Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1929 E. 2023/1624 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1929
KARAR NO: 2023/1624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2016/83 2020/192
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait işyeri davalı sigorta şirketi tarafından 30/12/2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli işyerim paket sigorta poliçesiyle sigortalandığını, belirtilen poliçe ile müvekkili şirkete yangın mali sorumluluk, dekorasyon, demirbaş-elektronik cihaz, emtia, makine tesisat, raf/vitrin devrilmesi, alçıpan tavan çökmesi, yangın söndürme masrafı, zararın önlenmesi masrafı, altyapı temizliği masrafı, enkaz kaldırma masrafı, cam kırılması, iş durması, alternatif işyeri masrafı ve diğer teminatlarla birlikte artı olarak enflasyon kırılması teminatı verildiğini, belirtilen sigorta poliçesi kapsamında teminat altında olan müvekiline ait işyerinde 12/07/2015 tarihinde yangın meydana geldiğini, meydana gelen yangın sebebiyle işyerinin tamamının zarar gördüğünü, yangın sebebiyle davalı şirkete yapılan müracaat üzerine davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını, davalı şirket dosyanın tekemmülü için gerek mutat bir aylık süreyi çok aşan bir şekilde ödemeyi geciktirdiğini, davalı sigorta şirketi tarafından tamamen yersiz ve haksız gerekçeler ileri sürülerek ve yangın tarihinden tam 5 ay sonra gerçek zarar miktarının çok altında ve gerçek hasar ile arasında açık bir mübayenet ve nispetsizlik bulunan 183.792,05 TL ödeme yapılmasının taktir edildiği ve bu konuda herhangi bir kabul beyanı olmadan ve ibraname verilmeksizin belirtilen ödemenin müvekkili şirket hesabına 05/11/2015 tarihinde ödendiğini, ancak davalı sigorta şirketinin müvekkile ödemesi gereken miktar ödemiş olduğu çok çok üzerinde olduğunu bu nedenle davalı tarafa ödeme yapılması hususunda Bakırköy … Noterliğinin 06/11/2015 tarih ve … yevmiye no ile ihtarname keşide edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL sigorta tazminatı alacağın, 12.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekaletin ücretin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini, 08/11/2019 tarihli sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile sigorta tazminat alacağını, 52.867,98 TL artırarak toplam 152.867,98 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıya yapılan ödemenin poliçe dahilinde verilen ve dava konusu olayda geçerli olan teminatlar çerçevesinde, sigortalı işyerinde yangın sonrası yapılan incelemelere dayalı olarak hazırlanan ekspertiz raporu ve teknik rapor doğrultusunda belirlenerek davacıya ödendiğini, böylelikle sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, davacıya emtia, demirbaş/makine, dekorasyon ve enkaz kaldırma hasarı olmak üzere toplam 183.792,05 TL sigorta tazminatı ödendiğini, dolayısıyla ödenen tazminat itibariyle, davacının gerçek zararının giderildiğini, huzurdaki taleplerin dava dayanağı sigorta poliçesi kapsamında karşılanabilmesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş, ıslahla ile artırılan kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” … Davalı sigorta şirketi tarafından 05/11/2015 tarihinde 183.792,05 TL ödeme yapıldığı, hükme esas alınan ikinci bilirkişi heyetince yapılan hesaplama ve değerlendirme neticesinde davacıya 152.867,98 TL ek tazminat ödenmesi gerektiği tespit edildiği, davacı vekili tarafından işbu dava 100.000,00 TL üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava olarak açılmış olup, 100,000,00 TL yönünden davanın kabulüne ve bu bedelin davacı şirket tarafından, davalı sigorta şirketine yapılan bildirim tarihi 12/07/2015 tarihi olduğundan, temerrüt tarihi olan 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği, davcı vekili 08/11/2019 tarihinde sunulan ıslah dilekçesi ile dava değeri 52.867,98 TL artırılarak toplam 152.867,98 TL talep edilmiş ise de 6102 sayılı TTK’nın 1420/1.maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden doğan alacaklar 2 yıllık zamanaşımına tabi olup, olayın 12/07/2015 tarihinde gerçekleştiği ve ıslah tarihi olan 08/11/2019 tarihinde 2 yıllık zamanaşımımı süresinin dolduğu belirlenmiş olup davalı vekili tarafından süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş olmakla, emsal mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/937 Esas, 2018/6812 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Rizikonun meydana geliş şekli ve poliçede yer alan Alternatif İşyeri Masrafları Klozu incelendiğinde poliçede bu masrafların ödenmesinin ön şartı olarak binanın tamamıyla oturulamaz hale gelmesi gerektiği oysa somut olayda bu şart gerçekleşmediğinden, alternatif işyeri masrafı olarak talep edilebilecek hasar söz konusu olmadığını, Yangın nedeniyle hasar gören camların poliçede yer alan cam kırılması teminatı altında tazmini mümkün olmadığını, zira bu teminat her tür cam kırılması hali için öngörülmediğini, Cam Kırılması Sigortası Genel Şartlarının, Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller başlığı altında, 2. maddesinde;“a) Başka bir sigorta ile temin edilmemiş olmak şartıyla yangından, yıldırımdan, infilaktan ve bir yangında söndürme ve kurtarma hareketlerinden husule gelen ziya ve hasarlar,” teminat harici sayıldığını, bu nedenle yangın nedeniyle oluşan cam hasarlarının, cam kırılması klozu teminatı altında tazmini mümkün olmadığını, İş durması ve sarf malzemeleri başlığı altında yer alan hasarlar da sigorta poliçesinde belirtilen şartları taşımadığından, poliçe teminatında tazminleri söz konusu olmadığını, zira poliçede yer alan İş Durması Klozunda, iş durması tazminatının ancak işyerindeki faaliyetin 