Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1598 E. 2023/990 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1598
KARAR NO: 2023/990
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/239 Esas
KARAR NO: 2019/1306
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalılar arasında 26/12/2016 tarihli temizlik hizmetleri sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmedeki şartları müvekkilinin eksiksiz yerine getirdiğini, hizmetinin karşılığını davalılardan tahsil edemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların kısmi itiraz dilekçesinde tarafımızca alep edilen alacağın 132.084,85 değil 129.157,73-TL olduğu, ancak, verilen hizmetlerin eksik ve ayıplı olması nedeniyle 16.000, TL’nin düşülmesi ile 113.157,73 TL esas alınması gerektiğini belirterek bu miktar esas alınarak işlemiş faiz, vekalet ücreti, tahsil ve başvuru harcı icra masrafı altında hesaplama yapılmak suretiyle 129.677.93 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkil tarafından düzenlenen faturaların içeriğine ilişkin muhattaplar tarafından yasal süresi içerisinde hiç bir itiraz edilmediğini, icra takibi açıldıktan sonra haksız şekilde müvekkil şirkete 22/01/2018 tarihli 8.797,87 TL ve 22/01/2018 tarihli 6.851,00 TL iade faturası gönderildiğini, söz konusu iade faturalarının gönderilme sebebinin tarafımızca açılan davanın savunmasının şekli alt yapısını oluşturmak olduğunu beyanla davalı tarafın haksız itirazının iptaline, icra takibinin bakiye kısım için devamına, İİK.68/son maddesi uyarınca, davalılar aleyhine, %20 oranından az olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı tarafın verdiği hizmetin eksik ve ayıplı olduğundan dolayı taraflar arasında yapılan görüşme gereği ayıplı bedelin 16.000 TL olduğuna dair mutabakata varıldığını, adi ortaklığın kayıtlarında görülen 129.157,73 TL davacının asıl alacağından 16.000 TL düşüldükten sonra İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne kalan 113.157,73 TL asıl alacak üzerinden yargılama giderleri ve işlemiş faiz dahil 129.677,93 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını iddia ederek davanın reddini, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” taraflar arasında 26/12/2016 tarihli … Temizlik Hizmetleri Sözleşmesinin imzalandığı, davacının sözleşme kapsamında ifa edilen iş karşılığı kesilen bir takım fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalılar aleyhinde 132.084,85 TL asıl alacak ve 1.962,48 TL işlemiş faizin tahsili bakımından takibe geçtiği, davalıların takipten sonra davacıya 113.157,73 TL ödeme yaptığı, bakiye 16.000 TL lik kısmın ise davacının eksik ve ayıplı işleri nedeniyle ödenmediğini savunduğu, davacının bakiye 18.927,12 TL nin tahsili bakımından davalıların icra takibine itirazlarının iptaline karar verilmesini talep eder olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarını usul ve yasa hükümlerine uygun tutup tasdiklerini yaptırdıkları görülmüş, davacının takibe konu ettiği faturaların her iki taraf ticari defterlerlerinde de kayıtlı olduğu, davacının kayıtlarına göre 31/12/2017 tarihi itibariyle 120 alıcılar hesabından 113.303,97 TL ve 128 Şüpheli alacaklar hesabından 18.781,11 TL olmak üzere davalıdan toplam 132.085,08 TL alacaklı gözüktüğü, davalının kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 129.157,73 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş, huzurda dinlenen tanık beyanlarından taraflar arasında davalıların şirketinin 4 cephesinin davacı yanca silineceği kararlaştırılmışken, 3 cephesi silinip 1 cephesinin ise teknik olarak mümkün olmadığından bahisle silinmediğinin anlaşıldığı, davalı tanıklarının davacının silinmeyen bir cephe yönünden başkaca iş ve işler yapılarak telafi edileceğinin davacının kabulünde olduğunun beyan ettiği, bu hususun fatura eklerinden de görüldüğü ve ayrıca güvenlik personeli puantajları açısından fark faturası kesilebileceği hususlarının taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın, diğer bir deyişle davalının icra dosyasına yaptığı eksik ödemenin bu işlere ilişkin fatura bedellerinden kaynaklandığı, davalının, davacının 31/03/2017 tarihli faturasının 4.321,15 TL sine, dış cephe temizliğine ilişkin 26.000 TL tutarlı faturasının 6.500,00 TL lik kısmına ve 31/07/2017 tarihli faturanın 1.899,19 TL sine ilişkin itirazının olduğu ve taraflar arasında yapılan görüşme ile 16.000,00 TL fark iade faturası düzenlenmesi hususunda mutabık kalındığını beyan eder olduğu, buna dair mail yoluyla yapılan mutabakatın 25/04/2017 tarihli olduğu, davalının yasal itirazını ise 22/01/2018 tarihinde iade faturası keserek yaptığı, davacının 06/02/2018 tarihli ihtarı ile davalı yanca kesilen bu iade faturalarını iade etmiş olduğu görülmüş olmakla; Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” hükmü çerçevesinde davalının süresinde iade faturası kesmemekle, itiraz etme hakkından vazgeçmiş olacağı, faturaya itirazının süresinde olmadığı” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalıların İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazlarının iptaline, takibin 18.927,12 TL alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davaya konu sözleşmeye ve 5 adet faturaya istinaden 132.084,85 TL asıl alacak 1.962,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 134.047,33 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde sunmuş olduğu kısmı itiraz dilekçesinde, verilen hizmetlerin eksik ve ayıplı olması nedeniyle 16.000, TL’nin düşülmesi ile asıl alacak miktarının 113.157,73 TL esas alınması gerektiğini, bu miktar esas alınarak işlemiş faiz, vekalet ücreti, tahsil ve başvuru harcı icra masrafı altında hesaplama yapılmak suretiyle 129.677.93 TL ödeme yapıldığını belirterek bu miktar üzerindeki asıl alacak, faiz ve ferilerine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; Mecidiyeköy adresinde yer alan … Projesi binalarına ait ince temizlik hizmetlerinin davacı şirket tarafından yerine getirilmesi konusunda davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında 24/12/2016 tarihli Temizlik Hizmet Sözleşmesi düzenlendiği, iş bedelinin, tabloda gösterilen birim fiyat cetvelinde her bir iş bölümü için davacının teklif ettiği fiyatlar ile davalı işveren tarafından talep edilecek personel sayısının çarpımı neticesinde tespit edileceği, dava konusu faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı görülmüştür. Her ne kadar davaya konu faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olması, söz konusu hizmetin verildiğine karine oluşturduğu aksi karşı tarafça ispat edilmesi gerektiği emsal yargıtay ilamlarında ifade edilmiş ve Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesi uyarınca, bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiş ise de davacı şirket çalışanı … tarafından, davalıya gönderilen 25/04/2017 tarihli mutabakat mailinde ” Ocak 2017 – 20.04.2017 dönemleri için 14.580,00 TL faturalandırma gerçekleştirildiği, ilgili dönem dahilinde her ay 4, toplamda 8 personel otoparklarda görev yaptığı, otoparklarda görev yapan personel ücret fark ödemelerinin 8 personel için işveren maliyeti 5.937,69 TL olduğu, 14.580,00-5.937,69 = 8.642,31 TL / 3 Ay = 2.880,77 TL, Ocak, Şubat ve Mart dönemleri için ayrı ayrı 2.880,77 TL tutarında fark faturası kesilebileceği” ifade edilmiş, davacı tanığı olarak duruşmada dinlenen …” davacı şirkette operasyon yöneticisi olarak çalıştığını, faturalandırmanın birim puantaj cetvellerine göre yapıldığını, bildiği kadar fatura düzenlenmeden önce mutabakat görüşmeleri sağlanıp bunun üzerine fatura düzenlendiğini, gösterilen mailin kendisine ait olduğunu ve davalıya gönderildiğini, belirtilen tutarın daha sonraki faturalarda eritilmesi durumu olmuş mu ne şekilde olmuş, bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını ” beyan etmiştir. Görüldüğü üzere davacı şirket tarafından gönderilen mutabakat mailinde, davalıların toplam 8.642,31 TL iade faturası düzenleyebileceği kabul edildiğine göre, davalı taraf herhangi bir süreye tabi olmadan iade faturası düzenleyebilecektir. Öte yandan, sözleşmeye konu … projesi binaların dış cephe camlarından bir cephesinin teknik olarak ( cephenin yüzey yapısındaki temizliği engelleyecek nitelikteki mimari uygunsuzluk) silinemediği, tarafların kabulünde olduğu gibi bu husus tanık beyanları ile de doğrulanmıştır. Dosyaya sunulan belge ve faturalardan, dış cephe cam temizliğinin 26.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davalılarca 1 cepheye karşılık 26.000/4 = 6.500,00 TL iade faturası düzenlendiği anlaşılmış ise de davacı vekili … adlı projenin 4 bloktan oluştuğunu, binanın tamamının yani 4 bloğun sözleşme konusu olduğunu, bahsi edilen 16 cepheden sadece 1 cephe için temizlik yapılamadığını iddia etmiştir. Görüldüğü üzere davaya konu 26.000,00 TL’lik iş bedelinin, binanın dış cephe camların temizlenmesi işine ait olduğu, ancak 1 cephenin teknik imkanlardan dolayı temizlenemediğinden, öncelikle sözleşmeye konu binanın kaç bloktan oluştuğu taraflara sorularak, sadece bir bloğun bir cephesinin mi, yoksa dört bloğun her bir cephesinin mi camlarının temizlenemediği tespit edilerek bir cepheye karşılık gelen iş bedeli ile davacı tarafından davalıya gönderilen mutabakat mailinde, iade faturası düzenlenebileceği kabul edilen 8.642,31 TL’nin davacı alacağından mahsup edilmesi gerekirken, mahkemenin, davalının süresinde iade faturası kesmediği, itiraz etme hakkından vazgeçmiş olacağı ve faturaya itirazın süresinde olmadığından davanın kabulüne karar verilmesi hukuka uygun görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalıların istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/239 Esas, 2019/1306 Karar sayılı ve 17/12/2019 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davalılarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının ayrı ayrı hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalılara İADESİNE, 5-Davalıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2023