Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2121 E. 2021/246 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2121
KARAR NO: 2021/246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/833
KARAR NO: 2020/394
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Komiser heyeti tarafından hazırlanan raporda, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağı, borçlu şirketin revize projede nihai kaynakların malvarlığının 122.490,799,15 TL’nin aktif toplamından kısa ve uzun vadeli borçların toplamı olan 86.379.614,44 TL’nin indirilmesi ile 36.120.184,71 TL olarak bulunduğu, bu bağlamda borçlunun 36.120.184,71 TL öz kaynağı, konkordato kapsamına giren 39.765.145,45 TL borcu ödemeye yetmeyecek olmakla birlikte revize projede belirtildiği üzere konkordato kapsamında yaratılacak 88.790.000,00 TL ek kaynak ile birlikte bu tutarın karşılanabileceği ve orantılık şartının gerçekleşebileceği değerlendirilmiştir. İİK’nun 305/b bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı getirilmiş, mahkemenin borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda alınacağını takdir edeceği düzenlenmiş olmakla, komiser heyeti tarafından yapılan incelemede beklenen hakları ile bu tutarın karşılanacağı ve orantılılık şartının gerçekleşebileceği yönündeki değerlendirmesi nazara alınarak tasdik şartının bu yönüyle gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Projenin kabulü için gerekli çoğunluk oranları İİK’nun 302.maddesinde düzenlenmiş olup, konkordato projesi, kaydedilmiş alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacaktır. Konkordatoya tabi borç tutarı 43.462.301,98 TL, alacaklı sayısı ise 93 olarak tespit edilmiştir. Alacaklılar toplantısına 43 alacaklının katıldığı ve kabul oyu verdiği, iltihak süresi içerisinde oy kullanan 8 alacaklıdan 5’nin kabul, 3’nünü red yönünde oy kullandığı kabul oyu kullanan 48 adet alacaklının toplam alacak tutarının 25.299.237,63 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Komiser heyeti tarafından tanzim olunan raporda iltihak süresi içerisinde kabul oyu kullanan … AŞ vekilinin vekaletnamesinde konkordato yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle nisaptan çıkarılarak nisaba dahil edilecek alacaklı sayısı 92, kabul oyu verilen alacak miktarı 24.697.878,07 TL, kabul oranı % 56,82 olarak bulunmuştur. Mahkememizce toplantıya katılan ve iltihak süresi içerisinde oy kullanan alacaklıların yetki belgesi ve vekaletnameleri tetkik edilmiştir. Oy kullanabilecek olan alacaklıların avukat aracılığıyla beyanda bulunmak istemeleri durumunda, avukatlara verilen vekaletnamede oy kullanma yönünde özel yetkinin de yer alması gerekir. Alacaklıların iradesi konkordatonun kabulünde önemli bir unsur olduğundan, sulh veya ibra yetkisinin vekaletnamede bulunmasını yeterli saymak gerekmektedir. (Altay/Sümer/Eskiocak,Ali,7101 Sayılı Kanun’la Yapılan Düzenlemelerin Işığında Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 4.Bası, İstanbul 2018, s.215) … Aş vekilinin vekaletnamesinin tetkikinde, konkordato özel yetkisinin bulunmadığı, bununla birlikte vekaletnamede sulh ve ibra yetkisinin bulunduğu, konkordato teklifini kabulün de bir nevi sulh/ibra olarak değerlendirilmesi gerektiğinden 1136 Sayılı Yasa’nın maddesi gereğince baroya kayıtlı avukatın sulh ve ibra yetkisi bulunan vekaletname ile kullandığı oyun geçerli olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Alacaklılardan … şirketi adına … isimli kişinin oy kullandığı, ibraz edilen imza sirkülerine göre …’un şirketi münferiden temsile yetkili kişi olduğu, … Gayrimenkul adına … isimli kişinin oy kullandığı, sunulan imza sirkülerine göre şirketi münferit imzası ile temsil ve ilzama … ile …’ın yetkili olduğu, … isimli şahsa şirket adına oy kullanma yetkisi verildiğine dair belge sunulduğu, … adına … isimli şahsın oy kullandığı, şahsın vekil olmadığı, şirketi münferiden temsile yetkili … isimli şahıstan verilen vekaletneme ile oy kullandığı, … adına … isimli kişinin oy kullandığı, ibraz edilmiş vekaletnameye göre 22/12/2014 tarihinde münferiden 1 yıl süre ile şirketi temsile yetkili … isimli kişiden verilmiş vekaletname ile toplantıya katıldığı, … adına şirketi temsile yetkili … tarafından verilmiş avukat olmayan … adına çıkarılmış vekaletname ile …’ın katıldığı, … iş makineleri adına şirketi 12/08/2016 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile temsile yetkili … tarafından verilen vekaletname ile avukat olmayan … isimli kişi tarafından oy kullanıldığı anlaşılmıştır. Komiser heyeti tarafından bu kişiler tarafından kullanılmış oyların da geçerli sayılması gerektiği belirtilmiş ise de, alacaklının tüzel kişi olması halinde oy kullanmaya yetkili kişinin tüzel kişinin temsile yetkili kişisi olduğu açık olup, yetkili temsilci tarafından görevlendirilen 1136 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi gereğince baroyu kayıtlı avukat olması gerekmektedir. Bununla birlikte … iş makineleri, …, … Yapı Malzemeleri, … Yapı, … şirketleri tarafından noter muvafakatnamelerinin ibraz edildiği anlaşılmakla alacaklılar Tünelmak iş makineleri, … Teknikleri, … Malzemeleri, … Yapı, … Oto San ve vekaletnamesi geçerli kabul edilmesi gereken … Makine tarafından kullanılan oyların geçerli sayılması, bununla birlikte yetkili temsilci tarafından kullanılmayan ve muvafakatname ibraz edilmemiş … Gayrimenkul ve … Makinaları adına kullanılan oyların geçersiz sayılması gerekmiştir. Mahkememizce alacaklıların yetki belgesi ve vekaletnameleri incelenmek suretiyle yeniden hesaplama yapılmıştır. Netice olarak, konkordatoya tabi borç tutarı 43.462.301,98 TL, alacaklı sayısı ise 93’tür. Kabul oyu veren alacaklı sayısı 47 ( … Gayrimenkul ve … Makine çıkarılmak ve …usan Makine eklenmek suretiyle) ret oyu veren alacaklı sayısı ise 3’tür. Kabul oyu veren (ve kullandığı oyu geçerli kabul edilen) 47 alacaklının, toplam alacaklı sayısı olan 93’e oranı % 50,53 olup, toplam alacaklı sayısının yarısından fazla olduğu, kabul oyu veren ve kullandığı oyu geçerli kabul edilen 47 alacaklının 24.799.002,40 TL olan alacak tutarının, toplam alacak tutarı olan 43.462.301,98 TL’ye oranının % 57,05 olduğu İİK’nun 302.maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunun da gerçekleşmiş bulunduğu görülmüştür. İİK’nun 305.maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının davacı şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmakla konkordatonun tasdikine, davacı … yönünden tasdik şartları gerçekleşmediğinden tasdik talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Müdahil … A.Ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu bilançoda müvekkil bankanın alacağı oldukça düşük gösterildiğini, mahkemece alınan ve kendilerine tebliğ edilmeyen komiser raporlarında … alacak miktarı 31.12.2018 tarihi itibarı ile rehinli alacak 425.000,00-TL, rehni aşan miktarın 2.863.832,06-TL olarak bildirilmiş olup bildirilen nakit alacak tutarı olması gerekenden düşük olduğu gibi gayri nakit alacak miktarımıza ise hiç yer verilmediğini, müvekkil banka alacak bildiriminde bulunulması ilanı üzerine komiser heyetine “05.03.2019 tarihi itibarıyla bankanın alacağı 5.092.765,45TL nakit 403.970,00 – TL gayrinakit olmak üzere toplam 5.496.735,45 TL” alacak bildiriminde bulunulduğunu ancak bankanın alacak tutarını doğru şekilde tespit edilmediği ve eksik alacak bildirimi nedeniyle de konkordato talebinin reddi gerektiğini, bilirkişi rapor ve kayyum raporlarında 44 alacaklının konkordato projesini kabul ettiği bu sebeple İİK 302/3 uyarınca tasdikin yasaya uygun olmadığını, davacı borçlu firmanın konkordato talebi İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmadığını, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle konkordato talebinin de reddi gerektiğini, mahkemece itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmemiş olması da alacaklıların haklarını zedeleyen bir karar olup ihtilaflı alacaklar yönünden depo kararı verilmemesi nedeniyle de kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil … Bankası A.Ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil banka, davacı borçludan 33.753.145,34 TL(geçici mühlet tarihi itibariyle) alacaklı olup, bu husus müvekkil banka kayıtlarıyla sabit olduğu gibi davacı borçlu hakkında müvekkil banka tarafından başlatılan ve kesinleşmiş olan icra dosyasından da açıkça anlaşıldığını, söz konusu alacağa ilişkin belgeler daha evvel konkordato komiser heyetine sunulduğunu, komiser heyeti tarafından borçlunun beyanı esas alınmak suretiyle alacağın 17.131.318,62 TL’lik kısmının kabul edildiği aşan kısmının kabul edilmediği bildirildiğini, bu durum üzerine itiraza uğrayan müvekkil banka alacağı yönünden dosyaya inceleme yapılması talepli beyanda bulunulduğunu, komiser kurulunun alacak ve alacaklı nisaplarının değerlendirilmesinde de hatalar olduğunu, davacı borçlu firmanın konkordato talebi İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmadığını, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle konkordato talebinin de reddi gerektiğini, mahkemece itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmemiş olması da alacaklıların haklarını zedeleyen bir karar olup ihtilaflı alacaklar yönünden depo kararı verilmemesi nedeniyle de kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil … A.Ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil şirket ile dava dışı … Emlak şirketi arasında faktoring sözleşmesi akdedilmiş olup … Emlak şirketi tarafından davacı şirketin borçlu olduğu ve komiserliğe ve yerel mahkeme dosyasına sunulan fatura alacağı müvekkil şirkete temlik edildiğini, ödemelerin müvekkil şirkete yapılması aksi halde borca ilişkin sorumluluğun devam edeceği davacı şirkete ihbar edildiğini, komiserliğe ve yerel mahkeme dosyasına sundukları faktoring sözleşmesi ve işlem evrakları,faturalar,alacak bildirim formları ve özellikle müvekkil şirkete temlik edilen ve borçlusu davacı şirket olan fatura ve bu faturaya ilişkin olarak 27.04.2018 tarihli davacı şirketin fatura teyidi ve fatura miktarının davacı şirket tarafından müvekkil şirkete ödeneceğinin davacı şirket tarafından belirtildiği yazı dikkate alındığında davacı şirketin müvekkil şirkete borçlu olduğunu, komiserliğe bildirilen müvekkil alacağı hakkında İİK 300 maddesi gereği borçlunun beyanı alındığında, borçlunun müvekkile hiçbir borcunun olmadığını bildirmiş olduğu belirtildiğini, akabinde yerel mahkemeye İİK 302/5 Maddesi gereği borçlunun itirazını kabul etmediklerini ve 517.367,30-TL (fazlaya ve işlemiş faizine ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile) alacak üzerinden İİK 302/5 Madde gereği hesap, oylamalar ve toplantılara katılmamıza karar verilmesi talep edildiğini, ancak yerel mahkeme tarafından “Alacaklı … A.Ş.’nin talebi bakımından yapılan incelemede; alacaklının 517.367,30-TL alacak kaydı yaptırdığı, borçlu şirket tarafından alacağın tamamının reddedildiği, komiser heyeti tarafından yapılan incelemede, sunulan fatura ya da cirantalarla borçlu şirket arasında bir irtibat bulunmadığı, borçlu şirket kayıtlarında da bildirilen alacağa ilişkin kaydın yer almadığı, sunulan evrak itibariyle yapılan sınırlı incelemede alacaklının nisaba dahil edilebilecek bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. “ şeklinde ki haksız ve hukuka aykırı olan 25.12.2019 tarihli ara karar oluşturulduğunu, yerel mahkeme tarafından tasdik edilen projede sadece davacı şirketin beyanları esas alındığını, davacı şirketten alacağı bulunduğunu bildiren ve bunu da belgeler ile kanıtlayan müvekkil şirketin alacağına, taleplerine yönelik herhangi bir araştırma, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, söz konusu araştırma yapılmadan, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davacının konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi hatalı olduğunu, müvekkilin alacak kaydına ilişkin beyanları ile davacı borçlu beyanları arasında açıkça bir fark bulunmasına rağmen yalnızca borçlu beyanı ile hazırlanan projenin tasdik edilmiş olması hukuka aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiğini, konkordato tasdiki için belirtilen şartların tamamı somut olayda gerçekleşmediğini, İ.İ.K. Madde 306 “Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir.” şeklinde olup, yerel mahkeme kararında kanunda belirtilen şartlar yerine getirilmediğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil … Bankası A.Ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; 20.02.2020 tarihli Komiser Heyetinin Konkordatonun Tasdiki Hakkındaki Gerekçeli Düzeltme Raporu’nun içeriğindeki, bilirkişi heyetince hazırlanan 31.12.2019 tarihli kaydi bilanço ve 31.12.2019 tarihli konkordato tasdik talebine dayanak rayiç bilançoya ilişkin düzeltmeler, borçlu şirketin revize projesinde beyan edilen konkordatoya tabi borç tutarı ve bu tutarda yapılan düzeltmeler ve 2004 sayılı İİK madde 302’de öngörülen konkordatoya tabii düzeltilmiş borç tutarı gibi muhasebe usul ve esasları ile doğrudan ilintili birçok husus barındırdığını, dolayısıyla, sayılan başlıklar başta olmak üzere, bahsi geçen gerekçeli düzeltme raporunun tamamının bilirkişi incelemesine tabii tutulması gerektiğini, bilirkişi incelemesine gitmeksizin, söz konusu gerekçeli düzeltme raporunu konkordatonun tasdikine referans alarak hüküm kurması HMK’nın 266. maddesine açıkça aykırı olduğunu, borçlu firma oylamaya esas borç hesaplamasında (26.02.2020 tarihli Gerekçeli Komiser Düzeltme Raporu syf.18) banka borçlarını 31.12.2019 tarihi itibariyle 24.388.572 TL olarak göstermişken aynı tarihli T.C. Merkez Bankası memzuç kayıtlarında firmanın toplam mali borcu 38.524.065 TL olarak yer aldığını, bankaların sadece bir kısmının rehinli alacaklı statüsünde oldukları göz önünde bulundurulduğunda, rehinle teminat altına alınmayan alacak tutarı için oy kullanmaları gerektiği aşikar olduğunu, firma toplam banka borcunu düşük ve rehinle teminat altına alınan tutarı yüksek göstererek bankaların konkordato oylamasına katılmasını engellendiğini, öyle ki bankanın alacağı için … Firmasının teminatındaki ipotek, üçüncü kişi tarafından verilmesi nedeniyle bankamız alacağının adi alacaklar gibi oylamada dikkate alınması gerekirken müvekkil bankaya oy kullandırılmadığını, İİK 299. madde ve 17.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda oylamaya sadece bildirim yapan alacaklıların değil bilançoda kayıtlı alacaklıların da katılması gerektiği (toplam 246 alacaklı), dolayısıyla oylamanın usulüne uygun yapılmadığı ifade edildiğini, bilirkişi raporundaki bu tespitten sonra komiserlerce düzenlenen 20.02.2020 tarihli düzeltme raporunda alacak tutarı 10 Bin TL’nin altında olan 162 adet alacaklının alacağının komiser onayı ile ödendiği belirtilerek oylamanın hukuken geçerli olduğu algısı yaratılmaya çalışıldığını, teklif edilen tutar borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkin olup uyuşmazlık konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. İİK’nun kanun yolları başlıklı 308/a- maddesinde; konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabileceği, konkordatonun tasdiki kararı, kapsamı ve ilânı başlıklı 306/3. maddesinde; tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirileceği, geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi başlıklı 288/2. maddesinde; mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açılmış, mahkemece, davacı vekilinin vekaletnamesinde eldeki davayı açmak üzere özel yetkisine istinaden konkordato geçici mühleti verilmesi talebi üzerine davacılar hakkında 06/09/2018 tarihinde 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş ve 3 kişilik bir komiser heyeti oluşturulmuş, 28/11/2018 de geçici mühlet kararı 06/12/2018 tarihinden itibaren başlamak üzere 2 ay uzatılmış, 30/01/2019 tarihli celsede davacı …’e ilişkin davanın işbu dosyadan tefriki ile bu davacı bakımından geçici mühletin kaldırılmasına, geçici mühletin uzatılması ve konkordato talebinin reddine, bu davacı bakımından mahkememizce konulan tedbirlerin hüküm tarihi itibariyle kaldırılarak geçici komiser heyetinin bu davacıya ilişkin görevlerine son verilmesine karar verilmiş, 06/02/2019 tarihli celsede borçlu borçlu … şirket hakkında 06/02/2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, borçlu şirket hakkında verilen kesin mühlet kararı sonrası davacı şahıs …’ün Bakırköy 1. Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu konkordato tasdiki istemli davanın işbu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, 15/05/2015 tarihli karar ile borçlu … şirketi ile davacı şahıs …’e verilen kesin mühletin 01/07/2020 tarihine kadar uzatılmış, 01/07/2020 tarihli karar ile Davacı …’ün konkordato tasdik talebinin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına, kaldırıldığının ilanına, borçlu … Ltd.