Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1993 E. 2020/282 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1993
KARAR NO: 2020/282
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1171
KARAR NO: 2020/390
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
DAVANIN KONUSU: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 18/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacılar dava dilekçesinde özetle; İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, İİK 287/2 gereği geçici komiser tayini, davacılarının IlK’nun 297/2. maddesinin doğrultusunda, mal varlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerinin alınmasına, İİK. 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından, mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, şirketlerin aktiflerinde bulunan menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin şirketler lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına karar verilmesini, davacıların aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasını karar verilmesini, davacıların üretim tesisinin faaliyetine devam edebilmesi için Dogalgaz ve Elektrik ihtiyacının sürekli olarak sağlanması zorunluluğu bulunduğunu, tedbir kararından sonra tahakkuk edecek fatura bedellerin düzenli ödenmesi kaydı ile doğalgaz ve elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davacılarının elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine , davacı şirketlerin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, davacılarının araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması, konulmuş ise kaldırılması yönünde tedbir karan verilmesini, geçici Mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesini, İcra İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” ‘…İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, davacılar bakımından gelen raporlar dikkate alınarak İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde şirketin ön projeye göre beklenen kârlılık oranlarının uzak bir ihtimal olduğu, şirket ortağının konkordato projesinin başarıya ulaşması için kendisinin de fedakarlık yaparak şirkete olan toplam 804.358,63 TL alacağını sermaye artışında kullanmak suretiyle özvarlık değerlerini artırdığı, mevcut itibariyle şirket sermayesi 1.400.000,00 TL olup, 95.641,37 TL’si ödenmediği. sermaye artırımı 22.03.2019 tarih ve 9793 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirketin gelen mali tablolara göre kaynak olarak da gösterdiği beklenen kârlılık oranının uzak bir ihtimal olduğu görüldüğü, şirketin 01.01.2020 – 30.04.2020 Dönemi Gelir Tablosu incelendiğinde Satışların maliyeti kaleminde 01.01.2019 – 31.12.2019 dönemine kıyasla oransal olarak tasarruf edilmesine rağmen Faaliyet Giderlerinde aynı tasarrufun sağlanamadığı, şirketin kamuya olan borçlarını yerine getiremediği ön Projelerinin gerçekleşmesinin kuvvetle ihtimal olmadığı bu aşamada alınan raporlar ve geçen süreç içindeki şirketin faaliyetleri dikkate alındığında konkordatonun başarıya ulaşmasını beklemek gerçekçi bulunmadığından geçen uzun süreye rağmen başarı ihitmali oluşmadığından davacının rayiç değer bilançocuna göre borca batık durumda olmadığı dikkate alınarak davacının konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve İcra ve İflas Kanunu’nun 292/1-b maddesi gereğince konkordato talep edenler İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 392832/340414 sicil nosunda kayıtlı davacı … Limited Şirketi’nin, … T.C.kimlik nolu …’ın konkordato taleplerinin ayrı ayrı reddine, hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunmasına, komiser heyetinin görevine son verilmesine, konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na bildirilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ‘ gerekçesi ile; 1-Konkordato talep edenler İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı … Limited Şirketi’nin, … T.C.kimlik nolu …’ın konkordato taleplerinin ayrı ayrı Reddine, 2-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin Kaldırılmasına, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere Yazılmasına, 3-Konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân Olunmasına, 4-Komiser heyetinin görevine Son Verilmesine, konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na