Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1586 E. 2020/80 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1586
KARAR NO: 2020/80
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/927 Esas
KARAR NO: 2019/985
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
DAVA: İtirazın İptali ( Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının, kullanım ücretini ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup 27/11/2018 tarihli dilekçesi ile; bir kısım araçlarla ilgili hesabında para bulunduğunu, bir kısım araçların ise dorse plakası olduğunu belirterek uygulanan cezai işleme itiraz etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına borçlu vekili tarafından sunulan 05/08/2019 tarihli dilekçe ile dosya borcuna yapılan itirazdan feragat edildiğinden, iptali talep edilen icraya itiraz ortadan kalkmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporundan davacının davasının haklı olduğu anlaşılmakla yargılama giderlerinin dava açılmasına sebebiyet veren davalı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; itirazın geri alınması veya borcun ödenmesi durumunda dava konusuz kalacağını, bu durumda ortada iptaline karar verilebilecek geçerli bir itiraz bulunmadığından itirazın iptali davası konusuz kalacağından mahkemece “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması gerektiği, buna bağlı olarak davalı borçlunun itirazını geri alması onun haksız olduğunu gösterdiğinden, müvekkil şirket lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak istinaf taleplerimize konu itirazın iptali davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, ekli listede belirtilen borçluya ait araçların ihlalli geçişleri sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve cezası dayanak gösterilerek toplam 99.498,00 TL asıl alacak (Geçiş Ücreti- Para Cezası) üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın 11/10/2018 tarihinde yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı, davalı borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu 05/08/2019 tarihli dilekçesi ile dosya borcuna yapmış oldukları itirazdan feragat ettiği, davalı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece her ne kadar iptali talep edilen icra dosyasına yapılan itirazdan feragat edilmesi nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş ise de davanın açıldığı tarihte davalının, takip dosyasına yaptığı itiraz devam ettiği görülmekle, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak yargılama sırasında itirazdan feragat edilmiş olmakla itirazın kalkması ile birlikte takip kaldığı yerden devam ettiğinden dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle mahkemece dava konusuz kaldığından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır. Kabule göre de HMK 331/1 bendindeki “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceğine” ilişkinin düzenlemenin davanın usulden reddine karar verilmesi durumunda uygulanması hatalı olmuştur. HMK 331/1 bendi gereğince konusuz kalan davada; yargılama giderlerinin takdiri konusunda mahkemenin kararı istinaf edilmediğinden bu hususta bir inceleme yapılmamıştır. İcra inkar tazminatı yönünden yapılan incelemede; İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Diğer yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3 HD 04/06/2020 tarih 2020/2083 E. 2010/2727 K. Sayılı ilamı) Somut olayda mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden, bir başka ifadeyle alacak, dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olduğundan, davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Sonuç olarak dava konusuz kaldığından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine ve davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına HMK’nın 353/1-b.2 bendi gereğince hükmün düzeltilmesi cihetine gidilerek yeniden karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/927 Esas, 2019/985 Karar ve 27/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2- Dava konusuz kaldığından dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, a- Asıl alacak tutarı olan 45.233,00 TL’nin % 20’si olan 9.046,60 TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 772,48-TL den düşümü ile eksik kalan 718,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, c-Yargılama aşamasında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 813,58- TL, tebligat, müzekkere ve posta gideri: 78,00-TL, bilirkişi ücreti: 500,00-TL olmak üzere toplam 1.391,58- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, d-Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, e-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesinin 6/1 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.325,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine f-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıranlara resen iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden; 3- Başvuru tarihinde Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 83,50 TL’nin daha önce yatırılan 148,60 TL’den mahsubu ile HAZİNEYE İRAT kaydına, 65,10 TL fazladan alınan istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 148,60 TL’nin peşin yatırılan 154,49 TL’den mahsubu ile HAZİNEYE İRAT kaydına, bakiye 5,89 TL’nin talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 4- Davacı tarafından sarfedilen 83,50 TL başvuru 148,60 TL karar harcı olmak üzere 232,10 TL istinaf harcı ile istinaf yargılama aşamasında tebligat posta masrafından oluşan 67,00 TL masraf olmak üzere toplam 299,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1.b-2 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.