Şti’nin konkordatoya tabi borçlarının mahkemece resen yapılan değerlendirme ile toplam 12 taksitte, ilk taksit ödemesi 01/10/2020 tarihinde başlamak üzere 01/10/2020, 01/01/2021, 01/04/2021, 01/07/2021, 01/10/2021, 01/01/2022, 01/04/2022, 01/07/2022, 01/10/2022, 01/01/2023, 01/04/2023, 01/07/2023 tarihinde ödenmesine, borçlu … Ltd.Şti yönünden konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine karar verilmiş, konkordato tasdik kararı Ticaret Sicili Gazetesi ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında 06/07/2020 tarihin de yayınlanmış, müdahil … Bankası vekilince verilen karar 16/07/2020, müdahil … vekilince 13/07/2020, … Bankası vekilince 14/07/2020, … vekilince 10/07/2020 tarihinde süresi içinde istinaf edilmiş, … vekilince 31/08/2020 tarihli istinafı süresinde olmadığından mahkemece istinaf isteminin reddine karar verilmiş, mahkemenin istinaf isteminin reddine ilişkin kararı müdahil … Bankasınca istinaf edilmemiştir. Mahkemece atanan Komiser Heyeti tarafından ibraz edilen 20/01/2020 tarihli konkordatonun tasdiki hakkında raporunda; ” Borçlu tarafından rehinli alacaklılar ile görüşmelerin devam ettiği, talep bulunmaması nedeniyle rehinli alacaklılar ile ayrı bir rehinli alacaklılar toplantısının yapılmadığı, alacaklılar toplantısı öncesinde yapılan alacak bildirimleri ve borçlu şirket bilançoları uyarınca yapılan incelemeler neticesinde alacaklılar listesi oluşturulduğu, 70 adi alacaklı tespit edildiği, bu alacaklıları toplam alacağının 23.940.223,47 TL olduğu, yapılan sayım neticesinde 46 alacaklının toplantıya katıldığı, 44 alacaklının kabul oyu verdiği, 3 alacaklının ise oy hakkını baki tuttuğu, iltihak süresinde 8 alacaklının başvurduğu, 8 alacaklıdan 5 tanesinin kabul, 3 tanesinin ret oyu verdiği, alacak toplantısı ve iltihak suretiyle toplam 52 alacaklının oy kullandığı, 44 alacaklının kabul oyu, 3 alacaklının ret oyu kullandığı, ilana müteakip 70 alacaklının toplam 23.940.223,47 TL’lik alacakları için kayıt yaptırdığı, alacaklı sayısı ve alacak miktarı itibariyle yeter sayının sağlandığı, borçlunun teklif ettiği tutarın iflas halinde alacaklıların elde edeceği tutardan yüksek olduğu, borçlu şirketin revize projede nihai kaynakların ise malvarlığının 122.490,799,15 TL’nin aktif toplamından kısa ve uzun vadeli borçların toplamı olan 86.379.614,44 TL’nin indirilmesi ile 36.120.184,71 TL olarak bulunduğu, bu bağlamda borçlunun 36.120.184,71 TL öz kaynağı, konkordato kapsamına giren 39.765.145,45 TL borcu ödemeye yetmeyecek olmakla birlikte revize projede belirtildiği üzere konkordato kapsamında yaratılacak 88.790.000,00 TL ek kaynak ile birlikte bu tutarın karşılanabileceği ve orantılık şartının gerçekleşebileceği, davacı şirketin gerek İİK m.206/1 bağlamında imtiyazlı alacağı gerekse komiser izniyle yapılan borçlanmadan kaynaklı alacaklısı bulunmadığından teminat yükümlülüğü bulunmadığı ve tasdik bakımından bu koşulun da gerçekleştiği, borçlu şirketin konkordato kapsamında ödemesi gereken toplam borç miktarının 39.765.145,45 TL olduğu, 90.266,88 TL harç ödemesinin gerektiği” belirtilmiştir. İİK 305. Maddesinde düzenlenen konkordatonunu tasdiki şartları yönünden teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığı, teminat koşulu ve diğer tasdik şartlarına ilişkin olarak inceleme ve rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup Bilirkişi Heyeti tarafından düzenenen 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “Komiser heyeti tarafından yapılan açıklamalarda alacak nisabının belirlenmesinde konkordatoya tabi olduğu tespit edilen ve ilanı müteakip bildirimde bulunan 70 alacaklı ile borçlu şirketin bilançosunda bulunup da alacaklılar toplantısına katılan 5 alacaklının dikkate alındığının anlaşıldığını, konkordato nisabının belirlenmesinde İİK m.299 gereğince ilanı müteakip alacak kaydettiren alacaklılar ile borçlunun bilançosunda kayıtlı alacaklıların dikkate alınmasının gerektiğini, komiser heyetini bilançoda kayıtlı olup da yalnızca toplantıya katılan alacaklıları nisaba dahil etmesinin hatalı olduğunu, komiser heyetinin gerekçeli raporuna göre 44 alacaklının konkordato teklifini kabul ettiğini, konkordato teklifinin kabulü için gerekli nisabın sağlanamadığını, 31/12/2019 tarihli detay mizanı ile bilançosu