Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2072 E. 2021/156 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2072
KARAR NO: 2021/156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2020
NUMARASI: 2020/59 Esas – 2020/349 Karar
DAVA KONUSU: Konkordato (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, ülkemizin genel manada içerisinde bulunduğu kriz, tekstil sektöründe son yıllardaki dalgalı görünüm, yerli pamuğun kalitesinin tekstil ve hazır giyim sektörünün ihtiyacını tam olarak karşılayamaması sebebiyle sektörde ithal pamuk kullanımı, döviz kurundaki dalgalanmalar, firmaların piyasada olan alacaklarını tahsil edememesi, müşteri kaybını önlemek için müşterilerin nakit sıkışıklıkları nedeniyle vadeli satış yoluna gidilmesi gibi nedenlerle, müvekkili şirketlerin aktif ve pasif dengesini sağlayamadığını, ayrıca borçlarının vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk oluştuğunu, müşterilerin bir kısmının ödeme güçlüğüne düşmesi ve taahhütlerini aksatmaları nedeniyle firmaların bu yükün altında kaldığını, ithal hammadde üzerindeki vergiler ile son dönemde döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, hazır giyim sektörünün rekabet gücünün ve nihai tüketicilerin alım gücünün düşmesi gibi bir çok nedenle olumsuz yönde etkilendiğini, bugünden sonra açılacak icra takipleri karşısında şirket varlıklarının cebri icra yoluyla parça parça satışa konu olması halinde, müvekkili şirketler kadar alacaklıların da bu durumdan olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu, tahsilatlarını yapamayan, finans giderleri çok yüksek olan, satışları ve karlılığı azalan müvekkili firmalarda borca batıklık şüphesi uyandığını, bunun üzerine ortaklar kurulu toplantısında mali durumun iyileştirilebilmesi ve faaliyetlerine devam edebilmesi için TTK m.377 uyarınca konkordato talebinde bulunulmasına karar verdiğini, müvekkili firmalarda toplam 39 personel çalıştığını, iflas halinde çok yüksek oranda ailenin işsiz kalacağını, … İnşaat Gıda İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato projesinde de anlatıldığı üzere 30/11/2019 tarihi itibariyle aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda özvarlığın negatif 395.266,20 TL ile borca batık durumda olduğunu, bu müvekkili firma açısından; konkordato projelerinin, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak, borçların % 20 indirim ve konkordato projesinin tasdiki sonrası 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesi talebine dayalı olduğunu, …nin konkordato projesinde de anlatıldığı üzere 30/11/2019 tarihi itibariyle aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucunda özvarlığının pozitif 495.410,01 TL ile borca batık durumda olmadığını, iş bu müvekkili firma açısından; konkordato projesinin, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesi talebine dayalı olduğunu, konkordatonun kabul edilmesi halinde istihdamın korunarak ve ticari faaliyetinin devamı sonucu oluşacak gelirin vergilendirilebileceğini ve böylece kamuya ilişkin menfaatlerin korunmuş olacağını, şirketlerin her türlü borcu ödeyebilir bir yapıya kavuşması ile alacaklıların tamamen tatmin olacağını aksi takdirde istihdam ve katma değer üreten şirketlerin yok olacağını belirterek, İİK 287. maddesi gereğince 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, gerek görülmesi halinde işbu mühletin 2 ay daha uzatılmasına, gerekli tedbirler alınarak 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, gerek görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasını, İİK’da belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/59 E. 2020/349 K. sayılı 02/07/2020 tarihli kararı ile; “…Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 02/07/2020 tarihli raporunda; Şirketlerin projesinin gerçekleşme ihtimalinin alacaklarını tahsil etmesine bağlı olduğunu, tedbir tarihinden işbu rapor tarihine kadar geçen sürede, borçlu firmalardan alınan izahat ve mali tablolardan yapılan tespitleri çerçevesinde alacakların kısa vadede tahsil edilme imkanının bulunmadığını, bilançolarının incelenmesinde firmaların alacak miktarının ve borçlarının arttığını, sermaye artırımına ilişkin husus değerlendirildiğinde; … İnşaat Gıda İthalat İhracat San. ve Tic Ltd. Şti. için 1.000.000 , … Ltd. Şti. için ise nakit akım tablolarında 1.000.000 (rapor içeriğinde ise 750.000,00 ) sermaye artırımı yapılacağını; ancak mevcut durumda, … Ltd. Şti.’nin 200.000,00 sermayesinin, 112.500,’lik kısmının, … Ltd. Şti.’de 250.000,00’lık sermayesinin 150.000,00’lık kısmını heyetlerinin uyarılarına rağmen ödemediğini, bu tutarları da ödeyecekleri projelerinde yazıldığını, yapmayı taahhüt ettikleri yükseli tutardaki sermaye artışını gerçekleştirmeleri halinde dahi borçların ödenmesinin tasdik tarihi sonrası 2 yıllık süre içinde mevcut duruma göre mümkün görülmediğini bildirmiştir. Borçlu … İnşaat Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret.Ltd.