Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1922 E. 2023/1418 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1922
KARAR NO: 2023/1418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
ESAS NO: 2016/75
KARAR NO: 2019/422
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/01/2016
KARAR TARİHİ: 11/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA Davacı vekili 23/01/2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait işyerinde 27.11.2015 tarihinde işyerinin tuvalet atık su gider yerlerinden geri tepen sular sebebiyle su baskını meydana geldiğini, mobilya, elektrik-elekronikli ev eşyaları ve mutfak eşyalarının ıslanma sonucu hasar gördüğünü, olay sonrası davalı sigorta şirketine bildirim yapıldığını, sigorta şirketinin ekspertiz raporu hazırlattığını, … dosya numaralı, … rapor numaralı ekspertiz raporunda mobilya emtiasında 3.305,00-TL, Elektrik-elekrtonikli emtiada 5.261,62-TL hasar tespit edildiğini, ekspertiz raporuna göre toplam hasarın 8.566,61-TL olduğunu, eksper elektrik ve elektronikli emtiada ambalaj hasarı olduğu gerekçesiyle %60 sovtaj uygulayarak 3.157,57-TL (5.261,62 x 0,60) tutarı toplam hasar bedelinden indirildiğini, böylece hasarın 8.566,61 – 3.157,57 = 5.409,04 TL olduğunu, davalı tarafın müvekkiline hiçbir ödeme yapmayacağını bildirdiğini, meydana gelen hasarın müvekkili şirketindeki dahili su arızası sonucu meydana geldiğini, muafiyet oranının dahili su baskınlarında geçerli olmadığını, iş bu zararın tazmini için iş bu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, ayrıca sigorta şirketinin sovtaj uygulamasını ve sovtaj oranını kabul etmediklerini, sigorta şirketinin tüm hasarı ödemesi gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutmak kaydıyla müvekkiline ait işyerinde meydana gelen zararın şimdilik 5.409,00-TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu hasar nedeniyle oluşan zarar miktarının, muafiyet sınırını aşmadığından müvekkilinin tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen davaya konu Sigorta poliçesinde “Ek Teminatlar” başlığı altında; “Dahili su, Duman, Fırtına, Kar Ağırlığı, Yer Kayması, Kara Hava Deniz Taşıtları Çarpması, Sel ve Su Baskını nedeniyle meydana gelecek zararlar Yürürlükteki Türk Yangın Sigortası Genel Şart ve kloz hükümleri doğrultusunda teminata dahil edildilmiştir. Sel/su baskını teminatında, hasar olması halinde uygulanacak asgari muafiyet sigorta bedelinin %2`si olmak üzere bu muafiyet; a ) bina sabit tesisat ve dekorasyon, b ) emtea, c )makine, teçhizat , demirbaş ve diğer tesisat gruplarının her biri için ayrı ayrı uygulanacaktır. Muafiyet tutarı maksimum 50,000 EUR ile sınırlıdır.” hükmü düzenlendiğini, sel/su baskını sonucu hasar meydana gelmesi durumunda sigorta bedelinin %2’sine kadar olan kısmın sigortacı tarafından tazmin edilmeyeceğinin açık olduğunu, meydana gelen gerçek zarar tutarının 5.409,04-TL olduğunun tespit edildiğini, dava konusu hadisenin yoğun yağışların etkisiyle kanalizasyon borularında meydana gelen basınç sonucu atık sularının geri teperek işyerini basması suretiyle meydana geldiğini, davacının sovtaj uygulamalarını kabul etmediklerine yönelik iddiaları yasa ve hukuka aykırı olduğunu, hasarın meydana gelmesiden sonra yapılan ekspertiz incelemesinde elektronik eşyaların yalnızca orijinal kutular ile kutu içerisindeki muhtelif belgelerin(garanti belgesi, kullanma kılavuzu) ıslandığının saptandığını, bu bağlamda esas ürünün hasara uğramamış olmasına göre belirlenen %60 sovtaj değerinin yerinde olmadığına yönelik iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin haksız