Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1933 E. 2023/1416 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1933
KARAR NO: 2023/1416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/159
KARAR NO: 2020/229
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 11/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, müflis şirketten; ticari ilişkisi nedeniyle faiz ve masraflar hariç olmak üzere 1.041.560,00 TL alacaklı olduğunu, (alacağın tamamının borçlu/müflis şirketin keşidecisi olduğu 12 adet çekle tevsik edildiğini), borçlu/Müflis’in keşide ettiği çeklerin ödenmediğini, çeklerin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1528 E. sayılı iflas erteleme davası kapsamında verilen tedbir kararı nedeniyle, icra takibine de konu edilemediğini, müflis şirketin 16.09.2015 tarihinde iflas ettiğini, müvekkilinin alacağını iflas masasına kaydettirmek için 13.11.2015 tarihinde iflas idaresine başvurduğunu, bu tarihte yapılan hesaplamada davacının alacağının 1.041.560,00 TL olarak hesaplandığını ve iflas idaresine bildirildiğini, iflas idaresinin gönderdiği yazı ile alacak taleplerinin 880.000,00 TL’sini kabul ettiğini, fakat 161.560,00 TL’sinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddettiğini, davacı şirket cari hesapları, ticari defterleri ve borçlu şirkete düzenlenen faturalarının incelendiğini, inceleme sonucunda müflisin iflasın açıldığı tarihte davacıya borcunun faiz ve masraflar hariç olmak üzere 1.041.560,00 TL olduğunun tespit edildiğini, reddedilen 161.560,00 TL alacaklarının da sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği alacağının reddedilen kısmını kanıtlayamadığını, alacak iddiasının ne şekilde doğduğu, hangi hukuki ilişkiye dayandığı, çeklerin hangi hukuki ilişki sebebiyle verildiği, defter ve kayıtlarda yer alıp almadığı hususunda cari hesap ekstresi vs. belgelerle v.b. alacak iddiasını inandırıcı kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, bu hususta Yargıtay H.G.K. 2006/19-587 E. ve 2006/631 K. olduğunu, iflas masasının kararının yasaya ve hukuka uygun olduğunu, dosyaya sunulan başvuru evraklarının esas alınarak karar verildiğini, ispat edilemeyen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davacı ve müflis şirket arasında ticari ilişki olduğu davaya konu çeklerinde bu işler karşılığı verildiği, çeklerin bankaya ibraz ile karşılıksız işlemi gördüğü, davacının alacağına konu çek bedellerinden bir kısmının iflas müdürlüğü tarafından iflas masasına kayıt ve sıra cetveline alındığı, kalan bakiye alacağın davanın konusunu oluşturduğu, taraflar arasında devam eden bir ticari ilişkinin olduğu, davalı tarafından taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin 22.04.2015 tarihli mutabakat imzalandığı, davalı tarafça borcun ödendiğine dair delil sunulmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, 161.560,00 TL’nin davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; iflas idaresinin dava açılmasına sebebiyet vermediği, yargılama giderlerini hükmedilemeyeceği mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. İflas Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen cevabi yazıda; tasfiyenin müflis şirket hakkında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 16.09.2015 tarihinde iflasına karar verildiği, basit tasfiye usulüne göre yapıldığı, 2. alacaklılar toplantısının yapılmadığı ve iflas idaresinin oluşmadığı, davacının iflas masasına … kayıt numarası ile 1.041.560,00 TL alacak kayıt talebinde bulunduğu ve iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde 880.000,00 TL’lik kısmın kabul edilerek 4. sıraya alınmasına, bakiye alacak 161.560,00 TL’lik kısmın ise reddine dair karar verildiği, sıra cetvelinin 20/01/2017 tarihinde … Gazetesi’nde ve 23/01/2017 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği belirtilmiştir. Davanın 08/02/2017 tarihinde ve ilan tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir. Mutabakat Mektubu: Davacı tarafından sunulan 22.04.2015 tarihli mutabakat yazısında, davacının, müflis şirkete 31.03.2015 tarihi itibariyle 1.050.956,98 TL alacaklı oldukları ve mutabık olup/olmadığını sorulduğu, cevaben … şirketi adına (…-muhasebeci) tarafından ”kayıtlarımızda 31.03.2015 tarihi itibariyle 1.051.064,00 TL Borcumuz/Alacağımız bulunmaktadır” İbaresinde borç miktarı yazılmak suretiyle cevaplandırıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesine ekli çek fotokopilerinin incelenmesi: -06.12.2014 vade tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedeli çek yönünden 08.12.2014 tarihinde -06.12.2014 vade tarihli, … numaralı 75.000,00 TL bedeli çek yönünden 08.12.2014 tarihinde -13.12.2014 