Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/175 E. 2021/314 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/175
KARAR NO : 2021/314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/331 Esas
KARAR NO : 2017/822
KARAR TARİHİ: 10/10/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya verdiği Yıkama Hizmeti karşılığı taraflar arasında cari hesap ilişkinin olduğunu ve bunun sonucunda müvekkili lehine 21.06.2014 tarihi ile 07.11.2014 tarihleri arasında 24 adet satış faturasından kaynaklanan, 19.410,79 TL miktarında cari hesap bakiyesi alacağının doğduğunu, cari hesap alacağı bakiyesinin uzun süre ödenmemesi üzerine, davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak borçlu tarafın 21/01/2015 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ekine de 16/01/2015 tanzim tarihli … seri nolu 15.002,11 TL miktarlı cari hesap bakiyesi alacağını, kaydi olarak azaltmak maksatlı, içeriği itibarıyla doğru olmayan “İrsaliye Fazlası Yıkama” olarak nitelendirilmiş bir fatura ekleyerek, ihtarname gönderdiğini, aynı gün icra takibine karşı da ” takibe, borca, faize ve faiz oranına itiraz ediyoruz şeklinde alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan bir itirazda bulunduğunu, davalı borçlu şirketin irsaliye fazlası yıkama açıklaması içeriğini taşıyan 16/01/2015 tanzim tarihli, 15.002,11 TL miktarlı haksız ve dayanaksız olan bu faturanın müvekkili şirketçe Beyoğlu …. Noterliği’nin … yevmiye nolu 29/01/2015 tarihli ihtarnamesinin davalı borçluya iade edildiğini, davalı borçlu şirketin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan iş bu itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, müvekkili şirketin usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı, 21/06/2014 tarihi ile 07/01/2014 tarihi arasında toplam 24 adet satış faturasından kaynaklanan cari hesap bakiyesi alacağının tahsili için davalı borçlu şirket aleyhine itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın müvekkili bünyesinde bulunan … çamaşır temizleme işini üstlendiğini, yapılan sayımlarda temizlenmesi için davacıya teslim edilen ürünlerde eksiklik olduğunun tespit edildiğini, ayrıca bazı ürünlerin temizlenmesinin de ayıplı olarak yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle düzenlenen 16/01/2015 tarih … sayılı faturanın Beyoğlu …. Noterliğinin 21/01/2015 tarih … sayılı ihtarnamesi ile davacı tarafa gönderildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bu hususun ortaya çıkacağını, bu nedenle açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “….davacı tarafın iş bu davada davalıya sunduğu yıkama hizmeti karşılığında düzenlediği 24 adet fatura alacağına dayanarak başlattığı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu, davalının icra takip dosyasında eksik ve ayıplı ifa nedeniyle borca itiraz ettiği, davalının cevap dilekçesinde aynı yönde savunmada bulunduğu ancak bu savunmasını ispata yarar hiçbir delil sunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle düzenlenen usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporundan davacının davalıda kayıtlı faturalarının 24 adet olduğu ve her iki tarafça kayıtlara alındığı, sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, bu kayıtlara göre davalı tarafın takip tarihi itibari ile davacı tarafa 19.410,49-TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı taraf eksik ve ayıplı ifa savunmasında bulunmuşsa da, davalı tarafın bu savunmasını ispata yarar bir delil sunmadığı, eksik teslimin hangi faturaya konu ürünlere ilişkin olduğunun açıklanmadığı, hatalı teslime ilişkin de herhangi bir açıklama ve delil bildirmediği, davacıya ayıp veya eksik ifaya ilişkin bir ihbarda bulunmadığı anlaşılmakla, davalının savunmalarını ispatlayamadığı, anlaşılmış, davacının incelenen ve birbirlerini doğrulayan taraf ticari defter kayıtları ve faturalar uyarınca davalıdan 19.410,49-TL alacaklı olduğunu ispatladığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının iptali,takibin devamına, Kabul edilen değer üzerinden hesaplanan 3.882,16-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davalı şirket bünyesinde bulunan … Otel inin çamaşır temizleme işini üstlendiği, yapılan sayımlarda davacıya temizleme işi amacıyla bırakılan ürünlerde eksiklik tespit edildiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınmayacağı, davacının hatalı ve eksik tesliminden dolayı faturanın iade edildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, takibe dayanak yapılan faturaya konu hizmetin tam ve eksiksiz olarak verilip verilmediği ve davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının kalıp kalmadığı noktasındadır. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21.06.2014 tarihinden 07.11.2014 tarihine kadar toplam 24 adet satış faturasından kaynaklanan cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 19.410,79 TL asıl alacak üzerinden 14.01.2015 tarihli ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı tarafın 2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini usulüne uygun yapıldığı, 21.06:2014 tarihinden itibaren tanzim edilen 36.937,12 TL tutarındaki 24 adet fatura karşılığında davalının 17.526,33 TL ödeme yaptığı ve 19.410,79 TL davacının alacağının bulunduğu, davalı tarafın sunulan kayıtlarında da 24 adet faturanın 32001 hesapta davacı alacağı olarak kayıtlara alındığı, karşılığında davacıya tanzim edilen ve ödeme toplamının 17.526,33 TL olduğu, bakiye davacının takibe konu 19.410,79 TL alacağının yıl sonu kapanış kayıtlarında … yevmiye sayfasında 2015 yılına devrettiğinin görüldüğü, davalının 2015 yılında 16.01.2015 tarihli toplam 15.002,11 tutarında çarşaf, banyo havlusu, nevresim v.d.” irsaliye fazlası yıkama” açıklamalı faturayı da incelemeye sunduğu ,davacının 36.937,12 TL tutarındaki faturalarının (24 adet) davalıda kayıtlı olduğu, 2014 yılı sonu itibariyle 19.410,79 TL alacağı kaldığının her iki ticari kayıtlarında sabit olduğu, , davalının bir kısım malzemelerin eksik verildiği , bir kısım temizlemelerin ise hatalı yapıldığı iddiasıyla 21.01.2015 tarihli çekilen ihtarname ve 16.01.2015 tarihli 15.002,11 TL’lık faturanın davacı tarafça çekilen ihtarname ile iade edildiği, , davalının eksik bildirdiği malzemelerin somut olarak belirtilmediği, hatalı temizleme konusunda da somut bir bildirim yapmadığı belirtilerek davacının 19.410,79 TL tutarında alacağının bulunduğu yönünde tespitte bulunmuştur.Beyoğlu …. Noterliği vasıtasıyla 21.01.2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalı tarafça davalıya hitaben, temizlenmesi amacıyla davacıya teslimi yapılan bir kısmının eksik bir kısmının ise ayıplı olduğu iddia olunarak 16.01.2015 tarih ve … sıra numaralı 15.002,11 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve fatura bedelinin ödenmesi talep edildiği, Beyoğlu … Noterliği vasıtasıyla 29.01.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile davalı tarafça düzenlenen -… seri numaralı 15.0002,11 TL bedelli 16.01.2015 tanzim tarihli faturanın iadesi amacıyla davacı tarafça davalıya hitaben çekildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki somut uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya verilen ürün temizleme işinin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve bu hususun tespitiyle takibe konu cari hesap alacağının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı tespiti noktasındadır. Yargıtay HGK. 25/05/2016 Tarih ve 2014/19-861 Esas,2016632 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde tacir olmanın bağlandığı genel hükümler düzenlenmiş olup, tacirler arasındaki ihbar veya ihtarların ne şekilde yapılacağı bu genel hükümler arasında yer almaktadır. 6762 sayılı TTK’nun 20/3. fıkrasında diğer tarafı temerrüde düşürmek veya sözleşmeyi fesih yahut ondan rücu amacıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için bu işlemlerin noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Taraflar TTK 16 madde hükmünce tacir olduğundan Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarih ve 2015/8094 Esas, 2015/12630 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ayıp ihbarının TTK’ nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak gizli ayıp olması halinde BK’nun 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında belirtildiği üzere öğrenildiğinde derhal yapılması gerektiği gözetildiğinde, Davalının ayıp iddiasını ve ayıp ihbarının yasal süre içerisinde ve TTK’nun belirttiği şekilde geçerli olarak yapıldığını kanıtlaması gereklidir. Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde , davalı tarafça bir kısım malzemelerin eksik teslim edildiği ve bir kısım malzemelerin de ayıplı teslim edildiği yönündeki iddiasının somut verilerle ispatlanamadığı, nitekim ayıp ihbarı konusunun da yukarıda belirtildiği ve yasanın aradığı koşullarının mevcut olmadığı,, davalı tarafından süresi içerisinde davacıya herhangi bir ihbar veya ihtarda bulunulduğunun kanıtlanmadığı ve davalıya yasal süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belgenin sunulmadığı, her iki tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun tutulduğu ve her iki tarafa defterlerinde davacı tarafça takibe konu edilen 19.410,79 TL tutarındaki alacağın da tespit edildiği hükme esas alınan bilirkişi raporuyla sabit olmakla , mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.325,95 TL istinaf karar harcından , davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 398,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 927,95 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,7-HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.