Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1618 E. 2020/375 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1618
KARAR NO : 2020/375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1
KARAR NO : 2019/473
KARAR TARİHİ: 29/03/2019
DAVA: İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 23/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA Davacılar vekili 04/01/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; … şirketleri 2012 ve 2013, 2014 yıllarında toplamda 4.647.059.899,00 TL (KDV Hariç) ciro hacmine ulaşmış olup, son üç yılda (2012-2013-2014) 30.213,021 TL vergi ödemiş olduğunu, … grubu şirketleri 30/11/2015 itibariyle toplamda 961 kişiye istihdam sağlamakta olduğunu, ancak aşağıda ayrıntılı olarak izah edileceği üzere davacı olan; …San. ve Tic. A.Ş, …Tîc. A.Ş, …Tic. Ltd. Şti, … ve …Ticaret Anonim Şirketi’nin borca batık hale gelmiş olduğunu, her bir şirketin sektörü ve içeresinde bulunduğu mali ve finansal kriz ile iyileştirme projelerinin ekte sunulmuş olduğunu, borca batıklık hallerinin tespiti ile hem ortakların davacı 4 şirket için taahhüt ettikleri toplam 16.000.000,00 TL’lik nakit sermaye, hem ihalelerden beklenilen 73.000.000,00 TL’lik alacak tahsilatı, hem de davacı şirketlerin bir kısmı ile ilgili olarak yabancı ortaklık ve satış görüşmeleri nedenleri ile ciddi ve inandırıcı İyileştirme projesinin dikkate alınarak, davacı şirketlerin borçlarının, aktifinden fazla olması nedeniyle İİK’nun 179. maddesine uygun olarak durumun mahkemece tespitine ve İflasın ertelenmesine karar verilmesi için bu başvuruyu yapmak zorunlu olduğunu iddia ederek; davalarının kabulü ile şirketlerin iflaslarının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahiller vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece,”… başta kayyım raporları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları olmak üzere tüm dosya kapsamından, davacı şirketin dava tarihinde borca batık olduğu, baştan itibaren hiçbir düzelme göstermediği, borca batıklıktan çıkma eğilimi göstermediği ve göstermesinin de mümkün olmadığı, bu hali ile iyileştirme projelerini gerçekleştirmesi ve borca batıklıktan çıkmasının imkansız hale geldiği, bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere davacı şirketin iyileştirme projesinde yer alan hedeflerini gerçekleştirmediği ve gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı, alacaklıların davanın açıldığı tarihe göre durumlarının sundukları dilekçelerde de belirttikleri şekilde daha kötü olduğu, kayyım ücretlerini dahi ödeyemediği, bilirkişi kurulu raporlarında da belirtildiği üzere iflas halinde alacaklılarının durumlarının daha kötü olmayacağı, davacı şirketin inandırıcı nitelikte iyileştirme projesi sunmadığı, yeni kaynak yaratmaya ve şirketin borca batıklıktan kurtulmasına yönelik hiçbir tedbir almadığı, yaptığı ciro ve kar miktarları ile borçlarını ödemesinin mümkün bulunmadığı, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi taleplerinin yukarıda ikinci bentte açıklanan iflas erteleme kurumuna ilişkin ilkelerin uygulanabilirliğinin mümkün bulunmadığı, tedbirlerin devamının ve yargılamaya devam edilmesinin alacaklıların durumlarının daha da kötüleşmesine yol açacağı, davanın hiçbir aşamasında iflas erteleme koşullarının oluşmadığı, buna karşın hüküm tarihi itibariyle iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.c)Sonuç: Sonuç olarak koşulları oluşmadığından davacı şirketlerin iflas erteleme isteminin reddi ile davacı şirketlerin iflasına dair karar verilmiştir .”