Şti. yönünden; Konkordato ön projede sunulan proforma gelir tablosu ile 30/11/2019-29/02/2020 tarihli mali verilerinin karşılaştırmalı analizini içermekle birlikte davacı şirket tarafından sunulu Ön Projede 2 aylık dönemde hedeflenen 690.000,00 Net satış rakamının % 43’ü olan 300.267,48 tutarında gerçekleşmiş olduğu ve hedefe yaklaşamadığı, satışların maliyetinin net satışlara oranı neticesinde; 29/02/2020 tarihli dönem sonu itibarıyla satışların maliyetinin, net satış rakamının üstünde olduğu; dolayısıyla kârlılık yaratmadığı, Brüt karlılık oranının ise %( -)ll’a isabet ettiği; davacı şirket tarafından sunulu Konkordato ön projesi Proforma Gelir Tablosunda 2 aylık periyotta satışların maliyetinin %78, Dönem Net karlılık oranının ise % 12 olarak yer aldığı, 29/02/2020 dönem sonuna kârlılık oranını %-19 olduğu, davacı şirketin projede hedeflenen %12 kârlılık oranına yaklaşamadığı ve kârlılık yaratamadığı anlaşılmakta olup; söz konusu Ön Projede hedeflenen 31/12/2020 tarihi itibariyle belirtilen kârlılık ve satış rakamlarına ulaşılmasının muhtemel olmadığı, şirket faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılarına ödemelerini yapabilmesi için kullanacağı kaynakları 2020, 2021, 2022, 2023 yıllarında Nakit akım tablosunda belirtmiş olmasına karşılık bu tablonun önümüzdeki kısa ve uzun vadede gerçekleşmesinin mümkün olmadığının komiser heyeti raporu ile sabit olduğu, sermayelerinin ödenmeyen kısımları için projede 30/11/2020 tarihi verilmişse de, 200.000,00 sermayenin 87.500,00’lik kısmı ödenmiş olup, 112.500,00’lik kısmın ödenmediği, şirketin komiser heyeti tarafından yapılan ihtarata rağmen komiserlerden herhangi bir onay almadan ve komiser talimatına aykırı olarak çek düzenlemeye devam ettiği, şirketin, geçici mühlet döneminde doğan borçlarını da ödemekte zorlandığı, işçi ücreti, vergi ssk, ve satıcılara olan borçlarının arttığı, Konkordato ön projesinde yer alan konkordato kaynakları değerlendirildiğinde; konkordato kaynaklarının ticari faaliyetler sonucu elde edilecek kâr, alacakların tahsilatı ve sermaye artışından ibaret olduğu,şirket tarafından sonradan verilen revize projenin de aynı nitelikte olduğu,revize proje sonrası alınan komiser raporunda belirtildiği gibi borçlu şirketin komiser heyetinden herhangi bir onay almadan konkordato kapsamında olup şirket ortaklarına olan borcun bir kısmının ödendiği, söz konusu revize projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin alacaklarını geçen mühlet süresince tahsil edemediği gibi bu süreçte herhangi bir siparişte almadığı anlaşılmıştır. konkordato ön ve revize projelerinde belirtilen kaynaklar ve mevcut borç durumu dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması ve borçlu şirketin komiser talimatlarına aykırı olarak onay almadan çek keşide etmesi ve konkordatoya tabi olan şirket ortağının alacağının izinsiz ödenmesi hususları gözönüne alındığında borçlu şirket hakkında verilen geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borca batık olduğu anlaşıldığından borçlu şirketin iflasına karar vermek gerekmiştir. Borçlu … Ltd.Şti. yönünden; Konkordato ön projede sunulan proforma gelir tablosu ile 30/11/2019-29/02/2020 tarihli mali verilerinin karşılaştırmalı analizini içermekle birlikte davacı şirket tarafından sunulu Ön Projede 2 aylık dönemde hedeflenen 1.126.000,00 Net satış rakamının % 13’ü olan 157.597,49 tutarında gerçekleşmiş olduğu ve hedefe yaklaşamadığı ,şrketin Bilançolarının incelenmesinde; sermayesinin 250,000,00 olduğu, ancak bunun 100.000,00’sinin ödendiği, 150.000,00’sinin ödenmediği,şirketin ön projesinde ticari faaliyetinin devamı neticesinde; 2019 yılında 3.300,00, 2020 yılında : 280.254,11, 2021 yılında: 299.425,74: 2022 yılında: 426.402,28, 2023 yılında: 507.902,89 net kâr hedeflediği,şirketin 29/02/2020 tarihi itibariyle istenilen kârlılık seviyesine %4 oranında ulaştığı, şirket