Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1622 E. 2020/142 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1622
KARAR NO: 2020/142
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1378 Esas
KARAR NO: 2019/985
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
DAVA: Alacak (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ile davalının Rize’deki elektrik sayaçlarının, EPDK mevzuatına uygun endeks tesbitlerinin manuel veya optik port ile el bilgisayarına kaydı, temin edilen bilgilerin davalı bilgisayarına aktarılması, müşteri sayaçlarının periyodik kontrolünün yapılmasına dair iş sözleşmesine uygun hizmet verildiği halde, bir kısım hizmet bedellerinin ödenmediği iddiasıyla ödenmeyen iş bedellerin tespiti ile ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; davacının hak ettiği iş bedellerinin kendisine ödendiğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği için müvekkilinin zarara uğradığını, davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede uyuşmazlıkların çözümünde Rize, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığını, davada yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının hangi kalemler yönünden ne miktarda talepte bulunduğunu açıklaması gerektiğini, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, imzalanan sözleşmede ve teknik şartnamede ödemenin tahakkuk şartına bağlandığını, davacının edimini yerine getirmediğini, gerçekte okuma yapmamış olmasına rağmen hayali kayıtlar ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını savunarak; dosyada yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, taraflar arasındaki 30/04/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 37.maddesinde “Uyuşmazlıkların çözümünde Rize, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkilidir” hükmüne yer verildiği, HMK’nın 17.maddesinde yetkili kılınan mahkemenin münhasıran yetkili olacağının açıkça düzenlendiği, buna göre mahkememizin davada yetkisi olmayıp yetkili mahkemenin sözleşme itibariyle İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkemenin yetkisizliğine, davalının yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen üç il arasından İstanbul tercih edildiğini, davalının yerleşim yeri Beykoz olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibariyle mahkemenin yetkili olduğunu belirtmiştir
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı taraf, cevap dilekçesi ile usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde Rize, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Sözkonusu kanunun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen üç il arasından İstanbul tercih edildiğini, davalının yerleşim yeri Beykoz olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de İstanbul il sınırları içinde İstanbul Merkez (Çağlayan), İstanbul Anadolu mahkemeleri dahil toplam 11 adet yargı çevresi bulunmaktadır. Bütün mahkemelerin yetkili olduğu kabulü yetki sözleşmesinin içeriğine aykırıdır. Kaldı ki yetki sözleşmesi ile yetkili mahkemenin belirlenebilir olması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü için Rize, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri belirlenmiş olup İstanbul Mahkemeleri olarak aksi belirtilmediği sürece Merkez İstanbul (Çağlayan) Adliyesi olarak kabulü gerektiğinden mahkemenin kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararında esas ve usul yönünden hukuka herhangi bir aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Başvuru tarihinde Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye irat kaydına, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL’nin peşin yatırılan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 /1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1.c Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/10/2020