Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1906 E. 2023/1491 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1906
KARAR NO: 2023/1491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/57
KARAR NO: 2020/254
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
DAVA: Muarazanın Önlenmesi
KARAR TARİHİ: 25/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan … şirketi arasında 01/07/2016 tarihli yemek hizmet sözleşmesi bulunduğunu ve halen … Gruptan yemek hizmeti alındığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1.3 maddesi gereğince … Gıda’nın müvekkiline sunduğu yemek hizmetini diğer davalı … Gıda bünyesinde çalışan işçiler vasıtasıyla gerçekleştirdiğini, bu nedenle … Gıda ve … Gıda’nın çalışan işçilerin sigorta pirim borçlarından müştereken sorumlu olduklarını yine imzalanan sözleşme uyarınca müvekkili şirketin de asıl işveren olması nedeniyle 5510 sayılı kanun ve 4857 sayılı iş kanunu gereğince işçilerin sigorta pirimlerinden müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, Süleymanpaşa Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 23/10/2019 tarih ve … sayılı haciz bildirisinin 26/12/2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, haciz bildirisinde … Gıda’nın 2.0006.005,14 TL ödenmemiş SGK borcu bulunduğu belirtilerek, müvekkili şirket bünyesinde … Gıda’nın hak ve alacağı bulunup bulunmadığının sorulduğunu, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle davalı … Gıda’nın müvekkili nezdinde ödenmemiş fatura borcunun bulunmaması nedeniyle SGK’ya bu durumu izah eden şekilde bir cevap verildiğini, sonrasında yapılan araştırma neticesinde iş bu borcun müvekkili şirket adresinde davalılardan … Gıda tarafından istihdam edilen 55 işçinin SGK prim borçlarından kaynaklandığının tespit edildiğini, sözleşmenin tarafı olan … yetkilileri ile müzakerelere girişilerek sigorta primlerinin ödenmesinin talep edildiğini ve bu sırada 10/01/2020 tarihinde İstanbul Anadolu … İflas Müdürlüğü tarafından … iflas dosyası için borç muhtırası gönderilmesiyle davalı … Gıda’nın iflas nedeni ile tasfiye halinde olduğunun öğrenildiğini, Davalılar … Gıda ile … Gıda arasında sıkı bir organik bağ bulunması, SGK talebinin … Gıda’ya ait müvekkil şirket işyerinde çalışan 55 işçinin ödenmeyen muaccel SGK prim borcundan kaynaklanması, müvekkili şirketle davalı … Gıda ve … Gıda arasında asıl ve alt işverenlik ilişkisi bulunması olguları nazara alındığında, müvekkil şirketin de sorumlu olduğu ödenmeyen sigorta primleri dolayısıyla, … Gıda’ya olan 1.069.788,15 TL borcun davalılara ödenmeyip SGK’ya ödenmesi gerektiğini, Anılan meblağın hem … Gıda’ya izafeten iflas idaresi tarafından, hem de … Gıda borçlarına istinaden SGK tarafından istenmesi dolayısıyla müvekkili ile davalılar aralarında muaraza çıktığını, müvekkilinin bunlardan birine ödeme yapması halinde diğer davalılara veya dava dışı SGK’ya karşı sorumluluğunun doğup doğmayacağı hususunda tereddüt ve belirsizlik oluştuğunu ayrıca müvekkili şirketin SGK’nın ve …’ya izafeten ilgili İflas Müdürlüğü’nün ödeme talepleri dolayısıyla icra takibi veya dava tehtidi altında bulunduğunu beyan ederek, Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin davalı … Gıda’ya olan KDV dahil 1.069.788,15 TL borcunun, diğer davalı … Gıda işçilerinin SGK prim borçları dolayısıyla SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti ile bu konuda davalıların müvekkilinden alacak taleplerine ilişkin muarazalarının önlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Müflis … San. Tic. A.Ş.’ye izafeten İstanbul Anadolu … İcra Ve İflas Müdürlüğü (… İflas Sayılı Dosyası) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline borçlu olduğu 1.069.788,15 TL’yi ödememek için haksız ve hukuka aykırı talepte bulunduğunu, davacının müvekkiliyle imza edilen sözleşmeden daha önce diğer davalı ile imzaladığı 03/05/2013 tarihli sözleşme uyarınca davalı … Gıda A.Ş.’den yemek hizmeti satın aldığını ve dava konusu edilen SGK borçlarının davalı … Gıda A.Ş. ile imzalanan bu sözleşmeye göre davacıya verilen yemek hizmetinden doğduğunu, SGK, işçilik ve diğer borçlardan diğer davalı … Gıda A.Ş.’nin ve 03/05/2013 tarihli sözleşme uyarınca bu borçların ödenip ödenmediği hususunda inceleme ve denetleme yetkisi olan davacının sorumlu olduğunu, müvekkili hesabına doğan hak ve alacakların iflas masasına dahil olduğunu ve müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Üretim A.Ş. yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi bir ihtilaf bulunmadığını, davaya konu edilen alacağın İflas Halinde … San. ve Tic. A.Ş’nin alacağı olduğunu, yetkilisi olduğu şirketin ise 03/05/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacıya doğrudan yemek hizmeti verdiğini, davacının her iki firmadan da hizmet aldığını, yetkilisi olduğu şirketin halihazırda hizmet vermeye devam ettiğini ve güncel 606.636,09 TL alacağının doğduğunu ancak dava dilekçesinde belirtilen alacağın alacaklısının İflas Halinde … Gıda A.