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekilinin 05.04.2019 tarihli istinaf incelemesi için süre tutum dilekçesi gönderdiği, PTT veritabanında yapılan sorgulamada istinafa konu edinilen 29.03.2019 tarihli ilamın 30.04.2019 tarihinde Uyap sisteminde oluşturulduğu, davacılar vekiline gerekçeli kararın e-tebligat olarak gönderildiği, iş bu tebligatın 07.05.2019 tarihinde okunmuş sayıldığı(30.04.2019 tarihli gerekçeli karar evrakı yazıldığı görülmekle) 27.05.2019 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurmak için yatırılması gereken harçlarının bir kısmını yatırdığı, mahkemece düzenlenen 14.06.2019 tarihli muhtırada eksik harç miktarının tamamlanması için ihtaratlı tebligat çıkarıldığı ve harçların 19.06.2019 tarihinde ikmal edildiği, davacılar vekilince 17.05.2019 tarihli istinaf dilekçesi (2019/236 kayıt no) gönderildiği ancak mahkemenin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk dairesine hitaben yazdığı yazıdan iş bu dilekçenin Uyap sistemine ”beyan dilekçesi” olarak kaydedildiğinin belirtildiği, davacılar vekilinin tekrar istinaf dilekçesi gönderdiği ve bu dilekçenin Uyap sistemine kaydediği bu haliyle davacılar vekili yasal süresi içinde sunduğu anlaşılan istinaf dilekçesinde özetle ;Davacı şirketlerin teknoloji alanında önde gelen firmalar arasında yer aldığı, alacaklı birçok firma ile görüşmelerin sağlandığı ve banka ile protokollerin sağlandığı, davacıların bu süreçte yaklaşık 70 milyon üzerinde borç ödemesi yaptığı, …..şti yönünden şirket hesabında USD kredi başlığı altında görülen tutarlar geçmiş tarihlerde sabit kur üzerinden TL dönüştürülen krediler olduğu için kur değerlendirilmesi yapılmadığı, 23 Milyonluk kur farkının bulunmadığı, marka değerinin rayiç bilançoda yer almadığı , … A.Ş. Yönünden, şirket hesabında USD kredi başlığı altında görülen tutarlar geçmiş tarihlerde sabit kur üzerinden TL dönüştürülen krediler olduğu için kur değerlendirilmesi yapılmadığı,4.325.707,28 Milyonluk kur farkının bulunmadığı, marka değerinin rayiç bilançoda yer alamadığı….A.Ş. Yönünden marka değerinin rayiç bilançoda yer alamadığı …Şti yönünden, satıcılar hesabında bulunan toplam 18.154.142,00 TL’si grup firmaya ait olup firma ile alacaklıların terkini için anlaşma sağlanmadığı, marka değerinin rayiç bilançoda yer almadığı ,Mali değerlendirmelerin incelenmesi ile borca batıklığın gerçekleşmediği, ortakların davacı şirketlerden alacakları olup bu miktarların hibe edildiği, davacı şirketlerin grup şirketlerinin … projesine dahil olduğu, devletin aldığı kararlar neticesinde 15.000.000 TL nin tahsil edilmesinin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceği, bilirkişilerin bu hususu incelemediği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde;Dava, İİK.nun 179, TTK.nun 376 ve 377 maddeleri uyarınca, davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesi istemine ilişkindir. Dava; İİK nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK nun 376. ve 377. Maddeleri ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK nun 179/a maddesinde, mahkemenin, iflasın ertelenmesi İsteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaması için derhal bir kayyım atayacağı, ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alacağı, son fıkrada ise, kayyımın her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edeceği düzenlenmiştir. Yasanın 181. maddesi gereğince somut olayda uygulanacak olan, 160. maddesinde, İflas isteyen alacaklının ilk alacaklar toplantısına kadar olan bütün masraflardan sorumlu olduğu, 166. maddede ise, kararın ilanı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde ise, İflas isteme, davaya vekalette özel yetki verilmesi gerektiren haller arasında sayılmıştır. Somut olayın yasal düzenlemeler açısından değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin vekeletnamesinde, İflas erteleme davası açma yetkisinin bulunduğu, mahkemece, ilanların yapılmasına, bilirkişi incelemesine ve rapor alınmasına karar verildiği, ilanların yaptırıldığı, 60,000,00 TL İflas avansının, mahkeme veznesine04.01.2016 tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır. 04.01.2016 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararları alınarak kayyımlar atanmıştır.Davacı şirketin firma sicil bilgilerinin incelenmesinde davacıların İstanbul İli Ataşehir ilçesinin şirket merkezi olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.