olduğunu, sigortacının muafiyet sınırının altında talepler içeren haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesinin her durumda gözetilerek karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Dava; sigortalı iş yerinde meydana gelen dahili su baskını sonucunda oluşan zararın, sigorta poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya içerisinde bulunan hasar dosyası örneği, işyeri paket sigorta poliçesi örneği, yangın ekspertiz raporu örneğinden davacının işyerinde atık su gider yerlerinden geri tepen sular nedeniyle su baskını meydana geldiği, bu su baskını nedeniyle işyerinin mobilya, elektrik ve ev eşyaları ve mutfak eşyaları kısmında hasar meydana geldiği, davacıya ait işyerinin zararın meydana geldiği tarihte davalı sigorta şirketinden işyeri paket sigorta poliçesi olduğu, davacı işyerinde meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsilini talep etmiş, dosya inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve sigortacı bilirkişilerden oluşan bilirkişi kuruluna verilmiş, aldırılan raporda; davacının işyerinde su baskını nedeniyle hasar meydana geldiği, bu hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı, ancak meydana gelen hasarın değerinin 5.409 TL olduğu, sigorta poliçesindeki toplam bedel üzerinden muafiyet oranı düşüldüğünde zarar muafiyet bedelinin altında kaldığından davacının zararını poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinden talep edemeyeceği rapor edilmiştir. Düzenlenen kök ve ek raporun dosya kapsamı ile uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu görülmüş, taraflar arasındaki sigorta poliçesinde muafiyet oranının toplam sigorta bedeli üzerinden hesaplanacağı hükme bağlanmış olması, toplam sigorta bedeli üzerinden hesaplanan muafiyet miktarının 6.000 TL olduğu, hasar nedeniyle davacının meydana gelen zararının ise 5.409 TL olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacının zararının sigorta poliçesindeki muafiyet miktarının altında kalması nedeniyle, davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilin başına gelen bir doğal afet olan sel sonucu meydana gelmemiştir. Müvekkil şirketin bulunduğu binanın techizatının, gider borularının eski olması sonucunda yaşanan problemler sonucunda olmuştur. Olayın oluş şekli poliçede muaf tutulan olayların yaşanabilme şeklinden çok daha farklıdır. Gerekçeli kararda her ne kadar bu olayın yağış neticesinde yaşandığı tespit edildiğine değinilmiş ise de bu doğru değildir. Bu mantık ile hareket edecek olursak müvekkil işyerinin bulunduğu konumda bulunan tüm ev ve işyerlerinin de aynı olayı yaşaması gerekmekteydi. Müvekkil işyerinde bulunan eşyaların ıslanmasına binanın içinde yer alan tuvalet giderlerinin işlevini kaybetmesi ile pis suyun işyerine taşması sebep olmuştur. Yani yağan yağmurun veya oluşan selin neden olduğu bir husus değil tamamen işyerinin teknik şartları ile ilgili bir durumdur. Başkaca bir doğal afete bağlı değildir. Müvekkilin yaşadığı talihsiz olayın, olayın yaşandığı tarihten birkaç gün önce yağan yağmura bağlı olduğu görüşünü bildirmiştir. Ancak bu yağışın hangi tarihlerde olduğu, yoğunluğu, şiddeti ve çevreye verdiği zararlara değinmemiş, araştırma yapmamıştır. Bu nedenle tarafımızca yeniden rapor alınması ve bu hususların değerlendirilmesi talep edilmiş ise de ek raporda da bu şartlar hakkında bir görüşe yer verilmemiştir. Olayın bina şartlarının yetersizliğinden kaynaklandığı iddiamızı değerlendirmemiş binanın ve iş yerinin fiziki şartlarını göz önünde bulundurmamıştır. Ayrıca sigorta şirketinin sovtaj uygulaması da hakkaniyete aykırıdır. Müvekkilin tüm zararının karşılanması gerekmektedir. Sovtaj hesabı yanlış yapılmıştır. Bilirkişi raporunda sovtaj hesabına da itiraz etmiş olmamıza rağmen bu konuya ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sovtajın yeniden hesaplanmasına ilişkin taleplerimiz dikkate alınmamıştır. Bu açıdan da eksiklik mevcuttur.