Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1577
KARAR NO: 2023/800
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
ESAS NO: 2019/92
KARAR NO: 2019/866
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/09/2017
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünde … esas sayılı dosyası ile 44.335,55 TL alacak üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ederek takibin durduğunu, müvekkil şirket tarafından 7-10 eylül 2017 tarihinde İstanbul Tüyap Kongre ve Fuar Merkezinde düzenlenen ” … -2017 FUARI”na katılmak için davalı şirketle katılım sözleşmesi imzaladığını, fuar alanında yer kiralama olarak 44.335,55 TL bedelli fatura tanzim edildiği, davalının sözleşmede kararlaştırılan sürede ve taksitlerde herhangi bir ödeme yapmadığını, alacağın ödenmemesinden kaynaklı olarak icra takibi başlatıldığını ve davalının haksız ve mesnetsiz olarak bahse konu takibe itiraz ederek durduğunu belirterek itirazın devamına karar verilerek %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirket ile davacının hiçbir şekilde katılım sözleşmesi imzalamadığını, taraflar fuar konusunda görüşmüş ancak bir anlaşmaya varmadıklarını, davacının Beyoğlu … Noterliğinden göndermiş olduğu ihtarnamesine Bakırköy … Noterliği ile cevap verildiğini, iş bu ihtarname ile alacağın muacceliyetine itiraz edildiğini, sözleşmenin geçerlilik kazanmadığını da bildirdiğini, davacının iddia ettiği fuar alanı başka bir kiralama ile kiralandığını belirterek davacının asılsız davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava; fuar katılım hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Davaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş olup dosyanın tetkikinde; “…Davacı tarafından 44.335,55-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz doğrultusunda takibin durdurulduğu…” görülmüştür. Huzurdaki davada uyuşmazlığın; dosyada mübrez 29/03/2017 tarihli (fuar) katılım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacak istemiyle başlatılan icra takibine davalı yanın itirazında haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı vekilince her ne kadar taraflar arasında yalnızca sözlü görüşmelerin gerçekleştiği ancak herhangi bir yazılı sözleşmenin akdedilmediği savunulmuş ise de itiraza uğrayan sözleşme davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ve duruşma sırasında isticvap sureti ile beyanı alınan davalı şirket yetkilisinin davalı şirket kaşesi altındaki imzanın tarafına ait olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Bu suretle dosyada mübrez sözleşme kapsamında fuar katılımına ilişkin akdi ilişkinin tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf sözleşmede kararlaştırılan fuar katılım hizmet bedelinin karşılığı olarak fatura düzenlendiği ve bu bedelin ödenmediği iddiasıyla eldeki davayı açmış olup kendi ticari defterlerine göre kayıtlı fatura bedeli olan 44.335,55-TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerinde ise faturanın kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte tarafların kabulünde olan sözleşme kapsamında davalının ödemekle yükümlü olduğu katılım hizmet bedelinin maktuen belirlendiği, sözleşmenin 4. maddesi kapsamında ise bu sözleşmeyi imzalayarak fuara katılmayı kabul eden katılımcının sözleşmenin imzasından sonra cayma iradesi ile sözleşme bedelinin ödenmesine engel olamayacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu hali ile tarafların, tacir olmakla basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlü olması karşısında akit hükümleri ile bağlı olup davalının fuara katılmadığı savunması ile hizmet bedelinin ödenmesinden imtina edemeyeceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalı taraf kendisine ayrılan stant alanının başka bir firmaya kiralandığı savunmasını ileri sürmüş ise de anılı savunmasını ispata elverişli delillerinin ibrazı için süre verilmiş bu kapsamda ibraz edilen fuar katalog görüntü çıktılarının tetkikinde ise davalıya ayrılan stant alanının yazılı ve mevcut olduğu, başka bir firmaya kiralandığını ve davacının bu suretle sebepsiz zenginleştiğini ispata elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle; davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 44.335,55TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, takibin faturaya dayalı başlatıldığı, fuar katılım ücretinin miktarı sözleşmede belirtilmiş olup böylece alacağın likit olduğu anlaşılmakla” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ”Yerel Mahkeme taraflar arasındaki hiçbir zaman ıslak imza ile imzalanmayan sözleşmenin 4.maddesini esas alarak haksız davanın kabulüne karar vermiştir. Davaya verdiğimiz cevap dilekçemizdeki hususları tekrar ederiz. Dava sırasında sunduğumuz delillerden anlaşıldığı gibi, davacı fuar şirketi müvekkil şirketin fuara katılmamasından dolayı hiç bir zarara uğramamıştır. Müvekkille ayrılmış ve fuarda boş bırakılmış hiçbir alan yoktur. Davacının uğramış olduğu hiçbir maddi zarar yoktur. Davacı haksız ve kötü niyetle açmış olduğu davada bir koyundan iki post çıkarmıştır. Müvekkilin ihtarname ile ile fuara katılmayacağını bildirmesinden sonra müvekkilden boşalan alanı başka katılımcıya kiralamıştır.