Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1920 E. 2023/1519 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1920
KARAR NO: 2023/1519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/324 Esas
KARAR NO: 2019/333
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalılardan … arasında 05.03.2008 tarihinde akdedilmiş bulunan gayrimenkul satış ve inşaat sözleşmesi gereğince …; … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Köyü, … Ada, … Parsel de kayıtlı bulunan arsa üzerinden inşa edilecek olan binalardan, 20 adet bağımsız bölümün mülkiyetini müvekkil şirkete devretme ve sözleme ile eklerine uygun olarak inşa işlerini tamamlayarak, daireleri teslim etme borcu altında bulunmakta olduğunu, sözleşme gereğince devri hususunda anlaşılmış bulunan 20 adet daireye ilişkin kat irtifaklı arsa paylarının, 10.03.2008 ve 25.03.2008 tarihli tescil işlemleri ile davalı … tarafından, müvekkil şirkete devredilmiş olup, müvekkilin halen bu 20 adet daireye ilişkin kat irtifaklı arsa paylarının maliki durumunda olduğunu, ayrıca sözleşmenin 5’nci maddesi hükmü gereğince 20 adet daireye karşılık ödenmesi gereken toplam 6.000.000 TL’nin, 3.000.000 TL’lik kısmının müvekkil tarafından nakden, geri kalan 3.000.000 TLTik kısmı ise diğer davalı ….nin barter çeki ile ödenmiş bulunduğunu, davalı …’in, sözleşmenin 6’ncı maddesi gereğince daireleri, 30.06.2009 tarihinde iskan ruhsatları alınmış ve kullanılmaya hazır halde teslim etme borcu altında bulunmakta olduğunu, ancak …’in inşaatı önemli imalat eksiklikleri ile birlikte yarım bırakıldığını ve sözleşmeden doğan inşa edimini ifa etmediğini, …’in şuana kadar gerçekleştirmiş olduğu imalat işlerinde sözleşmeden doğan diğer taahhütlerini de yerine getirmediğini, şuana kadar tamamlanmış olan imalatlarda, marka ve model bakımından taahhüt edilenin çok altında niteliklere sahip malzemeler kullandığını, sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki inşa işlerinin, … ile arsa sahipleri arasında akdedilmiş bulunan Büyükçekmece … Noterliği’nin 08.10.2007 tarih ve … yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre yürütülmekte olduğunu, …’in inşa işlerini yarım bırakması üzerine arsa sahiplerinin, eksik kalan imalat işlerinden yalnızca projenin ortak alanlarına ilişkin olanların, binaların iskan ruhsatlarının alınabileceği bir seviyeye getirilmesi amacıyla üçüncü bir şahsa tamamlattırılması, …’in inşaattan el çekmiş olmasının, inşaatın ortak alanlarındaki eksik imalatların arsa sahipleri tarafından tamamlattırılmakta olması ve bu itibarla sözleşmenin feshinin diğer kat irtifaktı arsa payı maliklerinin hak ve menfaatleriyle çatışmayacak olması sebepleriyle, sözleşmenin feshinin ileriye etkili olarak sonuç doğurmasının gerekeceğini, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasında da yer alan eksik iç imalat işlerinin, sözleşme ve eklerine uygun malzemelerle tamamlattırılmasına ilişkin maliyetin, müvekkil tarafından götürü bedelli olmak üzere piyasadaki farklı müteahhitlerden alınan tekliflere göre, dava tarihi itibariyle; 973.000 TL olarak ortaya çıktığını, sözleşmenin 6’ncı maddesinde …’in, dairelerin teslimde geciktiği her ay daire başına 2.000 USD gecikme cezası ödemeyi taahhüt ettiğini, teslim tarihi aynı madde içerisinde 30.06.2009 olarak belirlenmiş olup, dava tarihi itibariyle teslimde 19 aylık bir gecikme söz konusu olduğunu, müvekkilin davaya konu tek sözleşme ile …’den 20 adet daire için toplam 760.000 USDTik cezai şart alacağının bulunduğunu, müvekkil ile davalılardan … arasında akdedilmiş olan gayrimenkul satım ve inşaat sözleşmesinin, … Barter organizatörü olduğu barter sistemi üzerinden gerçekleştiğini, Barter sisteminin işleyişinin, … Barter ile sistemin üyeleri arasında akdedilen üyelik sözleşmeleri hükümleriyle düzenlendiğini, müvekkil ile … arasındaki davaya konu bu gayrimenkul satımı ve inşaat sözleşmesi de yukarıdaki esaslar dahilinde, müvekkilin Barter sistemindeki alacak hakkına binaen akdedildiğini, işbu Barter alacağı hakkını, müvekkil şirket tarafından temlik yolu ile edinildiğini, barter sisteminin üyesi ve barter alacak hakkının ilk olarak nezdinde doğduğu …Tic. A.