İyileştirme projelerinde borca batıklıktan 2-3 yıl içerisinde çıkılacağı, bilinen markalar olmaları sebebiyle yurtiçi ve dışında görüşmeler yapıldığı, bu süreçte yeni yatırım yapılmayacağı, gerek temel faaliyetler ve gerekse sermaye arttırımı yoluyla kaynak sağlanacağı, satış mağazalarından şerefiye geliri elde edilebileceği, 2.yılın sonunda borca batıklık azalacağı ve 3. Yılın sonunda borca batıklıktan kurtulmuş olunacağı, şirketlerin menkul ve gayrimenkul malları bulunduğu, sermaye arttırımına gidileceği maliyet ve giderlerde tasarruf sağlanacağı alacaklılarla uzun vadeli borç ödeme protolü yapılacağı belirtilmiştir.Bilirkişi raporları: (inşaat mühendisi … Makine yüksek mühendisi Prof.Dr … , mali müşavir … ve hukukçu bilirkişi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen raporlarda) ; 1-15.02.2016 tarihli raporda; İstanbul ili … ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmazın bahçe niteliğinde olduğu, kullanılma vasfını yitirdiği, taşınmazın üzerinde müştemilat tarzı tek yapının bulunduğu, enkaz dışında ekonomik değerinin olmayacağı, rayiç değerinin 3.419.658,00 TL Çekmeköy ilçesi 102 ada 42 parselde kayıtlı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, taşınmaz üzerinde tek katlı basit nitelikte yapının bulunduğu enkaz değeri dışında ekonomik değeri olmayacağı ve güncel rayiç değerinin 3.393.400,00 TL olmak üzere iki taşınmaz toplam bedelinin 6.813.058,00 TL olacağını, iş bu gayrımenkullerin satışının rayiç bilançoyu etkilemeyeceği, 6.500.000,00 TL olan finansal kiralama borcunun kapanacağı,2-12.05.2016 tarihli raporda; davacı şirketler bakımında lokomotif görevinin …. Şti tarafından üstlenildiği, ülke çapında tanındığı ve bu yüzden marka değerinin önem arzettiği, … A.Ş. nin … irmasından yaklaşık 73 milyon TL alacağı olduğu belirtilmiş ise de …. piyasa alacaklarının önemli miktarlar kısmında temlik yapıldığı, … şirketine çok sayıda takip başlatıldığı, haciz tutanaklarında bu şirketin kapalı olduğunun belirtiliği, davacıların alacağının ne ölçüde alabileceği konusunda şüphe oluştuğu, mevcut projenin inandırıcılıktan uzak olduğu, Borca batıklık yönünden incelemede,- … firmasının 30.09.2016 tarihli tablosunda rayiç öz varlığının (-) 14.689.162,56 TL olduğu, şirketin dosyaya sunduğu 30.11.3026 tarihli mali tablolar uyarınca revize iyileştirme projesinde borca batıklık durumunun (-) 8.073.225,94 TL olduğu borca batıklığın devam ettiği, güncel mali tablolarda borca batıklığın farklılığının, marka değerinin tespitinden kaynaklandığı, ödenmemiş sermayesi bulunmadığı-…. A.Ş. Yönünden; 30.09.2016 tarihli tablosunda rayiç öz varlığının (-) 1.040.427,26 TL olduğu, şirketin dosyaya sunduğu 30.11.2016 tarihli mali tablolar uyarınca revize iyileştirme projesinde borca batıklık durumunun (-) 4.031.191,49 TL olduğu borca batıklığın devam ettiği, güncel mali tablolarda borca batıklığın farklılığının, marka değerinin tespitinden kaynaklandığı, ödenmemiş sermayesi bulunmadığı -…. Şti Yönünden; 30.09.2016 tarihli tablosunda rayiç öz varlığının (-) 2.624.735,10 TL olduğu, şirketin dosyaya sunduğu 30.11.2016 tarihli mali tablolar uyarınca revize iyileştirme projesinde borca batıklık durumunun (-)2.065.393,14 TL olduğu borca batıklığın devam ettiği, güncel mali tablolarda borca batıklığın farklılığının, marka değerinin tespitinden kaynaklandığı, ödenmemiş sermayesi bulunmadığı -…. A.