3 günden fazla bir süreyle işyerinin tamamında ve tümüyle durması halinde tazminat ödeneceği öngörüldüğünü, ancak dava konusu yangın sonrası işin, işyerinin tamamında ve tümüyle durması şartları gerçekleşmediğinden bu kloza dayalı talepte bulunması hali de teminat dışı olduğunu, Yine poliçe şartları değerlendirildiğinde somut olayda, alt yapı temizliği masrafları ismi altında talep edilebilecek herhangi bir hasar mevcut olmadığını, Nihayetinde, dava dayanağı sigorta poliçesinde, bina kıymetine teminat verilmediğini, bina teminatı olmaması ve davacının kusurunun bulunmaması nedeniyle, gerek bina ile ilgili hasarların ve gerekse de üçüncü kişiler üzerinde gerçekleşen hasarların, dava dayanağı sigorta poliçesi kapsamında ödenebilmesi söz konusu olmadığını, bu bağlamda davacının, bina, komşu daire ve 3. şahıs malları üzerinde gerçekleşen hasar ve zarar taleplerinin reddi gerektiğini, 30.05.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının zararı 54.250,98-TL, 04.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, 152.867,98-TL hesaplama yapıldığını, yukarıdaki ve dosya kapsamındaki itirazlarımız baki kalmak kaydıyla, raporlar arasındaki fahiş farkın giderilmesi gerektiğini, davacının emtia zararı, 80.000,00-TL olup, bu tutar davacıya ödendiğini, demirbaş/makine hasarı bakımından, hesaplanan yeni bedeller üzerinden %15 oranında eskime tenzil edilerek, eksper raporunda detaylı listesi ile hasar dökümü yapılan çalışmalar neticesinde, meydana gelen yangın sonucunda sigortalı işyerinde Demirbaş/Makine üzerinde oluşan gerçek zarar miktarı, 26.161,83-TL olarak tespit edildiğini, sigortalı işyerinde hasarlanan makine ve techizatın 54.250.98 TL tutarında olduğu tespit edildiği ve bu meblağ da sigortalıya ödendiğini, eksper tarafından, moloz atımı ve enkaz kaldırma bedeli olmak üzere toplam enkaz kaldırma masrafı, 10.000,00-TL olarak tespit edildiğini, yangın tüplerinin değiştirilmesi için yapılan masraflar ise, eksper tarafından demirbaş giderleri altında tespit edildiğini, dolayısıyla davacının bu kapsamdaki zararları da tespit edilerek davacıya ödendiğini, yangın sonrası, sigortalı işyerinde bulunan 6.500 kg ağırlığında hurdanın … isimli şahsa 2.275,00 TL ile satıldığı delil listemizde ekli belge ile sabit olmuş olup, belirtilen meblağ sovtaj bedeli olarak hesaplanan sigorta tazminatında düşüldüğünü, sonuç itibariyle gerek yukarıdaki açıklamalarımız ve gerekse de ekspertiz raporu tespitleri ve hesaplamaları nazara alındığında, yangın nedeniyle davacı şirketin uğradığı gerçek zarar miktarının toplamda 183.792,05 TL olduğu ve bu gerçek zarar hesaplamasının Yasa, sözleşme ilkelerine ve Yargıtay uygulamasına da uygun düştüğünü. Taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinde davacıya ait işyerinin yapı tarzı olarak çelik/betonarme olduğu belirtildiğini Ancak yapılan ekspertiz incelemesinde binanın yığma bina olup, yanan bölümün ahşap çatı karkası ve oluklu mukavva levhalarla örtülü olduğu tespit edildiğini sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı davranmış olması dolayısıyla, eksik ödenen prim nispetinde sigorta tazminatından indirim yapılması gereği ile tazminatın buna göre değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesi incelendiğinde, meydana gelen yangın nedeniyle uğranılan zararın sigorta hukuku kapsamında tazmini amacıyla açılmış olup zararın kesin ve net şekilde belli olmaması nedeniyle belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak 100.000 tl bedel ile açıldığını, yapılan yargılama sonucunda 04.10.2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacı müvekkilimizin işyerinde meydana gelen zarar miktarının 152.867,98 TL olduğu 04.10.2019 tarihli bilirkişi raporu tespit edilmiş olup bu rapor doğrultusunda davanın değeri belirlenebilir hale gelmiş ve tarafımıza ıslah dilekçesi sunulduğunu, zararın miktarı kesin ve net olarak belli olmamasına rağmen Yerel Mahkemece 6 yıllık zamanaşımı süresi uygulanması gerekir iken, 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanması hatalı olduğunu, ayrıca belirsiz alacak davalarında, zamanaşımı dava dilekçesi ile kesildiğinden arttırılan bölüm yönünden artık zamanaşımından söz edilmesi de mümkün olmadığını, bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı dolduğu gerekçesi ile ıslah dilekçemiz dikkate alınmayarak 100.000 TL üzerinden davamızın kabulüne karar verilmesi hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İşyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı işyerinde meydana gelen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Dosya kapsamına göre davacıya ait madeni eşya fabrikası 30/12/2014-2015 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde … Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, hasara konu yangın riskinin de teminat altına alındığı, 12/07/2015 günü sigortalı işyerinde meydana gelen yangın sonucunda oluşan davalı sigorta şirketince 05/11/2015 tarihinde toplam 183.792,05 TL hasar ödemesi yapıldığı, gerçek hasarın altında ödeme yapıldığından bahisle tüm zararın tazmini amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu sigorta poliçesi incelendiğinde; bu sigorta ile yangının, yıldırımının, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar, poliçede belirtilen sigorta bedeline kadar Türk Yangın Sigortası Genel Şartları dahilinde temin olunmuş olup davalı sigorta şirketince yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda Emtea hasarı için: talep edilen 115.496,00 TL’nin 80.000,00 TL’si, Demirbaş- E.Cihaz hasarı için : talep edilen 57.877,40 TL talebin 26.161,83 TL’si, Makine Teçhizat için : talep edilen 111.460,00 TL’nin 54.250,98 