Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1875 E. 2023/1373 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1875
KARAR NO: 2023/1373
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
ESAS NO: 2017/128
KARAR NO: 2019/1258
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 02/02/2017
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Kuruluş ile davalı yüklenici şirket arasında akdedilen sözleşme kapsamında, davalı yüklenici şirket tarafından istihdam edilmiş olan … adlı işçinin, işe iade talebiyle açmış olduğu davanın kabulüne karar verildiği, bunun sonucunda davacı Kuruluş tarafından icra dosyasına ödeme yapılmak zorunda kalındığı, hizmet alım sözleşmesi gereği işçi alacaklarından, işçiyi çalıştıran davalı şirketin sorumlu olduğu ileri sürülerek, icra dosyasına ödenen toplam 11.044,51 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu işçinin İş sözleşmesinin davacı Kuruluşun talimatı doğrultusunda feshedildiği, bu nedenle davalı şirketin davacı Kuruluşa karşı bir sorumluluğu bulunmadığı, icra takibine konu alacakların hesaplamaya muhtaç olması nedeniyle davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği, ancak davalı Kuruluş, ilama aykırı olsa da takibe itiraz etmeyerek takip konusu alacağı ödediği, davacının üzerine düşen hukuki savunma hakkını kullanmaması sonucu kendi ihmalinden kaynaklanan zarardan dolayı davalı şirketin sorumlu olamayacağı, ayrıca ödenen miktarın ancak yarısının istenebileceği savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “Dava, rücuen alacak davasıdır. Davacı kıyı emniyet genel müdürlüğü tüzel kişiliğe sahip kamu iktisadi kuruluşudur.Davacı Kıyı emniyet genel müdürlüğüne ait Anadolu hisarı sosyal tesislerinin temizlik ve salon hizmetlerinin yapılması için davalı şirket ile hizmet alımı sözleşmesi yapılmıştır.Davalı şirkette sigortalı olarak çalışan dava dışı … iş akdinin feshi üzerine işçi tarafından İstanbul Anadolu 5. İş mahkemesinin 2014/36-382 E-k sayılı dosyası ile işe iade ve tazminat davası açılmıştır.Kararın kesinleşmesi üzerine işçi tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … ve … e sayılı dosyaları ile icra takibi başlatılmıştır.Davacı tarafından dava dışı işçinin başlattığı icra takip dosyalarına davaya konu alacaklar ödenmiştir. Dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilerek hükme esas alınan 15/01/2019 tarihli bilirkişi raporu dayanak yapılarak; taraflar arasında hizmet alımı sözleşmesi olduğu, davacıya ait Anadolu Hisarı Sosyal tesislerinde davalı sigortalısı olarak çalışan …’ın sözleşmesinin feshinden dolayı dava dışı işçi tarafından davacı ve davalı aleyhine İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesinin 2014/36 e sayılı dosyası ile işe iade ve tazminat davası açıldığı, kararın dava dışı işçi lehine verildiği, dava dışı işçi tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … e ve … e sayılı dosyaları ile başlatılan icra takibine davacı tarafından ödemede bulunulduğu, davacı ve davalı arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi ve teknik şartnameye istinaden davaya konu alacağın rücuen verilmesini davacı tarafın talep ettiği, ön inceleme duruşmasında taraflar dilekçelerinde bildirdikleri ancak ibraz etmedikleri delillerini sunmak üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı tarafça hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartnamenin dava dilekçesi ekinde ve ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içinde sunulmadığı, bilirkişi incelemesinde hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartname bulunmadığından bilirkişi tarafından dosyada mevcut delillere göre hesaplama yapıldığı, davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … e ve … e sayılı dosyalarına davacı tarafından yapılan ödemeler nedeni ile davalı tarafa rücu edebileceği, davacı tarafça hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartnamesinin bilirkişi incelemesi sırasında sunulmamış olduğundan 4857 sayılı yasanın 2/6. Maddesinde düzenlenen sorumluluk hükümlerine dayanılmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki davaya konu rücuen alacak talebinde TBK 167. Maddesinin uygulanması gerektiği, TBK 167. Maddesine istinaden davacı tarafın talep edebileceği miktarın %50 olduğu davacı ile davalının tacir olmaları aralarındaki hukuki ilişkinin ticari ilişki olması nedeni ile uygulanacak faizin avans faizi olduğu, faizin başlangıcının ödeme tarihi olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosyasına 14/10/2015 tarihinde ödenen 8.975,61 TL’nin TBK 167. Maddesine istinaden %50 sinden sorumlu olduğu 4.167,5 TL’nin ödeme tarihi olan 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … e sayılı dosyasına 23/02/2015 tarihinde ödenen 2.068,90 TL’nin TBK 167. Maddesine istinaden %50 sinden sorumlu olduğu 1.034,05 TL’nin ödeme tarihi olan 23/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine dair ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”Huzurdaki dava dosyasında; delil listemizin 2. Maddesinde davalı firma ile yapılan hizmet alım sözleşmesi ve ekleri yer almaktadır ve dava konusu alacaktan davalı firmanın sorumlu olduğunu ispat edeceği belirtilmiştir. Mezkur hizmet alım sözleşmesi ve eki teknik şartnameler bilirkişi raporuna itiraz dilekçemiz ile birlikte dava dosyasına sunulmuştur. Dosyadaki beyanlarımızda açıkladığımız üzere; davalı şirket ile müvekkilim Kuruluş arasında imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnamede açıkça görüleceği üzere davalı firma ile yapılan sözleşmenin 8. Maddesi çerçevesinde sözleşmenin eki teknik şartnamenin “YÜKLENİCİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ” başlıklı 8. Maddesinin 6.bendi “SGK mevzuatı ile her türlü işçi ve işveren hakkındaki mevzuata göre işçi alınması, işçi haklarının ödenmesi, işçi çıkartılması ve sair konularda tüm sorumluluk Yükleniciye ait olup, idare bu konuda sorumlu tutulamaz.” Hükmünü içermektedir. Belirtilen hüküm tahtında davalı yüklenici dava konusu alacağın tamamından sorumludur.