karşılaştırıldığında şirketin borçlarının bir kısmının pasifte olması gerekirken alacak rakamlarının pasifte ters bakiye olarak bulunduğunu, bir diğer ifadeyle tasdik talebine konu bilanço kalemlerinin bir kısmının muhasebe usul ve esaslarına aykırılık taşıdığını, borçlu şirketin 31/12/2019 tarihli borçlarının 98.515.221,88 TL olduğunu, şirketin imtiyazlı ve gerçek borç niteliğinde olmayan ortaklara borçlar, personel borcu, … inşaat onarım ve hakkediş bedelleri, vergi ve fonlar tutarı gibi rakamların düşülmesi ile şirketin konkordatoya tabi borçlarının 63.235.160,71 TL olarak tespit edildiğini, bu rakamın içerisindeki 31.441.311,07 TL’nin bankalardan kullanılan kredilerden kaynaklı olduğunu, gerekçeli raporda bankaların borçlarının ne kadarının rehinli olduğu ve bu borçlardan teminatsız kalan kısımlar bulunup bulunmadığı belirtilmediğinden bu yönüyle bir tespitte bulunulamadığını, hangi alacaklının hangi miktar üzerinden konkordatoya dahil edildiği yönünde bir değerlendirme yapılmadığını, rehinli alacaklıların İİK m.298 gereğince kıymet takdiri sonucunda teminatsız kalan kısımlar bakımından konkordatoya tabi olacağını, dosya kapsamı incelendiğinde … Aş vekilinin vekaletnamesinde konkordatoya kabul konusunda verilmiş özel yetkinin bulunmadığını, konkordatoya kabul oyu verdiği belirtilen … AŞ, … Ltd.Şti, … Yapı Malzemeleri AŞ, … Yapı AŞ,’nin avukat sıfatı bulunmayan kişilerce oy kullanıldığını, yine … AŞ adına oy kullanan …, … Ltd.Şti adına oy kullanan …, … AŞ adına oy kullanan … isimli kişilerin avukat olmadıkları, oy kullanımı sırasında komiser heyetine yetkilendirmeye ilişkin ifadeler barındıran bir metin sunulduğunu” tespit etmişlerdir. Mahkemeninin 27/01/2020 tarihli ara kararı ile şirketin konkordatoya tabi borç rakamının 63.235.160,71 TL olduğu, bu rakamın 31.441.311,07 TL’lik kısmının bankalardan kullanılan kredilerden kaynaklandığı, bununla birlikte komiser heyeti tarafından sunulan raporda borcun ne kadarlık miktarının rehinli olduğu ve bu borçlardan teminatsız kalanların olup olmadığı belirtilmediğinden bu yönüyle bir tespitte bulunulamadığı, alacaklıların hangi miktarda konkordato oylamasına dahil edildiğinin belirli olmadığı, konkardato talebine dayanak alınan mali tabloların muhasebe usul ve esaslarına aykırı hazırlandığı, rehinli alacaklıların alacaklarından İİK m.298 uyarınca yapılan kıymet takdiri sonucunda teminatsız kaldıkları kısım bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulmadığı, konkordato oylamasında kabul oyu verdiği belirtilen … AŞ, … Ltd.Şti, … AŞ, … AŞ, … AŞ, …, … İnş Oto.San Ltd Şti, adına oy kullananların avukat olmadıkları, vekaletnamelerinin bulunmadığı, şirketin borçlarının bir kısmının pasifte olması gerekirken aktifte ters bakiye olarak kaldığı, aktifte olması gereken alacak rakamlarının ise pasifte ters bakiye olarak kaldığının ve bu hususun sağlıklı inceleme yapılmasına engel teşkil ettiği tespit edilmiş olmakla komiser heyetinden belirtilen hususlarda yeniden inceleme yapılarak rapor tanzimi talep edilmiş olup Komiser heyeti tarafından sunulan 24/02/2020 tarihli raporda ; ” Borçlu şirketin konkordato tasdikine dayanak alınan 31/12/2019 tarihli detay mizanı ile bilançosu karşılaştırıldığında şirketin borçlarının bir kısmının pasifte olması gerekirken aktifte ters bakiye olarak kaldığı, aktifte olması gereken alacak rakamlarının ise pasifte ters bakiye olarak bulunduğunun tespit edildiğini, hesapların doğru yerlerine alınması neticesinde bilançoya ulaşıldığını, borçlu şirketin rayiç değer bilançosunun yeniden hazırlandığını, borçlu şirketin tek ortağının alacak tutarının toplam borç tutarından düşüldüğünü, şirketin 31/12/2019 tarihli rayiç değer bilançosu hazırlanırken mevcut Yargıtay içtihatları doğrultusunda leasingli borç tutarları 64.888.472,23 TL’lik borç tutarında dikkate alınmadığını, buna göre davacı şirketin öz kaynaklarının 31/12/2019 tarihi itibariyle TTK m.376/3 maddesinde tanımlanan aktiflerin satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında özvarlığının 3.724.115,99 TL tutarında pozitif olduğu, borca batık durumda olmadığı, borçlu şirketin dosyaya sunulan 19/01/2019 tarihli revize projesinde 31/12/2018 tarihli bilançosu esas alınarak tespit edilen konkordatoya tabi borç tutarının 47.154.783,07 TL olduğunu, konkordatoya tabi alacaklar hesabının içerisine rehinli alacaklılar, kamu alacakları ve çalışanların İİK m.206/1 sırasında yazılı imtiyazlı alacakları dışında kalan tüm alacaklarının dahil edildiğini, revize projedeki toplam 38.494.572,18 TL’lik teminatlı borç tutarının incelenmesinde bu tutarın 7.131.856,27 TL’lik kısmının leasing borçları, 9.342.236,35 TL’lik kısmının ise 3.