TL’si, Dekorasyon için : talep edilen 23.090,00 TL’nin 15.654,24 TL’si, Enkaz Kaldırma için : talep edilen 15.000,00 TL’nin 10.000,00 TL’si kabul edilerek 2.275,00 Sovtaj indirimi yapılarak toplam 183.792,05 TL hasar tazminatı ödenmiştir. Davacının diğer hasar kalemlerinden Alternatif İş Yeri Masrafı için: 26.000,00 TL, Yangın Söndürme Masrafı için 1000,00 TL, Alt Yapı Temizliği Masrafı için 2.500,00 TL, Cam Kırılması için 2.400,00 TL, Yangın Mali Sorumluluk için 201.590,00 TL, Sarf Malzemeleri için 9.033,00 TL, İş Durması için 16.437,60 TL, tazminat talebinin teminat dışında kaldığı gerekçesiyle reddedildiği görülmüştür. Talep edilen alacak kalemleri yönünden mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup Sigorta uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi, Makine Mühendisi, Mimar-Gayrimenkul Değerleme uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 11/07/2018 tarihli kök 30/05/2019 tarihli kök raporda özetle; ” Emtea Yangın Tazminatı yönünden; Kök ve ek raporda ekspertiz tarafından yapılan 18/09/2015 tarihli değerlendirmede; talep edilen emteanın çoğunluğunun mamul ve yarı mamul emtea olduğu, fatura ve resmi evrak bulunmadığından, piyasa araştırması yapma imkanı bulunmadığından, yapılan tespitlerin fotoğraflar üzerinden değerlendirildiği, depolama bölümünde sevkıyata hazır ürünlerde az miktarda hasar görüldüğü, koliler içindeki ve civardaki malzemelerin de hasarsız olduğunun değerlendirildiği, metal işleme bölümündeki profillerin de hasarsız olduklarının görüldüğü ve bu tespitler doğrultusunda 80.000,00 TL tutarında bir emtea hasarının kabul edildiği, ekspertiz tarafından yapılan bu değerlendirmenin uygun olduğu, Demirbaş Elektronik Cihaz Tazminatı yönünden; sigorta eksperi tarafından %18 oranında KDV tenzili, %15 oranında eskime tenzili uygulanarak bulunan 26.161,83 TL’nin uygun olduğu, Makine-Teçhizat/Yangın Tazminatı yönünden; Kök ve ek raporda poliçe kapsamında Makine-Teçhizat/Yangın tazminatının 54.250,00 TL olarak hesap edildiği, Dekorasyon/Yangın Tazminatı yönünden; poliçede teminat altına alınan “Dekorasyon/Yangın” tazminatının sigorta poliçesi dahilinde olduğu, bedeller üzerinden %20 oranında eskime tenzili yapılarak toplam hasar miktarının 15.567,00 TL olarak hesap edildiği, Enkaz Kaldırma Tazminatı yönünden, poliçe kapsamında Enkaz Kaldırma Tazminatının 10.000,00 TL olarak hesap edildiği, Alternatif İşyeri Masrafları/Yangın Tazminatı yönünden; kök raporda Alternatif İşyeri Masrafları klozunda “sigortalı yerde poliçede belirtilen yangın ve poliçede temin edilmiş ek teminatlarına bağlı olarak meydana gelen bir hasar neticesinde binanın tümüyle oturulamaz hale gelmesi nedeniyle tamir ve yeniden inşa için sigortalının poliçe bitim tarihini aşmadığı müddetçe 6 ayı geçmemek üzere geçici nitelikteki bir işyeri için yapacağı makul ölçüde masraflar teminat kapsamına dahil edilmiştir.” şeklinde olduğu bu teminat için ön şart olarak binanın tamamıyla oturulamaz hale gelmesinin gerektiği, dava dosyası içerisine sunulmuş fotoğraflar incelendiğinde, yangın olayı sonrasında bu şartın gerçekleştiği, “Alternatif İşyeri Masrafları” teminatı limit bedelinin, Enflasyon Klozunda enflasyon korumadan hariç tutulduğu, sigortalı işyerinin 700,00 m2’lik toplam alanı ve yangın olaynın gerçekleştiği 12/07/2015 tarihinden poliçe bitiş tarihi 30/12/2015 tarihine kadar toplam 5 ay ve 18 gün sürenin bulunduğu anlaşılmakla, yeni ofis kurulumu için, bilgisayar, printer, mause alımı için, modem ve telefon kurulumu için, nakliye ve hammaliye işçiliği için, montaj işçiliği için, elektronik panoların oluşturulup kablolama yapılarak yeni ofis ve imalathaneye elektrik çekilmesi için ve mutfak harcamaları için 26.000,00 TL’nin uygun olduğu, ek raporda ise 700,00 m2 miktarlı işyerinin tamamının yeniden inşasını gerektirecek boyutta zarar gerçekleşmemiş olsa da, söz konusu işyerinin/tesisin işleyişinin bir bütün dahilinde olduğu ve bu itibarla işyeri faaliyetlerinin kısmen de olsa devam edemeyeceği (makine ve teçhizat zararları vs.) sebebiyle 26.000,00 TL “Alternatif İşyeri Masrafı” tazminat miktarının hak ve nasfet ölçülerine uygun olduğu görüşü tekrar edildiği, Yangın Söndürme Masrafları Tazminatı yönünden poliçe kapsamında Yangın Söndürme Masrafları Tazminatının 1.000,00 TL olarak hesap edildiği, Hasar Sonrası Alt Yapı Temizliği Tamiri Masrafları yönünden, Kök raporda poliçede yer alan yangın riskinin gerçekleştiği, riziko yeri ve çevresinin kanal, oluk, atık su yolları, arıtma vb. tesis ve yapıların temizliği, arıtılması ve tamiri masraflan olarak sigorta poliçesi ve fiili duruma göre; poliçede belirlenen 2.500,00 TL olay başı limit bedelinin tamamı olarak uygun olduğu, Cam Kırılması Tazminatı yönünden; … Sigorta AŞ.’nin tanzim ettiği işyerim paket sigorta poliçesinin 3.sayfasında cam kırılması klozu yer aldığı, bu klozda cam kırılması hasarları teminat altına alındığı, yangın ile meydana gelen cam kırılması hasarlarının teminat dışı olduğuna dair sigortalıyı bilgilendirme şeklinde bir açıklama da mevcut olmadığı, Cam klozu gereğince meydana gelen cam hasar teminat kapsamı içinde olduğu, Yangın Mali Sorumluluk (Komşuluk ve Kiracı Mali Sorumluluk) Tazminatı yönünden, “Komşuluk Mali Sorumluluk”adı altında, kiracı olarak bulunulan bina için düzenlenmiş poliçede yangın olayının teminat kapsamında olduğu, 13/07/2015 tarihli Bahçelievler İlçe Emniyet Müdüriüğü Olay Yeri İnceleme Raporuna göre sigortalı bina/yer komşusu … Otopark işletmesinde hasarlar meydana gelmiş olduğu, sigortalının kiracı olarak bulunduğu sigortalı işyeri binasında sahip olduğu mal grubunun poliçede sigortalı olması sebebi ile, yangın