Bildirilmesine,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hatalı olarak düzenlenen komiser heyet raporuna göre karar verdiği, davacının sermaye artışı yoluna gittiği, borçlarında ciddi oranda azalma olduğu, sadece ön projede belirlenen satış ve karlılık oranını yakalamış olmasından dolayı konkordato talebinin reddine karar verildiği, davacının bu arada çalışmasını kesintisiz devam ettirdiği, öz kaynaklarını arttırmış olmasına rağmen ekonomik şartlardaki kötü gidişat nedeniyle beklene satışı yakalayamadığı, hükme esas alınan komiser heyet raporunda tamamen davacılara yönelik olumlu tespitlerde bulunulduğu , aktiflerin borcu karşıladığı, borca batık durumda olmadığı, faaliyetlerine devam ettiği, çalışan sayısında herhangi bir azalma olmadığı, konkordatoya müracaat edilmesinin sebebinin satışların düşmesi ve piyasa satışları itibariyle yüksek banka faizleri olduğu, kredi borçlarında %65 azalma olduğu, şirketin uhdesinde bulunan stok rakamların yaz ayları itibariyle kısa sürede paraya çevrilebileceği bu haliyle tek başına stokların artışı ile dahi proje kapsamında borçların %80 lik kısmının tasfiye edilebileceğinin sabit olduğu belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması ile tüm tedbirlere ilişkin yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. 2004 sayılı İİK’nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde ve ayrıca davacı gerçek kişilerin ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece (Başakşehir/İstanbul) gerçekleştirildiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, davacıların vermiş olduğu vekaletnamede konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davacıların, konkordato taleplerinin yerinde olup olmadığı, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı, kesin mühlet şartlarının oluşup oluşmadığı, diğer usuli işlemler ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktalarında toplanmıştır. Davacılardan …’a ait borçların tamamının iş bu davacının yetkilisi olduğu davacı şirketin borçlarına teminat olarak verilen kefaletlerden kaynaklandığı, Ortağı ve yetkilisi olduğu davacı şirketin borçlarından kaynaklı verilen kefaletlerden kaynaklı 8.004.390,62 TL bedelli adi borç riskinin görüldüğü, ve aynı zamanda 424.390,62 TL si şahsi borç olmak üzere toplam 8.428.656,77 TL’nın %90 tenzilat yapılmak suretiyle %10 unu konkordatonun mahkemece tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 8 ay ödemesiz geçecek süreden sonra 3 yılda eşit taksitler halinde faizsiz olarak ödemenin teklif edildiği, davacılardan … ŞTİ yönünden ise, Başakşehir İstanbul adresinde tescil edilmiş şirketin konkordato sürecinde aktife kayıtlı herhangi bir makine ve cİhaz satışı yapmayacağı, konkordato teklifinin 27.11.2018 tarihi itibariyle tamamı herhangi bir indirim talep edilmeksizin 8 ay geri ödemesiz sonraki 3 yılda eşit paylı olarak ödeme yapılacağı, toplam borç miktarının 18.141.700,33 TL olduğu ve bu borcun%89,56’lık kısmının kısa vadeli borçlardan oluştuğu belirtilmiştir. Geçici mühlet kararı: mahkemece yapılan yargılama sonucunda İİK 286’ncı maddelerde belirtilen belgelerde eksiklik bulunmadığı görülmekle 04.12.2018 tarihinden başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLMESİNE dair karar verilmiş, 27.12.2019 tarihli celsede 04.12.2018 tarihli 3 ay süreli geçici mühlet kararının sürenin dolduğu 04.03.2019 tarihinden itibaren 2 AY SÜRE İLE UZATILMASINA dair karar verilmiştir. Kesin mühlet kararı:25.04.2019 tarihli celsede verilen 2 no lu ara karar ile davacılar hakkında 04:05.2019 tarihinden itibaren 1 YIL SÜRE İLE KESİN MÜHLET VERİLMESİNE dair karar verilmiştir.