Ş.nin müvekkil şirketin iştiraki olup, aralarındaki muhtelif ticari ilişkiler sebebiyle 3.000.000 TL’lik barter alacak hakkını müvekkil şirkete temlik ettiğini, müvekkil şirketin iştiraki olan … üyelik ilişkisinin, 25.09.2006 tarihli bir matbu üyelik sözleşmesi ve yine aynı tarihli bir ek sözleşme ile kurulduğunu, … Barter’in müvekkilin barter sisteminden yapacağı alımlarda, barter çeklerinin tahsilini tekeffül ettiğini, buna göre … Barter’in söz konusu barter çekleri ile yapılan alımlarda, satıcıların edimlerini garanti etmiş olup ek sözleşme hükümleri çerçevesinde barter sistemi içerisinden yapılan bir alım olması dolayısıyla, diğer davalı …’in sözleşmeden doğan edimini ifa etmemesinden ötürü müvekkile karşı, garantör sıfatıyla sorumluluk taşıdığını, bu itibarla … Barter’in gayrimenkul satım ve inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu, 973.000 TL ve 760.000 USD zararı, … ile birlikte müteselsilen tazmin borcu altında olduğunu, … Barter’in yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalılardan …’in mali olarak bu büyüklükteki bir inşaat projesinden doğan taahhütlerini yerine getirip getirmeyeceği veya bu inşaat projesindeki taahhütlerini sisteme arz etmesinin ardından, teslime kadar geçecek sürede …’in taahhütlerine uygun davranıp davranmadığı hususlarının, ya hiç araştırılmadığını ya da bu araştırmada gerekli özenin gösterilmediğini, neticeten, … A.Ş. tarafından 05.03.2008 tarihli gayrimenkul satış ve inşaat sözleşmesi hükümlerine aykırılıktan ötürü müvekkillerin uğramış olduğu 973.000 TL eksik işler maliyeti ile 760.000 USD gecikme cezasının dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte tarafa ödenmesine, … Barter tarafından barter üyelik sözleşmesi ve ek sözleşme hükümleri gereğince doğan müteselsil sorumluluğu nedeniyle, toplam 973.000 TL ve 760.000 USD tutarındaki alacağın, şimdilik 100.000 TL TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafa ödenmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin, huzurdaki davaya ilişkin delillerin toplanabilmesi için tarafça gerçekleştirilmek zorunda kalman delil tespit dosyasına ilişkin yargılama giderleri de dahil olmak üzere davalılara müteselsil sorumluluk esasına göre yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin barter ortak pazarındaki üyelik taleplerini karara bağlayarak firmaların çalışmalarını organize eden, iki bini aşkın üyesi bulunan ve tamamen yürürlükteki mevzuat çerçevesinde faaliyet gösteren bir anonim şirket olduğunu, taraflardan sadece davalı ….nin müvekkil şirketin üyesi olduğunu, davacı şirketin ise dava dışı üye … A.Ş.nin 3 milyon TL’lik barter alacak hakkını temlik aldığından bahisle huzurdaki davayı ikame ettiğini, ancak ne dava dilekçesinde ve ne de delil listesinde davanın dayanağı olan bu temlik sözleşmesine rastlamadığını, BK m. 163 gereği yazılı şekilde yapılmayan alacağın temliki işleminin mutlak butlanla batıl olup bu şartın Yargıtay’ın birçok kararında da teyit edildiğini, bu sebeple dava dilekçesi ve tüm eklerine göre davacının müvekkiline yönelttiği davada aktif husumet ehliyetinin olmadığını, alacağın temlik edildiği varsayılsa dahi bunun hiçbir zaman dava dışı üye … İnşaatın üyelik sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının devredildiği anlamına gelmeyeceğini, davacı her ne kadar dilekçesinde 3 milyon TL’lik barter alacak hakkını temlik aldığını ifade etmişse de devamında ana sözleşme ve ek sözleşmeden dolayı müvekkilin davacıya karşı sorumlu oluğunda ileri sürdüğünü, halbuki her sözleşmenin ancak taraflarını bağladığını, davacı …’in ise üyelik