Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1743 E. 2023/1245 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1743
KARAR NO: 2023/1245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/861
KARAR NO: 2019/1286
KARAR TARİHİ: 31/12/2019
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11/09/2014 tarihli … numaralı sigorta poliçesi akdedildiğini, poliçenin yağış, sel, seylap, toprak kayması, toprak çökmesi risklerini kapsadığını, 22/10/2014 tarihinde riziko adresi olan …/…/Yalova’da meydana gelen sel nedeni ile hasar meydana geldiğini, davalı … şirketine 23/10/2014 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğunu, sigorta şirketi eksperliğince 03/11/2014 tarihinde yerinde inceleme yapılarak 04/11/2014 tarihli ön rapor ve 08/04/2015 tarihli nihai raporun tanzim edildiğini, bu rapora göre 214.200,00-₺ hasar tespit edildiğini ancak koasürans ve muafiyet klozu nedeni ile ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, sigorta ekspertiz raporunda hesaplanan hasar bedelinin gerçek zararı yansıtmadığından davacı tarafından kabul edilmediğini, uzman bilirkişi kuruluna başvurulduğunu, bilirkişi kurulu tarafından tanzim olunan raporda hasar bedelinin 1.091.500,00-₺ olduğunu, davalıya 23/07/2015 tarihinde ihtarname keşide edildiğini ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmayacağının cevabi ihtarname ile bildirildiğini belirterek fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile bu aşamada 100.000,00-₺ bedelin hasarın ihbar edildiği tarihten itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Islah dilekçesi: Davacı vekili 06/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 100.000,00-₺ olarak belirttikleri taleplerinin 1.246.770,00-₺ daha arttırılarak taleplerinin toplam 1.346.770,00-₺ olarak ıslah ettiklerini, dava değerinin 1.091.500,00-₺’sine davalının temerrüt tarihi 30/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte bakiye tutar olan 255.270,00-₺’ye ıslah tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve ıslah etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta konusu termal otel inşaatında 22/10/2014 tarihli yer kayması nedeni ile hasar meydana geldiğinden bahisle 23/10/2014 tarihinde yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkili şirket nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığını, sigortalı şirket tarafından tanzim ettirilen 30/04/2015 tarihli teknik inceleme raporu sunulduğunu, raporda yapılan değerlendirmelerin incelenmesi neticesinde plan, proje veya hesap hatasından dolayı sigortalı mallarda meydana gelebilecek ziya ve hasarlar maddesi dikkate alındığında oluşan hasarların, kayıpların teminat dışı kalacağının anlaşıldığını, davaya konu hasar hesabı, projesi bulunmadığı gibi mühendislik kural ve standartlarına aykırı şekilde yapılan iksa/dayanım sistemindeki hatadan kaynaklandığını, bu durumda inşaat sigortası genel şartlarının A.4/h maddesi uyarınca sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığını, davaya konu hasarın sigorta teminatı kapsamında olan bir olay sonucu gerçekleştiği kabul olunsa dahi yer/toprak kayması hasarı için poliçede ön görülen koasürans ve muafiyet hükümleri ve eksik sigorta faktörü esas alınarak yapılan hesaplama sonucu belirlenen hasar miktarlarının muafiyet altında kaldığının tespit olunmasından dolayı da sigorta teminatı dışında kaldığını belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… taraflar arasında 11/09/2014 tarihli … numaralı sigorta poliçesi akdedildiği, anılan poliçe ile davacıya ait “.., …, … mevkii” olarak belirtilen risk adresinde gerçekleştirilecek termal otel inşaatı kapsamındaki sigorta konusu değerlerin 01/04/2014-01/04/2015 tarihleri arasındaki inşaat süresi ve inşaatın bitiş tarihini takiben başlamak üzere 12 ay genişletilmiş bakım süresi içerisinde 24.000.000,00-₺ sigorta bedeline kadar olmak üzere anılan sigorta