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ‘ cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan işçiye ödenen kıdem tazminatında sözleşme hükümleri kapsamında davalı şirketlerin sorumlu olduğu iddiası ile ödenen bedellerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Davacı Kıyı emniyet genel müdürlüğüne ait Anadolu hisarı sosyal tesislerinin temizlik ve salon hizmetlerinin yapılması için davalı şirket ile hizmet alımı sözleşmesi yapılmıştır.Davalı şirkette sigortalı olarak çalışan dava dışı …’ın iş akdinin feshi üzerine işçi tarafından dosyamız davacıaı ve davalısı aleyhine İstanbul Anadolu 5. İş mahkemesinin 2014/36-382 E-k sayılı dosyası ile işe iade ve tazminat davası açılmıştır. Mahkemece işçinin işe iadesine ve en fazla 4 aylık ücret ve diğer haklarının işçiye ödenmesine karar verilmiştir.Kararın kesinleşmesi üzerine işçi tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …(vekalet ücreti ve yargılama gideri) ve 2015/9128 esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatılmıştır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında işçinin davacı ve davalıya karşı 1.500TL vekalet ücreti, 125,30TL yargılama gideri, 81,35 TL takip öncesi faiz olmak üzere 1.706,65 TL üzerinden ilamlı takip başlattığı, davacı tarafça, 20/02/2015 tarihinde ödenmesi talep edilen 2.068,90TL’nin vekalet ücreti olan 1.750,00TLsi üzerinde 296,61 TL stopaj vergisi kesilerek 1.772,29 TL ödeme yapılmıştır. Davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, sözleşme ve teknik şartname hükümlerine göre davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçinin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen bedelden hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduğuna ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf, mahkemenin görevsizliğini ileri sürmüş ise de; davacının tüzel kişiliğe sahip kamu iktisadi kuruluşu, davalının ise tacir olduğu dikkate alındığında ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gerekmektedir.Dosyada mevcut davacı genel müdürlüğün, davalı şirkete hitaben yazdığı 10/12/2013 tarihli yazıda; ”Kuruluşumuz ile Şirketiniz arasında yapılan sözleşme doğrultusunda; Şirketinizce kuruluşumuz Anadoluhisarı Eğitim Tesislerinde….aşcı olarak görev yapmakta olan ….10/12/2013 tarihi itibari ile eğitim tesislerindeki görevlerine son verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize rica ederiz” şeklinde bildirim yapıldığı, bunun üzerine …’ın işten çıkarıldığı ve davaya konu işçi alacaklarına yönelik dava açıp, işçi alacağını davacıdan tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda dava konusu alacakların doğumuna davacı Kıyı Emniyet Müdürlüğü sebep olmuştur. Bu sebeple dava konusu alacaktan dolayı davalının, davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b-2 maddesi uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1b1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE, Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/128 E. 2019/1258 K. Sayılı 17/12/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2- Davanın REDDİNE,3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden, a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 188,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 81,23 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,b-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 11.044,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,c-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, d-HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,3-İstinaf İncelemesi Yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Haziye irat kaydedilmesine,b- Davacı tarafından yatırılması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından yatırılan 54,40 TL nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL eksik karar harcının davacıdan tahsili ile Haziye irat kaydedilmesine,c-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,d-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 88,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 181,02 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, e-Davalı tarafça sarf edilen 237,43 TL (istinaf harç) istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,f-Davacı tarafça sarf edilen 256,50 TL (istinaf harç) istinaf yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,g-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iade edilmesine,ğ-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,h-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/10/2023