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, fuar alanında yer kiralama sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, ”…-2017 Fuarı Katılım Sözleşmesi’ne ve ticari defterlere dayalı alacak” açıklaması ile 44.335,55 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen …-2017 Fuarı Katılım Sözleşmesinde; 44.335,55 TL bedelle kiralama yapıldığı, fuar katılım bedelinin belirlenen taksitler halinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. İş sözleşmesinin 1. sayfasında ”önemli not” başlığı adı altında ”… Katılımcı …sözleşmenin imzalanmasından itibaren sözleşme tutarını belirlenen vadelerde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini beyan eder. İş bu sözleşmeye imza tarihinden itibaren geçerli olup, katılımcı firma tarafından tek taraflı fesih edilemez. Katılımcı sözleşmede belirlenen ödeme tarihine uymadığı takdirde aylık %2 vade farkı ve sözleşmenin iptali halinde sözleşme bedelini faiz ve feriler ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Sözleşmenin 4.1. maddesi: bu sözleşmeyi imzalayarak sergi ve fuara katılmayı kabul eden katılımcının sözleşmenin imzalanmasından sonra cayma iradesi sözleşme bedelinin ödenmesine engel olmaz. Ayrıca, katılımcı fesih sebebiyle EUF’un uğrayacağı zararları ödemekle yükümlüdür. Sözleşmenin 7. maddesi: katılımcı iş bu sözleşmenin 1. sayfasında kararlaştırılan vadelerde ödemesi gereken taksitlerden herhangi birisini ödemediği ve bu gecikmenin 30 günü geçmesi halinde katılım bedelinin tamamen muaccel hale gelecektir. Söz konusu durumda katılımcı hiçbir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş olup, EUF’nun her türlü yasal yollara başvurma hakkı doğacaktır. Sözleşmenin 11. maddesi: elde olmayan haller ve doğal afetler (mücbir sebep) sebebiyle serginin açılmaması ve ertelenmesi halinde EUF’un de bundan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır .EUF yapılamayan fuarı başka zaman ve yerde yapma hakkını saklı tutar. Katılımcı EUF un mücbir sebep gerekçesiyle fuarı erteleme tabi olursa buna uymak zorundadır.” hükümleri yer almaktadır. Mahkemece mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda; Davacı taraf sözleşmeye istinaden Davalı taraf adına 07.09.2017 tarihli … Nolu KDV dahil 44,335.55.-TL lik Fatura düzenlemiş ve yevmiye defterinin … Nolu Yevmiyesine kayıt ettiği görülmüştür. Davalı taraf ticari defterlerinde ise böyle bir kayda rastlanılmamıştır.” mütalaa olunmuştur. Davacı tarafın, fatura bedeline ilişkin Beyoğlu … Noterliğinden çekmiş olduğu 05/06/2017 Tarih … Yevmiye Nolu ihtarnamesinde alacağı davalı taraftan talep etmiş olduğu davalı tarafın icra dosyasına sunmuş olduğu 12/06/2017 tarih … Yevmiye nolu ihtarnameye cevap ihtarnamesinden anlaşılmıştır. Davalı taraf Bakırköy … Noterliğinden 12 Haziran 2017 Tarih … Yevmiye Nolu ihtarnamesi ile cevaben taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığı, davalı tarafından herhangi bir hizmet ve malın davalı tarafa verilmediği, gerekçeleri ile itirazda bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilince taraflar arasında yalnızca sözlü görüşmelerin gerçekleştiği, yazılı bir sözleşmenin akdedilmediği savunulmuş ise de; itiraza uğrayan sözleşme mahkemece davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ve davalı şirket yetkilisi, duruşmada, davalı şirket kaşesi altındaki imzanın tarafına ait olduğunu beyan etmiştir. Bu bağlamda dosyada mübrez sözleşme kapsamında fuar katılımına ilişkin akdi ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekmektedir. Davaya konu uyuşmazlıkta, taraflar tacir olup 6102 sayılı TTK’nin 18/2. maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu kabul edilmektedir. Somut olayda davalı, sözleşme hükümleri ile bağlı olup sözleşme ilişkisinin kurulmadığı ve fuara katılmadığı savunması ile hizmet bedelinin ödenmesinden imtina edemeyecektir. Her ne kadar davalı taraf kendisine ayrılan stant alanının başka bir firmaya kiralandığı ileri sürmüş ise de iddiasını ispatlamak için ibraz ettiği fuar katalog görüntü çıktılarından, davalıya ayrılan stant alanının yazılı ve mevcut olduğu anlaşılmakla; davalının bu iddiasını da ispatlayamadığı, davacının davasını ispatladığı nazara alındığında, aksi yöndeki davalı vekilince sunulan istinaf başvuru sebeplerinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 757,14 TL’nin mahsubu ile bakiye 577,24 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/05/2023