Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/2020 E. 2023/1561 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2020
KARAR NO: 2023/1561
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2020
ESAS NO: 2018/858
KARAR NO: 2020/258
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2018
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 07.03.2016 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi, … Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi, 05.01.2017 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi Ek Protokolü yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin otel için özel olarak dizayn edilmiş otellere ve otel gruplarına çevrimiçi otel rezervasyon dağılım sistemine erişim için gerekli kurulumları yaptığın, bu sistem üzeninden davalı otel işleteni otele ait bilgilerini (otel özellikleri, kontenjan, fiyat, vb.) sisteme yükleyerek rezervasyonlarını takip ettiğini, kendilerine ait bir kontrol paneline erişim sağladığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerime aykırı hareket ettiğini ve hizmet bedellerini ödemediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi, sözleme hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 17.06.2018 tarihinde itiraz ederek, takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalının itirazının yerinde olmadığını, sözleşmeye uygun olarak faturaların düzenlendiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, karşı tarafın fatura içeriklerine itiraz etmediğini, müvekkili şirketin verdiği hizmetin karşı tarafça kullanıldığım, sözleşme geriğince müvekkili şirketin kurulum işlemleri ve ayrı yazılım işlemleri yaparak hizmeti hazır hale getirdiğini ve bu sistem üzerinden yapılacak rezervasyonlara göre komisyon bedeli alacakken davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle zarara uğradığını, davalı şirketin itirazının ödemeyi geciktirmeye yönelik olduğunu beyan ederek İstanbul … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamını ve davalı laleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 01.09.2016 tarihli online rezervasyon sistemleri kullanım sözleşmesi ve taahhütnamenin yenilenmesini istemediğini ve son bulmasını talep ettiğini içerir ihtarnameyi davacıya gönderdiğini, davacının gönderilen bu ihtarnamece hiçbir şekilde cevap vermediğini, davacının tek taraflı düzenlendiği ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan faturaları kabul etmediklerini, davacının sözleşmeye uygun davranmadığı gibi sözleşmede yazılı vaatlerini yerine getirmediğini, davacı ile devam etmek istemediklerini defalarca belirtmelerine rağmen cevap alınamadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Dava; Taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı olduğu iddia edilen fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İcra İflas Kanunun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı arasında akdedilen sözleşmeden dolayı davalı adına düzenlenen 20.507,79 TL fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafından borca itiraz edildiği, mahkememiz tarafından yargılama sırasında alınan 15.11.2019 tarihli raporda davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 04.06.2018 takip tarihi itibarıyla da taraf ekstrelerinin 20.507,79 Euro tutarındaki davacı yan lehine borç bakiyesinde mutabık olduğu, bu anlamda davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalı yandan 20.507,79 Euro karşılığı 110.461,11 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında takip tarihinden sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, davacı yanın davalı yana keşide ettiği faturalar ile davalı yanın keşide ettiği iade faturalarının karşılıklı olarak kayıt altına alındığı görülmekle, davalı yanın 31.08.2018 tarihli 4.484,113 Euro ve 69,72 Euro bedelli 2 adet iade faturası davacı yan kayıtlarında yer almadığından, 31.12.2018 yılsonu itibarıyla taraflar arasında 4.553,85 Euro luk fark oluştuğu, davacı tarafın özel olarak tasarladığı davalıya ait oteller ve otel grupları için çevrimiçi otel rezervasyon dağıtım sistemine erişim amaçlı gerekli kurulumların yapıldığı, bu sistem üzerinden otele ait bilgiler (otel özellikleri, kontenjan, fiyat, vb.) sisteme yüklenerek rezervasyonların takibi yapıldığı ve kontrol paneline erişimin saklandığı, ayrıca sistemin kurulumundan sonra (canlı ortama geçilmesi ile birlikte) davalı tarafa uzaktan destek hizmetleri (hata giderme, güncelleme, vb.) ile ilgili / yetkilendirilmiş kişilere uzaktan eğitim hizmetlerinin verildiği, bu itibarla taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu edim ve hizmetlerin davacı tarafından yerine getirildiği, bu durumda davalı yanın davacı yana takip tarihinden sonra e-fatura sistemi üzerinden keşide etmiş olduğu iade faturalarının yersiz olduğu, davacı yanın takip alacağının yerinde olacağının tespit edildiği ve taraflar arasında