alacaklarının tahsili konusunda projede öngördüğü tutara ulaşması mümkün görülmediği, çünkü; ticari alacakların 3 aylık süre içinde % 155 oranında artış kaydederek 2.006.441,86’ye yükseldiği,vadeli mal alımları devam ettiği,satıcılara olan borç tutarı % 363 oranında artarak 1.161.910,27, verilen çek tutarı da % 128 tutarında artış kaydederek 3.003.457,51 olduğu, projede bahsedilen peşin alımlar yapılamadığışirketin komiser heyeti tarafından yapılan ihtarata rağmen komiserlerden herhangi bir onay almadan ve komiser talimatına aykırı olarak çek düzenlemeye devam ettiği, şirketin, geçici mühlet döneminde doğan borçlarını da ödemekte zorlandığı, işçi ücreti, vergi ssk, ve satıcılara olan borçlarının arttığı, Konkordato ön projesinde yer alan konkordato kaynakları değerlendirildiğinde; konkordato kaynaklarının ticari faaliyetler sonucu elde edilecek kâr, alacakların tahsilatı ve sermaye artışından ibaret olduğu, şirket tarafından sonradan verilen revize projenin de aynı nitelikte olduğu, revize proje sonrası alınan komiser raporunda belirtildiği gibi borçlu şirketin komiser heyetinden herhangi bir onay almadan konkordato kapsamında olup şirket ortaklarına olan borcun bir kısmının ödendiği,söz konusu revize projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin alacaklarını geçen mühlet süresince tahsil edemediği gibi bu süreçte herhangi bir siparişte almadığı anlaşılmıştır. …konkordato ön ve revize projelerinde belirtilen kaynaklar ve mevcut borç durumu dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması ve borçlu şirketin komiser talimatlarına aykırı olarak onay almadan çek keşide etmesi ve konkordatoya tabi olan şirket ortağının alacağının izinsiz ödenmesi hususları gözönüne alındığında borçlu şirket hakkında verilen geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borca batık olduğu anlaşıldığından borçlu şirketin karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle borçlu şirketler hakkında verilen geçici mühletin kaldırılmasına, konkordato taleplerinin reddine ve her iki şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece değerlendirme yapılırken ve hüküm kurulurken eksik inceleme yapıldığını, geçici mühletin pandemi dönemine denk geldiğini, iflasına karar verilen müvekkili şirketlerin ekonomik yapılarını düzeltme ve faaliyetlerine devam etme imkanları olduğunu, bu kapsamda müvekkillerinin yoğun çaba harcayarak pandemi tedbirleri sonrası projesini revize ettiğini, revize projesinde vade süreleri kısaltılarak borçlardan tenzilat talebinden vazgeçildiğini, şirket ortaklarının konkordato süreci boyunca alacaklarından vazgeçtiğini, yine müvekkili şirketler tarafından pandemi tedbirleri sonrası yeni pazar alanları oluşturulmaya çalışıldığını, alacakların tahsili amacıyla yoğun bir gayret sürdürülmeye devam edildiğini ancak yerel mahkemece bu imkanlar mevcut iken soyut ve gerçekten uzak bir yaklaşımla ekonomik düzelmenin mümkün olmadığı gerekçesi ile iflas kararı verilerek feshin son çare olma ilkesine uyulmadığını, pandemi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomi çarklarının durma noktasına geldiğini, süreç nedeniyle müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını ve bu nedenle satış hedeflerine ulaşılamadığını, bu süreçte hedeflenen satışlara ve karlılık oranlarına ulaşmasını beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ancak kesin mühlet verilmesi halinde müvekkillerinin hedeflerine ulaşacağı yönünde güçlü verilerin bulunduğunu, pandemi sürecinin olumsuz etkileri olmasaydı müvekkillerinin geçici mühlet sürecini çok daha sağlıklı geçirerek hedeflerine ulaşabileceğini ayrıca halen konkordato süreci ile amaçlanan hedefe ulaşmalarının mümkün olduğunu, Yerel Mahkemece yeni dönemdeki iş fırsatları ve ticari hayat gözetilmeden, müvekkillerinin aleyhine olacak şekilde pandeminin olumsuz etkilerinin en yoğun olduğu dönem baz alınarak hesap yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kesin mühlet kararı verilmesi halinde pandemi sonrası dönemde özellikle tekstil sektörünün yoğun talep gördüğü ve talebin artarak devam edeceği açık olduğundan iflas kararı verilmesini gerektirecek bir durum olmadığını, işlenmemiş malların değeri işlenmiş değerine göre son derece düşük olduğundan, müvekkillerinin ticari faaliyetlerine devam etmesi halinde alacaklıların iflas kararına nazaran alacaklarına kavuşacaklarının açık olduğunu ancak