Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2044 E. 2023/1580 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2044
KARAR NO: 2023/1580
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/289
KARAR NO: 2019/1334
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından sigortalanan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait “… Mah. … Sok. … Kağıthane/İSTANBUL” iş yeri adresinde 28/12/2016 günü hırsızlık olayı meydana geldiğini, bu hırsızlık olayı nedeni ile sigortalıya müvekkil şirket tarafından 4.805,00 TL ödeme yapıldığını, işyerinin davalı firma ile yapılan sözleşme uyarınca alarm sistemi kurularak güvence altına alındığını ancak olay günü davalı firma tarafından hırsızlık eyleminin haber verilmediğini, davalı firmanın bu yükümlülüğüne uymaması sonucu oluşan hasardan sorumlu olduğunu, sigortalıya ödenen bedelin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalı-borçlunun bu takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazının iptalini ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın davacıya yada rücu ilişkisine konu dava dışı 3.kişi … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı herhangi bir haksız eylemi veya kusuru olmadığınıdan davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkil şirket bünyesinde faaliyet gösteren … alarm izleme merkezine abone olduğunu, sigortalının kendi tercihleri doğrultusunda tedarik ettiği alarm sistemi donanımının yine kendi tercihleri doğrultusunda sabit telefon hattı üzerinden … sistemine entegre olduğunu, bu sisteme abone olan müşterilerin alarm donanım cihazını ve cihazın özelliklerini tamamen kendi tercihleri doğrultusunda belirlediklerini ve cihazını dilediği tedarikçiden temin ettiklerini, sigortalının tercih ettiği alarm donanımının … sistemine her gün saat 19:33’te test sinyali göndererek mahalde alarm donanımının çalışır durumda olduğu bilgisini verdiğini, dava konusu olayda da sigortalının hırsızlık olduğunu iddia ettiği 29/12/2016 gecesi öncesinde yani 28/12/2016 günü saat 19:33:58’de alarm cihazından, cihazın sorunsuz çalıştığına dair test sinyali alındığını, olay akabinde sigortalı ile kurulan temas neticesinde sigortalı nezdinde bulunan alarm donanım cihazının sabit telefon bağlantısının kesilmiş olduğunun öğrenildiğini, … sistemine test sinyalinin gelmesinin beklendiği 29/12/2016 günü saat 19:33’ten çok evvel telefon hattının kesildiğini ve hırsızlık olayının gerçekleştiğini, böyle bir durumda … Merkezi’nin hırsızlık olayı ile ilgili bir sinyal alması mümkün olmadığından herhangi bir aksiyon alamadığını, cihazın telefon hattı ile bağlantısının sağlanmasının her yönüyle sigortalının etki ve sorumluluk alanında olduğunu, piyasada telefon şebekesine kablosuz bağlanan veya telefon bağlantısının kopması halinde çeşitli yollar ile uyarı veren cihazlar da satılmakta ise de sigortalının böyle bir cihazı tercih etmediğini, sadece “izleme merkezi hizmeti” veren müvekkil şirketin olayda hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ”Dava hukuki niteliği itibari ile kendi sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin halafiyet ilkesi gereğince davalı tarafa rücuya ilişkin başlattığı icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 10/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 12/05/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 08/03/2018 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.Dava dışı sigortalı ile davalı arasında imzalanan güvenlik sözleşmesi, 05.01.2016 tarihli ekspertiz protokolü, hırsızlık anına ilişkin fotoğraflar, 14.02.2017 tarihli hasar ekspertiz raporu, ihtarnameler dosyamız içine alınmış tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir. Davaya konu olayda davalının sorumluluğunun tespiti bakımından dosya olay yeri inceleme uzmanı bilirkişiye verilerek rapor istenmiştir. Bilirkişi hazırlamış olduğu raporlarda sonuç olarak ‘ Hırsızlık