Ş. Yönünden; 30.09.2016 tarihli tablosunda rayiç öz varlığının (-)4.592.234,40 TL olduğu, şirketin dosyaya sunduğu 30.11.2016 tarihli mali tablolar uyarınca revize iyileştirme projesinde borca batıklık durumunun (-) 3.826.658,20 TL olduğu borca batıklığın devam ettiği, güncel mali tablolarda borca batıklığın farklılığının, marka değerinin tespitinden kaynaklandığı, ödenmemiş sermayesi bulunmadığı Mali yönden değerlendirmede ise ; … A.ş.’nin proje edilmiş (-) 8.703.225,94 TL negatif öz kaynağının 3.606.230,04 TL karlılık ve 5.000.000 sermaye ile 2019 senesi sonuna kadar 533.044,10 TL pozitife çıkarabileceği … A.Ş.’nin; proje edilmiş (-)4.013.191,49 TL negatif öz kaynağının 2.334.311,80 TL karlılık ve 2.500.000 sermaye ile 2019 senesi sonuna kadar 533.044,10 TL pozitife çıkarabileceği denetlenmesinin de gerektiği, … Şti nin proje edilmiş (-) 2.065.393,14 TL negatif öz kaynağının 2.208.069,85 TL karlılık ve 500.000 sermaye ile 2019 senesi sonuna kadar 642.676,71 TL pozitife çıkarabileceği denetlenmesinin de gerektiği…. A.Ş.’nin proje edilmiş (-) 3.826.658,20 TL negatif öz kaynağının 2.467.027,66 TL karlılık ve 2.000.000 sermaye ile 2019 senesi sonuna kadar 640.369,46 TL pozitife çıkarabileceği denetlenmesinin de gerektiği belirtilmiştir.Davacı şirketlerin taşınır mallarının bedel tespiti yönünden düzenlenen raporda ise; …. A.Ş.’nin faaliyet konusunun toptan elektronik ürün alım ve satışı olduğu, 27 adet taşıtı olduğu, makine ve demirbaşları olduğu buna göre (taşıt, demirbaş, makine, özel maliyetler toplamı, finansal kiralama toplamı, ) toplam 11.768.194,35 TL, bu şirket adına kayıtlı gayrimenkullerin toplam rayiç değerinin ( şehir dışında yer alan ) 2.786.800,00 TL olduğu, …. Şti nin faaliyet konusunun toptan ve perakende saat alımı ve satışı olduğu, maddi olmayan duran varlıkların yazlım programı olmak üzere , (taşıt, demirbaş, özel maliyet, haklar v ticari mallar) 2.941.282,47 TL toplam menkul malvarlığı bulunduğu, … Şti nin faaliyet konusunun internet üzerinden ürün satışı olduğu 5 adet ticari aracı bulunduğu ve menkul deperlerin toplam değerinin ( taşıt, demirbaş, haklar, özel maliyetler toplamı, ticari mallar toplamı) 4.959,273,97 TL, … A.Ş.’nin faaliyet konusunun mağazalar ve internet bankacılığı ile elektronik ürünlerin alımı ve perakende satışı olduğu, toplam menkul değerlerinin (taşıt, demirbaş, finansal kiralama bedeli, özel maliyetler ve haklar toplamı, ticari mallar toplam değeri) 20.164.162,93 Tl ve İstanbul Kadıköy ilçesinde yer alan taşınmazın güncel rayiç deperinin 208.080,00 TL olarak belirtilmiştir 21.11.2017- 24.04.2018 tarihli Hukukçu bilirkişi … tarafından düzenlenen ayrık raporda ise ; Davacı … Yönünden, davacı şirketin muhtelif borçlarını yapılandırmış olduğu ve bir kısım ödemeleri yerine getirdiği, ancak düzenli yapılan borç miktarının yetersiz seviyede (%15) kaldığı, … şirketi yönünden; karlılık seviyesinin sürekli azalışta olduğu, yapılan sermaye artışının nakdi olan kısmının, bankaya ortakların yatırmış olduğu paralardan kaynaklandığı, yapılandırılan borç tutarının 36.815.208 TL ve yapılandırılan ödemelerin 2.156.642 TL olup %5 oranında ödeme yapıldığı, …. Şirketi yönünden; satışların bir önceki yıla göre %50-70 arasında düştüğü, 2017 satışlarının kısmen yerine getirildiği, 2016-2017 senesinde zarar raporlandığı, sermaye artışının nakdi olan kısmının bankaya ortakların yatırmış olduğu paradan kaynaklandığı, yapılandırılan borç tutarının 1.890.272 TL ve yapılan ödemenin 277.170 TL olup %3 oranında ödeme yapıldığı, iflasın ertelenmesindeki amacın salt borçların yapılandırılması yada borç yapılandırma sayısı olmayıp yapılandırılan bu borçların düzenli olarak ödenmesi gerektiği, bu yönüyle davacı şirketin istenilen düzeyde olmadığı, …. A.