iflas kararı verilmesi ile mallar yok pahasına satılacağından alacaklıların alacaklarına kavuşmasının imkansız hale geleceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordato yapılış biçimine göre tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato olarak üçe ayrılmaktadır. İmtiyazsız alacaklıların, kanunda öngörülen usule göre borçludan olan alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat etmeleri tenzilat konkordatosu, alacaklıların alacaklarından feragat etmeksizin, borçların vadesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle daha sonraki bir tarihe ertelenmesi veya ödemenin taksitlere bağlanması vade konkordatosu, hem borçtan indirim yapılması hem de vadeye bağlanması ise karma konkordatodur. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirketler iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince her iki şirketin muamele merkezinin bulunduğu … Mah. Bağcılar/İstanbul adresindeki asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi, 114/1.f bendi, 6098 sayılı TBK nun 504. maddesi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletnameler ile borçlu şirketler vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. …nin konkordato ön projesinde; Faaliyet konusu hazır giyim, tekstil ve ayakkabı üretimi olan şirketin, tek ortağının …, sermayesinin 200.000,00 TL olup, sermayenin 112.000,00 TL’sinin ödenmediği, 30/11/2019 tarihli rayiç değerlere göre dönen varlıkları 8.765.829,34 TL, duran varlıkları 705.000,00 TL olamak üzere aktif toplamının 9.470.829,34 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları 9.703.036,40 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları 0 TL olduğu, öz kaynakların (-) 232.207,06 TL olduğu, 31/11/2019 döneminde 3.675.177,75 TL net satış, 521.534,28 TL net kar elde ettiği, şirketin ödenmemiş 112.000,00 TL sermayesinin 30/11/2020 tarihine kadar ödeneceği ve komiserler tarafından gerekli görülmesi halinde 150.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı veya ortağın şirketten olan 2.640.990,73 TL alacağından vazgeçilerek sermaye artışına konu edileceği, şirket alacaklarının tahsili ve satışlardan elde edilecek nakit kaynağın ham madde alımında kullanılarak peşin alım ile avantaj sağlanacağı, satışlarda erken ödeme iskontosu ile vadeli alımlardan kaçınılarak maliyetin minimize edileceği, fason dikim haricinde şirketin kendi markasını üretme yoluna giderek yeni bir kaynak yaratacağı, çalışanlara düzenli eğitim verilerek verimli çalışma ortamının sağlanacağı, 2019/12 döneminde 360.000,00 TL, 2020 yılında 4.140.000,00 TL, 2021 yılında 4.554.000,00 TL, 2022 yılında 5.009.400,00 TL, 2023 yılında 5.410.152,00 TL net satış, 2019/12 döneminde 60.000,00 TL, 2020 yılında 510.900,00 TL, 2021 yılında 663.468,00 TL, 2022 yılında 769.466,88 TL, 2023 yılında 938.022,35 TL net kar hedeflendiği, net kar ile elde edilmesi planlanan 3.463.391,51 TL, 112.000,00 TL ödenmemiş sermaye ve gerekli görülmesi halinde 150.00,00 TL sermaye artışı sonucu elde edilecek kaynak ve müşterilerden tahsil edilecek nakitler ile şirketin içinde bulunduğu kriz ortamından kurtulmasının kuvvetle muhtemel olduğu, şirketin toplam borç miktarının 7.891.430,29 TL olduğu iflas halinde ancak 3.201.252,57 TL’sinin ödenebileceği, konkordato teklifinin kabulü halinde ise 6.313.144,23 TL borcun ödenebileceği, borçların % 20 indirim ve konkordato projesinin tasdiki sonrası 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesinin planlandığı belirtilmiştir. … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin konkordato ön projesinde; Faaliyet konusu hazır giyim üretimi olan şirketin, tek ortağının …, sermayesinin 250.000,00 TL olup, sermayenin 150.000,00 TL’sinin ödenmediği, 30/11/2019 tarihli rayiç değerlere göre dönen varlıkları 4.049.224,81 TL, duran varlıkları 270.000,00 TL olamak üzere aktif toplamının 4.319.224,81 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları 3.823.814,80 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları 0 TL olduğu, öz kaynakların (+) 495.410,01 TL olduğu, 31/11/2019 döneminde 6.065.981,21 TL net satış, 206.466,65 TL net kar elde ettiği, şirketin ödenmemiş 150.000,00 TL sermayesinin 30/11/2020 tarihine kadar ödeneceği ve komiserler tarafından gerekli görülmesi halinde 100.