Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1664 E. 2023/886 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1664
KARAR NO: 2023/886
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/41 Esas
KARAR NO: 2020/32
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili Prof. Dr …’nın davalı Hastanede 01/12/2014 tarihinden iş akdini 13/08/2018 tarihli ihtarnamesi ile feshettiği 15/09/2018 tarihine kadar Nöroşirurji bölümünde hekim olarak çalıştığını, aylık olarak ödenecek bedelin asgari olarak 250.000-TL Brüt +KDV avanslı eriyen fiks şeklinde belirlendiğini, davalı hastanede muayene edilen veya ameliyat edilen hastalara ilişkin 2.393.525,00-TL hak ediş alacağının bulunduğunu, iş akdini feshettikten sonra süreçte davalı hastanenin müvekkili alacağının bu zamana kadar ödenmediğini, davalının haksız itirazının reddi ile takibin aynen devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olmakla %20 den az olmamak kayıt ve şartı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Somut olayda öncelikle, davacı şirket davaya dayanak teşkil eden 01.12.2014 tarihli ve Prof. Dr. … ile davalı hastane arasında imzalanan sözleşmenin tarafı değildir. Adı geçenin hastanedeki çalışması karşılığında hak ettiği ücretin sözleşmenin tarafı olmayan (davacı) şirket hesabına yatırılması kararlaştırılmıştır. Davacı vekili tarafından dava açılırken dava konusu olarak, her ne kadar yaptığı iş nedeniyle ödenmeyen hak ediş alacağına ilişkin olarak açılmış ise de, hekim Hizmet Alım sözleşmesindeki tarafların bu nitelemesi, yasal düzenleme karşısında bağlayıcı değildir. Dava konusu alacağın işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla, dava konusu alacağın asıl dayanağının, işçi ile işveren arasındaki iş akdi ilişkisinden kaynaklandığı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1.maddesi uyarınca da, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olduğu ” gerekçesiyle dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı ve davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığını, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir uyuşmazlık bulunduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu beyanla mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, doktor hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı hak ediş bedeli alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu alacağın dayanağının, işçi ile işveren arasındaki iş akdi ilişkisinden kaynaklandığından İş Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de somut olayda; davacı şirket ortağı Dr. … ile davalı şirket arasında, davalı şirkete ait hastanenin Nöroşirurji Bölömünde sağlık hizmeti verilmesi konusunda hizmet alım sözleşmesi düzenlendiği, doktor …’nın davalı hastaneyle çalıştığı süre boyunca hak ettiği ücretin …’ya ait … Hiz. Ltd. Şti.’ne fatura karşılığında ödenmesi kararlaştırıldığı, davacı şirketin, ortağı … vasıtasıyla verilen hizmetler karşılığında davalı şirket adına faturalar düzenlendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davaya dayanak yapılan sözleşme incelendiğinde, davacı şirketin ortağı, hizmet veren doktor ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı, hizmet bedelinin, aylık verilen hizmet üzerinden paylaşım esaslı hak ediş olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup sözleşmenin 3.17 maddesinde, doktorun, şahsi, mali ve muhasebe kayıtlarını kendi adına tutacağı, muhasebe kayıtlarının yürürlükte olan vergi kanunlarına uygun tutulmasından doğan her türlü ceza ve müeyyidelerden doktor sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Sonuç olarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işçi-işveren ilişkisinden değil, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hizmet alım sözleşmesinden kaynaklandığı, TTK’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayıldığından mahkemenin, davanın görev yönünden usulden reddine kararı doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, bu davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu halde, hukuki ilişkinin tespitinde yanılgıya düşülerek, İş Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ile davalı tarafların istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/41 Esas, 2020/32 Karar, 23/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yargalama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının ayrı ayrı Hazineye irat kaydına, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6- Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/05/2023