Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1761 E. 2023/1232 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1761
KARAR NO: 2023/1232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/231
KARAR NO: 2020/97
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kiracısı olduğu işyerinde otogaz (LPG) dönüşüm ve elektronik işlemleri alanında faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 01/03/2016 tarihinde imzalanan “Hizmet Satın Alma Sözleşmesi” uyarınca müvekkili şirketin kiracısı ve işletmecisi olduğu işyerinde, davalı …’ın (…) müvekkiline ait işyerini ve demirbaşlarını kullanarak kara taşıtlarının genel bakım ve onarım işlerini yapacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafın sözleşme kapsamında 2018 yılına kadar olan aylık ödemelerini düzenli olarak yaptığını, 2018 yılına ait aylık 19.800,00 TL olmak üzere 8 aylık ödemeyi yani toplam 158.400,00 TL’yi ödemediğini, beyan ederek davanın kabulü ile davalıdan toplam 158.400 aylık işletme bedelinin, aylık ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin alt kira sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacının faaliyetinin sınırlandırılmış olması ve iş sahasında bu sınırlandırma harici tüm işlerin müvekkili eliyle yapılacak olması da göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında bir alt kira sözleşmesi yapıldığının kabulü gerektiğini, müvekkilinin davacıya işbu davaya konu bir borcunun bulunmadığını, 12/06/2018 tarihinde tarafların ortak iradeleri ile sözleşmenin konusuz kalması noktasında anlaştıklarını, iş sahasında bulunan davacıya ait tüm malların (demirbaşlar dahil olmak üzere) müvekkilinin ortak/yetkilisi olduğu … Tic. A.Ş. tarafından karşılığı davacıya ödenmek suretiyle toplam 250.000,00 TL bedel ile vadeli olarak satın alındığını, ödemeler ve devirlerin devam eden aylara vadeli olarak yayıldığını, bu satış neticesinde ise tarafların ortak iradeleri gereği sözleşmenin konusuz kaldığını, davacı … ile iş sahası mülk sahipleri arasındaki asıl kira sözleşmesinin 2014 yılının Haziran ayından itibaren kira bedellerinin hiç ödenmemesinden kaynaklı olarak feshedildiği, tahliye talepli davalar açıldığının müvekkili tarafından sözleşme tanzim edildikten sonra haricen öğrenildiğini, mülk sahipleri tarafından 2018 yılından önce fesih edilen asıl kira sözleşmesinin davaya konu sözleşmeyi kendiliğinden sona erdirmesi nedeniyle de davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, davacının asli edimlerinin yerine getirilmesi hususunda imkansızlık nedeniyle dava konusu sözleşmenin konusuz kaldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “Dava, taraflar arasnıda akdedilen kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Her ne kadar sözleşme başlığında alacağın dayanağını oluşturan sözleşme hizmet sözleşmesi olarak tanımlanmışsa da, sözleşme içeriğinin incelenmesinde; davacının ediminin kendi faaliyet gösterdiği işyerinin bir kısmını ekli listede bulunan demirbaşlar ile birlikte, otogaz dönüşüm ve işlemleri dışındaki, kara taşıtlarının genel bakım ve onarımını yapmak üzere davalıya tahsis etmek olduğu, davalının kendi faaliyetlerini kendi işçileriyle ve masraflar kendisine ait olmak üzere yürüteceği ve faaliyetten edinilen tüm gelirlerin davalıya ait olacağı; davalının ediminin ise belirlenen yıllık ücretin ödenmesi olarak kararlaştırılmış olduğu, böylelikle taraflar arasında esasen alt kira ilişkisi kurulmuş olduğu anlaşılmıştır… Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğundan mahkememizin görevsizliği ile dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine…” gerekçesiyle HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan açıklamaları tekrar ederek, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2.4 maddesinde “işbu sözleşme ile tarafların ortaya koymuş oldukları idare hiçbir şekilde alt kiraya verme, işletme hakkının devri ya da adi-ticari ortaklık anlamına gelmez.” denilerek taraflar arasında alt kira ilişkisi olmadığının açıkça ve şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirtildiğini, dava konusu sözleşmenin “işletme sözleşmesi” olduğunu, huzurdaki davanın mahkemece hatalı olarak kira alacağı davası olarak vasıflandırıldığını, dava konusunun “işletme bedelinin tahsili” talebine dayandığını, taraflar arasında alt kira ilişkisi bulunmadığını, her iki tarafı tacir olup tarafların ticari işletmesini ilgilendiren işbu dava yönünden asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan “Hizmet Satınalma Sözleşmesi” başlıklı sözleşmeden kaynaklanan ve ödenmeyen aylık ücretlerin tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmede davacı “…”, davalı “Firma” olarak anılmaktadır. Sözleşmenin “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “2.1. İşbu sözleşme, … Mah. … Kapı Cad. No:…Fatih/İstanbul adresinde (İŞ SAHASI) faaliyet göstermekte olan …’a ait İŞ SAHASI’ndaki işlerin bir kısmının dışarıdan hizmet satın alınması suretiyle görülmesi koşullarını düzenler.2.2. İşbu sözleşme ile …’ın İŞ SAHASI’ndaki oto gaz (lpg) dönüşüm ve elektronik işlemleri dışındaki motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarım işleri için FİRMA’dan hizmet satın almak sureti ile çalışma şartlarının düzenlenmesi amaçlanmaktadır.2.3. Böylece …’ın İŞ SAHASI’ndaki oto gaz (lpg) dönüşüm ve elektronik işlemleri bizzat … tarafından görülecek; bunun dışındaki motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarım ile yedek parça alım-satım işleri …’ın FİRMA’dan hizmet satın alması sureti ile gerçekleştirilecektir.2.4. İşbu sözleşme ile tarafların ortaya koymuş oldukları idare hiçbir şekilde ALT KİRAYA VERME. İŞLETME HAKKININ DEVRİ ya da ADİ-TİCARİ ORTAKLIK anlamlarına gelmez…”Sözleşmenin “Tarafların Hak Ve Yükümlülükleri” başlıklı 4.maddesinde; “4.1. …’IN SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HAK ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ; … işbu sözleşme ile almayı taahhüt etmiş olduğu hizmeti sözleşmenin devamı boyunca FİRMA dışında üçüncü bir kişiden alamaz. … İŞ SAHASINDA kira ilişkisi ve varlığı devam ettiği müddetçe, işbu sözleşmede tanımlanan hizmeti FİRMA’dan süresiz olarak satın almayı kabul ve taahhüt etmiştir.
4.2. FİRMA’NIN SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HAK ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ; FİRMA işbu sözleşme ile vermeyi taahhüt etmiş olduğu hizmeti sözleşmenin devamı boyunca üçüncü bir kişiye devredemez.FİRMA’nın vermiş olduğu hizmet nedeni ile iş sahasında yapılan elektrik-su-doğalgaz-telefon-internet gibi harcama ve faturalar FİRMA’ya ait olup FİRMA tarafından ödenecektir.Sözleşmenin “Kapsam” maddesinde tanımlanan hizmetin FİRMA tarafından görülmesi için gerekli olan işgücü FİRMA’nın kendi bünyesinde bulunan işçiler aracılığı ile görecektir. Bu işçiler nedeniyle doğacak tüm hukuki ve cezai sorumluluk FİRMA’ya aittir.”Sözleşmenin “Gelir Paylaşımı – Mali Hak ve Ödevler” başlıklı 6.maddesinde; “6.1. FİRMA, sözleşmenin “kapsam” maddesinde tanımlanan işin yapılması nedeni ile elde edilecek gelirin tamamına sahip olacaktır. Ancak taraflar arasında aşağıda ayrıntılı olarak kararlaştırıla aylık ücret FİRMA tarafından …’a ödenecektir. 6.2. FİRMA tarafından yukarıda belirtilen şekli ile ….’a ödenecek aylık sabit ücret ilk sözleşme yılı için 15.000,00 TL (Onbeşbin Türk Lirası)’dır. Bu ücret sözleşmenin ikinci yıl için 18.000,00 TL olacak takip eden her yeni yıl için ise bir önceki yılda ödenen aylık ücrete eklenecek %10’luk artış oranı ile belirlenecektir. (Buna göre üçüncü yıl için ödenmesi gereken ücret 19,800,00 TL (Ondokuzbinsekizyüz Türk Lirası, dördüncü yıl için ödenmesi gereken ücret 21.780,00 TL (Yirmibirbinyediyüzseksen Türk Lirası vs devam eden şeklinde olacaktır.”Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde, işyerinin salt kiralanması değil aynı zamanda “motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarım işleri” için davalıdan hizmet alınması amaçlanmaktadır, davacı bu hizmeti davalıdan almayı, davalı ise söz konusu hizmeti bizzat vermeyi taahhüt etmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin sadece kira değil hizmet sözleşmesini de içeren karma bir sözleşme olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın 4/1-a bendinde Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile diğer alt bendlerde belirtilen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı ve TTK’nın 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Her iki tarafın tacir sıfatını taşıdığı somut olayda, ihtilaf taraflar arasında imzalanan kira ve hizmet alımına konu sözleşmeden kaynaklandığı ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesi uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olduğu için uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle mahkemenin görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi yönündeki kararı hatalı olup, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca kaldırılmasına ve davanın esasına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarihli 2019/231 E. 2020/97 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda davanın esasına ilişkin inceleme yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3, 362/1.c ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/09/2023