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı veya ortağın şirketten olan 486.498,12 TL alacağından vazgeçilerek sermaye artışına konu edileceği, şirket alacaklarının tahsili ve satışlardan elde edilecek nakit kaynağın ham madde alımında kullanılarak peşin alım ile avantaj sağlanacağı, satışlarda erken ödeme iskontosu ile vadeli alımlardan kaçınılarak maliyetin minimize edileceği, fason dikim haricinde şirketin kendi markasını üretme yoluna giderek yeni bir kaynak yaratacağı, çalışanlara düzenli eğitim verilerek verimli çalışma ortamının sağlanacağı, 2019/12 döneminde 548.300,00 TL, 2020 yılında 6.638.300,14 TL, 2021 yılında 7.533.879,16 TL, 2022 yılında 8.132.829,49 TL, 2023 yılında 8.705.177,56 TL net satış, 2019/12 döneminde 3.300,00 TL, 2020 yılında 280.254,11 TL, 2021 yılında 299.425,75 TL, 2022 yılında 426.402,20 TL, 2023 yılında 507.902,89 TL net kar hedeflendiği, net kar ile elde edilmesi planlanan 1.723.751,50 TL, 150.000,00 TL ödenmemiş sermaye ve gerekli görülmesi halinde 100.00,00 TL sermaye artışı sonucu elde edilecek kaynak ve müşterilerden tahsil edilecek nakitler ile şirketin içinde bulunduğu kriz ortamından kurtulmasının kuvvetle muhtemel olduğu, şirketin toplam borç miktarının 3.563.575,98 TL olduğu iflas halinde ancak 1.583.837,16 TL’sinin ödenebileceği, konkordato teklifinin kabulü halinde ise 2.138.145,59 TL borcun ödenebileceği, borçların konkordato projesinin tasdiki sonrası 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesinin planlandığı belirtilmiştir. Davacı şirketlerin konkordato talebi üzerine mahkemece 23/01/2020 tarihinde İİK 287/1 maddesi uyarınca üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli tedbirler alınmış, geçici konkordato komiser heyeti atanmıştır. Bilirkişiler Makine Mühendisi …, SMM … ve Tekstil Mühendisi … tarafından sunulan 18/03/2020 tarihli raporda; …nin makine, taşıt, tesisat ve demirbaşlarının rayiç değerinin 1.124.420,00 TL (motorlu araçlar 724.500,00 TL), stok toplamının 3.942.320,00 TL, 31/01/2020 tarihli rayiç değerlere göre dönen varlıkları 9.076.916,85 TL, duran varlıkları 1.124.420,00 TL olamak üzere aktif toplamının 10.201.336,85 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları 10.503.137,40 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları 2.663.384,98 TL olduğu, öz kaynakların (-) 2.965.185,53 TL olup borca batık olduğu, … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin makine, taşıt, tesisat ve demirbaşlarının rayiç değerinin 266.850,00 TL (motorlu araçlar 250.000,00 TL), stok toplamının 730.800,00 TL, 31/01/2020 tarihli rayiç değerlere göre dönen varlıkları 4.724.513,97 TL, duran varlıkları 266.850,00 TL olamak üzere aktif toplamının 4.991.363,97 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları 5.326.469,28 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları 138.838,34 TL olduğu, öz kaynakların (-) 473.943,65 TL olup borca batık olduğu yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur. İlk Derece Mahkemesinde 15/04/2020 tarihli ara karar ile; borçlu şirketler hakkında verilen 23/01/2020 tarihli 3 ay süreli geçici mühlet kararının süresi 23/04/2020 tarihinde dolmakla birlikte, 7226 sayılı yasa uyarınca 23/03/2020 (bu tarih dahil) tarihinden itibaren 30/04/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar sürelerin işlemesi durdurulduğundan, borçlu şirketler hakkında verilen geçici mühlete ilişkin sürenin de durduğu belirtilerek, borçlu şirketler hakkında verilen geçici mühletin durma süresinin sona erdiği günü takip eden gün olan 01/05/2020 tarihinden itibaren 05/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmasına, 7226 sayılı Kanun gereğince, konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçlarının, durma süresince devam edeceğine ve konkordato komiser heyetinin görevinin durma süresince de devam ettiğine karar verilmiştir. Konkordato geçici komiserleri YMM …, SMMM … ve Hukukçu … tarafından sunulan 28/05/2020 tarihli raporda özetle; …nin 30/11/2019 ve 29/02/2020 tarihli karşılaştırmalı tablolarında aktif hesapları incelendiğinde; alınan çekler hesabında artış olduğu, şirketin alacaklarını tahsil edemediği ve konkordato sonrası alacak tutarında %31 artış gerçekleştiği, 2 aylık süreçte 300.267,48 TL satış gerçekleştiği, şirkete verilen sipariş olmadığı, 30/11/2019 ve 29/02/2020 tarihli karşılaştırmalı tablolarında pasif hesapları incelendiğinde; konkordato başvuru tarihindeki borçların % 40 arttığı, verilen çeklerin % 5 arttığı, göreve başlama tutanağında şirket