Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1523 E. 2020/243 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1523
KARAR NO: 2020/243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1089
KARAR NO:2019/1076
KARAR TARİHİ:17/10/2019
DAVA: İFLAS (Kambiyo Senetlerine Mahsus
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Mayıs 2011 yılında maketten müşterilerine ev sattığını ve 31/12/2013 tarihinde teslim edeceği taahhüdünde bulunduğunu, ancak halen inşaatın kabasının bitirilemediğini ve an itibari ile inşaatın durdurulduğunu, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyaları üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip başlatıldığını ve iflas ödeme emrinin davalıya tebliğ olunduğunu, davalının iflas takiplerine itiraz etmediği gibi ödeme de yapmadığını, davalı aleyhine açılan takip miktarının halihazırda 100.000.000,00-TL’nin üzerinde olduğunu, şirketin her geçen gün borca batık hale geldiğini, bünyesinde birçok şirketi bulunduran …’in toplanan paralar ve bu paraların usulsüzce harcanması sonucu büyük bir mağduriyet ortaya çıktığını ileri sürerek aciz duruma düşen davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile icra takibi başlattığını iddia edilse de anılan takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılmış bir takip olduğundan bu takibe dayanılarak iflas davası açılması mümkün olmadığının davanın reddi gerektiğini, Bakırköy 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/907 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacı tarafa bu konuda kesin süre verilmesi gerektiğini, şirketin aciz durumunda olmadığını, iflas koşullarının oluşmadığını, takibe konu çeklerin teminat niteliğinde verilen çekler olduğunu, davacının çekleri temel ilişkiye aykırı olarak kullandığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, faize yönelik taleplerin de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işbu davayı iflas talepli açarak hak arama özgürlüğünü kötüye kullandığını, bu durumun dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece,” ‘Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davacının davasının feragat nedeniyle reddine, yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalıya vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmesine yer olmadığına’ gerekçesi ile; davanın feragat nedeniyle REDDİNE” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Asli müdahil … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahillerin talepleri değerlendirilmeksizin feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı şirket ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenleyen asli müdahil ile aynı durumunda olan diğer alıcıların da davalı borçlu şirketin iflasını talep ettiğini, davalı şirketin hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, İİK 177. maddesi uyarınca davaya müdahil olunduğunu, asli müdahiller hakkında hiçbir karar verilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, kambiyo senetlerine mahsusu iflas yolu ile takibe dayanmaktadır. İİK m 167, m. 171-176/b maddelerinde düzenlenmiş olan kambiyo senetlerine mahsusu iflas yoluyla takip sadece bono, poliçe ve çek gibi kambiyo senetleri içindir. Kambiyo senetlerine benzeyen diğer kıymetli evraklara dayanılarak takip yapılamaz. İflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. İflas davası için görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, yetkili ticaret mahkemesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün celp edilen yazısından davalı şirketin muamele merkezinin “… Mah. … Sok. … Sit N…. Zeytinburnu ” olarak belirtilmesi karşısında davanın görevli ve yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır. Alacaklı, kambiyo senedine bağlı bir alacağı için mutlaka kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapmak zorunda değildir. Genel (adi) iflas yolu ile de takip yapabilmektedir. İflas takip talebi m. 58 de belirtilen unsurları içermelidir. Ancak, iş bu takip talebinde kambiyo senedi cinsi, tarihi ve numarası da belirtilmeli ve m. 167/2 maddesi uyarınca kambiyo senedinin aslı eklenmelidir. Kambiyo senedi borçlusuna karşı kambiyo senedine mahsusu haciz yoluyla takip yapılabilmesi için, m.167/1 uyarınca iflasa tabi kişilerden olması gerekmektedir. İflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde, borçlunun diğer alacaklılar iflas davasına müdahale ve itiraz ederek, borçlunun iflasını gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek, ticaret mahkemesinden iflas talebinin reddine karar verilmesini isteyebilmektedir.(m173,II c.2) Burada açıklanan müdahale, asli müdahaledir. Davaya konu somut uyuşmazlıkta, davacı taraf davalı ile yapılan sözleşmeden kaynaklı çeklerin vadesinde ödenmediği ve karşılıksız bırakıldığı iddiasıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcar Dairesinin … E. ve … E. Sayılı dosyaları üzerinden kambiyo senetlerine mahsusu iflas yoluyla takip başlatmış olup iflas ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, takip miktarının 100.000.000,00 TL üzerinde olması, davalı şirketin borca batık duruma gelmesi, hileli bir şekilde iflasın eşiğine geldiği belirtilerek davalı şirketin iflasına karar verilmesi talep edilmiştir. Bakırköy …İcra Dairesinin … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 25.09.2018 keşide tarihli 1.916.650,00 TL bedelli … seri numaralı çekle ilgili olarak 564,49 TL işlemiş faiz , 3.833,30 TL çek komisyonu ve 191.665,00 TL çek tazminat bedeli olmak üzere toplam 2.112.712,79 TL alacakla ilgili olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır. Bakırköy … İcra Dairesinin … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 25.10.2018 keşide tarihli 1.916.650,00 TL bedelli çekle ilgili olarak 564,49 TL işlemiş faiz , 3.833,30 TL çek komisyonu ve 191.665,00 TL çek tazminat bedeli olmak üzere toplam 2.112.712,79 TL alacakla ilgili olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır. Bakırköy 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/907 Esas 2019/17 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yönelik yapılan ” ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin evrakın ”bulunmadığı iddiasıyla yapılan şikayetin reddine dair karar vermiştir.
