Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2118 E. 2020/224 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2118
KARAR NO : 2020/224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI : 2018/1158 Esas, 2020/81 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, bulunduğu bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile ilgili olarak kredi sağladığını, davacı ile davalı arasında 30/04/2014 tarihli, 1085 nolu 40.000,00 TL bedel limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye istinaden alınan borç senetleri vade tarihinde ödenmeyince Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetki itirazı kabul edilerek takipte yetkili yer olan Gaziosmanpaşa… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibin devam ettiğini, gönderilen ödeme emrine karşı borca itiraz edildiğini belirterek itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında ihtilaf çıkınca icra aşamasından önce davacıya gönderilen Gaziosmanpaşa …. Noterliği Kanalı ile 26 Kasım 2014 tarihinde … yevmiye numaralı ihtar ile davalının kullanmış olduğu 10.450 kg sığır süt yemi kredisine ilişkin kendisine mal verilmediği belirtilerek, verilmiş ise buna ilişkin mal ve yemlerin teslimine dair belgelerin istenildiğini ancak bu belgelerin taraflarına verilmediğini, davalıdan haksız yere tahsilat yapılmak istendiğini, davalının 08/07/2014 tarihinde davacı tarafa borcunu vadesi gelmeden 8.000,00 TL olarak ödediğini ancak makbuz istemesine rağmen makbuz verilemeyeceğinin söylendiğini, buna itiraz edince Tarım Kredi Koop. yetkililerince imzalanıp mühürlenerek yazılı bir belge verildiğini, ödenen bu bedelin davacı kayıtlarına geçmediğini, bu nedenle davalınınitirazının haksız ve kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini ve lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarih 2018/1158 Esas, 2020/81 Karar sayılı kararı ile; “…Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından kredi alacağından kaynaklı toplam 10.481,96 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, mahkememiz tarafından yargılama sırasında alınan 17.10.2019 tarihli ek raporda mazot ve fatura teslimlerinin (ki dosyada teslimle ilgili bir veri görülmediği) bir an için ispata muhtaç olduğu düşüncesiyle, huzurdaki davada, teslim koşulu babında 2 farklı sonuca ulaşılabileceği, bunların; 8.000,00 TL’nin kredi borcuna karşı ödenmediği kabul görürse, davacı tarafın davalı taraftan 10.451,44 TL alacaklı olacağı, 8.000,00 TL’nin kredi borcuna karşı ödendiği kabul görürse, davacı tarafın davalı taraftan 2.451,44 TL alacaklı olacağının tespit edildiği, davacı tarafından davalıya “08.07.2014 tarihinde …’den 8.000,00 (sekizbin) TL borçtan düşülmek üzere alındı” ibaresini içerir belge verildiği, davacı tarafından 09.07.2014 tarihinde düzenlenen faturanın üzerine, el yazısı ile “not:08.07.2014 ödediği 8.000 TL’nin 6.71,83 TL’si mazot bedeli kalan 1.428,17 TL’si …’ın borcundan düşülen” diye yazıldığı, ek raporda da belirtildiği üzere mazot ve faturanın davalıya teslim edildiğine ilişkin bir belgenin dosyada olmadığı bu haliyle ispat külfetinin davacıda olduğu ancak mazotu ve faturasını davalıya teslim ettiğini ispat edemediği ve bir kişinin kendi kredi borcu var iken 3. bir kişinin borcunu ödemesi de hayatın olağan akışına aykırı olacağından bilirkişi ek raporundaki 2. sonuca göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazının 2.451,44 TL üzerinden iptaline, takibin 2.172,00 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazla talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının borcu ödediğini beyan etmesinin aynı zamanda borcu kabul anlamına geldiğini, davalının yapmış olduğu 8.000,00 TL ödemenin sözleşme konusu borca ilişkin olmadığını, bu hususun kök raporda yapılan ödemenin sözleşme dışı olduğu, başka bir ilişkiye ait olduğu şeklinde belirtildiğini, ek raporda da yine aynı görüşü belirtilerek yapılan ödemenin sözleşme kapsamında bir ödeme olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinin mahkemeye bırakıldığını, mahkemece 8.000,00 TL ödemeye ilişkin makbuzun yanlış yorumlandığını, gerekçenin çelişkili olduğunu, faturaların müvekkilinin defterlerine işlenmiş olmasının fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini gösterdiğini, aksini iddia eden davalının bunu kanıtlaması gerektiğini, davalının teslim almadığını kanıtlayamadığını ve sözleşme borcunu değil harici olarak alınan mazotu ve diğer üyenin borcunu ödemek amacıyla yaptığı ödemeyi bu durumdan yararlanmak için kullandığını belirterek, izah edilen ve resen gözetilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını, davacı taraftan hiçbir zaman mal veya mazot teslim almadığını ve kendisine davacı tarafın iddia etmiş olduğu şekilde mazot teslimatı yapılmadığını, bunun aksini kanıtlar hiçbir delilin davacı tarafından sunulamadığını, dava dışı üçüncü şahıs … isimli kişiye verilmiş olan yemlerin sanki müvekkiline verilmiş gibi işlem yapıldığını ve davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacı taraf beyanlarının çelişkili olduğunu, yerel mahkemenin haksız bulduğu için davacı tarafın davasını kısmen kabul ederek, takibin kısmen iptaline karar vermiş olmasına rağmen kararda haksız görülen davacı yönünden icra inkar tazminatına hükmetmeyerek yalnızca müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması ve davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeniyle verilen kararın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu belirterek, izah edilen ve resen gözetilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında imzalanan 30/04/2014 tarihli, 1085 nolu, 40.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında, davalı tarafça verilen borç senetlerinin ödenmediği iddiası ile başlatılan icra takibine, davalı tarafça itiraz edilmesi sebebiyle İİK 67.maddesine dayalı olarak açılmış itirazın iptali davasıdır.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de; davacı vekili 03/07/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yolu talebi hakkından feragat ettiğini belirterek, kararın kesinleştirilmesini talep etmiş, davalı vekili ise 06/11/2020 tarihli dilekçesi ile her ne kadar istinaf yoluna başvurulmuşsa da bu başvurudan feragat ettiğini, davacı vekilinin de 06/07/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvuru hakkından feragat ederek kararın kesinleştirilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.Çatalca …. Noterliğinin 22/08/2014 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde davacı vekilinin “davadan ve kanun yollarından feragat yetkisinin” olduğu, Gaziosmanpaşa …. Noterliğinin 01/02/2006 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde davalı vekilinin “davadan ve temyizden feragat yetkisinin” olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 349/2 maddesinde yer alan; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmü uyarınca tarafların istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 349/2 maddesi uyarınca davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 54,40 TL karar harcı davacı tarafça yatırılmış olmakla Hazineye irad kayedilmesine 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 54,40 TL karar harcı davalı tarafça yatırılmış olmakla Hazineye irad kayedilmesine 4-Tarafların yaptığı istinaf yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ve artan gider avanslarının taraflara iadesine, 5-Kararın tebliği ile gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/11/2020