sözleşmesinin ya da ek sözleşmenin tarafı olmadığını, bu sebeple davacının bahse konu sözleşmeler sebebiyle müvekkilin kendisine karşı sorumlu olduğu iddiasının tamamen yersiz ve geçersiz olduğunu, huzurdaki davada Gayrimenkul Satış ve İnşaat Sözleşmesinin feshinden kaynaklanan eksik işler bedeli ile cezai şart alacağının konu edildiğini, bahse konu sözleşme bedelinin 6 milyon TL olarak kararlaştırılmış olup, bunun 3 milyon TL’sinin barter çeki ile müvekkilin, 3 milyon TL’sinin ise nakden davacı tarafça üstlenildiğini ve ödendiğini, davalı …’in sözleşme konusu gayrimenkülleri davacıya devretmiş ise de inşaatı tamamlayamadığını, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararı …’den talep ederken garantör olduğundan bahisle müvekkili de müteselsilen sorumlu tuttuğunu, gayrimenkul satış ve inşaat sözleşmesinde müvekkilin davacıya karşı üstlenmiş olduğu hiçbir ediminin olmadığını, müvekkilinin üstlendiği edimini yerine getirdiğini, müvekkil ile dava dışı … arasında imzalanan ana sözleşmede üyeler arasındaki alışverişten müvekkilin sorumlu olabileceğine ilişkin hiçbir düzenlemenin bulunmadığını, ek sözleşmenin 5. maddesinde satıcının dava dışı …’a vereceği zararın satıcının sorumluluğunda olduğunu, müvekkilin yönlendirmiş olduğu sağlayıcı ve sunuculardan dolayı … zarar görse dahi müvekkilin sorumluluğunun sadece zararın telafisini sağlanması, bunun ortadan kaldırılması, konunun çözüme ulaşması için takip edilmesi ve yasal çerçevede çözme ulaşmasını sağlamasına yardımcı olunması şeklinde ifade edildiğini, müvekkilin ek sözleşmedeki taahhüdünü yerine getirmiş olup Gayrimenkul Satış ve İnşaat Sözleşmesine … yanında katıldığını, talep üzerine davalı …’in barter hesaplarına bloke koyduğunu, yani en başından beri sorunun çözümüne aktif bir şekilde katkı sağladığını, bunun yanında dava dışı … ek sözleşmedeki bu 3.000.000 TL’lik kısmını davacı kadar kullanmış olup bu sözleşmeyle de bakiye 3.000.000 TL’lik kısmını davacı üzerinden davalı …’e ödemek suretiyle kullandığını, bu durumda üye dava dışı …’ın barter ek sözleşmesinden kaynaklanan hiçbir hak ve alacağının da kalmadığını, neticeten davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı …. Dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Dosyadaki deliller değişik iş dosyası ve alınan bilirkişi heyet raporlarına göre davalı …’in dava tarihine kadar gerçekleştirmiş olduğu imalat işlerinde sözleşmeden doğan diğer taahhütlerini de yerine getirmediği sözlemedeki edimi eksik ifa ettiği yanında söz konusu bağımsız bölümleri de geç teslime sebep olduğu anlaşılmıştır.Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve alın raporlarda ve değişik iş dosyasında da anlaşılacağı üzere, davacı şirket tarafından satın alınan ve adına kat irtifak tapuları ile tescil edilen 20 adet dairelerin (… blokta 3 adet 50. 56 ve 68 no’lu daire, … blok ta 7 adet 34, 36, 50, 52 İle 58, 60, 84 no’lu daire, … blok ta 10 adet 18, 20 ve 26, 28 ve 42, 60, 58f 60 ve 98, 100 no’lu) bina ortak alanları hariç, dava tarihi itibariyle bilirkişi heyet raporunda da detaylı bir şekilde açıklanan ve fiyatlandırılan eksiklerinin olduğu dikkate alındığında söz konusu eksikliklerin de tamamlanması için yapılacak harcamaların toplamının yeniden yapılan hesaplama sonucu toplamda ek rapora göre 292.506,5 TL. TL. olarak belirlendiği ve bu tespitin rayice hakkaniyete uygun olduğu dikkate alınarak söz konusu bedelin kayıt kabule esas alınmıştır. Davacının fazlaya dair ispat edilemeyen eksik iş bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.Cezai şart bedeli yönünden ise, cezai şart genel olarak; borcun, hiç veya gereği gibi (TBK m.179/1) veya kararlaştırılan zamanda veya yerde (TBK m.179/2) ifa edilmemesi durumunda alacaklıya ödenmesi gereken para ifadesini bulan ifaya eklenen cezai şart borçlunun edimini sözleşmede kararlaştırılan zaman veya yerde ifa etmemesi