Ş. Yönünden ise ; karlılık seviyesinin azalışta olduğu, 2016 senesini zarar ile kapattığı, sermaye artışının nakdi olan kısmının bankaya ortakların yatırmış olduğu paradan kaynaklandığı,yapılandırılan borç tutarının 8.167.572 TL ve yapılan ödemenin 708.121 TL olup %9 oranında ödeme yapıldığı, tüm davacılar yönünden iflasın ertelenmesindeki amacın salt borçların yapılandırılması yada borç yapılandırma sayısı olmayıp yapılandırılan bu borçların düzenli olarak ödenmesi gerektiği, bu yönüyle davacı şirketlerin istenilen düzeyde olmadığı ve iş bu nedenle davacı şirketler yönünden iflasın ertelenmesinde beklenen faydanın sağlanamamış olduğu ve derhal iflas kararına nazaran iflasın ertelenmesi kararının alacaklıların durumunu daha da kötüleştireceği belirtilmiştir. (Mali müşavir bilirkişi … , Doç.Dr … ve Prof. Dr …ş tarafından düzenlenen) 01.03.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; … şirketinin 31.12.2018 tarihi itibariyle rayiç özvarlığının (-)13.596.182,69 TL olduğu ve borca batık olduğu, … Şirketinin 31.12.2018 tarihi itibariyle rayiç özvarlığının (-) 17.249.241,71 TL olduğu ve borca batık olduğuı, … Şirketinin 31.12.2018 tarihi itibariyle rayiç özvarlığının (-) 6.557.388,24 TL olduğu ve borca batık olduğu, … Şirketinin 31.12.2018 tarihi itibariyle rayiç özvarlığının (-) 8.398.696,85 TL olduğu ve borca batık olduğu, şirketlerin sundukları iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olmadığı belirtilmektedir. Kayyım raporları;18.03.2016 tarihli raporda özetle, şirketlerin faaliyetine devam ettiği, davanın açılmasından itibaren geçen 2 aylık sürede davacıların azalan iş hacimlerine ve düşen satış miktarlarına bağlı olarak personel sayısında da azalma olduğu ,12.04.2016 tarihli raporda özetle, şirketlerin faaliyetine devam ettiği, 30.11.2015 tarihli başlangıç bilançolarının esas alınması halinde geçen 3 ay içinde tüm şirketlerin borca batıklıklarında artış meydana geldiği, şirkette çalışan personelin daha da azaldığı,06.06.2016 raporda özetle; tedarikçiler, bankalar ve işten ayrılan personele olan borçları için yapılandırma çalışmalarına başlanıldığı, özellikle tedarikçilere ödeme yapıldığı ancak, bazı ödemelerin vadeleri geçtiği halde ödenemediği, şirketin somut bir çözüm ortaya koyamadığı,10.08.2016 tarihli raporda özetle, stok seviyelerinin yetersiz olduğu, satış tutarların geçmiş dönemlere göre oldukça azaldığı, başlangıç bilançoları esas alındığında tüm şirketlerin borca batıklık durumunun arttığı, çalışan personel sayısında daha da azalmalar meydana geldiği ,21.11.2016 tarihli raporda özetle, sermaye artışlarının henüz yapılmadığı, satışların süratle düştüğü, yapılan borç yapılandırma protokollerinde yer alan ödemeler son aylarda önemli ölçüde azaldığı, sabit kıymet ve stok envanterleri henüz alınmadığı, revize iyileştirme projesinde yer alan sermaye artış işleminin hiçbir davacı şirkette yapılmadığı, personel sayısının giderek azaldığı, satışlarda artış olmadığı, 16.01.2017 tarihli raporda özetle, yani mal tedarikinin yapılmadığı, satışların süratle düştüğü, şirket öz varlıklarının stoklarda olmadığı için şirket varlıklarından düşülen bu tutarlar kadar azalması gerektiği, aynı şekilde borca batıklığın da artması gerektiği, ancak şirketlerin stoklarda olmayan bu varlıkları öz varlıktan düşmek yerine olmayan bir alacak olarak kaydettiği, Ağustos ve Ekim yalarından sonraki satışların sembolik olarak kaldığı, geçen süre boyunca bazı şirketlerin borca batıklıklarında azalma bazılarında ise artma meydana geldiği, çalışan kişi sayısı azaldığı, kayyım onayı olmaksızın iflas erteleme dışındaki diğer grup şirketlere 4.287.751 TL para aktarımının sağlandığı, bu husunun kayyım raporuyla belirlenmesinden sonra 2.055.126 TL lik kısmının geri getirildiği, 15.05.2017 tarihli raporda, Bir önceki raporda diğer grup şirketlere yapılan para aktarımının kalan kısmının henüz iade edilmediği, … şirketinin kapanan mağazalarında toplam 154.418 , açık mağazalarında 372.740, ….A.