teminatı kapsamına giren olay sonucunda komşu bina ve/veya mal yada eşyalarda meydana gelen zarar(lar)dan dolayı komşulara karşı doğan yasal sorumluluklar sigorta teminatı kapsamında olduğu, poliçede teminat altına alınan “Yangın Mali Sorumluluk” tazminatının, “1)Kiracı Mali Sorumluluk” ve “3)Komşuluk Mali Sorumluluk” kapsamlarında sigorta poliçesi dahilinde olduğu, “Kiracı Mali Sorumluluk” kapsamında sigorta poliçesi dahilinde 700,00 m2’lik sigortalı iş yerinde meydana gelen bina hasarının 80.000,00 TL olduğu, … Otoparkı işyerinde meydana gelen zarar ve ziyanın ise “3)Komşuluk Mali Sorumluluk” kapsaında olduğu ancak dava dosyasında … Otoparkında meydana gelmiş zararın boyutu ile ilgili herhangi bir tespit bulunmadığından herhangi bir tazminat hesaplanmadığı, ek raporda “poliçenin 4. sayfasında Yangın Mali Sorumluluk teminatı açıklandığı, kiracı olarak bulunan bina ya da konutlarda, yangın, dahili su, duman teminatı kapsamına giren bir olay sonucunda kiralanan bina ya da konutta meydana gelecek zarardan dolayı mal sahibine karşı doğan yasal sorumluluklar teminat kapsamında olduğu, bu durumda, davacının kiracı olarak bulunduğu işyerinde meydana gelen bina hasarı poliçe teminatı içinde olduğu, bina sahibinin muvafakat vermesi halinde, davacı sigortalıya bina hasarının ödenmesi mümkün olacağı, poliçede açıklanan kiracı mali sorumluluk teminatında, kiracının kusurlu hareketine hiç değinilmediği, kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yangın neticesi oluşan zararlar teminat kapsamına alındığı,
İş Durması Tazminatı yönünden; Kök raporda “Yangın Sigortası Genel Şartlarındaki hükümler saklı olmak koşuluyla, sigortalı yerde yangın tehlikesinin gerçekleşmesi sonucu ticari faaliyetin hasarın meydana geldiği tarihi takip eden günden başlamak üzere 3 günden fazla bir süreyle işyerinin tamamında ve tümüyle durması halinde sigortalıya ödenecek hasar bedelinin %10’u ve fakat hiç bir suretle 50.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde ilave bir tutar iş durması tazminatı ödenir.” hükmü ile “lş Durması” klozunda, işyerindeki faaliyetin 3 günden fazla bir süreyle işyerinin tamamında ve tümüyle durması halinde iş durması tazminatının ödeneceğinin öngörüldüğü, dava dosyası içerisine sunulmuş fotoğraflar incelendiğinde, dava konusu yangın olayında bu şartın fiilen gerçekleştiği belirtilmiş ve ek raporda ise hasara konu işyerindeki zararın boyutu itibarı ile 3 günden fazla süre tesisin çalışamayacağının anlaşıldığı ve bu itibarla; “İş Durması” teminatı kapsamındaki tazminatının, ödenecek hasar bedelinin %10’u nispetinde ve hiç bir suretle 50.000,00 TL’nı aşmayacak şekilde ilave bir tutarın olması gerektiğinden hesaplanmış 286.597,52 TL hasar bedelinin %10’u olan 28.659,75 TL iş durması tazminatının hak ve nefaset ölçülerine uygun olduğu,
Raf-Vitrin Devrilmesi Tazminatı yönünden; Duvara monte edilmiş raf ve vitrinlerin devrilmesi şeklinde poliçede yer alan şart gerçekleşmediğinden bu yöndeki hasar tazminatının hesaplanmadığı,
Alçıpan-Tavan Çökmesi Tazminatı yönünden; Poliçede temin edilen riskler dışında fiziki ve harici bir tesirle riziko adresinde bulunan alçıpan tavanın ani ve beklenmedik bir şekilde çökmesi nedeni ile oluşan zararların teminat dahilinde bulunduğu, poliçede yer alan şart gerçekleşmediğinden bu yöndeki hasar tazminatının hesaplanmadığı, Zararın Önlenmesi İçin Yapılan Masraflar yönünden; Hasar gerçekleşmeden önce yapılan önleyici masraf gider olmadığından bu yöndeki hasar tazminatının hesaplanmadığı, Enflasyon Klozu yönünden; Sigorta Teminatı kısmında (*) ile gösterilen teminatlar haricindeki poliçe sigorta bedelleri, taraflar arasında mutabık kalınan ve poliçede gösterilen %10 yıllık enflasyon oranı ve hiç bir şekilde aynı dönem için geçerli TÜİK Toptan Eşya Fiyatlarındaki artış oranını aşmayacak kadar korunduğu Sovtaj Tenzili yönünden; Sigortalının, “Emtea/Yangın” hasar tazminatı kapsamında zararları içerisinde tazmin edilmiş bir kısım metal malzemeleri 2.275,00 TL bedelle satmış olduğu dosya kapsamında anlaşılmış olduğundan, 2.275,00 TL’nin toplam tazminat bedelinden tenzil edilmesinin gerektiği” tespit ve görüşe yer verilmiştir. Tarafların itirazı üzerine, birinci heyetten alınan rapor ve ekspertiz raporu da değerlendirilmek suretiyle ikinci heyetten alınan 04/10/2019 tarihli raporda özetle; “Emtia Zararı tazminatı yönünden; Davacı tarafından talep edilen emtia hasarı rakamı 115.496,00 TL olup, dosya içinde bulunan 18/09/2015 tarihli … firması tarafından tanzim edilen ekspertiz raporu ve 11/07/2018 tarihinde düzenlenen bilirkişi kök raporu ile itiraz nedeniyle düzenlenen 30/05/2019 tarihli ek raporun tetkikinden çıkan yangın nedeniyle resmi evrakların yanmış olmasından dolayı ve gerek ekspertiz raporun da ve gerekse itfaiye raporunda yangını çıktığı iş yerinin üç bölümden meydana geldiği bir bölümüne demir kapı nedeniyle yangının sirayet etmediği belirtilmiş olması ve mamül emtialarda önemli miktarda hasar olmadığı belirtilmesi ve emtea hasar miktarının tespitinin eldeki verilerle mümkün olmaması nedeniyle … raporunda hasar miktarının uygun olduğu kanaatine varılarak emtia hasarı için 80.000,00 TL ödenmesi gerektiği Demirbaş ve Elektronik Cihaz Zararı tazminatı yönünden; Davacı tarafından talep edilen demirbaş ve elektronik cihaz hasarı fatura ve demirbaş kaydı gösterilmeden beyanına istinaden KDV dahil 57.877 TL talep edilmiş olup … tarafından herhangi bilgi verilmeden listenin 45.sırasındaki 1 adet özel yapım personel gözlüğü 350,00 TL, listenin 46.sırasındaki 2 adet araç yedek anahtarı 1.888,00 TL, listenin 51.sırasında 9 adet personel tahlil sonucu 675,00 TL, listenin 