davacı tarafça davalıya kesilen ve icra takip dayanağı olarak gösterilen 01.01.2017 Tarih ve 89217 sayılı 214.034,48 TL tutarındaki faturanın her iki tarafın da yasal defter kayıtlarında yer aldığı, söz konusu faturadan kalan bakiye 184.383,48 TL bakımından tarafların yasal defter kayıtları birbirini teyit ettiği, davalı tarafça söz konusu faturayla ilgili olarak davacıya itiraz edildiğine dair herhangi bir iade faturası düzenlenmediği, söz konusu faturaya yasal süresi içerisinde de itiraz edilmediği görülmüştür. Davalı taraf ilk faturanın, sözleşmenin imza tarihi olan 01/07/2012 tarihi olduğu ve bu faturanında Temmuz-Ağustos-Eylül dönemlerine ilişkin olduğu, zira sözleşmenin imza tarihinden önce davacıdan hizmet alınmadığı, davacının bu yönde de bir iddiası olmadığını, davacı tarafa ödemeler, hizmet alınmadan önce üçer aylık dönemlerde yapıldığını bu nedenle takibe konu 01/01/2017 tarihli faturanın 2017 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemini kapsadığını, bu nedenle faturaya itiraz edilmediğini sözleşmenin 16/02/2017 tarihinde feshedildiği nazara alındığında davacının talep edebileceği tutarın komisyon bedelleri mahsup edildikten sonra fesih tarihi olan 16/02/2017 tarihine kadarki 46 gün ile sınırlı olacağını iddia etmiş olup, mahkemece davalının geçmiş dönemlere ilişkin peşin ödemeden kaynaklı alacak hakkının bulunduğunun anlaşılamaması ve davalının bahse konu dönemi kapsar şekilde ödemeleri yaparak faturayı kabul etmiş olması sebebiyle bu yöndeki savunma yerinde görülmemiş ise de; dosyaya sunulan faturalar ve sözleşme incelendiğinde; ilk faturanın sözleşmenin imzalandığı tarihte düzenlendiği, sözleşme tarihinden önce taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, sözleşmedeki ödeme takvimine göre ilk bir yıl içindeki ödemelerin üçer aylık dönemlerde peşinen ödeneceği kararlaştırıldığı ( sözleşmenin imzalanmasından tanzim edilecek faturanın 45 gün içinde, diğer faturaların, 01 Ekim 2012, 01 Ocak 2012 ve 01 Nisan 2013) dolayısıyla sözleşmeden de anlaşıldığı üzere ilk bir yıl için ödemelerin peşinen yapılacağı kararlaştırılmış olup davacı da ilk faturayı peşinen düzenlediği görülmüştür. Ancak sözleşme süresi imza tarihinden itibaren üç yıl, sürenin sonunda tarafların bir itirazı olmadığı takdirde resen 2 yıl daha olmak üzere toplamda beş yıl kararlaştırılmış ise de; ilk bir yıldan sonra ödeme takvimi belirlenmediği gibi ilk bir yıldan sonra ödemelerin peşinen yapıldığı, devam edip etmediği konusunda mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu itibarla sözleşmenin imzalandığı 2012 yılından itibaren tarafların tüm ticari defter ve kayıtları ile ödemeye ilişkin belgeler getirtilerek tüm faturaların ve ödemelerin tarafların ticari defterlerine hangi tarihte kaydedildiği, sözleşmede ilk bir yıl için kararlaştırılan peşin ödemenin sonraki yıllarda da devam edip etmediği tespitinden sonra eğer peşin ödemenin devam ettiği anlaşılması halinde, fesih ihbarının karşı tarafa ulaştığı anda hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınarak Beyoğlu … Noterliği aracılığı ile davacıya gönderilen 16/02/2017 tarih ve … fesih ihtarnamesinin tebliğ edildiği tarihe kadar ki davalının talep edebileceği komisyon bedelleri de mahsup edildikten sonra, davacının tahakkuk etmiş hak alacaklarına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Açıklanan tüm bu gerekçelerle; eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun Kabulü İle İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/299 E. 2020/45 K. 29/01/2020 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca alınması gereken 148,60 TL harcın HAZİNEYE irat kaydına, 4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde İADESİNE, 5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/12/2020