İflas davası, iflas takibini yapan alacaklı tarafından, takibin borçlusuna karşı açılmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsusu iflas yolu ile takipte İflas davasının açılması süreye tabidir. İİK m 156/4 uyarınca, alacaklının, iflas davası açma hakkı ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl sonra düşmektedir. Bu bir yıllık süre hak düşürücü süredir. Davaya konu uyuşmazlıkta her iki takip dosyası yönünden ödeme emrinin davalı borçluya hangi tarihte tebliğ edildiğine dair tebligat parçası bulunmamakta ise de, 2018/17523 E. sayılı takip dosyasında ödeme emrinin 26/09/2018 tarihinde, 2018/19731 E. sayıl takip dosyasında ödeme emrinin 26/10/2018 tarihinde düzenlenmiş ve iflas davasının 14/11/2018 tarihinde açılması karşısında; davanın süresinde açıldığı re’sen yapılan incelemeden anlaşılmaktadır. Davacı tarafça Uyap sisteminden 16.10.2019 tarihinde gönderilen beyan dilekçesi ile iş bu dosyada tarafların karşılıklı olarak haricen sulh olmaları nedeniyle davadan feragat edildiği belirtilerek mahkemeden feragat doğrultusunda karar verilmesi talep edilmiş ve bu dilekçe ekinde avukat kimlik belgesinin bir örneği gönderilmiştir. Yine Uyap sisteminden davalı vekilince gönderilen beyan dilekçesi ile, davacının feragat dilekçesini kabul ettiklerini ve vekalet ücreti-yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı ve 17.10.2019 tarihli celsede aynı beyanlarını tekrar ettiklerini belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, asli müdahillerden … vekilince davacı ve davalı tarafın anlaşması sonucu feragat beyanının kabulü ile asli müdahiller yönünden iflas talepleri değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 02.03.2000, 815/1572 sayılı ilamında belirtildiği üzere asli müdahale(itiraz) eden alacaklı iflas kararını temyiz hakkına sahiptir. Davacı alacaklı yargılamayı yapan ticaret mahkemesi iflas kararı verinceye kadar HMK m 123. uyarınca davalı borçlunun açık rızası ile davasını geri alabilir. İflas kararı verildikten sonra ise; artık davalı borçlunun açık rızası bulunsa dahi davasını geri alamaz. Feragat durumunda ise ; davacı alacaklı mahkemece iflas kararı verilinceye kadar iflas davasından feragat edebilir. (HMK 307 m.) İflas kararı verildikten sonra ise , iflas davasından feragat edemez. Bu haliyle iflas kararı verildikten sonra; yapılan feragat HMK 165,II maddesi uyarınca geçersizdir. Mahkemece davacı alacaklının kambiyo senetlerine mahsusu haciz yoluyla takip başlattığı ve davalının iflasını talep ettiği ancak yargılama devam ederken davasından feragat ettiği anlaşılmakla, yukarıdaki bilgiler ışığında mahkemece verilen FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİ kararın kaldırılması talebinde bulunan asli müdahil vekilinin İİK 173/2-c-2maddesi uyarınca ancak iflas şartlarının bulunmadığını talep hakkı verdiği, iflası gerekir yönünde bir talep hakkı vermediği, bu nedenle de talebinin HMK 353 1/b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince asli müdahil … vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10 TL.’ nin istinaf eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK 176. Maddesi yollamasıyla İİK 164/2.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.