Ş.’nin kapanan mağazalarında 3.192.875 ve açık mağazalarında 6.727.293 TL olmak üzere toplam 9.929.168 TL kira borcu bulunduğu, 29.09.2017 tarihli raporda, revize iyileştirme projesinde yer alan sermaye artışlarının gerçekleştiği, arttırılan sermaye tutarlarının şirket ortaklarının mevcut alacaklarından karşılandığı, şirketlerin satış grafiğinin olağanüstü düşüşte olduğu, borç yapılandırma işlemindeki ödemelerin aksadığı, şirketlere ürün tedariki yapılamadığından satışların durma noktasına geldiği,toplam 4 şirketin borca batıklıklarının stok affına konu olan 45.685.214TL kadar arttığı, ancak bu işlemin kaydi bilançolarda öz varlık hesaplarına yansıtılmadığı bazı şirketlerin borca batıklıklarında azalma bazılarında artış meydana geldiği, iş bu borca batıklığın performans nedeni ile değil ”ortaklara borç” hesaplarında yer alan bazı tutarların bilançonun ”borçlar” bölümünden çıkarılarak ”öz kaynaklar ”bölümüne ”sermaye yedekleri ve özel fonlar” olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı , ayrıca şirketlerin kayyım denetimi dışında çalıştıkları, yapılan ödemelerde kayyım heyetinin herhangi bir onayı olmadığı, bu koşullarda iyileştirme projesinin gerçekleşme imkanının bulunmadığı,20.11.2017 tarihli raporda, şirketlerin faaliyetinin tamamen , borç yapılandırma işlemleri ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı, satışların durma noktasına geldiği, …Şti, …. Şti ve …. A.Ş.’nin adreslerini değiştirdiği ancak bu konuda kayyım heyetinden bilgi verilmediği, bu şirketlerin bulunduğu adreste yine davacı şirketlerin ortaklarının kontrol ettiği görünümü veren … A.Ş.’nin faaliyette bulunduğu, stoklarda görünen miktarın gerçeği yansıtmadığı, davacılardan sadece …. A.Ş. Nin borca batıklığı azalttığı, ve şirketlerin iflas erteleme süreci içerisinde kalmalarının alacaklıların mağduriyetini arttırdığı, 12.01.2018 tarihli raporda, şirketlerin kaydi borca batıklığının yaklaşık 2,5 kat arttığı, kaydi öz varlıklarının da yine aynı oranda azaldığı, tüm mağazalarının kapatıldığı, satışların iflas erteleme dışındaki şirketlere kaydırıldığı, iflas erteleme sürecinde kalmalarının artık fayda getirmeyeceği, 24.04.2018 tarihli raporda, aynı görüşlerin devam ettiği 12.09.2018 tarihli raporda iyileştirme projesinin inandırıcılığı kaybettiği, borca batıklığın 2,5 sene öncesine göre 43.9 milyon TL azalsa da (82 milyon TL den 38.1 milyon TL ye) bu azalmada ticari faaliyet dışında çoğunluğu ortaklardan gelen kaynakla sağlandığı, buna rağmen uzunca bir süredir protokol yapılan banka , tedarikçi, ve personellere ödeme yapılmadığı, şirketlerin durağan yapıda olduğu, ”şüpheli alacakların ”da şirket mal varlığı içerisinde yer aldığı, iki sene önce hesaplanmış marka değerinin borca batıklık hesabında artı değer olarak kullanılamayacağı, faaliyetleri neredeyse durma duruma gelen şirketlerin marka değerinde de azalma olduğu,06.03.2019 tarihli raporda, kayyım raporu 13 ile 14 arası dönemde 4 şirketin faaliyette bulunmadığı, Aralık 2018 dahil olmak üzere toplam 4 aylık kayyım ücretinin dahi rapor döneminde ödenemediği, önceki raporda ki sonucu etkileyecek hiç bir faaliyetin bulunmadığı belirtilmiştir.