olayının meydana geldiği …’e ait … Mah. … Cad. … Sk. No…. Kağıthane-İstanbul adresindeki iş yerine kurulan alarm-güvenlik sistemi hakkında yapılan araştırmada: a) İşletmenin bulunduğu adrese gidildiği fakat işletmenin buradan taşınmış olduğu görülmüştür. İşletme sahibi … ile yapılan telefon görüşmesinde işletmeyi olaydan bir süre sonra bahse konu olay yerinden taşıdığını, şimdiki faaliyet yerlerinin İstanbul-Avcılar ilçesinde olduğunu, fakat işletmenin sadece isminin durduğunu, faal halde olmadığı beyanı alınmıştır. b) …’den işletmede kurulan alarm-izleme cihazlarına dair satın alma, montaj vs. faturası olup olmadığı (kurulan cihazın marka-model-özelliklerinin tespiti amacıyla) sorulduğunda, olmadığını fakat elinde cihazı satın aldığı şirketin Proforma Faturası (Geçici-Teklif Fatura) olduğu beyanı alınmıştır. Bahse konu fatura örneği dosyaya eklenmiştir.c) İşletme sahibi …’in beyanına, Profarma Faturaya ve … Ticaret merkezinde tarafımızca yapılan araştırmalara göre, kendi imkanları ile satın aldığı Alarm sisteminin … marka-model olduğu anlaşılmıştır. Fakat bu cihazın kullanıldığına dair fatura vs. ibraz edilememiştir. İncelemelerin şüpheye mahal bırakmaması adına …’den cihazın halen kendisinde olup olmadığı sorulmuş olup, cihazın kendisinde bulunmadığını, taşınma esnasında söküp, daha sonra sattığını beyan etmiştir. Bu sebeple cihazın tam detaylı özellikleri çıkarılamamıştır. İtirazlar incelendiğinde yukarıda yapılan araştırmalar fiilen gerçekleştirilmiş olup işletme sahibi 3.kişi …’in iş yerinde kullanmak için satın almış olduğu alarm cihazının faturası olmadığı beyanından anlaşılmıştır. Fakat cihazı satın almış olduğu ve rapora eklemiş olduğum proforma fatura ise satın alınan işletmeden talep edilerek eklenmiştir. Yani … ile satıcı firma arasında düzenlenen yasal bir fatura değildir. Tamamen isteğimize bağlı olarak verilmiştir. Bu faturada ise belirtilen cihaz markası …‘e ait bir ibare görülmediği açıktır. Bu cihazın kullanıldığı sadece 3.kişi … ve cihazı satın aldığı firmanın beyanlarından anlaşılmış ve bu bilgiler doğrultusunda yola çıkılarak incelemelerde bulunulmuştur. Bahse konu cihaz model örneği yine de incelendiğinde ise cihaza entegre edilen, içerisine ekstra olarak takılan ‘Sim kart, destek kartı’ denilen parçanın takılıp takılmaması cihazın işleyişi açısından büyük önem taşımaktadır. Cihaz elde olmadığından ve yasal bir faturası sunulmadığından bu incelemenin yapılması mümkün olmamıştır.Ayrıca hizmet satın alan 3.kişi ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmede boşluklar olduğu görülmektedir. Yapılan hizmet sözleşmesinde de kullanılan cihaz belirtilmemiştir. Alarm anında haber verilecek telefon numaraları yazılmamıştır. Buradaki yükümlülük ise sözleşme kapsamında dava dışı 3.kişiye ait olduğu değerlendirilmiştir.Hırsızlık olayının meydana geldiği saatlerde kamera görüntülerinden elde edilen ve dosyaya eklenen fotoğraflar üzerinden yapılan incelemelerde cihazın hırsızlar tarafından etkisiz hale getirildiği görülmüştür. Burada yine kullanılan alarm cihazının bağlantısının kesilmesi durumunda alarm izleme merkezine uyarı gönderip göndermeyeceği cihazın teknik özellikleri ve satın alınan hizmetin içeriği ile doğrudan bağlantılıdır.Sonuç olarak burada bağlayıcı nokta işyerinde kullanılan cihaz ve taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesidir. Tarafıma tevdi edilen dosyada yaptığım incelemeler sonucunda yapılan hizmet sözleşmesine göre davalı şirket (… Sistemleri San. Ve Tic. Anonim Şirketi) … İzleme merkezinin sözleşmede belirtilen sorumluluklarını yerine getirdiği değerlendirilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.’ şeklinde mütalaa da bulunmuştur. Rapor bilimsel denetlenebilir nitelikte olup hükme esas alınabilir niteliktedir. Dava dışı sigortalının kullanılan cihazı kendi seçmesi ve seçtiği cihaz bakımından kablonun kesilmesi durumunda davalı firmaya sinyal göndermiyor olması ve bu seçimi dava dışı sigortalının yapmış olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda işyerinde kullanılan alarm sistemine ait marka modelin belirtilmediği ifade edilmiş ise de rapora eklenen faturalarda ve raporun 2.sayfasında alarm sisteminin … marka–model olduğu açıkça yazıldığı için bu beyanının çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunda cihazın elde bulunmaması ve sinyal durumunun tespit edilememesi hususları ifade edilmiş ise de sonuçta alarm şirketinin sorumluluğunu neye dayanarak yerine getirdiği kanaatine ulaşıldığının anlaşılamadığını, ekspertiz raporunun hasar oluş açıklama kısmı incelendiğinde yaklaşık 3 saat süren hırsızlık olayı dükkanda bulunan kamera ile kayıt altına alındığından dükkanda herhangi bir elektrik kesintisi iletişim hattı kesintisi olmadığını ancak bilirkişinin bu durumu göz ardı ettiğini, alarm sisteminin bağlantısı hırsızlar tarafından kesildiği için bağlantının kesildiğinin sigorta şirketine uyarı olarak gönderilmesi gerektiğini aksi takdirde bu sistemi kurmanın sigortalı için hiçbir anlam ve faydası olmayacağını, davalı tüzel kişinin sattığı makinenin faturasını kesmiş olması gerektiğini, bu fatura davalı şirketten temin edilerek makinenin modeline göre bağlantının kesildiğinin izleme merkezine uyarı olarak gönderip göndermeyeceği belirlenmesi mümkün iken eksik inceleme yapıldığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmü yer almaktadır. Davacı tarafından, sigortalısına 4.805,00 TL hasar bedelinin ödendiği belirtilmiş ise de dosya kapsamında ödeme belgesi ve poliçe bulunmamaktadır. Mahkemece öncelikle poliçe ve ödeme belgenin dosyaya ibrazı sağlanarak, davacının aktif husumetinin olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Ekspertiz raporunda; “Sigortalı ile yapılan görüşmede 29/12/2016 tarihinde sabah saat: 07:40 sıralarında komşu işyeri sahibinin kendisini arayarak işyeri kapısının ve kepenginin açık olduğunu ve işyeri önünde çelik para kasası olduğunu bildirmesi üzerine işyerine gittiğini, işyerine gittiğinde işyeri giriş kapısının açık, kepengin zorlama/kanırtma yoluyla açılmış olduğunu, işyeri önünde çelik para kasasının olduğunu görmesi üzerine polisi aradığını, işyerinde yapmış olduğu kontrollerde bir kısım emtia kıymetinin çalınmış olduğunu, çelik para kasasının tahrip edilerek içerisinde bulunan nakdin çalınmış olduğunu beyan ettiği, Sigortalı ile yapılan görüşmelerde işyerinden kamera olduğu öğrenilmesi üzerine kamera kayıtları incelendiğinde; hırsızlığı gerçekleştiren şahısların saat: 04.11 sıralarında işyerinin önüne 2 şahsın geldiği, elinde bulunan kovayı işyeri önüne bıraktığı ve işyerinden uzaklaştıkları, daha sonra işyeri önüne gelen şahsın elindeki sert cismin yardımıyla kepengi zorladığı kepenk üzerinden ne olduğu tam olarak görülemeyen bir şeyleri söktüğü ve kovanın içerisine attıktan sonra işyeri önünden uzaklaştığı, saat: 04.55 sıralarında işyeri önüne 2 şahsın geldiği, şahıslardan birinin levye vb. cisimle kepengi zorladığı ve bir süre sonra uzaklaştıkları, saat: 05.07 sıralarında işyeri önüne gelen şahısların saat: 05.10 sıralarında işyerinin kepengini açtıkları, şahıslardan birisinin işyeri içerisine girdiği ve bir süre sonra geri çıktığı ve işyeri önünden uzaklaştıkları, saat: 05.32 sıralarında işyeri içerisine 2 şahsın girdiği, içeriden çelik kasayı çıkardıkları, çelik kasayı levye vb. cisimle zorlayarak saat: 05.42 sıralarında açtıkları ve içerisinden ne olduğu görülemeyen bir şeyler aldıkları, yine saat: 05.54 sıralarında işyerine geldikleri ve belirli aralıklarda işyerine gelip giderek işyeri içerisinden içi sigara dolu kolileri çaldıkları, saat: 07.09 sıralarında işyerinden ayrıldıklarının tespit edildiği, Hırsızlığı gerçekleştiren şahısların işyerinin yan cephesinde korkuluğu tahrip ettiği, korkuluğu tahrip edip kapıyı açamayınca işyerinin ön cephesinden işyerine