halinde, alacaklıya karşı, hem edimin ifasını hem de cezai şartın ödenmesini borçlandığı edim taahhüdüdür.Taraflarca ifaya eklenen cezai şartın kararlaştırılmış olduğu hallerde alacaklı, kural olarak, hem akdin ifasını hem de cezanın tediyesini talep edebilir.Sözleşmenin 6. Maddesinde davalı …, daireleri her ay için daire başına 2.000 USD gecikme cezası ödemeyi taahhüt etmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere üzere teslim tarihi, aynı madde içerisinde 30.06.2009 olarak belirlenmiş olup dava tarihi itibariyle teslimde 19 aylık bir gecikme söz konusu olmuştur. Davacı davaya konu tek sözleşme ile …’den 20 adet daire satın almış olduğundan 18 ay 28 gün gecikme neticesinde 20 adet daire için toplam 757.333 USD tutarında cezai şart bedeli alacağı doğmuş olduğu bilirkişi heyet raporuyla da sabit ve tespit edilen bedel sözleşmeye uygun bulunmuştur.Davalı … yönünden ise 25.9.2006 tarihli Üyelik Sözleşmesi ve aynı tarihli Ek Sözleşme ile Davacı ile …’in ticari ilişki içine girmesini sağlayan ve barter sistemi içinde işbu ilişkinin korunmasını sağlıklı bir biçimde sona ermesini sağlamakla yükümlü organizatör görevindedir.Davacı ile … arasında akdedilmiş olan gayrimenkul satım ve inşaat sözleşmesi, …ANTİ BARTER’ın organizatörü olduğu barter sistemi üzerinden gerçekleşmiştir. Barter sisteminin işleyişi, Garanti Barter ile sistemin üyeleri arasında akdedilen üyelik sözleşmeleri hükümleriyle düzenlenmiştir. Buna göre sistemin üyeleri, ellerindeki mal veya hizmetleri sistemin ortak havuzuna beyan ederek, sistemdeki diğer üyelere arz ederler. Mal veya hizmet arz eden üye ile talep eden üye arasında söz konusu mal veya hizmetin satımına ilişkin bir sözleşme akdedilir fakat, normal bir satım sözleşmesinden farklı olarak semen nakdi olarak değil de, barter çeki yoluyla ödenir. Barter çeki TTK anlamında bir kıymetli evrak hükmünde olmayıp, sadece alacaklılık hakkını gösteren bir belge niteliğindedir. Barter çeki, sahibine barter sistemine arz edilmiş mal veya hizmetlerden talep etme hakkı verir. Böylece birbirleriyle ilgisi bulunmayan farklı tüzel veya gerçek kişiler arasında, çoklu bir takas sistemi oluşturulmuş olur. Barter kurumunun faaliyet amacı, bir şirket olarak üyesi olan firmalar arasındaki ticareti teşvik ederek ve bu ticaretin sürekliliğini sağlayarak gelir sağlamaktır. İş bu davada Gayrimenkul Satış Ve İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler bedeli ile cezai şart alacağı konu edilmiştir. Bahse konu sözleşme bedelin bir kısmnı barter çeki ile davalı … tarafından ,bakiye bedel ise nakden davacı tarafça ödenmiştir. Davalı … sözleşme konusu gayrimenkulleri davacıya devretmiş ise de inşaatı tamamlayamadığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı uğradığını ileri sürdüğü zararı …’DEN talep ederken garantör olduğundan bahisle Barter şirketini de müteselsilen sorumlu tutmuş ise de dayanılan gayrimenkul satış ve inşaat sözleşmesi’nde davalının davacıya karşı üstlenmiş olduğu bir edimi olmadığı gibi Taşınmaz satış sözleşmesinde ve aynı tarihli Borç nakil sözleşmesinde dava dışı … İnşaatın barter ortak pazarından alacağı olan 3.000.000,00 TLyi davacı şirkete devir ettiğine ilişkin açık bir ifade bulunmadığı gibi aksine her iki sözleşme ile barter üyesi olan dava dışı şirketin sistemden olan alacağının davacı şirkete yapılacak satışın davacı tarafından ödenmesi gereken satış bedeline mahsubu yoluyla ödenmesi amaçlanmaktadır. Anılan sözleşmelerde dava dışı …A Ş, ile davalı … arasında imzalanan barter üyelik sözleşmesinin devri ile davacı şirketin anılan şirketin yerine geçtiği anlamına gelen hükümler bulunmamaktadır. Bu nedenle barter üyelik sözleşmesinden ve eki sözleşmeden karşılıklı doğan hak ve sorumlulukların halen sözleşmenin tarafı olan şirketlere ait olduğu, Davacı şirketin ise tarafı olduğu adi yazılı sözleşme uyarınca sahip olduğu haklarını bu