ÖN PROJE Davacılardan … yönünden ön proje: Borç riskinin 8.004.390,62 TL,şahsi borçla miktarın toplam 8.004.390,62 TL olduğu, borçların davacı şirket in borçlarına verilen kefaletten kaynaklandığı ve şirkete konkordato mühleti verilmesi ile borçların ödenebileceği, davacı şirketin gayrimenkulü üzerinde ipotek rehni ile güvence altına da alındığından konkordatonun sağlanması halinde borcun ödenebileceği belirtilmiştir. Davacılardan …şti yönünden düzenlene ön proje:şirket bünyesinde 17 kişi çalıştığı, 31.102018 tarihi itibariyle şirketin öz varlığının (-)1.055.199,61 TL olduğu, bu tarihe göre şirketin 18.141,700,33 TL borcu bulunduğu, herhangi bir tenzilat yapılamaksızın 8 aylık ödemesiz dönemden sonra 36 ay eşit taksitler halinde ödeme yapılacağı, mevcut mallarını korumaya çalışacağı, yeni sermaye ortağı alınması yoluna gidileceği, sermaye artışı yapılacağı, şirketin aktif varlıklarının toplamı 17.086.500,72 TL olup, toplam borçlarını karşılayamadığı, toplam borcun %89,56 lık kısmının kısa vadeli borçlardan oluştuğu, konkordatoya tabi alacaklar için herhangi bir faiz hesabı ve eklemesi yapılamayacağı, , şirket aktifinde atıl durumda kalan stokların en yüksek verimde en kısa zamanda elden çıkarılacağı, şirket karlılığı ve stok devir hızı yüksek ürünlerin satışına yöneleceği belirtilmiştir. Konkordato revize projesi; Şirketin iş makineleri ve ağır kamyonlara yedek parça tedariki sağlayan firma olduğu, mali durumuna göre borca batık durumda olmaması nedeniyle tenzilat konkordatosu teklifinde bulunmadığı, alacakların 12 aylık ödemesiz dönemden sonra 48 ay eşit taksitte ödeneceği ve bu haliyle talebin vade konkordatosu olduğu, şirket malların satışı suretiyle kaynak oluşturma yönünde hedeflerinin bulunmadığı, bu dönemde ortaklarca konulacak ek sermaye, gerekirse yeni ortak alımı yoluna gidileceği, 784.498,57 TL müşteri çeki bulunduğu ancak bunların karşılıksız çıktığı, maliyet ve giderlerde ciddi azalma ve tasarrufa gidileceği, yüksek maliyetli mal alımları yerine peşin iskontolu tedarike gidileceği, ön projede iyileştirme sürecinde sermaye arttırımın belirtildiği, 900.000,00 TL arttırıma gidildiği, 2020 yılında ürün alımları azaltılarak mevcut stokların kullanılması yoluna gidileceği belirtilmektedir. Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından duran ve ticari malların rayiç değerlerinin tespiti için düzenlene raporda özetle; 1522 kalem yedek oto parça rayiç değerinin 7.858.640,22 TL, 3 adet aracın rayiç değeri 295.000,00 TL , 61 ADET DEMİRBAŞ 125.000,00 TL olmak üzere toplam 8.278.640,22 TL ve davacılardan …’ın henüz tapusunu almadığı gayrimenkulun rayiç değer olarak belirlenmiştir. Konkordato komiser heyeti …, …, … tarafından tanzim edilen 23/01/2019 tarihli raporda özetle;21/12/2018 tarihinde borçlu şirket merkezine gidilerek şirket yetkilileri ile toplantı yapıldığı, toplantıda öncelikle şirketin faaliyet alanı, şirketin yönetim yapısı ve şirketi konkordato başvurusunda bulunmaya iten sebepler hakkında bilgiler alındığı, daha sonra komiser heyetinin yetki, görev ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmede bulunulduğu, borçlu şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiği, rapor tarihi itibari ile şirketin Aralık/2018 dönemlerine ilişkin verilmesi gerekli beyanname ve ekleri mali tabloları kanuni süreleri gelmediğinden henüz verilmediği, dönem sonu muhasebe kayıtları henüz tamamlanamadığı, bu nedenle 31/12/2018 mali tabloları üzerinde konkordato projesine konu edilen 31/10/2018 tarihli mali tablolarla karşılaştırmalı analiz yapılamadığı hususları bildirilmiştir. Konkordato komiser heyeti …, …, … tarafından tanzim edilen 25/02/2019 tarihli raporda özetle; borçlu şirket hakkında üç aylık geçici mühlet içinde yapılan incelemelerde konkordato geçici komiser heyeti olarak, borçlu şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiği, borçlu şirketin sunduğu 31/12/2018 tarihli bilançoya göre net aktif toplamının 13.408.518,82 TL olduğu, şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle 7.144.218,38 TL stokları, 353.237,62 TL maddi duran varlıklarının bulunduğu (taşıt, demirbaş vb.), araçlarının 3 tane olduğu, maliyet bedelinin 259.344,58 TL ve yaklaşık rayiç değerinin 295.000,00 TL olduğu, demirbaşlarının 61 kalemden oluştuğu, maliyet bedelinin 225.960,72 TL ve yaklaşık rayiç değerinin 125.000,00 TL olduğu, tam varlıklarının rayiç bedel toplamının yaklaşık 8.278.640,22 TL olduğu, 31/12/2018 tarihi itibariyle -1.836.029,94 TL zararının bulunduğu, şirketin 31/10/2018 tarihinde dönem ne zararının -2.121.617,36 TL, 31/12/2018 tarihinde dönem net zararının -1.836.029,94 TL olduğu, şirketin dönem sonu işlemlerini gerçekleştirdiği, yapılan incelemelerde satışların 2.680.580,58 TL olduğu, iyiniyet mektuplarının borçlu şirketin konkordato sürecinde başarılı olma ihtimalini arttıracağı, şirketin sermaye artışı kararı almasının