vade tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedeli çek yönünden 19.01.0215 tarihinde -20.12.2014 vade tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedeli çek yönünden 22.12.2014 tarihinde -27.12.2014 vade tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedeli çek yönünden 29.12.2014 tarihinde -27.12.2014 vade tarihli, … numaralı 110.000,00 TL bedeli çek yönünden 29.12.2014 tarihinde -03.01.2015 vade tarihli, … numaralı 110.000,00 TL bedeli çek yönünden 05.01.2015 tarihinde -10.01.2015 vade tarihli, … numaralı 110.000,00 TL bedeli çek yönünden 19.01.2015 tarihinde -10.01.2015 vade tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedeli çek yönünden 19.01.2015 tarihinde -17.01.2015 vade tarihli, … numaralı 50.000,00 TL bedeli çek yönünden 26.01.2015 tarihinde -24.01.2015 vade tarihli, … numaralı 50.000,00 TL bedeli çek yönünden 26.01.2015 tarihinde -31.01.2015 vade tarihli, … numaralı 50.000,00 TL bedeli çek yönünden 02.02.2015 tarihinde ”karşılıksızdır” yazılmıştır. Prof.Dr. … tarafından düzenlenen raporda; mahkeme tarafından yetki verilmesi halinde müflis şirketin iflas idaresinde bulunan ticari defterlerim üzerinde inceleme yapılabileceği, davacı tarafından sunulan mutabakat yazısına göre ise, bakiye 161.560,00 TL kayıt kabul talebinin kabul edilmesi gerektiği, davacının incelenen ticari defterlerine göre, davalıya kesilen faturalar, davalı tarafça yapılan ödemelerde kesilen iade faturaları bedellerinin mahsup edilmesi neticesinde davacının, davalıdan 16.09.2015 iflas tarihinde 1.051.173,29 TL alacaklı olduğu ve 31.12.2015 tarihli 3788 nolu yevmiye kapanış maddesine göre müflis şirketten 1.051.173,29 TL alacağın 2016 yılına devredildiği, 2016 yılında ise davacının 31.12.2016 tarihi itibariyle 1.051.242,99 TL alacaklı olduğu, 2017 yılına gelindiğinde ise açık hesap ekstresine göre iflas masasına kayıt masraflarının da eklenmesiyle sonrasında davacının 31.12.2016 tarihinde 1.051.475,39 TL alacaklı hale geldiği belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 1. ek raporda, davacının 2014 -2015 yıllarına ait ticaret defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, davalının ticari defterlerinin incelenemediği, defterlerin iflas idaresinde olmadığının bildirildiği, mahkemece davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde bakiye 161.560,00 TL yönünden kayıt kabul talebinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 2. ek raporda özetle; müflis şirketin 2013 ve 2014 yılına ilişkin tutmakta yükümlü olduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulduğu ancak 2016 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları (envanter defteri görülemediği) yasal ticari defterlerin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı, iflas idaresinde yapılan incelemede 2013 yılına ait açılış fişinde de kapanış fişinde muhasebe hesaplarının ana hesap bazında kayıtlı olarak yer aldığı görüldüğü, davacının müflis idaresinden olan alacağının varlığı teyit edilemediği, 2014 yılına ait açılış ve kapanış fişlerinin bulunamadığı, 2015 yılına ait e-defter olarak tutulan yevmiye ve kebir defteri döktürülemediğinden inceleme yapılamadığı, dava dilekçesinde ekli bulunan çek fotokopilerine göre 12 adet 1.055.000,00 TL de bağlı tarafından davacıya verilen karşılıksız çekler olduğu, davacının talebinin kabul edilmesi gerektiği görüş tespitinde bulunulmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verilmiş olup, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu somut olayda, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde ibraz ettiği çeklerin karşılıksız olduğunun anlaşıldığı, davacının alacağına konu edilen çek bedellerinden 880.000,00 TL’lik kısmın iflas müdürlüğü tarafından iflas masasına kayıt ve sıra cetveline alındığı ve iflas idaresi tarafından bakiye 161.500,00 TL davacının kayıt ve kabul talebi red edilmiş ise de, sunulan deliller, incelenen ticari defter- kayıtlar, bilirkişi raporları nazara alındığında mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğu, davacı şirketin iflas masasına 99 kayıt numarası ile 1.041.560,00 TL alacak kayıt talebinde bulunduğu ve iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde 880.000,00 TL’lik kısmın kabul edilerek 4. sıraya alınmasına, bakiye alacak 161.560,00 TL’lik kısmın ise reddine dair karar verilmesi sonucunda iş bu davanın açıldığı nazara alındığında yargılama giderlerininden davalının sorumlu kılınmasının yerinde olduğu aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır. İş bu nedenle, HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45‬ TL’nin istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/10/2023