sözleşmenin borçlu tarafı olan yüklenici diğer davalı şirketten isteyebileceği dikkate alınarak Davalı …’nin adi yazılı taşınmaz satımı sözleşmesi ile davacı adına satıcı davalı yüklenici şirkete 3.000.000,00 TL. satış bedelini barter sistemi üzerinden ödeme borcu altına girdiği ve bu borcunu yerine getirdiği, “borç nakil sözleşmesi” uyannca da davalı yüklenici şirkete olan sorumluluklarını yerine getirdiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan davacı ile aralarında ki 05.03.2008 tarihli her iki sözleşmede açıkça yazılı olmayan “satılandaki eksiklikler ve teslimde gecikmeden doğan zararlardan”‘ dolayı davacı alıcı şirkete bir sorumluluğu bulunmadığı, bu borçların yerine getirilmesini davacıya karşı garanti etmediği anlaşılmış olup, davalının barter sistemi içinde işbu ilişkinin korunmasını sağlıklı bir biçimde sona ermesini sağlamakla yükümlü organizatör görevi olduğu dikkate alınarak, … Barter yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile kabul edilen asıl alacak 292.506,50 TL yönünden iflas tarihi tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarı olan 31.157,95 TL ile birlikte toplam 323.664,45 TL’nin ve cezai şart bedeli olan 757.333,00 USD ve bu bedele işlemiş döviz faizi miktarı olan 78.674,45 USD için ise her iki alacak kalemi için toplam 836.007,45 USD her iki alacak kalemi için 04.04.2012 tarihindeki Merkez Bankası USD efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi” neticesinde hesaplanan toplam 1.498.877,76 TL’nin davalı Müflis …’nin İflas Masasına Kayıt ve Kabulüne, fazlaya istemin ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, davalı …. yönünden davanın reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Davalılardan … Barter’in müvekkilimize karşı hukuki sorumluluğu ise (i) kefalet ilişkisinden, (ii) barter üyelik sözleşmesinden kaynaklandığını, Davalı …, 25.09.2006 tarihli Barter Üyelik Sözleşmesi ve Barter Ek Sözleşmesi kapsamında dava dışı …’a karşı taahhüt etmiş olduğu borç ve yükümlülüklerden, bu barter alacaklarını temlik yoluyla edinen müvekkilimize karşı da sorumlu olduğunu, bu nedenle mahkemenin davalı … yönünden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, Dava tarihi itibariyle dairelerde eksik bırakılmış olan işlerin bedeli ile taahhüt edilen niteliklere uygun olmayan (düşük kaliteli) malzemeler kullanılarak yapılan işlerin fiyat farkının tespitinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hataya düşüldüğünü, öncelikle Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/806 D. İş sayılı dosyası üzerinden bir delil tespiti yaptırılmış, sonrasında ise bu delil tespitinde tespit edilen eksik işler ve düşük kaliteli malzeme bedellerinin ispatı için 24.12.2012 tarihli dilekçemiz ile rayiç bedelleri gösteren bir fiyat teklifi dosyaya sunulduğunu, tarafımızca 24.12.2012 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulan keşif özeti ve fiyat teklifi, HMK’nın 293’üncü maddesi anlamında bir uzman görüşü niteliğinde olduğunu, buna rağmen, tarafımızca dosyaya sunulmuş olan uzman görüşünün göz ardı edilmesi ve uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasındaki farklar ve çelişkiler giderilmeksizin yalnızca bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verilmesi hatalı olduğunu, diğer yandan gerek eksik işlerin bedeli gerekse nitelik olarak düşük kaliteli malzemeler kullanılması sebebiyle oluşan fiyat farklarının tahsili talebi bakımından, teknik şartnamede yazan ve/veya sözleşme ile eklerinde taahhüt edilen ürünlerin marka ve modellerine göre bir değerlendirme yapılması gerektiğini, oysa dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda bu husus göz ardı edildiğini ve her bir iş kalemi bakımından hesaplamaya esas alınan birim fiyatlar piyasa rayiçlerinden oldukça düşük olarak belirlendiğini, görüldüğü üzere tarafımızca dosyaya sunulan uzman raporu ile bilirkişi raporunun birim fiyatları arasında 3 kat kadar farklar bulunduğunu, raporda yer alan diğer iş kalemlerinde de benzer fahiş farklar mevcut olduğunu, davaya konu dairelerde kullanılması gereken malzemelerin marka ve model bilgileri bakımında, 25.04.2012 tarihli dilekçemiz ekinde, bağımsız bir gayrimenkul değerlendirme kuruluşu olan … A.