sermaye yapısının güçlenmesi faaliyetlerinin devamı açısından olumlu olacağı, şirket ve ortağı hakkındaki geçici mühlet süresinin uzatılmasının mali durumun iyileşmesi açısından uygun olacağı kanaati bildirilmiştir. Konkordato komiser heyeti …, …, … tarafından tanzim edilen 30/10/2019 tarihli raporda özetle; şirket ön projesinde Gelir Tablosu Projeksiyonunda 2019 yılında 20.000.000,00 TL Satışa istinaden 1.400.000,00 TL, 2020 yılında 22.000.000,00 TL Satışa istinaden 1.540.000,00 TL, 2021 yılında 24.200.000,00 TL Satışa istinaden 1.694.000,00 TL, kar elde etmeyi hedeflediği, bu öngörülerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususundaki raporumuzun XIII-6 alt bendinde yapılan hesaplama doğrultusunda 01.01.2019 – 30.06.2019 tarihi itibariyle 2019 yılı için beklenen kârlılık oranının uzak bir ihtimal olduğu, şirket ortağının konkordato projesinin başarıya ulaşması için kendisinin şirketten olan toplam 804.358,63 TL.alacağını sermaye artışında kullanmak suretiyle özvarlık değerlerini artırdığı, mevcut itibariyle şirket sermayesi 1.400.000,00 TL olup, 95.641,37 TL’sı ödenmediği, sermaye artırımı 22.03.2019 tarih ve 9793 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirketin 01.01.2019-30.09.2019 tarihleri arasında 7.559.070,06 TL.net satış yapılmış olup, Buna göre beklenen kârlılık oranının uzak bir ihtimal olduğu, şirketin çalışma kabiliyetine sahip olduğu, elinde kayda değer mevcut stok, taşıt ve demirbaşlarının bulunduğu,şirketin 30.09.2019 rayiç değer bilançoları itibariyle borçlarını ödeyebilecek özkaynak ve borç çevirme gücüne sahip olduğu, şirketin 01.01.2019 – 30.09.2019 Dönemi Gelir Tablosu incelendiğinde Satışların maliyeti kaleminde 01.01.2018 – 31.12.2018 dönemine kıyasla oransal olarak tasarruf edilmesine rağmen Faaliyet Giderlerinde aynı tasarrufun sağlanamadığı, şirketin kamuya olan borçlarını kısmen yerine getirdiği ve getirmeye devam etmek için müracaatlarda bulunduğu, sunulan mali veriler dayanak teşkil etmek üzere hazırlanan 30.09.2019 tarihli kaydi değer bilançosuna göre özkaynaklarının 1.953.371,89 TL olarak hesaplandığı ve şirketin kaydi olarak borca batık durumda olmadığı, sunulan mali veriler ile bilirkişi heyeti raporları dayanak teşkil etmek üzere hazırlanan 30.09.2019 tarihli rayiç değer bilançosuna göre özkaynaklarının (+) 1.705.878,85 TL olarak hesaplandığı ve şirketin rayiç değerler itibariyle de borca batık durumda olmadığı, şirketin mali verilerinde olumlu gelişmeler gözlemlendiğinden Şirket için konkordato kesin mühletine devam edilmesinin uygun olacağı 2016 ve 2017 yıllarında dönem karının net satışlara oranının %2,7 ve %2,3 oranında olduğu hususları mütalaa olunmuştur. Konkordato komiser heyeti …, …, … tarafından tanzim edilen 31/03/2020 tarihli ve 28/05/2020 tarihli raporlarda özetle; şirket ön projesinde Gelir Tablosu Projeksiyonunda 2019 yılında 20.000.000,00 TL Satışa istinaden1.400.000,00 TL, 2020 yılında 22.000.000,00 TL Satışa istinaden 1.540.000,00 TL, 2021 yılında 24.200.000,00 TL Satışa istinaden 1.694.000,00 TL, kar elde etmeyi hedeflediği, bu öngörülerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususundaki raporumuzun XII-6 alt bendinde yapılan hesaplama doğrultusunda beklenen kârlılık oranlarının uzak bir ihtimal olduğu,( şirketin 01.01.2019 -30.06.2019 tarihleri arasında 4.279.915,13 TL net satış yaptığı ve beklenen karlılıktan uzak olduğu, şirket ortağının konkordato projesinin başarıya ulaşması için kendisinin şirketten olan toplam 804.358,63 TL alacağını sermaye artışında kullanmak suretiyle özvarlık değerlerini artırdığı, yapılan incelemede konkordato öncesinde bankalardan kullanılan çek karşılığı krediler neticesinde bankalar tarafından tahsil edilen çekler kendi hesaplarına sayılmakta ve kredi tutarlarından mahsup edilmekte olduğu, bu nedenle 31.12.2018 tarihi bildirilen kredi borç tutarı 31.12.2019 tarihi itibariyle yaklaşık %63 oranında azaldığı, tapusu alınmayan 470.000,00 tl değerindeki taşınmazın tapusunun alınma ihtimali olmadığı kanaatine varıldığı, mevcut itibariyle şirket sermayesi 1.400.000,00 TL olup, 95.641,37 TL’si ödenmediği. sermaye artırımı 22.03.2019 tarih ve 9793 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirketin 01.01.2020-30.04.2020 tarihleri