93.sırasında 2 adet güneş gözlüğü 100,00 TL, listenin 110.sırasında 10 takım işçi pantolon takımı 15.000,00 TL, listenin 111.sırasında 5 çift personel ayakkabı 750,00 TL olmak üzere toplam 18.763,00 TL’nin dikkate alınmadığı, ekspertiz tarafından dikkate alınmayan 45.sıradaki gözlüğün imalat sırasında kaynak için kullanılan gözlük olacağından demirbaş listesine dahil edilmesi gerektiği (350,00 TL), 46.sıradaki araç yedek anahtarlarının firmaya ait araçların olacağından demirbaş olarak değerlendirilmesi gerektiği (1.888,00 TL), 67.sırada kayıtlı 8 adet soyunma dolabına karşılık ekspertiz raporunda 1 adet dolap göz önüne alınmış olup bilirkişi raporunda da 8 dolap olarak hesaplanmanın yapıldığı ve 7 dolap bedelinin kabul edilmesi gerektiği (7x 295,00 TL = 2,065,00 TL), 110.sıradaki 10 takım pantolon ve içlik takımlar için talep edilen 15.000,00 TL fiyatın yüksek olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda belirtilen birim fiyat 51,92TL/takım uygun olup 10 takım bedelinin kabul edilmesi gerektiği (519.20 TL), 111.sıradaki 5 çift personel ayakkabısının demirbaş olarak kabul edilebileceği birim fiyat olarak bilirkişi raporundaki adet fiyatı olarak takdir edilen 60,00 TL’nin uygun olduğu (300,00TL) olmak üzere toplam 5.122,20 TL’nin farka eklenmesi gerektiği, yine eksik yazılan 1 adet 1 adet ofis dolabı bedeli 200,00 TL, listede eksik olan transpalet 500,00 TL’nin eklenmesi gerektiği ve %18 kdv, %15 amortisman indirimi ile demirbaş tutarının 32.369,58 TL ödenmesi gerektiği,
Makine Teçhizat Zararı tazminatı yönünden; Davacı tarafından talep edilen makine teçhizat hasarı rakamı 111.460,00 TL olup, eksper raporunda ödenmesi gereken hasar rakamı 54.250,98 TL olarak belirtildiği, dosya içinde bulunan ekspertiz raporu ve bilirkişi kök raporunun tetkikinde eksper tarafından kabul edilmeyen 25.sırada kayıtlı pano ve elektrik tesisatı her imalathanenin kendi ihtiyacına göre bina tesisatın haricinde ihtiyaca göre projelendirilip yapılmış olduğundan sigortalı tarafından talep edilen 22.000,00 TL amortisman % 30 düşülerek 15.400,00 TL’nin tespit edilen 54.250,98 TL’ye ilave edilmesi ile makine teçhizat hasarı için 69.650,98 TL ödenmesi gerektiği,
Dekorasyon tazminatı yönünden; Poliçe teminatındaki dekorasyon hasarı için talep edilen rakam KDV dahil 23.090,00 TL olup, eksper raporunda sigortalı talebinden KDV ve eskime düşülerek 15.654,24 TL hesaplama yapılmış olup sigortalı talebi aynen kabul edilmiş olduğu,
Enkaz Kaldırma tazminatı yönünden; Hasar sonrası, sigortalı işyerindeki enkazın kaldırılması poliçe teminatı altında olup, talep edilen rakamın 15.000,00 TL olmasına rağmen, eksper raporunda 10.000,00 TL olarak belirlendiği, enkaz kaldırma için altyapı temizliği masrafları dahil 10.000,00 TL ödenmesi gerektiği,
Alternatif İşyeri Masrafı tazminatı yönünden; Yangın hadisesi sonucu binanın kullanılamaz hale geldiği fotoğraflardan görülmekte olup, poliçedeki alternatif işyeri masrafları klozu açıklamasındaki ön şart olan “binanın tamamıyla oturulamaz hale gelmesi gerektiği” durumu gerçekleşmiş ve bu teminat işlerlik kazandığı, talep edilen rakam 26.000,00 TL olmasına rağmen eksper raporunda tespit edilen rakam 6.585,00 TL olup dosya ekindeki eksper raporu ile bilirkişi raporlarının tetkikinde tespit edilen 15.000,00 TL’nin uygun olduğu,
Yangın Söndürme Masrafları tazminatı yönünden; Yangın söndürme masrafları olarak belirtilen yangın tüplerinin dolum bedeli eksper raporunda da belirtildiği üzere, demirbaş bölümünde yer aldığından yangın söndürme masrafları için herhangi bir ödeme yapılmaması gerektiği,
Hasar Sonrası Alt Yapı Temizliği Masrafı tazminatı yönünden; Hasar sonrası riziko yeri, çevresinin kanal, oluk, atık su yolları, arıtma vb tesis ve yapıların arıtılması ve tamir masraflar enkaz kaldırma teminatı altında değerlendirilir ve eksper raporunda bu şekilde belirtildiğinden alt yapı temizliği masrafı için herhangi bir ödeme yapılmaması gerektiği,
Cam Kırılması Hasarı tazminatı yönünden; Cam Kırılması Genel Şartları Madde 2’ye istinaden: Aksine sözleşme yoksa aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır: “a) Başka bir sigorta ile temin edilmemiş olmak şartı ile yangından, yıldırımdan, infilaktan ve bir yangında söndürme ve kurtarma hareketlerinden husule gelen ziya ve hasarlar.” … sigorta poliçesi, sayfa 2 ve 3 de belirtildiği üzere, yangın sigortası genel şartları ve ilave olarak cam kırılması genel şartları ile düzenlenmiş bir paket poliçe olup cam kırılması genel şartlarının yukarıda belirtilen maddesinde de görüldüğü üzere “Başka bir sigorta ile temin edilmemiş olmak şartı” ile yangın hasarları teminat dışı olduğu ancak ilgili … Sigorta paket poliçesinde yangın teminatının yer almasından ötürü, camlarda meydana gelen yangın hadisesi sonucu oluşacak hasarlar doğal olarak bu poliçenin teminatı kapsamında olduğu, eksper raporunda talep rakamı 2.400,00 TL göründüğü ancak bina hasar tespitinde cam, çerçeve, kapılar bina maliyeti içinde olduğundan sigorta eksperi ile aynı kanaatte olmamız nedeniyle cam hasarı nedeniyle ödeme yapılmaması gerektiği,
