Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1564 E. 2020/232 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1564
KARAR NO: 2020/232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/711
KARAR NO: 2019/1129
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı dava dilekçesinde; İstanbul 3. İş mahkemesinin 2002/664 E sayılı dava dosyasında davalılar ile birlikte ….AŞ ve davacı şirket aleyhine açılan alacak davası sonunda davacı hakkındaki davanın reddine diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesi ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dava dosyası ile icra takibine konu edilmesi üzerine davalı borçlulardan ….A.Ş. tarafından icra dosyasına 325.230,20 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, 28/03/2013 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmesine kadar ….AŞ.’nin %100 hissesinin davacı şirkete ait olduğunu, bilahare ödemeyi yapan … AŞ.’nin devir sözleşmesinin 7.4. maddesine dayanarak davacı şirket aleyhine Ankara 10. ATM’nin 2015/16 E sayılı dava dosyası ile rücuen alacak davası açtığını mahkemece 2015/869 K sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın temyizi üzerine kesinleştiğini ve davacının kesinleşen bu ilam gereğince … AŞ.’ne 21/07/2016 tarihinde 969.681,00 TL ödeme yaptığını, halbuki rücu davasının temeli olan İstanbul 3. İş mahkemesinin 2002/664 E sayılı dava dosyasında davalılar da davalı olmasına ve müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına rağmen bunlar aleyhine dava açılmadığı gibi, bunlarca ödeme de yapılmadığını iler sürerek ödenen 969.681,00 TL ile anılan dosyaya yapılan 39.531,58 TL yargılama gideri toplamı 1.009.212,58 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP Davalı şirket dava dilekçesinde; sözü edilen iş mahkemesi kararına konu 325.230,20 TL ödemenin 03/05/2006 tarihinde o davanın davalılarından … tarafından yapıldığının izahtan vareste bulunduğunu, davalıya … tarafından dava açılmadığı iddiasının doğru olmadığını, zira … tarafından davalı şirket aleyhine Büyükçekmece 1. A. H. mahkemesinin 2007/847 E sayılı dava dosyası ile davalı kusuruna denk gelen 65.049,04 TL için dava açıldığını, mahkemece davalının yaptığı ödemelerle … tarafından ibra edildiği gerekçesiyle davanın ret edildiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, ayrıca davalı ile yapılan sözleşme ve ekli şartnamenin 33. maddesine göre iş kazası nedeniyle sorumluluk halinde talepte bulunulamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı … cevap dilekçesinde; kendisinin …’da yardımcı usta olarak çalıştığını, olayın oluşumunda kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiş; bilaharede tahkikat aşamasında verdiği dilekçe ile zamanaşamı itirazında bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” ‘…dava konusu olay 21/12/2001 tarihinde gerçekleşmiş olup eldeki dava 11/07/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı … yönünden BK 60. maddesinde (TBK 72. maddesinde) öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Keza uzamış ceza zamanaşımı süresi de dolmuştur. Diğer davalı Uzay yönünden ise 818 sayılı BK’nun 125m. ( 6/98 saylı TBK 147m.) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle davalılar tarafından ileri sürülen zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davacı vekili davacının dava dışı …’a 21/07/2016 tarihinde ödeme yaptığını ve rücu amaçlı davanın süresinde açıldığını bildirmiş ise de az yukarıda açıklanan yasal nedenlerle bu itiraz yerinde bulunmamıştır.’ gerekçesi ile; davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/16 esas sayılı dosyasında belirlenen miktarın 21/07/2016 tarihinde dava dışı … A.Ş.’ne ödendiği, asıl kusurlulara süresi içerisinde dava açıldığı, mahkemece olay tarihi nazara alınarak davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, halbuki davacının zarar ve zarar vereni öğrendiği tarihin ödeme yaptığı 21/007/2016 tarihi olduğu, bu haliyle davanın zaman aşımına uğramadığı, Ankara 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/16 Esas sayılı dava dosyasında 10 yıllık zaman aşımı süresini dikkate alınmadığını, iş bu dava dosyasında olay tarihi nazara alınarak zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin çelişkiye neden olacağı, davalılardan …’ın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı dolayısıyla zaman aşımı süresinin dolmadığını, davacı kurumun 21.07.2016 tarihinde ödeme yaptığı, rücu istemli olan iş bu davada ödeme tarihi nazara alınmak suretiyle yargılamanın yapılması gerektiği, davalılardan … Şti ile … arasında düzenlenen sözleşmenin incelenmediği dava konusu olayın esasını İstanbul 3.