poliçesinde belirtilen risklere karşı poliçede belirtilen şartlarla sigortalandığı, davacı tarafından sigorta konusu termal otel inşaatında 22/10/2014 tarihinde yer kayması nedeni ile hasar meydana geldiği öne sürülerek 23/10/2014 tarihinde hasar ihbarı yapıldığı ve davalı şirket nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığı sabittir. Mahkememizce benimsenen ve hükme esas alınan mimar …, sigorta uzmanı …, inşaat mühendisi … tarafından düzenlenmiş olan bilirkişi kurulu kök ve ek raporundan somut olayda otel inşaatında (resepsiyon binası) hasarın sigorta sözleşmesi ve düzenlenen poliçe kapsamında kaldığı, olay tarihinde sigorta değerinin 90.677.840,00-₺’ye ulaşmasına karşın sigorta bedelinin halen 24.000.000,00-₺ kaldığı, bu durumda hasar tarihinde projede gelinen aşama bakımından sigorta bedelinin 24.000.000,00-₺/90.677.840,00-₺ şeklinde eksik sigortanın söz konusu olduğu, hasarın yol açtığı zararın 1.090.750,00-₺ olduğu, poliçede yer alan tenzili muafiyet oranına göre sigorta tazminatının 872.600,00-₺ olarak hesaplandığı, eksik sigorta oranı dikkate alındığında davalının 230.953,92-₺ sigorta tazminatından sorumlu olduğu, TTK 1427 md. gereği davalı 23/10/2014 olan hasar ihbar tarihinden itibaren 45 gün sonra temerrüde düşmüş sayıldığı kanısına varılarak tüm bu sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; hasar anında proje kıymetinin 90.677.840 TL olmasının imkanının bulunmadığı , ekspertiz raporunda dahi eksik sigorta olmadığının kabul edildiği , ikinci bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda fahiş hatalar bulunduğu , hasar gerçekleştiğinde inşaatın ilerlemediği poliçe ile teminat altına alınan inşaatın yeni başladığı, ekspertiz raporunda ve birinci bilirkişi heyet raporlarında eksik sigorta bulunmadığının da belirtildiği , inşaat alanının 500 m2 değil 945 m2 olduğu ve hesabın 945 m2’ye göre yapılması gerektiğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, hasarın nedeninin yağışlara bağlı toprak kayması olduğu, sigorta teminatı kapsamında bulunduğu ,enkaz kaldırma giderlerini de teminat altına alındığı belirtilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; sigortalı inşaatta hasar anında mevcut olmayan zemini güçlendirmek için öngörülen temel altı dolgusu izole bedeli olarak tespit edilen 100.000 TL zararın hasar bedeli dahil edilmesinin hatalı olduğu, toprak kayması sonucu oluşan hasar nedeniyle muafiyet hükümlerinin uygulanması gerektiği , poliçede yazılı olanın aksine koasürans indirimi yapılmadığı, muafiyet uygulandığında dava konusu hasarın açıkça muafiyet altı kalacağının anlaşıldığı ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında düzenlenen11/09/2014 tarihli “İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi” kapsamında 22.10.2014 tarihinde meydana gelen riziko nedeniyle oluşan zararın poliçe kapsamında tazmini talebine ilişkindir.Poliçe: davacı sigortalı ile davalı arasında 01.04.2014-2015 dönemlerini kapsar şekilde … nolu poliçe düzenlendiği ve inşaat işlerinin sigorta teminat kapsamında yer aldığı anlaşılmaktadır.Ekspertiz raporu; 1- C.A.R. (yer kayması ) hasarı ekspertiz ön raporunda; sigortalı … A.Ş. Nin .. /… de … Mevkinde sigorta konusu termal otel inşaatını gerçekleştirildiği , toplam inşaat alanına 56000 m2 olduğu projenin bölgedeki termal suyu kullanmak üzere tesis edilmekte olduğu , 2 ana blok ve orta bölümdeki resepsiyon binasından oluştuğu, sahada çalışmanın yapıldığı 03.11.2014 tarihinde doğuya bakan bloğun betonarme karkas yapımının devam etmekte olduğu, resepsiyon binasının tamamlanmış olduğunun görüldüğü , sigorta konusu termal otel inşaatında yer kayması nedeniyle hasarın meydana geldiğini bildirildiği , yapılan çalışmada 2 blok olarak planlanmış olan otel kompleksinin kapsamındaki doğu bloğunun yapımına başlanmadan önce tek katlı resepsiyon binasının yapımının tamamlandığının anlaşıldığı, otel