Yangın Mali Sorumluluk tazminatı yönünden; Sigorta poliçesinin 4. sayfasında yer alan Yangın Mali Sorumluluk (Kiracı Mali Sorumluluk) teminatına göre: “Kiracı olarak bulunulan bina ya da konutlarda, poliçede eşya teminatının olması şartıyla, sigortalının (kiracının) yangın, dahili su, duman ve grev lokavt kargaşalık halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör teminatı kapsamına giren herhangi bir olay sonucunda kiralanan bina ya da konutta meydana gelecek zarar(lar) dan dolayı mal sahibine karşı doğan yasal sorumlulukları” teminat altına alındığı, davacı … San ve Tic Ltd Şti, bahse konu işyeri binasında kiracı olarak bulunmakta ve işyeri sahibinden kiraladığı bu binayı kira kontratı süresince ilk günkü gibi korumak ve süre sonunda aynen teslim etmek zorunda olduğu, poliçedeki kiracı mali sorumluluk klozunda yer alan açıklamalar dahilinde bu işyerinde bir yangın hadisesi meydana gelmiş ve … San ve Tic Ltd Şti’ye ait olmayan binada da hasar meydana geldiği için, bu binanın ilk günkü hasarsız haline getirilmesi konusunda, kiracı olan … mal sahibine karşı yasal olarak sorumlu olduğu, yangının çıkış kök nedeninin dosyadaki raporlarda da belirtildiği üzere belirlenememesinden dolayı yani …’in bu yangın hadisesi açısından bir kusurunun olup olmaması, bu teminat açısından bağlayıcı olmadığı, poliçe şartları gereği yangın sonucu oluşan bu hasarda kiracının mal sahibine karşı yasal sorumluluğu gereği … Sigorta A.Ş.’nin bina hasarını ödemesi gerektiği, yangının çıkışı konusunda, sorumlu kişilerin tespit edilmesi mümkün ise, … Sigorta’nın ödediği bu tazminatı ilgili kusurlu tarafa ayrıca rücu etme hakkı olduğu, işyeri (bina) sahibi …’in 19/12/2018 tarihli muvaffakatnamesi dosyada yer aldığı, bina sahibi kendi binasındaki hasar rakamının davacıya ödenmesi konusunda muvaffakat verdiğinden, … Sigorta’nın bina hasar rakamını davacıya ödemesi uygun olduğu, davacı dilekçesinde hasar hesaplama rakamının 248.598,00 TL olduğu, poliçe teminat limitinin 165.000,00 TL olduğu, eksper raporunda talep edilen rakamın 201.590,00 TL olduğu, takdir edilen rakamın birim fiyat farklılıklarından ötürü 80.000,00 TL olduğu, bir önceki bilirkişi rapor ve ek raporlarında bina hasarı için 80.000,00 TL ödenmesi gerektiği belirtildiği, sigortalı vekilinin itirazı ve dosya ekindeki ekspertiz raporu ile bilirkişi raporlarının incelenmesi neticesinde sigortalı vekilinin itirazı yönünde de yapılan incelemede dayanak olarak sunulan 27/08/2014 tarihi 29101 sayılı resmi Gazetede yayınlanan 2015 yılı için binaların metrekare normal inşaat maliyet bedellerini gösterir cetvel tablosunda Arsa ve Bina dahil m2 birim fiyatı 355,14 TL olduğu, her ne kadar sigortalı mahallin takribi 700 m2 bölümlerden oluştuğu itfaiye raporunda ve ekspertiz raporunda belirtilmiş her iki raporda bir bölümün yangından dolayı arada demir kapı bulunması nedeniyle hasarlanmadığı belirtildiği, ekspertiz raporuna göre … Sokak tarafından giriş kısmındaki metal doğrama atölye hasarlı kısım 13X13=169 m2, hasarlı ahşap atölyesi ve ofisler 20×13=260 m2, hasarlı depolama bölümü 13×10=130 m2 toplam 559 m2 hasarlı olduğu belirtildiği, buna göre Resmi Gazetedeki vergi matrahına göre 559m2X355.14TL =198523.26 TL bina ve arsa dahil değer bulunduğu, bölgede genel olarak arsa payı % 40 olarak kabul edilmekte olup buna göre bina yeniden yapılma durumunda 198523.26 TL X %40 = 79.409.30 TL arsa payı düşülerek binanın yeni yapı masrafı 198.523.26 – 79.409.30 = 119.113.96 TL bulunmuş olup binanın tam yapı zamanı bilinmemekle birlik 15-20 yıllık bir bina olarak değerlendirildiğinde yeni yapım maliyetinden % 30 amortisman düşüldüğünde 119.113.96 X % 70= 83.379,77 TL amortisman düşülmüş olarak maliyet hesaplandığı, bina hasarı için yangın mali sorumluluk teminatından 83.379.77 TL ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, poliçede ayrıca Komşuluk Mali Sorumluluk teminatı yer almakta olup, … Otoparkı işyerinde meydana gelen hasara ilişkin herhangi bir talep olması durumunda, bu teminattan da hasar ödemesi yapılması gerektiği, dosyada bu yönde şu an bir talep olmadığından değerlendirmeye alınmadığı,
İş Durması Zararı tazminatı yönünden; … Sigorta poliçesi iş durması klozuna göre; “Sigortalı yerde yangın tehlikesinin gerçekleşmesi sonucu ticari faaliyetin hasarın meydana geldiği tarihi takip eden günden başlamak üzere 3 günden fazla bir süreyle işyerinin tamamında ve tümüyle durması halinde sigortalıya ödenecek hasar bedelinin %10’u ve fakat hiçbir suretle 50.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde ilave bir tutar iş durması tazminatı ödenir” açıklaması yer aldığı, yangın hadisesi sonucu binanın kullanılamaz hale geldiği fotoğraflardan görülmekte olup, poliçedeki iş durması klozu açıklamasındaki şart gerçekleşmiş ve bu teminat işlerlik kazandığı, talep edilen rakam hasarın %10’u olmasına rağmen eksper raporunda tespit edilen rakam 16.437,60 TL olup meydana gelen hasar için heyetimizce hazırlanan bu rapordaki diğer tüm kalemlerin hasar rakamı toplamı olan 306.054,57 TL’nin %10’u 30.605,46 TL ödenmesi gerektiği, KDV miktarı eklenmesi yönünden; Sigorta poliçesinde sigorta bedellerinin içerisinde kdv dahil olup olmadığı açık bir şekilde belirtilmediği, davacının kdv dahil hasar ödeme talep etmesi durumunda, genel işleyiş çerçevesinde, yansıtma faturası ile sigorta şirketinden kdv talep etmesi uygun olacağı,
