Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1529 E. 2021/163 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1529
KARAR NO: 2021/163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1206
KARAR NO: 2019/652
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine istinaden faturalar tanzim edildiğini, davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, bakiye için Kadıköy … Noterliğinin 08/08/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve takibe haksız olarak itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, borçlunun %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, saha ziyareti yapılarak proje alanının incelenmesi, pazar araştırması yapılması, proje vizyonu belirlenmesi gibi inşaat öncesi ve sonrasını kapsayan işler ile ilgili olduğunu, davalı şirketin proje ruhsatını alamaması nedeniyle davacı şirketten hizmet alımı da yapılamadığını, bu nedenle faturanın iade edildiğini, davacı şirkete olan borç tutarının 1.146,10 TL olduğunu, başka borçları bulunmadığını ve davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Taraflar arasında 03/01/2018 tarihinde ” İki Yaka Fikirtepe Projesi Satış Pazarlama ve Danışmanlık İşleri Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, davacının sözleşme kapsamında davalı adına 26/02/2018 tarihli 46132,00 TL bedelli, 29/03/2018 tarihli 14160,00 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından bu hizmetin karşılığında 46132,00 TL ödendiği hususunda taraf defterleri arasında bir uyumsuzluk bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının defterinde kayıtlı olan davacının defterinde kayıtlı olmayan 23/07/2018 tarihli “satış hizmet bedeli iadesi” açıklamalı 12744,00 TL tutarlı iade faturasından kaynaklandığı, Her ne kadar davalı, 29/03/2018 tarihli 14160,00 TL tutarlı faturada belirtilen hizmetin kendilerine verilmediğini, bu nedenle 23/07/2018 tarihli iade faturasını düzenlendiğini ileri sürmüş ise de, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğu, davalının iki adet faturayı gerek BA formunda vergi dairesine bildirdiği, gerekse ticari defterlerine işlediği, bu faturalara süresinde itiraz etmediği, bu nedenle aradan 4 aylık bir süre geçtikten sonra hizmetine iadesine ilişkin düzenlenen faturanın davacı açısından bağlayıcılığı olmadığı, davalının hizmetin verilmediği yönünden iddiasını ertık kesin deliller ile ispatlaması gerektiği, fakat davalının bu yönde bir delil ibraz etmediği, davacının davalıdan bakiye 14160,00 TL alacağının bulunduğu, davacının davalıyı Kadıköy … Noterliği’nin 07/08/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 18/08/2018 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, takip tarihine kadar 168,74 TL temerrüt faizi işlediği anlaşıldığından” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, davacı şirket ile müvekkil firma arasında imzalanan sözleşme konusu genel mahiyetle; saha ziyareti yapılarak proje alanının incelenmesi, bölgedeki diğer projelerin incelenmesi, pazar araştırması yapılması, proje vizyonu belirlenmesi gibi inşaat öncesi ve sonrasını kapsayan işler ile ilgili olduğunu ancak müvekkil firma söz konusu anlaşmanın icrasının yürütülmesi gereken projenin ruhsatını alamadığını, ruhsatın alınmaması nedeni ile sözleşmeye bağlı olarak bir hizmet alımı da söz konusu olmadığını, konu ile ilgili olarak bahsi geçen fatura ruhsat alımı gerçekleşmediğinden sözleşme kapsamı işlerin de yapılamayacağı gerçeği ortada olduğu için iade edildiğini, faturanın kanuni prosedürlere uygun bir şekilde ve şartta iade edildiğini, davacının ticari defterlerinde her ne kadar bakiye 14.160,00-TL alacaklı görünsede son ödeme girişi 09.04.2018 tarihi olarak göründüğü fakat müvekkil şirketin ticari defterlerinde en son ödeme girişinin 23/07/2018 (iade faturası) tarihinde olduğu ve son olarak kalan bakiyenin 1.146,10-TL olduğu göründüğü, bunun dışında müvekkil şirketin davacı tarafa başkaca herhangi bir bir borcu bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava taraflar arasındaki Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili için 14.160,00 TL asıl alacak, 249,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.409,64 TL tutar üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından istinaf incelemesi aşamasında gönderilen 29/12/2020 tarihli dilekçe ile istinaf talebinden feragat edildiği, davalı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesi; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunn reddine karar verilir. Dosya, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeni ile reddolunur.”şeklindedir. Buna göre; dosyaya baktığımızda istinaf eden davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmakla dosya dairemize gelerek 202/1529 Esas sırasına kaydı yapılmış ise de; davalı vekilinin 29/12/2020 tarihinde istinaftan feragat etmiş olmakla, davalı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu da dikkate alınarak istinaf talebinin HMK 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 349/2. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca alınması gereken 148,60 TL harcın hazineye İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde İADESİNE, 4-Dairemiz kararının tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.17/02/2021