İş mahkemesinin 2002/664 esas sayılı dava oluşturduğu anılan bu dosyanın tamamından …Şti. sorumlu olduğu belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/16 esas 2015/869 Karar sayılı ilamı uyarınca ödenen 969.681,00 TL miktarlı ödeme ile 39.531,58 TL mahkeme gideri olmak üzere toplam 1.009.212,58 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tazmini istemine ilişkindir. İstanbul 3.İş mahkemesinin 2002/664 Esas 2005/1032 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Davacısının … olduğu ve davanın … Ltd Şti, …, … Genel Müdürlüğü ve …’a yönelik açıldığı anlaşılmaktadır. İş bu dava ile davacı, davalılarda … Şti’nde elektrikçi olarak çalışmakta iken 21.12.2001 tarihinde geçirdiği iş kazası ile malul kaldığını belirterek 20.000.000,000 TL manevi tazminat, 132.148,37 YTL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davacının davalılardan … Şti elektrikçi olarak çalışmakta iken %54 oranında malul kalması sonucunda meydana gelen kazada … Şti.’nin %20, davalı … çalışanı …‘ın %30 ve davalı …‘ın %50 oranda kusurlu oldukları maddi zararın 237.312.550.000 Lira olarak belirlendiği, mahkemece B.K’nun 43. Ve 44. maddeleri uyarınca taktiren %20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı belirtilerek” davanın kısmen kabulüne, davalılar … Şti. … ve … açısından her iki dava sebebiyle, mahkemece resen yapılan hakkaniyet indirimi, sosyal yardım zammı, geçici iş göremezlik ödeneğinin düşülmesi sonucu geriye kalan :84.685.860.000 (84.685.68 YTL) LİRA maddi tazminat ile taktiren 20.000.00 YTL manevi tazminatın kaza tarihi 21.12.2001 gününden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … Şti … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminattan fazlaya dair talebin reddine, ” olayda davalı … ile davacı arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı belirtilerek” davalı … yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş Yargıtay temyiz incelenmesi sonucu mahkeme ilamı kesinleşmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasının icra emrinin incelenmesinde; davacı … vekilince İstanbul 3.iş mahkemesinin 2002/664 Esas 2005/1032 K. sayılı 28.12.2005 tarihli 3.madde ile istenilen maddi-manevi tazminata ilişkin ilam uyarınca , davalılar … Şti, … ile …’a yönelik olarak 104.685.86 YTL maddi-manevi tazminat, 177.194.00 YTL gecikme faizi, 2.421.80 YTL yargılama gideri 8.96”.15 YTL avukatlık ücreti ve 3.599.00 YTL harç olmak üzere toplamda;296.861.81 YTL alacağın takip tarihinden itibaren icra gideri, %9 yasal faiziyle birlikte ücreti vekaletin tahsili talepli örnek:4-5 uyarınca icra emri düzenlemiştir. Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/16 Esas 2015/869K sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının … A.Ş. olduğu ve davanın …’a yönelik açıldığı anlaşılmaktadır. İş bu dava ile davacı, İstanbul 3. İş mahkemesinin 2002/664 Esas 2005/1032 Karar sayılı ilamı ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası nedeniyle alacaklı işçi … lehine 325.230,20 TL ödeme yaptığını belirtmiş ve davacı ile davalı arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi uyarınca sorumluluğun davalıya ait olduğu belirtilerek , hak sahiplerine ödenen 325.230,20 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu alacağın 24/07/2006 tarihli İHDS’ne dayandığından BK 146 maddesi uyarınca on yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı taraflar arasındaki sözleşmenin 7.4 maddesinde dağıtım faailiyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin tüm sorumluluğun …’a ait olduğu belirtilerek, işçi lehine tüm tazminatlardan ve ferilerinden davalının sorumlu olduğu , sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince icra masrafı ve davalardan doğan mali yükümlülük davalıya ait olduğu ve bu sebeple icra masraflarından da sorumlu tutularak ‘’davanın kısmen kabulüne, 325.250,20 TL’nin 03.05.2006 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine ’’dair karar verilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/06/2016 tarih 2016/4378 Esas 2016/6733 Karar sayılı ilamıyla mahkeme kararının ‘’onanmasına ‘’ dair karar verildiği ve karar düzeltme talebinin de reddine karar verildiği görülmüştür. Davaya konu uyuşmazlıkta ise; davacı … Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen 2015/16 Esas 2015/869 Karar sayılı ilamı uyarınca … A.Ş. ye 21.07.2016 tarihinde ödediği 969.681,00 TL’nin rücuen tazminini talep etmektedir. Davacının delil listesi ekinde yer alan günlük ödeme listesinde anılan mahkeme kararı uyarınca, … vekiline ödenecek miktar karşılığı olarak 969.681,00 TL belirtilmiştir. … A.Ş. ile … A.