Binanın Yapı Tarzına Yönelik Beyan Yükümlülüğüne Aykırılık Durumu yönünden; Sigorta poliçesinde betonarme/çelik olarak belirtilen yapı tarzının gerçekte yığma yapı olmasından dolayı gerçeğe aykırı beyan olduğu görüldüğü ancak meydana gelen yangın hadisesi açısından; betonarme/çelik yapılar ile yığma yapıların yangının çıkışı, yangının ilerlemesi, meydana gelen yangın hasarın büyüklüğü ve hasar bedeli açısından iki yapı tarzının fark yaratmayacağı görüşünde olduğumuzdan bu aykırılığın bu dava dosyasında bir etkisi olmadığı sonucuna varılarak toplam hasar bedeli olarak tespit edilen 336.660,03 TL’den sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme düşüldüğünde 152.867,98 TL ilave tazminat ödenmesi gerektiği” şeklinde görüş ve kanat sunulmuş, alınan son rapor itirazları karşılar mahiyette olduğu ve karar vermeye elverişli olduğu kanaati ile mahkemece hükme esas alınmıştır. Somut olay incelendiğinde ; ekspertiz raporuna istinaden davacıya ödeme yapılan alacak kalemlerinden; emtea hasarı için belirlenen 80.000,00 TL, dekorasyon hasarı için 15.654,24 TL ve enkaz kaldırma masrafı için 10.000,00 TL hasar miktarının, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu alacak kalemlerinden davacıya fazladan bir ödeme yapılmadığı, yangın söndürme masrafının demirbaş bölümünde yer aldığından yangın söndürme masrafları için herhangi bir ödeme yapılmadığı, alt yapı masrafının, enkaz kaldırma teminatı altında değerlendirilerek herhangi bir ödeme yapılmadığı, cam kırılması hasarının bina teminatı içinde kaldığından bu alacak kalemi yönünden de herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ekspertiz raporundaki farklılıklar; demirbaş-elektronik hasarında ekspertiz raporunda 26.161,83 TL tespit edilmişken bilirkişi heyeti raporunda 32.369,58 TL, makine-tesisat hasarında ekspertiz raporunda 54.250,98 TL tespit edilmişken bilirkişi heyeti raporunda 69.650,89 TL olarak hesaplanmış, ekspertiz raporunda teminat dışı bırakılan alternatif iş yeri hasarı için 15.000,00 TL, yangın mali mesuliyet hasarı için 83.605,46 TL, iş durması tazminatı için 30.605,46 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı vekili bina hasarının teminat kapsamında olmadığını, alternatif iş yeri hasarı ve iş durması teminatı yönünden şartların oluşmadığını iddia etmiş ise de Sigorta poliçesinin 4. sayfasında yer alan Yangın Mali Sorumluluk (Kiracı Mali Sorumluluk) teminatına göre: “Kiracı olarak bulunulan bina ya da konutlarda, poliçede eşya teminatının olması şartıyla, sigortalının (kiracının) yangın, dahili su, duman ve grev lokavt kargaşalık halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör teminatı kapsamına giren herhangi bir olay sonucunda kiralanan bina ya da konutta meydana gelecek zarar(lar) dan dolayı mal sahibine karşı doğan yasal sorumlulukları” teminat altına alınmış olup hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda ifade edildiği gibi, davacı sigortalının, sigortalanan iş yerinde kiracı olarak bulunduğu, sigortalanan binadaki hasardan dolayı bina malikine karşı sorumluluğu uyarınca bina teminatının Yangın Mali Sorumluluk Klozu altında kiracı mali sorumluluk ile teminat altına alındığı görülmüştür. Mali Sorumluluk Sigortası ile üçüncü kişinin hasarı teminat altına alındığından davacının bu alacak kalemi yönünden hasarı talep edebilmesi için ya bina maliki üçüncü kişinin hasarın karşılanması yada bina sahibi kendi binasındaki hasar tazminatının davacıya ödenmesi konusunda muvaffakat vermesi gerekli olup dosyaya ibraz edilen bina maliki … imzalı, Bakırköy … Noterliğinin 19/12/2018 tarih, … yevmiye nolu muvafakatname başlıklı belge aslından muvafakatnamenin verilmiş olduğu anlaşılmakla bina hasarının davacıya ödenmesinde bir hukuki engel bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda hasar tarihindeki inşaat maliyet bedelleri üzerinden arsa payı ile binanı yaşı dikkate alınarak %30 amortisman düşülerek bina maliyeti hesaplanmıştır. Alternatif İşyeri Masrafları Klozu ile, sigortalı yerde poliçede belirtilen yangın ve poliçede temin edilmiş ek teminatlarına bağlı olarak meydana gelen bir hasar neticesinde binanın tümüyle oturulamaz hale gelmesi nedeniyle tamir ve yeniden inşa için sigortalının poliçe bitim tarihini aşmadığı müddetçe 6 ayı geçmemek üzere geçici nitelikteki bir işyeri için yapacağı makul ölçüde masraflar ile, İş Durması Klozu ile Yangın Sigortası Genel Şartlarındaki hükümler saklı olmak koşuluyla, sigortalı yerde yangın tehlikesinin gerçekleşmesi sonucu ticari faaliyetin hasarın meydana geldiği tarihi takip eden günden başlamak üzere 3 günden fazla bir süreyle işyerinin tamamında ve tümüyle durması halinde sigortalıya ödenecek hasar bedelinin %10’u ve fakat hiç bir suretle 50.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde ilave bir tutar iş durması tazminatı teminat kapsamına dahil edilmiştir. Somut olayda, yangın hadisesi sonucu sigortalı binanın tamamen kullanılamaz hale geldiği dosyaya ibraz edilen fotoğraflardan anlaşılmakla alternatif işyeri masrafı ile iş durması tazminatı yönünden teminat şartının gerçekleştiği yönündeki bilirkişi heyeti tespiti yerinde görülmüştür. Bilirkişi heyetince dosya ekindeki eksper raporu ile bilirkişi raporlarının tetkikinde tespit edilen alternatif iş yeri masrafı 15.000,00 TL, tüm kalemlerin hasar rakamı toplamı olan 306.054,57 TL’nin %10’na tekabül eden iş durması tazminatı 30.605,46 TL olarak hesap edilmiştir. Bu itibarla, talep edilen alacak kapsamında; demirbaş-elektronik hasarı, makine-tesisat hasarı, alternatif iş yeri masrafı, mali mesuliyet sorumluluğu kapsamında bina hasarı ve iş durması tazminatının hesaplanması hususunda bilirkişi heyetinden alınan raporun denetime açık, kapsamlı hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu kanaatine varılmakla bilirkişi heyetince yapılan hesaplama doğrultusunda davacıya toplam 152.867,98 TL eksik ödeme yapıldığı tespit edildiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK’nun 1435. maddesinde, “sigorta ettiren sözleşmenin yapıldığı sırada bildiği veya bilmesi gereken tüm hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür, sigortacıya bildirilmeyen eksik veya yanlış bildirilen hususlar sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır” hükmü düzenlenmiş ve bu yükümlülüğün kapsamı belirlenmiştir.Sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne uymamanın sonuçları ise, TTK’nın 1439. maddesinde “(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.” 1439/2. fıkrasında ise “rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder” şeklinde düzenlenmiştir. Belirtilen yasal düzenlemeler ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olaya tekrar dönüldüğünde; sigorta poliçesinde betonarme/çelik olarak belirtilen yapı tarzının gerçekte yığma yapı olmasından dolayı davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı tespit edilmiş ise de meydana gelen yangın hadisesi açısından; betonarme/çelik yapılar ile yığma yapıların yangının çıkışı, yangının ilerlemesi, meydana gelen yangın hasarın büyüklüğü ve hasar bedeli açısından iki yapı tarzının fark yaratmayacağı hükme esas alınan bilirkişi raporu ile saptanmakla söz konusu ihlalin, tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte olmadığından hesaplanan tazminat miktarından indirim yapılmaması isabetli olmuştur.