akdedilen sözleşmede %5 akdi faiz uygulanmasının kabul edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 20.507,79 Euro üzerinden iptali ile takibin 20.507,79 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 akdi faiz uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”davacının dilekçesinde belirttiği hususlar yersiz ve gerçek dışıdır.Davalı müvekkil şirket , taraflar arasında imzalanan 01.09.2016 tarihli online rezervasyon sistemleri kullanım sözleşmesi ve taahhütnamenin yenilenmesini istemediğini ve son bulmasını talep ettiğini içerir ihtarnameyi davacıya göndermiştir.Davacı gönderilen bu ihtarnameye hiçbir şekilde cevap vermemiş ve dilekçesinde de bahsetmemiştir. Davacı şirkete gönderilen Antalya …Noterliği’nin 12.06.2017 tarihli ,… yevmiye nolu ihtarnameyi yerel mahkeemede yapılan yargılama sırasında sunmuş bulunmaktayız.Bu nedenle davacının tek taraflı düzenlediği ve hiç bir hukuki dayanağı olmayan faturaları kabul etmemiz söz konusu değildir.Kaldı ki davacı sözleşmeye uygun davranmadıkları gibi ve sözleşmede yazılı vaatlerini yerine getirmemiştir.Davacı ile devam etmek istemediğimizi defalarca belirtmemize rağmen cevap alınamamış,bunun üzerine ihtarname gönderilmiştir.Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin faiz miktarı çok fahiş olup ,kişilerin normal şartlarda aylık %5 faizi kabul etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacı şirket ,sözleşmede yazan otel rezarvasyonlarını yaparken çok ucuz fiyattan yaparak davalı şirketi zarara uğratmış ve bu konuda şirketler arasında kriz çıkmıştır.Raporda bu husular hiç bir zaman dikkate alınmamıştır.Yerel mahkemede yapılan yargılamada bilirkişi ,davacı şirketin sadece teknik olarak kurulumuna bakmış ancak sözleşmeye uygun davranıp davranmadığını dikkate almayarak eksik inceleme sonucu rapor hazırlamış ve yerel mahkeme bu eksik ve yanlış rapora göre hüküm kurmuştur.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Dava, sözleşmeden doğan fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına, 07/03/2016 tarihli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesine, … Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesine, 05.01.2017 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri KUllanım Sözleşmesi Ek Protokolüne, Ticari defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine, faturalara, hesap carisine, taraflar arasında yapılan yazışmalara, hizmetin verildiğine dair sistem kayıtlarına, ekran görüntülerine, yemin, tanık ve her türlü yasal delile dayanmıştır.Davalı vekili delil olarak ihtarnameye ve tanık deliline dayanmıştır. Davaya dayanak İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … Turizm Limited Şirketi tarafından borçlu … Anonim Şirketi aleyhine 20.507,79 Euro bedelli faturadan kaynaklı alacağın takip tarihinden itibaren aylık %5 akdi faizi ile tahsili için 05.06.2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşme konusu edim ve hizmetlerin davacı tarafın davalı için özel olarak dizayn edilmiş … Rezervasyan Motoru’nu davalının kullanımına açması ve davalının otel bilgilerini (otel özellikleri, kontenjan, fiyat, vb.) girecekleri, rezervasyonları takip edecekleri kendilerine ait bir kontrol paneline internet üzerinden erişim sağlmaları hususlarına dayandığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında 07/03/2016 tarihli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi’nin 2.b maddesinde; ”sistem senelik destek bedeli olan 500 Euro+kdv, booklogic online rezervasyon sistemleri üzerinden gelecek rezervasyonlarda otelin kazandığı ilk gelirden direk ödenecektir.2.c. Maddesinde ”otel, yukarıda bahsedilen hizmetler karşılığı sistem üzerinden gelen her rezervasyon için rezervasyon başına toplam rezervasyon tutarının %8 i oranında komisyon ödemeyi kabul ve beyan eder”2.e maddesinde “hizmetler, aylık olarak hizmetin ait olduğu ayın son günü faturalandırılır. Otel, hizmetlerin ait olduğu ayı takip eden ayın 15. günü ilgili faturayı ödemekle yükümlüdür. Bu fatura ödeme günü taraflar arasında kesin vade hükmünde olup, vade tarihinde ödenmeyen borçlar ayrıca ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmüş kabul edilir. Zamanda ödenmeyen faturalara aylık %5 gecikme faizi uygulanır” Sözleşmenin süresi başlıklı 7. Maddesinde ”Bu sözleşmenin geçerlilik süresi imza tarihinden itibaren iki (2) yıldır. Bu süre sonunda eğer taraflardan herhangi birinin, sözleşme sona erme tarihinden 90 gün öncesine kadar noter kanalıyla bildirimde bulunmaması halinde, sözleşme iki (2) sene daha uzar. Bu sözleşme bu şekilde devamlılığını sürdürür.Servis sağlayıcısı, Otel’in sözleşme hükümlerini uymaması durumunda veya Otel’in tesis ve hizmet kalitesi seviyesini düşürdüğü durumlarda , sözleşmeyi haklı olarak feshetme ve hizmet vermeyi kesme hakkına sahiptir.e hükmü yer almaktadır. Son hükümler başlıklı 11. Maddesinde İşbu sözleşme, otel