Ş. tarafından henüz huzurdaki davanın açılmasından önce hazırlanmış olan bir değerleme raporu dosyaya sunulduğunu, eksik işler ile nitelik bakımından uygunsuz (düşük kaliteli) malzeme kullanılarak yapılan işler bakımından, bahsi geçen raporun esas alınması tarafımızca talep edilmiş olsa da Yerel Mahkeme bu talebimizi değerlendirmediğini ve ilgili gayrimenkul değerleme raporu doğrultusunda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki talebimizi reddettiğini, bu bakımdan da dosyadaki teknik bilirkişi raporu karar vermeye elverişli olmadığını, ayrıca gecikme cezası taleplerimizin, iflas tarihindeki USD kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek karara bağlanması hakkaniyetli olmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalılardan Garanti Barter’in organizatörü olduğu barter sistemi üzerinden gerçekleştirilen gayrimenkul satış sözleşmesi ileriye dönük feshi kapsamında eksik iş ve cezai şart bedelinin davalı …’in garantör sıfatı ile sorumlu olduğu iddiası ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup yargılama sırasında davalı … iflas etmesi üzerine davalı … yönünden İİK 235. Maddesi uyarınca dönüşen kayıt kabul istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğünden … sayılı iflas dosyasına yazılan müzekkere cevabında ; müflisin Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dosyasından 04/04/2012 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı …. vekilinin 11/07/2012 tarihinde 2.327.016,00 TL ana para, 247.875,02 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.574.891,02 TL alacağı için alacak kayıt başvurusunda bulunduğu, 15 kayıt nosuna kaydedilen alacağın ihtilaflı olarak kabulü ile alacağa dayanak oluşturan dava sonucuna göre işlem yapılmasına karar verildiği, masaya alacak kaydı yaptıran alacaklılara ait evraklar üzerinde gerekli incelemeler yapılarak gerekli kararların alındığı, tanzim edilen sıra cetveli ilanı 19/12/2013 tarihli Bugün gazetesinde ve 23/12/2013 tarihil Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği bildirildiği görülmüştür. Dosya kapsamına göre; dava dışı arsa sahipleri ile davalı ……A.Ş. arasında Büyükçekmece … Noterliğinde 08.10.2007 tarihinde düzenlenen … yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Resen Tanzim Edilen Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ile davalı … şirketinin yüklenici olarak … ili, … İlçesi … Mahallesi, … Köyü,… Ada, … Parsel’de kayıtlı bulunan arsa üzerinde 6 blokta inşa edilecek 532 daireyi, projesinde gözüken sosyal tesisleri, ortak alanları vb. ile birlikte “anahtar teslimi” şeklinde inşa etmeyi ve karşılığında ise 317 adet daireyi işin yapım bedeli karşılığında sahip olmayı kabul ettiği, davalılardan … Barter’in organizatörü olduğu barter sistemi üzerinden davalı yüklenici … şirketinin uhdesindeki taşınmazlardan 20 adet bağımsız bölümün mülkiyetini sözleşme ve eklerine uygun olarak inşa işlerini tamamlayarak davacıya teslimi konusunda taraflar arasında 05.03.2008 tarihli gayrimenkul satış ve inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye konu 20 adet bağımsız bölüme ilişkin kat irtifaklı arsa payları, 10.03.2008 ve 25.03.2008 tarihli tescil işlemleri ile davalı … tarafından, davacı şirkete devredildiği, davacının 20 adet daireye ilişkin kat irtifaklı arsa paylarının maliki olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde; sözleşmenin 4. maddesinde her bir dairenin satış bedelinin KDV dahil 300.000,00 TL, toplam satış bedelinin ise KDV dahil 6.000.000,00 TL olduğu, 3.000.000,00 