arasında 2.666.373,18 TL.net satış yapılmış olup, Buna göre beklenen kârlılık oranının uzak bir ihtimal olduğu görüldüğü, şirketin 01.01.2020 – 30.04.2020 Dönemi Gelir Tablosu incelendiğinde Satışların maliyeti kaleminde 01.01.2019 – 31.12.2019 dönemine kıyasla oransal olarak tasarruf edilmesine rağmen Faaliyet Giderlerinde aynı tasarrufun sağlanamadığı, şirketin kamuya olan borçlarını yerine getiremediği, sunulan mali veriler dayanak teşkil etmek üzere hazırlanan 30.04.2020 tarihli kaydi değer bilançosuna göre özkaynaklarının 2.089.335,51 TL olarak hesaplandığı ve şirketin kaydi olarak borca batık durumda olmadığı, sunulan mali veriler ile bilirkişi heyeti raporları dayanak teşkil etmek üzere hazırlanan 30.04.2020 tarihli rayiç değer bilançosuna göre özkaynaklarının (+) 1.648.098,92 TL olarak hesaplandığı ve şirketin rayiç değerler itibariyle de borca batık durumda olmadığı, şirketin mali verilerinde olumsuz gelişmeler ve revize proje gözlemlendiğinden Konkordato Talep Eden Davacılar için konkordato kesin mühletine devam edilmesinin uygun olmayacağı yönünde görüş bildirmişlerdir. İİK’nun 292 maddesinde kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması ve aynı kanunun 287/5 maddesinde aynı hükümlerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanabileceği hususları düzenlenmiştir. Mahkemece, İİK’nun 292. Maddesi uyarınca konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılması nedeniyle davacıların konkordato talebinin reddine karar verilmiştir. İİK’nun Geçici Mühlet başlıklı 287/5.maddesi “291 inci ve 292. maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.” hükmünü içermektedir. Yine aynı yasanın Kesin Mühlet İçinde Konkordato Talebinin Reddi ile İflâsın Açılması başlıklı 292.maddesi gereğince: “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir: a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa b)-Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa c)-Borçlu, 297. maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa d)-Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.” hükmüne yer verilmiştir. Konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp, sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu sebeple ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır. Dosya kapsamına sunulan rapordan ve davacı şirketin mali durum tablolarından da anlaşılacağı üzre, 75 alacak kaydının sunduğu bilgi ve belgelerin incelendiği, şirket ön raporunda belirtilen satış ve karlılık oranının hedeflenenden çok az olduğu, mevcut itibariyle şirket sermayesi 1.400.00,00 TL olup bunun 95.641,37 TL sinin ödenmediği, 01.01.2010-30.04.2020 dönemini ilişkin gelir tablosu ile satışların maliyet dönemi 01.01.2019-31.12.2019 dönemine kıyasla tasarruf edilmesine rağmen faaliyet giderlerinde aynı tasarrufun sağlanamadığı, şirketin öz kaynakları göz önüne alındığında borca batık durumda olmadığı, 30.04.2010 tarihi itibariyle ödenmemiş 1.582.098,65 TL vergi ve SGK borcunun bulunduğu, satışı yapılabilecek gayrimenkul bulunmadığı, ana faaliyet konusu itibariyle ağır vasıtaların yedek parça alım satımı ile iştigal ettiği , yaşanan ekonomik olumsuz gelişmelerin bu sektörde büyüme hızını da engellediği anlaşılmakla davacıların ön projenin mali durum ve analizler çerçevesinde gerçekleşme ihtimali bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı gerçek kişi ise, ortağı olduğu davacı şirketin kredi borçlarına kefil olmasından dolayı konkordato talep etmiş olup, şirketin konkordato talebinin kabulü ve borçlarını ödemesi neticesinde kendi borçlarının da sona ereceğini, ayrıca yaklaşık 470.000,00 TL değer belirlenen taşınmazın tapusunun halen olması , ayrıca kefalet ve şahsi borçlar toplamı olan 8.428.656,77 TL’nın %90 tenzilat yapılmak suretiyle %10’unu mahkemece tasdike ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 8 ay ödemesiz geçecek süreden sonra 3 yılda eşit taksitler halinde faizsiz olarak ödeme yönündeki konkordato teklifinin mahkemece reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da tespit edilememiş olmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusununn HMK’nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nun 293/2 maddesi gereğince Kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2020