Ş. arasında düzenlenen …/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi incelenmesinde: 7.4 maddesi’’ dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirlen her türlü iş ve eylemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş olan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır’’ hükmü yer almaktadır. Yine 7.6 maddesinde ‘’ sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan her türlü faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır . Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır’’ hükmü yer almakta aynı zamanda 7.2 maddesinde ihbar yükümlülüğünün dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin ihtilaflar için zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yargılamayı yapan mahkemece bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle: davacının selefi … tarafından Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/847 Esas sayılı dosyasında … Şti alayhine açılan alacak davası sonunda … Şti üstüne düşen zarar tazminatını ödeyerek ibralaştığı gerekçesiyle dava reddedildiğinden, …’ın halefi olan davacının da … A.Ş.’den herhangi bir alacak tazmininde bulunmayacağı, yine …’tan ise kusuru olan %30 oranında (302.763 TL) tazminat talep edebileceği, ancak dava dışı …’e yapılan ödemenin 03.05.2006 tarihinde yapıldığı iş bu davanın 10 yıllık zaman aşımı süresin tabi olduğu ve bu haliyle davalı …’a karşı zaman aşımı süresinin dolduğu belirtilmiştir. Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Makemesinin 2007/847 Esas 2010/17 Karar sayılı ilamında: … tarafından … Şti ne yönelik olarak iş bu davalının kusuruna denk geldiği belirtilen 65.049,04 TL’nin tazminin talep edildiği dava dosyasında davalı şirketin kendi kusuruna denk gelen kısma yönelik dava dışı işçiye borcu ödediği bu haliyle alacaklı ile ibralaştığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece dava konusu olayın 21/12/2001 tarihinde gerçekleştiği, davanın ise 11/07/2018 tarihinde açıldığı, davalı … yönünden BK 60 maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, uzamış ceza zaman aşımı süresinin de dolduğu, Diğer davalı … yönünden ise, 818 sayılı BK’nun 125.maddesi öngörülen 10 yıllık süresinin dolduğu belirtilerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde ise; davacının dava dışı …’a 21.07.2016 tarihinde ödeme yapması nazara alınarak rücu davasının zamanında açıldığı ve mahkemece davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalılar tarafından ileri sürülen zaman aşımının davaya konu olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve zaman aşımı süresinin başlangıç tarihi üzerinde durmak gerekmektedir. Tazminatın tamamen ödenmesi (yükümlülüğün yerine getirilmesi) ve tazminattan sorumlu kişinin öğrenilmesi zaman aşımı süresi için gerekli unsurlardandır. Tazminat yükümlüsü öğrenilmiş ve zarar görene de ödeme yapılmış ise, zaman aşımı ödeme tarihinden itibaren başlayacaktır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22.10.2014 , 2013/18519 Esas 2014/13655 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğindedir. Davacının malvarlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere rücu davalarında zaman aşımının başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak ele alınmasını sebeplerinden bir de, rücu hakkının başkasının borcunu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen azalmayı gidermeye yönelik olması ve iş bu azalmanın ödeme tarihinde gerçekleşmesidir. Sonuç itibariyle, dava dışı … A.Ş. tarafından davalılardan … Ltd. Şti. İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2002/664 Esas sayılı dava dosyasında belirlenen tazminatın davalının kusuruna denk gelen miktarının tahsili için açılan davada, mahkemece davalının kusuruna denk gelen miktarı ödediğinin tespit edildiği anlaşılmakla; iş bu dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin mahkemesinden sorularak anılan dava dosyasının aslı ya da bir örneğinin dosya arasına alınarak incelenmesi gerekmektedir Aynı zaman da rücuen tazminat alacağına ilişkin zaman aşımı başlangıç tarihinin yukarıda belirtilen yargıtay içtihatlarındaki bilgiler nazara alındığında; ödeme tarihinden itibaren başlayacağı ve dava dışı …’a ödemenin 21.07.2016 tarihinde yapıldığı davanın 11.07.2018 tarihinde açıldığı ve bu haliyle davanın her iki davalı yönünden zaman aşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Bu bilgiler ışığında; istinafa konu mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’ nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dairemiz kararı doğrultusunda yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/711 E. 2019/1129 K. 18/12/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 ve 361/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.