bloğunun temel alt kotu dikkate alındığında yaklaşık 10 m yüksekliğinde , 20 m uzunluğunda oluşturulmuş iksa sistemi ile temel kazı çalışmalarının tamamlanmış olduğunun bildirildiği , temel plağının dökümünün kısmen tamamlanmasından sonra bölgede etkili olan yağışlar sırasında iksa sisteminin 22.10.2014 tarihinde toprak baskısıyla otel binası tarafına dönmeye çalıştığı, böylece resepsiyon binasının kuzeydoğu bölümünün temelinin altından boşaldığı ve binanın köşe noktada 30 cm tasman ( hızlı oturma /bir anda çökme ) yaptığının beyan edildiği ve bu durumun tespit edildiği , ilk belirlemelerde iksa sisteminin bölgenin zemin şartına göre dizayn edilmemiş olabileceğinin kanaati oluştuğu ve ön değerlendirmede , iksa sistemin maliyeti , resepsiyon binası yenilenmesi ,kazı kaybı, enkaz kaldırmadan oluşan toplam 275.000 TL hasarın meydana geldiğini tespit edildiği , poliçede toprak kayması / toprak çökmesi hasarları için % 80-% 20 koasürans ve % 2 muafiyet uygulanabileceği belirtilmekle, 275.000 TL X % 80= 220.000 TL ve muafiyet 24.000.000 TL x % 80 x % 20 = 384.000 TL muafiyet altı bedelin tespit edildiği belirtilmiştir . 2- C.A.R. (yer kayması ) hasarı ekspertiz raporunda; iksa Sisteminin büyük deplasman yapmış ve ağır deformasyona uğramış olup, işlevini yitirdiği, sigortalının talep edilen belgelerin temin etmemesi nedeniyle daha fazla gecikmeye mahal bırakmamak için piyasa rayiç değeri esas alınarak değerlendirmenin yapıldığı , iksa zararı 87.000 TL , resepsiyon binası hasarın 150.000 TL , kazı kaybı 9.000 TL olmak üzere toplam 246.000 TL, Enkaz kaldırma bedeli olarak 21.750 TL, toprak kayması hasarı için koasürans ve muafiyet uygulamasıyla ( 246.000 x % 80 ) 196.800 TL hesaplandığı ve koasürans uygulayarak muafiyet altı bedelin toplam 384.000 TL olduğu belirtilmiştir .30.04.2015 tarihli teknik inceleme raporu: Prof. Dr. …, …, İnş.Y. Müh. Tarafından düzenlenen raporda ekspertiz raporunun sonuç bölümünde ”tasarım / mühendislik hatasından olmadığı düşünüldüğünden hasarın yer kaymasından ( toprak kayması ) kaynaklandığı esas alınabilir ” denilmekle iksa zararı 87.000 TL, resepsiyon bina hasarı 150.000 TL , kazı kaybı 9.000 TL ve enkaz kaldırma 21.750 TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece Yalova Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak riziko adresindeki termal otel inşaatı ile ilgili yapı ruhsatı , jeolojik etüt , kısıtlı iksa perdesinin projesi ve proje raporu , vaziyet planı , hasarlı resepsiyonun yapısının mimari ve statik projelerinin onayını örneği istenilmiştir. Davacı tarafça, davalıya yönelik Üsküdar …. Noterliği vasıtasıyla gönderilen … yevmiye numaralı ihtarnamede 1.091.500 TL hasar bedelinin ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödemesi istenilmiştir .Bu ihtara cevap olarak davalı … şirketi tarafından gönderilen yazıda ise, iksa sisteminin kendilerine sunulan projeye göre uygulanmadığı , mevcut yapısının mühendislik kural standartlarına uygun olmadığı , İnşaat Sigortası Genel Şartları A.4. Teminat dışında kalan kıymetler ve haller ”h” maddesine göre proje aykırılıktan kaynaklanması nedeniyle oluşması durumunda teminat harici olduğu, iksa sisteminin yapım maliyeti dışındaki teminat kapsamında değerlendirilen kayıpların ortaya çıkması sebebinin yer kayması olarak tespit edilmesi sonucunda oluşan hasarlar için poliçede öngörüldüğü şekilde koasürans ile poliçe genel şartlarına göre tespit edilen eksik sigorta uygulaması ile hesaplanan hasar bedelinin , yine poliçede bildirilen muafiyet tenzil edildiğinde muafiyet altında kaldığı tespit edilmekle tazminat ödemesi yapılamayacağı bildirilmiştir. Talimat mahkemesince bilirkişiler ( sigortacı, inşaat bilirkişi ve mimari bilirkişi ) eşliğinde mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen 04.05.2017 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle :”…Meydana gelen hasarla