şahıs teminatları olduğunun anlaşıldığını, 3.şahıs teminatına bağlanmış borçların rehinli olarak değil adi alacak olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, rehni aşan borç tutarının da adi alacak olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, bu durumda borçlu şirketin revize projesindeki rehinli borç tutarının 19.156.647,50 TL olduğu, konkordatoya tabi adi borç tutarının 59.360.851,48 TL’ye yükseldiği, aynı değerlendirmenin borçlu şirketin 31/12/2019 tarihli bilançosu dikkate alınarak yapıldığında rehinli borç tutarının 4.285.052,85 TL azalarak 17.735.426,71 TL’ye düştüğü, söz konusu azalmanın bankalara rehin dışında teminat olarak verilen çeklerin bankalardan tahsil edilerek rehinli borç tutarından düşülmesinden kaynaklandığını, yine bankaların mahkemenin takas mahsup yasağına aykırı şekilde tahsilat yapması nedeniyle bankalara olan toplam borcunun 14.280.616,86 TL tutarında azaldığını, borçlu şirket tarafından küçük alacaklılara yapılan ödemeler de düşüldüğünde konkordatoya tabi olması gereken borç tutarının 58.344.278,40 TL olduğu, 19/01/2019 tarihi itibariyle toplam alacaklı sayısının 255 olduğunu, 162 adet küçük alacaklıya yapılan ödeme tutarı düşüldüğünden alacaklı sayısının da düşmesinin gerektiğini, alacaklı sayısının bu haliyle 93 olduğunu, konkordatonun adli bir iş, komiserin de bu adli prosedürde kamu görevi yerine getiren resmi bir organ olduğundan hareketle konkordatoda kabul oyu veren … İş Makineleri, … Teknikleri, … Malzemeleri, … Yapı Aş’nin vekil sıfatını haiz olmayan vekiller tarafından oy kullandıklarını, … vekilinin vekaletnamesinde konkordato hususunda açık yetki bulunmaması nedeniyle bu tutarın nisapta dikkate alınmadığını, alacaklı sayısının bu haliyle 92 olduğunu, geçersiz vekalete isabet eden borç tutarı düşülmesi nedeniyle konkordatoya tabi borç tutarının 43.462.301,98 TL olacağını, borçlu şirketin bu dönemde heyetin onayıyla doğmuş borç tutarının bulunmadığını, konkordato projesinin tasdik edilmesi halinde tasdik tarihini takip eden üçüncü aydan itibaren her yıl 4 adet olmak ve toplam 3 yılda 12 adet ödeme şeklinde gerçekleştirebileceği, konkordatonun tasdiki için İİK m.305’de yazılı koşulların gerçekleştiğini” belirtmişlerdir. Konkordato tasdik harcı ve yargılama giderleri mahkeme veznesine depo edilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nun alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. Maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.” Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. Maddesi “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” Konkordatonun mahkemede incelenmesi başlıklı 304/1. maddesi: “(Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.” Kanun yolları başlıklı 308/a maddesi: “(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir…” hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkemenin 06/05/2020 tarihli ara kararı ile, İİK’nun 304.maddesi gereğince tasdik yargılamasına başlanmasına karar verilmiş, duruşma gününün İİK’nun 288.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi Portalda ilanına, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri ihtar edilmiştir. Duruşma günü Ticaret Sicil Gazetesinde 27/05/2020, Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 06/05/2020 tarihinde ilan edilmiştir. Mahkemece yapılan ilan sonrasında istinaf eden müdahil alacaklılardan sadece … A.Ş konkordatonun tasdikine itiraz etmiş, diğer istinaf eden müdahil alacaklılar itiraz etmemişlerdir. İtiraz eden … A.Ş alacaklılar toplantısına katılmış ancak toplantıda oy kullanmamıştır. İİK 304 maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” ( Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522 ) Buna göre konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda kabul oyu kullanmayan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebileceği gözetildiğinde (İİK m.308/a) itiraz eden alacaklı … A.