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 27/11/2015 tarihinde davacıya ait giriş katındaki işyerinde tuvalet atık su giderinin geri tepmesi ile meydana gelen hasarın, taraflar arasında düzenlenen … numaralı 11/09/2015-2016 tarihleri arasında geçerli İşyerim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir. Poliçe hükümleri incelendiğinde; emtia sigorta yangın bedelinin 300.000,00TL olduğu, poliçenin 2. Sayfasında, ”dahili su,,,,sel ve su baskını nedeniyle meydana gelecek zararlar yürürlükteki Türk Yangın Sigortası Genel Şart ve kloz hükümleri doğrultusunda teminata dahil edilmiştir. Sel/su baskını teminatında, hasar olması halinde uygulanacak asgari muafiyet sigorta bedelinin %2 si olmak üzere muafiyet, a)bina sabit tesisat ve dekorasyon, b) emtia, c)makine, techizat, demirbaş ve diğer tesisat gruplarının her biri için ayrı ayrı uygulanacaktır. Muafiyet tutarı maximum 50.000Euro ile sınırlıdır. ” ifadesinin yer aldığı, 7. Sayfada; ”tazminat ödemesinin söz konusu olduğu hallerde, sigorta değeri rizikonun gerçekleştiği anda belirlenir. Bu durumda sigorta değeri, rizikonun gerçekleştiği anda sigortalı kıymetin rayiç değeridir.” ifadesinin yer aldığı görülmektedir. Davacının başvurusu üzerine, davalı sigorta şirketi, zarar miktarı muafiyet sınırını aşmadığından tazminat yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesi ile tazmin talebini reddetmiştir.Yangın Ekspertiz Raporunda; Olay sonrasında sigortalının çekmiş olduğu fotoğraflar temin edilmiştir. Fotoğraflarda, işyerinin tuvalet atık su gider yerlerinden pis suların geri teptiği ve işyerinin zeminine pis su yayılmış olduğu görülmektedir. Yapılan incelemede; işyerinin showroom bölümünde sergilenen muhtelif cins ve miktarda mobilya, elektronik ve elektrikli ev eşyaları ile muhtelif mutfak eşyalarının ıslanma sonucu hasar gördüğü tespit edilmiştir. Mobilya emteası haricindeki diğer emteada ağırlıklı olarak ambalaj hasarının meydana geldiği tespit edilmiştir. Ürünlerin orijinal kutuları ile kutu içerisindeki muhtelif belgelerin (garanti belgesi, kullanım kılavuzu vb.) ıslanmış olduğu görülmüştür. Ekspertiz sırasında ıslanan emteanın fiili sayımı yapılarak sigortalıyla birlikte ekli tutanak düzenlenmiştir. Aşağıdaki hasar tespit tablosunda cins ve miktarları belirtilen emtea ıslanma sonucu hasar görmüştür.Tabloda mobilya emteası dışındaki tüm ürünlerin orijinal kutuları ile kutu içerisindeki belgeler ıslanmıştır. Bu ürünler için tazminat hesaplamasında % 60 oranında sovtaj tenzilatı uygulanmıştır. Hasara konu emteanın alış faturaları temin edilmiştir. Hesaplamada KDV hariç fatura birim fiyatları dikkate alınmıştır. Elektronik ve elektrikli emtiya bedeli toplam 5.261,62 TL, mobilya emtiyası toplam 3.305,00TL olmak üzere toplam hasar 8.566,61 TL’dir. Elektronik ve elektrikli emtiyadan %60 oranında sovtaj tenzilatı uygulandığında 3.157,57 TL(5.261,62*0,60)’nin toplam hasardan düşülmesi gerekmektedir. Toplam hasar 5.409,04 TL dir. Beyan edilen tarihte bölge genelinde yoğun yağışların olduğu bilinmektedir. Hasarın yakın sebebi seylap olarak belirlenmiştir. Sigortalıya poliçedeki muafiyet tutarına ilişkin bilgi verilmiştir. Sigortalının itirazı söz konusudur. poliçede sel su baskını hasarlarından sigorta bedelinin %2 oranında müafiyet tenzilatının yapılacağı