ilgili ekspertiz raporu ve dosyaya sunulan belgeler ve fotoğraflar çerçevesinde uyuşmazlığa konu olan hasarın incelendiği, düzenlenen inşaat bütün riskler sigorta poliçesinin hasar tarihinde yürürlükte olduğu, yer kayması seylap teminatının poliçeye dahil olduğu, imal edilen iksa sisteminin herhangi bir kusurunun olmadığı, yoğun yağışlar sonrası ağır deformasyona uğradığı, işlevini yitirdiği ve onarılmayacak hasarlar oluştuğu, hasarın / kazanın gerçekleştiği 22/10/2014 tarihi için toplam 1.619.360,00-TL, raporların kaleme alındığı 2015 senesi için toplam 1.730.770,00-TL, muafiyet 384.000,00-TL, davalı … şirketinin muafiyet bedeli düşülerek hasar tazminatını ödemesi gerektiği, enkaz kaldırma bedeli 2014 yılı 44.000,00-TL, enkaz kaldırma bedeli 2015 yılı 47.500,00-TL davacı sigortalının enkaz kaldırma hasar tazminat talebinin yerinde olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/02/2018 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle “…Davalı tarafın 05/06/2017 tarihli itiraz dilekçesinde inşaat incelemesi ile ilgili olan itirazları genel hatları ile iksanın projelendirilmesi hakkındadır. Dava dosyası içerisinde iksa hakkında herhangi bir hesap, proje, detay yoktur. Kaldı ki keşif esnasında da iksa hakkında herhangi bir inceleme yapma fırsatı olmamıştır. Keşif esnasında yıkılan, hasar gören imalatların tümü sahadan uzaklaştırılmış yerlerine yeni inşa edilen imalatlar bulunmaktaydı. Yapılan değerlendirme genel kabul ve sahada uygulamayı yapan, olaya tanık olan kişilerden elde edilen bilgiler sonucunda ortaya çıkmıştır. Genel kabul şudur ki eğer iksa sisteminde hata olsaydı üzerine günlerce, haftalarca gelen yük sistemi zorlayacaktı; zorlanan sistem kuvvetle muhtemel alt kotlara yakın noktalarda çatlamalar yapacaktı. Halbuki iksa sisteminin çok kuvvetli yağış olduğu zamanda, zemindeki akmadan kaynaklı olarak kaydığı, hasar gördüğü belirtilmektedir. Yeterli güvenlikte olmayan, sürekli üzerine yük alan bir sistemin yüklemeye başlanıldığı günden itibaren hasar görmeye başlamış olması, ufak da olsa eğilme ve deplasman yapma ihtimalinin olduğu göz ardı edilmemelidir. Hesapların ve projelerin dava dosyasında yer almamış olması yapılan İmalatın projesiz ya da hesapsız yapıldığı anlamı taşımamaktadır. Piyasa şartlarında yapılan çoğu istinat perdesi/duvarı sadece devrilme/kayma tahkiki sahada basit hesaplamalar İle yapılarak uygulamaya konulmakta, İmal edilen duvarlar senelerce yükü taşımaktadır. Burada imal edilen iksa sistemi ekstrem olarak gerçekleşen bîr durum sonucu 30-40 ani yer değiştirme sonucunda hasar oluşmuştur. Her hangi bir statik sistem için yapılan hesaplama tahmini verilere, genel kabullere ve istatistiki bilgilere göre yapılmaktadır. Örneğin depremin 7,0 büyüklüğünde olma İhtimali 50 yıl içerisinde %80’dir. Bu şekilde imal edilen 50 yıllık ömrü olan bir baraj İnşaatının imalatının 20, yılında 8,5 büyüklüğünde depreme dayanamayacağı, büyük ihtimalle kullanılmaz hale geleceği muhtemeldir. Burada bahsedilen örnekteki gibi iksa yapıldıktan sonra çok ekstrem durumlardan kaynaklı hasarlar öngörülemez, hesap yapılsa dahi yapı zarar görür. Yukarıda verilen örnekte barajın 8,5 büyüklüğündeki depremde zarar götmüş olması barajın projesine aykırı imal edildiğini mi göstermektedir? Aynı durum dava konusu iksa için de geçerlidir…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yalova Termal Belediyesi’nden davaya konu taşınmazın ruhsat ve projeleri getirtirilmiş ,davalı vekilinin yeni heyetten rapor alınmasına ilişkin talebinin kabulü ile davaya konu talebin sigorta poliçesi kapsamında bulunup bulunmadığı, davalının sorumlu olduğu miktarın ve temerrüt tarihinin tespiti için yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve yeni oluşturulan inşaat mühendisi, sigorta bilirkişisinden oluşan heyetten rapor alınmıştır. 