TL’nin davacı … , kalan 3.000.000,00 TL’nin ise … Barter tarafından … verilecek “barter çeki” ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, “Dairelerin Teslimi” başlıklı 6. Maddesinde, sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen daireler ekli şartnamelerine uygun olarak 30.06.2009 tarihinde iskan ruhsalı alınmış kullanıma hazır halde … tarafından … teslim edileceği, dairelerin geç teslim edilenleri için, daire başına aylık 2.000,00 USD gecikme cezası … tarafından … ödeneceği kararlaştırılmıştır.Somut olayda uyuşmazlık; davalı yüklenici şirketin sözleşme kapsamında edimini gereği ifa edip etmediği, inşaatı imalat eksiklikleri ile birlikte süresinden sonra teslimi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti ile davacının, eksik ve ayıplı ifa ile cezai şarttan kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı, varsa bu alacaktan davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığına ilişkindir.Mahkemece, talebe konu eksik iş ve varsa cezai şart bedelinin hesaplanması konusunda bilirkişi heyetinden alınan 21/11/2012 tarihli raporda özetle ” Davacı … A.Ş. vekilinin Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’ne 28.12.2010 tarihli müracaatı ile, 3.12.2010 tarihinde yapılan keşif sonrası tanzim edilen 14.01.2011 tarihli tespit raporunda, davacı şirkete ait olan B blokta 3 daire, … blokta 7 daire, … btokta 10 daire olmak üzere 20 adet dairede yapılan tespit sonrası tanzim edilen raporda, eksikler kalem kalem belirtildiği, ancak yerinde yapılan incelemede, bilirkişi raporunda tespit edilen bazı eksikliklerin tamamlandığı görüldüğü, Arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında Büyükçekmece … Noterliği’nde 08.10.2007 tarihinde düzenlenen … yevmiye sayılı “Düzenleme Şekliride Resen Tanzim Edilen Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” uyarınca, davalı yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden adi yazılı sözleşme uyarınca, davacı Şirkete satımıma karar verilen 20 adet dairenin mevcut onaylı projelerine göre imal edildiği,Davacı şirket tarafından satın alınan ve adına kat irtifak tapuları ile tescil edilen (… blokta 3 adet 50, 56 ve 68 n0’lu daire, … blok’ta 7 adet 34, 36, 50, 52 ile 58, 60, 84 no’lu daire, … blokta 10 adet 18, 20, 26, 28, 42, 50, 58, 60, 98, 100 no’lu) 20 adet dairenin, bina ortak alanları hariç, dava tarihi itibariyle yukarıda detaylı bir şekilde açıklanan ve fiyatlandırılan eksiklerinin tamamlanması için yapılacak harcamaların (KDV + malzeme + işçilik dâhil) toplamının 284.000,00 TL olarak hesaplandığı, eksik işlerin tamamlanması için tatil günleri hariç, 150 iş gününün yeterli olacağı, geciken teslim için, dava tarihi itibari ile hesaplanan gecikme zararının 757.333,00 USD olarak hesaplandığı ” 17/01/2018 tarihli ek raporda özetle; “davacı şirket tarafından satın alınan ve adına kat irtifak tapuları ile tescil edilen 20 adet dairelerin (… blokta 3 adet 50. 56 ve 68 no’lu daire, .. blok ta 7 adet 34, 36, 50, 52 İle 58, 60, 84 no’lu daire, … blok ta 10 adet 18, 20 ve 26, 28 ve 42, 60, 58f 60 ve 98, 100 no’lu) bina ortak alanları hariç, dava tarihi itibariyle yukarıda detaylı bir şekilde açıklanan ve fiyatlandırılan eksiklerinin tamamlanması için yapılacak harcamaların (KDV + malzeme + işçilik dâhil) toplamının yeniden yapılan hesaplama sonucu toplamda 292.506,5 TL. TL. olarak belirlendiği, davacı vekilince kök bilirkişi raporumuzda daha önce saptanan eksik işlerin tamamlanması süresi ile istenebilir gecikme cezasına yönelik bir itiraz bulunmadığı için, bu konuda yeniden bir değerleme yapılmadığı” 28/11/2018 tarihli raporda özetle; “292.506,50 TL’ye dava tarihi olan 28.01.2011 tarihinden iflas tarihi olan 04.04.2012 tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarının 31.157.95 TL olarak hesaplandığı, 757.333,00 USD’ye yine dava tarihi olan 28.01.2011 tarihinden iflas