Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1655 E. 2023/937 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1655
KARAR NO: 2023/937
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/706 Esas
KARAR NO: 2020/59
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu Alacak)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı … İnşaat A.Ş arasında ” inşaat tüm riskler poliçesi” düzenlendiğini, sigortalı ile davalı arasında ise sigortalının yapımını üstlendiği … Projesi kapsamında şantiye güvenliğinin sağlanması amacıyla özel güvenlik hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, 11/07/2015 tarihinde davalının güvenliğini üstlendiği şantiye deposunda hırsızlık olayı meydana geldiğini, sigortalı taşeronun çalışanlarını mesai başlangıcında depo kapısının kilidinin kırılarak bakır borular ile sinyal kablolarının çalındığını tespit ettiklerini, düzenlenen ekspertiz raporunda şantiyenin 24 saat esası ile güvenlik sağlandığını, güvenlik sözleşmesinin 12.maddesi gereğince sigortalı ile taşeronlarının malzemelerine gelecek zararların sigorta örtüsü altına alındığını, sigortalı malzemenin kapı kırılarak çalınması nedeniyle sigortacının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ödeme ile müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine 25.4888,68TL alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; hırsızlık olayı müvekkilinin sorumlu olmadığı yerde meydana gelmesi nedeni ile zarardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı sigortalıyla düzenlediği güvenlik sözleşmesi kapsamında sigortalı tarafından yapılan inşaatta güvenlik hizmeti verildiğini, inşaatın 30.328 metre karelik arsada yapıldığını ve inşaat alanının 111.000 metrekare olduğunu valilikçe onaylanan projeye göre güvenlikçi sayısının 40 olarak belirlendiğini ancak sigortalının bu sayıyı fazla görerek 9 kişi ile hizmet verilmesini talep ettiğini, bu kapsamda 9 kişi ile güvenlik hizmeti verildiğini, sorumluluğunun daraltılması için sigortalıdan talepte bulunulduğunu, yüzlerce kişinin çalıştığı büyük bir arsadaki inşaatın 9 kişi ile korunamayacağını sigortalı ile düzenlenen belge kapsamında müvekkilinin sadece satış ofisi ile … caddesi ana girişinden sorumlu olduğunun kararlaştırılarak buna ilişkin 22/10/2014 tarihli çalışma düzeni sözleşmesinin akdedildiğini hırsızlığı bu alanda meydana gelmemesi nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Davacı tarafından inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alına dava dışı … İnşaat A.Ş’ye ait yaklaşık 30 dönüm büyüklüğündeki inşaat sahasının korunması ile ilgili sigortalı ile davalı arasında 01/08/2014 tarihli güvenlik sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme kapsamında korunacak yerin büyüklüğü dikkate alındığında inşaat alanını 40 kişi ile korunabileceği belirlendikten sonra sigortalı ile davalı arasında düzenlenen 20/10/2014 tarihli ”hizmet ücreti ve değişimi, çalışma düzeni” başlıklı sözleşme esas sözleşme tadil edilerek davalının sorumlu olduğu yerler ve durumlar belirlenmiştir. Buna göre davalı 9 güvenlik görevlisi ile sadece sigortalıya ait satış ofisi ve … caddesi … nolu kapıdan sorumlu olacaktır. Bunun yanı sıra şantiye alanının büyüklüğü nedeniyle davalının sadece sigortalıya karşı sorumlu olacağı çalıştırılan diğer alt işverenlere karşı sorumluluğunun bulunmayacağı, şantiye alanının büyüklüğü nedeni ile alt iş verenlerinin kendi güvenlik tedbirlerinin ayrıca alacağı düzenlenmiştir.