girdikleri, hırsızların tahrip ettiği kepenk ve kapı incelendiğinde levye vb. sert zbir cisimle zorlama ve kanırtma izlerinin olduğunun görüldüğü, yapılan incelemeler ve kamera kaydına istinaden hasarın beyan edilen şekil ve tarihte gerçekleştiğinin anlaşıldığı ve teminat kapsamında olduğu” belirtilmiş, toplam hasar bedeli 3.400,00 TL emtia, 405,00 TL demirbaş ve 1.000,00 TL kasa/nakit olmak üzere 4.805,00 TL olarak hesap edilmiştir. Davalı tarafça dosya kapsamına sunulan “… Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelendiğinde; konusu “Abone tarafından hırsızlık veya müdahalelere karşı caydırıcılık amacıyla kurulan sistemden …’e ulaşan alarmların (uyarıların) değerlendirilerek sözleşmede açıklanan kişi/kişiler veya kurum/kurumlara bildirilmesine ilişkin hüküm ve şartları belirlemek üzere akdedilen gayri/münhasır hizmet sözleşmesidir.” şeklinde açıklanmıştır. Sözleşmenin 2.maddesinde; “…’İN SAĞLAYACAĞI HİZMETLER” “2-1.Aboneye alt kurulu sistemden merkeze ulaşan (aboneye alt sistemden, …’e alarm sinyalinin gelmesi koşulu ile) alarmların 24 saat izlenmesidir. 2.2. Aboneye ait sisteme sözleşme dışı kişilerce müdahale yapıldığına ilişkin aboneye ait sistemden …’e sinyal ulaşması koşulu ile hizmet formunda yer alan kişi/kişilere veya kurum/kurumlara bildirilmekten ibarettir.” Sözleşmenin 3.maddesinde; “…’İN YÜKÜMLÜLÜKLERİ” “3.1. Yukarıda …’in hizmetleri başlığı altında düzenlenen işlerin yerine getirilmesidir. 3.2. …’in yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı abonenin uğradığı zararlardan sorumluluğun kapsamı …’in zarara uğrayan aboneden aldığı ücretin (bir yıllık) 5 katını geçemez.” Sözleşmenin 4.maddesinde; “ABONENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ” “4.1. Abone sistemi çalışır şekilde bulundurmakla yükümlüdür. 4.2. Abone tesisatı ile ilgili bilgileri gizli tutmakla yükümlüdür. (Şifre, kod, bağlantılar vs.) 4.3. Şebeke arızaları, elektrik kesintisi, iletişim hattının (sabit hat, GSM, GPRS, internet vs.) devre dışı kalması vb. durumlarda sistem izleme merkezine sinyal göndermez. Bu halde abone gerekli önlemleri almakla yükümlüdür…” hükümlerine yer verilmiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar söz konusu cihazın faturası temin edilemediğinden ve fiziki olarak incelenemediğinden, ayrıca sözleşmede de cihaz belirtilmediğinden davalının sorumluluklarını yerine getirdiği ifade edilmiş ise de, sözleşmede …’in sağlayacağı hizmet ve yükümlülükleri değerlendirildiğinde, bu sonuca ulaşmak mümkün değildir. Sözleşmede açıkça hırsızlık veya müdahalelere karşı caydırıcılık amacıyla söz konusu sistemin kurulduğu, sistemden …’e ulaşan alarmların (uyarıların) değerlendirilerek sözleşmede açıklanan kişi/kişilere bildirim yapılacağı, aboneye ait sistemden merkeze ulaşan alarmların 24 saat izleneceği düzenlenmiştir. Davalı, sigortalıyla yapılan görüşmede telefon bağlantısının kesilmiş olduğunun öğrenildiğini ifade etmiş ise de, bu savunması soyut beyandan ibarettir. Bu durumda söz konusu sistemin olay tarihinde çalışır vaziyette olup olmadığı davalı tarafın sistem kayıtlarında incelenerek tespit edilmeli, eğer tespit edilemiyor ise sigortalının kullandığı sisteme ilişkin kayıtlar davalı taraftan temin edilmeli, dosya kapsamında yer alan proforma faturaya yönelik bir itiraz olmadığı da gözetilerek, fatura kapsamındaki cihazın ve sistemin çalışma prensipleri yönünden konusunda uzman bir bilirkişiden hükme elverişli rapor alınarak, tarafların yükümlülükleri sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilip, davacı vekilinin itirazları da incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra konusunda uzman yeni bir bilirkişiden denetime ve hükme elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/289 E. 2019/1334 K. sayılı ve 12/12/2019 karar tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nIn 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/11/2023