Ş olduğu için muaraza olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava muarazanın önlenmesi davasıdır. Davacı vekilinin 01/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile davadan feragat ettiğinin bildirildiği ve dosya içerisindeki davacı vekiline ait Beşiktaş … Noterliğinin 12/12/2019 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesinde davacı vekilinin feregata yetkisinin bulunduğu görüldü.Mahkememizin 18/06/2020 tarihli duruşmasında müflis … Gıda iflas Müdürlüğü vekili vekalet ücreti talep ettiklerini belirtmiştir. Dava muarazanın önlenmesi olup davacı dilekçesinde müvekkili şirketin davalı müflis … Gıda’ya olan KDV dahil 1.069.788,15 TL borcunun diğer davalı … Gıda İşçilerinin SGK prim borçları dolayısıyla anılan kuruma ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan müflis … Gıda İflas Müdürlüğünü temsilen duruşmalara vekil katılmıştır. Açılan dava iflas idaresine yönelik olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait 2006/7517 Esas 2006/9905 Karar nolu ilamda da belirtildiği üzere “kayıt kabul davaları alacağın iflas masasını kaydı istemine ilişkin olup belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu davalarda vekalet ücretinin maktu tarife üzerinden belirlenmesi gerekir”. İş bu davada davacı vekili söz konusu miktar yönünden müflis şirkete borçlu bulunduğunu bildirerek söz konusu borcun diğer davalı şirket işçilerinin prim borçlarından dolayı SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti istenildiğinden, bir nevi iflas masasına kayıttan çıkartılarak SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti istenildiğinden, aynen kayıt kabul davalarında olduğu gibi, talebin belli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından davalı müflis şirket iflas idaresi lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği…” açıklanarak, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve davalı müflis şirket vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Müflis … San. ve Tic. A.Ş.’ye izafeten İstanbul Anadolu … İcra Ve İflas Müdürlüğü (… İflas Sayılı Dosyası) vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın kayıt kabul davası olmadığını, genel mahkemelerde açılan nispi harca tabi bir dava olduğunu, söz konusu davanın davalı Müflis … San.Tic.A.Ş.’nin … İflas sayılı dosyasında, İstanbul Anadolu … İcra İflas Müdürlüğü tarafından verilmiş vekaletnameye istinaden vekil olarak takip edildiğini, bu nedenle nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek, karara karşı vekalet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava; muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekilinin yargılama aşamasında davadan feragat ettiklerini beyan etmesi üzerine, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.Mahkemece eldeki dava ile “söz konusu borcun diğer davalı şirket işçilerinin prim borçlarından dolayı SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti istenildiğinden, bir nevi iflas masasına kayıttan çıkartılarak SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti istenildiğinden, aynen kayıt kabul davalarında olduğu gibi, talebin belli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığı” gerekçesiyle maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, eldeki davada davacı borçludur. Bu durumda davacının alacaklı olduğu bir bedele ilişkin talebi söz konusu olmadığından, eldeki dava kayıt kabul veya kayıt terkin istemine ilişkin değildir. Ayrıca dava dilekçesinde açıkça muaraza oluştuğu iddiası ileri sürülmüş, muarazanın giderilmesi, davalı müflis şirkete olan KDV dahil 1.069.788,15 TL borcun, davalı … Gıda işçilerinin SGK prim borçları dolayısıyla SGK’ya ödenmesi gerektiğinin tespiti talebiyle, her iki davalı hasım gösterilerek dava açılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 01/12/2021 tarih 2020/201 E. 2021/6721 K.; “Davacı vekili, taraflar arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalandığını, prosedür uyarınca dava ve icra dosyalarına ilişkin listeler hazırlanarak müvekkili ile davalı arasında 05.10.2009 tarihli tespit tutanağının düzenlendiğini, davalının 12.10.2009 tarihli bir tutanak tanzim ederek bir kısım icra takip dosyalarını şüpheli alacak olarak ayırdığını ve bunların devre konu olmadığını ileri sürdüğünü, tasnif kriterleri çerçevesinde müvekkiline ait olduğu halde Niğde İlindeki 600 icra dosyasının müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek davalı tarafça şüpheli alacak olduğu iddia edilen 600 adet icra dosyasına konu alacağın müvekkiline ait olduğunun tespiti ile bu dosyaların aidiyetine ilişkin muarazanın giderilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, 600 adet icra takip dosyasının davacıya aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup maktu harç ile dava açılmıştır. Muarazanın giderilmesi talepli davalar nispi harca tabi olup, davalı tarafça icra dosyalarına konu edilen alacağın 9.448.309,68TL olduğu beyan edilmiş ise de, mahkemece eksik harcın tamamlanması sağlanmamıştır. Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 28/1-a maddesinde karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin alınacağı, aynı Yasa’nın 30’uncu maddesinde peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmayacağı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409’uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulmasının, noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu, aynı Kanun’un 32’nci maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, davaya konu icra dosyalarının ve takibe konu edilen alacak tutarlarının tespiti ile Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca harcın ikmali için öncelikle davacı vekiline mehil verilmek, Harçlar Kanunu’nun 32. ve Yönetmeliğin 54. maddesine göre harç ikmali cihetine gidilerek (Bakınız, Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt III, syf.3154, Cilt V, syf.5317) neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken anılan yasal düzenlemeler nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 22/10/2015 tarih 2014/15593 E. 2015/13435 K.; “…Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında “Dava maktu harç yatırılarak muarazanın giderilmesi davası olarak açılmıştır. Mahkemece davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak hangi konularda muaraza yaratıldığı belirlenip, dava değeri saptanarak, bu tutar üzerinden nispi harç yatırıldıktan sonra davaya devam edilmesi gerekirken maktu harç alınarak davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.” denilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Zira dava, muarazanın önlenmesi talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sunduğu Türkçe sözleşme hükümlerinin mi yoksa davalının sunduğu Almanca sözleşme metninin mi uygulanacağı noktasında toplanmaktadır. Her iki sözleşme içeriğinde, miktarı belli cezai şart hükümler ve değeri belirlenebilir nitelikte bir takım edimlere ilişkin hükümler yer almaktadır. Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesinde hükme bağlanan hakimin aydınlatma ödevi çerçevesinde, hangi konularda muaraza yaratıldığı hususunun davacı vekiline açıklattırılarak sonucuna göre dava değeri belirlenip, hükmüne uyulan bozma kararı çerçevesinde eksik peşin harç tamamlatılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” Eldeki davada, 1.069.788,15 TL borç yönünden muaraza oluştuğu ileri sürülmüş, dava değeri 1.069.788,15 TL olarak belirtilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Emsal kararlarda da ifade edildiği gibi söz konusu dava nispi harca tabi olup, bu durumda davanın kabul veya reddi halinde hesap ve takdiri gereken vekalet ücreti de nispi vekalet ücretidir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.”, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde; “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut dosyada, taraflar arasındaki uyuşmazlık, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davadan feragat edilmesiyle sona ermiştir. Bu durumda AAÜT’nin 6. ve 13.maddeleri uyarınca 1.069.788,15 TL üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle maktu vekalet ücreti tayini hatalı olduğundan, davalı Müflis … San. Tic. A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı Müflis …. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜ ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli 2020/57 E. 2020/254 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve DAİREMİZCE YENİDEN HÜKÜM TESİS EDİLMESİNE, a-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden; a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 18.269,31 TL’den mahsubu ile bakiye 17.999,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine, b-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, c-Davalı Müflis …’ye izafeten İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 73.838,35 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, Müflis …’ye izafeten İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğüne verilmesine, ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, 3-İstinaf yargılama giderleri yönünden; a-Davalı Müflis … tarafından yatırılan başvuru harcının Hazineye irat kaydına, b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davalı Müflis … tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, c-Davalı Müflis … tarafından yapılan 203 TL harç (istinaf başvurma ve karar harcı) ve 32,50 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 235,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı Müflis …’ye izafeten İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğüne verilmesine, ç-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/10/2023