Ş dışındaki diğer alacaklıların istinaf hakkı bulunmadığından HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. İtiraz eden …, her ne kadar alacaklılar toplantısında oy kullanmamış ise de konkordatoya yazılmış ve fakat toplantıya gelmemiş ya da toplantıya gelip tutanağı imzalamamış olan alacaklıların kural olarak konkordatoyu reddettikleri sayılacağından istinaf hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Alacaklı banka vekili, istinaf nedenlerinden, alacaklarının eksik ve hatalı gösterildiğini iddia etmiştir. Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir.Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Ancak istinaf yoluna başvuran alacaklı bankanın İİK’nın 302/6. maddesi uyarınca alacağının kabul edilmeyen kısmının nisaba dahil edilmesi hususunda, ilk derece mahkemesinde herhangi bir başvurusu bulunmamaktadır. HMK’nın 357. maddesi uyarınca istinaf mahkemesince resen gözetilecekler dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez. Bu durumda ilk derece mahkemesinde kabul edilmeyen alacağın nisaba dahil edilmesi için İİK’nın 302/6. maddesi gereği herhangi bir talebi olmayan alacaklı bankanın, tasdik kararına karşı alacağının eksik ve hatalı hesaplandığına dair istinaf talebi yerinde görülmemiştir. İİK 305. Maddesinde düzenlenen tasdik şartları incelendiğinde; konkordatoya tabi borç tutarı 43.462.301,98 TL alacaklı sayısı ise 93 olduğu, toplantıya katılan ve iltihak süresi içinde kabul oyu kullanan alacaklı sayısı 47 olup alacak tutarı 24.799.002,40 TL olduğu, İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunu gerçekleştiği görülmüştür. Alacaklı banka vekili her ne kadar 44 alacaklının kabul oyu verdiğini, yasada belirlenen çoğunluğun sağlanamadığını iddia etmiş ise de mahkeme kararında belirtildiği gibi alacaklılar toplantısında, bir alacaklı adına, konkordatonun kabulüne yetki veren veya en azından sulh ve ibra yetkisini içeren bir vekaletname ile geçerli olarak oy kullanabilmesi mümkündür. Bu sebeple … A.Ş. vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunduğu, her ne kadar … İş Makineleri, … Teknikleri, … Malzemeleri, … Yapı, … Oto San şirketleri adına yetkili temsilciler tarafından verilen vekaletname ile oy kullanan şahıslar, baroya kayıtlı avukat olmasa da şirketler tarafından noter muvafakatnameleri sunulduğu, oy kullanan şahısların şirketleri temsilen bilgileri dahilinde konkordatoya olumlu oy kullanmasına muvafakat verildiği bildirilmekle, kullanılan oyların geçerli sayılmasında bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Komiser heyeti tarafından hazırlanan tasdik raporunda, alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılara ödenmeyen bir borcun bulunmadığı ve mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş bir borç bulunmadığı tespit edilmiş olup, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiği görülmüş, tasdik için İİK 305. maddesindeki tüm koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla mahkemenin davacı şirket yönünden konkordatonun tasdiki kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, İİK 305 maddesindeki tasdik şartlarının sağlandığı anlaşılmakla mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından alacaklı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, diğer alacaklı … Bankası A.Ş, … A.Ş ve … Bankası A.Ş’nin istinaf hakkı bulunmadığından HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca … Bankası A.Ş, … A.Ş ve … Bankası A.Ş’nin istinaf başvurularının REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca yatırılan 148,60′ ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, … A.Ş. tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’ nin istinaf eden … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinafa başvuran diğer müdahillerce yatırılan istinaf karar harcının talep halinde İADESİNE, 5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK 308/a maddesi gereğince kararın tebliğinden on günlük süre içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2021