Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1983 E. 2023/1478 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1983
KARAR NO: 2023/1478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2020
ESAS NO: 2019/165
KARAR NO: 2020/144
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27/03/2019
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı borçludan olan 14.160,00-TL. tutarındaki alacağının tahsili amacıyla 04/12/2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile icra davalı aleyhine icra takibine başlandığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan borçlunun hakkında yapılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini, davalının takibe itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, alacağın tahsilini sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, davalıya karşı başlatılan takibe dayanak yapılan faturada da görüleceği üzere müvekkilinin davalıya vinç hizmeti verdiğini, buna ilişkin olarak davalı adına fatura düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, davalının faize itirazının ise her iki tarafın da tacir olması sebebiyle yerinde olmadığını belirterek, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamına ve alacağa icra takibi tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, alacak likit olduğundan davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Dava dilekçesi, delil listesi ve tensip tutanağı davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirketçe davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Dava; faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir. … yapılan bu ihtara rağmen davalı tarafça inceleme günü mahkeme kalemine gelinmediği gibi, davalı ticari defterlerini de sunmamış, yerinde inceleme yetkisi dahi talep etmemiştir. Dolayısıyla davalı taraf ihtarata rağmen defter ibraz etmediği için davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmakla bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere; BA ve BS formları, ticarî defter kavramı içerisine girmektedir. Mahkememizce Göztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celbedilen davalı şirkete ait BA-BS formları incelenmiş, bilirkişi raporunda da bu husus tespit edilmiş, buna göre davalı şirketin dava konusu faturaları kayıtlı olduğu vergi dairesine beyan ettiği, davacı tarafın ticari defterleri ile dayanağı yardımcı defterlerin birbirini teyit ettiği görülmüş; sonuç olarak mahkememizce davalı şirketin dava konusu faturalara konu vinç hizmetini davacıdan aldığı kanaatine varılmıştır. Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere, icra dosyası içeriğine ve dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir. İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası, tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; davalı şirket vekiline duruşmada usulüne uygun olarak ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününe kadar sunması için süre verildiği halde defterlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi ve dosyaya gelen BA-BS kayıtları incelendiğinde davacı firma tarafından verilen vinç hizmeti ve operatör işçilik bedeli karşılığında davalı adına keşide edilen dava konusu 12.000,00-TL. + %18 KDV (2.160,00-TL.) = 14.160,00-TL. tutarlı faturanın düzenlendiği, davalı şirket tarafından bu faturanın BA/BS beyannameleri ile kayıtlı olunan Göztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne beyan edildiği, bu durumun dahi taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ikrar niteliğinde olduğu, davalı şirketin borca itiraz dilekçesinde özet olarak tarafların cari hesap üzerinde mutabık kalmadıkları ve buna bağlı herhangi bir borçları olmadığını belirterek itiraz ettiği, ancak borcu olmadığını ispata yönelik herhangi bir belgeyi gerek itirazında gerekse yargılama sırasında ibraz etmediği, takip öncesinde davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle takip öncesi için davalıdan işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı dikkate alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda mahkememizde kanaat oluşmakla ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 14.160,00-TL. tutarında alacaklı olduğu anlaşılmakla, ayrıca alacağın likit, itirazın da haksız oluşu karşısında icra inkar tazminatı tayinini de kapsar şekilde davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin ise reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”müvekkil şirket ile davacı arasında kurulmuş olduğu iddia edilen sözleşmenin kurulmamış olduğu görülmektedir. Çünkü taraflar arasında, sözleşmenin objektif ve sübjektif esaslı unsurları üzerinde tam bir irade uzlaşması mevcut değildir. Kaldı ki, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulmuş olduğu düşünülse dahi, bu sözleşmeden doğan edimin tam, eksiksiz ve gereği gibi ifa edilmediği de izahtan varestedir. Müvekkil şirket, davacı ile kule vinç sökümü hizmeti için anlaşmış, ancak davacının bu hizmeti faturalandırırken iş bazında faturalandıracağı hususunda mutabık kalmışlardır. Davacı ise, müvekkil şirketin bu yöndeki açık talebine rağmen, tedarik ettiği hizmeti, gün bazında faturalandırmıştır. Dolayısıyla; davacı, müvekkil şirketin kabul ettiği tekliften daha yüksek bir sözleşme bedelini müvekkil şirkete fatura etmiştir..Faturanın düzenlenmiş olması, faturanın konusunu oluşturan hizmetin ifa edildiğini ispat etmez. Rapora itirazlarımız değerlendirilmemiştir. ” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Dava, itirazın iptali davasıdır.Somut olayda davacı taraf, davalıya operatörlü vinç hizmeti verildiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini iddia etmektedir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 04/12/2018 tarihinde, 02/08/2018 tarihli 14.160,00-TL. fatura alacağı, 930,49-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.090,49-TL.’nin tahsili amacıyla davalı … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 06/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından 10/12/2018 tarihli dilekçe ile ve yasal süresi içerisinde borca, faize ve ferilere itiraz edildiği, 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı şirketçe 14.160,00TL dava değeri üzerinden işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.Davacı taraf delil olarak;… sıra nolu 02/08/2018 tarihli ve 14.160,00-TL. meblağlı fatura, ticari defterler, BA-BS kayıtlarına dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır. Davalı tarafa, usulüne uygun şekilde ihtar edilmesine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar sunulmamıştır.22/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Göztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen 22/08/2019 tarih ve … sayılı yazıda davalının 2018 yılı dönemi BA form örneklerinin gönderildiği, davalının 2018 dönem form BA’da 5 satırda davacıdan 1 adet belge karşılığı 12.000,00-TL. (KDV hariç ) mal ve hizmet alımı yaptığının tespit edildiği, davacının davalı taraf adına tanzim ettiği 02/08/2018 tarihli, … nolu ve 14.160,00-TL. (KDV hariç) meblağlı fatura davalı tarafından BA formunda bildirildiğinden faturaya yasal süresi içinde itiraz edilmediğinin tespit edildiği, davalının takip ve dava konusu faturayı 2018 yılında BA formunda bildirmiş olması nedeniyle dava konusu faturayı ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettiği ve yasal süresi içinde de dava konusu faturaya itiraz etmediğinin görüldüğü, sonuç itibariyle davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında davalıdan 14.160.00-TL. tutarında alacaklı olduğu ve bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.6102 sayılı TTK’nin 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir…” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir.Somut olayda, takibe konu edilen faturanın usulüne uygun tutulan davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının BA formunda faturanın yer aldığı, davacının faturayı davalı tarafa teslim ettiği, davalının faturalara sekiz günlük sürede itirazının söz konusu olmadığı, faturaya konu hizmetin verildiğinin kabulü gerektiği, davalının ödemeye ilişkin iddiasının olmadığı, davacının alacağının sabit olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 242,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oyçoğunluğu ile karar verildi.25/10/2023