yetkililerinin bilgilendirilmesine rağmen çeklerin verilişinde heyetin onayının alınmadığı ve bilgi verilmediği, personel borçlarının arttığı, vergi ve sigortaların ödenemediği, 30/11/2019 tarihinde 1.083.701,17 TL olan ticari borçların tedbir sonrası heyetin onayı olmaksızın 29/02/2020 tarihi itibariyle 1.520.307,33 TL’ye yükseldiği, iki aylık dönemde hedeflenen net satış 690.000,00 TL iken % 43 seviyesinde 300.267,48 TL tutarında gerçekleştiği ve 57.178,03 TL zarar ettiği, satışların maliyetinin net satış rakamının üstünde olduğu, projede iki aylık periyotta satışların maliyetinin % 78, dönem karlılık oranının ise % 12 olarak hedeflendiği, 29/02/2020 döneminde karlılık oranının % (-) 19 olduğu, hedeflenen satış ve kar oranlarına ulaşmasının muhtemel olmadığı, Covid nedeniyle yeni fason sipariş bulunmadığı, mevcut iki siparişin iptal edildiği, halihazırda gelir getirecek bir sözleşmenin olmadığı, orta ve uzun vadede heyete herhangi bir iş programı bildirilmediği, Covid nedeniyle şirket faaliyetlerinin Nisan ayında durduğu, analize konu dönemde ise faaliyetlerinin devam ettiği, şirketin ödenmemiş sermayesinin ödenmediği ve sermaye artışı yapılmadığı, öz kaynakların (-) 2.965.185,53 TL olup borca batık olduğu belirtilmiştir. … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 30/11/2019 ve 29/02/2020 tarihli karşılaştırmalı tablolarında aktif hesapları incelendiğinde; 29/02/2020 tarihinde hazır değer toplamının 202.924,56 TL artarak 214.055,30 TL’ye çıktığı, bu artışın 199.112,45 TL’sinin çek tahsilatı kalan kısmın ise banka mevduatının artmasından kaynaklandığı, alacak tutarında %55 artış gerçekleştiği, 30/11/2019 ve 29/02/2020 tarihli karşılaştırmalı tablolarında pasif hesapları incelendiğinde; borçlar toplamının % 58 oranında artarak 5.802.972,56 TL’ye yükseldiği, ticari borçların satıcılar hesabının %363 artışla 1.161.910,27 TL’ye yükseldiği, verilen çeklerin konkordato müracaatında 2.330.289,51 TL olmasına rağmen 29/02/2020 tarihinde 3.003.457,51 TL’ye yükseldiği, çekler verilirken komiser heyetinin onayının alınmadığı, tedbir sonrası ortaklara borçların 185.094,68 TL, personele borçların 361.761,01 TL arttığı, vergi ve sigortaların ödenemediği, iki aylık dönemde hedeflenen net satış 1.126.000,00 TL iken % 13 seviyesinde 157.597,49 TL tutarında gerçekleştiği, satış ve kar hedeflerine ulaşamadığı, Covid nedeniyle şirket faaliyetlerinin Nisan ayında durduğu, analize konu dönemde ise faaliyetlerinin devam ettiği, şirketin ödenmemiş sermayesinin ödenmediği ve sermaye artışı yapılmadığı, öz kaynakların (-) 473.943,65 TL olup borca batık olduğu belirtilmiştir. Her iki şirketin de konkordato projesinde kaynakların ticari faaliyet sonucu elde edilecek kar, alacakların tahsilatı ve sermaye artışından ibaret olduğu, alacakların tahsil edilemediği, sermaye borcunun ödenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen ödenmediği ve sermaye artışının da yapılmadığı, hedeflerine ulaşma ihtimali olmadığı, karlılık oranlarının geçmiş yıllar nazara alındığında afaki olduğu, projeksiyondaki karlılık hedeflerine ulaşması halinde dahi borçların ödenmesine yeterli olmayacağı, tedbir süresi içerisinde de borçların arttığı, revize proje sunulmadığı ve mevcut projenin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı yönünde rapor sunulmuştur. İlk Derece Mahkemesinde 05/06/2020 tarihli ara karar ile; 7226 sayılı yasa uyarınca 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihinden itibaren 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar sürelerin işlemesi durdurulduğundan, borçlu şirketler hakkında verilen geçici mühlete ilişkin sürenin de durduğu belirtilerek, borçlu şirketler hakkında verilen geçici mühletin durma süresinin sona erdiği günü takip eden gün olan 05/06/2020 tarihinden itibaren 21/07/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmasına, 7226 sayılı Kanun gereğince, konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçlarının, durma süresince devam edeceğine ve konkordato komiser heyetinin görevinin durma süresince de devam ettiğine karar verilmiştir. Davacı şirketlere ilişkin 30/06/2020 tarihinde konkordato revize projeleri sunulmuştur. …nin konkordato revize projesinde; Şirketin ön projede ifade edilen ekonomik kriz yanında, pandemi nedeniyle de zor süreç geçirdiği, 2020 yılı 6-12.ay 1.059.061,40 TL, 2021 yılında 1.217.920,60 TL, 2022 yılında 1.400.608,69 TL net satış, 2020 yılı 6-12.ay 46.150,73 TL, 2021 yılında 115.791,76 TL, 2022 yılında 143.620,57 TL net kar hedeflendiği, şirketin ödenmemiş 112.000,00 TL sermayesinin 31/12/2020 yıl içinde ödeneceği ve 1.000.