ile servis sağlayıcı arasında varsa aynı hizmet ve konularda yapılmış olan bundan önceki bütün sözlü ve yazılı ifadelerin ve anlaşmaların üzerindedir ve yerini tutar.” hükümleri yer almaktadır.Taraflar arasında imzalanan 05.01.2017 tarihli ek protokolde 25/03/2016 tarihinde imzalanan sözleşmenin aynı şekilde devamlılığını sürdüreceği, 01/09/2016 tarihinde imzalanan … yazılım ve sistemleri kullanım taahhütnamesindeki bahsi … Pazarlama anlaşmasının iptal olacağı, otelin mevcut bakiyesinden taahhütnamedeki … Pazarlama kontratına istinaden 1 aylık ücret olan 910 euro’nun iadesinin kabul edileceği, otelin işbu protokolün imza tarihine kadar olan tüm borçların ve tüm rezervasyon komisyonlarının ödenmesi halinde işbu ek protokolün geçerli olacağı, aksi takdirde önceden yapılmış olan tüm kontratların geçerliliğini koruyacağı hususları taraflarca imza altına alınmıştır. Davalı tarafından davacıya gönderilen Antalya …. Noterliğinin 12/06/2017 tarih … tarihli ihtarnamesinde; taraflar arasında imzalanan 01/09/2016 tarihli online rezervasyon sistemleri kullanım sözleşmesi ve taahhütnamesinin süresinin 1 yıl olduğu, sözleşmenin yenilenmesini istemediklerini , 01/09/2017 tarihinde son bulmasını ihtar etmiştir. İhtarnamenin tebliğine dair evrak mevcut değildir.Mahkemece davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. davalı tarafın ibraz edilen 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait e-defterlerinin usulüne uygun olarak vergi dairesine süresi içerisinde gönderildiği ve usulüne uygun tutulduğu, Davalının e-defter kayıtlarına göre davacının takip başlattığı 04.06.2018 tarihinde davalının davacıya 107.712,23TL karşılığı 21.007,79Euro borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davalının 31/08/2018 tarihinde iade bedeli kayıtlarının girildiği” tespit edilmiştir.Mahkemece Bilgisayar Mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişilerinden oluşan heyetten alınan raporda “…..İncelenen davacı şirkete ait 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı bu anlamda defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 04.06.2018 takip tarihi itibarıyla da taraf ekstrelerinin 20.507,79 Euro tutarındaki davacı yan lehine borç bakiyesinde mutabık olduğu, bu anlamda davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalı yandan 20.507,79 Euro karşılığı 110.461,11 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasında takip tarihinden sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, davacı yanın davalı yana keşide ettiği faturalar ile davalı yanın keşide ettiği iade faturalarının karşılıklı olarak kayıt altına alındığı görülmekle, davalı yanın 31.08.2018 tarihli 4.484,113 Euro ve 69,72 Euro bedelli 2 adet iade faturası davacı yan kayıtlarında yer almadığından, 31.12.2018 yılsonu itibarıyla taraflar arasında 4.553,85 Euro luk fark oluştuğu,Davacı tarafın özel olarak tasarladığı davalıya ait oteller ve otel grupları için çevrimiçi otel rezervasyon dağıtım sistemine erişim amaçlı gerekli kurulumların yapıldığı, bu sistem üzerinden otele ait bilgiler (otel özellikleri, kontenjan, fiyat, vb.) sisteme yüklenerek rezervasyonların takibi yapıldığı ve kontrol paneline erişimin saklandığı, ayrıca sistemin kurulumundan sonra (canlı ortama geçilmesi ile birlikte) davalı tarafa uzaktan destek hizmetleri (hata giderme, güncelleme, vb.) ile ilgili / yetkilendirilmiş kişilere uzaktan eğitim hizmetlerinin verildiği, bu itibarla taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu edim ve hizmetlerin davacı tarafından yerine getirildiğinin tespit edildiği, Bu durumda davalı yanın davacı yana takip tarihinden sonra e-fatura sistemi üzerinden keşide etmiş olduğu iade faturalarının yersiz olduğu, davacı yanın takip alacağının yerinde olacağı, takip sonrası durum dava konusu olmamakta birlikte bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.6102 sayılı TTK’nin 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir…” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir.Davaya konu somut uyuşmazlıkta dosyada yer alan bilgi ve belgeler bir bütün olarak birlikte incelendiğinde; alacağa konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının alacağının 20.507,79 Euro olduğunun sabit olduğu, davalının faturalara süresinde itirazının söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, teknik bilirkişi raporu ile davacının dava konusu hizmeti verdiğinin tespit edildiği, sözleşmenin ”hizmet bedeli” başlıklı 2. maddesinin (f) bendi uyarınca ödenmeyen faturalara %5 gecikme faizi uygulanacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle gecikme faizinin uygulanmasına ilişkin itirazların yerinde olmadığı nazara alındığında mahkeme kararının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 276,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 6,55 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/11/2023