Dosyada bulunan beyanlar ve bilirkişi raporlarından hırsızlığın davalı tarafından korunan … nolu kapı veya satış ofisinden girilmek sureti ile meydana gelmediği, sigorta kaydı bulunmayan … isimli kişinin bulunduğu kapıdan 4 kişinin araçla girilmek suretiyle hırsızlık olayını gerçekleştirdiği sabittir. Bu durumda davalının sözleşme kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunduğu güvenlik sözleşmesi ile 20/10/2014 tarihli sözleşme birlikte değerlendirildiğinde kabul edilmeyeceğinden davacının sabit görülmeyen davasının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde ; hırsızlık olayının davalının, koruduğu alanda meydana geldiğini, dava dışı sigortalının tüm önlemleri aldığını, dava dışı …’nın dava dışı sigortalının da SGK’lı çalışanı olmadığını, hırsızlık olayı meydana geldiğinde gece bekçisi … ister davalının çalışanı olsun, isterse çalışanı olmasın salt bu gerekçe ile davalının kusursuz olduğuna kanaat getirilemeyeceğini, zira sözleşmede de açıkça belirtildiği üzere davalı proje ve şantiye alanını 24 saat koruyacağını taahhüt ETtiğini, …nın celp edilen SGK Kayıtlarında da görüleceği üzere bu kişi profesyonel güvenlik görevlisi olmadığnı, farklı farklı iş kollarında çalıştığını, ancak davalı profesyonel güvenlik hizmeti verdiğini, kaldı ki eğer davalının koruyacağı alanda bir eksiklik mevcut ise davalı tespit ettiği eksiklikleri dava dışı sigortalıya bildirecek olduğu hususunda anlaşmış olmasına rağmen ve bu eksiklikleri belirleyip giderilmesini sağlamadığı hususu da dikkate alındığında davalının meydana gelen olayda % 100 kusurlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, “ İşyeri Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı … Tasarım İnşaat şirketi arasında, başlangıç tarihi 13/06/2014, bitiş tarihi 01/08/2016 olan İnşaat All Risk Sigorta poliçesi düzenlendiği, 11/07/2015 tarihinde inşaat alanı içerisinde taşeron firmaya at deponun kapısının kilidinin kırılması suretiyle meydana gelen hırsızlık olayında hasar bedeli olarak 25.038,00 TL davacı sigorta şirketi tarafından ödendiği, davalı şirketçe gerekli güvenlik tedbirleri alınmadığı, malların çalınmasında kusuru olduğu iddiası ile hasarın rücuen tahsili amacı davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı takip dosyası ile 25.038,00 TL asıl alacak, 450,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.488,68 TL alacağın rücuen tazmini için ilamsız takip başlattığı, davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Rizikonun oluşmasından sonra davacı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda 11/07/2015 tarihinden saat 05:45 sıralarında şantiyeye gelen … plakalı kapalı araç içerisindeki 4 kişinin hırsızlık olayını gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Sigortalı … Tasarım şirketinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten …’nın kollukta vermiş olduğu 11/05/2015 tarihli ifade tutanağında; “Ben … İnşaat Firmasında Özel Güvenlik Görevlisi olarak çalışıyorum. İnşaatımızın şantiyesi … Mahallesi, … Caddesi No: … sayılı yerde bulunur, ben de bu şantiyenin girişinde bekçilik yapmaktayım. 11.07.2015 günü saat: 05:45 sıralarında Şantiye girişinde bulunduğum sırada, … Elektrikten geldiğini söyleyen ancak daha önceden hiç görmediğim 22-23 yaşlarında, 4 erkek şahıs ve üzerinde iş kıyafeti bulunan şahıslar … plakalı Beyaz Renkli … araçla geldiler. İçlerinden birisi bana ustamız telefon açmış bir malzeme bırakacağım daha sonrada çıkacağım diye söyledi. Ben araçlarının içini kontrol ettiğimde elektrik malzemeleri bulunuyordu. … Elektrikten devamlı olarak ustalar geldiğinden ben de kendilerine itimat ederek içeriye aldım. Bende yaklaşık 5-6 dakika sonra arkalarından içeri girdim. Ben aracın bulunduğu yere doğru ilerlerken … araçla gelen şahıslardan birisi hızla giriş kapısına doğru koşmaya başladı, ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Koşan şahıs dış kapıyı açtı bu sırada … araçta garaj kapısının olduğu yere hızla geldi, yaya olan şahıs araca binerek hızla uzaklaştı. Ben şahıslardan ancak şoför olanı tekrar görmem halinde tanıyabilirim. Diğer şahısların başında baret olduğu için yüzlerini net görmedim. Şoför şahıs 22-23 yaşlarında, esmer tenli, yaklaşık 170-180 boylarında, 70-75 kg civarında, kahverengi gözlü erkek şahıstı. Ben şahıslar kaçtıktan sonra şahısların bulunduğu depo kısmını kontrol ettiğimde herhangi bir şey göremedim. Olaydan yaklaşık bir saat sonra depo kapısının kilidinin kırıldığını ve hırsızlık olduğunu fark ettim. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen 01/08/2014 tarihli güvenlik sözleşmesi ile, davalı sigortalıya ait inşaat alanının korunmasını üstlendiği, sözleşmenin 12.maddesinde işin yapılması sırasında meydana gelen her türlü zarar ve hasardan güvenlik şirketinin sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de inşaat alanın büyüklüğü dikkate alındığında inşaat sahasının 40 güvenlik görevlisi ile korunabileceği valilik tarafından onaylanmış olup, sigortalı ile davalı arasında düzenlenen 20/10/2014 tarihli ”hizmet ücreti ve değişimi, çalışma düzeni” başlıklı ek sözleşme imzalandığı görülmüştür. Belirtilen ek sözleşme ile taraflar arasındaki çalışma düzeni yeniden belirlenmiş ve sigortalının şantiye sahasının 30 dönümlük yer olması, 4 giriş kapısı bulunması nedeniyle 9 kişilik ekip ile şantiye güvenliğinin sağlanamayacak olması nedeniyle davalının yalnızca satış ofisi ile … Caddesi ana giriş kapısından sorumlu olmak üzere 8 saat çalışma düzeninde aşağıda belirtilen güvenlik yerlerinden sorumlu olacağı, davalının sigortalının bünyesinde bulunan alt firmalar ya da taşeronların güvenliğinden sorumlu olmayıp müşteri bünyesinde bulunan taşeron, alt işlere ve benzeri şirketlerin kendi kendileri sağlayacağı belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, düzenlenen 20/10/2014 tarihli ek sözleşme ile davalının, şantiye alanının tamamında değil sadece satış ofisi ile şantiyenin ana giriş kapısında güvenlik hizmeti vermesi kararlaştırılmıştır. Güvenlik uzmanı bilirkişince düzenlenen 22/07/2019 tarihli raporda; “…hırsızların kılık kıyafet değiştirerek özel güvenlik görevlisi veya taşeronların görev yaptığı kapılardan görevlilerin zafiyetinden yararlanarak yaptıkları hırsızlık eyleminde özel güvenliğin koruduğu kapıdan hırsızların girdiği tespit edildiğinde davalı şirketin, görevlilerinin ehli güvenlik uzmanı olarak görevlerini yapmaları gerekirken kendi kapılarına gelen 4 kişinin kimliklerini almadığı, aracın ruhsatını alıp deftere işlemediği, kapıda görevli olmasına rağmen taşeronların depoları önlerinde görevli olup olmadığını bilmesi gerekirken bunları dikkate almayarak 4 şüpheli şahsı araçları ile 05:45 gibi gece karanlığında şantiye alanına alıp hırsızlığın oluşumuna sebebiyet verdiğinden % 80 oranında asli kusurlu olacağı, sigortalı … İnşaatında güvenlik şirketini denetim ve gözetim altında tutmadığından ve inşaat alanına aydınlatma ve kamera sistemleri takmadığından %20 oranında tali kusurlu olacağı, davalı şirketin, … nın kendilerinin personeli olmadığının doğruluğunu ispatı halinde ve … Caddesi No … sayılı Ana giriş kapısından “özel güvenliğin koruduğu kapıdan” hırsızların inşaat alanına girmediği tespit edildiğinde Kusurunun ve Sorumluluğunun bulunmayacağı ” mütalaa edilmiştir. Mahkemece, …’nın davalı güvenlik şirketinin çalışanı olmaması ve hırsızlığın davalı tarafından korunan … nolu kapı ve satış ofisinden girilmek suretiyle meydana gelmediği gerekçesiyle davalının sözleşme kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamı itibariyle hırsızların, şantiyenin hangi giriş kapısından giriş yaptığı tespit edilememiştir. Dosya kapsamına göre 30 dönümlük şantiye sahasının dört giriş kapısı bulunduğu, davalı güvenlik şirketinin ise “… Caddesi ana giriş kapısından” sorumlu olduğu görülmüştür. Sigortalı … firmasında özel güvenlik görevlisi olarak çalışan …’nın kolluğa vermiş olduğu beyanda, şantiyenin girişinde bekçilik yaptığı sırada, bulunduğu kapıdan araç ile giriş yapan kişilerce hırsızlık olayı meydana gelmiş ise de, hırsızların hangi giriş kapasında şantiye girdiği anlaşılamamıştır. O halde, varsa kamera kayıtları incelenerek ve görgü tanığı …’nın duruşmaya çağrılarak ifadesine başvurulması suretiyle, olay günü …’nın hangi kapıda görev yaptığı belirlenerek meydana gelen hırsızlığın, davalının özel güvenliğini koruduğu … Caddesi No … sayılı ana giriş kapısından içeri girilmek suretiyle gerçekleşmediğini tespiti halinde davalının kusur ve ve sorumluluk yüklenemeyeceği aksi durumda davalının üstlendiği güvenlik hizmetini yerine getirmediğinden sorumlu olduğu kabulü gerekecektir. Öte yandan, zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminin tatbik edilebilmesi için, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilmesi gerekir. Buna göre; hırsızlığın, davalının özel güvenliğini koruduğu … Caddesi No … sayılı ana giriş kapısından içeri girilmek suretiyle gerçekleştiği tespiti halinde, inşaat sahasının büyüklüğü dikkate alınarak İstanbul Valiliği Güvenlik Şube Müdürlüğü’nün şantiye sahasına ait alanın 40 kişi ile korunabileceği tespiti ile davaya konu 30 dönümlük, 4 giriş kapılı şantiye sahasının, çalışma düzeninin revize edildiği 20/10/2014 tarihli ek sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde güvenliğin sağlanması mümkün görülmediği, bu durum dava dışı sigortalı şirketçe kabul edilmesine rağmen gerekli güvenlik tedbirleri alınmaması nedeniyle dava dışı sigortalının da müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek hakkaniyete uygun kusur indirimi cihetine gidilmesi hukuka uygun olacaktır. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/706 Esas, 2020/59 Karar sayılı ve 29/01/2020 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2023