Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1556 E. 2020/101 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1556
KARAR NO: 2020/101
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/595 Esas
KARAR NO: 2019/1337
KARAR TARİHİ: 16/12/2019
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirketin hizmeti eksiksiz yerine yerine getirdiği, ancak davalı şirket adına kesilen faturaların ödenmediği, ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrine davalı şirketin haksız ve hukuku olarak itiraz ettiklerini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı taraf fatura ve cari hesap alacağına dayanarak icra takibi başlattığını, davalı borçlu ise hem borca hem icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, icra dairesinin yetkisi dava şartı niteliğinde bulunduğundan bu yönde yapılan incelemede; davalı şirket adresinin Bağcılar olduğu, İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz bulunduğu anlaşılmakla başkaca araştırma yapılmadan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Somut olayda sözleşmeye bağlı bir para borcu söz konusu olduğunu, götürülecek borç niteliğinde olduğu için, alacaklının ikamet yerindeki icra dairesi de yetkili olduğunu, müvekkil şirketin ticari merkezinin Şişli/İstanbul olduğundan icra takibi yetkili İstanbul İcra Daire’sinde başlatıldığından işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken usulden davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı alacaklı vekilinin , davalı borçlu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, cari hesaba dayalı toplam 4.288,38 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirket vekili, yasal süre içerisinde, borca ve müvekkilinin adresinin bulunduğu Bağcılar ilçesinin yargı sınırları içerisinde bulunan Bakırköy İcra Müdürlüğü yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacının ise, İİK 67. madde gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır Uyuşmazlık, icra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkindir. 2004 sayılı İİK.nun 50.maddesinde yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir.Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş ve genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla takip, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemelerin bulunduğu icra dairesinde başlatılabilir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ve takip başlatmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Somut olayda, davacı, fatura ve cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış olup taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu iddia emiştir. Taraflar arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişkinin ispatı halinde İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla HMK’nun 6 maddesi uyarınca davalının adresinin bulunduğu Bakırköy İcra Daire’leri dışında TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacının adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daire’leri de yetkilidir. Davalı vekili itirazında, takip dayanağından kaynaklanan herhangi bir borcun bulunmadığını beyan etmişse de dosya içeriğinde taraflar arasındaki bakiye borcun 30.275 TL olduğuna dair imzalı bir belge bulunması karşısında mahkemece bu belgenin de değerlendirilip, İİK’nun 50, BK’nun 73 ve HMK’nun 10’uncu maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği Davacı taraf, delillerinde cari hesap ekstresi yanısıra 26/07/2017 tarihli OSGB hizmet sözleşmesine de dayanmıştır. Yargıtay 19.HD. 04/12/2012 tarih 2012/13979 E. 2012/18347 K. Sayılı ilamında belirtildiği gibi ” …davalı vekili itirazında, takip dayanağından kaynaklanan herhangi bir borcun bulunmadığını beyan etmişse de dosya içeriğinde taraflar arasındaki bakiye borcun 30.275 TL olduğuna dair imzalı bir belge bulunması karşısında mahkemece bu belgenin de değerlendirilip, İİK’nun 50, BK’nun 73 ve HMK’nun 10’uncu maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, takibin sadece faturaya dayandığı gerekçesi ile yetki itirazı hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ” olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller incelenip, gerekirse ibraz edilen sözleşmeye davalının itirazı olup olmadığı sorularak ticari defterler üzerinde araştırma yaptırılmak suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının saptanması halinde TBK 89/1 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi de yetkili olduğu gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/595 E. 2019/1337 K. 16/12/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca alınması gereken 83,50 TL’den peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 29,10 TL’nin ise peşin yatırılan istinaf karar harcından mahsubu ile tamamlanarak HAZİNEYE irat kaydına, 5-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcından bakiye kısmın talep halinde İADESİNE, 6-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/10/2020