Zamanaşımı Def’i Yönünden; Yargıtay’ın yerleşik hale gelen emsal kararlarında dava dilekçesininde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça yazılı olması veya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesine dayanıldığının belirtilmesi gerekir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarih 2019/4774 E. 2021/4322 K. Sayılı ilamında bu husus “alacağın belirsiz olduğunun dava dilekçesinde açıklanması bu noktada önemsizdir. Zira alacak belirsiz ise alacaklının kısmi dava veya belirsiz alacak davası açma hakkı vardır. Dava dilekçesinde “belirsiz alacak davası” açıldığı yazılı değilse veya Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesine dayanılmamışsa, dava konusu miktarların 50-100-1000 TL gibi gösterilmesi halinde davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilmelidir. Sonradan alacaklı tarafın davayı belirsiz alacak davası olarak nitelemesi sonuca etkili değildir.” şeklinde ifade edilmiş olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 21/01/2021 tarih 2019/2997 E. 2021 331 K. Sayılı kararında aynı görüştedir. Bu genel açıklamalar ışığında bakıldığında davacı vekili dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı açıkça yazılı olmadığı gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesine de dayanmadığı, davanın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere kısmı dava olarak açıldığı anlaşılmıştır. Kısmı davada ancak talep edilen kısım itibarıyla zamanaşımının kesileceği gözetilerek ıslah ile artırılan kısım yönünden süresi içerisinde yapılan zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nın 1420. Maddesi ”(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” 1427. Maddesi ise ”… (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. … (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.” hükmünü düzenlemiştir. Mal sigortalarında TTK’da ayrı bir hüküm olmadığından sigorta hukuku genel hükümlerdeki bu madde mal sigortalarında da uygulanır. Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.I. 1/1. maddesine göre Sigorta ettiren/Sigortalı, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmakla yükümlüdür. 6102 Sayılı TTK ve Yangın Sigortası Genel Şartları hükümleri birarada değerlendirildiğinde; sigorta tazminatının rizikonun gerçekleşmesinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı, 5 günlük süre içerisinde ihbar yapılmamış olması halinde 45 günlük sürenin 5 günlük ihbar süresinden sonra başlayacağı sonucuna varılmaktadır. TTK 1427/4. maddesinde yer alan “borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer” hükmü gereğince sigorta tazminatı bakımından muacceliyet tarihi aynı zamanda temerrüt tarihidir. Somut olayda; 12/07/2015 tarihinde gerçekleşen yangın hadisesinde sigorta şirketine hangi tarihte başvurulduğu tespit edilememiş ise de ekspertiz raporunun 18/09/2015 tarihinde düzenlendiği, en geç ekspertiz raporunun düzenlendiği tarihte tüm alacak kalemlerin muaccel olduğu gözetildiğinde ıslah tarihi olan 08/11/2019 tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan ıslah ile artırılan fazlaya ilişkin isteminin zamanaşımı itirazı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının ayrı ayrı hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf nispi karar harcının, davalı tarafından yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.437,90 TL’ nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 215,45 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 6- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.08/11/2023
MUHALEFET ŞERHİ 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 2. maddesinde “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu ” belirtilmiştir. Harçlar Kanunu Genel Tebliği , (1) Sayılı Tarife Yargı Harçlarının III- karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı”, 1/e maddesinde ” (değişik:5235/m. 52) yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı” belirtilmektedir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarih ve 2021/9035 E 2021/7367 K sayılı ilamında da ”…… Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan temyiz başvurusu üzerine HMK’nın 344 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilen muhtıra kapsamında 1 haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nın 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344/1 maddesi uyarınca davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen 05/11/2021 tarihli ek kararda hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi 05/11/2021 tarihli ek kararının onanmasına ”dair karar verildiği nazara alındığında; nisbi değere tabi bulunan davalarda, davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddi ile nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun bu konuya ilişkin görüşüne katılmamaktayım.08/11/2023