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı, sermaye artışının komiser tarafından belirlenen zamanda gerçekleştirileceği, Covid süresince kapalı olan şirketin faaliyetine başladığı ve koruyucu tulum maske imalatı/üretimi konusunda satın alma bölümünün görüşmeler halinde olduğu, şirket sağlıklı bir finansal yapıya kavuşuncaya kadar ortakların alacaklarını tahsil etmeyecekleri, elde edilecek net kar, 112.000,00 TL ödenmemiş sermayenin ödenmesi, 1.000.000,00 TL sermaye artışı, alacakların tahsili (alacakların borçlarla temlik edilmesi), ortakların alacaklarından vazgeçmesi ile şirketin kriz ortamından kurtulacağı, borçların vade ve indirim olmaksızın konkordato projesinin tasdikinden itibaren 2 yıl içinde eşit taksitler halinde ödenmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir. … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin konkordato revize projesinde; Şirketin ön projede ifade edilen ekonomik kriz yanında, pandemi nedeniyle de zor süreç geçirdiği, 2020 yılı 6-12.ay 472.163,96 TL, 2021 yılında 480.100,87 TL, 2022 yılında 482.939,55 TL net satış, 2020 yılı 6-12.ay 64.968,73 TL, 2021 yılında 123.687,46 TL, 2022 yılında 176.360,09 TL net kar hedeflendiği, şirketin ödenmemiş 150.000,00 TL sermayesinin 31/12/2020 yıl içinde ödeneceği ve 750.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı, sermaye artışının komiser tarafından belirlenen zamanda gerçekleştirileceği, Covid süresince kapalı olan şirketin faaliyetine başladığı ve koruyucu tulum maske imalatı/üretimi konusunda satın alma bölümünün görüşmeler halinde olduğu, şirket sağlıklı bir finansal yapıya kavuşuncaya kadar ortakların alacaklarını tahsil etmeyecekleri, elde edilecek net kar, 150.000,00 TL ödenmemiş sermayenin ödenmesi, 750.000,00 TL sermaye artışı, alacakların tahsili (alacakların borçlarla temlik edilmesi), ortakların alacaklarından vazgeçmesi ile şirketin kriz ortamından kurtulacağı, borçların vade olmaksızın konkordato projesinin tasdikinden itibaren 2 yıl içinde eşit taksitler halinde ödenmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir. Konkordato geçici komiserleri YMM …, SMMM … ve Hukukçu … tarafından sunulan 02/07/2020 tarihli raporda özetle; …nin revize projesinde bilançoda dikkat çeken tek değişikliğin ticari alacaklarının 534.530,16 TL eksilmesi olduğu, şirket ortağının revize projede alacaklarından vazgeçeceği belirtilmesine rağmen komiser heyetinin bilgi ve onayı olmaksızın 2.643.766,62 TL olan alacağının 571.921,13 TL’sini tahsil ettiği, revize projede proforma gelir tablolarında finansman giderleri dahi hesap edilmeyerek kar tutarına ulaşılmasının tabloların gerçeklikten uzak hazırlandığının göstergesi olduğu, en düşük ihtimalle banka borcu olan şirketin finansman giderinin olmasının gerektiği, şirketin borç senetleri hesabında vermiş olduğu ödenmemiş 6.068.676,62 TL tutarındaki çeke proforma nakit akım tablolarında yer verilmediği, bu ödemeye ilişkin kaynak gösterilmediği, heyete yeni alınan bir iş bilgisinin verilmediği, sermaye artışı bilgisinin verilmediği ve ödenmemiş 112.000,00 TL tutarındaki sermaye borcunun uyarılara rağmen ödenmediği, revize projenin borçların ödenmesi için yeterli çözümleri sağlamadığı, sermaye artışının gerçekleştirilmesi halinde dahi 2 yıllık süre içerisinde borçların ödenmesinin mümkün görülmediği, konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı, şirketin borca batık olduğu belirtilmiştir. … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin önceki rapora göre varlıklarının 360.528,00 TL azaldığı, buna karşılık satıcı borçlarında 527.216,00 TL azalış, diğer borçlarda (personel ve ortak) artış meydana geldiği, şirketin personel borçlarını dahi ödemekte güçlük çektiği, projede alacakların tahsil edileceği ve sermaye artışı ile borçların ödeneceği şekilde tablo düzenlenmiş ise de 5 aylık süreçte alacakların devamlı arttığ, heyete yeni alınan bir iş bilgisinin verilmediği, sermaye artışı bilgisinin verilmediği ve ödenmemiş 150.000,00 TL tutarındaki sermaye borcunun uyarılara rağmen ödenmediği, revize projenin borçların ödenmesi için yeterli çözümleri sağlamadığı, sermaye artışının gerçekleştirilmesi halinde dahi 2 yıllık süre içerisinde borçların ödenmesinin mümkün görülmediği, konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı, şirketin borca batık olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 02/07/2020 tarihli celsede İİK 287/5 maddesi göndermesi ile İİK 292/son maddesi gereğince, davacı borçlu şirketler yetkilisi olan …’ün beyanını alarak, davacılar vekilinin kesin mühlet taleplerinin reddi ile şirketlerin iflasına karar verilmiştir. İİK 287.maddesinde, borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edilmiştir. İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme olasılığına sahip olmasıdır. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku – Av. Sümer Altay, sayfa 112, 1.Cilt). İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak açıkça, “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır. (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 187) İİK’nın 286/1.a maddesinde “borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Konkordatonun amacı borçluyu borçlarından ve eğer iflas şartlarını taşıyorsa muhtemel bir iflastan kurtarmak, alacaklıların da belirli bir vadede ve/veya indirimle alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Bu yapılırken özellikle alacaklıların sürece dahil edilmesi, alacaklıların, komiserin ve mahkemenin katılımı ile nihai projenin oluşturulması ve konkordatonun başarıya ulaşması için iş birliğine gidilmesi gerekir. Projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığının değerlendirilebilmesi yönünden, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalıdır. Borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ile konkordato amacına ulaşacaktır. Davacı borçlu …nin konkordato ön projesinde borçların % 20 indirim ve konkordato projesinin tasdiki sonrası 1 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesinin planlandığı, revize projesinde ise konkordato projesinin tasdikinden itibaren 2 yıl içinde eşit taksitler halinde ödenmesinin planlandığı, komiser raporlarına göre şirketin hedeflenen satış ve karlılık oranlarına ulaşamadığı, heyetin bilgi ve onayı olmaksızın çek keşide edildiği, alacakların tahsil edilemediği, yine heyetin bilgi ve onayı olmaksızın ve revize projede ortağın alacağında vazgeçeceği belirtilmesine rağmen ortağın şirketten tahsilat yaptığı, geçici komiser heyetinin tüm uyarılarına rağmen sermaye borcunun süreç içerisinde ödenmediği, sermaye artırımının da yapılmadığı, revize projede belirtilen tabloların gerçeği yansıtmadığı, borçların arttığı, vergi ve SGK borçlarının ödenmediği, şirketin (-) 2.965.185,53 TL borca batık durumda olduğu, borçlarını ödemesinin mümkün olmadığı, projenin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin konkordato ön projesinde borçların konkordato projesinin tasdiki sonrası 1 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıl boyunca aylık taksitler halinde ödenmesinin planlandığı, revize projesinde ise konkordato projesinin tasdikinden itibaren 2 yıl içinde eşit taksitler halinde ödenmesinin planlandığı, komiser raporlarına göre şirketin hedeflenen satış ve karlılık oranlarına ulaşamadığı, alacakların tahsil edilemediği, personel borçlarını ödemekte dahi güçlük çektiği, geçici komiser heyetinin tüm uyarılarına rağmen sermaye borcunun süreç içerisinde ödenmediği, komiser heyetinin bilgisi ve onayı olmadan çek keşide edildiği, sermaye artırımının da yapılmadığı, revize projede belirtilen tabloların gerçeği yansıtmadığı, vergi ve SGK borçlarının ödenmediği, şirketin (-) 473.943,65 TL TL borca batık durumda olduğu, borçlarını ödemesinin mümkün olmadığı, projenin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmakla Mahkemece davacı şirketler hakkındaki konkordato taleplerinin reddi ile iflas kararı verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.l bendi gereğince AYRI AYRI REDDİNE, 2-Davacı … tarafından yatırılan 148,60 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yatırılan 148,60 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacı …nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacı … İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,6-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından yapılan giderlerin, davacılar üzerinde bırakılmasına,7-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK 293/3 ve İİK 164 maddeleri gereğince kararın tebliğinden on günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2021