Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1765 E. 2023/1237 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1765
KARAR NO: 2023/1237
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/354 Esas
KARAR NO: 2019/816
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalı şirkete ait … plaka sayılı araçların ihlali geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri davalıya 25/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 25/01/2017 tarihinde takibin tamamına itirazda bulunulduğunu, hatalı plaka onaylanmasından mütevellit hatalı tahakkuk eden icra takip çıkışının 1.162,50 TL kısmından feragat edildiğini, 13.749,65 TL lik takip çıkış alacağının bulundudğunu belirterek davaya konu plakaların üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesine, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile ; davacının tesis olunan cezaların muhatabı müvekkili şirketin olmadığını, araç kullanıcısının fiiline istinaden araç sahibine ceza uygulanması cezanın şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu, söz konusu uygulama ceza hukukunun temel yapıtaşları olan ceza sorumluluğunun şahsiliği ve kusursuz ceza olmaz ilkelerine de aykırılık teşkil ettiğini, hiçkimse verilen yetkiyi aşarak kendisine hukuk dışı bir alan yaratamayacağını, hem genel hukuk kurallarının hem idare hukukunun temel ilkerinden birisiyken alenen yetki ve görev sınırlarının aşılmasını kabul etmek mümkün olmadığını, davacı yanca tesis olunan cezalar davacı yanın kusurundan ileri geldiğini, kişinin kendi kusurundan faydalanması hukukun genel ilkeleri ile bağdaşmayacağını, davacı yanın geçiş ücretinin tahsilinde kullanmakta olduğu ve davaya konu cezaların doğumuna sebep olan Hgs-Ogs sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasının halen sağlanamamış olduğu kamuoyunun malumu olduğunu, hem Ogs-Hgs lerden tahsilat yapıldığı hem de durdudurulan araç sürücülerinden tahsilat yapıldığı gibi hususlardan dolayı çıkan sorunlar herkesçe bilindiğini, Kabahatler Kanununda bulunan açık hüküm gereği cezanın muhatabına tebligat yapılmaksızın aleyhine ceza tesis olunması mümkün olmadığını, müvekkil şirketin davaya konu trafik cezaları yönünden hiçbir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davalı şirkete ait 21 adet aracın plaka numaraları belirtilmek suretiyle farklı tarihlerde … A. Ş. Ye ait ücretli geçişlerden ücret ödemeksizin geçiş yaptığı iddia olunmuştur. Mahkememizce yapılan yargılamada her bir aracın ihlalli geçiş yapıldığı iddia olunan tarihteki HGS/OGS bakiye bilgileri celp edilmiş ve incelenmiştir. İhlalli geçiş yapıldığı iddia olunan tarihte HGS/OGS etiketi ve yeterli bakiyesi bulunan araçlar için ücretin tahsil edilememiş olması araç sahibinin değil davacı şirketin sorumluluğunda olacağı, zira üzerine düşen sorumluluğu yani HGS/OGS etiketi ve yeterli bakiyeyi bulunduran davalının herhangi başka bir yükümlülük altına sokulmasının hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırı olacağı kanaatine ulaşılmıştır. Fakat bu durumda bile mevcut bir geçiş işleminin olduğu ve bu geçişin ücretinin ödenemediği ortadadır. Bu sebeple her ne kadar ceza tutarından davalı şirket sorumlu olmayacak ise de aldığı hizmetin karşılığı olan geçiş ücretini ödeme yükümlülüğü sona ermemektedir. Diğer yandan ise araç plakasına tanımlı herhangi bir HGS/OGS etiketi ve/veya bakiyesi bulunmayan araçlar yönünden ise davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği gözetilmekle bu durumda hem geçiş ücretinden hem de ceza bedelinden sorumluluğu devam edecektir. Ceza bedellerinin ise dava açıldığı tarihte her ne kadar geçiş ücretinin 10 katı olduğu belirtilse de dava tarihinden sonra değişikliğe uğrayan 6001 sayılı kanunun 30. Maddesi neticesinde ceza bedelleri 4 katına indirilmiştir. Bu noktada davacı tarafça kanun hükmüne dayanılarak talep edilen ceza bedeli alacağının yine kanunun amir hükmü ile düşürülmesi neticesinde sırf bu sebeple davacı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesi hakkaniyete aykırı görülmüş olup hesaplamanın bu husus göz önünde bulundurularak yapılması gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabul ile İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile 393,80 TL geçiş ücreti, 1.575,20 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 1.969,00 TL üzerinden takibin aynen devamına karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; dava konusu ihlalli geçiş tarihlerinde davalı tarafın OGS/HGS hesaplarında yeterli miktarın olmasının, ancak müvekkil şirket uhdesine giren bir geçiş ücretinin bulunmamasının sonucunun müvekkil şirkete yüklenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, geçiş ücretlerinin müvekkil şirket hesabına aktarılmaması, davalı şirket ve ilgili banka arasındaki bankacılık işlemlerinden kaynaklandığını, açıklamalarda da ayrıca belirttiğimiz üzere, davalının bariyerlerden ihlalli geçiş yaptığını fark etmeden geçmesi mümkün olmayıp araç sahiplerinin nakit/kredi kartı/banka kartı seçeneklerinden hiçbirini kullanmadan geçiş yapmak istemeleri halinde, gişelerde görevli personeller tarafından kendilerine “İhlalli Geçiş Bildirimi” verilmek suretiyle bariyerler açıldığını, devamla belirtmek gerekir ki, tüm bu geçişlerde entegrasyonun bulunmadığı, 15 gün içerisinde bizzat