tarihi olan 04.04.2012 tarihine kader 3095 S.K.nun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıllık USD mevduatına uyguladıkları en yüksek faiz oranlarının ortalaması üzerinden işlemiş döviz faizi miktarının hesaplaması neticesinde toplam 78.674.45 USD olarak hesaplandığı, 757.335,00 USD ile belirlenecek işlemiş döviz faizi miktarının toplamı alınarak 04.04.2012 tarihindeki Merkez Bankası USD efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi” neticesinde 1.498.877,76 TL olarak hesaplandığı” bildirilmiştir. Somut olayda; davacı tarafından 20 adet dairenin eksik kalan imalat işleri ile ortak alanlardaki inşa işlerinin geldiği seviyeye ilişkin Büyükçekmece Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/806 Değişik İş dosyası ile delil tespiti yaptırılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda delil tespiti dosyasında tespit edilen ve halen tamamlanmayan eksik işlerin bedeli, bilirkişi heyetince belirlenen birim fiyatı üzerinden hesaplanmış ise de davacı vekilince, eksik kalan iş bedelleri ile davaya konu dairelerde kullanılması gereken malzemelerin marka ve model bilgileri bakımından 25/04/2012 tarihli dilekçe ekinde sundukları bağımsız bir gayrimenkul değerleme kuruluşu olan … A.Ş tarafından hazırlanmış değerleme raporu arasında fahiş farklar olduğunu, çelişkilerin giderilmesi için bilirkişi raporuna itiraz ettiği gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik bırakılan işler yönünden birim fiyat listesinin neye göre esas alındığı dairemizce anlaşılamadığı gibi, ayıplı yapıldığı iddia olunan imalatlar bakımından ( sözleşme kapsamında taahhüt edilen niteliklere uygun kalitede malzemeler kullanılarak yapılıp yapılmadığı ) bir değerlendirme yapılmadığı, davacı tarafça sunulan uzman görüşü niteliğindeki değerleme raporu arasındaki farkların ve çelişkilerin giderilemediği görülmüştür. Bu nedenle raporun bu hali ile denetimden uzak, hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, Büyükçekmece Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/806 Değişik İş dosyası ile tespit edilen ve dava tarihi itibariyle henüz tamamlanmayan sözleşme kapsamındaki (sözleşmede kararlaştırılan marka ve modellere göre) eksik işlerin ve varsa ayıplı işlerin bedeli davacı tarafından sunulan fiyat teklif dosyası ve değerleme raporu da irdelenerek, varsa çelişkiler giderilerek malzeme, işçilik vesaire fiyatlar da dahil olmak üzere dava tarihi itibariyle serbest piyasa rayicine göre belirlenmesi için yeni bir uzman bilirkişi heyetinden, yada önceki bilirkişi heyetinden tarafların itirazlarını değerlendiren, ayrıntılı, denetime açık bir rapor alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Davacı vekili diğer bir istinaf olarak gecikme cezası taleplerinin, iflas tarihindeki USD kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek karar bağlanmasının hakkaniyete uygun olmadığına ileri sürmüştür. Yargıtay emsal kararlarında ifade edildiği gibi yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmasa da İcra ve İflas Kanunu’nun 198. maddesinin 1. fıkrasında, konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymete para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Öğretide, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı kabul edilmiştir (Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, Ankara, sf.1244). Bu itibarla davacının, gecikme cezasına ilişkin alacağın, iflas tarihindeki USD kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, davalı … yönünden istinaf nedenleri şimdilik incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf nedenleri şimdilik incelenmeksizin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/324 E. 2019/333 K. Sayılı 14/03/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına, karar harcının istemi halinde davacı tarafa iadesine, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/10/2023