belirtilmiştir. Muafiyet tenzili 6.000,00TL.dir. Son tespit sınırı muafiyet altındadır.Mahkemece, dosyanın makine mühendisi ve itfaiye uzmanı bilirkişi …, elektrik yüksek mühendisi bilirkişi … ve inşaat mühendisi bilirkişi …’e tevdi edilerek, dosya üzerinde inceleme yapılarak dava konusu olayın meydana gelmesinde neyin sebep olduğu, olayın oluş şekli itibariyle su ve sel baskını olup olmadığı ve olay nedeniyle davacının hasardan dolayı zararının ne kadar olduğu yönünde rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 12/06/2018 tarihli raporda; dava konusu işyerinde hasara sebep olan pis su geri tepmesi hadisesinin, bölgede yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle kanalizasyon hattının bu aşırı yüklenmeyi kaldıramaması ve binanın giriş katında yer alan işyerinin zemininde bulunan alaturka tuvaletten pis suyun işyeri içine geri tepmesi şeklinde yaşanmış olduğunu, olayın oluş şekli itibariyle su ve sel baskını olarak nitelendirilmesi gerekeceğini, davacının hasardan dolayı meydana gelen zararının, yangın ekspertiz raporunda doğru şekilde hesaplandığı (3.305 TL+ 5.261,61 TL) 8.566,61 TL olduğu kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir. Mahkemece, dosyanın önceki bilirkişi heyetine sigortacı bilirkişi … dahil edilip verilerek, davalı vekilinin sovtaj bedeline ilişkin itirazı ve davacı vekilinin rapora karşı itirazlarını değerlendirerek ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 14/12/2018 tarihli raporda; kök rapordaki diğer tespitlerin değişmediğini, sovtaj bedeli düşümüyle alacağın 5.409,04 TL olabileceğini;( Talep: 5.409 TL) alacak tutarına en geç ret cevabının verildiği 28/12/2015 gününden avans faiz işletilebileceği görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Mahkemece, önceki bilirkişi heyetindeki sigortacı bilirkişiye verilerek, davacının rapora karşı itirazlarını inceleyip, karşılayacak şekilde ek rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 25/02/2019 tarihli raporda; Poliçede bina deprem ve Muh. Deprem muafiyeti olarak ayrı ayrı %2 muafiyet oranı öngörüldüğü de poliçede yer almıştır. Emtea sigorta yangın bedelinin 300.000 TL. dekorasyon 30.000 TL. Demirbaş cihaz 10.000TL. olduğu gözlenmiştir. Emtea bedeli olarak hasarın meydana geldiği düşünülürse 300.000 TL. X2/100= 6.000 TL. muafiyet tutarına ulaşılabilecektir. Önceki dosyamızda da zarar 6.000 TL.nin üzerinde 8.566,61 TL. olarak ortaya çıkmış sovtaj bedeli düşümüyle tutar 5409,04 TL.ye ulaşmıştır. Önceki raporda sovtaj bedeli düşmeden önceki tutar esas alınarak zararın %2’nin altına düşmediği ve muafiyet kapsamında sayılmayacağı düşünülmüş ise de sovtaj bedelinin de zarara dahil olduğu gözetildiğinde Davacılar zararının muafiyet bedeli altında kaldığından alacak hakkının oluşmayacağı yönündeki takdir Sayın Mahkemenindir.” şeklinde mütalaa olunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının zararının sigorta poliçesindeki muafiyet miktarının altında kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur .Somut olayda uyuşmazlık; zararın dahili su hasarından mı, sel/su baskınından mı kaynaklandığı, sovtaj bedelinin uygun olup olmadığı, muafiyet tenzilinin uygulanıp uygulanamayacağından ibarettir.Somut olayda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında hasara sebep olan pis su geri tepmesi hadisesinin, bölgede yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle meydana geldiği, zararının muafiyet bedeli altında kaldığı tespit edilmekle; mahkemece davacının zararının sigorta poliçesindeki muafiyet miktarının altında kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/10/2023