hangi banka şubelerinden hangi hesaba yatırılabileceği hususlarında, araç sürücüleri, verilen ihlalli geçiş bildirimleri ile aydınlatıldığını, müvekkil … AŞ’nin internet sitesinde de aynı bilgiler mevcut olup, buradan da internet yolu ile ödeme sağlanabildiğini belirterek aleyhe hükmedilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı yanca tesis olunan cezaların muhatabı müvekkil şirket olmayıp araç kullanıcısının fiiline istinaden araç sahibine ceza uygulanması cezanın şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu ve davacı yanca tesis olunan cezalar davacı yanın kusurundan ileri gelmiş olup kişinin kendi kusurundan faydalanması hukukun genel ilkeleri ile bağdaşmadığını, kaldı ki muhatabına tebligat yapılmaksızın aleyhine ceza tesis olunması mümkün olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, otoyol geçiş ücreti ödenmeksizin geçiş yapıldığı iddiası ile geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dava konusu ihtilaf, davacı tarafından işletilen otoyol ve köprülerden davalıya ait araçların ücret ödemeksizin geçişinden kaynaklanan ve geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi nedeniyle takibe konu edilen ceza bedelinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine, ihlalli geçiş nedeniyle 1.355,65 TL geçiş ücreti, 13.556,50 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 14.912,15 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirket vekilinin yasal süre içerisinde borca itiraz ettiği, davanın İİK 67. madde gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.)3. fıkrasında “Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.”,5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve üçüncü cümleler yürürlükten kaldırılmıştır.)6. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.”7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen 9. fıkrada “Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 19. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen Geçici 3. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.Davacı şirket tarafından geçiş ücretlerinin ve ceza bedellerinin tahsili noktasında uygulanması gereken yasal düzenleme, yasanın 30. maddesinin 5, 6 ve 7. fıkralarıdır. Zira 3. fıkrada düzenlenen tebliğ hükmünün, maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları yönünden geçerli olduğu açıkça düzenlenmiş olup, idari para cezalarının ise Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından verileceği belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri ve cezalar ise bu kapsamda olmadığından, yasal düzenleme ile tebliğ zorunluluğunun olmadığı ve geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmesi gerektiği açıktır. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için ihlalli geçişin, geçiş anında muhataba bildirilmesi gerekmektedir.Davacı tarafından dava dilekçesinde “otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olduğu, ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS bankasından/HGS’den provizyon alınamaması ve bu nedenle OGS ve HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmadığından, gişe memuru tarafından geçiş ücretinin gişede nakit, kredi kartı/banka kartı ile ödenmesinin talep edildiği, nakit, kredi kartı/banka kartı ile de ödeme gerçekleşmez ise oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin ihlalli geçiş bildiriminin yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiği, bildirimde 6001 sayılı kanun uyarınca geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde geçiş ücretinin cezasız ödenebileceği aksi halde geçiş ücretinin (10) katı tutarındaki ceza ve oluşacak tebligat, yargılama ve takip masrafları, avukatlık ücreti, işleyecek yasal faiz ve diğer her türlü yasal giderler de takip ve tahsil edileceğinin bildirildiği” belirtilmiş, gişe operatörü tarafından düzenlenen ve araç sürücüsüne verildiği belirtilen ihlalli geçiş bildiriminin örneği dosyaya sunulmuştur. Davacı tarafından ihlalli geçiş esnasında bu bildirimlerin basılarak davalıya ait araç sürücülerine teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir. OSG cihazı/ HGS etiketi bulunduğu sabit olan davalı araçlarının, gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerinin bakiye olmaması yada başka bir nedenle tahsil edilemediğinin, nakit/kart ile ödeme yapılmadığının ve ödeme yapmaksızın geçiş yapılması sebebiyle 15 gün içerisinde cezasız ödeme yapma imkanına sahip olduklarının, davalı tarafça bilindiği ancak ödeme yapılmadığı yönündeki davacı iddiası ile geçiş ücretleri ve cezaların muaccel olduğu tarihin bu şekilde belirlenmesi mümkündür. Ayrıca söz konusu araçların ihlalli geçiş esnasında HGS bakiyesinin yeterli olmadığının ekstreden tespit edilmiş ise de ihlalli geçişten itibaren 15 gün içerisinde sonradan yapılan yükleme yapılıp yapılmadığı, tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebinin ne olduğunun da belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, elektrik-elektronik mühendisi bilirkişinden alınan raporda özetle ” Dava konusu geçişler de, banka kayıtları incelendiğinde, ihlalli geçiş yaptığı bildirilen araçların bir kısmında araçlara tanımlı HGS etiketi ve bu etiketin bağlı bulunduğu otomatik tahsilât tanımlı kredi kartı hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına ve davalı şirkete ait HGS’lerin bağlı olduğu kredi kartı hesabında otomatik bakiye yükleme talimatı mevcut olmasına rağmen davacı firmanın sistemindeki eksikliklerinden/ hatalarından kaynaklı gerekli işlemleri zamanında ve gerektiği gibi yapmadığından dolayı, geçiş işlemlerine ait bedeller HGS hesaplarından zamanında tahsil edilmediği, ayrıca ihlalli geçiş bildirimleri ile ilgili davalı firmaya herhangi bir bildirim yapıldığı tespit edilemediği, yine bir kısım araçların geçiş ücretleri davalı firmanın HGS hesaplarından tahsil edilmesine rağmen davalı firmaya ihlalli geçiş ihtarnameleri gönderildiği ve icra takibi başlatıldığı, bazı araçlarda aracın ihlalli geçişini gösterir herhangi bir video kaydı ve fotoğrafının olmadığı, aracın ihlali geçiş yaptığını kanıtlayabilecek herhangi bir belgenin bulunmadığını, bazı araçlarda plakanın hatalı okunduğu, ihlalli geçiş yapan davacıya ait araçlardan sadece altı tanesinin tanımlı herhangi bir HGS/OGS’nin ve bağlı bulundukları herhangi bir hesabın tespit edilemediği” bildirilmiştir.Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davalı şirketinin, ihlalli geçiş tarihi itibariyle araç plakasına tanımlı herhangi bir HGS/ OGS etiketi ve bağlı bulunduğu hesabı olmayan araçlar yönünden geçiş bedeli ile dört katı üzerinden hesaplanan ceza tutarından sorumlu olduğu, ancak bilirkişi raporunda belirtilen ihlalli geçiş yaptığı bildirilen araçların bir kısmında araçlara tanımlı HGS etiketi ve bu etiketin bağlı bulunduğu otomatik tahsilât tanımlı kredi kartı hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına ve davalı şirkete ait HGS’lerin bağlı olduğu kredi kartı hesabında otomatik bakiye yükleme talimatı mevcut olmasına rağmen davacı firmanın sistemindeki eksikliklerinden/ hatalarından kaynaklı gerekli işlemleri zamanında ve gerektiği gibi yapmadığından dolayı, geçiş işlemlerine ait bedeller HGS hesaplarından zamanında tahsil edilmemesinden dolayı davalı firmanın sorumluluğu bulunmadığı, kaldı ki ihlalli geçişin, geçiş anında muhataba bildirildiği davacı tarafça ispatlanamadığı, bu hali ile de davalı taraftan ceza bedeli tutarı talep edilmesinin koşullarının oluşmadığı, ancak mahkemenin gerekçesinde ifade edildiği gibi ceza tutarından davalı şirketin sorumluluğu bulunmasa da aldığı hizmetin karşılığı olan geçiş ücretini ödeme yükümlülüğü sona ermemesine rağmen yeterli bakiye ve tanımlı kredi kartı mevcut olup tahsil edilmeyen geçiş ücretleri dahil edilmeden sadece tanımlı HGS olmayan araçlar yönünden geçiş ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. O halde davalı firmanın, ihlalli geçiş tarihi itibariyle araç plakasına tanımlı herhangi bir HGS/ OGS etiketi ve bağlı bulunduğu hesabı olmayan araçlar yönünden geçiş bedeli ile dört katı üzerinden hesaplanan ceza tutarı ile yeterli bakiye ve tanımlı kredi kartı mevcut olmasına rağmen tahsilat yapılamamış araçlar yönünden geçiş bedelinden sorumlu olduğu, buna göre yapılan hesaplamada, davalının, 685,45 TL geçiş ücreti ve 1.575,20 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 2.260,65 TL tutarındaki icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmesi gerekmektedir.Öte yandan, davalı şirket vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş ise de davalı aleyhine hüküm altına alınan değer karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 4.400,00- TL’nın altında kalmakta olup kesin sınırlar içindedir. HMK’nun 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlenle davalı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/354 E. 2019/816 K. Sayılı ve 19/09/2019 karar tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, a-İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile 685,45 TL geçiş ücreti , 1.575,20 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 2.260,65 TL üzerinden takibin aynen devamına,b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli olan 154,43 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 234,81 TL harcın mahsubu ile arta kalan 80,38 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,c-Davacı vekili tarafın yatırdığı peşin harçtan mahsup edilen 154,43 TL nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun haricinde sarf edilen 36,00 TL başvurma ve vekalet harcı ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti toplamı 915,00 TL olmak üzere toplam 951,00 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 144,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,ç-Davalı tarafından yapılan 33,80 TL tebligat posta giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 28,40 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.260,65 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, f-HMK’nun 333. Maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgili tarafa iadesine,İstinaf İncelemesi Yönünden;3-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının ayrı ayrı hazineye gelir kaydına,4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL’nin istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde davalı tarafa iadesine,5-Davacı tarafça sarf edilen 203,00 TL istinaf harcı, 16,20 TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 219,20 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilemesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/09/2023