İflasın ertelenebilmesi İİK madde 179-179 b de düzenlenmiş olup buna göre ; – şirketin borca batık olması, yani aktifinin pasifinden az olması gerekmektedir. Borca batıklık kavramı alacaklıların alacaklarını alamaması, şirketin borç ve taahhütlerini karşılayamaması durumudur. Sermaye şirketlerinde şirket yönetim kurulu tarafından şirketin mali durumunun iyileşebileceğini gösterir proje mahkemeye sunularak iflasın ertelenmesi istenebilmektedir. Şirket tarafında düzenlenen proje de şirketin mali durumunun iyileştirilmesi için düşünülen tedbirler ve kaynaklar belirtilmektedir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi içim erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirmesinin mümkün olması gerekir. İyileştirmenin mümkün olup olmadığının tespiti için erteleme talebinde bulunan şirket iyileştirme projesi sunarak, projede iyileştirmenin nasıl yapılacağı ve öngörülen tedbirlerin kaynağı da belirtilmelidir İflasın ertelenmesinde kural olarak şirkete yeni mali kaynaklar bulunması gerekmektedir. Sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getirmeyen şirket in iyileştirme projesi inandırıcı ve ciddi bulunmaz (Yargıtay 19.HD 1.5.2008 2268/4798 (Uyar 10.Cilt s. 15657) İflas erteleme süresi İİK madde 179/b maddesinde belirtildiği üzere azami bir yıldır. Bu süre kayyımım vereceği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler kapsamında uzatılabilir, Ancak uzatma süresi toplam dört yılı geçemez.Fiktif yani belirsiz emarlere dayalı olarak, somut verilere dayanmayan ve ihtimaller çerçevesinde iyileşmesi beklenen şirketlerin iflasının ertelenmesine karar verilemez. Yargıtay 19 Hukuk dairesinin 29.5.2008 4272/5875 sayılı ilamında belirtildiği üzere iflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunun da iyileşme ümidinin bulunması gerekir. İflasın ertelenme talebi üzerine ”borca batık durumda olan şirketin mali durumunun iyileştirme ümidinin bulunmaması halinde ise, şirketin iflasına karar verilmelidir.Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, incelenen bilirkişi heyet ve kayyım raporlarına göre davacı şirketlerin borca batık olduğu, dosyaya sunulan iyileştirme planına göre kurtuluşunun mümkün olmadığının tespit edildiği, bilirkişi rapor ve ek raporunda da borca batıklık miktarı nazara alındığında iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı kabul edilmediği, davacı şirketlerin mahkeme izni olmaksızın ve kayyımlara bilgi vermeksizin şirket adreslerinde değişiklik yaptığı, kayyım heyetinin onayı olmadan iflas ertelemesi dışındaki diğer grup şirketlerine para aktarıldığı ve bu durumun mahkeme ve kayyım heyetinin bilgisi dışında gerçekleştiği ve bu haliyle denetime aykırı davranışta bulunduğu, ticari faaliyetlerin durduğu, kayyım ücretlerinin dahi süresi içerisinde yatırılmadığı, şirketin kayyım ücretlerini karşılayacak mali güce dahi sahip olmadığı gibi borca batıklık miktar ve oranı karşısında iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı veriler içermediği, iflasın ertelenmesindeki amacın salt borçların yapılandırılması yada borç yapılandırma sayısı olmayıp yapılandırılan bu borçların düzenli olarak ödenmesi gerektiği, marka değerinin borca batıklık hesabında tek başına artı değer olarak kullanılamayacağı, faaliyetlerini durduran davacı şirketlerin iyileştirme projesini uygulaması ve borca batıklıktan kurtulmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla; ilk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına ve şirketin borca batıklığının ve kurtulma ümidi olmadığının itibar edilen bilirkişi heyeti ve kayyum raporları ile tereddüte yer verilmeyecek şekilde saptanmış bulunmasına göre davacılar vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından yatırılan 148,60.TL (her 3 davacı yönünden ayrı ayrı yatırılan) istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL (her 3 davacı yönünden ayrı ayrı yatırılan) istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın Hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 181 maddesi yollamasıyla İİK ‘nun 164. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde Temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/12/2020