22/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporunda özetle “…1- Hasar meydana geldiği anda inşaat proje kıymetinin 90.677.840,00-₺ değerinde olduğu, 2- Hasarın yol açtığı zararın 1.090.750,00-₺, Olacağı, 3- Poliçede yer alan tenzili muafiyet oranı gözetildiğinde, sigorta tazminatının 872.600,00-₺ hesaplandığı, 4- Ancak EKSİK SİGORTA oranı gözetildiğinde, davalının azami 230.953,92 TL sigorta tazminatından sorumlu olabileceği, 5- Davalının TTK m. 1427 gereği, kendisine yapılan 23.10.2014 tarihini takiben 45 gün sonra mütemerrit olduğu, bu tarihten itibaren TCMB kısa vadeli avans faizi ile sigorta tazminatını ödemesi gerektiği…” belirtilmiştir. Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş ve 21/10/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; kök rapordaki kanaatlerin değişmediği yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda , davalının 230.953,92-₺ sigorta tazminatından sorumlu olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş ve taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Taraf vekillerince sunulan istinaf sebeplerinin incelenmesi:Davaya konu somut olayda, taraflar arasında düzenlenen poliçenin hasar tarihinde yürürlükte olduğu , yer kayması/seylap teminatının poliçeye dahil olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mübrez 04.05.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, keşif esnasında yıkılan binanın yerinde olmadığı bunun yerine yeni binanın inşaatına devam edildiği, yaşanan toprak kaymasının ardından tüm binanın zarar gördüğü, binanın toplam maliyetinin yapılan hesaplamaya göre 2015 yılı için 1.615.950 TL olduğu ( 945 m2 alan ) , bu hesaplamayı enkaz kaldırma bedelinin de eklenmesi gerektiği , ilk incelemede ve keşif sırasında bina ve iksa sisteminin görülemediği ve genel olarak bakıldığında zeminin kaymasındaki kusurun herhangi bir imalattan kaynaklı olmadığı, zeminin bu tarihte tahmin edilenden daha fazla yağış alarak doygun hale gelmesinin göçmenin oluşmasında kusurlu olduğu , iksa sisteminin imal edilme aşamasında yükleri destekleyecek tarzda yapılmış olduğu belirtilmiştir. Yukarıda da belirtmiş olduğu üzere, davaya konu taşınmazın ruhsat ve projelerinin celbi sağlanarak mahkemece oluşturulan yeni bilirkişi heyetince düzenlenen raporda ise , olayda resepsiyon binası hasarının esasen iksa temel hasarından kaynaklandığı, resepsiyon binası hasarı yönünden etkilenme alanının 500 m2 olduğu , davalının 1.090.750 x0,80= 872.600 TL tazminat ödenmesi gerektiği, olayda eksik sigortanın söz konusu olduğu ve bu faktör nazara alındığında davalının azami 230.953,92 TL sigorta tazminatından sorumlu olabileceği tespitinde bulunulmuştur. Öncelikle yukarıda yer alan bilgilerden anlaşılacağı üzere, Bilirkişi raporları arasında, hasarın kaynağına (iksa ve temel hasarı) ilişkin çelişkili tespitler yer almaktadır. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulundan hasarın hangi nedenle çıktığına, olayda eksik sigorta, koasürans hükümlerinin uygulanıp/uygulanmayacağına, oluştuğu belirilen zarar miktarına ilişkin farklılıkların giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, sigorta, , inşaat mühendisi, mimar ve jeoloji mühendisinden oluşturulacak yeni bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile mahkemece alınan heyet raporları, hasar dosyası kapsamında yer alan belgeler, taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına ayrı ayrı sunduğu itiraz dilekçelerinde yer alan iddialar tartışılarak, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli kesin kanaat bildirir heyet raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Tarafların istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/861 Esas, 2019/1286 Karar sayılı ve 31/12/2019 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6. madde uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde taraflara İADESİNE, 5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2023